26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2012 SALI 12 esinlenerek takılan “Merkozy” siyasası çöküyor. Sarkozy ikinci kez seçilemedi. Merkel, yerel seçimlerde güç yitirdi. İki ülkede de ortanın solundaki eğilim iktidara doğru ilerliyor. “Merkozy” siyasasının temel direği olan ve AB anlaşmasının öngördüğü “kamu borçlanmasına sınır getirme” ilkesinin, Fransa’da seçimi kazanan ortanın solundaki François Hollande’ın karşı siyasası ile ortadan kalkacağı anlaşılıyor. Hollande’ın Merkel’e teslim olmamayı öngören bu siyasa ile AB’nin “borç sarmalındaki dengenin” bozulması olasılığı, Avrupa borsalarını şimdiden düşündürmeye başladı. Hollande, AB ekonomisini “siyasa insanlarının” değil “Avrupa Merkez Bankası’nın” belirlemesinden yana bir görüşü savunuyor. İşsizliğin arttığı İngiltere’de yapılan yerel seçimlerde iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin gerilemesi, müflis Yunanistan’da istikrarsızlığı daha da katlayan seçim sonuçları bulutlanma olasılığını arttırıyor. DIŞ HABERLER [email protected] Eski Kıta Karışıyor! azar günü Avrupa’da yapılan P seçimlerin sonuçları eski kıtanın üzerine karanlık bulutların çökmesine yol açacağa benziyor. Her ikisi de merkez sağda olan, Avrupa ekonomisinin 1 numarası Avrupalı emekçinin umudu Hollande UĞUR HÜKÜM FransaYunanistan Almanya Başbakanı Angela Merkel ve 2 numarası Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin soyadlarından PARİS Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı sosyalist lider François Hollande yalnızca Fransa’nın, Fransız emekçilerinin umudu değil, Avrupalı emekçilerin de umudu oldu. Pazar günü yapılan ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Fransa değişim istediğini kanıtladı. Sosyalist lider ve sol kesimin cumhurbaşkanı adayı Hollande, Nicolas Sarkozy’nin yüzde 48.38 oyuna karşı yüzde 51.62 ile yeni cumhurbaşkanı seçildi. Sarkozy ise Avrupa’daki krizin ardından koltuğunu kaybeden 11. lider oldu. Hollande ne yapacak? açıkladı. pazar günü sandık başına gitti. Hollande’ın bu söylemi, Ortanın sağındaki borsalarda soru işareti yarattıysa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin eşini da Sarkozy’nin yüzde 48’ine karşı boşayıp, çıplak modellik de yapan yüzde 52 oyla seçimi kazandı. Carla Bruni ile evlenmesi, Sağdaki Valery Giscard d’Estaing başkanlık sarayını lükse boğması, gibi Türkiye karşıtı olan Sarkozy de dünyada en iyi giyinen insanlar başkanlık koltuğunda iken 31 yıl listesinde boy göstermesi, sonra seçim kaybeden ikinci sağcı sandıktaki oylarını etkiledi. lider oldu. Hollande ise bu koltuğa Boyunun kısalığı ile “Napolyon 17 yıl sonra çıkan ilk solcu… kompleksli” olarak tanınmasına ek Türkiye’nin AB üyeliği olarak çeşitli TV mülakatlarına konusunda iki ülke tabure üzerine arasındaki ekonomik çıkması ile alay ilişkiler nedeniyle konusu oluşu da bir “nezaketen esnek başka etkendi. olacağı” anlaşılan Gerçekte “sosyal Hollande’ın “Ermeni demokrat” olan Soykırım Tasarısı”nı da Sosyalist Parti’nin öne çıkarmayıp Başkanı Hollande ise “gereğinde kullanmayı hiç bakanlık düşüneceği” yapmadı. Babası aşırı söylenebilir. sağcı olmasına 20 Mayıs’ta ABD’nin karşın gençliğinde Şikago kentinde tam tersi kampta yer “Kuzey Atlantik aldı. Alçakgönüllü Anlaşması Örgütü’nün olarak tanınıyor. (KAAÖ)” doruk Paris’te lüks araba ile toplantısında değil motosiklet ile Hollande’ın dolaşıyor. Kendinden Hollande Cumhurbaşkanı önce Sarkozy’ye karşı Abdullah Gül ile seçimi yitiren dört tanışması gündemde… Hollande, çocuğunun annesi, 29 yıllık bu doruktan önce 18 Mayıs’ta ilk “arkadaşı” Segolene Royal’dan kez uluslararası arenaya ayrıldıktan sonra gazeteci Valerie “Sanayileşmiş Ülkeler Trierveiler ile onay gören evlilik Toplantısı”nda çıkacak. yaptı. Ancak Hollande’ın önünde çok İşsizlik karşısında “Keynesçi” bir ciddi bir seçim var. Fransız halkı ekonomi siyasa izleyeceği haziranda milletvekili seçimi için anlaşılan Hollande, geliri 1 milyon sandık başına gidecek. Avro’dan fazla olanlardan alınan Deneyimsiz Cumhurbaşkanı! yüzde 41’lik vergiyi 75’e ransa gibi kalkınmış bir çıkaracağını ve böylece yeni ülkedeki 3 milyon işsiz de F yatırımları gerçekleştireceğini “cumhurbaşkanlığı seçimi” için Kendisine büyük umutlar bağlanan Hollande’ın ilk ağızda dar gelirli Fransızlara sembolik de olsa belli katkılarda bulunması bekleniyor. Ulusal veya uluslararası mali çevrelerin baskısına nasıl göğüs gereceği merak edilen Hollande’ın hem Fransa’da hem Avrupa’da kemer sıkma, sıkı para politikalarına bir açılım getirmesi umut ediliyor. Krizden çıkışın tek yolunun, mevcut politikaları tümüyle dışlamadan büyüme olduğunu savunan Hollande, Avrupa Birliği (AB), özellikle de Avro bölgesi ülke yönetimlerinin elini kolunu bağlayan, başta Brüksel olmak üzere çeşitli antlaşmaları yeniden müzakereye açacağını söylüyor. Halbuki dün sabah Almanya’dan gelen tepkiye bakılırsa An Hollanda taraftarları seçim zaferlerini başkent Paris’te büyük coşkuyla kutlarken, kaybeden Nicholas Sarkozy’nin eşi Carla Bruni ise gözyaşlarını tutamadı. (Fotoğraflar: REUTERS) gela Merkel yönetimi böyle bir müzakereye karşı. Ancak Avrupa’da son dönemde krizin vurduğu bütün ülkelerde değişen 11 yönetim yeni arayışlar içerisinde. Siyasi çizgisi ne olursa olsun yeni lider ve hükümetler farklı politikaları denemek zorundalar. Bu nedenle Hollande’ın Merkel kilidini zorlaması, mali piyasaların aksine Avrupalı siyasi çevrelerden destek alacak. 15 Mayıs’ta görevi Sarkozy’den resmen devralacak Hollande’ın ertesi gün Almanya’ya gitmesi bekleniyor. Bu arada iki tarafın siyasi kulislerinde temaslar, uzmanlar aracılığıyla öngörüşmeler, Fransa seçimlerinden önce başlamıştı. Bu temasların önümüzdeki 1 hafta içerisinde hızlanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Zira Avrupa’da Almanya’ya kafa tutabilecek tek ülke Fransa. Fransızlar gidişata dur demek zorundalar. Fakat güçleri nereye kadar yeter göreceğiz. Hollande’ın 1017 Haziran’da yapılacak genel seçimlerden çıkacak sonuca da bağlı olarak 6 Mayıs29 Haziran arası öngördüğü önlemlerden belli başlılarını şöyle özetlemek olası: ? En küçük skandal veya yolsuzluğu bulaştığı kanıtlanan kişiliğin görevine son verilecek. ? Cumhurbaşkanı ve hükümet üyelerinin maaşları yüzde 30 oranında indirilecek. ? Okulaile primleri bu yıl yüzde 25 oranında arttırılacak. ? Öğrencilerin rahatlıkla ev kiralayabilmesi için “destek garantileri” oluşturulacak. ? Yakıt fiyatları üç ay süreyle dondurulacak. ? Kamu işletmelerinde en yüksek maaş en düşük maaşın 20 mislini geçemeyecek. ? 2829 Haziran’da yapılacak AB Konseyi sırasında tartışılmak üzere tüm devlet ve hükümet başkanlarına Mali İstikrar Antlaşması çerçevesinde bir memorandum sunulacak. Bu metin antlaşmaya “Büyüme, sorumluluk ve idare” konularında ekler ve düzeltmeler getirmeyi önerecek. 1819 Mayıs tarihlerinde Camp David’te yapılacak G8 ve 2021 Mayıs’ta Chicago’da yapılacak NATO Zirvesi’nde Fransa, müttefiklerine Afganistan’daki askeri güçlerini 2012 sonundan önce çekeceğini açıklayacak. Yunanistan’da radikal sol SYRZA’yı devre dışı bırakma çabası Hedef üçlü koalisyon MURAT İLEM Müflis’in Ayasofya Düşü! Yunan sağcıları da Ortodoks dünyası için “kilise” olarak açmak amacıyla kolları sıvadılar. İki yıldır “mavibeyaz” bayrağının yanına “iflas” bayrağını çekmiş olan komşumuz, pazar günkü seçimde “karmaşa kare karmaşa” anlamına gelecek bir sonuç aldı. Geleneksel hanedanlar yıkıldı. Sağın 2004 Atina Olimpiyatları ile yıkmaya başladığı ekonominin faturası soldaki PASOK’a çıkınca Yeorgios Papandreu siyasetten çekilmek zorunda kaldı. Oysa Papandreu, AB’nin “Merkozy” yönetimine borçların yüzde 70’ini sildirme başarısını göstererek önemli bir ekonomik yükü halkının üzerinden kaldırmıştı. Bu seçimde, sağ da sol da amip gibi bölününce, pazar günkü seçime katılan 32 partiden biri, oyların ancak beşte birini toplayabildi. Böylece Yunanistan 1974’te Kıbrıs olayları ile devrilen askeri yönetimin ardından kurulan ilk koalisyondan sonra bu kez yeniden bu tür siyasal yapılanmaya gitmek zorunda kaldı. Ortanın sağındaki Yeni Demokrasi Partisi Başkanı olan ve 198992 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı yapan Antonis Samaras hükümeti kurmakla görevlendirilecek. Koalisyonu kuramazsa birkaç gün ara ile 2. ve 3. sıradaki partilere öneri yapılacak. Sonuç çıkmazsa 17 Haziran’da erken seçim var. Samaras, bu görevde iken “Türkiye düşmanlığı” ile tanınmış, son seçim öncesinde “İstanbul’u özgürleştirmekten” söz etmekle kalmamış, Ayasofya’yı da Ortodoks dünyasının hizmetine açacak söylemleri seçimde kullanmıştı. ürkiye’de sağcılar Ayasofya’yı T “cami” olarak Müslümanların ibadetine açmaya hazırlanırken, Ancak tepkiler üzerine afiş ve videolar geri çekilmişti. Seçimden birkaç gün önce Türkiye ile sınır kapısı İpsala’ya giderek Yunan askerini kutlamış, Türkiye’ye de geçerek askerlerimize hediyeler vermişti! Ortanın solunun bölünmesi sonucu aşırı solla işbirliğine giden Siriza topluluğu ikinciliği yüzde 20’nin altında oyla aldı. PASOK ise 3. oldu. Samaras, sol ile koalisyonu düşünmediğini açıkladı. Samaras, şimdi sağın sağındakiler ile işbirliği yapıp koalisyonu kurmaya çalışacak. “NeoNaziler” olarak tanımlanan, Ayasofya konusunda Samaras ile aynı görüşü seçmenlerine sunan “Altın Şafak” partisi yüzde 3’lük barajı geçti. Bu parti, Yunanistan’daki Türk konsolosluklarının da kapatılmasını öngörüyor. Partinin “führer” olarak tanımlanan, cezaevinde cunta üyeleri ile dostluk kuran lideri Nikos Mihaloliakos’un Atina’da randevuevi işletmesi ve Yunan İstihbarat Örgütü üyeliği, koalisyona katılımında sorun yaratabilecek. Tabii Samaras’ın öteki sağ partiler ile de bütünleşebilmesi için ödünlerinin kapsamını genişletmesi gerekecek. Ne var ki kendi partisinden ihraç ettiği eski Başbakan Konstantin Miçotakis’in kızı, eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis’e koalisyon ortaklığı önermesi biraz güç olacak. Ancak, AB’nin borçları silmesine, yeni krediler açılmasına ilişkin koşullar arasında bu partiler “yeni hükümeti kim kurarsa kursun, 1520 bin kişinin işten çıkarılması anlaşmasına koydukları imzaları” kolay kolay inkâr edemeyecekler. Batı Trakya’dan Yunan meclisine üç Türk’ün seçilmesi ise olumlu bir gelişmedir. Samaras. ATİNA Yunanistan’da önceki gün yapılan erken genel seçimler beklendiği gibi ülke içinde yeni bir istikrarsızlığa yol açtı. Seçim sonuçları dikkate alındığında hükümet olabilmek için sandıktan birinci parti olarak çıkan Yeni Demokrasi Partisi ile iki partinin daha koalisyon yapması gerekiyor. Bu çerçevede 108 milletvekili ile parlamentoya giren merkez sağdaki Yeni Demokrasi, merkezin solunda yer alıp 19 milletvekili ile ilk defa parlamentoya giren Demokratik Sol (DS) ve 41 milletvekili ile tarihinin en büyük çöküşünü yaşayan sosyalist PASOK ile koalisyon kurma çalışmalarına başladı. Önceki gece ilk sonuçların alınmasının ardından üç partinin gizli temasları sürerken, görüşmelerde Avrupa Birliği (AB), IMF ve Avrupa Bankası’nın oluşturduğu troykaya karşı çıkan Sol Koalisyon Partisi’ni (SYRZA) hükümet dışında bırakma konusunun ağırlıklı olarak tartışıldığı belirtiliyor. Basında yer alan haberlere göre birbirlerine çok sıcak bakmayan Yeni Demokrasi Partisi Başkanı Andonis Samaras ile PASOK lideri Evangelos Venizelos’un nasıl orta çizgide buluşacakları merak ediliyor. Samaras önceki gece yaptığı ilk açıklamada, koalisyon için aşırı sağdaki partileri dışlayarak, diğer partilerin “Yunanistan için ulusal kurtuluş hükümeti kur SYRZA’nin genç lideri Alexsis Tsipras, seçimlerde büyük bir başarı göstererek partisini ikinciliğe taşıdı. (Fotoğraf: REUTERS) mak yönünde olumlu işbirliği içinde olmaları gerektiğini” vurguladı. Samaras’ın bu açıklamasının ardından siyasi tandansta birbirlerine çok yakın olmasalar da AB konularında ortak noktada çalışabilecek PASOK ve DS partileri yöneticileri masaya oturdular. Cumhurbaşkanı Karolas Papulyas dün öğleden sonra Samaras’a hükümeti kurma görevi verdi. Samaras’ın iki günden bu yana koalisyon kurmak için görevlendirdiği parti yöneticilerine çalışmalarınızı hızlandırın talimatı verdiği öğrenildi. Yunan basını 19671974 albaylar cuntasının yıkılmasından bu yana ülkenin siyasi tarihinde çok önemli rol oynayan iki büyük parti, Yeni Demokrasi ile PASOK’a halkın ders verdiğini belir tiyor. Gazeteler Yunanistan’a kredi veren troykanın istediği ve ekonomik kemer sıkma politikalarına konu olan memoranduma destek veren bu iki partinin çöküşünün önümüzdeki seçimlerde de süreceğine dikkat çekiyorlar. Öte yandan komünistler ve aşırı milliyetçi partilerin giderek güçlendiği parlamentodaki yüksek sandalye sayıları dikkate alındığında bir kere daha ortaya çıktı. Söz konusu partilerin liderleri seçim öncesi konuşmalarında halkı inandıracak söylemler geliştirememelerine rağmen tepki oyları ile partilerini parlamentoya taşıdılar. Özellikle başkanı randevuevi işleten Hrisi Avgu (Altın Şafak) partisinin meclisin açıldığı günden itibaren olaylı tartışmaların içinde olacağına kesin gözle bakılıyor. Suriye’de ‘çok partili’ seçim MUSTAFA K. ERDEMOL Rusya’da 3. Putin dönemi DENİZ BERKTAY (AP) Moskova önceki gün ve dün Putin karşıtı binlerce kişinin katıldığı protestolara sahne oldu. 400’ü aşkın kişi gözaltına alındı. KİEV Rusya’da 4 Mart’ta yapılan devlet başkanlığı seçimlerini ilk turda oyların yüzde 60’tan fazlasını alarak kazanan Vladimir Putin, dört yıllık bir aradan ve başbakanlık görevinden sonra, yeniden devlet başkanlığı koltuğuna oturdu. 1999’da dönemin Devlet Başkanı Boris Yeltsin tarafından başbakanlığa getirilen ve 1999’u 2000 yılına bağlayan yılbaşında Yeltsin tarafından devlet başkanlığına vekaleten atanan Putin, 2000 ve 2004 yılındaki devlet başkanlığı seçimlerini de, ilk turda kazanmıştı. Dün, gör evi Dımitriy Medvedev’den devralan Putin, anayasada devlet başkanlığı süresinin altı yıla çıkartılması nedeniyle, üçüncü dönemde Rusya’yı, 2018 yılına kadar yönetecek. Kremlin Sarayı’nda 3 binden fazla davetlinin hazır bulunduğu törende Putin, Rusya anayasası üzerine devlet başkanlığı yeminini etti. Yeminin ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Valeriy Zorkin, devlet başkanlığının Medvedev’den Putin’e resmen geçtiğini ilan etti. Rus Ortodoks Patriği Kirill de, Putin’i takdis ederek, ülkeyi yönetirken erdemli davranmasını diledi. ALMAN BASINI ‘Merkel sistemine ret’ FRANKFURT (Cumhuriyet Bütrosu) Fransa ve Yunanistan’daki seçimler, Alman medyasında Başbakan Angela Merkel politikalarına açık bir tepki olarak değerlendirildi. Merkez sağ eğilimli Die Welt gazetesi, manşetten “Avrupa’da Merkel sistemine reddiye” başlığıyla girdiği haber ve yorumlarda, François Hollande’ın, Fransız seçmene Alman talimatlarına artık bir son vereceği mesajını ilettiği belirtildi. Der Spiegel haber sitesinde de Merkel’in Hollande’ın zaferinden hiç memnun olmayacağının altı çizildi. Merkez sol eğilimli Frankfurter Rundschau, Paris’teki iktidar değişiminin Avro krizindeki Alman pozisyonunu zayıflattığını belirtti. Gazetenin yorumunda, Hollande’ın Yunanistan ve diğer zor durumdaki Avro ülkelerine daha kesin yardımdan yana çıktığı vurgulanarak, “Merkel’in etrafı tenhalaşacak” saptaması öne çıkarıldı. Gazete, Berlin’deki iktidarın geleceğini “Bize uysa da uymasa da, komşularımızın aldığı kararlar bize değiyor. Burada Merkel ile Sosyal Demokratlar arasında bir hükümet iç politikadaki en iyi kriz karşıtı programdır” diye değerlendirdi. ŞAM Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin başlamasının ardından 15 Mart 2011 tarihinden bu yana büyük bir huzursuzluk içinde olan Suriye’de seçmenler dün sandık başına gitti. Kimi siyasi gözlemcilerin kırk yıl aradan sonra yapılan “ilk serbest seçimler” olarak nitelendirdiği, muhalefetinse sandığa gidilmemesi çağrıları yaptığı seçimlere Vatan Cephesi adlı oluşumun içinde yer alarak giren iktidardaki Baas partisinin yanı sıra birçok parti de katıldı. Seçimlere Ulusal Gençlik Partisi, Demokratik Öncü Partisi, Suriye Vatan Partisi, Demokratik Suriye Partisi, Arap Demokratik Dayanışma Partisi, Partizan, Ulusal İlerleme Partisi ve Suriye Komünist Partisi adayları katıldı. Söz konusu partilerin bazılarının haziran ayında kurulan yeni partiler olduğu belirtiliyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear