25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2013 CUMARTESİ 8 HABERLER Okulların imam hatibe dönüştürülmesi sürerken bazı öğrenciler semt dışında okula gitmek zorunda kalacak. Veliler ve öğrencilerin tepkisi büyüyor Yeter artık vazgeçin İstanbul Haber Servisi İmam Hatip Okulları’nın önünü açmak amacıyla getirilen 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte okullarda dönüşüm çalışmaları hızla sürerken veli, öğrenci ve eğitimciler de örgütlenerek tepkilerini sürdürüyor. Öğrenci velilerinin bir araya gelerek oluşturduğu VeliDer, okullardaki dönüşüm ile birçok öğrencinin okulundan, öğretmeninden ve arkadaşlarından koparılacağını belirterek dönüşüm uygulamasından vazgeçilmesini istedi. Çocuklarının başka bir semtte okula gitmemesi için mücadele edeceklerini belirten veliler, “Çocuklarımız sınıflarından, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden koparılacak. Öğrenci ve veliler ya uzun mesafeye yürümek ya da servis kullanmak zorunda kalacak. Ayrıştırılan okullarda öğretmen eksiği ya da fazlası olacak. Çocuklarımız ikili eğitime mahkum edilecek. Okullarımızda dönüşüm yapılacaksa da bu yeni bir planlama ile yapılmalı ve veliler de bu sürece dahil edilmeli” dediler. Gazi İlkokulu velileri de okullarının dönüştürülmesinden vazgeçilmesini isteyerek “Okuluna sahip çıkan velilerin kaygılarına son verin. Yaptığımız mücadeleye duyarsız kalınması, taleplerimize olumlu yanıt verilmemesi bizim öfkemizi ve isyanımızı artırıyor. Bu okulun dönüştürülmesi sadece sorun üretir” ifadeleri kullandı. ‘Yetmez ama Evet’çi Swoboda’dan Son Ayar Swoboda’nın Kılıçdaroğlu’na yaptığı terbiyesizliğe şaşırmadım. Onun hangi tıynette bir adam olduğunu 12 Eylül referandumunda anlamıştık. Avrupa Parlamentosu’nun o dönem Sosyalist Grup Başkanvekili olan Bay Swoboda, “yetmez ama evetçi” AKP yandaşları kervanına katılmış ve Türkiye’deki kampanyaya açık biçimde taraf olarak, seçmenlerden “evet oyu” talep etmişti… Bununla yetinmemiş, CHP’ye “AP’nin sosyal demokratları adına” ilk ayarını vermeye kalkmış; “(Avrupa Parlamentosu) sosyal demokratları olarak biz bu paketi destekliyoruz! CHP de sosyal demokratsa referandumda eveti desteklemeli!” demişti Bunun üzerine CHP Brüksel Temsilciliği, AP’nin sosyalist grup üyelerine, “Bu paketin ne anlama geldiğinden sizin haberiniz var mı? Yoksa… biz size anlatalım” mealli bir mektup göndermişti. AKP yandaşlarınca Avrupa kulislerinde sürekli “çağdışı” diye takdim edilen CHP’den bu atik tetik iletişim atağını beklemeyen Swoboda, bunun üzerine kontrpiyede kalmış, kalesinde gol yemişti. Çünkü CHP Brüksel bürosunun Avrupa parlamenterlerine gönderdiği mektup sayesinde sosyalist vekillerin Swoboda’nın kendi adlarına CHP’ye verdikleri ayardan tamamen “habersiz oldukları” ortaya çıkmıştı. “Böyle bir açıklamayı, sen bize sormadan nasıl yaptın?” diye hesap soran “sosyalist mevkidaşları” karşısında, Swoboda müşkül durumda kalmış; o dönemde Martin Schulz’dan boşalmakta olan “Grup Başkanlığı” koltuğunu bu yüzden kaybetmek riski ile karşılaşmıştı. Swoboda’nın (AKP yanlısı) fikirlerini beyan ederken ezcümle bunları “sosyalist grup” adına dayatması çünkü arkadaşları arasında “rahatsızlık” yaratmıştı. Bugün bunu AKP referandumunda yapanın, başka bir konuda yarın benzeri oyunlara başvurmayacağının garantisi var mıydı? Bu, her şeyden önce önemli bir ilke sorunuydu… Kaldı ki CHP’nin yanında olan bazı vekiller de, “grup” adına; “desteklerinin” tamamıyla ters yönde kullanılması ve manipüle edilmesine açıkça içerlemişlerdi. Brüksel koridorlarını tanıyanlar bu yüzden o dönemde Swoboda ile AP çatısındaki sosyalist/ sosyal demokrat parlamentler arasında büyük bir kavga koptuğunu söylüyorlar. Kuşkuya yer vermeyecek bir AKP destekçisi olan Swoboda’nın bu nedenlerden ötürü CHP ile geçmişten gelen açık bir hesabı var… Veliler yol kesti İstanbul Haber Servisi Kadıköy Fenerbahçe Nurettin Teksen İlköğretim Okulu’nda eğitim gören öğrencilerin velileri, çocuklarının eğitim gördüğü ilköğretim okulunun kendilerine haber verilmeden ortaokula çevrilmek istenmesini protesto etti. Caddeyi araç trafiğine kapatan veliler, “Kademeli geçiş istiyoruz” dediler. Saat 08.30’da okul önünde bir araya gelen ve “Karar alırken bana sordun mu?”, “Başka okula gitmem” ve “Okulumdan elini çek” dövizleri taşıyan veliler, Fener Kalamış Caddesi’ni trafiğe kapadı. Eyleme destek veren oyuncu Teoman Kumbaracıbaşı, kademeli geçiş yapılmasını istediklerini belirterek “Bizim haberimiz olmadan çocuklarımızı başka okula göndermek istiyorlar. Çocuklarımızın gönderildiği okullarda tadilatlar da bitmedi. Bizim isteğimiz, arkadaşlarını, öğretmenlerini, kurmuş oldukları ilişkilerini kaybetmeden buradan mezun olmalarını, bundan sonra geçişi sağlamalarını istiyoruz. Biz sokağa çıkmak istemiyoruz, bu sorunu masalarda çözmek istiyoruz. Bizi sokağa düşüren insanlar bundan utanmalı” dedi. Veliler, bir saat süren yol kapatma eyleminin ardından, sorunun çözülmemesi halinde önümüzdeki hafta tekrar eylem yapacaklarını söyleyerek eylemlerini sona erdirdi. Geçmişin kuyruk acısı Okul dönüşümleri ile ne olacak? VeliDer, yaşanacakları şöyle sıraladı: l Mevcut okullar ilkokul ve ortaokul olarak ayrıştırılacak. l Çocuklarımız sınıflarından, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden koparılacak, başka mahallelerde bilmedikleri bir okula ve sınıfa yerleştirilecek. l Öğrenciler ve veliler ya uzun mesafe yürümek ya da servis kullanmak zorunda kalacak. l Aynı okulda birden fazla çocuğu olan velilerimiz iki parçaya bölünecek. l Ayrıştırılan yeni okullarda öğret Bine yakın okul EğitimSen 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak ise 4+4+4 eğitim sisteminin temel dayatmalarından birinin okul dönüşümleri olduğuna dikkat çekerek “Hiçbir hazırlık yapılmadan hayata geçirilen, daha doğru tabirle dayatılan yeni sistemle bu yıl yalnızca İstanbul’da 1000’e yakın okul dönüşüme tutulacak, bu da yüz binlerce öğrenci ve veli için, ayrıca öğretmenler için de zorunlu göç anlamına geliyor. Diğer şehirleri de kattığımızda bu sayı çok daha ciddi boyutlara ulaşıyor” dedi. Yeni sistemin hayata geç men eksiği deden Uluocak, “AKP’nin eğitimin ya da fazla asli unsurlarına danışılmadan ben yaptım oldu mantığıyla dayattığı sı olacak. l Çocuklarımız ikili eğitime mahkum sistemin mağduriyeti ciddi boyutedilecek larda olacağı malesef kaçınılmaz. l Bazı okullarda aşırı kalabalık sınıf Binlerce öğretmen de bu dayatma lar oluşurken, bazı okullarda derslikler ve tehcirden nasibini alacak, pek gereksiz yere boş kalacak. çoğu okulunu değiştirmek zorunda l İkokullarda branş derslerine girecek öğretmen bulmakta zorluklar ya kalacak, binlercesi de norm kadro fazlası durumuna düşerek tayin isşanacak. temek zorunda kalacak. Yaşanan l Plansız ve öngörüsüz yapılan bu tüm bu kargaşa, imkânı olan velidönüşümle daha birçok soru nun yükü öğrenci, veli ve öğretlerin özel okullara ya da şu anda aymenin sırtına bindirilecek. rıcalıklı okullar olarak görülen imam Swoboda bunu hep yapıyor Geçmişte kalan bu olayın bize öğrettiği tek şey yalnız bir kan davasıyla sınırlı değil… Swoboda’nın kişisel acendasını sürekli olarak “başkaları adına pazarlama” huyu, kronik özellik gösteriyor. Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist Grup Başkanı, referandumda sergilediği bu çapsız oyundan hiç vazgeçmiyor. Dün… Avrupa solu adına hiç aslı astarı olmayan biçimde beyan ettiği AKP destekçiliğini, bugün güya gene Avrupa Parlementosu’nun tüm sosyalist temsilcileri adına Kılıçdaroğlu’na bir kez daha “had bildirmek saikiyle” sürdürüyor. Sosyalist grupta Kılıçdaroğlu’na halbuki bir ortak “boy ölçüsü vermek” saplantısı yok. Bilakis… Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu’nda Sosyalistler ve Demokratlar paneline hitap eden Kılıçdaroğlu’nun konuşması Brükselli kaynakların aktardıklarına göre! ziyadesiyle beğenilmiş ve ısrarla alkışlanmış. Basın toplantısında arkadan Kılıçdaroğlu’nun “demokrasi karşıtlığı” kıstasında kurduğu bir ErdoğanEsad benzetmesi nedeniyle çıkan skandaldan, çoğu sosyalistin haberi dahi olmamış. mesiyle yaşanan mağduriyetlerin en büyüğünü öğrenciler, veliler, öğretmenlerin yaşayacağını vurgulayan Uluocak, birçok yerde veliler ve öğrencilerin zorunlu göçe tepki gösterdiklerini kaydetti. Sorunların daha da katlanacağını kay hatiplere yönelimini artıracak. Bu da AKP’nin muradına uygun bir durum, yani eğitimin dinselleştirilmesi ve ticarileştirilmesi.” Gül: Eğitimde başarılı olamadık ‘Üniversiteler lise FİGEN ATALAY üstü olmamalı’ KAYSERİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Üniversiteler, liseye benzer ama lise üstü eğitim kurumu olmamalı” dedi. Abdullah Gül Üniversitesi’nin davetiyle yapılan “Üniversiteler Şehri Kayseri” başlıklı toplantıda eğitimle ilgili mesajlar veren Gül, bir gazetecinin “Eğitim sistemi yaz boz tahtası gibi” sözleri üzerine, “Eğitim Bakanlığı çok sık değişiyor. Çok para da harcadık, ama kalıcı başarılı politikalar oluşturamadık. Eğitimde ciddi reformlar maalesef gerçekleştiremedik. Bundan sonra yoğunlaşacağımız alan kesinlikle eğitim olmalı” dedi. Üniversitelerin çıtayı yüksek tutması, taşra havasında olmaması gerektiğini belirten Gül, “Üniversitelerle ilgili bütün konuşmalarda iki şeyin altını çizin. Türkiye’ye mutlaka yabancı öğrenci ve öğretim üyesi getirmek gerekiyor. YÖK’e de talimat verdim. Şu anda binlerce öğrenci var. Siyah, beyaz, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi” diye konuştu. Üniversitelerin de serbest piyasa ekonomisinde şirketlerin birbirleriyle rekabet ettiği gibi, başarılı olduğunu göstermek için yarış halinde olması gerektiğini söyleyen Gül, “Bu yarışın başladığını görüyorum. Üniversiteler bir zamanlar TÜBİTAK’la yan yana gelemezdi. YÖK ‘TÜBİTAK’la konuşmayın’ diye yazı gönderirdi. Bir garip haller vardı. Bugün tam tersi oldu” dedi. Gül, “güçlü büyük devlet olmanın halkı mutlu etmek olduğunu” belirterek “Üniversiteler bulundukları yerin seviyesine inmeyecek, orayı alıp kendi seviyelerine çıkaracaklar” diye konuştu. T.C. tabelası çöpte SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “Tabelalara T.C. ibaresini yeniden koyduracağız” açıklamasına karşın bakanlık hastanelerindeki T.C. ısrarı sürüy or. Aksaray’daki Ortaköy Devlet Hastanesi’nin girişinde bulunan “T.C Sağlık Bakanlığı” tabelasının çıkarılıp çöpe atıldığı, yerine ise T.C. ibaresinin olmadığı tabelanın takıldığı bildirildi. Sosyal medyada doğan tepkinin ardından vazgeçileceği Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, tarafından açıklanan uygulamanın hâlâ sürdüğü görülüyor. AYAYDIN, MALİYE MÜSTEŞARI AĞBA’NIN BAKLAYI AĞZINDAN ÇIKARDIĞINI SÖYLEDİ Alkolde yasak itirafı! SİNAN TARTANOĞLU Atamalar eylülden önce bitecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2013 yılı öğretmen atama takvimini açıkladı. Alan değişikliği işlemleri temmuz ayında gerçekleştirilecek. İl içi ve iller arası isteğe bağlı yer değişikliği işlemlerinin yanı sıra zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı nakil işlemleri haziran ve temmuz aylarında yapılacak. Özür durumuna bağlı yer değiştirme istekleri ise 15 Temmuz5 Ağustos tarihleri arasında karşılanacak. KPSS puanlarına dayalı ilk atamalar ise 1629 Ağustos arasında yapılacak. Okul dönüşümlerinin tamamlanmasının ardından norm kadro güncellemelerini de tamamlayacak olan bakanlık, öğretmen fazlalığı oluşması durumunda, isteyen öğretmenlere norm kadro fazlası olarak ayrılma olanağı tanıyacak. Bu öğretmenler bulundukları eğitim kurumunda çalışmaları gereken süre şartı aranmadan il içinde yer değişikliği isteğinde bulunabilecek. ANKARA Alkol yasaklarını genişleten yasa önerisinin görüşüldüğü alt komisyon çalışmalarında birçok düzenlemeden geri adım atılmasını sağlayan CHP’li Aydın Ayaydın, komisyonda bulunan Maliye Müsteşarı Naci Ağba’nın kendisine “Bizim bu taslağı hazırlamaktaki amacımız alkolü yasaklamaktı, sizin bu yaptığınız değişiklikler amacımızı ortadan kaldırdı” dediğini aktardı. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li alt komisyon üyesi Ayaydın, yasa önerisine muhalefet şerhi verdi. Ayaydın, şu görüşleri dile getirdi: İçmemek yasaklama hakkını vermez: Alkol kullanmamak, alkol kullanımına her türlü yasak getirme hakkını vermemektedir. Elbette ki devlet anayasal görevinin gereği olarak gençlerimizi kötü alışkanlıklarından koruyacaktır. Ancak bu koruma ödevi insanlara yaşam dayatma arzusunun kamuflajı haline getirilmemelidir. Tek tip yaşam empozesi: AKP iktidarının bugüne kadar alkol satışı ve tüketimine ilişkin olarak vergi artışından tutun, sınırlama getirmesine kadar yaptığı tüm bu düzenlemeler, topluma tek tip bir yaşam tarzı empoze etmenin birer aracı. Kimse içmemeye zorlanamaz: Nasıl ki hiç kimse içki içmeye zorlanamazsa, içmemeye de zorlanamaz. Aksi halde sizin ortadan kaldırdığınız şey bireyin özgür iradesi olacaktır. Alkolün zararı yaşam tarzı dayatmasının kılıfı olmamalıdır ki, meselenin özü budur. Yasak 18 yaş altı ile sınırlı değil: İçki satışının yapıldığı yerler ile örgün eğitim kurumları ve dershaneler, öğrenci yurtları arasında kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklığın bulunması zorunlu tutulmuştur. Oysa örgün eğitim üniversiteyi de kapsamaktadır. Yine öğrenci yurdu üniversite öğrencilerine de yönelik olabilecektir. Dershaneden kasıt nedir, belirsizdir. Örneğin KPSS’ye hazırlık dershanesine üniversite mezunları da gitmektedir. Dolayısıyla tekli fin ana amacı her ne kadar 18 yaşını doldurmamış olanlara içkinin özendirilmemesi, onların içkiden uzak tutulması ise de bu tür hükümlerle yasaklar, 18 yaşından büyük olan üniversite öğrencilerine hatta üniversite mezunlarına kadar uzanmaktadır. Oteller hâlâ riskli: 100 metre kuralının, şu an itibarıyla ruhsat almış turizm işletmeleri açısından uygulanmayacak olması sağlanmış ise de, bu yasak ilk fırsatta söz konusu işletmeler açısından da uygulanmak istenmektedir. Satış izninde valilik ısrarı: Alt komisyon çalışmalarında AKP, ısrarla içki satış ruhsatının mülki idareler tarafından verilmesini savundu. Bu ısrar akıllara, hükümetin emrindeki vali ve kaymakamlar vasıtasıyla içki satış ruhsatlarının verilmemesini sağlamak arzusudur. Kuran kursuna varsa üniversiteliye de olsun: Kuran kursu, yurt ve pansiyonların iaşe ve ibadet ihtiyaçları ile diğer harcamalarına ilişkin bütçelerini düzenleme işi Diyanet İşleri Başkanlığı görevleri arasına alınmaktadır. Böyle bir düzenleme topluma faydalı diğer kurslara ilişkin yurtlara yönelik desteklerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Örneğin bu olanaklar yükseköğretim öğrencileri için de sunulmalıdır. Brüksel’den bir gözlemci; “Sosyalist parlamenterlerin web sitesine girin bakın!” diyor: “Konu hakkında herhangi bir açıklama yok. Avrupa parlamentosu vekillerinin çünkü meseleden hiç haberleri yok. Swoboda bunu adet edindi. Kişisel görüşlerini, her seferinde sosyalist grup adına konuşuyormuş gibi serdediyor ancak bu gerçeğe tekabül etmiyor. Hannes Swoboda’nın fitillediği tartışma sadece Türk medyasına malzeme sağlıyor ve yalnızca iç politika boyutunda, iç tüketimi hedef alıyor.” Swoboda başka deyişle, Avrupa sosyalistlerinin gündeminde olmayan bir konuyu, kişisel özel hesaplarıyla, gündem konusu haline getirmiş durumda. O kişisel hesaplar tam olarak ne? Bilmiyoruz. Bilinen şey; Avrupa Parlamentosu sosyalist grup başkanının, kamuoyunda tırmandırdığı tartışmanın, Brükselli gözlemciler tarafından yadırganması: “Swoboda, Kılıçdaroğlu’nun ifadeleriyle hemfikir olmayabilir. Bu fikirlere karşı çıkabilir ancak bu ayrılıklar yüz yüze konuşulur. Aynı siyasi aileden olup da bir siyasi lidere böyle açıktan had bildirmeye kalkışmak, görülmüş şey değil. Çok ayıp ve çok garip!” deniyor. “İfade özgürlüğüyle değil, bu saygıyla ilgili bir durumdur!” diyerek şimdi kendisini savunmaya çalışan Swoboda gerçekte saygıdan bahsedecek son insan. İç tüketimi hedefleyen skandal Ayaydın Öcalan’ın başvurusunda top bakanlıkta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Abdullah Öcalan’ın, “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)” isimli çalışmasına, basım aşamasındayken el konulması nedeniyle haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan bireysel başvuruyu inceledi. Yüksek Mahkeme, Adalet Bakanlığı’na görüş sorulması için yazı yazılmasına karar verdi. Adalet Bakanlığı, gerekli gördüğü hallerde, görüşünü 1 ay içinde yazılı olarak mahkemeye bildirecek. Talep halinde bu süre mahkemece bir ay daha uzatılabilecek. Bakanlıktan yanıt gelmediği takdirde, Anayasa Mahkemesi dosyadaki bilgi ve belgelere göre kararını verecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear