Catalog

8 MAYIS 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 İKSV, YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINA KATKI AMACIYLA KÜLTÜR ALANINDA ÖNERİLER SUNDU Bireyin kültürel hakları Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Kültürel Yaşama Katılma, Erişme ve Katkı Sağlama Hakkı başlıklı bir anayasa maddesi önerisini, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sundu. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, hazırladıkları öneri ve gerekçe metnini basınla da paylaştı. İKSV’nin, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nca yürütülen anayasa yapım sürecine paralel olarak kültürel yaşama katılma, erişme ve katkı sağlama hakkının anayasaya eklenecek yeni bir maddeyle korunmasına yönelik bir çalışma yaptığı belirtildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın katılımıyla bir toplantı düzenlendiği ve toplantının devamında yeni anayasa için bir madde önerisi hazırlanarak Uzlaşma Komisyonu’na iletildiği vurgulandı. İKSV’nin yeni anayasa için hazırladığı öneri ve gerekçe metninde şu noktalar öne çıkarıldı: ? Devlet kültürel kimliğe dayanarak yapılan ayrımcılığı ve ayrımcılık, düşmanlık ya da Bülent Eczacıbaşı ? Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın katılımıyla düzenlenen toplantı sonucunda ortaya çıkan madde önerisi TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletildi. Öneride, bireylerin kültürel yaşama katılma, erişme ve katkı sağlama hakları savunuluyor. katkı sağlama hakkını doğrudan ya da dolaylı yollarla engellemekten kaçınır ve bu hakkın üçüncü kişiler tarafından engellenmesini önlemek ve tam anlamıyla hayata geçirilmesini sağlamak amacıyla her türlü yasal, idari, yargısal ve mali tedbiri alır. ? Devlet, kültür ürün ve hizmetlerinin varlığını, kültürel demokrasi anlayışı çerçevesinde, temin ve teşvik eder; bunların herkesin fiziksel ve mali açıdan erişilebileceği, toplumun kültürel çeşitliliğine uygun veya uyarlanabilir ve farklı kültürel kimliğe sahip unsurları açısından kabul edilebilir olmasını güvence altına alır ve destekler. şiddeti kışkırtma sonucunu doğurabilecek ulusal, ırksal ya da dini nefret savunuculuğunu önlemek için gerekli tedbirleri alır. Bu amaçla, birey ve toplulukların kültürel kimliklerine bağlı olarak maruz kaldıkları her türlü önyargıyı ortadan kaldırmak üzere medya, eğitim kurumları ve diğer yollarla kamusal kampanyalar yürütür. ? Devlet, kültürel yaşama katılma, erişme ve ? Kültürel haklar insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır; diğer haklar gibi evrenseldir; bölünemez, birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkilidir. Kültürel hakların tam anlamıyla desteklenmesi ve bu haklara saygı gösterilmesi, insan onurunun korunması ve çok kültürlü ve çeşitliliklerden oluşan bir dünyada, bireyler ve topluluklar arasında olumlu toplumsal etkileşimin sağlanması açısından temel önem taşımaktadır. ? Devlet, bireyin kültürel kimliğine ve bir topluluğa mensup olma ya da olmama konusundaki tercihine saygı duyar ve kendi seçtiği dil veya dillerde ifade özgürlüğünü, her türlü sanat formu dahil, bilgiyi araştırma, alma ve verme özgürlüğünü de içerecek şekilde tanır. Söz konusu özgürlük bireyin kendi kültürel mirasına ve kimlik uygulamalarına özgürce erişiminin yanı sıra başkalarının kültürlerini öğrenme hakkını da kapsar. ? Devlet, tüm çeşitliliği ile kültürel mirası korur, geliştirir, zenginleştirir, gelecek nesillere aktarır ve bu alandaki yaratıcılığı teşvik eder. Bu amaçla, tarihi site ve anıtlar ile sanatsal ve ede bi eserlerin bakımı, korunması ve restorasyonunu gerçekleştirir, ekonomik ve kültürel kalkınmaya yönelik politika ve programlar ile, başta en dezavantajlı ve marjinal birey ve gruplar olmak üzere, tüm grup ve toplulukların kültürel mirasını korur. ? Devlet, kültürel azınlıkların kendi kültürel hakları için toplanma haklarını kullanmalarını teşvik eder. Bu amaçla, sanatçılara, bilim akademilerine, kültür derneklerine, sendikalara ve bilimsel ve yaratıcı faaliyetlerle uğraşan diğer birey ve kurumlar dahil, kamusal ve özel örgütlere mali ya da başka her türlü desteği sağlar. Devlet, bilim insanlarının, sanatçıların ve diğerlerinin sempozyum, konferans, seminer ve çalıştay gibi uluslararası bilimsel ve kültürel araştırma faaliyetlerine katılımlarını teşvik ve temin eder. ? Erişilebilirlik, bireylerin ve toplulukların kültürden tam anlamıyla yararlanmaları için kırsal ve kentsel bölgelerde ayrım gözetmeksizin herkesin fiziksel ve mali açıdan erişebileceği etkili ve somut fırsatları kapsar. Bu bağlamda, yaşlılar, engelliler ve yoksulluk içinde yaşayanlar için erişim olanaklarının sağlanması ve kolaylaştırılması temel önem taşımaktadır. Ayrıca, erişilebilirlik herkesin tüm kültür biçimleri hakkında kendi tercih ettiği bir dilde enformasyon arama, alma ve paylaşma hakkını ve toplulukların ifade ve yaygınlaştırma araçlarına erişim hakkını içermektedir. Tüm yıla yayılan ‘Ruhi Su 100’ başlıklı etkinlikler bugün başlıyor Gençlerle geleceğe... ? Etkinliklerin ilki Ruhi Su müziği üzerine bir panel. Ayrıca yıl içinde Moğollar, Yavuz Bingöl, Birol Topaloğlu, Erkan Oğur gibi sanatçıların konserleri, Ruhi Su’nun özel eşyalarının da yer alacağı sergi de etkinlikler dizisinden bazıları. Kültür Servisi Sesi ve sazıyla Yunus Emre’yi, Pir Sultan’ı, Dadaloğlu’nu geniş halk kitlelerine sevdiren Ruhi Su, doğumunun 100. yılında “Ruhi Su 100” başlığıyla yıl sonuna kadar devam edecek bir dizi etkinlikle anılıyor. Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği Kurucu Başkanı Ilgın Su, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektör Yardımcısı Caner Karavit, Ruhi Su Dostlar Korosu şefi Berktay T. Akyıldız, proje danışmanı Şehnaz Layıkel’in dün basına tanıttığı programda Ruhi Su Dostlar Korosu’nun eşlik edeceği pek çok konserin yanı sıra Ruhi Su sergisi, Türkü Düzenle me Yarışması da yer alıyor. Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği ve MSGSÜ’nün işbirliğiyle gerçekleşecek etkinliklerin ilki bugün saat 11.00’de MSGSÜ’de Timur Selçuk, Cevat Çapan, Sennur Sezer ve Haydar Ergülen’in konuşmacı olarak katılacağı, Ruhi Su müziği üzerine bir panel olacak. Yarın ise saat 15.00’te yine üniversitede Ruhi Su belgeseli gösterilecek. Ayrıca yıl içinde Moğollar, Yavuz Bingöl, Birol Topaloğlu, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu gibi sanatçıların konserleri, 16 Mayıs’ta Tophane i Amire’de açılacak ve sanatçının görülmemiş özel eşyaları, plak kapakları, bağlamaları, orijinal belgelerinin yer alacağı sergi de etkinlikler dizisinden bazıları. En büyük hedeflerinin gençlere Ruhi Su’nun çoksesli müziğini ve kimliğini tanıtmak olduğunu belirten Akyıldız, Dostlar Korosu’nun gelişen ve gençleşen bir koro olmasını hedeflediklerini söyledi. Bu nedenle de 18, 19, 20 Mayıs tarihlerinde özellikle üniversite öğrencilerine yönelik korist seçmeleri yapılacağını da duyurdu. Türkiye genelinde müzik öğretmenliği bölümlerinde okuyan tüm öğrencilere açık olan Ruhi Su Çoksesli Türkü Düzenleme Yarışması’na ise kasım ayına kadar başvurulabilir. Seçilecek 100 çoksesli türkü düzenlemesinin kitap olarak basılacağı yarışmanın seçici kurulunda Timur Selçuk, Cihat Aşkın, Erkan Oğur, Melih Duygulu ve Sungu Okan bulunuyor. Aralık ayındaki kapanış konseriyle bitecek 100. yıl etkinliklerinin yer aldığı CD ise 2013 yılı içinde yayımlanacak. (www.ruhisu.org) tanbul ve çevresindeki tüm ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen Erdal Öz Çocuk Edebiyatı Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödülleri de verildi. Erdal Öz Çocuk Edebiyatı Yarışması’nda birinci kademede ödül alanlar Selinsu Belen, Halit Özkan ve Güneş Öztürk olurken; ikinci kademede Gurur Kocapınar, Melisa Yılmaz ve Yağmur Çakmak ödüle değer görüldü. Bir hikâye üç eser ‘Masumiyet Müzesi Sempozyumu’ sona erdi Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, iki gün süreyle Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen “Masumiyet Müzesi Sempozyumu”na ev sahipliği yaptı. Açılışını MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız ve Prof. Dr. Jale Parla’nın yaptığı sempozyumda akademisyenler, eleştirmenler, sinema ve müzik tarihçileri iki gün boyunca romanı ve müzeyi değerlendirdiler. Konuşmacılar arasında Murat Belge, Asuman Kafaoğlu Büke, Esin Pervane, Handan İnci, Darmin Hadzibegovic, Emre Ayvaz, Zeki Coşkun, Burcu Pelvanoğlu, Nazım Dikbaş, Levent Çalıkoğlu, Cevdet Erek ve Refik Anadol’un da yer aldığı sempozyumda, Zeki Demirkubuz, Zahit Atam’la “Yeşilçam’ın Masumiyeti” başlıklı bir söyleşi de gerçekleştirdi. “Masumiyet” kelimesinin son 15 yıldır çokça kullanılmaya başlandığını ifade eden Demirkubuz, kendi filmine hayat veren “masumiyet” kavramının Orhan Pamuk’un kitabından farklı olduğunu belirtti. Müzenin hikâyesini anlatan “Adım Adım Masumiyet Müzesi” isimli belgeselin gösteriminin yapıldığı sempozumun son oturumu ise Pamuk’un “Şeylerin Masumiyeti” kitabına ayrıldı. Pamuk ve asistanları Pelin Kıvrak ile Onur Karaoğlu’nun konuştuğu oturumda Pamuk, kitap, müze ve kataloğu aynı zamanda kurguladığını anlattı; “Roman müzeyi açıklamak için yazılmadı, müze de romanın resimlemesi değil. Aynı hikâyeyi ele alıyor ama aynı hikâyeyi tekrarlamıyorlar.” Sempozyum “Müziğin Masumiyet Çağı: 70’ler” müzik dinletisi ile sona erdi. 2. ULUSAL ANTALYA KARİKATÜR YARIŞMASI SONUÇLANDI Erdal Öz Şile’de anıldı Can Yayınları’nın kurucusu, yazar Öz’ün 6. ölüm yıldönümü Kültür Servisi Can Yayınları’nın kurucusu, 50 kuşağı yazarlarından Erdal Öz önceki gün, ölümünün 6. yılında Şile’deki evinde anıldı. Ailesi, dostları, Can Çocuk ve Can Yayınları çalışanlarının bir araya geldiği bir yemekle anılan Erdal Öz’ün Şile’deki Kızılcaköy Mezarlığı’ndaki mezarına da kır çiçekleri bırakıldı. Anma etkinliğinde Şile’deki 75. Yıl İlköğretim Okulu’nda Erdal Öz anısına İs HİTLER’İN YAYIN HAKLARININ 2015’TE SERBEST KALACAK OLMASI TARTIŞMALARA YOL AÇTI Sait Munzur Almanya’da ‘Kavgam’ hayaleti yolun deneneceğini bildirdi. Bavyera hükümeti yetkilileri, “istismarı önleFRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) mekte kararlı olduklarını” da açıkla Adolf Hitler’e iktidar dılar. Bavyera Eyaleti Mayolunu açan “Kavgam”ın, liye Bakanı Markus Söder, ? Yayın haklarını yazarının ölümünden 70 2016’dan itibaren isteyen elinde bulunduran yıl sonra bile Alman halher yayıncının “ırkçı ve kını yoldan çıkarmasından halkı kışkırtıcı bir biçimBavyera eyalet korkuluyor. Halen Bavyede olmamak şartıyla” ve hükümetinin Maliye ra eyalet hükümetinde bubir “Kavgam” Bakanı Söder, “ırkçı ve yorumsuz lunan yayın hakları tekeli kitabı basabileceğini belirkışkırtıcı bir biçimde 2015’te kalkacak olan kiterek, bunun olumsuz etkitabın, yeni baskılarıyla Alleri olacağına dikkat çekti. olmamak” koşuluyla manya’da Nazi ideolojisiSöder, yeni ve yorumlu her yayıncının ni yeniden etkili kılabilebaskılarla “ Kavgam’ın ceği düşünülüyor. Bu ne “Kavgam”ı “yorumsuz” üzerindeki o mistik çekiolarak basabileceğini denle Alman yetkililer, sociliğin çekilip alınacağını” runun, bu ırkçı metni hem belirtti. Kitabın, Hitler’in belirterek, böylelikle yatarihsel, bilimsel yorum ölümünden 70 yıl sonra yıncıların bu kitap üzerinlar eşliğinde geniş; hem den para kazanma heveslebile Alman halkını de öğrenciler için özel harine engel olmayı hedefleetkilemesinden zırlanmış bir okul kitabı hadiklerini söyledi. linde yaygın biçimde basıp Bu arada “Kavgam”ın korkuluyor. dağıtarak çözebileceğine bilimsel bir baskısı için Müinanıyor. nih Tarih Enstitüsü’nün göBavyera eyalet hükümeti, yıllardır ba revlendirileceği bildirildi. 2015’ten önce sılmasına izin vermediği, ancak 3 yıl son yayımlanması planlanan kitabın yeni basra her yayıncının telif hakkı ödemeden ra kıları için Bavyera eyaletinden 500 bin Avhatça basabileceği bu metnin “mistik ve ro destek alacağı belirtilen enstitü, dünya propagandif etkisini” sınırlamak için her halklarına felaket getirmiş bu ana metnin OSMAN ÇUTSAY Birincilik ödülü Sait Munzur’a Kültür Servisi Bu yıl 2.’si düzenlenen Ulusal Antalya Karikatür Yarışması’nın kazananları belli oldu. Yarışmanın birincilik ödülü Sait Munzur’a, ikincilik ödülü Mehmet Kahraman’a, üçüncülük ödülü ise Oğuz Demir’e verildi. Yarışmada Altan Erbulak adına konulan “Özel Ödül”e Kürşat Zaman, “Jüri Özel Ödülü”ne ise Tuncer Özer değer görüldü. Ödül töreninde konuşan çizer Cihan Demirci, geçen yıl 167 karikatürcünün başvurduğu yarışmaya bu yıl 275 kişinin katıldığını belirterek, “Başvurularda ilk yıla göre ciddi bir artış var; özellikle çok genç, yeni karikatürcü adayları, yarışmaya yoğun bir ilgi gösteriyorlar” dedi. Törenin ardından, Altan Erbulak için hazırlanan “Bir Sıcak Kahkaha” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. 2. Ulusal Antalya Karikatür Yarışması Sergisi de, Antalya AKM’de izleyiciyle buluştu. gençler üzerinde etkili olmasını önlemek amacıyla yoğun bir çalışma yürütecek. “Kavgam”ın Nazi Almanya’sında 9.8 milyon adet basıldığı ve 1933’ten sonra yeni evlenen çiftlere armağan olarak verildiği için de hemen hemen her hanede bulunduğu bildirildi. Hitler’in 1923’te cezaevindeyken kaleme aldığı, ilk cildi 1925 haziranında, ikinci cildi de 1926 aralığında basılan “Kavgam”, ırkçı liderin iktidar yolunu hazırlayan bir propaganda metni olarak biliniyor. “Kavgam”, Ari ırkın insanlık kültürünün kurucusu olduğunu iddia ederken, Yahudilerin insanlık tarihinde bozucu bir rol oynadığını da ileri sürüyor. Kitap, Almanya’daki faşist iktidarın savaş ve fetih politikalarını önceden haber vermesiyle de öne çıkıyor. Almanya’da savaştan sonra eski baskıların sahaflarda ve antika olarak alım satımının da yasaklandığı, ancak 16 dile çevrilmesine ve yurtdışında basılmasına engel olunamadığı biliniyor. Özellikle 2007 yılında “Kavgam”ın Türkiye’de en çok satan kitaplar arasında yer aldığı haberleri Alman medyasında şaşkınlıkla karşılanmış, kamuoyunun tepkisi üzerine Bavyera hükümeti Ankara nezdinde yayın hakları gerekçesiyle girişimlerde bulunmuştu. C MY B C MY B