23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2014 SALI 6 HABERLER Hızlı trende skandal! FIRAT KOZOK AnkaraSivas hattı projesinde ‘Bu milletin a... koyacağız’ diyerek büyük tepki çeken işadamı Mehmet Cengiz’in şirketinin de yer aldığı ortaklık düşük teklif vererek kazandıkları işleri yarım bırakmış ANKARA İnternete düşen yolsuzluk tapelerinde ismi geçen ve “Bu milletin a... koyacağız” diyerek büyük tepki çeken işadamı Mehmet Cengiz’in şirketinin de yer aldığı yüklenici ortaklığı tarafından AnkaraSivas tren Sayıştay, iş ortaklığının 9 milyon 225 hattı projesinde yapılan usulsüzlükbin TL karşılığında yaptığı işin, yeni lerle devletin milyonlarca TL zarara yüklenici tarafından verilen fiyatlarla uğradığı ortaya çıktı. Yüklenici firyapılması durumunda 4 milyon 54 bin malar, sözleşmede olmamasına karTL’ye mal olacağını saptadı. Sayıştay, şın maliyeti düşük olan kazı ve dolbu süreçten TCDD aleyhine 5 gu işleri yerine daha yüksek maliyetli milyon 161 bin TL’lik bir fark tünel kazılarına yönelmiş. TCDD’nin oluştuğuna dikkat çekti. uyarıları bile dikkate alınmadan hak ediş düzenlenmiş. 2008 yılında 840 milyon TL’ye ihale edilen ve 2010’da sözleşme bedeli kadar iş yaYüklenici ortaklık, 9 milyon 225 bin TL pılmak suretiyle tasfiyesine karar verilerek tutarındaki toprak işlerini yapmadı. Böyle ikmal ihalesi yapılan AnkaraSivas Demir olunca bu kalemdeki işler için yeni bir ikyolu Projesi YerköySivas arası altyapı iş mal ihalesi yapıldı ve işler 2. kısım inşaalerinde yaşanan skandalı CHP İstanbul Mil tı kapsamına alındı. Teklif sunan firmalaletvekili Aykut Erdoğdu ortaya çıkardı. rın teklif birim fiyatlarıyla bunun da yakSayıştay’ın AnkaraSivas hızlı tren pro laşık olarak maliyeti 44.6 milyon TL sevijesiyle ilgili yaptığı denetimlerin ayrıntı yesine ulaştı. larına ulaşan Erdoğdu, devletin nasıl milToprak işleri için oldukça düşük teklifler yonlarca TL zarara uğratıldığını da gözler veren, ancak işleri tamamlamayan yükleniönüne serdi. Buna göre dudak uçuklatan ci ortaklık, tünel kazısı, püskürtme beton, süreç şöyle gelişti: kaplama betonu ve hasır çelik gibi önemChina Major B.E. CengizLimakMapa li kalemlerde ise fiyatları yüksek tuttu. Bu Kolin yüklenici ortaklığı, hattın güzergâh kalemler için yüklenici ortaklığın verdive ariyet kazıları ile dolgu işleri için mali ği fiyatlarla, GCFPeker İnşaat tarafından yet birim fiyatlarından çok daha düşük fi verilen fiyatlar arasında neredeyse 2 kat yat verdi. Ancak “ucuz etin yahnisi kötü fark oluştu. olur” misali bu kalemlerdeki işlerin gerSayıştay, ortaya çıkan tabloyu şu ifadeçekleşme oranları düşük seviyelerde kaldı. lerle eleştirdi: “YngizLimakMapaKolin Savaş Hazırlığı Yaşadığımız gelişmelerin ileriye yönelik yönünü anlatacak bir başlık ararken, sosyal medyada bir izleyicim bir mesajıma “Orhan Bey devlet savaşa hazırlanıyor” yanıtını verdi. Devlet... Devlet nasıl savaşa hazırlanır? Devleti siyasi iktidarlar savaşa hazırlar... Eğer bir savaş niyeti varsa iktidarın, devleti buna göre biçimlendirir... Son peş peşe çıkan yasalar, aslında savaşa hazırlanan bir iktidarın niyetini belirliyor... Bu yasaların ortak özelliği, iktidar dışında herkese savaş ilanıdır, diyebilirsiniz... Siyasal iktidarı, herkese karşı zırhlıyor... Bunun da ötesinde, “düşmanlarını” mahvetmek için iktidarı, hadi korkutmamak için ortaçağ kavramları kullanalım, zırh, gülle, zehirli ve ateşli ok, kaynar yağ, mancınık.. aklınıza gelebilecek silahlarla donatıyor! HHH Şimdi MİT yasa tasarısı komisyondan geçti ve Meclis’e gelecek... Soruşturmanın gizliliği bile MİT için geçerli olmayacak, gelip savcıdan dosyayı alabilecek... Oh keka! Başbakan, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü vb. bir kenara itip bütün alanların denetimini verdiği MİT’i, ülkeyi yönetmenin temel aracına dönüştürüyor. RTE, bütün örtülü operasyonları MİT üzerinden gerçekleştirecek. Şunu söyleyebiliriz: RTE devlete güvenmiyor! Hiçbir birimine tam güvenmiyor... Bu nedenle MİT’i tam güveneceği bir operasyonel ve tüm bilgileri toparlayıp aktarıcı yönetim organına dönüştürüyor. Bu, tipik olarak, diktatoryal bir kişi ve yönetimin yapabileceği iş ve sahip olabileceği bir düşünce yapısıdır. Hitler de devletten ayrı olarak kendi polis ve istihbarat birimlerini kurmuştu: Cemaatçinin, kaldıysa tabii birkaç tane solcunun, Alevinin, sosyal demokratın çalıştığı heterojen bir yapının nesine güvenecek! En iyisi, kendine tam bağımlı bir yapıdır... Bu yapı, aynı zamanda bütün devleti de denetim altına alacaktır... Bu bir polis kafasıdır! Bir diktatörün sürekli iktidar planının bir parçasıdır. HHH Bu arada sessiz sedasız geçen son sözde demokratikleşme yasasını unutmayın: Bunlar, yolsuzluk ve rüşvete karşı da iktidarı zırhlayan yasalar: l Dinleme kararlarını bir ağır ceza mahkemesinin 3 yargıcı oybirliği ile verecek. Bu mahkemeyi de iktidarın HSYK’si belirleyecek. Yanlışlıkla atanacak bir yargıç varsa aralarında, tek oyu geçersiz kılınsın diye! Unutmayın, bu ülkede ömür boyu hapis cezaları bile oybirliğiyle değil oyçokluğuyla veriliyor! l İktidarın görevden aldığı kişi, mahkeme kararı olsa bile makamına geri dönemeyecek, eşdeğer maaşlar bir kızak göreve gidebilecek. l Savcılar soruşturduğu kişilerin mallarına el koyma iznini, MASAK, BDDK, SPK, Hazine Müsteşarlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’ndan alacak. 35 ay içinde bu kuruluşlar evethayır raporu verecekler!!! Tabii bu süre içinde hırsızlar mallarına güle güle diyecekler! l Hâkimler ve savcılara, kararlarından ötürü tazminat davası açılabilecek. Bu önceden böyleydi, AKP Silivri yargılamalarında mahkemelerin haksız hukuksuz karar vermeleri için ellerini kollarını serbest bırakmış, tazminatları devletin ödemesine karar vermişti. Şimdi tersi oluyor... Çünkü iktidar mensupları, haklarında dava açacak mahkemeleri, savcıları, mahkemeye verebilecek. RTE, oğlu için davaya hazırlanıyor. İçki içerken koyduğu yasağı kaldıran, sonra tekrar koyan IV. Murat mıydı?! HHH RTE, çıkardığı yasalarla adeta bir savaş hazırlığı içinde... Ama savaş kime? l Öncelikle, hiçbiri asla demokratik olmayan son yasalarla, iktidarını koruma, muhalefeti bastırmasindirme, kendisine yönelecek her türlü iddiayı yok etme savaşı... Yani bu yasaların hepsi özünde “iç düşman”a karşı verilecek savaşın silahları... l Bu yasalarla, özellikle MİT yasasıyla, “iç düşmanı” ezip yok etmek için, büyük skandal davalar, olaylar yaratabilir... Ergenekon, Balyoz davalarının nasıl topluma sunulduğunu anımsayın: Mahvolmakta olan ve ülkeyi iç savaşın eşiğine getiren ve resmi iktidarı yıkmaya yönelen darbeciler... Sonra mesela Bülent Arınç’a uyduruk takip ve baskın olayı... Bunun sonucu, askerin kozmik odasına girilmişti. (Sahi o hâkim ve o belgeler ne oldu?..) Ankara caddelerinde, güya darbe için cephane taşıyan askeri cemseler olayı... AKP iktidarını ve cemaati bitirme planları... Bunların hepsi iktidarca düzenlenmiş büyük sahte olaylardı! Bu sahte operasyonların yeni versiyonları bir süredir piyasaya sürüldü: Suikastlar! İktidar, gerekli gördüğü durumlarda sözde iç kargaşalıklar yaratabilir, OHAL durumlarıyla ülkede dehşet ve korku salabilir... Bunun pilot uygulamalarını yaşamaya başladık. Söylüyorum: Kürtler de bundan nasibini alabilir... Şimdi gemilerini dayadıkları ve her dikta eylemine destek verdikleri iktidar, yarın tepelerine binebilir... Bu işler hiç belli olmaz. HHH Şunu bilelim: Artık bir kamu düzeni sona erdi... RTE’nin (Gül’ün de desteğiyle) yeni kamu düzeni ve rejimi başladı. OKUR NOTU. Savaşal Sayın: Gerilimi Düşürürse Çöker, başlıklı yazınıza yüzde yüz katılıyorum. RTE iktidardan düşmemek için, belirttikleriniz ile beraber, mutlaka parayı da kullanıyor. Son 2 aylık olaylar gösterdi ki “her şeyi para için” yapıyorlarmış. Özellikle örtülü ödenekten 11 yılda 6 milyar TL (6 katrilyon) harcanmış, neredeyse, 3. köprünün maliyeti kadar (34 milyar dolar) Bu para kimlere dağıtıldı? Bu kadar yolsuzluğun içinde olan bir iktidar, örtülü ödeneği Türkiye’nin menfaatları için mi harcadı? Paranın izini sürmeli... Yeni yüklenici yapsa yarı fiyatına Bayraktar’ın ses kaydı yayımlandı. iş ortaklığının tünel inşaatı teklif birim fiyatlarının, işin yeni yüklenicisi GCFPeker İnşaat’ın teklif birim fiyatlarına göre ortalama yüzde 100 oranında daha yüksek olduğu görülmektedir.” Yüklenici ortaklığın yüksek fiyat verdiği bu kalemler sözleşmeden çıkartıldı. Ancak, ortaklık buna rağmen, yaklaşık maliyet fiyatlarına göre düşük teklif ettiği toprak işleri teklif birim fiyatlarıyla yapması gereken güzergâh kazısı ve dolgu imalatları yerine, sözleşme kapsamı dışına çıkarılan tünel işlerine yöneldi. Ortaklık, 9 milyon 225 bin TL tutarında tünel imalatı yaptı. Önce yap sonra onaylat Sayıştay bu durum hakkında da şu saptamaları yaptı: “Yüklenicinin, yaklaşık maliyet çizelgesine göre tünel kazısı teklif birim fiyatları yüksek, güzergâh ve ariyet kazısı ile dolgu teklif birim fiyatı düşük olduğu için, iş programında güzergâh ve ariyet kazısı ile dolgu kalemleri yerine, sözleşme kapsamı dışına çıkarılan tünel imalatlarını yaptığı, bu konuda TCDD ve müşavir tarafından yazılan yazıları dikkate almayıp yapı denetim görevlisinin denetimi olmaksızın imalata devam ettiği, ancak imalatlar bittikten sonra yüklenicinin talebi ve TCDD’nin isteği üzerine müşavir firmaya inceleme yaptırılarak yapılan işlerin uygun olduğu yönünde kanaatinin alındığı, ayrıca teknik görüşler de alınmak suretiyle yüklenici tarafından hak ediş raporu düzenlendiği anlaşılmıştır.” Haber Merkezi Karşı gazetesi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası istifa ederken “Soruşturmadaki her şey Başbakan’ın talimatıyla yapıldı” diyen sonra da kararından vazgeçen eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın telefon konuşmalarını yayımladı. Erdoğan Bayraktar’ın KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım’la yaptığı öne sürülen ses kayıtlarının içeriğini Karşı gazetesi yayımladı. Soruşturma dosyasına girdiği iddia edilen kayıtlara göre Yıldırım, Bayraktar’dan bir arazinin deprem riskli alan ilan edilerek kendilerine verilmesini istiyor. Bayraktar bunun sonucunun kötü olacağını söyleyerek itiraz ediyor. Bayraktar, İBB Genel Sekreteri Adem Baştürk’ün de bütün pis işleri kendilerine yaptırdığından yakınıyor. Bayraktar: Bizi asarlar URLA’DAKİ VİLLALARIN SİT DERECESİNİ DÜŞÜREN ÖĞRETİM ÜYELERİNİN İSİMLERİ MERAK KONUSU Rüşvetçi hocalar kim? EMRE DÖKER Etiler Polis Okulu arazisi itirafı Söz konusu konuşmalarda; İstanbul Etiler’deki polis okulu arazisinin ‘afet riski taşıyan alan’ ilan edilerek ranta açılmasını sağladığını itiraf eden Bayraktar, buna karşılık Çatalca’ya taşınacak polis okulu için de yeni çözümler planlıyor. Çatalca’nın en bakir yerlerinde bulunan 400 metrekarelik arazinin akıbetine ilişkin 24 Temmuz 2013’te Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım’la konuşan Bayraktar, Yıldırım’ın talepleri üzerine isyan ediyor. Yıldırım’a zaten araziye hukuksuz olarak 3 katı emsal verdiğini söyleyen Bayraktar, Çatalca’daki arazi için “Ben neye istinaden yapayım bunu? Bizi asarlar ya” diyor. Hazırlanan fezlekede, söz konusu görüşmeler için Etiler Polis Okulu arazisinin ihale edilmeden usulsüz bir şekilde alınabilmesi için fikir yürütüldüğü yorumunda bulunuluyor. İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da armağan edildiği öne sürülen Urla Zeytineli köyündeki villaların olduğu bölgenin sit derecesini düşürmek için, arazi sahibi işadamından rüşvet aldığı savlanan öğretim üyelerinin isimlerinin açıklanması istendi. Urla’daki villaların sit derecesinin 1’den 3’e düşürülmesi için işadamı Latif Topbaş’ın, bu yönde rapor hazırlayan 6 öğretim üyesine toplam 130 bin lira rüşvet verdiğine ilişkin iddialar, geçen gün “haramzadeler” adlı Twitter hesabından yayımlanmıştı. Bu sırrın ortadan kalkması için YÖK’e başvuru yapacaklarını belirten Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Suay Karaman, “Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayarak türbanlı öğrencileri uyardığı için 2 yıl 1 ay hapis cezası olan Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye hapis cezası veren yargı ve üniversiteden uzaklaştıran YÖK, bakalım bu olayda nasıl karar verecek” dedi. İmza atan bu kişileri kamuoyunun bilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Karaman, “Madem şeffaflıktan söz ediliyor, bu kişileri kamuoyu bilmelidir. Bu isimlerin açıklanması için YÖK’e başvuracağız” diye konuştu. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyesi, Eğitimİş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Lütfi Değirmenci de, akademisyenlerin etik dışı bir olayda imza yetkilerini kullandığı yönündeki savların akademiyi ve mesleği küçülttüğünü söyledi. TÜMÖD İzmir Temsilcisi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı da, “Bu imzayı atanların kim olduğunu araştırıp açıklamak en başta YÖK’ün görevidir” dedi. ‘Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir için plan hazırlandı’ Baskın iddiası atama çıktı KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 28 şube müdürü ile bazı birim amirlerinin görev yerleri değiştirildi. Zaman gazetesi dün yayımladığı haberde, 4 MİT mensubunun Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesine (KOM) baskın düzenlediğini iddia etti. Ancak Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe, “İl emniyet müdürü Ümit Yaşar, Adalar’a geçen hafta göreve atandı. Emniyet müdür yardımcıları ve şube müdürleri arasında yeni bir organizasyon yapılıyor. Bir baskın söz konusu değildir” dedi. Öte yandan İzmir Emniyeti’nde 32 şube müdürü, ilçe emniyet müdürü ve yardımcısının görev yerleri değiştirildi. Erzincan Emniyet Müdürlüğü’ne kısa bir süre önce atanan Doğan İnci, 12 şube müdürü ile 7 emniyet amirinin görev yerlerini değiştirdi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde ise aralarında şube müdürü ve amirlerin de bulunduğu 120 personelin görev yerleri değişti. Cemaatten müdüre kumpas iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cemaatin, eski Ankara ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İl Emniyet Müdürü Hükümetle cemaat arasındaki dinleme Orhan Özdemir ’e savaşında bu kez Başbakan Tayyip “kumpas” kurduğu Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvet soruşiddia edildi. Dönemin turmasında hakkında yakalama karaistihbarattan sorumlu rı çıkarılan Usame Kutub ile görüşmeleri yayımlandı. Twitter’daki “HaramAnkara Emniyet Müzadeler” grubunun önceki gece yadür Yardımcısı Muyımladığı yeni ses kaydı, “Erdoğan’ın harrem Durmaz’ın Susurluk’u” olarak nitelenen kazasavcıya kurye aracılının perde arkasını da ortaya çıkardı. ğıyla özel mektup gönKayıtlara göre İstanbul’da Başbakanlık koruma amiri İbrahim Yıldız ve El derdiği ve Özdemir’e Kaide’nin finansörü olarak anılan Yayönelik yaptığı “tasfisin el Kadı ile birlikte trafik kazası geye planını” anlattığı çiren Kutub, 112 Acil yerine Başbakan öne sürüldü. 2010’da Erdoğan’ı arıyor ve ambulans istiyor. yürütülen soruşturmaKutub’a bir “arkadaşının” hastanesida Özdemir’in yanı sıne gitmesini söyleyen Erdoğan ise, ra özel kalem müdürü Ömer Zeren de göyacağım planı uygun görürsezaltına alındı. niz icraata geçiyoruz. Sabah gazetesinin haberine Farklı görüşünüz olursa kurgöre, Durmaz, mektupta sav ye olarak gönderdiğim arkacıya özetle şunları yazdı: “De daşla not alarak bana ileteğerli savcım Cemil Tuğtekin... bilirsiniz. Telefon görüşmeGeçen hafta hâkim arkadaş si yapmayalım. Görüşmeleriaradı, bir araya geldiğimizde nizi malum benzin istasyonu(Ankara) İl Emniyet Müdürü nun kafeteryasında yapalım. Orhan Özdemir’le ilgili evrak Kayseri’ye donanımlı bir ekip üretilmesi için bazı stratejiler gönderdim. Bağlantı kuracaüzerinde tartışmıştık. Bununla ğımız bir isim verirseniz, Orilgili istihbarat şube müdürlü han Özdemir’le ilgili aleyhte ğündeki yetkili personelimiz tanıklık yapabilecek şahısları le ve dairemizdeki mesai ar tespit edip rapor haline getirkadaşlarımla aşağıda açıkla meyi düşünüyoruz. Daha son BAŞBAKANDAN AMBULANS İSTEMİŞLER müdürlerine baskı yapıp Özdemir hakkında aleyhte ifade vermeye oğlu Bilal’i hastaneye yönlendiriyor. ikna ettik. Konu günKonuşmalarda Erdoğan “Bizim Yasin, deme geldiğinde plan bizim Usame” ifadelerini kullanıyor. kusursuz işleyecektir. Kutub, Kadı ve Yıldız’ın bulunduEmniyet müdürünün ğu araç 16 Şubat 2013’te İstanbul özel kalemindeki arkaMerter’de trafik kazası geçirmişti. Kaza sonrası hazırlanan raporda Kadı ve daşımızın makam odaKutub’un ismi çıkarılarak olay örtbas sına gerekli faydalı böedilmişti. İddialara göre bu örtbas giceklerimizi yerleştirdik. rişimini kaza sonrası hastaneye gelen Bu kayıtları yeri gelBilal Erdoğan ve Latif Topbaş gerçekdiğinde internete servis leştirmişti. Kutub, 28 Aralık 2013’te Hürriyet’e verdiği röportajda, kazanın etmeyi planlıyoruz. Can ardından Başbakan ya da herhangi bir Kahraman konusu tayakınıyla görüşmediğini söylemiş ve mam. Yalnız sizin bu “Başbakanımızın kazadan haberdar konuda daha aktif ololduğunu ve suikast ihtimalinden domanız lazım. Biz de bu layı tedirgin olduğunu duydum. Benişten bir şey çıkmayacace de bu normal bir kaza değildi.” ğını biliyoruz ama adamı bezdirip Ankara’dan ra bu raporu bir ihbar mektubuyla devletin her kademesi göndermemiz lazım. ne gönderme düşüncemiz var. atır’ın açığını bulduk Orhan Özdemir’le ilgili daire Haziran sonuna kadar gömutemetlerimizle görüştük. Orhan Özdemir’in mal beya revden aldıramazsak kabak nı, soruşturma dosyaları aldı bizim başımıza patlayacak. ğı cezalar gibi doneleri topla Her ihtimale karşı tutuklatıyorum. İhbar mektubumuz ma sorun olmasın diye özel da bunlarda ayrıntılı bahsedip yetkili konuştuğumuz hâkim eklerine belge de koyup ihba ve savcıların röntgenini çekrın inandırıcı olmasının sağ tik. Hasan Şatır’ın büyük bir açığını bulduk, sözümüzden lamak istiyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu’nun he çıkmaz. Savcım, planı sessizlikopterinin düşmesi olayı ile ce uygulayalım. Baskı gelirse ilgili illerin istihbarat şube topu yukarıya atarız.” Ş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear