Catalog

12 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Karla birlikte sokaktan toplandılar ama onlar için tek sorun yemek ve barınma değil. Barınaklarda güvenlik de dert... MELTEM YILMAZ Yılın ilk kar yağışı, nerede bittiği zorlukla kestirilen uzun bir masada yan yana dizilmiş, önlerindeki yemeğe kaşık daldıran 150 adam için zor zamanların başlangıcıydı. Her biri birbirinden aç, yorgun ve mutsuz bu insanlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Zeytinburnu’ndaki Spor Kompleksi’nde bir araya getirdiği evsizlerden başkası değil. Yer yer yırtık ve lekeli tişörtüyle etrafa şaşkın gözlerle bakan tiner bağımlısı çocuk da, “Sarıgül bana ‘sen büyük adamsın’ dedi, çıkardı para verdi” sözleriyle arkadaşlarına hava atan orta yaşlı alkolik adam da yıllar önce yuvası dağılan akıl hastası yaşlı amca da bugün aynı masadaydı çünkü kader ortaktı: Yılın ilk karı yağmıştı. İstanbul sokaklarının farklı köşelerinde yaşayan evsizler için oluşturulan merkezlerden birindeyim. 2 bin metrekarelik salon florasan ışıklarla aydınlatılmış, sağdaki duvara devasa Türk bayrağı ve Atatürk posterleri asılı, tek tip kıyafet giymiş insanlar yan yana yemek yiyor. İçeride yalnızca uzun bir masa ve sedye tipi yataklar var çünkü yalnızca en temel ihtiyaçların var olduğu ve insanların donmamak için bir arada bulunduğu bir mekândan söz ediyoruz. Kısa bir tura koyuluyorum; banyo, depo, giyinme odasından geçtikten sonra, kadınlar için oluşturulmuş ayrı bir bölüme varıyorum. Şimdilik iki kadın var, beyaz plastik sandalyelere oturmuş usul usul etrafa bakıyorlar. “Merhaba” diyorum ama selamım sanki duvara çarpıp bana geri dönüyor, yüzlerindeki ifade donuk ve beklentisiz. Burada konuştuğum görevli, evsizlerin genellikle zabıta aracılığıyla getirildiğini anlatıyor: “İçeri girişleri yapılır yapılmaz eski kıyafetlerini çöpe atıyoruz, tıraş ve banyo yaptırıp yeni kıyafetler veriyoruz. Sonra da yemek yiyorlar, günde 3 öğün yemek mevcut. Gece ise kendilerine sağlanan yataklarda uyuyorlar. İstedikleri kadar, isterlerse kış boyunca burada kalabiliyorlar.” Evsize dört mevsim kış l İki uçağa yıldırım isabet etti Kar yağışı nedeniyle bazı uçak seferleri yapılamadı. İstanbul Denizcilik İşletmeleri (İDO), Hızlı Feribot ve Dış Hat Deniz Otobüsleri’nin bazı sefelerini iptal etti. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkan İstanbulKharkiv seferini yapan Pegasus Havayolları’na ait uçağa tırmanış sırasında yıldırım isabet etti. Burnunda hasar meydana gelen uçak, geri dönmek zorunda kaldı. THY’nin İsfahan seferini yapmak üzere Atatürk Havalimanı’ndan havalanan uçağına da tırmanışı sırasında yıldırım isabet etti. Uçak Esenboğa Havalimanı’na iniş yapmak zorunda kaldı. HSYK 1. Daire Başkanı Okur: BDP’liler Çıkar, Engin Alan Kalır Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, yargı camiası içinde tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmesi gerektiğini ilk söyleyen isimdi. 11 Haziran seçimlerinden hemen sonra seçilen milletvekilleri henüz yeminlerini bile etmeden verdiği “Ben olsam tutuklu vekilleri tahliye ederdim” demeci gündemi sarsmış ancak mahkeme heyeti üzerinde hiçbir etki yaratmamıştı. Okur, Anayasa Mahkemesi’nin İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın bireysel başvurusu üzerine geçen hafta verdiği ihlal kararının ardından arkadaşımız İlhan Taşcı’ya verdiği mülakatta da tutumunu daha güçlü ortaya koyarak “Bu ihlalin derhal giderilmesi lazım. Bu saatten sonra tutuklu kalması ihlalin sürmesi anlamına gelir” uyarısında bulunmuştu. Keşke iki buçuk yıl beklenmeseydi Ergenekon davasına bakan heyetin, beklentiler doğrultusunda verdiği tahliye kararı sonrasında görüştüğümüz Okur, 29 Haziran 2011’de verdiği ilk mülakatı anımsattığımızda şu değerlendirmeyi yaptı: “Sayın Balbay’ın önceki akşam eşi ve çocukları ile duygusal buluşma anını izlerken ‘Keşke bu karar iki buçuk yıl önce alınmış olsaydı’ diye içimden geçirdim. Yapılması gereken şey çok basitti. Milletvekili seçildiği için yargılaması tutuksuz devam edecekti.” Kendisine iki buçuk yıllık bu gecikmeden doğan mağduriyet konusunda HSYK’nin resen ya da şikâyet üstüne mahkeme heyeti konusunda bir yaptırımı olup olmadığını sorduğumuzda değerlendirmesi şöyle oldu: “Tutukluluğa karar verme konusu hâkimlerin takdir hakkına giriyor. Onların bu hakkını sorgulamak müdahale olarak algılanır. Burada sevindirici olan mahkeme heyetinin sürtüşme yolunu seçerek ‘Ben kararımı verdim, dava benden çıktı. Bu işi Yargıtay’da çözün’ deyip çekilmemesidir. O psikoloji ile davranmadılar. İyi ki de davranmadılar. Hatta Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı dahi gelmeden tahliyeyi verdiler. Orada da bir tek şu denebilir: Madem gerekçeli kararı beklemeden tahliye edilecekti neden 5 gün beklendi? Keşke mahkemenin kararı çıkar çıkmaz verselerdi denebilir.” Balbay ve Haberal için verilen ‘seçilme hakkının ihlali’ yönündeki karar, KCK davasından yargılanmakta olan tutuklu 5 BDP’li milletvekiline özgürlük getirebilir mi? Milletvekillerinin avukatları Balbay ile ilgili karar sonrasında hemen Diyarbakır’daki mahkemeye başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurularla ilgili kararlarının ‘Yargıtay içtihadı’ gücüne sahip olmadığının ve sadece bireysel başvurular üzerine karar alındığının altını çizen HSYK yetkilisine göre, Balbay kararı yine de ‘yol gösterici’ olacak: “KCK davasına bakan hâkimler de, ‘Yarın başvuru yapılırsa Anayasa Mahkemesi bu davayla ilgili de benzer kararlar çıkaracak’ diyerek tutuklu milletvekillerine yönelik ihlali şimdiden sonlandırmayı seçebilir. Böyle düşünürlerse tabii ki doğru da yapmış olurlar çünkü Balbay ve Haberal kararlarıyla, o başvurular içinde ‘ihlal’ kararı çıkacağı kesinleşmiştir.” Peki Balyoz davasında aldığı 18 yıl mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından da onanan Engin Alan’ın durumu ne olacak? Alan’ın mahkumiyet kararının kesinleştiğine dikkat çeken Okur, “KCK davasındaki BDP’li vekiller sadece tutuklu oldukları için çıkabilir. Engin Alan hakkındaki hüküm ise kesinleşti. Onun bir başvuruda bulunduğunu duymadım ancak bana göre Anayasa Mahkemesi kararı sadece yargılaması sürmekte olan tutuklu vekillerle ilgili. O yüzden Sayın Alan’ı kapsamadığı düşüncesindeyim” değerlendirmesini yaptı. HHH Okur’un beklentisi doğrultusunda Diyarbakır’daki mahkemeden BDP’li 5 vekil hakkında tahliye kararı çıkarken MHP’li Engin Alan cezaevinde yatmaya devam edecek olursa Türkiye çok derin bir sarsıntı geçirecektir. Bu sarsıntının merkez üssü ise artık yargı değil, siyaset kurumu olacak gibi gözüküyor. Hesaplaşmaya götürmediler Fotoğraf: VEDAT ARIK Gök gürültülü tipi 22 kentte kar tatili Yurt Haberleri Servisi Bursa, Bolu, Düzce, Balıkesir, Kastamonu, Karabük, Bartın, Samsun, Trabzon, Rize, Artvin, Ordu, Gümüşhane, Giresun, Gaziantep, Kilis, Hatay, Konya, Nevşehir, Elazığ, Yozgat, Tokat’ta kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle eğitime ara verildi. Marmara Denizi’nde saatteki hızı 50 kilometreye ulaşan fırtına deniz ulaşımını olumsuz etkiledi. Kar yağışı ve tipi nedeniyle Doğu Karadeniz’de 908, Kastamonu’da 565, Bolu’da 263, Zonguldak’ta 227 Sakarya’da 178, Bilecik’te 149, Düzce’de 145, Bursa’da 123, Van, Muş ve Bitlis’te 108, Karabük’te 80, Ağrı’da 65, Iğdır’da 33, Kars ve Ardahan’da 7 köyle ulaşım sağlanamadı. İstanbul İstanbul Haber Servisi İstanbul’da önceki gece başlayan kar dün de etkisini sürdürdü. Kar yağışı sırasında meydana gelen şiddetli gök gürültüsü ve şimşek İstanbullulara korkulu anlar yaşattı. Yurttaşlar yoğun yağış ve rüzgâr nedeniyle yürümekte zorlanırken kar kalınlığı bazı bölgelerde 25 cm’ye çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele ekiplerinin tüm ana arterlerde buzlanma ve kar kürüme çalışmaları yaptı. Sokakta yaşayan 336 vatandaş koruma altına alındı. TEM Otoyolu Hadımköy Gişeler mevkiinde buz tutan yol nedeniyle sürücüler zor anlar yaşadı. Yaklaşık yarım saat yokuşta mahsur kalan araçlar yapılan çalışmanın ardından yollarına devam edebildi. TT Arena Stadyumu çevresindeki kanalların kar ile tıkanması yüzünden TEM Otoyolu üzerindeki Sadabad2 Viyadüğü’nü su bastı. Nişantaşı Üniversitesi’nde eğitime bir gün süreyle ara verildi. BDP’liler için örnek olur Alan’ın durumu değişmez Atmosferde kararsızlık İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, kar yağışı sırasında çok sık rastlanmayan şiddetli gök gürültüsüyle ilgili açıklama yaptı. Şen, yer ile bulut seviyesi arasındaki sıcaklık farkı ve düşey hareket sonucu kümülonimbus bulutları oluştuğunu anlattı. Yer ve bulut seviyesi arasındaki sıcaklık farkının 15 dereceyi bulduğunu belirten Şen, atmosferdeki kararsızlık ve oluşan bulutlarla birlikte gök gürültüsü meydana geldiğini ifade etti. ‘Sosyal devlet olsa biz bilirdik’ Kışın en sert günlerinde bile en kalabalık haliyle 500 kişiyi barındırabilen bu kompleks, evsizlere kapılarını açtığı 11 Aralık günü sorunsuzdu, peki böyle devam edebilecek miydi? Yıllarını buralarda geçirmiş, “kıdemli” bir evsiz ile sohbet ediyoruz. O, ışıklar ve kapılar kapandıktan sonra her şeyin değiştiğini söylüyor: “Buralarda tinercisi de, akıl hastası da, normal insanı da bir arada kalıyor. Bu nedenle geceleri çok kavgalar oluyor, kimi zaman ölümle bile sonuçlanıyor. Kendi halinde, zararsız insanlar burada olmaktan çok korkuyor ama başka çareleri de yok. Bir de personelin davranışından şikâyet oluyor, evsizlere insan muamelesi yapılmadığı herkesin söylediği bir şey… Çünkü çoğu yerde personel uzman değil, eski evsizleri görevli yapıyorlar, onlar da bilinçsiz…” Bir başka evsiz, “Kışın sokakta donup medyaya malzeme olmayalım diye bizi buralara topluyorlar. Öyle olmasa havanın bu kadar soğumasını beklemezlerdi” diyor ve şöyle devam ediyor: “Belediyeler aslında 50 bini aşan yerlerde evsizlere bakmakla yükümlü. Ama bunu yapan belediye yok denecek kadar az. Türkiye sözde sosyal devlet, hiç alakası yok, olsa biz bilirdik.” İstanbul’da 10 bin evsiz Bugün yalnızca İstanbul’da 10 bin, Türkiye genelinde ise 100 bin kadar evsiz insan var. Metro istasyonları, otobüs durakları, park bankları, hastane acilleri, boş inşaatlar ve ATM alanları onların yaşam alanları. Zeytinburnu Spor Kompleksi’nden sonra, Taksim’e çıkıyoruz. Genç bir evsiz, zabıta ve polisin kendisini kaldığı yerlerden sürekli göndermeye çalıştığını söylüyor, etrafa tehdit oluşturduğu gerekçesiyle. Çok zor bir hayatı var elbette: “Isınma ayrı dert, barınma ayrı dert, temizlik ayrı dert. Çoğu yerde tuvalet bile yok. Gece kaldığımız yerler soğuk, deliksiz bir uyku mümkün değil. Kışın güneş yüzünü gösterirse parka gidiyorum, onun dışında ATM’lerde kalmaya çalışıyorum.” Sonuç olarak, bugün Türkiye’de evsiz insanlara yönelik üç aşamalı bir çözüm planına acilen ihtiyaç olduğu gereği ortaya çıkıyor: Yazkış barınabilecekleri alanlar, psikolojik tedavi, meslek edindirme kursları. Aksi takdirde, Türkiye’de sayıları her geçen gün artan bu evsiz insanlar, ya soğuktan öldüklerinde ya da suç işlediklerinde hatırlanmaya devam edilecek. l Taklan atan araçtan fırladı, başka bir aracın üstüne düştü, kurtuldu Mucize bebek yerinde öldü. Adıyaman’da öğretmenleri taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu bir öğretmen öldü, 7’si öğretmen 8 kişi yaralandı. Bursa’dan Ankara yönüne giden otomobil kar yağışı nedeniyle kontrolden çıkarak takla attı. Bir yaşındaki Minasu Muratlı camdan fırlayarak karşı yönden gelen otomobilin kaputunun üstüne düştü. Kazada yaralanan 6 kişinin iyi olduğu bildirildi. Adıyaman’daki kazadan yaralı kurtulan bir öğretmen şoku uzun süre atlatamadı. (Fotoğraf: AA, Mehmet Fatih Aslan) Yaşlı çift soba kurbanı oldu Haber Merkezi İstanbul Sancaktepe’de Pendik istikametine seyreden TIR, karşı yönden gelen kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Kazada kamyonetteki 4 kişiden üçü hayatını kaybetti. ReyhanlıAntakya çevreyolu üzerinde Hasan Topal yönetimindeki otomobil, bir anda kontrolden çıktı. Kazada Halil İbrahim Bahçeci (27), İsa Göçer (17) ve Hüseyin Göçer (13) olay yerinde yaşamlarını yitirirken Hasan Topal, Mehmet Ali Okuyan ile Ali Okuyan yaralandı. Kars’tan Çıldır ve Ardahan üzerinden İstanbul’a gitmek için yola çıkan yolcu otobüsü buzlu yolda kayarak şarampole yuvarlandı. Sürücüsü ile içinde 6 kişi bulunan otobüste yolculardan Mehmet Şimşir ile eşi Yıldız Şimşir kaza l Yurt Haberleri Servisi İstanbul’da yaşayan Selvinaz (38) ve Şükrü Gökdemir (62) çifti bir süre önce ziyaret için Bolu’da oturan oğullarının evine geldi. Dün sobanın bulunduğu odada yatan Gökdemir çifti sabah uyandırılmak istendi. Yatakta bulunan çiftin hareket etmemesi üzerine yakınları 112 Acil Servis’e haber verdi. Gelen sağlık ekibi, Gökdemir çiftinin yaşamını yitirdiğini belirledi. Nevşehir’de, sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 11 kişi tedavi altına alındı. l Haber Merkezi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün 1213 Aralık 2013 günleri için Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı kesiminde hafif, iç kesimlerde kuvvetli don olayı beklendiğini duyurduğunu ve zirai don uyarısı yaptığını bildirerek “Bu aylarda meydana gelecek bir don olayı, kışlık üretimi yapılan sebze ile hasadı devam eden narenciye ve sera ürünlerine zarar verebilmektedir” dedi. Dona karşı tedbirlerin ekimdikimden önce ve sonra alınacak önlemler olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Bayraktar, “Eğer tarım yapılması düşünülüyorsa dona dayanıklı türler seçilmelidir. Don riski olan bölgelerde daha geç çiçeklenen çeşitler seçilmelidir” uyarılarında bulundu. Zirai don uyarısı