24 Nisan 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Gülten Akın’a verilen Metin Altıok Şiir Ödülü töreni önceki gün düzenlendi 19 ‘Kiminin fıtratında yakmak, kiminin fıtratında yanmak’ MEHMET KESKİN 1993 Sivas katliamında yaşamını yitiren şair Metin Altıok adına konulan Metin Altıok Şiir Ödülü’nün yedincisinin töreni önceki akşam Beşiktaş Belediyesi Fulya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Ömer Yavuz’un tasarladığı ödül heykelciği, rahatsızlığı nedeniyle İstanbul’a gelemeyen Gülten Akın’a sunulmak üzere Kırmızı Kedi Yayınevi sahibi Haluk Hepkon tarafından Yapı Kredi Yayınları yetkilisine verildi. Şair Gülten Akın ödüle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Beni Sorarsan” adlı kitabıyla değer görülmüştü. Doğan Hızlan başkanlığında Hilmi Yavuz, Güven Turan, Talat Sait Halman, Ali Cengizkan, Eray Canberk ve Haydar Ergülen’den oluşan seçici kurul, Gülten Akın’ı ödüle “Şiiri hayatın anlamlarından biri kılan tutumuyla, her türlü yalnızlığımızdan yeni bir dil kurabilme yeteneğiyle ve Türkçenin büyük Metin Altıok Şiir Ödülü’nün töreninde, şairin kızı Zeynep Akatlı Altıok da bir konuşma yaptı. şiir geleneğini daha da büyüten şiirinin derinliği” gerekçesiyle oybirliğiyle alınan kararla değer görmüştü. Gülten Akın’ın ödül törenine gönderdiği mesajı, Sivas katliamında hayatını kaybe den şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan okudu. Gülten Akın mesajında “Metin Altıok ile Behçet Aysan’la aynı zamanlarda büyüdüm. Sivas’ta merdivendeki fotoğrafları hiçbir zaman belle ğimden çıkmadı. O oturuşta direncin, haksızlığa karşı duruşun onurlu tavrı vardı. Sanki bilerek isteyerek bir ölüm. Metin Altıok’un Türk şiirindeki yerini anlatmaya gerek yok. Onun adına bir ödül aldığım için hem üzgünüm, hem de onur duyuyorum” dedi. Ödül töreninde gazeteciyazar Enver Aysever’in Metin Altıok için özel olarak yazdığı müzikli gösteri ilk kez sanatseverlerle buluştu. Aysever’e Çiğdem Erken piyanosuyla, Çağ Erçağ ise viyolonseliyle eşlik etti. Aysever programını “Dostu Ahmet Say der ki; şairler ölmez, zaman gibidir, Sivas’ta zaman durmuştur, şairin şiiri durmuştur. Ben de diyorum ki, kiminin fıtratında yakmak vardır, kiminin fıtratında, aydınlık için, Pir Sultan gibi yanmak” sözleriyle noktaladı. Gülten Akın daha önce de Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü, Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, Erdal Öz Edebiyat Ödülü’ne değer görülmüştü. BAKSI MÜZESİ’nİn Joan Mİro İMZalI ödÜl hEykElİ SErgİlEnİyor Hüsamettin Koçan, Hüsamettin Koçan’ın eşi Oya Koçan ve Vali Mükerrer Ünlüer Miro’ya açılan sergi BAYBURT (Cumhuriyet) Geçen nisan ayında 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü alan Baksı Müzesi’nin yeni sergisinin ön izlemesi dün gerçekleştirildi. Ön izlemeye, Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, Baksı Müzesi’nin kurucusu Hüsamettin Koçan ile pek çok davetli katıldı. “Miro’ya Açılan Heykelli Yol” adlı sergi, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nün sembolü olan Katalan sanatçı Joan Miro’nun “Güzel Göğüslü Kadın” adlı bronz heykeli merkeze alınarak hazırlandı. Küratörlüğünü Emre Zeytinoğlu ile Nilüfer Ergin’in üstlendiği sergide Miro’nun heykelinin yanı sıra Ali Teoman Germaner, Altan Gürman, Meriç Hızal, Candeğer Furtun, Erdal Duman, Ferit Özsen, Seçkin Pirim, Seyhun Topuz’un da aralarında bulunduğu toplam 23 sanatçının heykel çalışması yer alıyor. Hüsamettin Koçan Türkiye’nin en çok göç veren kentlerinden biri olan Bayburt’u bu müze aracılığıyla merkeze taşıyacağına inandığını belirterek sergi hakkında “Miro’nun heykeli bu sergi vesilesiyle Türkiye’de heykel sanatına emek veren 23 sanatçının çalışmalarıyla bütünleşiyor” dedi. ‘Haziran’da Bir Fidan’ kitabının toplantısında baba Elvan da konuştu Kültür Servisi Ayrıntı Yayınları’nca basılan, Levent Turhan Gümüş’ün derlediği “Haziran’da Bir Fidan – Berkin İçin” kitabıyla ilgili önceki gün İstanbul TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nda bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Levent Turhan Gümüş ve kitaba katkıda bulunan adların yanı sıra, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da katıldı. Sami Elvan, Berkin’in 269 gün hastanede yaşama tutunmak için mücadele ettiğini anımsatarak, onun zalime karşı direndiğini söyledi. Berkin’in yaşasaydı o gün karnesini alacağını söyleyen Sami Elvan, bu kitabın da onu çok duygulandırdığını belirtti ve “Berkin artık devletin yarattığı faşizme kar ‘Berkin zalime karşı direndi’ şı bir simge” dedi. Kitabın yaratım sürecini anlatan Levent Turhan Gümüş ise kitabı Berkin hastanedeyken hazırlamaya başladıklarını, ölümünün ardından kitabın kapsamını muktedirlerin çocuklara yönelik şiddetini tüm boyutlarıyla içine alacak şekilde genişlettiklerini aktardı. Levent Turhan, kitabın önsözünde de “Kendi anlayışına uygun bireyler yetiştirmek isteyen siyaset odakları, en başta da muktedirler, tüm toplumu daha parmak kadarken ayrıştırıp bölüyorlar” demişti. Toplantıda kitapta yazıları, çizimleri olan ismiler de söz alarak duygularını aktardı. Toplantı, bir dinleyicinin Pablo Neruda’nın “Oğulları Ölen Analara Türkü” adlı şiirinden bir bölüm okumasıyla son buldu: “Bunca yere düşmüşlerden,/ Yenilmez bir hayat doğar:/ Bir tek beden olur,/ Analar, bayraklar, çocuklar,/ Hayat gibi canlı tek bir beden;/ Bir yüz bekler karanlıkları,/ Ölü gözleriyle,/ Kılıcı dopdolu/ Dünya ümitlerinden.” Kitapta Yaşar Kemal, Cemil Kavukçu, Şafak Pavey, Zeynep Eratalay ve Şeref Bilsel gibi isimlerin, çoğunluğu Berkin Elvan’ı anlatan yazıları ve çizimleri yer alıyor. Tatu Fly? ‘Somewhere Around Nowhere’ (Anadolu) Tatu Fly? ana çalgısı basgitar olan multienstrümantalist Mehmet Fırıl’ın kişisel saykodelik projesi. Henüz ilk albüm olmasına rağmen evveliyatı köklü Tatu Fly?’ın. Albüm, yıllardır kayıt biriktiren projenin ilk dönemini (20012006 arası) içeriyor. Fırıl ise Nekropsi ve Replikas kuşağından bir müzisyen; iyi müziğe öykünerek, Ozric Tentacles, Pink Floyd, King Crimson dinleyerek büyümüş. Yaptığı parçalar bazı toplamalarda yer almış, ancak onun kendisini tüm cüssesiyle ilk kez gösterdiği yer bu albüm. Sıralı bir akışa sahip 13 parçadan oluşan konsept albümde her parça, bukletteki Ömer Yiğit Aral’ın fantastik hikâyeler anlatan gerçeküstücülük ve FRP etkili bir resmiyle örtüşüyor. Her parçanın ayrı bir içeriği var, ancak yan yana geldiklerinde bir bütünü tamamlıyorlar. Tekinsiz bir atmosferden çıkan (yer yer Doğu makamları kullanan) saykodelik bir sound duyuyoruz; kısa karanlık cümlelerde ölüm duygusu ağır basıyor. Kırılgan akorları ve (din, yaşam, ölüm arasında gidip gelen) içe dönük haleti ruhiyesiyle tam olarak minör bir albüm. Bu fantastik dünya, aslında Mehmet’in yaşamındaki gerçeklerden türemiş. O nedenle sonuna kadar sahici bir albüm ya da bir başka deyişle gerçek yaşam hikâyeleri. Danilo Perez ‘Panama 500’ (Mack Avenue) Panamalı caz piyanisti Danilo Perez’in son albümüne verdiği ismin ilhamı, İspanyol kâşif Vasco Nunez de Balboa’nın Panama kıstağını geçişinin 500. yıldönümü oluşundan kaynaklanıyor. Politik dünya görüşünü öne çıkaran müzisyenlerden Perez; eğitmen ve sosyal aktivist. Ülkesinin kültüründen mütemadiyen faydalanan Perez, bu albümü kendi kökenlerine adıyor. Transkültürel bir topluluk ile hayata geçiriyor bunu; basçılar John Patitucci ve Ben Street, davulcular Brian Blade ve Adam Cruz. Eşlikçiler kemancı Alex Hargreaves, çellocu Sachi Patitucci, perküsyoncular Roman Diaz ve Rogerio Boccato. Perez, arzu ettiği mitolojik ve folklorik atmosferi yakalayabilmek için bol bol yerel vurmalıları kullanıyor; Latin, İspanyol ve Yerli Orta Amerika’ya ait stilleri de yad etmeyi ihmal etmiyor, sonucunda güzel ve tutarlı müzikal bir şölen ortaya koyuyor. Debussy’nin “La Mer” türünden izlenimci tonlar taşıyor “Panama 500”. Chick Corea’dan Astor Piazzolla’ya uzanan bir dizi etkiyi devreye sokarak, kültürünü çağdaş dünyanın imbiğinden geçirerek çalıyor; geleneği ve geleceği bir arada ifade ediyor. Ezber bozan ritimler, dinamik tempo, kusursuz uyum, sınırsız armoni ve keşif ruhu bu yolculuktaki kaptanlarımız. [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear