Catalog

10 KASIM 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 ‘Gezi’de katlettiğiniz çocuklarını aklınıza getirin’ İstanbul Haber Servisi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul Şubeleri, zorunlu din dersine karşı her hafta Kadıköy Boğa heykeli önünde yaptığı oturma eyleminin yedincisini dün düzenledi. PSAKD Genel Sekreteri Atilla Özdemir, “Aleviler dünden gelen kötü ve kabarık sicilinizden dolayı size güvenmezler. Açılımlarınızın yarına dönük bir seçim yatırımı olduğunu iyi bilirler. AKP’nin Alevi algısını öğrenmek istiyorsanız, Gezi’yi bir kez daha hatırlayın ve katlettiğiniz Alevi çocuklarını aklınıza getirin. Gerçekten açılım yapmak istiyorsanız zorunlu din derslerini kaldırın, asimilasyon sürecini durdurun ve Aleviliği tanımlamaktan vazgeçin” dedi. PSAKD ekibi gösteri semahı sunduktan sonra yurttaşlara aşure dağıtıldı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Cem taciz sırasında Aleviler ibadet ederken itfaiye eri elektriği kesti. Yurttaşlar cep telefonuyla kayda alındıklarını söyledi Kalitenin Bir Bedeli Var Nihayet anladım. Hakkında otoriterleşme ithamları olan bir insan neden dev gibi bir saray yaptırır çözmek zordu. Hele o sarayda merdivenlerin önünde neden tek başına o fotoğrafı çektirir? Neden durduk yere Orta Asya’daki akraba devletlerin kötü şöhretli başkanlarını andıran bir poz verir? Memlekete itibar kazandıracağı iddiasıyla namlı diktatör karikatürlerine layık bir binada neden bu kadar ısrar eder? Zamanında binanın inşaatını durduran mahkeme kararına neden “Güçleri yetiyorsa yıksınlar. Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar. Açılışını da yapacağım, içine de girip oturacağım” diye oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi tepki verir? Koca cumhurbaşkanını hangi gerekçeler Sezercik’teki Şişko Nuri’nin “Benim olacak fıstık, bineceğim üzerine vuracağım kırbacı” söylemine yaklaştırır? İşin sırrı basitmiş. Hem zekiceymiş hem de hisliymiş. Erdoğan dün sarayıyla ilgili bir açıklama yaptı. Önce bakanı Mehmet Şimşek’i yalanlayarak sarayın maliyetinin o kadar da fazla olmadığını ileri sürdü. 500 milyon dolar tutmuş. Kendi deyimiyle “kalitenin de bir bedeli var”. Buna itirazımız olamaz. Ucuz etin yahnisi yavan olur. Herhalde saray kaçak olmasının yanı sıra bir de ucuz malzemeyle inşa edilip memleket gerçeklerine tam bir uyum sağlamamalıydı. Helali hoş olsun. Fakat Cumhurbaşkanı’nın ısrarının altında asıl yatan açıklamasının çok dikkat çekmeyen başka bir bölümünde... Saraya 23 bin kişilik bir kongre salonu eklenecekmiş. Bu salonda Cumhurbaşkanı muhtarlarla bir araya gelecekmiş. Döneminde “muhtar bile İşçi için bir şey değişmedi: Zehirlenme, yaralanma ve ölüm ADANA / TEKİRDAĞ / İZMİR (Cumhuriyet) Adana Aladağ’da ormanlık alanda ağaç keserek geçimini sağlayan Ahmet Akyıl (36) ve İsmail Kılınç (37), içinde odun yaktıkları tenekeyi ısınmak için çadıra aldı. Sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen işçiler, hastaneye kaldırıldı. Tekirdağ Çerkezköy’de devlet hastanesi yanında yapımı süren yeni hastane binası inşaatının 6’ncı katında beton atıldığı sırada iskele çöktü. İşçilerden Yunus Öztürk (21), Mustafa Töre (48) ve Ahmet Töre (28), demir ve tahta enkazın altında kalarak yaralandı. Mustafa Töre’nin sağlık durumu ciddi. İzmir Konak’ta da inşaat demirlerini istifleyen 30 ton kapasiteli vinç devrildi. Şans eseri olayda yaralanan olmadı. Uşak’ta da TCDD’ye ait tarihi binanın çatısı ve bir duvarı, yenileme çalışmaları sırasında çöktü. İşçilerden Nihat Şahin (43) yıkılan duvarın altında kalarak yaşamını yitirdi. EDİRNE (AA) İstanbul’dan Enez’e karayoluyla gelen 2’si çocuk 21 kaçak, şişme botla Meriç Nehri’ne açılacakları sırada yakalanarak gözaltına alındı. Suriye ve Eritre uyruklu kaçaklar, Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Hayalleri Meriç kıyısında son buldu Trafik kazaları: 4 ölü MARDİNMUĞLA (Cumhuriyet) Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Mehmet Birlik’in kullandığı otomobil yoldan çıkarak takla attı. Kazada, İhsan Birlik (35) ve sürücü Mehmet Birlik (19) hayatını kaybederken, 2’si çocuk 4 kişi yaralandı. Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde de Alican Kıvrak (24) yönetimindeki yolcu minibüsü, Duran Kaval’ın (34) kullandığı kamyonla çarpıştı. Refüje devrilen minibüste Zeynep Karacan (33) ve Sedat Çağan (23) olay yerinde yaşamlarını yitirdi. ERZURUM (DHA) Erzurum’da yurttaşları sakinleştirmek istedi. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İtfaiye İbadetlerinin engellendiğini vurgulayan Daire Başkanlığı spor salonunda Aleviler yurttaşlar saz çalıp semah dönerek cem yaptıkları sırada, bir itfaiye görevlisi yaşananları protesto etti. Alevi yurttaşlar, elektrikleri kesti. Cep telefonlarıyla yaşananları protesto etmek için kent kaydedildiklerini ve ibadetlerinin merkezine yürümek istedi ancak barikat engellendiğini belirten yurttaşlar ile itfaiye kuran çevik kuvvet polisleri buna görevlileri arasında gerginlik yaşandı. izin vermedi. Alevi yurttaşlar, “Cem Polis, kent merkezine yürümek isteyen ibadetimizi yarılamıştık ki lambalar Alevilere izin vermedi. söndü. Hemen hemen 5 dakika Erzurum Erenler Alevi Bektaşi Kültür karanlıkta saz çalmaya devam ettik. ve Dayanışma Derneği tarafından Teknik bir arızadır dedik. Müdahale merkez Palandöken ilçesinde bulunan için gittik. İtfaiye çalışanıymış. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İtfaiye İbadetimiz kasıtlı olarak engellendi, Daire Başkanlığı spor salonunda 400 iftira atıldı. Yüzyıllardır yapıldığı gibi, kadar Alevi yurttaş, önceki gün cem kasıtlı elektirik kesintisi oldu. Özellikle ibadeti için bir araya geldi. Semah lambayı söndürüyorlar ve mum söndü yapıldığı sırada spor salonunun elektiriği olayına çevirmek isteyen zihniyetin bir itfaiye eri tarafından kesildi. Cem Allah belasını versin” dedi. ibadetinin cep telefonu ile kaydedildiğini öğrenen yurttaşlarla ismi açıklanmayan görevli arasında gerginlik yaşandı. Olay yerine giden polis Alevi yurttaşları spor salonundan çıkardı. Elektriğin kasıtlı olarak kesildiğini ve ibadetlerinin engellendiğini belirten yurttaşlar, iftaiye müdürlüğüne yürüyerek duruma tepki gösterdi. Bazı yurttaşlar da itfaiye müdürlüğüne taş attı. Emniyet Yurttaşlar, ibadetlerinin engellenmesi üzerine saz çalıp Müdürü Kamil semah dönerek tacizi protesto etti. (Fotoğraf: DHA) Karabörk olunamaz” denen Erdoğan, bugün cumhurbaşkanı olup binlerce muhtarla sarayında hoşbeş etmenin zevkine varacak. Hem eski Türkiye’den intikamını alacak hem de nutuk atmak için bir fırsat daha bulacak. Bununla da kalmıyor. Erdoğan o salonda vatandaşlarla da bir araya gelecekmiş. Yani onları da oraya toplayıp onlara da nutuk atacakmış. Peki, nasıl belirlenecek bu vatandaşlar? Basit. Kurayla. Yani yeterince iyi bir çocuk olursanız siz de Erdoğan’ı görebilirsiniz. Azıcık da şanslı olmanız lazım. Neticede salon taş çatlasa 3 bin kişilik. Cumhurbaşkanı da meşgul bir insan. Hem aynı salonda dönüşümlü olarak muhtarlarla da görüşecek. Yani muhtar olmayan vatandaşların Cumhurbaşkanı’yla görüşme ihtimali biraz düşük. Yine de kuraya katılmakta fayda var. Milyonda birden az bir şans. Ama belki de sıra sizde. Gelgelelim her konuda ihtimaller o denli düşük değil. Birgün gazetesinin haberine göre Emniyet Genel Müdürlüğü 2015 senesinde 50 milyon liralık biber gazı alacak. Biber gazlarımız da dünyanın en iyi firmalarının en gelişmiş gazları. İşin müjdeli kısmı ise bu değil. Bu satın almalardan sonra her elli kişiye bir biber gazı kapsülü düşecek. Parti devletinin cisimleşmiş hali olan Erdoğan’ı sarayında görmek için kuraya girilse kazanmak güç. Yer az, talep çok. Ama düşünün elli kişiye bir biber gazı. Halkın yarısı zaten AKP seçmeni. Sokakta protesto yapacak değiller. Bebekleri, çocukları da çıkarırsanız. Neredeyse adam adama bir biber gazı markajı söz konusu. Kurada kaybettin, üzülme. Erdoğan’ı görmek mutlaka yüzünü görmek demek değildir, onun fikirlerini, duygularını anlıyorsanız bu da yeterlidir. Bunun için de sokağa çıkman kâfi. Artık kapsül nerene gelirse. Kalitenin çünkü bir bedeli var.