23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr Yem fiyatlarının yüksekliği nedeniyle et üretimi ne kadar artarsa artsın fiyatların düşmeyeceği belirtildi 11 UCUZ Yatırımcılar nakde akın ediyor et hayal T ÜİK verilerine göre kırmızı et üretimi ikinci çeyrekte yüzde 18 arttı. Sığır üretimi bir önceki döneme göre yüzde 15.8 artarken koyun eti üretimide yüzde 35 yükselişle 23 bin 451 ton oldu. Yazarımız izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına ara vermiştir. S aman fiyatlarının geçen yıla göre dört kat artması, dünyanın en pahalı mazotunu kullanan çiftçiye verilen desteğin mazota ödenen verginin dörtte biri kadar olması, düşük et fiyatı önündeki en büyük engellerden... Tüpraş 1.07 milyar Ekonomi Servisi Yatırımcıların cesareti kırılmış durumda ve bu nedenle nakde akın ediyorlar. Jeopolitik tansiyonun yükselişte olması nedeniyle yatırımcılar düşük getiri sağlasa da güvenli olan varlıklara yöneliyor. Bank of American Merrill Lynch’in toplamda 675 milyar dolarlık varlığa sahip olan 224 yatırımcıyla yaptığı ankette nakit seviyelerinin son bir ayda tırmanışa geçtiği görüldü. Yatırım portföylerinin yaklaşık yüzde 5.1’i nakde park edilmiş durumda ki bu oran Haziran 2012’den bu yana kaydedilen en yüksek oran olma özelliği taşıyor. Bir ay önce ise bu oran yüzde 4.5 idi. Jeopolitik baskılar yatırımcıların yaklaşık yüzde 45’i tarafından bir numaralı risk olarak değerlendiriliyor. Yine bir ay önce ise bu oran yüzde 28 idi. Katılımcıların yüzde 61’i doların mevcut seviyelerde düşük değerli olduğuna inanırken yüzde 84 ile rekor yükseklikteki katılımcı ise doların gelecek aylarda değer kazanmasını beklediklerini belirtti. TL yatırım yaptı Ekonomi Servisi Tüpraş’ın 2014 ikinci çeyrek net kârı, Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nden kaynaklanan ertelenmiş vergi geliri ve kur etkisi nedeniyle yüzde 160 artışla 357.7 milyon lira oldu. Şirketin satışları ise yüzde 5 düşüşle 9.6 milyar lira oldu. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 137.6 milyon lira kâr ve 10.1 milyar lira satış geliri elde etmişti. Şirketin yatırımını sürdürdüğü Fuel Oil Dönüşüm Projesi için İzmit Rafinerisi’nde altyapı bağlantılarına yönelik duruşlar, diğer rafinerilerde devreye alma öncesi rafineri bakım çalışmaları ve zayıf konjonktür nedeniyle gerçekleştirilen optimizasyon çalışmaları neticesinde, ilk altı aylık dönemde toplam kapasite kullanımı yüzde 68.5 seviyesinde gerçekleşti. Fuel Oil Dönüşüm Projesi dahil olmak üzere 2014 ilk yarısında Tüpraş toplam 1.07 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirdi. OLCAY BÜYÜKTAŞ Hayvan sayısı ve kırmızı et üretimine karşın yurttaşın yüzü gülmüyor. Zira TÜİK verilerine göre kırmızı et ve kanatlı et üretimi artmasına karşın bu artış sürse bile uzmanlara göre fiyatların geri gitmesi pek mümkün görünmüyor. Düşük fiyatların önündeki en önemli engeller iklim değişikliği nedeniyle düşen yem üretimi, fiyatların yüzde 70’ini oluşturan yemin büyük bölümünün ithal ediliyor oluşu, meraların amaç dışı kullanımı ve piyasayı düzenleyecek kurumun yeterince aktif olamaması... Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ülkede hem kırmızı et üretimi hem de kanatlı üretimi arttı. Ayrıca son yıllardaki dış ticaret istatistikleri bir ara ithalat yapılırken artık ihracatın arttığını göstermesine karşın neden fiyatların artmadığı sorusunu yönelttiğimiz Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin ve Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Ataklı’nın verdiği bilgilere göBalıkta artış re düşük fiyatın önündeki en büyük Kırmızı et üretimi bu yılın 2. bekleniyor engel geçen yıla göre dört kat artan çeyreğinde 218 bin 432 ton saman ve diğer girdi maliyetleri. olarak tahmin edildi. TopTürkiye İhracatçılar Meclisi Oldukça kurak geçen bu yıl da lam kırmızı et üretimi bir (TİM) Başkanı Mehmet Büyühem bitkisel üretim örselendi hem önceki çeyreğe göre yüzkekşi Rusya’nın ABD ve Avrupa de arpa, buğday gibi ana yem de 18.1 oranında, geçen Birliği’nden yapılan gıda ithalatına maddesi olan samanın asıl kayyılın aynı çeyreğine göre “ciddi büyüklükte” kısıtlamalar getirmenağı bitki üretimi dibe vurdu. yüzde 2.6 oranında artyi kararlaştırması ardından Türkiye’ye Saman fiyatları geçen yıla gögıda alanında talebin gelmeye başladığını tı. Türkiye İstatistik Kubelirtti. Büyükekşi, Reuters’a yaptığı yazıre dör kat arttı. rumu (TÜİK), kırmızı et lı açıklamada şunları söyledi: “Rusya’nın Yem bitkilerinin olumsuz etüretimi 2. çeyrek Nisan talebinin Türkiye’den karşılanması için Haziran 2014 verilerini kilenmesinin yanı sıra çitfçi en ihracatçı birlikleri, Ekonomi Bakanlığı ve açıkladı. Buna göre, sıpahalı mazotu kullanmaya deTarım Bakanlığı ile yakın çalışıyoruz.” ğır eti üretimi 189 bin 848 vam ediyor. Çiftçiye verilen maBüyükekşi, Rusya’dan gerekli izin ve ton olarak tahmin edildi. zot desteği, kullandığı mazotun prosedürlerin kolaylaştırılmasını bekAncak üretimin artmasına vergisinin onda biri kadar. lediklerini dile getirerek özellikle karşın fiyatlarda herhanBu nedenle hem Yetkin hem kanatlı ürünlerde ve balıkta ciddi gi bir ucuzlama beklenmede Ataklı, hayvan sayısı artsa da ihracat artışı beklediklerini, yaş mesi gerektiğinin altını çizen et üretimi yükselse de fiyatlarda meyve ve sebze sektöründe İbrahim Yetkin, hayvan sayıbeklenen düşüşün yaşanmayacağı de ekstra talebin karşısı artsa bile piyasayı düzenlekonusunda hemfikir. lanabileceğini dile getirdi. Düzenleyici kurum yetersiz yecek Et ve Süt Kurumu’nun aktif ve yeterli olmaması nedeniyle et fiyatlarında kimsenin düşüş beklememesi gerektiğini dile getirdi. Eskiden 2829 civarında işletmesi olan kurumun, bugün işletme sayısının 9 olduğuna dikkat çeken Yetkin, kurumun yeterli alım yapamadığını, piyasada 30 lirayı aşan kıymayı 20 liradan satan Et ve Süt Kurumu’nun piyasadaki satış miktarının yalnız yüzde 1’i kadar alım yapabildiğini anlattı. “Yarı fiyatına satsa bile yaygın olmadığı için fiyatı düşürmeye yetmiyor. Bu da gümrüklerdeki ithalat vergilerini düşürmek isteyen şirketlerin ekmeğine yağ sürüyor” diyen Yetkin, piyasısı düzenleyecek olan kurumun mutlaka etkin olması gerektiğinin altını çizdi. Bank Asya’nın kârı yüzde 81 düştü Ekonomi Servisi Katılım bankası Bank Asya’nın ikinci çeyrek solo net kârı, kredi hacmi, net kâr payı ile ücret ve komisyon gelirlerindeki daralmaya bağlı olarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 81 düşüşle 10.6 milyon lira oldu. Bank Asya, 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk iddiaları operasyonunun ardından hükümet ve Gülen cemaati arasındaki gerilimde cemaate yakın banka olarak değerlendirilmiş ve mevduat çıkışı yaşayarak finansal olarak zor bir sürece girmişti. Bankanın finansal sonuçlarına göre, ikinci çeyrekte net ücret ve komisyon gelirleri ise yüzde 33 gerileyerek 55.1 milyon lira, net kâr payı gelirleri de yüzde 41.4 düşüşle 142.4 milyon lira oldu. Bankanın ikinci çeyrek sonunda kredi ve alacakları ise, 2013 sonuna göre yüzde 28 düşüşle 14.99 milyar lira olarak gerçekleşti. Bank Asya mart ayında Qatar Islamic Bank (QIB) stratejik ortaklık için münhasıran görüşmeye başladığını duyurmuştu. Ancak geçen hafta bankanın satış sürecine ilişkin hükümet tarafından yapılan çelişkili açıklamalar ve Ziraat Bankası’na satılacağı söylentileriyle, QIB, Bank Asya’yı almaktan vazgeçtiğini duyurmuştu. Vakıfbank’ın alacağı 92 milyar lira Ekonomi Servisi Vakıfbank’ın ikinci çeyrek solo net kârı net faiz gelirleri ile ücret komisyon gelirlerindeki gerilemenin de etkisiyle bir önceki yıl aynı döneme göre yaklaşık yüzde 9 düşüşle 349.2 milyon lira oldu. Bankanın, net ücret ve komisyon gelirleri ikinci çeyrekte yüzde 16 gerileyerek 171.4 milyon lira; net faiz gelirleri de yüzde 16.6 düşüşle 1.05 milyar lira oldu. Bankanın kredi ve alacakları ise, ikinci çeyrek sonunda 2013 sonuna göre yaklaşık yüzde 6 artışla 91.8 milyar lira oldu. Süt üretimi arttı Haziran ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplanan inek sütü miktarı, haziranda bir önceki aya göre yüzde 0.7 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ’Süt ve Süt Ürünleri Üretimi Haziran 2014’ verilerini açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre; ticari süt işletmeleri tarafından üretilen içme sütü miktarı haziranda bir önceki aya göre yüzde 6.8 artış, inek peyniri üretimi yüzde 7.6 artış, koyun, keçi, manda ve karışık sütlerden elde edilen peynir çeşitleri de yüzde 8.4 azalış gösterdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre, 2014 yılı Haziran ayında yoğurt üretimi bir önceki aya göre yüzde 2.4 artış, ayran üretimi de bir önceki aya göre yüzde 0.1 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış toplanan inek sütü miktarı da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.8 arttı. Peynir fazlalığı oluşacak Ekonomi Servisi Ekonomistler dünyanın süt ve süt ürünleri fazlasıyla karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Rusya’nın bazı ülkelerden gıda ithalatını yasaklamasının ardından ekonomistlerde yeni bir endişe başgösterdi. Ekonomistlere göre Rusya’nın gıda ithalatını kesmesi dünyada süt ve süt ürünleri arzının fazlalaşmasına yol açacak. Çünkü Rusya dünyanın 5. büyük gıda ithalatçısı. Rusya’nın peynir ithalatının yüzde 70’i batılı ülkelerden. Ekonomistler yakında peynir piyasasında stok fazlası görülebileceğini belirtiliyor. Bu durumun ette de başgösterebileceği ifade ediliyor. Ekonomistler stok fazlasının fiyatları aşağı yönlü baskılıyabileceğine de dikkat çekti. Ancak aynı durum Rusya için geçerli olmayacak. Rusya’da süt ve süt ürünleri fiyatlarının arz sıkıntısından dolayı düşebileceği belirtiliyor. Rusya geçtiğimiz hafta AB, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Norveç’ten gıda ithalatına yasak getirmişti. TPIC’de toplusözleşme krizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri taşeron çalıştıran TPIC’de muvazaa tespit etti MUSTAFA ÇAKIR BES stopajları iade edildi Ekonomi Servisi Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) ayrılanların ana paralarından kesilen stopajın iadeleri tamamlandı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , BES’ten ayrılan, 420 bin 137 kişiye toplam 304 milyon 290 bin 415 lira ödeme yapıldığını ifade etti. Şimşek, “Başvurularında sorun olan ya da mevzuat gereği ödeme yapılamayacak 24 bin 222 kişi haricinde iade yapılacak kimse kalmadı” dedi. 2003 yılından beri Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan artık Cumhurbaşkanı. Bagajı ise hayli yüklü: Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, hukuksuzluk, demokrasiden uzaklaşma, “ötekileştirme”, medya üzerinde baskı kurma... Halk ilk kez Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandığa gitti ve görüldü ki bunların hiçbiri AKP seçmeninin kararında etkili olmuyor. Artık kemikleşmiş bir 21 milyon seçmen Erdoğan’ın ağzından ne çıksa doğru kabul ediyor, ne derse yapıyor. Erdoğan güçlü bir siyasetçi. Popülizmi ana eksenine almış doludizgin ilerliyor. Hem kendi partisi AKP’yi, hem de ülkeyi istediği gibi idare ediyor. AKP zaten biat partisi. Farklı ses çıkaranlar derhal ayıklanıyor. AKP dışındaki partilerin daha doğrusu CHP ve MHP’nin basiretsizliği, fırsatları değerlendirememesi, örgütsüzlüğü de Erdoğan’ın ekmeğine yıllardır yağ sürüyor. Bu yüzden Erdoğan’ın karşısında doğru muhalefet yapabilmek son derece önemli. Bunun için de öncelikle yıllardır sürdürdüğü politikayı doğru okumak gerekiyor. Prof. JanWerner Mueller’in Project Syndicate’de yayımlanan “Erdoğan ve Popülizmin Paradoksu” adlı makalesi bu açıdan aydınlatıcı. Ben de bu yüzden kendi yazımın başlığına aldım. Mueller, siyaset Erdoğan ve Popülizmin Parodoksu bilimci. Princeton Üniversitesi’nde ders veriyor. Türkçeye Anayasal Yurtseverlik adıyla çevrilen bir kitabı var. Mueller, Erdoğan’ı popülist bir lider olarak tanımlıyor. Yıllar içinde hiç duraklamadan devlet ve medya üzerindeki hâkimiyetini artıran ve bu süreç zarfında kendisine yönelik tüm eleştiri ve tepkileri şeytanlaştıran (ki buna eski müttefiki Fethullah Gülen ve Cemaati de dahil)... Mueller, Erdoğan’ın tıpkı dünyadaki diğer popülist liderler gibi ezilmişin, yoksulun, dışlanmışın hakkını koruma vaadiyle iktidara geldiğini belirtiyor. Bunun yaparken de yıllar içinde devleti, sanki kendi partisinin bir uzantısıymış gibi yeniden yapılandırdığını ve kaynaklarını kendi politikaları doğrultusunda kullandığını vurguluyor. Peki, bizlerin yolsuzluk olarak tanımladığımız tüm olaylar, 17 Aralık operasyonu, tapelerin ortalığa dökülmesi, bakanlar ve bakan çocuklarının işadamları ile ilişkileri, ayakkabı kutularındaki milyonlar ve diğer tüm kirli gizli işler neden Erdoğan’ın tahtını pek de fazla sarsmadı? “Popülist lider, halkı sadece kendisinin temsil ettiğini iddia eden ve diğer siyasi rakiplerinin benzer iddialarının asılsız olduğunu sürekli vurgulayan bir siyasetçidir” diyor Mueller ve Erdoğan’ın kampanyasını “Milli İrade, Milli Güç” sloganı üzerine kurmasını, kendini “Milletin Adamı” olarak tanımlamasını “Bu algıyı sürekli olarak pekiştirmek için” yapıldığını belirtiyor. Ve ekliyor: “Popülist lider politikalarını halkı kutuplaştırmak üzerine oluşturur, insanları ahlaklılar ve ahlaksızlar ya da hainler diye ikiye ayırır.” Bir popülist liderin gözünde meşru muhalefet gibi bir unsur yoktur. Muhalefet etmenin temel bir hak olduğunu kabul etmez. Lidere muhalefet eden, karşı çıkan otomatik olarak halkın da karşısındadır. Ve bu mantığa göre halkın karşısında olanlar halkın bir parçası olamazlar. Böyle bakıldığında geçen seneki Gezi eylemcilerine yönelik tavrı ve yönettiği suçlamaların tarzı konuyu daha da açıklığa kavuşturuyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandığında yaptığı konuşmada da aynı vurguyu yapmıştı: “SİZ KİMSİNİZ? Bize tepeden bakma, bize kibirle bakma cüretini nereden buluyorsunuz? Size bu hakkı kim veriyor? BİZ HALKIZ.” Mueller ile devam edelim... Popülist partiler devleti büyük hevesle sömürgeleştirirler. Eğer bir parti gerçekten halkı temsil ediyorsa neden devlet halk için bir araç haline gelmesin? Ve eğer popülistler yeni bir anayasa hazırlama olanağını bulmuşlarsa neden bu fırsatı değerlendirip kendilerine yönelebilecek tüm muhalefeti (ki bunlar popülist parti tarafından halkın düşmanları olarak tanımlanır hatta kimi zaman daha da ileri giderek yabancı casuslar denir) etkisiz hale getirecek düzenlemeler yapmasınlar? Popülist hükümetlerin “kadrolaşma ve yolsuzluk” gibi icraatları bu yüzden seçmenlerinin oylarının pek etkilemiyor. Aksine bu tarz icraatlar ahlaki olarak tanımlanan “biz” algısını pekiştiriyor. “Bizim” için yapıyor... Mueller yazısını önemli bir saptama ile bitiriyor: Popülist hükümetlerin yolsuzluk ve benzeri hukuksuzluklarını gözler önüne sererek onların oylarının eriyeceğini sanmak abesle iştigalden başka bir şey değildir. Yapılması gereken; insanlara sabırla, demokratik hesap verilebilirliğin olmamasının, işlevsiz bürokrasinin, hukukun üstünlüğünün erozyona uğramasının uzun dönemde kendilerine ve tüm halka zarar vereceğini anlatmaktır. Peki, bunu kim yapacak? Nasıl yapacak? Devamı haftaya... ANKARA Türkiye Pertrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) bağlı şirket olarak özellikle yurtdışında petrol arama faliyetleri yürütmek üzere kurulan Turkish Petroleum International Company’de (TPIC) “toplusözleşme” krizi çıktı. Toplu sözleşme imzalamak isteyince “taşeron şirketler” adres gösterilen Petrolİş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık müfettişleri TPIC’de muvazaa yani “hileli” sözleşme tespit etti. Mahkemeye taşınan süreç şöyle gelişti: TPAO’ya bağlı bir şirket olarak, yurtdışında petrol arama faaliyetleri yürütmek üzere kurulan, yurtiçinde de faliyet gösteren TPIC’e ait petrol ve jeotermal sondaj sahalarında çalışan 500 işçi Petrolİş’e üye oldu. Petrolİş Sendikası toplusözleşme imzalamak istedi. Ancak taşeron şirketler adres gösterildi. Doğrudan TPIC ile toplu sözleşme imzalamak isteyen Petrolİş Sendikası, TPIC işyerlerinde faaliyet yürüten, muvaazalı durumda olan şirketlerin belirlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık müfettişleri, muvazaa (hileli sözleşme) saptadı. Petrolİş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, TPIC’nin işlerini taşeron şirketler üzerinden yürüttüğüne dikkat çekti. Öztaşkın, “Bakanlık da işçilerin asıl işvereninin TPIC olduğuna karar verdi. Ancak TPIC bakanlığın kararına itiraz etti. Dava sürüyor” dedi. İşler taşerona yaptırılıyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear