17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 KASIM 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın bir aylık itiraz süresi bugün doluyor Balyoz’da itiraz günü BARKIN ŞIK Nabza Göre ‘Mağduriyet’ Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, AKP’nin artık bir gelenek hale getirdiği “bugünü konuşmak yerine, geçmişteki olaylarda mağduriyet avcılığı yapmak” iktidarın temel siyasi söylemlerinden biri haline geldi. Öyle ki Başbakan her grup toplantısında eski gazete manşetlerini gösterir, 1940’lardan başlar 1980’lere gelir, anlatır da anlatır ama bir türlü “bugüne” gelemez. Bir dönem her hafta grup toplantılarında tekrarlanan “tarih derslerinde” de 11 yıldır iktidar olmasına karşın iktidarın hâlâ “ne kadar mağdur olduğunu” anlardık. AKP’li kadın milletvekillerinin iki hafta önce türbanla TBMM’ye girmelerinin ardından “beklenen mağduriyet yaşanmadı” ancak yine de bol bol Merve Kavakçı olayı, “türbanlı bacılarımızın üniversiteye girememeleri” gibi “geçmişteki mağduriyetler” yâd edildi. Kadın vekillere pantolon serbestliği getiren düzenlemenin Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerinde, türban takmaya karar veren AKP Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, türbanın dini inanç ve temel insan hakları kavramları içerisinde ele alınması gerektiğini, bu çerçevede kamuda da türbanın serbest olmasının temel insan haklarına girdiğini savundu. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, 2008 yılında kamuda türbanın serbest bırakılması gerektiğini belirtince disiplinlik olan eski AKP milletvekili Hüsnü Tuna’yı anımsatarak “5 yıl önce bu konu temel insan hakkı olmuyor, hatta disiplinlik bir süreci başlatıyordu. O vekil şimdi mağdur olmadı mı?” dedi. AKP’li vekillerin bunun üzerine “O geçmişte kaldı canım. Bakın 5 yılda nereden nereye gelmişiz, ne kadar demokratikleşmişiz?” demesi üzerine, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, AKP’nin mağduriyet arama girişimini şu sözlerle özetledi: “Geçmişte kaldı diyorsunuz, siz hâlâ 1930’lardan, İnönü’den çıkamadınız. Samimi olun biraz.” AKP’li bazı vekillerin “İkisi birbirinden farklı” diye savunmaya geçmeleri AKP’nin “nabza göre mağduriyet aradığını” bir kez daha gösterdi. ANKARA Balyoz davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın verilen kararlar için itiraz süresi bugün saat 17.00’de dolacak. Hakkında hüküm verilen 237 sanık, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın yaptığı son açıklamalar eşliğinde nefesini tutmuş saat 17.00’yi bekliyor. Orgeneral Yalman, konu ile ilgili olarak basına yaptığı açıklamada, “Balyoz Darbe Planı” ve “darbe teşebbüsünden” haberi olmadığını söylemişti. Balyoz iddianamesinde ise darbeyi Aytaç Yalman’ın önlediği savunuluyordu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Balyoz Planı davasıyla ilgili gerekçeli kararını 9 Ekim’de açıklamasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın aleyhteki bir aylık itiraz süresi buzel yetkili’ direnebilir gün sona eriyor. Ceza Muhakemesi Yargıtay Cumhuriyet Kanunu’nun, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itiraz yetkisine ilişkin Başsavcılığı’nın gerekçeli karar 308. maddesi, Yargıtay ceza dairele ve dosyayı İstanbul 10. Ağır Ceza rinden birinin kararına karşı Yargı Mahkemesi’ne göndermesinin ardıntay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, re dan, buradaki süreç de başlayacak. 10. sen veya istem üzerine, ilamın ken Ağır Ceza Mahkemesi, bozma karadisine verildiği tarihten itibaren otuz rına uymaz ve bu sanıklar hakkındagün içinde Ceza Genel Kurulu’na ki ilk kararında direnirse dosya YarKEMALIN TURKIYESIyeniLayout 1 8.11.2013 16:08 Page 1 itiraz edebileceğini, sanığın lehine gıtay Ceza Genel Kurulu’na gelecek. itirazda ise sürenin aranmayacağını öngörüyor. Daire gerekçeli kararı ve 110 çuval içerisindeki dava dosyasını kamyonla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na 11 Ekim’de gönderdi. Böylece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 1 aylık itiraz süresinin son günü 11 Kasım oldu. Başsavcılık, resen veya sanık avukatlarının istemi üzerine bugün saat 17.00’ye kadar karara itiraz edebilecek. Başsavcılık, bugün resen itiraz etmez ve avukatların istemlerini de reddederse itiraz süreci sona erecek. Balyoz Planı davasında Çetin Doğan, Süha Tanyeri, Ahmet Zeki Üçok, Dursun Çiçek’i savunan avukat Celal Ülgen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir aylık süre içinde dilekçe vererek kararın düzeltilmesi talebinde bulunduklarını söylemişti. Başbuğ için imza günü İstanbul Haber Servisi TÜYAP 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın son gününde, Ergenekon davasından müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ için imza günü düzenlendi. Başbuğ’un “Terör Örgütlerinin Sonu”, “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal” ve “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk” adlı 3 kitabını eşi Sevil Başbuğ ve kızı Feride Başbuğ imzaladı. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde Remzi Kitabevi standında düzenlenen etkinlikte okurlar, Başbuğ’un kitaplarını imzalatmak için uzun kuyruklar oluşturdu. Emekli Orgeneral Başbuğ’un kızı Feride Başbuğ, “Babamın burada olup kendisinin imza atmasını isterdim, eminim o da isterdi. Fakat bir yandan da çok mutluyum. Çünkü Atatürk’ün unutturulmaya çalışıldığı bir dönemde, Atatürk kitapları çıkarttı ve bu insanlarla buluşuyor. Bu nedenle çok mutluyum” diye konuştu. (Fotoğraf: DHA) ‘Ö 134 yazarlı çok özel bir koleksiyon eser A.M.Schneider, Afet İnan, Ahmed Haşim, Ahmet Refik, Albert Eckstein, Albert Gabriel, Ali Hüseyin İşbay, Ali Satan, Altan Öymen, Arif Dino, Arif Müfit Mansel, Arthur Wandaphel, Asım Süreyya, Ayşe Hür, Aziz Oğan, Baki Süha Ediboğlu, Bilsay Kuruç, Bossert, Bozkurt Güvenç, Burhan Belge, Bülent Özükan, Cahit Kayra, Cahit Öncü, Can Dündar, Cengiz Aslantepe, Devambez, Donald E. Webster, E. Mamboury, Engin Özendes, Ercüment Ekrem Talu, Erdoğan Teziç, Ernst Egli, Ersnt Reuter, Eugene Pitard, F. S. Bodenheimer, Falih Rıfkı Atay, Falke, Faruk Pekin, Fikret Adil, Gazanfer Kunt, General Kâzım Dirik, Gökhan Akçura, Gunnar Jarring, Gülten Kazgan, H. N. Orhun, H. F. Kvergic, Hakkı Uyar, Hakkı Uzunçarşılı, Halil Bedii Yönetken, Halil Edhem, Hamdi Genç, Hamit Zübeyr Koşay, Hans Henning von der Osten, Hasan Halet Işıkpınar, Hasan Refiğ Ertuğ, Hasan Âli Yücel, Heinz Mundenke, Hikmet Geray, Hikmet Turhan Dağlıoğlu, Hubert Kleinsorge, İ. Safa, İbrahim Peçevi, İhsan Cemal Karaburçak, İhsan Sungu, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, İsmail Hakkı Oygar, İsmet İnönü, John G. Hun, Kâzım Zafir, Kemal Bayrakçı, Kudret Emiroğlu, Kurt Bittel, Lady M. N. Kelly, Lektor Herbert Riedel, Lütfü Tınç, Mehmet Özdoğan, Mesut Cemil, Mihri Pektaş, Murat Belge, Murat Katoğlu, Muzaffer Göker, Mümtaz Faik Fenik, N. İyriboz, Necdet Sakaoğlu, Necib Fazıl Kısakürek, Nevin Ünal Özkorkut, Namık Orkun, Nedim Veysel İlkin, Nobert V. Bischoff, Nurettin Artam, Nurşen Gürboğa, Nusret Köymen, Nüzhet Baba, O. Gerngross, Orhan Koloğlu, Osman Bahadır, Othmar Pferschy, P. ViettiVioli, P. W. Ireland, Regi Langkurtz, Remzi Oğuz Arık, Reşat Ş. Sirer, Reşit Galip, Robert SaintAix, Ruşen Eşref Ünaydın, Sabahattin Âli, Sabri Esat Siyavuşgil, Sadreddin Enver, Sadri Etem, Sait Faik, Sami Boyar, Sedad Hakkı Eldem, Selahattin Batu, Selim E. Sarper, Serdar Şahinkaya, Şevket Süreyya, Tahsin Öz, Tanıl Bora, Thomas Whittemore, Uğur Tanyeli, Vecih Bereketoğlu, Vedat Nedim Tör, Von Engelmann, Von Wadler, Walter L. Wrigt, William SalomonCalvi, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yahya Kemal Bayatlı, Zafer Toprak “Kitap kurtları, tarih meraklıları, koleksiyonerler için "Kemal'in Türkiye'si"nin tıpkıbasımlarını bir araya getiren bu kitap, hazine değerinde... Ama bu kitap, o derginin sayfalarıyla sınırlı kalmıyor. Dergilerin açtığı patikadan yürüyüp bizi 1930'larda sınırlı bir çerçeveden çekilen fotoğrafın geniş planıyla ve günümüzdeki izdüşümleriyle buluşturuyor.” Can Dündar Genç, bedel ödeyerek konuşuyor! Meclis’in “tek kişilik muhalefeti” unvanına sahip tek ismi CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç... Defalarca AKP’lilerin saldırısına uğradı, “istenmeyen adam” ilan edildi, iktidar kanadının sürekli “itibarsızlaştırma” kampanyalarına maruz kaldı ve bunların karşısında epeyce yüklü maddi bedel ödedi, ödemeye de devam ediyor. Genç, en son Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e “Acaba Atatürk bu Cumhuriyeti kurmasaydı, siz şimdi hangi devletin vatandaşıydınız ve o makamda oturacak mıydınız? Eğer zaten otursaydınız hangi tarikat mensubu bir kitlenin, bilmem kaçıncı hanımı durumuna düşerdiniz?” dediği gerekçesiyle 20 bin lira, Başbakan Tayyip Erdoğan’a da “Benim milliyetimi çiğneyemezsin” dediği gerekçesiyle 4 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Ki Genç, Fatma Şahin’e yönelik sözleri nedeniyle AKP’li Zeyid Aslan’ın “sinkaflı” küfrüne ve saldırısına uğramıştı. Genç, geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda, Tüketici Hakları Yasası görüşülürken, işte bu kendisine yönelik “davayla susturma” girişimlerine isyan etti: “Şimdi, tabii, onların bana yaptığı küfürleri Yargıtay da eğer ‘Bu davada hakaret yoktur’ diye onaylarsa bugün burada hem Fatma Şahin’e hem Tayyip Erdoğan’a da bu lafları söyleyeceğim. Tabii, böyle allayarak, pullayarak söyleyeceğim çünkü emsal karar olacak, ‘demek ki bunlarda bir hakaret yoktur’ diye.” Ama Genç, açılan davalar karşısında susmaya hiç mi hiç niyetli olmadığını, bu cümleden sonra Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya yönelttiği soruyla ortaya koydu: “Sivas katliamında, Sivas’ta 37 kişiyi diri diri yakan insanların avukatlığını yaptın mı, yapmadın mı?” AKP’lilerin “Ne alakası var” bağırışlarına aldırış etmedi, kendisine Meclis’te çok az “söz hakkı” verildiğini belirtip, sözü bu sefer “türbanlı” vekillere getirdi: “Türban şudur: Türban, laik Türkiye Cumhuriyeti devletine ve Atatürk ilkelerine karşı bir başkaldırıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin laiklik ilkesini ortadan kaldırmadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bunu kabul edemez. Arkadaşlar, ben o gün burada Menemen’de başı kör testereyle kesilen Kubilay’a, o başını kör testereyle kesen zihniyetin buradaki zafer naraları olarak onu yorumladım. Yine, 1925 yılında Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırıp yerine şeriat devletini getirmek için uğraşan Şeyh Sait düşüncesinin buradaki zafer naraları olarak kabul ettim. Bunları burada ‘tarihe geçsin’ diye yazıyorum.” Kemal’in Türkiye’si BUGÜNÜN BİLGİLERİYLE herkese ücretsiz! Can Dündar’ın Yükselen Bir Deniz Cumhuriyet; belgesel DVD’si (Birinci Bölüm), Genç Cumhuriyet’in Türkiye’si Kronoloji Kitabı ve La Turquie Kemâliste; Kemal’in Türkiye’si tanıtım fasikülü, Gönderim bedeli olan ¨ 6.90 ; kitap, DVD ve fasikülünüzün teslimi sırasında Aras Kargo görevlisine kapıda ödenecektir. Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı [email protected] ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI BÜLENT TANIK: HEDİYE Tanıtım Özel Sayısı Kemal’in Türkiyesi Can Dündar’ın sunumuyla yeni baskı, yakın dönem Türkiye’sinin günümüz uzmanlarınca değerlendirildiği, yıllar süren çalışmalar sonucunda hazırlanmış bir koleksiyon eser. Bugünün Bilgileri ile Can Dündar Yükselen Bir Deniz Cumhuriyet Hürriyetin Kâbesi DVD’si ( 1. Bölüm ) Genç Cumhuriyet’in Türkiye’si Kronoloji kitabı 1923 – 1948 yılları arasında Türkiye’de gerçekleşen olayları fotoğraflar ile sayfalarında barındıran çarpıcı bir kitap. Ankara’da AKP’nin oyları hızla eriyor İstanbul Haber Servisi Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, gazetemizi ziyaret ederek yerel seçimler öncesi değerlendirmelerde bulundu. Belediye başkanlığı adaylığına yeniden talip olan Bülent Tanık, Ankara Büyükşehir Belediyesi için CHP’nin, kendi siyasetini temsil edecek bir aday göstermesinin seçim yarışını önde bitirmek için yeterli olacağını ifade etti. Tanık, AKP’nin oylarının Ankara Büyükşehir Belediyesi için yüzde 23’e kadar düştüğünü, aslında AKP’nin oyunun, Gökçek’in oyundan daha yüksek olduğunu söyledi. Tanık, Çankaya’da yapılan anketler Atatürk'ün zihninde Cumhuriyet projesinin doğuş hikayesinin anlatıldığı, mutlaka seyredilmesi gereken benzersiz bir belgesel. ARAYAN HERKESE ÜCRETSİZ ! KÜLTÜR ÜRÜNLERİ DANIŞMA HATTI 0212 www.kemalinturkiyesi.com 4401434 de parti olarak açık ara önde olduklarını kaydetti. “En düşük oran bile yüzde 52’nin altına düşmüyor” diye konuşan Tanık, CHP’nin yerel seçimlerde Mamak, Yeni Mahalle, Çankaya ve Etimesgut’u alması halinde büyükşehir belediyesini de alabileceğini söyledi. Çankaya Belediyesi görme engelli futbol takımının şampiyon olduğunu anımsatan Tanık, “Görme engelliler özel sahalarda futbol oynuyor. Çıngıraklı topla futbol oynuyorlar. Adeta kulaklarıyla görüyorlar. Onların hayata nasıl tutunduklarını görmek, insana umut aşılıyor” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear