17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2013 PAZARTESİ 4 HABERLER YSK’nin verdiği rakamlar, seçmen sayısıyla ilgili çelişkileri ortaya koydu Oy kuşkusu artıyor EMİNE KAPLAN ANKARA CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın Bilgi Edinme Yasası kapsamında YSK’den aldığı bilgiler, 2007 yılından beri ülke nüfusunun yaklaşık 5 milyon, seçmen sayısının ise 12 milyon arttığını ortaya koydu. Bu şekilde bir artışın mümkün olmadığını belirten Acar, “Nüfus 5 milyon artarken nüfusun içindeki seçmenlerin sayısının u CHP’li Acar’ın YSK’den aldığı bilgiye göre 2007 yılından bu yana Türkiye nüfusu 5 milyon artarken seçmen sayısı 12 milyon artış göstermiş. Bu durumun mümkün olamayacağına dikkat çeken Acar, “Açık ve kesin olan şey seçim hilesi olduğudur. Mezardakilere bile oy kullandırarak seçim kazanmaktadırlar” dedi. 12 milyon artması mümkün değildir. Açık ve kesin olan şey, seçim hilesi olduğudur. Mezardakilere bile oy kullandırarak seçim kazanmaktadırlar” dedi. Acar, YSK’nin “Seçmen sayısı, seçimlerde basılan oy pusulası ile kullanılan oy pusulası sayısı”yla ilgili soru önergesini “kurulun yargısal niteliği nedeniyle milletvekillerinin yazılı soru önergelerine yanıt verilemeyeceği” gerekçesiyle yanıtlamaması üzerine, Bilgi Edinme Yasası kapsamında YSK’den istedi. YSK’nin Acar’a verdiği bilgiler ise daha önceki seçimlerde seçmen sayısındaki artışla ilgili kuşkuları yeniden gündeme taşıdı. YSK’nin Acar’a verdiği bilgiye göre, 2002 genel seçiminde toplam seçmen sayısı 41 milyon 407 bin, 2007’de 42 milyon 799 binken, 2011’de 52 milyon 806 bine yükseldi. YSK, 24 Ekim 2013 itibarıyla toplam seçmen sayısının ise 54 milyon 971 bin olduğunu açıkladı. YSK, oy pusulalarıyla ilgili de bilgi verdi. 2007 genel seçiminde 61 milyon 18 bin, 2011’de ise 69 milyon 163 bin birleşik oy pusulası bastırıldığını bildiren YSK, 2011 seçimlerinde oy kullanan seçmen sayısını 43 milyon 914 bin olarak açıkladı. Mustafa Kemal Atatürk’ü Kimler Sevmez?.. Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyenler de vardır. Elbette olacaktır da. Geçmişte olmuştur, gelecekte de olacaktır. Ama bunlar kimlerdir ve neden sevmezler? Toplumsal ayrışmanın turnusol kâğıdı da budur. Mustafa Kemal Atatürk’ü; Milleti ümmet yapmak isteyenler sevmez. Bu da gayet doğaldır, çünkü ‘o’, ümmeti millet yapmaya çalışmıştır. Ümmet; Allah’ın kulu, padişahın kölesi olanların toplumudur. Bu toplumda karşı çıkma günah, eleştiri isyandır. Emirlere itaat etmek asıldır. Biat etmek şarttır. Millet olmak ise özgür düşünceli bireyin, ortak amaçlar için örgütlenmiş kişilerin toplumudur. Bu toplumda her şey, aklın süzgecinden geçerek değerlendirilir, karşı çıkma kabul edilir, eleştiri katkıdır. Emir yoktur, ortak alınmış kararlar vardır, onlara biat edilmez, uyulur. Gerekiyorsa bu kararlar değiştirilir. Mustafa Kemal Atatürk’ü; Din odaklı siyasetle yönetmek isteyenler sevmez. Din odaklı siyasetle yönetilen toplumda sınıflar dinle ilgileri ile derecelenir. En üstte, egemen dinin kesin inançlıları yer alır. Onun altında inanan ama ibadetinde gevşek olanlar yer alır, onun altında inanmakla yetinenler yer alır, sonra başka dinler, başka mezheplere bağlı olanlar yer alır. İnanmayanlar en altta katlanılanlar olarak yer bulur. Görünüşte böyle bir sınıflandırma yok gibidir, oysa gerçek hayatta her gün daha katılaşan bir durum pekişir. Din odaklı siyasetle toplumu yönetmek isteyenler, Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmek şöyle dursun, onun adını, anısını, yaptıklarını silmek isterler. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk; Laik yönetimli bir toplum yaratarak dinin insanın inancı olmasını, toplumu yönetmemesini düşünmüş, bunu gerçekleştirmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, dini zayıflatmamış, tersine kutsal olanı sömürüye alet olmaktan kurtarmıştır. Ona karşı çıkanlar, geçmişte ‘Kürtçe çalışması yok ‘ l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun TBMM’yi gezmek isteyen ziyaretçilere “Almanca, Arapça, Çince, Fransızca, İspanyolca, Kazakça, Rusça ve İngilizcenin yanı sıra Kürtçe, Rumca, Ermenice, Lazca, Çerkezce ve diğer dillerde de rehberlik hizmeti verilmesi düşünülmekte midir?” soru önergesini yanıtladı. Yakut, “Bu dillerde rehberlik hizmeti verilmesi konusunda bir çalışma yok” dedi. Sarıgül, İstanbul’daki bir avm’de kitaBINI imzaladı CHP’DEKİ YILMAZ KRİZİ ‘Disiplin’ tartışması AYŞE SAYIN Yolsuzlukla yargılanacak l ANKARA (AA) BOTAŞ’taki yolsuzluk iddialarıyla ilgili “‘Mavi Hat” davasının sanıklarından eski BOTAŞ genel müdür vekili Rıza Çiftçi ile 3 akrabası hakkında “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, Çiftçi’nin, “suç örgütü kapsamında suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” suçundan 9 yıldan 21 yıla kadar hapse çarptırılmaları istendi. ‘Cumhuriyet ve laiklik yolunda yürüyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan parti kimliğini alan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül dün Ümraniye’deki bir alışveriş merkezinde “Ne Bir Eksik Ne Bir Fazla” isimli kitabını imzaladı. Hiçbir parti gözetmeden bütün yurttaşları kucaklamak istediğini söyleyen Sarıgül, CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olup olmayacağının sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı: “Şişli’de başardığımızı İstanbul’da da, Türkiye’de de başaracağımız kanısındayım. Bu, Sarıgül’ün bireysel mücadelesi değil, inandığımız düşüncelerin iktidara gelme mücadelesi. Ben hiçbir zaman adayım diyemem. Önümüzdeki pazar günü tam saat 12.00’de CHP İstanbul İl Başkanlığı’nı ziyaret edeceğim. İstanbul il başkanlığında ziyaret esnasında belli görüşlerimi kamuoyuyla paylaşacağım. En büyük Atatürkçülük, Cumhuriyetin değerlerini geliştiren güçlendirendir. Bu vesileyle Atatürk’ü saygı, sevgi ve minnetle anıyorum ve söz veriyorum; Atamızın bırakmış olduğu Cumhuriyeti, inaçlara saygılı, laikliği korumak için çok iyi bir şekilde çalışacağız.” Mustafa Sarıgül, Gürsel Tekin’in adaylığının sorulması üzerine ise “Bir siyasi partide adayın çok olması, oradaki demokrasi kültürünün ne kadar geliştiğini gösterir” yanıtını verdi. Sarıgül, daha sonra yurttaşlara kitabını imzalayarak bol bol fotoğraf çektirdi. l HATAY (DHA) DHKPC örgütüne yönelik yapılan operasyonda 10’u Hatay’da, 1’i İstanbul’da olmak üzere 11 kişi gözaltına alındı. Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada, örgüt faaliyetleriyle ilgili çok sayıda malzemenin de ele geçirildiği belirtilerek, “Soruşturma, çok yönlü olarak sürdürülmektedir.” DHKPC’de 11 gözaltı ANKARA CHP Grup Disiplin Kurulu’nun, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” dediği gerekçesiyle Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’a uyarı cezası vermesine, parti içindeki ulusalcı kanattan tepki geldi. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, grup disiplin kurulu üyelerine mektup göndererek sitem etti. Tanrıkulu’ndan, “Genel başkan yardımcılığı koltuğunu işgal etmekte olan Sezgin Tanrıkulu” diye söz eden Güler, şu görüşleri dile getirdi: “WikiLeaks belgelerinde ABD Adana Konsolosluğu’nun ABD Ankara Büyükelçiliği’ne gönderdiği kriptolarda Tanrıkulu için ‘Uzun zamandır konsolosluğumuzun kontak kişisi’ denildiği, yine bir başka kriptoda Irak’ta Abu Garip Hapishanesi’ndeki işkence fotoğraflarının tekrar Türk basınında yayımlanmasından ve ‘ABD’nin Müslümanlar üzerindeki olumlu imajının zedelenmesinden Tanrıkulu’nun endişe duyduğundan söz edildiği’ yönündeki bildirimleri göz ardı edilemez. Bu iddialar karşısında disiplin kurulunun bu durumun soruşturulması gerektiği yönünde bir öneri karar almamasını açıklamak oldukça güçtür.” yenilikler yapmak isteyen Sultan II. Mahmut gibi, Sultan Abdülmecit gibi padişahların karşısına dikilen “din elden gidiyor” fetvacıları gibi, yaptıklarının eleştirilmesini, ortaya çıkarılmasını istemeyenlerdir. Yönetimlerini “kutsal irade” yaparak insanların iradesine ipotek koyanlar, “bizim söylediklerimiz dinin emridir” diyerek inanç sahiplerinin tartışmasını engelleyenler, kendilerini “kutsal iradenin temsilcisi” yaparak “sağır dilsiz toplum” özlemi içinde olanlar, Elbette Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyeceklerdir. “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü; elbette, el pençe divan durarak yetişenler, efendilerinin önünde el etek öpen, kendilerinin önünde de el etek öptüren efendiköle bağımlıları sevmeyecektir. Onlar, hayatları boyunca ya köle ya efendi olacak, eşit insan ilişkisini bilmeyeceklerdir. “Bir insanın değerini, sevenlerinden çok sevmeyenlerinden öğreniniz” diyen bilge doğru söylemiştir. HHH “Türkiye nereye gidiyor?” diyenler yanılıyor. Türkiye oraya gitti. Orası, işte burasıdır. “Yaşananlar seçimler için yapılıyor” avuntusu çok gerilerde kalmıştır. Seçimler, politik çalışmalar takvimi benzeri vitrin düzenlemeleri oyalanmaktır. Türkiye din odaklı ideolojik bir yapılanma içine sokulmuştur. Her alanda bu yapılanmanın kurumları oluşturulmaktadır. Mücadele sert bir zeminde kuralsız yöntemlerle sürdürülmektedir. Günümüz Türkiye’sine bakınca Sevr anlaşmasının büyük ölçüde gerçekleştiğini görürsünüz. Yaşananlar ise Sevr’in de ötesine geçmiştir. Sonucu halkın iradesinin ipotekten kurtulup kurtulmaması belirleyecektir. Her zaman olduğu gibi, yaşananlar ve yaşanacak olanlar hak edilenlerdir. Hak etmediğiniz hiçbir şeyi yaşamazsınız. Mustafa Kemal Atatürk bunların hepsini söylemiştir. Şimdi, yeniden Mustafa Kemal Atatürk. Tarihin başından tarihin sonuna kadar... Aklın, insan iradesinin, uygarlığın temsilcisi… ‘Enternasyonal’ yemek... İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin ev sahipliğinde yarın başlayacak Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı öncesi üyeler onuruna Hilton Otel’de yemek verdi. Yemekğe, aralarında Sosyalist Enternasyonal Başkanı George Papandreu, Genel Sekreteri Luis Ayala, Belçika Başbakanı Elio Di Rupo, Fas Muhalefet Partisi lideri Ouafa Hajji, Ermenista n ARFD Merkezi Büro üyesi Mario Nalpatian, Brezilya Demokratik İşçi Partisi ve Federal Milletvekili Carlos Eduardo’nun da bulunduğu çok sayıda Sosyal Demokrat Parti lideri ve hükümet yetkilileri katıldı. Yemekte, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da yer aldı. UTKU KALI’NIN DURUMU GÖRMEZDEN GELİNİYOR ‘Sağlığından büyük endişe duyuyoruz’ köy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne, AMASYA – Hatay’ın ardından da Haydarpaşa Reyhanlı ilçesinde 53 kiGATA’ya sevk edilmişşinin öldüğü saldırıyla ilti. 21 Ekim’deki duruşgili belgeleri Redhack’e maya doktorların sağlık sızdırdığı iddiasıyla tukoşulları nedeniyle izin tuklanan ve tedavisi yarıvermediği için göndeda kesilerek yeniden cerilmeyen er Kalı, birzaevine gönderilen er Utkaç gün sonra taburcu ku Kalı ile ilgili Sivas edilerek askeri cezaeviCumhuriyet Üniversitesi ne gönderilmişti. Aile3. kez “intihar eğilimi Utku Kalı aynı zamanda sinin itirazı üzerine Sisürüyor” raporu verdi. avukatı olan ablasıyla. vas Cumhuriyet ÜniverAblası ve avukatı Ceren sitesi Kalı için 3. kez Kalı, “Utku’nun teda“intihar eğilimi sürüvisi yapılmıyor. Sağlığından endi yor” raporu verdi. Doktorlar, raporşeliyiz” dedi. da Kalı’nın mutlaka hastaneye yatıHatay’daki bombalı saldırıyla ilgi rılarak tedavi edilmesi yönünde göli, saldırının El Kaide’ye yakınlığıyla rüş bildirdi. Kalı’nın yargılandığı dabilinen El Nusra Cephesi’yle bağlan vanın 2. duruşmasının 11 Kasım’da tılı olduğuna dair belgeleri Redhack’e yapılacağı, Kalı’nın da duruşmaya sızdırdığı iddiasıyla Amasya’da gö katılmak istediği belirtildi. revli er Utku Kalı tutuklanmıştı. Sitku tedavi edilmedi vas 5. Piyade Eğitim Tugay KomuKalı’nın ablası ve avukatı Ceren tanlığı Askeri Cezaevi’nde gördüğü baskılar ve tecrit nedeniyle psi Kalı, “Utku’ya GATA’da kaldığı kolojisi bozulan er Kalı için Sivas 12 gün boyunca ilaç vermek dıCumhuriyet Üniversitesi Hastanesi 6 şında hiçbir tedavi uygulanmadı. Ağustos’ta “kötü muameleye bağlı Bir kez bile psikolog ile görüştütravma sonrası stres bozukluğu” rülmedi. Sağlığından endişeliyiz” tanısı koyarak Kalı’nın intihara eği dedi. Ceren Kalı, “Sanık sandalyesilimli olduğu yönünde rapor vermişti. ne oturtulması gereken Utku Kalı Kalı, Erzurum Mareşal Fevzi Çak değil bu saldırıyı bilerek engellemak Askeri Hastanesi’ne sevk edil meyen ve halen görevlerinin başındikten 15 gün sonra “iyileşti” deni da olan sorumlular olmalıdır” diye lerek yeniden cezaevine gönderilmiş konuştu. Toplumsal Dayanışma İçin ti. Eylül de yapılan ikinci muayene Psikologlar Derneği’nin (TODAP) sinde yine “kötü muameleye bağlı Utku Kalı’ya yazdığı açık mektuptravma sonrası stres bozukluğu” ta “İşkenceyi görüyoruz, unutmutanısı konulan er Kalı, önce Eren yoruz, unutturmuyoruz” denildi. MEHMET MENEKŞE U
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear