17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2013 PERŞEMBE 12 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK tutuklu iken milletvekili seçilenlerin derhal tahliye edilmelerinde ittifak ettikleri gibi... ...üstelik tutuklu vekilin seçildikten sonra iki yıla yakın içeride yatmasını hak ihlali görüyor. Kısacası her çevre, artık sınırlarımızı aşan bu sorunun ulusal iradenin hiçe sayılması anlamına geldiğini söylüyor. Anayasa Mahkemesi bu görüşü karara bağlıyor. Ergenekon davasını gören 13. Ağır Ceza Mahkemesi, şayet ulusal, uluslararası hukuktan nasibini alsaydı, şu ya da bu nedenle içeride yatan yedi milletvekilini 2011 seçimlerinden hemen sonra tahliye edebilirdi... Ne çare bizde hukuk siyasetle kardeş olduğu için, hukuk devletine yaraşır böyle bir davranış gösteremedi, karar alamadı. Hâlâ Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararın emsal teşkil etmesine karşın KCK davası sanığı milletvekillerine tahliye kararı alamıyor Diyarbakır ağır ceza mahkemeleri... HHH Bu olayın bir yüzü. Asıl üzerinde durulması gereken AKP Genel Başkanı ve Başbakan RTE’nin bütçe üzerinde muhalefetin eleştirilerini yanıtlarken partisinin gözde sorumlularına ve ulusal iradeyle ilgili ortak yargıya ters düşen açıklamaları. Ulusal iradeye başta elbette partilerin, bilumum demokratik kurumların sahip çıkması üzerinde duruyor. Meclis’te bulunan her vekilin de bu sorumluluğu üstlenmesini zorunlu görüyor. Pekâlâ, kuşkusuz vekillerin ulusal iradeye sahip çıkması gerekli ve zorunludur ama... ....2011 genel seçimlerinde seçilen tutuklu milletvekillerinin derhal tahliye edilmelerini sağlayacak girişimleri şu ya da bu gerekçeleri öne sürerek neden geri çevirdiğini ve... ....bugün vekiller dahil herkese ulusal iradeyi savunmalarını söyleyen RTE’nin, iki yıla yakın ulusal iradenin tutuklu kalmasını bal gibi sindirmesinin gerekçelerini açıklaması gerekiyor.. Dün Meclis’te söylediği gibi, ulusal iradeye içtenlikle saygılı olsaydı, bugün savunduğu ulusal iradenin cezaevlerinde yatmasını, anayasadaki ilgili maddeye bir fıkra ekleyerek önleyebilirdi. Bugün vekilleri ulusal iradeye sahip çıkmaya çağıran RTE, oysa dün cezaevlerinde yatan ulusal iradenin derhal tahliye edilmesine parmağının ucunu bile oynatmadı!.. HHH Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Balbay’ın bu karara dayanarak tahliyesi, bir kırılma noktası mı? Umutlar yeniden tazelendi. Bu karara dayanarak cezaevlerinde hüküm giyen, giymeyen ama yıllardır içeride yatanların tahliyesi acaba gerçekleşecek mi? Bu umudun gerçekleşmesi bile ülkemizin insan haklarına saygılı, bir hukuk devleti olduğuna bir işaret sayılabilir elbette. Ama? HHH İşine geldi mi ulusal iradeye sahip çıkıyor. Ulusal iradenin seçtiği vekilleri de ulusal iradeyi savunmaya çağırıyor. İşine gelmedi mi, ulusal irade hapisteymiş, umurunda bile değil. Dün öyle, bugün böyle! ÇYDD’ye vergi kıskacı Topladığı bağışlar ‘ticari faaliyet’ olarak değerlendirilen ÇYDD’ye 2 milyon liraya yakın vergi cezası kesildi HAKAN DİRİK n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY İZMİR Hükümet, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) vergi kıskacına aldı. Maliyenin, topladığı bağışları “ticari faaliyet” olarak değerlendirdiği derneğe 2 milyon liraya yakın vergi cezası kestiği öğrenildi. ÇYDD Genel Başkanı Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Hiç boşuna uğraşmasınlar, derneğimizi bitiremeyecekler” dedi. Derneğin idari, hukuki ve mali açıdan haksız baskılara uğradığını kaydeden Çelikel, ÇYDD’ye yönelik vergi kıskacının çelenkler üzerinden başladığını, ancak buna karşı hukuki kazanım elde ettiklerini kaydetti. Son olarak “POS makinesi” ve “mail order” yoluyla aldıkları bağışların ticari faaliyet kapsamında değerlendirildiğini ve kendilerine “yüklü” miktarda ceza kesildiğini kaydeden Çelikel, şunları söyledi: “ÇYDD Genel Merkezi’nde uzun mali incelemeler yaptılar. Uzun teftişlerin sonunda rapor hazırladılar. Bütün çelenklerin vergiye tabi olduğu ileri sürüldü. Çelenkler bizim en önemli bağış kaynaklarımızdan. Bunun dışında herhangi bir POS makinesiyle yapılan işlemlerin de ticari olduğunu varsaydılar. Aynı şekilde mail order ile yapılan bağışlar için de vergi çıkardılar. Derneğe yapılan her bağış, 100 şubemizden her birinin düzenlediği yemekler, hepsi tek tek karşımıza çıkarıldı. POS makinesi ve mail order’la gelen her bağış için ‘mutlaka karşılığında bir şey almışlardır’ mantığıyla hareket ettiler. Ortaya bir derneğin mali kapasitesini çok çok aşan bir rakam çıktı. Birkaç milyona ulaştı rakam. Uzlaşma için yaklaşık 1.5 milyon ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Çelikel: Boşuna uğraşmasınlar, bu derneği bitiremezler. lira önerdiler. Bunu kabul etmedik, hukuki yollara başvuracağız.” ‘Cezaya karşı dava açacağız’ Kesilen cezaya karşı bir ay içinde İstanbul Vergi Mahkemesi’nde dava açacaklarını dile getiren Çelikel, “Bu cezalara karşı mücadelemizi vereceğiz. Cezaları dava edeceğiz. Daha önce Ankara şubemize camilerdeki çelenkler için ‘ticari faaliyet’ demişlerdi. Ancak açılan davayı biz kazandık. Maliye şu anda Danıştay’da itiraz etti. Eminim bu yeni davayı da kazanacağız. Yargı için ‘araç olarak kullanılıyor’ diyoruz ama yargı çok büyük bir aile, mekanizma. Onun içinde çok namuslu insanlar da var. Bir çırpıda hepsini suçlamak haksızlık. Ben bir hukukçuyum, bir süre Adalet Bakanlığı da yaptım. Ne kadar içten Türkiye’ye, topluma yaklaşan, vicdanlı, akıllı hâkimlerin olduğunu biliyorum. Bu davanın da lehimize sonuçlanacağını düşünüyorum” dedi. Derneğe yönelik baskıların kendilerini yıldırmayacağını vurgulayan Çelikel, “Bu dernek bitmez. Hiç uğraşmasınlar. Bu toplum, bu kadar çok destek verdiği sürece derneğimiz her zaman var olacaktır” diye konuştu. ASKERİNE EĞİTİM VERİLEN LİBYA TÜRK MÜTEAHHİTLERİN PARASINI ÖDEMİYOR Dost kazığının böylesi! BARKIN ŞIK ‘Onbaşı’ davası yeniden l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, bir konuşmasında “Bizim nazarımızda onbaşısın” dediği gerekçesiyle BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a açtığı tazminat davasının reddine ilişkin kararı bozan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kararının düzeltilmesi istemi reddedildi. Dava şimdi yerel mahkemede yeniden görülecek. l ZONGULDAK (Cumhuriyet) Hakkâri Şemdinli’de 17 askerin şehit olduğu Aktütün Karakolu saldırısından sağ kurtulduktan sonra psikolojisi bozulan ve 5 yıl GATA’da tedavi gören Uğur Akkaya (25) babası Ziya Akkaya’yı (48) bıçaklayarak öldürdü. Cesedi yakmaya çalıştıktan sonra evde yakalanan genç, “Peygamberimiz bana emretti, ben de öldürdüm” diye ifade verdi. Aktütün gazisi babasını öldürdü ANKARA Libya, Türk müteahhitlerin 1.5 milyar dolarlık teminat mektubunu nakde çevirmek yönünde girişimler içinde bulunurken Türkiye bu ülke ordusuna askeri eğitim vermeye başladı. 3 bin Libya askeri 14 hafta süreyle Isparta’da iç güvenlik eğitiminden geçirilecek. Türk müteahhitlerin 1 milyar dolar tutarındaki hakedişlerinin ödenmediği Libya’da, 100 milyonlarca dolarlık iş makinesi parkı da tahrip edildi. Libya’daki iç savaş sırasın u Ülkedeki iç savaşın ardından Türkiye’ye çeklmek zorunda kalan 89 Türk firmanın 1 milyar dolarlık hakedişi verilmiyor. Libya parayı ödememek için çeşitli senaryolar üretirken Türkiye ise 3 bin Libya askerine Isparta’da 14 hafta sürecek “iç güvenlik” eğitimine başladı. da bu ülkede faaliyet gösteren birçok Türk müteahhidi araç parklarını ve şantiyelerini geride bırakarak Türkiye’ye çekilmek zorunda kaldı. Ülkede faaliyet gösteren 89 Türk müteahhitlik firması 1 milyar dolarlık hakediş, büyük kısmı tahrip olan 1 milyar dolarlık ekipman ve 1.5 milyar dolarlık teminat mektubu için bek leyiş içindeydi. Çeşitli senaryolar üreten Libya’nın, son olarak iki bankadaki 1.5 milyar dolarlık teminat mektuplarını nakde çevirmek istediği kaydedildi. Libya’nın hakedişin yarısını ödemeyi teklif ettiği kaydediliyor. Türkiye ise Libya’nın bu tu Tezat adım tumuna tam tezat bir adım attı. Isparta Eğirdir’deki İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı’nda 7 Aralık’tan itibaren Libya ordusuna askeri eğitim verilmeye başlandı. Eğitimi görecek Libyalı askerler partiler halinde Türkiye’ye geliyor. Türkiye’nin eğitim vermek için kapısını açtığı eğitim merkezi Güneydoğu’ya asker yetiştiren bir birlik. Terörle mücadele edecek tüm askeri personel burada eğitimden geçiriliyor. Kayıt işlemlerinin ardından sağlık kontrolü yapan Libyalı askerlere Türk üniforması ve botu veriliyor. özgürlükten yana bir tablonun ortaya çıkması beni gelecek açısından ayrıca sevindirdi. Artık özgürlüklerin konuşulması başlıca dileğim. Medya yelpazesinin hükümete yakın kanadında önceki gün Meclis’te yaptığım yemine farklı bir gönderme vardı. Star’dan Yeni Şafak’a kadar pek çok yayın organı tahliyenin 12 Eylül 2010’da yapılan referandum sonucu kabul edilen anayasa değişikliğiyle sağlandığı görüşündeydi. Doğal olarak bu yayın organları o dönemde bu değişikliklerin sakıncalı yönlerine dikkat çekenleri iğneliyordu. Bu iğnelemenin devamını ben getirmek istiyorum. Başlıklardan da anlaşılıyor ki bu yayın organları geç de olsa adaletin tecelli ettiği görüşündeler. O zaman çağrım şudur: Buyurun bu adaleti devam ettirelim... Buyurun ey adalet, bekleme yapma, devam et, diyelim... Buyurun bu adaleti genişletelim, sadece Mustafa Balbay’da bırakmayalım... Her ne kadar son yaşananlar geciken adalet adalet değildir sözünü anımsatıyorsa da bunu da bir kenara koyalım ve daha fazla gecikmemesini sağlayalım. Devamında da hukuksuz yargılamaların sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması için her ne gerekiyorsa Meclis zemininde yaşama geçirelim. HHH İlk aşamada Anayasa Mahkemesi’nin Balbay kararı öteki milletvekillerini de kapsadı. Dileğim o ki, yukarıda da vurguladığımız gibi o kapsama alanı genişlesin. Nasıl ki bir milletvekilinin halkın oylarıyla seçilmesinin ardından temsil görevini yerine getirmesi hem sorumluluk hem hak ise aynı şey pek çok meslek grubu için de geçerli. Elbette milletvekilliği meslek değildir. Seçim dönemleriyle sınırlıdır ve doğal olarak özel bir statüsü vardır. Ancak özgürlükleri konuşuyorsak öne çıkarılması gereken daraltma değil, genişletmedir. Bu bağlamda örneğin Gezi olayları nedeniyle tutuklu yargılanmakta olan öğrencilerin bir an önce okullarında olma hakkı vardır. Bir akademisyenin öğrencileriyle, öteki bilim insanlarıyla buluşma hakkı vardır. Bir gazetecinin mesleğini özgürce yapma hakkı vardır. Bir askerin kurumsal ilkeler çerçevesinde yükselme hakkı vardır. Bu özgürlükler tartışması yakın geçmişteki yargılamaların gerçek anlamda hukuki rayına oturtulmasını da beraberinde getirmelidir. Delil değerlendirmelerinden tanık dinlemelerine kadar yakın geçmişin yargılamalarında hukukun dışında olduğu son derece açık olan pek çok örnek var. Gelin bütün bunları hiçbir önyargıya kapılmadan hukuk rayına oturtacak bir süreç başlatalım. Mademki 2010 referandumu geç de olsa adaleti getirdi bunun devamı toplumun bütün kesimlerinin içine sinecek, vicdanları rahatlatacak bir şekilde olsun. HHH Dün 11.00’de başlayan TBMM Genel Kurulu’na geldiğimde parlamento salonunun muhalefet partilerinden sorumlu kavaslarına yoklamalara nasıl katılabileceğimi sordum. Önce parmak izimin alınıp bir şifreyle birlikte elektronik yoklamaya dahil edilmem gerektiğini söylediler. Görevliler beni alıp salonun arkasındaki teknik elemanların olduğu bölüme götürdüler. Üç parmağımın izini aldılar. Aklıma 22 Ağustos 2013’te Silivri’den Sincan’a naklim sonrasında parmak izimin alınışı geldi. Orada cezaevine giriş için parmak izlerimin tek tek alınması gerekiyordu. Dün de Meclis’e giriş için parmak izlerimi aldılar. 9 Aralık’a dek cezaevinden pek çok konuya parmak basmaya çalışıyordum. Şimdi artık Meclis’ten gücüm yettiğince başta adalet ve özgürlük sorunları olmak üzere bütün temel konulara parmak basmaya çalışacağım. Ahmet Şık’a Gezi davası l İstanbul Haber Servisi Gazeteci Ahmet Şık’a Gezi Direnişi sırasında Hatay’da öldürülen Ahmet Atakan için Taksim’de gerçekleştirilen eylemde görevini yapmasına engel olan polise “faşist” dediği iddiasıyla dava açıldı. Şık, iddianamenin henüz eline ulaşmadığını söyledi. AKP’Lİ ERONAT’LA TARTIŞMIŞTI BDP’li Sakık: ‘Özür dilemem’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis’teki bütçe görüşmelerinde AKP’li Oya Eronat ile yaşadıkları sonrası yazılı bir açıklama yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Özür dilemelidir” dediği Sakık, “En büyük özür pratikte gösterilendir. Ancak söz konusu vekil, yaşanan bütün bu acılara yönelik en ufak bir refleks geliştirmedi” diyerek özür dilemeyeceğini açıkladı. Sakık, siyasi yaşamının mezarlıklar, morglar, cezaevleri, yasaklar, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar ve işkencelerle geçtiğini belirterek, Eronat’ın acısını kendi acısı kadar içinde hissettiğini söyledi. ‘Kapalı alanda İstiklal Marşı olmaz’mış!.. ’da ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum i giriş ’na onu Sal eclis el M daha önce İl Gen evlet gesırasında ayağa kalkmayanları “D i zaman leneğimizde içeriye büyük girdiğ ınıza veadığ nım izi ta ayağa kalkılır. Tabii b y görmek ir şe le b böy aha bir d ma ğiz a rece rdımcısı istemiyorum” diye uyaran Vali Ya r’a ait töErtuğrul Egemen, bu kez de İşku masını isrende banttan İstiklal Marşı okun stiklal da İ nlar lı ala apa , “K temedi. Egemen . Bu araşMarşı okunmuyor. Genelgesi var Kafatırılması gereken bir konu değil mi? elgegen ani uz y iyor mıza göre hareket etm ” dedi. si, mevzuatı olmayan işi yapmayız Sancaktepe’de kaza: 3 ölü Zammı protesto eden 2 öğrenciye soruşturma İstanbul Haber Servisi İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maçka Kampusu’ndaki Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, kantindeki temel gıda ürünlerine yapılan yüzde 50 zammı “alternatif öğrenci kantini” adında bir kantin açarak protesto etti. Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürlüğü, “Alternatif Öğrenci Kantini”nde gönüllü çalışan 2 öğrenciye izinsiz yiyecek ve içecek sattığı gerekçesiyle soruşturma açtı. Öğrenciler yapılan zammın geri alınmasını istedi. İTÜ öğrencisi Gürkan Çağan, kantindeki yüzde 50 zammı 6 haftadır protesto ettiklerini belirterek alternatif öğrenci kantinini de 2 hafta önce kurduklarını söyledi. Çağan, geçen hafta 2 öğrenciye soruşturma açılmasını protesto etmek için alternatif öğrenci kantinini okul kantininin yanına taşıdıklarını ifade ederek “Kantini taşıdık diye müdür yardımcısı gelip bize tehditler savurdu. Polisleri içeri almakla tehdit etti. Sadece ortaya demokratik tepkimizi koyduk. Zaten 1 gün sonra da yerine taşıdık” dedi. Soruşturma açılan öğrencilerden Devrim Yaşam Özkocaman da “Kâğıt üzerinde illegal gibi görünse de bizim bu işten cebimize para girmiyor. Demokratik tepkimizi ortaya koyuyoruz. Temel gıdalara getirilen zammın düşürülmesini istiyoruz” dedi. TAYAD’lı ailelere polis müdahalesi İstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde, Hayata Dönüş operasyonunun sorumluları olduğunu belirttikleri dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, dönemin Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman ve Jandarma Harekat Başkanı Osman Özbek’in yargılanması istemiyle basın açıklaması yapmak istedi. Adliye önünde açıklama yapılmasına izin vermeyen polis, grubu yaka paça uzaklaştırdı. Polisin keyfi uygulamasını protesto eden grup adliye binasının önündeki meydanda bir süre oturma eylemi yaptı. Burada yapılan açıklamada katillerin korunmasından ve sorumluların yargılanmamasından AKP’nin sorumlu olduğu vurgulandı. Açıklamada “Katliamın 13. yılında HSYK müfettişleri Bayrampaşa katliamının soruşturmasını yürüten savcı Ali İhsan Demirel hakkında yapılan şikâyet sonucunda bir rapor hazırlandı. Rapora göre, deliller karartılmış, katiller gizlenmiş, gerçekler araştırılmamış, katiller aklanmıştır” dedi. ‘Acıları yarıştırmadık’ Sakık şunları kaydetti: “Yaşanan acılarımıza, kurulamayan empatiye, ölülerimizden esirgenen bir kuru duaya rağmen hiç kimseyle acıları yarıştırmadık. Dün (önceki gün) itham ettiğimiz vekilin acısını da en az kendi acımız kadar içimizde hissettik.” “78 bin insanın iradesi çöpe atıldı. En büyük saygısızlık bu değil midir?” diye soran Sakık, şöyle devam etti: “Halkın oylarıyla seçildiğini iddia eden bu kişi hangi halkın oyunu almıştır acaba? Buraya halk iradesiyle mi gelmiştir? Yoksa YSK’nin bir gece yarı operasyonuyla mı? Çıkıp bunu da açıklasın. Evladının acısı bütün halkımızın acısıdır. Sonsuza kadar da böyle kalacaktır” değerlendirmesini yaptı. l İstanbul Haber Servisi Sancaktepe’de Paşaköy yolunda dün bir TIR, Pendik istikametine seyir halindeyken karşı yönden gelen kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Feci kazada kamyonetteki 4 kişiden 3’ü öldü. 1 kişi de ağır yaralandı. Birol’a İsveç Kraliyet Nişanı Şans Topu çekildi 3, 4, 17, 20, 29 +1 l Dış Haberler Servisi Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Dr. Fatih Birol, enerji sorunuyla ilgili aydınlatıcı çalışmaları sebebiyle İsveç Kraliyet Kuzey Yıldızı Nişanı’yla ödüllendirildi. Forbes dergisinin, ‘dünya enerji sahnesindeki en güçlü dördüncü adam’ seçtiği Birol’a daha önce de 9 ülke de devlet nişanı vermişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear