17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2013 PAZARTESİ 8 HABERLER Yüz binler Anıtkabir’e akın etti, ‘Atam izindeyiz’ mesajı verdi GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Avrupa ve Adalet BİR ülke halkının onurunu çiğnemek, gururunu kırmak, devlet olarak aldığı kararların ideolojik, siyasal, hukuksal anlamını hiçe saymak ne demektir diye merak edenler, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin tam üyelik için Avrupa Birliği’ne başvuruş hikâyesini okuyacaklardır. Gerekli tam üyelik koşullarından çoğunu başkalarından çok daha önce tamamladığı halde bir yığın başlığın açılması için yıllarca bekletilmiş olan ve hâlâ da bekletilen Türkiye’nin başına gelmiş bütün öbür haksızlıklar o zaman ibretle anılacak. Onları burada sıralamaya ne yer var ne vakit yeter. imdi, uluslararası sportif temaslar alanında insafsızca uygulanan ambargo birkaç KKTC’li futbolcuya Rum forması giydirme pahasına maç yapılarak ambargo sözde kırılacak ve bayram edilerek görüşmelere yeniden başlanacakmış gibi bir hava estiriliyor. Tamam, konu Kuzey Kıbrıs tarafını masaya oturtmaksa, bunun ancak şimdiye kadarki haksızlıklar onarılarak olabileceği herkesçe bilinmelidir. Yani, KKTC’nin meşru devlet olarak varlığı kabul edilmeli, limanların açılması da bu koşula bağlanmalıdır. Yani, adada iki devletli yapının barış ve huzur getirmesi için, şimdi Kıbrıs Cumhuriyeti denen Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ile KKTC’nin statüleri eşitlenmeli ve böylece iki devlet arasında “karşılıklı saldırmazlık” ve “iyi komşuluk” antlaşmaları imzalanarak adada ortaklaşa yürütülebilecek görevlerle hizmetler belirlenip anavatanlarca “garanti” altına alınmalıdır. akın tarihin haksızlıklarla, eşitsizlikleri giderilmeli ve yaralar sarılmalı ki Doğu Akdeniz’e hem çözüm hem de huzur gelsin. Ata’ya sevgi seli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Cumhuriyeti ve devrimlerinin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 75. yılında yüz binlerce yurttaş Anıtkabir’e akın etti. Özellikle gençlerin başlarına “Atam izindeyiz” yazılı kurdeleler taktığı görülürken, “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” sloganları atıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın öğrencilerin “kızlıerkekli” aynı evde kalamayacaklarına ilişkin açıklaması, Anıtkabir’e giden yurttaşların sayısını artırdı. Atatürk’ün anıldığı bu 10 Kasım, aynı zamanda naaşının Entografya Müzesi’nden Anıtkabir’e taşınmasının da 60. yıldönümüydü. Başkentin çeşitli ilçelerinden Tandoğan’a akın eden yurttaşlar, ellerinde Atatürklü Türk bayraklarıyla yürüyüşe geçti. Özellikle gençlerin gruplar halinde Anıtkabir’e yürüdüğü gözlendi. Birçok yurttaş, yanlarına çocuklarını alarak Anıtkabir’e geldi. Anıtkabir içerisine binlı pankart taşıdı. Aslanlı Yol’dan avluya ulaşan binlerce yurttaş, Atatürk’ün mozolesine doğru yönelmek istedi. Bu sırada izdiham yaşandı ve uzun süre mozolenin bulunduğu bölüme girilemedi. Genç Fenerbahçeliler de her yılki gibi Anıtkabir’deydi. Halk, Anıtkabir’den içeri girmek için dakikalar boyuncu, yoğun kalabalık içinde bekledi. Zor da olsa içeri giren yurttaşlar, mozoleye kırmızıbeyaz karanfil ve güller bıraktı. Bazı yurttaşların, yere eğilerek mozoleyi öptüğü görüldü. Bırakılan karanfil ve güller nedeniyle, mozole çiçek bahçesine döndü. İçerideki yoğunluk nedeniyle bir kadın bayıldı. Bazı yurttaşlar, Anıtkabir’e ellerinde bayraklarla gelen türbanlı kadınlara “Helal olsun size” diyerek ilgi gösterdi. Yaklaşık 1 milyon kişinin akın ettiği Anıtkabir üzerinde gün boyunca bir polis helikopteri uçuş yaptı. n Baştarafı 1. Sayfada ilanen duyuruldu. 30 Ekim1 Kasım tarihleri arasındaki kongre sırasında ve sonrasında haberlere, ekonomi yazarlarının yorumlarına ayrıca zaman ayırdım. İktidarın tam ve yarı resmi yayın organları dahil olmak üzere kongrede organizasyonun başarılı olması dışında ekonomide gelinen noktaya ve somut hedeflere ilişkin ciddi bir ayrıntı yoktu. Genel olarak 2023 hedeflerinin tutması için yapılması gerekenler sıralanıyordu. Kongrenin havası bir bakıma baştan belli olmuştu. Çünkü açılış konuşmalarında da dünyada kriz yaşayan ülkelerden daha iyi durumda olduğumuz vurgulandı, yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için yapılacak alternatif toplantılara gönderme yapıldı. Başbakan böyle bir kongreyi bile hem geçmişi olumsuzlamak hem de bugünü ayrıştırmak için kullandı. Atatürk’ün döneminde yabancılara toprak satışı yapıldığını iddia etti. Oysa gerçek öyle değildi. Eğer Atatürk dönemindeki ekonomiyle ilgili bir şey söylemek gerekecekse; bu, kapitülasyonlarla yabancılara verilenlerin geri alınması, ulusal bir ekonominin yaratılması, demiryolları seferberliğinin ilan edilmesi, basma ve şeker fabrikaları başta olmak üzere halkın temel gereksinimlerinin üretimine geçilmesidir. HHH Başbakan, Cumhuriyetle ekonomiyi buluştururken şu cümleyi kullandı: “Cumhuriyet sadece seçkinlerin tekelinde değildir. İstanbul’daki sermayeye öz evlat muamelesi yapıp, Anadolu’dakini horlamak Cumhuriyetin iktisat politikası değildir.” Bu tanım, 5. değil, 1. İktisat Kongresi’ni tarif ediyor. Daha Cumhuriyet ilan edilmeden, Lozan Antlaşması imzalanmadan 17 Şubat’ta başlayıp 4 Mart’a kadar devam eden 1. İzmir İktisat Kongresi kişi başına düşen milli gelirin sadece 4 lira olduğu dönemde toplandı. Kongreye o günlerin tanımıyla amele temsilcilerinden esnafa, kadın işçilerden işletme sahiplerine kadar ekonomiyi oluşturan tüm kesimlerin delegeleri katıldı. Kongrenin ruhunu “Misakı İktisadi” bildirisi özetliyordu. Amaç ulusal bağımsızlığı, buna koşut bir ekonomi ile taçlandırmaktı. O gün, sanayi üretimi sıfıra yakın, tarım ilkel, demiryolları, limanlar ve madenler de yabancıların elindeydi. Bunların üstüne bir de borç yığını vardı. 1924’teki yüzde 15’lik büyüme hızıyla hedefler adım adım gerçekleşmeye başladı. Atatürk, ölümünden iki ay kadar önce Celal Bayar’dan ikinci dört yıllık kalkınma planına ilişkin bilgi aldığında genel durum şuydu: Bütçe fazla veriyor, Merkez Bankası’nda 26 ton altın, 36 milyon dolar döviz, toplam 7.132 kilometre demiryolu, cam eşyadan tekstile tüm gereksinimlerin yarıdan fazlası yerli üretimle karşılanıyor, demirçelik sanayi üretime geçmiş. HHH 5. İzmir İktisat Kongresi’nin yapıldığı günlerde gazetelerin ekonomi sayfalarında yer alan haberlerden bazılarının başlıkları şöyleydi: İzmir İktisat’tan krediye fren. (Yeni Şafak) Merkez’in enflasyon tahmini 3 günde çöp oldu. (Vatan) Dolar pahalı olacak, daha zor bulunacak. (Milliyet) Pek çok alanda olduğu gibi ekonomide de övgü serbest, eleştiri yasak. Ancak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan biraz gerçekçi konuşursa kamuoyu gidişten haberdar olabiliyor. 5. İzmir İktisat Kongresi bağlamında şu soruların yanıtlarını öğrenmek isterdik: AKP iktidarı döneminde kullanılan 1.5 trilyon dolar hangi üretim alanlarına harcandı? 11 yılda 500 kişinin üzerinde işçi çalıştıran kaç fabrika açıldı? Sadece ihracat rakamları açıklanıyor, ithalat rakamlarının dökümü ve sonuçları nedir? Hangi alandaki yerli üretim ithalattan etkilenmektedir? Kongrede İzmir’in konumuna ve ekonomisine de bir bölüm ayrıldı. İzmir’in ulusal ekonomiye verdiğine karşılık aldığı nedir? Başbakan özelleştirmede AB’yi geçtik diyor. Özelleştirme gelirleri nerelere harcanmıştır? “İktisat”tan geriye sadece son hece mi kalmıştır? İzdiham yaşandı Ş Mozole rengârenk ‘Atam İzindeyiz’ yazılı kurdele takan gençler, Anıtkabir’e koştu, izdiham yaşandı. Bebekler Ata’sıyla tanıştı. Dualar edildi. Sloganlardaki mesaj Y lerce kişinin girmek istemesi nedeniyle izdiham yaşandı. Anıtkabir avlusunu dolduran binlerce yurttaş, bir yandan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Ya istiklal, ya ölüm. Tam bağımsız Türkiye”, “Kahrolsun AKP diktatörlüğü”, “Tayyip baksana, kaç kişiyiz saysana”, “Türkiye laiktir laik kala cak”, “Atatürk gençliği görev başında” şeklinde slogan atarken, diğer yandan 10. Yıl Marşı, okullarda kaldırılan Andımız ile Gençliğe Hitabe’yi hep bir ağızdan okudu. Bir grup, “10 Kasım yas günü değil, mücadele günü” yazı Polis konsere izin vermedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Müzik Eğitimcileri Derneği, 10 Kasım günü Tandoğan Meydanı’nda konser vermek istedi. Şehir dışından içinde ses sistemi ile sahneyi taşıyan bir TIR Ankara’ya doğru yola çıkarıldı. Dernek, konser için valiliğe başvurdu. Ancak valilikten herhangi bir dönüş olmadı. TIR, 10 Kasım saat 03.00’te Tandoğan’a geldi. Ancak polis, TIR’ın meydanda beklemesine izin vermedi. Konser de iptal edildi. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Atatürk, ölümünün 75. yılında önce Anıtkabir’de, ardından Milli Kütüphane’de düzenlenen törenlerle anıldı 60 yıl önceki gibi tören ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anıtkabir, 10 Kasım 1953 yılında Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e nakli sırasındaki törende olduğu gibi hazırlandı. Düzenlenen devlet töreninde 60 yıl önce olduğu gibi izciler ve seğmenler de görev aldı, mozole binasına devasa Türk bayrağı asıldı. Ayrıca hitabet kürsüsüne çiçeklerle hazırlanan Türk bayrağı ve Atatürk silueti konuldu. Seğmenler ve izciler askerlerle birlikte Aslanlı Yol’da ve meşalelerin yanında nöbet tuttu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda “Atatürk’ü Anma Töreni” düzenlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk’ün başarılarını objektif şekilde değerlendirebilmek için, dönemin şartlarını, dünyanın geldiği tarihsel süreci, ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurarak bir tespit yapmanın daha doğru bir yaklaşım tarzı olacağını belirterek “O dönemde Batı dünyasında sistemler hızla diktatörlüklere kayarken Türkiye’nin Atatürk’ün öncülüğünde ve vizyonunda demokrasiye uzanan süreci başlatması şüphesiz büyük anlamlar taşımaktadır. Egemenliğin halka teslim edilmesi, millet iradesinin üstün kılınması, demokrasinin ülkenin önüne bir ideal olarak konulması başlı başına tarihi adımlardır. Ayrıca henüz daha o yıllarda demokratik, laik bir yönetim yapısının benimsenmesinin önemi de bugün çevremizde yaşananlar dikkate alındığında daha iyi anlaşılacaktır” dedi. Toplum ve siyasetin artık ortak dil konuştuklarını belirten Gül, “Korkular ve vehimlerin ne kadar yersiz olduğu görülmekte” diye konuştu. Gül, “Cumhuriyetin kurucu felsefesi, bugün ve gelecekte daha büyük hamlelerin yapılması konusundaki en önemli dayanağımız olacaktır” dedi. Başbakan Recep Erdoğan da konuşmasında, daha önceleri olduğu gibi “Ga GÜL’DEN ERDOĞAN VE ARINÇ’A: Fotoğraf: EVRİM AYDINAA Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Sizi çekiyorlar Öğrenci evleri tartışmasında birbiriyle ters düşen Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Anıtkabir’deki törende ilk kez bir araya geldi. Anıtkabir’deki törenlerde Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Arınç yan yana durdu. Erdoğan ve Arınç hiç konuşmazken protokoldeki bakanlar, merakla ikisi arasında bir temas ve diyalog olup olmayacağını izledi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun düzenlediği törende de önce TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ardından Erdoğan salona geldi. Çiçek ile Erdoğan oturdukları yerde ağızlarını kapatarak bir süre sohbet etti. Ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte Arınç, anma için salona geldi. Gül, protokolün önünde oturanlarla tokalaştı, ardından bir süre ayakta bekledi. Arınç, Gül’ün yerine oturduğu esnada kendisinin nereye oturacağı konusunda bir an tereddüt yaşadı. Arınç, koltukların üzerindeki isimlere baktıktan sonra Erdoğan’ın solundaki koltuğa oturdu. Medya mensupları da yan yana oturan Erdoğan ile Arınç’ı görüntüleme yarışına girdi. Görüntü ve fotoğraf çekme işleminin uzun sürmesi üzerine Gül, Erdoğan ve Arınç’a dönerek, “Bu resim ve fotoğraflar sizleri kaydediyor” diye konuştu. Devletin zirvesi Anıtkabir’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 75. yılında Anıtkabir’de düzenlenen devlet töreniyle anıldı. Anıtkabir’deki tören, saat 08.55’te devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bakanlar, yüksek yargı temsilcileri, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milletvekilleri, bürokratlar ve diğer devlet erkânı yer aldı. Gül, çelengi mozoleye koydu. Atatürk’ün 75 yıl önce ebediyete intikal ettiği saat olan 09.05’te sirenler eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi. Bu sırada gönderdeki Türk bayrağı da yarıya indirildi. Gül ve protokolde yer alan devlet erkânı daha sonra Misakı Milli Kulesi’ne geçti. Gül, burada mesajını Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdı. ARINÇ KRİZİ BÜYÜYOR İki gündür görüşmediler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sitem dolu sözlerinin ardından medya önünde konuşmayacağını dile getirip “Bir sıkıntı varsa aramızda görüşürüz” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, yardımcısı Arınç’la 2 gündür özel bir temas kurmadı. İkilinin bugün yapılması beklenen Bakanlar Kurulu ve ardından MYK toplantılarında bir araya gelmesi bekleniyordu. Ancak iki toplantı da pazartesi gündeminde yer almadı. Erdoğan haftaya, Türkiye Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı Muharrem İftarı programıyla başlayacak. Erdoğan’dan bir davet gelmezse gün içerisinde ikilinin buluşacağı başka program da görünmüyor. Erdoğan dün de günü 10 Kasım programlarının ardından resmi konutta çalışarak geçirmişti. Arınç ise aynı saatlerde Başbakanlık resmi binada mesai yapmıştı. Gül: Korkular yersiz zi Mustafa Kemal” ifadesini kullanırken soyadı olan “Atatürk”ü bir arada kullanmaktan kaçındı. Gazi Mustafa Kemal’in adının, son derece haksız biçimde yanlış birtakım uygulamalara paravan yapıldığını belirten Erdoğan, Atatürkçülük ya da Kemalizm ideolojisinin çoğu zaman Gazi’nin fikirlerinden sapma gösterdiğini, bu akımların millete tepeden bakan, milleti dizayn etmeye çalışan, millet üzerinde baskı kurmaya çalışanların istismar aracı olduğunu bildirdi. Herkese göre farklı bir Atatürk olmadığını, herkesin kendi şahsi çıkarına, kendi ideolojisine dayanak olarak kullanacağı, keyfice istismar edeceği bir Atatürk bulunmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “‘Gazi Mustafa Kemal’ isminin ya da sonradan üretilmiş sembollerin arkasına saklanarak toplumu kamplara ayırmaya çalışmak, Cumhuriyete ve milletimizin ortak değerlerine hakaret olduğu kadar, Gazi Mustafa Kemal’in aziz hatırasına da haksızlıktır. Gazi Mustafa Kemal, onun eserleri ve onun mücadelesinden baskıcı, otoriter, tek tipçi, başkalarının fikir ve yaşam tarzlarına tahammülsüz, Türkiye’nin farklılıklarını kabullenemeyen bir ideoloji asla çıkmaz.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear