Catalog

SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2013 PERŞEMBE 2 Pek çok dilci, yazar, bilim adamı gibi... Y a l n ı z AKP değil, o günlerde yoktu, ama onun yerini, anlayışını benimsemiş başkaları vardı. AKP’lilerin öncüleri... Öncü derken kalıcı oldu gerilikten, tutuculuktan yana olanlar. On yıldır süren iktidar değil bu kurumların kapatıcısı, onlar yani Tayyip’ler değil, ama benzerleri... Niye bu düşmanlık Mustafa Kemal Atatürk’ün yapıtlarına, mesajına, vasiyetine, her şeyine... Kurumlar onun eseriydi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu da Mustafa Kemal’in değil mi? Gittik geldik işte bu çıkmaz noktaya vardık. Atatürk mü yapmış, hemen ondan vazgeç, Vahdettin’lerin, ulus düşmanlarının yanında yer al. Ancak bir şeylere öyle uzanabilirsin? Cumhuriyet bayramını kutladık, bundan sonra da kutlayacağız. Nice yıllar boyunca Cumhuriyetin bizlere verdiği özgürlükten, barıştan yararlanacağız. Varsın kafaları gerilerde kalmışlar karşı çıksınlar. Mustafa Kemal’in gençliğinin inançlarına aykırı hiçbir şahsa, hiçbir olaya verecek ne oyumuz ne de desteğimiz olacaktır. Bunu da ilk genel seçimde göreceğiz. Yanılgımızı mı, yoksa direnişlerimizle elde edeceğiz zaferimizi mi? Siz istediğiniz kadar uzak dursanız da hiçbir şeyi değiştiremeyeceksiniz ey gafiller... Ata’nın gençliği her zaman karşınıza çıkacaktır, bir kale gibi... OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Şu Kamer Genç’i Tartışmak! Mandela: Büyük Adam Olma Sanatı ERHAN KARAESMEN ginliği öğesinin peşinde oraya koşmuş maceracı ve yırtıcı bir Avrupalı beyaz derili insanlar grubunun eçen günlerde, ancak karşıtlığı 19. yüzyıla kadar dayançok büyük bir adamın maktadır. Teknik iş görme ve bunun arkasından dile getiriKamer Genç’ i tanıyor ürünlerinden yararlanma becerisini lecek ağıtlarla, dünya musunuz? göstermiş bulunan Avrupalı misafiryazılı ve görsel med Sık sık gündemde adı geçen lerin, yerel halktan maden ocaklayası, Nelson Mandela ’yı uğurla bir ünlü kişi... rının insan gücü olarak yararlandıdı. Bizim buralarda, Cumhuriyet ve Her dönemde değişik ğı ama bunun dışında insani ve sosevrensel duyarlılık sahibi bazı ya görüşleriyle dikkati çeker. yal haklar tanıma doğrultusunda anyın organlarının dışında, ilgi gösTa ilk Danışma Meclisi’nden layışlı ve insaflı olmadıkları bilineteren çıkmadı. “Cemaatti, çözüm beri yurt yönetiminden sorumlu gelmiştir. Bununla birlikte, yine de sürecinin baltalanmasıydı” bıdı politikacıların içinde doğru bir insani dürtüyle yerel toplum içindürüst, yiğitçe uğraş veren bıdılığı içinde birbirini yiyenlerin, den, zekâsını küçük yaşlarda sergibir devrimci. Mandela olayının farkına varmalalemiş özel yetenekli gençlerin Batı Hangi hükümetti unutmuşum, rı zaten beklenemezdi. Uluslararabir yasa çıkarmıştı, Türk Avrupa ülkelerinde eğitim yapma sı duyarlılığa ve taze bilgilenmeye Dil ve Tarih kurumlarını şansına kavuştukları da biliniyorsahip kimi aydın yurttaşlarla paykapatmış, hepsini uydurma du. Nelson Mandela, bu çok az salaştığımız bir görüşü burada kısaca bir cumhuriyetçilik bazında yıdaki çok özel yetenekli şanslı kişidile getirmek isterim. Nelson Mantoplamaya kalkışmıştı. Bugün lerden biri olarak İngiltere’de yıllar dela, geçen günlere kadar yaşayan, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih geçirme şansı yakalamıştı. Derslemuhtemelen en büyük adamdı. GeKurumu var mı? Görünürde rinde ve insan ilişkilerinde çok baçen yüzyılın ilk çeyreğinin dünyavar gibi, ama temelinden, şarılı, olağanüstü zekâya sahip bir daki en büyük adamı olan Mustafa kökünden, amacından Afrikalı olarak kendini kurtarıp, bir uzaklaştırılmış, yalnızca bir adı Kemal Atatürk’ü andıran, devasa Avrupa ülkesinde de parlak bir yakalmış. O günlerde bu duruma boyutlara sahipti. Biri yüzyılın ilk şam sürdürme doğrultusuna girmetek karşı çıkan Kamer Genç çeyreğinde öbürü son çeyreğinde si mümkündü. Ancak, Londra’daki olmuştu. olmak kaydıyla, tarihe iri harflerle şaşaalı günleri dahil, yaşamının her Her şey demokrasi yolunda geçecek uygarlık dersleri vermişdöneminde o yerel toplumun üzünolurdu. İki bilim ve sanat kurulu lerdi. Tarihsel ezen ve ezilen kav tülerini ve acılarını dindirme yolunda her şeyden önce sanatı, gasında ulusal ezilmişlikten kurtulda mücadele vermeyi sürekli gönkültürü, çağdaşlığı savunurdu. ma kavgasının büyük mimarı Ata lünde ve beyninde besleyen bir inTepeden idare edilen sahte türk idi; ırksal ayrımcılık ezilmişsan profili çiziyordu. Mandela’nın partiler, kurumlar değillerdi. liğinden kurtarılmanın mimarlığını Güney Afrika’ya dönüşünden sonTürk Dil Kurumu üyeleriyle ise Mandela yaptı. ra önderliğini yaptığı mücadelede, yaşardı, Atatürk mirasıyla Nelson Mandela’nın kendisini tadiğer bazı çalışma ve dayanışma arçalışmalarını sürdürürlerdi. nıma fırsatını çok küçük bir farkŞimdi tarih oldu hepsi. Ne kadaşlarıyla birlikte çok uzun süreyla kaçırdım. Ama ırksal ayrımcılızamandan beri mi? Gelip geçen le mahpushane yaşamına mahkum iktidar partilerinin elinde bir ğa son verme mücadelesinin ateşli kaldığı bilinir. Bu dönemde sadece oyuncak. mücahidi yakın çalışma arkadaşlaaile fertlerinden uzak yaşamanın ısHayatta kalan, son Dil rından oluşan çok sevimli bir ekiptırabını yaşamakla kalmamış, yakın Kurultayı’nda seçilen yönetim le yakın temas kurma şansım oldu. dost çevresiyle her türlü bağlantısı kurulunun bir üyesi de benim. 1990’lı yılların ortalarında Güney da kesilmişti. Yukarıda sözünü ettiğim ve sonradan Türkçeye çevrilip çevrilmediğini pek izleyemediğim o müthiş yapıtta, Mandela, anlayışlı hapishane müdürünün yardımıyla yıllar sonra birkaç saatliğine eşiyle buluşmasını, insani çığlık ve sevinç karışımı bir büyük edebi metin parçası olarak anlatmıştır. Mandela’nın çalışma ortamındaki uluslararası dostluk anlayışına susamış ve buna yaşamŞimdi emekli maaşını Akbank'a taşıyanlar 200 TL chippara kazanıyor, sal önem veren çevrehesap işletim ücreti ödemiyor, para transferlerini ücretsiz gerçekleştiriyor. de, Türkiye’nin devlet ve hükümet olarak ırksal Üstelik emeklilere özel masrafsız ihtiyaç kredisi Akbank'ta sizleri bekliyor. ayrımcılığa karşı veriNe de olsa Akbanklı emekliler de farklı. len mücadeleye bir hayli umursamaz kalışı olgusuna duyarlı olduklarını hep duyardık. Benim kısa süreli temaslarımda da bu konu elbette gündeme geldi. Ancak, Mandela’nın kendi duyumsamalarından kaynaklanan bir anlayışla, o çevrede müthiş bir Atatürk hayranlığı hüküm sürdüğünü büyük kıvançla gözlemlemiştim. Mandela’ya ve yakın çevresine göre, tarihte örnek alınacak büyük insanlar, her zaman mevcut olmuştu. Onların yaşadığı ülkelerde kendi dönemleri geçtikten sonra, o büyüklüğün filizlendirdiği büyümeyi sürdüremeyen dünyadaki özgürlük, bağımsızlık ve insani eşitlik haklarına sahip olmayı bekleyenlere karşı duyarlılık gösteremeyen başka adamcıklar da gelebilmiştir. 20. yüzyıl sonları Türkiye’sine olan kırgınlıklarına karşın Atatürk’ün adının o iklimde büyük saygıyla bahsediliyor oluşu, mutluluk verici bir insani davranış örneğiydi. Mandela, kendi toplumunu insan hakları ve özgürlükçülük arayışı yolunda gerekli mücadeleyi vermeye yönlendirirken bunun yanı sıra, kin ve intikam Kampanya, 1 Nisan – 30 Kasım 2013 tarih aralığında emekli maaşını Akbank’tan almamış olup, 2 – 31 Aralık 2013 tarihleri arasında SGK emekli maaşını duygularından tamaAkbank’a taşımak üzere kampanya başvuru formunu imzalayan emekli müşterilere yöneliktir. Müşterilerin emekli maaşlarının 1 Nisan 2014 tarihine men arınmış bir yeni kadar Akbank’a yatırılmaya başlaması gerekmektedir. Kampanya koşullarını sağlayan müşterilere 200 TL chippara ödülü, müşterinin ilk maaş yatış uygarlıkçı insan iklitarihini izleyen ay başlamak üzere her altı ayda bir 50’şer TL chippara olarak 4 taksitte müşterinin NEO kartına yüklenecektir. Müşterinin maaşının ilk mi yaratmayı hedefyatış tarihinden itibaren 2 yıl süreyle düzenli olarak Akbank’a yatırılmaması veya aynı süre zarfında NEO kartın kapatılması halinde müşterinin kalan lemişti. Günümüzün chippara yüklemeleri gerçekleştirilmeyecektir. Bir müşteri kampanyadan yalnızca bir kez faydalanabilir. Kampanya başvuruları, yalnızca Akbank şubelerinden Kampanya Başvuru Formu ve Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalanarak yapılacaktır. Kampanyadan yararlanacak kişi sayısı, ilk kindarlığı varoluş bi25.000 kişiyle sınırlıdır. Akbank önceden duyuru yapmak suretiyle işbu kampanyayı durdurma/değiştirme hakkını saklı tutar. Detaylı bilgi Akbank şubelerinde. çiminin eksenine oturtmaya çalışan minnacık toplum yönlendiricilerinin, yakın tarihin bu çok büyük adamlarından Atatürk’ten ve Mandela’dan ders almaları temenni olunur. G Afrika’ya yolumu düşürdüğüm uzunca bir seyahatte, önceden planlanmış olarak Pretoria’da kendileriyle buluştuk. Ertesi gün, Mandela’nın çalışma odasında devam edecek bir görüşmeyi hararetle başlattık. Ancak, aniden boy gösteren bir sağlık sorunu nedeniyle Nelson Mandela birkaç günlüğüne istirahate çekildi. Kendisini etten kemikten tanıma fırsatını kaçırdım. Güney Afrika’daki ırk ayrımcılığına son verme, insan gibi yaşama koşullarını dünyadaki her toplum kesimine eş düzeyde ve miktarda dağıtma savaşımının çok üstün bir uygarlık olayı olduğu aşikârdı. Johannesburg’da ve Cape Town’da karaderili nüfus yoğunluğunun egemen olduğu yörelerde ırksal ayrımcılığa karşı Mandela’nın artık zafer kazandığının tescil de edilmiş olduğu bir dönemde bile, hâlâ acıklı yaşam koşullarının hüküm sürdüğünü kendi gözümle görme fırsatım olmuştu. Güney Afrika’da olup bitenlere ilgimin sürüşü dolayısıyla sonraki dönemlerde fiziksel yaşam koşullarını iyileştirici düzenlemeler yapılmaya başlandığını biliyordum. Uzaklardan memnuniyetle izliyordum. O seyahat döneminde, Nelson Mandela ile ilgili kısmen otobiyografik bir literatür düzenlemesi dünyada büyük ilgi uyandırmıştı. O kitabın çok taze çıkmış bir kopyasını Türkiye’ye getirip, CumhuriyetKitap sayfalarında büyük haz alarak tanıtma fırsatı bulduğumu hatırlıyorum. İstiklal Caddesi’ndeki Robinson Kitabevi’nin vitrinlerinde yer alması için de gayret sarf etmiştim. Güney Afrika’ya özgü oranın malı yerel siyah derililer ile, maden zen Keşke İlhan Bey Balbay’ın Çıktığını Görebilseydi Silivri süreci, Mustafa Balbay’ın yaşamından 4 yıl 9 ay 1 hafta çaldı... Aynı süreç, İlhan Selçuk’un ömrünü tüketmişti! HHH İlhan Bey, Mustafa Balbay’ı evladı gibi severdi... Tutuklanmasına çok, ama çok üzülmüştü... “Biz böyle şeylere alışığız ama o daha çok genç, biri yeni doğmuş iki çocuğu, genç bir eşi var” diyordu... Keşke hayatta olsaydı da Balbay’ın özgürlüğüne ve özellikle de ailesine kavuştuğu günü görseydi! HHH Dünya ve Türkiye hızla değişiyor: Bu değişmenin hızına ne AKP erişebiliyor ne de yandaşları... Zaten sahip olduklarını iddia ettikleri “muhafazakâr” ideoloji, böyle değişmelere uyarlanabilecek bir yapıda değil! HHH Aykut Küçükkaya ile birlikte yazdığımız Gezi Direnişi kitabında, AKP’nin değişmeye uyarlanarak demokratikleşmek yerine, değişmeyi durdurabileceğini sanarak baskıyı arttıracağını yazmıştım: Kapsamı ve derinliği gittikçe artan bir biçimde vatandaşların özel ve mahrem etkinliklerinin bile kayda alınması ve denetim için kullanılması... Her türlü muhalif eylemi suç sayan yeni yasa değişiklikleri... Maliye’nin muhaliflerin üzerine gönderilmesi... Eskiden kendileri yaparken övülen eylem ve söylemlerin şimdi kendilerine karşı yapılınca “ihanetle” suçlanması... İktidar sarhoşluğu içinde başta kendilerine liberal diyen eski solcular ve Gülen cemaati olmak üzere bütün eski müttefikleriyle köprülerin atılması... Zaten denetim altına alınmış olan medya üzerindeki baskıların arttırılması... Savcıların Başbakan tarafından daha sık göreve çağrılması... HHH Silivri süreci, sadece yayımlanan yeni belgelerin ışığında değil, Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile aldığı son karar çerçevesinde de çökmüştür... Medyada yayımlanan ve hukuki sonuçlar doğurması gereken yeni belgelerle, AYM kararının aynı zamanda ortaya çıkması bir raslantı değil, sözünü ettiğim hızlı değişimin eşzamanlı kaçınılmaz sonuçlarıdır. HHH Balbay’ın özgür olduğu Türkiye, artık Balbay’ın hapiste olduğu Türkiye’den çok farklıdır... Bu anlamda Mustafa Balbay, geçmişin küflü, Soğuk Savaş sloganlarından, paslanmış darbe şantajlarından, demagojik dinciliklerinden arınmış, yeni ve gerçekten demokratik Türkiye oluşumunun simgesidir... Bekleyin, hem değişen Türkiye’yi, hem de Balbay’ın bu değişmedeki rolünü göreceksiniz! EMEKLİLERİMİZ İÇİN NE YAPSAK AZ