23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 NİSAN 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 19 Polonya Kültür Bakanı Zdrojewski, TürkiyePolonya ilişkilerinin 600. yılı programını anlattı Görkemli bir kutlama Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergi iki ülke arasındaki ilişkilerin 600 yılını kapsayacak ve II. Dünya Savaşı’ndaki belgeler de sergilenecek. Pera Müzesi’ndeki sergide ise Osmanlı dönemine yoğunlaşılacak ve saray ressamı Stanislaw Chlebowski’nin sanatına yer verilecek. AYŞEGÜL ÖZBEK PolonyaTürkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yılı ve PolonyaTürkiye arasında imzalanan protokolün 90. yılı nedeniyle 2014 yılında iki ülke arasında bir kültür programı gerçekleşecek. Programın konsepti ve hazırlık süreci ile ilgili olarak Türkiye’de bulunan Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Milli Miras Bakanı Bogdan Zdrojewski önceki gün bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Polonya tarafından Adam Mickiewicz Enstitüsü ve Kültür Bakanlığı tarafından yürütülen program 2013 sonbaharında başlayıp 2014’te devam edecek. Etkinlikler ve ileriki dönemde yapılacak işbirliğinin ayrıntıları 17 Haziran’da belli olacak. Zdrojewski, bir destek programı olduğunu ve kabul edilecek projelerde iki şart aradıklarını belirtiyor: “Polonyalı kurumlar için ilk şart Türkiye’de partner bulmaları. Bu nedenle hem Polonya hem de Türkiye’de potansiyel partnerlerle ilgili ziyaretlerimiz oluyor. İkinci şart ise dans, film, tiyatro gibi çeşitli alanlarda kaliteli projeler olması.” Bakan, mali olarak bir sınır koymadıklarını, bunun bütçenin projenin kalitesine bağlı olduğunu söylüyor. Küçük ölçekli kuruluşlar için ayrılan para bir kaç milyon Avro, Türkiye’deki projelerin toplam tutarı ise 10 milyon Avro’yu geçecek. Program hazırlanışında birçok sivil toplum kuruluşunun yer alacağını ve Türkiye’deki öncelikli partnerlerinin Kültür Bakanlığı olduğunu belirten Zdrojewski, Bakanlığın bazı kuruluşları da önerdiğini, bunlar arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Müzesi ve İKSV’nin de bulunduğunu vurguluyor ve Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki’ye bu yıl 31. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sunulacağını hatırlatıyor. Zdrojewski, Sabancı Müzesi ve Pera Müzesi’nde iki büyük sergi yapmayı planladıklarını ve bu ortak sergilerin açılışının her iki ülkenin cumhurbaşkanları tarafından yapılacağını belirtiyor: “Sabancı Müzesi’ndeki serginin kapsamı çok geniş olacak. Neredeyse 600 yılı kapsayacak. Aynı zamanda 2. Dünya Savaşı’ndaki belgeler sergilenecek. 2. Dünya Savaşı işgal yıllarında Ankara’da Polonya büyükelçiliğinin bulunması bizim için çok önemliydi. Pera’daki sergide ise 19. yüzyılda Polonya için önem taşıyan Doğu öğelerini sergileyeceğiz. Şu anda Sabancı’da devam eden bir oryantalizm sergisi var. Biz Türkiye’nin Polonya tarafından nasıl algılandığına bakacağız. Sergiye paralel yürütülecek başka etkinlikler de yapılacak. Polonezköy’ü de tanıtmak ve Türk topraklarında TürkPolonya işbirliğinin simgesi olarak göstermek istiyoruz.” Pera Müzesi’ndeki sergide Osmanlı Türkiyesi ile ilgili konular üzerinde yoğunlaşılacak ve Sultan Abdülaziz döneminde (186176) saray ressamı ve sul Fazıl Say Yeniden Yargılanırken... “Fazıl Say yeniden yargılanacak”... Haberi çeşitli kaynaklardan okudum. Aklımda soru işaretleri: Neden, nasıl, vb... Akın Atalay’a sordum, anlattı, daha iyi anladım. Fazıl Say, 10 ay hapse mahkum edilirken “hükmün açıklanması geri bırakılmıştı”. (Aslında bu bile kendi içinde tutarsızlık ve de saçma sapan bir çelişki: Hükmü hem açıklıyor hem de açıklanmasını geri bırakıyor! Hukuk dili böyle bir şey!) Özetle 5 yıl içinde aynı “suçu” (tırnak içinde “aynı suçu” ) işlerse hapis cezası uygulanacaktı. Bence bütün bu süreçte en korkunç olay da bu. Sadece Fazıl Say’a değil, bu ülkede yazan, çizen, düşünen, karşı çıkan, kul olmayı reddeden herkese verilen bir gözdağıydı bu. Bir tehdit, bir baskı unsuruydu. Ayağını denk al, bizim gibi düşünmezsen, seni de yola getirmeyi biliriz demekti! Şimdi, Fazıl Say’ın, daha doğrusu avukatının bir üst mahkemeye yaptığı itiraz kabul edildi. Yargıç Yaşar Yetiş özellikle şu noktaları vurguluyordu. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” Fazıl Say’a sorulmamıştı. Usulen bu geri bırakmayı isteyip istemediği sorulmalıydı... Ayrıca dava açılmasına neden olan Ali Emre Bukağalı, aynı zamanda Fazıl Say’ın talebinin reddi için dilekçe vermişti. Bu usul yasasına aykırıydı. Ve yargıç raporunda şunlara yer veriyordu: “Sadece İslam dinine mensup diye” bu kişinin davaya katılamayacağı... “Yargılama yapacak hâkimin İslam dinine mensup olması halinde davanın tarafı olacağı”... Şikâyetçi şahsın “sadece ihbarcı olabileceği”, bu şahsın “taleplerinin incelenmeksizin reddi”... Şimdi yeniden yargılanmada, on ay hapis hükmü veren ilk hâkim değişmeyecek. Belki de yine aynı kararı verecek. Ama hükmün açıklanması geri bırakılmazsa, o zaman temyiz, Yargıtay yolu açılacak. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar yolu var... Haydi bakalım, içeride ve dışarıda rezil olmaya devam! Sevgili okurlar, bu yazıyı yazarken Fazıl Say’ın “Hezarfen Ney Konçertosu”nu dinliyorum. Muhteşem... “İstanbul Senfonisi”yle birlikte CD kayıtları yeni çıktı. Sırada öteki eserler var. “Mezopotamya” ve “Universe” senfonilerinin de CD olarak piyasaya çıkmasını bekliyorum. Anımsayacaksınız, Fazıl Say’a 10 yıl hapis hükmü çıkar çıkmaz, Osman Kavala’yla birlikte bir imza destek kampanyası başlattık. 48 saatle sınırladık. Çok büyük bölümü sanatçı, yazar, müzisyen, eleştirmen ve bilim insanlarından oluşan 1111 imza... Basına dağıtılmasında Banu K. Zeytinoğlu seferber oldu. (Teşekkürümüz sonsuz.) Her görüşten gazetede, özellikle internet ortamında haberimiz yer buldu. Haberi her kullanan, kendi seçtiği isimleri öne çıkardı. 48 saat ve kampanya sonlandığı halde hâlâ tepkiler, mektuplar, şiirler gelmeye devam ediyor. Tüm imzaların neden yayımlanmadığını soranlara yanıt, gazete sayfalarının yetmeyeceğidir. Duygu ve düşüncelerinizi elbet Fazıl Say’a, info@fazilsay.com adresine bildirebilirsiniz. Bu arada Fazıl Say ne mi yapıyor? İki havaalanı arasındayken telefonla konuştuk: Sağlığı yerinde. Çalışmaya devam. Nisan ayı boyunca yurtdışında tam 15 konser verdi. 30 Nisan’da Viyana’da konseri var. Sonra Türkiye ile hasret gidermece: 5 Mayıs’ta İstanbul, 7 Mayıs’ta İzmir, 20 Mayıs’ta Ankara konserleri... Her gittiği yere insanlığı taşımaya devam ediyor hâlâ... ‘Pamuk Polonya’da iyi tanınıyor’ “Ortak ilgi alanlarımızı göstermek önemli. Mesela Orhan Pamuk Polonya’da iyi tanınan bir yazar. ‘İstanbul’ kitabı Polonya’da çok biliniyor. Ma sumiyet Müzesi ile ilgili Polonya bası nında makaleler de çok çıktı. 2014’te de yeni çeviriler olmasını diliyorum. Hem Türkçeden Lehçeye hem de Lehçeden Türkçeye. Bu yıl Krakow’da tercümanlar toplantısı yapılacak. Türklerin de yer alacağı yaklaşık 1000 civarı tercümanın katılması bekleniyor. Yeni tercümeler için burada sözleşmeler imzalanmasını umuyoruz.” Şimdi ne olacak? Fotoğraf: Serkan Yıldız tanın resim hocası olan Stanislaw Chlebowski’nin sanatına yer verilecek. Sadece kültür alanında değil, diğer alanlarda da girişim ve etkinliklerin yapılacağını ve kısa bir süre sonra Polonya Ekonomi Bakan Yardımcısı’nın da Türkiye’yi ziyaret edeceğini söylüyor Bakan Zdrojewski: “Son yıllarda ilişkilerimiz çok iyiydi, ancak temaslar çok da yoğun değildi. Bundan sonra daha yoğun bir işbirliği olacak.” Gelen bir soru üzerine de vize konusuna değiniyor Zdrojewski: “Vize konusu bizim açımızdan da çok önemli. Polonya bu açıdan oldukça liberal bir ülke. Ama biz Almanya’ya gitmek üzere bir köprü olarak kullanılan bir ülke rolü yapmak istemeyiz.” Bakan, Polonya’nın etnik grup çeşitliliği bakımından zengin olmadığını, homojen bir yapısı olduğunu belirtmekle birlikte, sanat hayatının çok renkli olduğunu söylüyor: “Türk sanat grupları Polonya’yı sıklıkla ziyaret ediyorlar. Türk sanatı Polonya’da kabul görüyor. Ve son olarak da en önemlisi 600 yıllık bir işbirliği var. Bu vesileyle özellikle de dünyada büyük ihtilafların yaşandığı günümüzde birbirimize teşekkür etmemiz lazım. Birbirinden oldukça farklı olan iki ülkenin arasındaki ilişkiler işbirliği yapılabileceğinin örneğidir. Zaman, teşekkür zamanı ve bir anlamda bayram zamanıdır.” Fazıl Say’ı dinlerken n Kültür Servisi Ataşehir Belediyesi Novada Alışveriş Merkezi Cemal Süreya Salonu’nda bugün 15.00 16.30 saatleri arası “Bir Mavi Ada” başlıklı sanat ve siyaset konulu bir söyleşi gerçekleşecek. Zuhal Tekkanat yönetimindeki söyleşiye konuşma cı olarak Öner Yağcı, Leyla Şahin, Şenol Yazıcı katılacak. Sanat ve siyaset söyleşisi n Kültür Servisi Mersin Devlet Opera ve Balesi, her ay düzenlediği senfonik konserler dizisinin sezon sonu konserini 30 Nisan saat 20.00’de Mersin Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde yapacak. MDOB, şef İbrahim Yazıcı yönetiminde, S. Barber’in Keman Koçertosu’nu Hasan Gökçe Yorgun ile seslendirecek. Senfonik konser n Kültür Servisi Nedim Gürsel’in Türkiye’de “halkın dinsel değerlerini alenen aşağıladığı” gerekçesiyle yargılanan ve beraat eden romanı “Allah’ın Kızları” Sırpçaya çevrildi. Geopolitika Yayınevi’nden çıkan kitabı Sırpçaya Mirjana Marinkoviç çevirdi. Kitabın tanıtımı NoviSad Edebiyat Festivali’nde eleştirmen Ljiljana Sop tarafından Nedim Gürsel’in de hazır bulunduğu bir etkinlik de yapıldı. ‘Allah’ın Kızları’ Sırpçada n İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 18. TÜYAP İzmir Kitap Fuarı bugün sona eriyor. Cumhuriyet Kitapları standında bugün 13.1514.15 saatleri arasında İlhan Taşcı, “Türkiye’de Gazeteci Olmak” konulu söyleşiye katılacak. Taşcı daha sonra gazetemiz yazarı Işık Kansu’yla birlikte kitaplarını imzalayacak. 16.0017.30 saatleri arasında da Ataol Behramoğlu okurlarla buluşacak. Yazarlarımız kitaplarını imzalayacak Ustalara Saygı’nın konuğu Uğur Dündar Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi’nin sekiz sezondur düzenlediği “Ustalara Saygı” toplantılarının yenisi, basın ve televizyon dünyasının usta isimlerinden Uğur Dündar için gerçekleştirilecek. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan etkinlik, 29 Nisan Pazartesi saat 20.00’den itibaren Akatlar Kültür Merkezi’nde izlenebilecek. Uğur Dündar, Özlem Gürses’in sunuculuğunu üstleneceği gece boyunca sahnede kendisine de sürpriz olacak konukları ağırlayacak. Çocukluk ve gençlik arkadaşlarından mesleğe birlikte başladığı ya da farklı dönemlerde mesai arkadaşları olmuş gazetecitelevizyoncu arkadaşlarına dek pek çok dostu gecede Uğur Dündar’ı anlatacak. “Ustalara Saygı” toplantısında, Uğur Dündar için hazırlanan bir belgesel film de izlenebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear