25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2015 CUMARTESİ 4 HABERLER Sosyal politikalar toplantısında akademisyen, siyasetçi ve gazetecilerle buluşan Kılıçdaroğlu: Uğur Mumcu’nun İleri Görüşlülüğü ve Yenilgisi Yalnız yazdıklarıyla bizlere ışık tutmakla yetinmeyip aynı zamanda yaşamıyla da örnek olan Uğur Mumcu, aramızdan ayrılalı 22 yıl oluyor. Kitaplarını dönüp dönüp okudukça, şaşıp şaşıp kalıyor insan. İçlerinden birine, “Tarikat Siyaset Ticaret” kitabından alınma “İmambayıldı”ya göz atalım: “Her şeyin sahtesi var. Paranın sahtesi var. Tablonun sahtesi var. Altının, gümüşün, elmasın sahteleri var. Var oğlu var. Peki ya dinin ve ideolojinin sahteleri yok mu? Olmaz olur mu hiç? Var... Dinin sahtesi siyasete karışmış olandır. Din duygularının ve dince kutsal kavramların, siyaset adına kullanılması ile din din olmaktan çıkar, siyasetin aracı olur. Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürü düzeninin sonu gelmez... Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen hemen hepsi milyarder.... ...Oh ne kolay, çek bir besmele gelsin paralar.... Elhamdülillah Müslümanız! Elhamdülillah milyarderiz!.. Bir kolumuz siyasette, öbür kolumuz ticarette, ayaklarımız da tarikatlarda... Bir üçgen bu ... Ticaret, siyaset ve tarikat üçgeni...” Bu yazı 1987’de, yani 28 yıl önce yazılmış. HHH Yukarıdaki yazıyı ilk okuduğumda günümüzü ne güzel anlatıyor demiştim. Meğer o günü değil, bugünü anlatıyormuş ya da hem o günü hem de bugünü. Uğur Mumcu müthiş bir öngörü ile bugünleri en ince ayrıntısına kadar betimlemiş. Yalnız yukarıdaki yazıda değil, her yazısında büyük bir ileri görüşlülüğün sayısız örneğini sunuyor bizlere. Saymaya kalksam sütun değil, sayfa yetmeyecek. Uğur Mumcu’nun ileri görüşlülüğü müthiş. Devletin paralel kadrolarının eline geçmesine kadar her şeyi anlatmış. Bir yazar, aydın, sosyal bilimci için, geleceği bu kadar isabetle tahmin etmek, böylesine isabetli teşhis koymak büyük bir başarı, adeta zafer gibi bir şey diye düşünüyor önce insan. Acaba öyle mi?... Uğur Mumcu’nun bu kadar büyük bir ileri görüşle önceden haber verdiği durum aslında, laik demokratik Cumhuriyetin yenilgisidir. Sapına kadar laik demokratik Cumhuriyetin savunucusu olan Uğur Mumcu da, ister istemez kaybedenler cephesinde yer almıyor mu? Hatta Uğur’un aynı yazısında, bu müstakbel yenilgi, nedenleriyle birlikte haber verilmiyor mu? HHH Aynı yazının sonunda, laik kesime şöyle bir uyarı var: “Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil.” Görüyorsunuz bir yazıda 28 yıl öncesinden gelecek günler haber verilirken neden gelecekleri, laik kesimin neden yenilgiye uğrayabileceği de açıklanıyordu. Kuşkusuz Uğur, dinlenseydi, yani laiklik, kararlı, inançlı, cesur, aynı zamanda da her konuda laik ve yeni politikalar üretecek kadar yaratıcı bir biçimde savunulabilseydi ve Cumhuriyet’in kazanımlarının bir kez elde edildikten sonra kulağının üstüne yatarak savunulamayacağı gerçeği kavranabilmiş olsaydı bugünler olmazdı. Ama zaman yas zamanı değil. Nasıl ki, yengiler ebedi değilse, yenilgiler de öyledir. Tarih, her şeyin bir kerede olup bittiği nihai yengiler, nihai yenilgiler sahnesi değildir. Tarihte neyin ne zaman yengi, ne zaman yenilgi olduğu, ona hangi zaman parçası içinde baktığına bağlıdır. Tarih çok geçici yenilginin yengiye dönüştüğünün örneklerini sunar. Nitekim, son yüzyıllarda birbirini izleyen yenilgilerini, Cumhuriyet’e dönüşerek, yengiye çevirmeyi başarmış olan bu toplum, laik Cumhuriyeti daha da çoğulcu, daha da yürekten toplumcu bir niteliğe kavuşturarak yeni bir yengi kazanacak potansiyele de sahiptir. Uğur Mumcu’nun eserlerinde, bu yenginin ipuçlarını da bulabilirsiniz. Yoksulluk had safhada CHP lideri, lise öğrencisi Eser’in İETT otobüsünde yanarak yaşamını yitirmesine ilişkin eski Bakan Şahin’in iddiaları için savcıları göreve çağırdı yansımadı” yorumunu yaptı. bakan halkın vicdanında mahkum olmuştur’ Kılıçdaroğlu, CHP’nin eski AB Bakanı Egemen Bağış hakkındaki Yüce Divan oylamasının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine, “O konuda 4 bakan halkın vicdanında mahkum olmuştur” dedi. Dört eski bakanla ilgili Yüce Divan oylamasında, “AKP milletvekillerinden fire olduğu” yönündeki sorulara ise Kılıçdaroğlu, “AKP’den de 50’ye yakın milletvekilinin aynı görüşte olması bizim için önemli” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, önceki akşam da Avcılar’daki Double Tree By Hilton Otel’de, işadamı ve sanayici Abdullah Teber’in ev sahipliğinde işadamlarıyla bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, inançların siyasete konu olamayacağını vurgulayarak “Herkesin inancı kendisine ait. Onun güvencesi laikliktir. Orası dokunulmaz alandır. Yaşam tarzı, isteyen istediği gibi yaşar. Geçmişte bunlar üzerinde hatalar yaptık. O hatalardan da arınıyoruz, arınacağız hep beraber” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bir parlamento düşünün, yolsuzlukların üstünü kapatıyor. Böyle bir parlamento olmaz. Yolsuzluğun üstünü kapatan bir parlamento devletin itibarını sıfırlar. Kişilerin yargıya gidip aklanması lazım” diye sordu. ‘4 İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, 2009 yılında Küçükçekmece’de lise öğrencisi Serap Eser’in İETT otobüsünde yanarak yaşamını yitirmesine neden olan molotofkokteyli atan kişinin MİT elemanı olduğunu açıklamasıyla ilgili olarak “Dönemin İçişleri Bakanı böyle bir açıklama yapıyorsa bu çok önemlidir. Savcıların hemen harekete geçmesi lazım” yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluğun üstünü kapatan bir parlamento devletin itibarını sıfırlar. Kişilerin yargıya gidip yargılanması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, dün Yıldız Hisarüstü Sosyal Tesisleri’nde Toplumcu Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen “Sosyal Politikalar ve Yoksullukla Mücadele” konulu toplantıya katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ve yaklaşık 2.5 saat süren toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Selin Sayek Böke, Burhan Şenatalar, Faik Öztrak, milletvekilleri Hurşit Güneş, Kadir Gökmen Öğüt, Osman Korutürk, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fethi Açıkel, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Özeleştiri Toplantıya eski AKP’li Bakan Abdüllatif Şener ve eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Prof. Dr. Ayşe Buğra, Koç Üniversitesi öğretim üyesi Ali Çarkoğlu, Prof. Dr. İlter Turan, Doç. Dr. Ayşen Candaş, Kadri Gürsel ve Nebil İlseven’in de aralarında bulunduğu davetliler katıldı. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yoksulluk ve işsizliğin had safhada olduğunu belirterek “Bu sorunun tümüyle Türkiye’nin gündeminden çıkarılması ve çözülmesiyle ilgili değerli bilim insanlarının görüşleri oldu ve yararlandık” dedi. Kılıçdaroğlu, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Serap Eser’in hayatını kaybettiği İETT otobüsüne yönelik saldırıyla ilgili iddialarının sorulması üzerine “Dönemin İçişleri Bakanı böyle bir açıklama yapıyorsa bu çok önemli ve savcıların hemen harekete geçmesi lazım” yanıtını verdi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ziyareti sırasında buradaki Türk okullarının kapatılmasını istemesine” ilişkin görüşleri de sorulan Kılıçdaroğlu, “Asıl o konuda konuşacak olan Milli Eğitim Bakanı ve Dışişleri Bakanı’dır. Onların görüşleri daha önemli. Onların da böyle bir talebi benim bildiğim kadarıyla medyaya sarraf’ın dinlenmesine ilişkin CHP ile ters düştü CHP’den istifa etti Merkez’e geçecek CHP’LİLERE SORUŞTURMA İzmir Balçova’da 1725 Aralık haftasında yolsuzluğa dikkat çekmek için pankart asan CHP’li gençlere soruşturma açıldı. Gençler emniyette ifade verdi. MHP’den ‘Yüce Divan oyunu’ pankartı Haber Merkezi TBMM’de 4 bakan için yapılan oylamanın sonucunu protesto etmek isteyen MHP’liler ilginç bir pankart hazırladı. Düzce’de parti binasına asılan pankartta “Milletle oyun oynuyorlar” yazısının altına ‘H’, ‘S’, ‘Z’ harfleri yazılarak, altına da “Boşlukları siz doldurun son hakkınız” yazıldı. MHP İl Başkanı Abdullah Danışmaz, “Yüce Divan’a sevk edilmesi gerekenlerin kendi içinde oyun oynayarak milletin gözünün içine baka baka kendilerini aklamak için yaptıkları tiyatroya MHP Düzce İl Teşkilatı olarak biz de eşlik etmek istedik. Vatandaşın gözünün içine baka baka oyalamaya girmeleri ve aklanmaları bizleri üzdü. Buradan hırsız, halsiz, haksız, hadsiz, huysuz kelimeleri de çıkar. Meclis’te haksızlık yapıldı. AKP’li milletvekilleri adaleti hiçe sayarak eski bakanları koruma altına aldı. Asıl oylamada yani 7 Haziran 2015 seçiminde cevabı halk verecek” dedi. Öte yandan, CHP’nin 1725 Aralık haftasında yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye dikkati çekmek amacıyla Türkiye çapında gerçekleştirdiği pankartlı eylem nedeniyle İzmir’de CHP Balçova Gençlik Kolları Başkanı Korcan Uçman ve Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mehmet Kılıç hakkında, kamu görevlisine hakaret iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Uçman, emniyet müdürlüğünde ifade verdikten sonra yaptığı açıklamada, “Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele konusunda siyasi bir eylem gerçekleştirdik. Bu konuda ifademiz alındı. Siyasi partiler kanununa göre iktidarın politikalarını ve siyasetçilerin faaliyetlerini izlemek, denetlemek, yanlış olanlar konusunda halkı uyarmak görevimizdir. Bizler ana muhalefet partisi olarak bu konuda halkın bize verdiği etkin muhalefet görevini yapmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 4 eski bakan hakkındaki TBMM Soruşturma Komisyonu üyeliğinden, Rıza Sarraf’ın dinlenmesi ile ilgili partili diğer üyelerle ters düştüğü için ayrılan CHP İstanbul Milletvekili Ercan Cengiz, dün de partisinden istifa etti. Cengiz’in yarın kısa süre önce kurulan Merkez Parti’ye katılacağı öğrenildi. Cengiz’in istifasıyla CHP’nin parlamentodaki sandalye sayısı 126’ya düştü. CHP’nin savcı kökenli isimlerinden Ercan Cengiz dün istifasını TBMM Başkanlığı’na sundu. 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sürecinde adı yolsuzluğa karışan 4 bakan için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu’nda alt komisyon üyesi olarak görev yapan Ercan Cengiz, Rıza Sarraf ile Barış Güler’in de aralarında bulunduğu bazı isimlerin “tanık” olarak dinlenmesine itiraz etmemişti. CHP yönetimi ve diğer komisyon üyeleri ise Sarraf’ın “tanık” olarak dinlenmesine tepki gösterirken, bu isimlerin Meclis’e çağırılarak, üst komisyon tarafından dinlenmeleri gerektiğini savunmuştu. Ancak Cengiz, partili diğer üyelerin itirazlarına karşın Sarraf’ın Çağlayan Adliyesi’ne çağırılarak “tanık” olarak dinleyen isimler arasında yer almış ve bu işlemin doğru olduğu yönünde de açıklama yapmıştı. Parti içinden de bu tavrı nedeniyle eleştirilen ve AKP’lilerle birlikte hareket etmekle suçlanan Cengiz, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun istemi doğrultusunda komisyondan istifa etmişti. Bir süredir parti yönetimine “kırgın” olduğu belirtilen Ercan Cengiz, dün partiden istifasını doğrudan TBMM Başkanlığı’na gönderirken, hiçbir açıklama da yapmadı. Ercan Cengiz’in yeni adresinin ise bir süre önce kurulan Abdurrahim Karslı’nın genel başkanı olduğu Merkez Parti olacağı öğrenildi. BİRGÜN VE EVRENSEL OKUYANLARA TEPKİ DAVASI CHP ve MHP, Korkmaz’a açıklamaları nedeniyle sert tepki gösterdi Gazetecilere ‘terör’ ‘AKP’li vekile ayar veririz’ davasından beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yılbaşı gecesi Facebook hesabından kendisini “Hz. İbrahim”, kardeşini de “Hz. Muhammed” olarak adlandıran AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz’ın, önceki gün de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki sözlerine CHP ve MHP’den sert tepki geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Kendi partisi tarafından bir an evvel sıkı bir kaşağıdan geçirilmezse, Korkmaz’a MHP olarak kemali memnuniyetle ayar vereceğimizi duyururuz” derken, CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, “Yeni bir yalancı peygamber daha çıktı” görüşünü dile getirdi. AKP’li Korkmaz, yılbaşı gecesi Facebook hesabında kendisini “Hz. İbrahim”, kardeşini de “Hz. Muhammed” olarak adlandıran paylaşımlarda bulunmuş, bunun üzerine de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Korkmaz’a tepki göstermişti. Korkmaz, önceki gün de basın toplantısı düzenleyerek, Bahçeli için “Sapık görmek istiyorsa, aynaya baksın”, Kılıçdaroğlu için de “Sana guslün şartını sorsam bir tane bile söyleyemezsin” ifadelerini kullanmıştı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın yazılı açıklama yaparak, Korkmaz’a yanıt verdi. “Tayip Erdoğan’ı peygamber ve Allah’ın seçilmiş kulu yerine koyan anlayıştan, isminin başına ‘hazreti’ ifadesini getirmekten utanmayan tipler çıkması aslında çok da yadırganmamaktadır” görüşünü dile getiren Yalçın, “Hazret”in paçalarından akanın şaşkınlık, balahat ve cehalet olduğunu kaydetti. Yalçın, “İkaz ediyoruz ve kendisini milliyetçiülkücü hareketin liderinin adını ağzına almaktan men ediyoruz. Ayrıca kendi partisi tara 8 rütbeli polise ihraç Yurt Haberleri Servisi Antalya’da geçen yıl 29 Eylül’de Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından 137 telefon hattının usulsüz dinlenmesi ile ilgili “yasadışı dinleme” operasyonu gerçekleştirildi. Eski İstihbarat Şube Müdürü Y.D.’nin de aralarında bulunduğu komiser, komiser yardımcısı ve polis memurlarından oluşan 13 kişi gözaltına alındı. Komiser M.K. ise operasyon esnasında ABD’de olduğu için gözaltına alınamadı. 2. Sınıf Emniyet Müdürü Y.D., 3. Sınıf Emniyet Müdürü B.E., 4. Sınıf Emniyet Müdürü G.T., komiserler İ.Y., A.D., R.Ç. ve Ş.O. ve 6 polis memurunun, “Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek” suçlamalarıyla ifadeleri alındı. Sorguları tamamlanan 13 polisten 6’sı savcılık tarafından serbest bırakılırken, 7 rütbeli polis tutuklandı. Yaklaşık 1 hafta sonra avukatlarının itirazı üzerine polislerin tahliyesine karar verildi. İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tahliye olan 7 polis ve ABD’de olan M.K’nin meslekten ihraç edilmesine karar verdi. ‘İkaz ediyoruz’ fından bir an evvel sıkı bir kaşağıdan geçirilmezse İbrahim Korkmaz’a MHP olarak kemali memnuniyetle ayar vereceğimizi duyururuz” ifadelerini kullandı. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes de Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Maalesef Düzce’den bir yalancı peygamber daha çıktı” dedi. Son yıllarda AKP’lilerde hem Allah’a hem de Peygamber’e dil uzatmanın “moda” haline geldiğini belirten “Şeytandan ve İbrahim Korkmaz’dan Allah’a sığınırım” diyen Özkes, şunları söyledi: “Emekli müftü sıfatımla söylüyorum; ‘Hz. İbrahim tabii ki benim, Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim’ diyenin namazı, orucu, guslü batıldır. Kendisi öncelikle tövbe edip namazlarını iade etsin ve biraz edep erkân öğrensin... Dilim öteye varmıyor; Hz Muhammed yaşamış olsa Hz Muhammed’e savaş açardı bunlar. Böyle bir zihniyet” diye konuştu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek suçlamasıyla hâkim karşısına çıkan gazeteciler beraat etti. Savlara göre Karşıyaka Necip Demir Ticaret Meslek Lisesi öğretmenlerinden Sibel Özdemir, Evrensel ve Birgün gazetelerini okuyan meslektaşlarına çıkışarak “Bunlar PKK’nin yayın organı” dediği gazeteleri çöpe attı. Çıkan tartışmayı haberleştiren Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Evrensel Gazetesi Muhabiri Emine Uyar ile TGS İzmir Şubesi Üyesi ve BirGün Gazetesi İzmir Muhabiri Gülsen Candemir hakkında da dava açtı. Ancak İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi davayı reddetti. Bunun üzerine Özdemir, dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay da “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla gazetecilerin yargılanmasını istedi. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan gazeteciler beraat etti. Mahkeme kararında, 21 yıllık öğretmen Özdemir’in, terörle mücadelede görev alanlarla hiçbir bağının bulunmadığı vurgulandı. Özdemir de psikolojisi bozuk olduğu için bu davayı açtığını, şikâyetinden vazgeçtiğini söyledi. Duruşmayı, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel’le, TGS İzmir Şube Başkanı Halil Hüner de izledi. Şikâyetinden vazgeçti C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear