22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2013 SALI 4 HABERLER Hukukçular davada karar vermek için Gülen’den görüş isteyen yargıcın açıklanmasını istedi Yorulduk Sevgili okurlarım, 2013’ü şimdiye kadar görülmemiş boyutta yeni bir devlet kriziyle uğurlarken, hemen hepimizin dikkati TV ekranlarına yoğunlaştı. Tam biz bunlarla uğraşırken, okul arkadaşım emekli büyükelçi ve şair yazar Özcan Davaz’ın “Kahve Molası” adlı kitabı geçti elime. “Yorulduk beyim yorulduk” bölümüne gelince, baktım durumumuzu aynen yansıtıyor; bir açıdan 2013’ün özetini fevkalade güzel veriyor. Sözü şimdi Özcan Davaz’a bırakıyorum: “yorulduk beyim yorulduk milletçe yorulduk kuzum hani gazeteleri, TV’leri haberleri, yorumları karşıt görüşleri, oturumları hani olanı biteni yani hiç bitmeyeni, maraton koşan peş peşe krizleri takip edenlerden etmeye çalışanlardan bahsediyorum yorulduk cümleten tam önemli bir şey diyecekken araya giren kısa en az on dakikalık ama çok çook kısa reklamlardan o tükenmez ‘son dakika’lar bir yanıp sönmeye başlayagörsün sahadaki muhabirlerin dil altında çakıl taşı varmış gibi cümleleri evirip çevirip bir satırlık haberi en az beş dakikaya yuvarlamalarından hırçın spiker veya programcıların hırçınlıklarından edep üslup bilmeyen katılımcıların yerli yersiz laf ve söz hakkı çalmalarından ve hep birlikte bağırıp çağırmalarından sabah yediden gece en erken bire kadar nefes nefese bir koşu bir patırtı bir gürültü ve ekranlarda hep aynı tenorlar besbelli sanki Aksaray’da yangın var hukuk, yasa, kanun ve bütün taylar yargıtaylar, danıştaylar az da olsa pilav üstü sayıştaylar hâkimler, yargıçlar, savcılar, başsavcılar avukatlar, baro başkanları doçentler, profesörler uzmanlar muzmanlar vesayet türlü çeşitli hem askeri hem sivil olan var yasalar CMUK’lar ve maddeleri ve fıkraları şu yasadan bu yasadan özgürlükler, ayrımcılıklar peş peşe her gün ara vermeden ve bazen günde iki üç kez gelen her biri birer balyoz darbesi misullu krizler krizimsiler şok niteliğini kaybeden darbeler darbecikler serseme döndük, yorulduk kuzum yorulduk ta tepeden tırnağa kadar cumhurbaşkanından sokaktaki son insanına başkomutanından sınırdaki erine Türk’üne Kürt’üne Lazına Çerkesine her din, dil, ırk, tarikat ve mezhepten münafığın ve muhalifin en son neferine kadar yorulduk kuzum yorulduk bütün milletçe yorulduk yediden yetmişine hele bir ihtiyaç molası verilse de şöyle bir toplasak kafamızı çıkarsak başımızı kumdan ve sorabilsek kendimize yahu bu mu AB ile müzakere sürecindeki Türkiye ve anlasak anlayabilsek ve diyebilsek ki kendi kendimize ona buna AB’ye ABD’ye dış güçlere ve vesaireye atıp topu ve de çatarak âlemi küfre bunlar Türk ve müselman düşmanlığı ağzınla kuş tutsan almazlar bizi AB’ye gibi bir ezber jargon yerine, haklıdır be adamlar alıp da ne yapacaklar en az iki haftada perişan olup bitecek tükenecek yorulacaklar desek diyebilsek bir ve oturup evimizin önünü arkasını dipli bucaklı bir temizleyip süpürebilsek bir...” Kaç dosya Gülen’e gitti İLHAN TAŞCI ANKARA Adalet Bakanlığı da yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, cemaatin “Yargıtay’daki imamının” bir dosyayı Fethullah Gülen’e “görüş” için gönderdiğini açıklamasıyla yargıdaki cemaatçi yapılanma tartışması alevlenirken, kaç dosyada imamların karar verdiği sorusu gündeme geldi. Eski Yargıtay Başkanı, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, Şahin’in açıklamalarına ilişkin şaşkınlık ve tepkisini, “Böyle şey olur mu? Yargıtay görüş almaz” sözleriyle dile getirdi. Şahin’in sorumlu konumlarda bulunmuş bir hukukçu olduğuna işaret eden Selçuk, “Dedikleri doğru ise bu yargıcı ilgili makamlara bildirmek zorundadır” dedi. Selçuk, Pensilvanya’dan görüş isteyen yargıcın anayasanın 138., Ceza Yargılama Yasası’nın 22. ve izleyen maddelerini, Türkiye’ce onaylanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca benimsenmiş olan 2003 Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’ni hatta Mecelle’nin 1792 ve onu izleyen maddelerini çiğnediğini vurguladı. Selçuk, görüş soran yargıcın, eylemi kanıtlanırsa meslekten uzaklaştırılması gerektiğine işaret ederken “Mesleğim adına çok utanç ve üzüntü duydum” dedi. YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk de Şahin’in açıklamalarının geçiştirilemeyeceğine işaret ederek “Şahin’in derhal cemaatin Yargıtay’daki imamı olduğunu iddia ettiği yargıcı ve olaya konu iş adamının açıklaması gerekir” dedi. FEYZİOĞLU: DELİLLERİ ORTAYA KOY TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Başbakan’dan bakanlara, Başbakan adına konuşan danışmanlara kadar herkesin söylediği cümlelerin kamuoyu tarafından titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Bu tarz ifadeler salt siyasi propaganda veya yürüyen yolsuzluk soruşturmasında bir savuşturma amacıyla dile getirilmemelidir. Özetle bunları söyleyenler delillerini de ortaya koymakla yükümlüdür” diyen Feyzioğlu, “Aksi takdirde bu cümlelerin sarf edilmesiyle yargıya ve kamu düzenine verilmiş olan zarar hiçbir şekilde giderilemez” uyarısında bulundu. Feyzioğlu bunun nedenini ise “Çünkü insanların akıllarında hangi soruşturmayı iktidar kanadının, hangi tarafı yürüttü? Hangi davada iktidar kanadının hangi tarafı etkili oldu, diye yargının bağımsızlığıyla, tarafsızlığıyla, hukuki güvenlik ilkesiyle asla bağdaştırılamayacak sorular belirir. Maalesef bu sorular, yapılan bu açıklamalar karışısında son derece meşru sorulardır” sözleriyle açıkladı. ‘YARGIDAKİ İMAM’A TEPKİ YAĞDI Suç ortaklığı itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Adalet Bakanı ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in Yargıtay’da “cemaatin imamı” olarak nitelendirilen bir hâkimin alacağı kararı cemaate sorduğu yönündeki açıklamalarına muhalefetten tepki yağdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Şahin’in yaptığı itirafın bir suç ortaklığının varlığını gösterdiğini kaydetti. Söz konusu suç ortaklığının artık bozulduğuna işaret eden Tekin, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla birlikte görevden alınan ve görev yeri değiştirilen bütün Emniyet görevlilerinin AKP tarafından tek tek tanındığını ifade etti. BDP Milletvekili Hasip Kaplan da hükümetin şikâyet etmek yerine gereğini yapması gerektiğini ifade etti. Şahin’in açıkladığı cemaatin yargıdaki imamıyla ilgili ellerinde delillerle bu konunun yargıya götürülmesi gerektiğini söyleyen Kaplan, “Böyle çıkıp söylemekle olmaz. Çözme makamındalar, şikâyet makamında değiller” açıklamasını yaptı. KAZAN: ŞAHİN BİLDİKLERİMİZİ TESCİLLEDİ Avukat Turgut Kazan 12 Eylül referandumundan sonraki HSYK’nin oluşturduğu Yargıtay’ın böyle bir yapı olduğunu hep anlattığını anımsatarak “Başbakan HSYK’yi kendi eline geçireceğini sandı, ama örgütlü olduğu için cemaate kaptırdı. Başbakan’ı uyardım; ‘Anayasanın yargıyla ilgili olan bölümlerini değiştirmezseniz ne kadar iyi bir anayasa yaparsanız yapın yargı başka yerlerde olur. Siz dokunulmazlığınız var sanıyorsunuz ama yarın tutuklanırsanız ben şaşırmayacağım’ demiştim” dedi. Şahin’in açıklamalarına hiç şaşırmadığını anlatan Kazan, şunları söyledi: “Başbakan ‘kirli yapılanma’ diyor. Yapılanmayı çözmek için Van 100. Yıl dosyasını açın, ErzurumErzincan dosyasından başlayın. Oradan buraya gelirlerse her şeyi bulurlar. Başbakan’ı da göreve çağırıyorum: Yeni bir kurul oluşturulmalı, Savcılar Kurulu, Yargıçlar Kurulu olarak. Yargıtay’da yasal çözüm üretilmesi gerekir. Aksi halde yargıya güvenmek, adalete güvenmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Şahin’in açıklamaları bizim bildiklerimizin tescillenmesidir.” HSYK toplantısını hükümete bildirmediği gerekçesiyle Erdem görevden alındı Fatura müsteşara İLHAN TAŞCI ANKARA Yolsuzluk soruşturmasının ardından Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliği anayasaya aykırı bulduğunu duyuran HSYK’nin üyesi olan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, genel kurul toplantısını hükümet kanadına bildirmediği gerekçesiyle görevden alındı. Erdem’in yerine ceza ve tevkifevleri genel müdürü iken bakanlık müşavirliğine alınan Kenan İpek’in gelmesi bekleniyor. 17 Aralık operasyonunun ardından Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik tartışma yaratmıştı. Yargı kulislerinden edinilen bilgilere göre, gelişmeler üzerine HSYK, bakanlıkta son günlerini geçiren Sadullah Ergin ile görüşerek düzenlemenin teşkilatta rahatsızlık yarattığını iletti, bu konuda bir açıklama yapmasını istedi. Ergin ise bakanlıktan ayrılmak üzere olduğunu anımsatarak bu açıklamayı yapmayacağını iletti. Bunun üzerine HSYK Genel Kurulu 25 Aralık’ta 5’e karşı 13 üyenin oyuyla Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişikliğin açıkça anayasaya aykırı olduğunu açıkladı. Muhalefet şerhi yazan 5 üyeden birisi de Adalet Bakanlığı Müsteşarı Erdem idi. Bu gelişmeler üzerine Birol Erdem, HSYK Genel Kurulu toplantısı hakkında hükümet kanadını haberdar etmediği gerekçesiyle dün görevden alındı. Erdem’in yerine bakanlık müşaviri Kenan İpek’in geleceği konuşuluyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde konuyu TBMM gündemine taşıdı. Tanrıkulu, şu soruları yöneltti: “Şahin böyle bir açıklamayı neden 17 Aralık’tan sonra yapmıştır? Neden bugüne kadar sessiz kalmıştır? Şahin elindeki tüm bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşacak mıdır?” MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da düzenlediği basın toplantısında “Yıllarca darbe planları yapıldığını söylediler. Demek ki kumpasın içinde siz varsınız. Niye herhangi bir işlem yapmadın? Çıkar kanunu, bu kumpasla mağduriyete uğrayanları serbest bırak. Her sıkıştığında komplo uydurarak milleti kandıran, milleti komployla korkutan ve süreçten sıyrılmak isteyen Erdoğan, 17 Aralık itibarıyla ülkemizin başındaki baş komplodur” diye konuştu. ‘Neden bugüne kadar sessiz kaldı’ ŞAHİN’E PARTİSİNDEN TEPKİ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) kendisinden onay almadan ve bilgisi dışında açıklama yapmaması konusunda uyardı. Bozdağ, HSYK’ye gönderdiği “yetki devri yenilemesi” yazısında, “Kurulu yönetme ve temsil etme yetkisi başkana ait olduğundan kurul adına yapılacak basın açıklamalarının başkan tarafından yapılması hususlarında bilgi ve gereğini rica ederim” ifadelerine yer verdi. Bakandan müdahale ‘HSYK hata yaptı gereken yapılacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu, yapılan kabine değişikliğinin ardından 9 yeni bakan ve bir yeni başbakan yardımcısıyla ilk kez toplandı. İç ve dış gelişmelerin görüşüldüğü toplantının ana gündem maddesini 17 Aralık’ta başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu oluşturdu. Toplantı sonrasında soruları yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yeni bir yasal düzenlemenin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine HSYK’yi sert bir dille eleştirdi. HSYK’nin, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararından bir gün önce yaptığı açıklamayı “hayret ve üzüntüyle karşıladıklarını” söyleyen Arınç, “HSYK’nin kendi kanununu çiğneyerek yaptığı bu açıklamanın bir karşılığının olması gerekir. HSYK mahkemelere talimat vermek ve görevini çiğnemek suretiyle büyük bir hata yapmıştır. Bu hukuk dışılıkları dikkate alan hükümetimizin elbette bazı yasal çalışmalar için gerekeni yapacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. Ergenekon ve Balyoz’da yeniden yargılama tartışmalarının toplantıda görüşülmediğini söyleyen Arınç, yeniden yargılamanın bazı şartları olduğunu belirterek “Bu şartlar bitmiş, karara çıkmış, denetimden geçmiş kararlar için geçerlidir. Halen yargılaması devam edenler için söz edilemez” dedi. Arınç, bitmiş davalar için iadei muhakeme sürecinin başlayabileceğini vurguladı. Arınç, kamuda görevden almaların devam edip etmeyeceği sorusu üzerine de “Bunların çetelesini tutmaya da gerek yok. Haksız olduğunu iddia eden varsa, yargısal denetim ne güne duruyor?” dedi. ‘Gereğini yapmalıydı’ EMİNE KAPLAN ANKARA AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in “Yargıtay’da ‘cemaatin imamı’ diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, kendisini tanıyorum, bir holdingin başında bulunan kişinin dosyası ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu, dosyanın kısa özetiyle Pensilvanya’ya göndermiştir. Nasıl karar vermesi hususunu Pensilvanya’ya sormuştur” şeklindeki sözleri parti içinde tartışmalara neden oldu. Hukukçu milletvekilleri, Şahin’in açıklamaları karşısında şaşırdıklarını belirterek “Sayın Şahin’den beklenen, bu kişinin kim olduğunu açıklamasıdır. Bu kişi hâkim midir, Yargıtay üyesi midir? Bu dosya kiminle ilgili dosyadır? Adalet Bakanlığı döneminde ise bunun gereğini yapması gerekirdi. Adalet Bakanı olmasa bile ilgili makamları uyararak bir işlem yapılması yolunu açmalıydı” görüşünü dile getirdi. AKP’de ayrıca “Şahin’in açıklamalarından sonra o kişinin baktığı tüm dosyalar problemli ve şaibeli hale gelmiştir” değerlendirmeleri yapıldı. ‘Yeniden yargılama olabilir’ Cemaatten AKP’ye paralel devlet yanıtı Saygıdeğer Tekirdağlılar; 2014 yılının dünyamıza, ülkemize, ilimize ve tüm insanlığa barış, kardeşlik ve huzur getirmesini diliyor, yeni yılınızı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. CHP’li İnce’den Başbakan’a çağrı ‘Soruşturmanın ‘Gönder oğlunu üstü örtülüyor’ ifadesini versin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Onursal Başkanlığı’nı Fethullah Gülen’in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “paralel devlet” sözlerini “delilsiz ve soyut suçlama” olarak niteledi. Suçlamalarla yolsuzluk soruşturmasının örtüldüğünü belirten vakıf, Gülen ve cemaatin “savcılarla ilişkili, dış güçlerle bağlantılı” olduğu iddialarının iftira olduğunu savundu. Cemaatin AKP’ye karşı bir husumetinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, Erdoğan ve partisinin 2011 seçimlerinden sonra değiştiği ifade edildi. Vakıf, “AB sürecinin yavaşlaması, kuvvetler ayrılığını erozyona uğratan şekli ile başkanlık teklifi, medya özgürlüklerinin daralması, parlamenter denetimin zayıflaması, Sayıştay’ın görevini yapamaz hale gelmesi ve otoriterleşme emarelerinin artması, son olarak yargıya bile müdahale edilmesi sağduyulu kesimleri ülkenin geleceği ile ilgili derin endişelere sevk etmiştir” denildi. Yolsuzlukları protesto eylemlerinin kaotik bir ortam getirebileceği ileri sürülen açıklamada “Barışçıl protestoların sabote edilmesinin yolsuzluk gündeminin değişmesine sebebiyet verebilme ihtimali, amaçlananın tersi bir sonuç verecektir” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Korkun yoksa, şüphe duymuyorsan gönder oğlanı ifadesini versin” diye seslendi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İnce, “2014’te Ayaz bebeklerin soğuktan ölmediği, ayakkabı kutularında haram paraların olmadığı, kasalı, para sayma makineli evlerin bulunmadığı, camilerinde miting yapılmayan, bağırsaklarını temizleyen Türkiye” dilediğini söyledi. İnsanlık tarihinin en büyük yüzsüzlük, Cumhuriyet tarihinin de en büyük yolsuzluk olayıyla karşı karşıya olduklarını savunan İnce, hesap vermesi gerekenlerin hesap sorduğunu kaydetti. “Başbakan’ın gezilerinin, aday tanıtım gezileri olmadığını, seçim propagandasından öte savcıya infaz gezileri olduğunu” öne süren İnce, “Sen kimsin de meydanlarda yargıya posta koyuyorsun” dedi. İnce, “Başbakan ‘Yolsuzluk babadan oğula geçer’ demişti, şimdi ‘Evladım olsa tanımam’ diyor. Başbakan’a çağrım şudur: Korkun yoksa, şüphe duymuyorsan gönder oğlanı ifadesini versin. Sen istiklal mücadelesi diyorsun ama aslında istikbilal mücadelesi veriyorsun” dedi. Op. Dr. Adem DALGIÇ Tekirdağ Belediye Başkanı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear