Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 ŞUBAT 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Petkim’de devletin elinde kalan son hisseler de pazarlıkla satılacak Ekonomi Servisi Petkim’de devletin elinde kalan son hisseler de satışa çıktı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Petkim Petrokimya Holding AŞ’nin sermayesinin yüzde 10.32’sine denk gelen A grubu 10 milyar 321 milyon 568 bin 109 adet kamu hissesini satmak üzere ihaleye çıkacağını dünkü Resmi Gazete’de duyurdu. İhaleye katılmak isteyen gerçek veya tüzelkişiler ile ortak girişim grupları 3 milyon dolar geçici teminat yatıracak ve en geç 20 Mart 2012’ye kadar tekliflerini kapalı zarfla sunacak. Görüşmeler “pazarlık usulü” ile gerçekleştirilecek. İhale komisyonu gerekli görürse, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık arttırma da yapılabilecek. OİB’nin dün duyurduğu satış ilanı ile, temeli 1965’te Yarımca’da atılan 5 tesis ile 1985’te Aliağa’da tamamlanan 14 fabrika, 8 ortak tesis, bir özel liman ve baraj dahil geniş bir kompleksten oluşan Petkim’in sancılı özelleştirme sürecine de son nokta konmuş olacak. Petkim’in özelleştirme serüveni 1985’te başladı, karmaşık bir süreçten geçti. Bu süreç başta Petrolİş olmak üzere kamuoyunda ciddi tepkilerle karşılaştı. 2001 yılında İzmit Yarımca’daki tesis 60 milyon dolara satıldı. Nisan 2005’te Petkim sermayesinin yüzde 34.5 hissesinin halka arzı yapıldı. Son olarak 2007’de yapılan özelleştirme ihalesi ile yönetim, kompleksin yüzde 51 hissesi için 2 milyar 50 milyon dolarlık teklif veren Azerbaycan şirketi Socar ile Turcas Petrokimya ortaklığına geçti. Halen şirket hisselerinin yüzde 38.88’i İMKB’de işlem görüyor. SocarTurcas CEO’su Kenan Yavuz, ihaleye gireceklerini açıkladı. E.Y’nin Dayanılmaz Çaresizliği... Mahkeme dosyasında yer almış yazılı belgenin ikiyüzlü ahlakımız adına utandırıcı kirliliğinde günlerdir ana haberlerden tartıştık durduk, atıp tuttuk... Önce henüz 13 yaşındaki kızını, yazılı bir kâğıt parçası ile ortaya çıktığı üzere sattığı sonucuna varılan babanın vicdansızlığı, ahlaksızlığı üzerinden, en öfkeli sözcükleri kullanarak, en çarpıcı manşetleri atarak, kızlarımızın satılması ayıbından en ahlakçı değerlerle aklanmayı en kolay yol olarak seçtik. Söz konusu belgeye göre kızı satın almış, sonra da bir otele götürerek tecavüz etmiş olduğu, aslında yıllardır sürmekte olan dava süreci ile doğru varsayılan işadamının sonunda tutuklanmış olması eylemi ile toplumsal ayıbımızı hafifletmeye çalıştık. Olmadı... Yıllar önce çaresiz çocuğun öğretmenine açılması ile ortaya çıkmış insanlık suçu ile hesaplaşmamanın, 6 yıl sonra, güçlü iktidarı, devleti, yargısı ile bu çaresizliğe çözüm üretememenin, kurtarma adına E.Y’yi daha da çaresiz durumlara sokmanın suç ortaklıkları birbirinin üstüne bindikçe, eklemlendikçe, ikiyüzlü ahlakımıza sığınıp sorumluluktan kaçmanın arayışları öne çıktı.. Önce sorumlu bakanın açıklamasını okuduk: “E.Y. 19 yaşında. Yasalar gereği devletin koruması altında olmasına yasal olanak yok..” Bu slogan bilgilendirmeye taraf olduk. Devletin E.Y’nin elinden tutması beklenemezdi.. Hâlâ en kolay suçlanabilecek “kızını satan cani baba” arayışımız sürüyordu. Ortada kızın öğretmeninin sorumluluğu sayesinde yıllardır sürdürülmüş bir dava, en sonunda da kıza tecavüz ettiği suçlaması kanıtları kuvvetli işadamının tutuklanması eylemi gerçekleştiğinden, kıza ve ailesine ulaşmak çok da zor olmadı. Ancak artık reşit, toplumun ortak cinnet suçuna karşın yaşam refleksini koruyan, kendine nefes alabilecek bir alan yaratmaya çalışan, yaşadıklarından kendine göre yaşamsal dersler çıkarmış E.Y’nin karşımızdaki yeni duruşu; bizi bulunduğumuz yerde, daha bir şaşkın, çaresiz, bir o kadar daha suç ortaklığında ayağa dikiverdi. ??? E.Y. sadece canının daha çok yanmasını durdurabilmek, nefes alabilmek, yaşayabilmek üzere, daha ne olup bittiğini pek de anlayamadığını söylediği 13 yaşından bugüne, çaresizlikleri içinde çare üretirken, bir tek öğretmeni ile paylaştığı sırrı sonrasında, yine annebabasına, ailesine sığınmayı tek kurtuluş yolu olarak görebilmişti. Babasının iyi niyetle, kendisini işçi olarak verdiğini sanarak boş kâğıda imza attığını, başına gelenleri açılan dava ile bağlantılı öğrendiğini, kendisine bir tek ailesinin sahip çıktığını anlatıyordu.. Sonuç olarak bir tek ailesinden koruma, destek gördüğüne inanıyordu.. Anne babanın televizyon kameraları karşısında anlattıkları, E.Y’nin söyleşisinde Ayşe Arman’a anlattıkları, çok daha büyük çaresizlik, ortak toplumsal cinnet hallerimizin, suçluluğumuzun halleri... E.Y. yaşadıklarını öğretmenine anlattığı için hâlâ pişman değildi. Çünkü başına gelenlerin ne olduğunu pek anlayamamış olsa da, canı çok yanmıştı. Öğretmeninin sahip çıkması, açılan dava sayesinde bu acılardan, işkenceden kurtulmuştu. İşkencecisinden hâlâ korksa da, onu evlerinde tutan annebabasına sığınmak, yaşayabilmek, nefes alabilmek yolunda tek çıkış yoluydu.. Törelerin, akrabaların çizdiği bir yolda, ailenin namusunun kurtarılması, aklanması adına infaz edilmek de vardı.. Zaten anlatırken bu olasılığın dehşetini de yaşıyor, “Ailem saklamasaydı, beni korumasaydı, yaşananları paylaşsalardı, akrabalar infaz isteyeceklerdi. Babamın başı benim yüzümden daha da fena belaya girecekti” diye düşünmekten, korkularını dillendirmekten kaçamıyor. ??? İçi boş ya da dolu, çocuk kadın ya da çocuk işçi adayı olarak tecavüzcüsüne teslim edilmiş o çaresiz çocuk, bugün 19 yaşında öyle ya da böyle, çaresizliğin sığınmasında, okuluna devam edebilmiş, sürmekte olan davada hak, hukukun en çarpık haliyle de olsa işletilmesinde direnebilmiş E.Y, şimdi bu büyük medyatik, siyasal iktidar, yargı, toplumsal örgütlenmeler ordusu korumasında, kurtarılma operasyonundan sonra ne hallerde? Bugüne ilişkin Ayşe Arman’a söyledikleri, bugünün dünden daha ağır, daha boyutlu, çok yönlü dayanılmaz çaresizliğinin haykırışları değil mi? Şimdi, kendisi ve ailesinin kimliği ortaya çıkarılmış, gerçekçi, anlamlı hiçbir korumanın gündemde olmadığı koşullarda, sorduğu çok yalın, çok güncel soruların yanıtları var mı? “Ben bugün okuluma nasıl devam edebilirim?” diye söze giriyor. “Ailemle, evimizde, çevremize, akrabalarımıza teşhir edilmiş olarak nasıl yaşayabiliriz” sorusu hemen en yakıcısı olarak sıradaki yerini alıyor. Kurabildiği yaşama, nefes alabilmeye dönük düşleri, büyük kentlerde kalabalıklar arasında kaybolabilmek, ailece görünmez olabilmekle sınırlı. Devletin, siyasi erkin, bunca kurtarıcı olmaya aday sivil toplum örgütlenmesi, hak hukuk arama yolları araçlarının.. devreye iyi niyetle girmeleri halinde, anne baba ve kendisi için, kapıcılık türünden yaşanabilir bir iş, ortam yaratılması. Eğitimine devam edebilmek düşlerinin en güzeli. KOMŞUDA İFLASIN GÜNÜ BELİRSİZ Frankfurt ve Berlin de umudunu yitirdi OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı JeanClaude Juncker’in de hafta sonunda ilk kez açıkça “Evet, Atina’nın iflası mümkün” diye konuşması, ardından da dün Bavyera Eyaleti Maliye Bakanı Markus Söder’in, “Yunanistan’ın kendisinden istenen reformları yaparak iflastan kurtulabileceğine artık inanmadığını” söylemesi, Atina’nın iflastan kaçamayacağına yönelik yeni sinyaller olarak değerlendirildi. Berlin’deki federal hükümetin de küçük ortağı olan CSU’nun güçlü adamı Söder, düzenli bir iflas sürecinin yaşanan belirsizlikten çok daha iyi olduğunu savundu. Bu arada, Yunanistan’ın, AB’nin atayacağı bir “Tasarruf Komiseri” olmadan Avro bölgesinde kalarak iflastan kurtulamayacağı şeklindeki yorumlar yoğunluk kazandı. Gün boyunca belirsizliğini koruyan “Yunan Pokeri”ne Avrupa Merkez Bankası’nın bulunduğu Frankfurt’tan ve Atina’nın en önemli dış partneri konumundaki Berlin’den bakışlara büyük bir kuşkunun egemen olduğu gözlendi. Uluslararası ya tırımcıların iyice huzursuzlaştığına, “Yunan Pokeri”nde eli olan bankaların hisselerinde şimdiden ciddi borsa sarsıntıları yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, Avro bölgesinin Yunan sorununu çözmek için masaya koyduğu 3 önkoşulun yerine getirilmesinin zorluğuna dikkat çektiler. Yunanistan’da devletin halen GSYİH’sinin yüzde 170’leri oranında borçlandığı, bu rakamın 2020 yılına dek yüzde 120’ye çekilmesinin çok güç olduğu savunuluyor. Ayrıca uğranacak zararın, Avro bölgesi vergi yükümlülerine değmeden sadece Yunan halkıyla banka, sigorta, hedge fonlar gibi özel sektör kredi kuruluşlarının sırtına yüklenmesinin de “fazla iyimser bir yaklaşım” olduğu belirtiliyor. Bu arada yeni yardım paketinin Avrupa Kurtarma Fonu (EFSF) ile IMF’den en fazla 130 milyar Avro’luk bir sermaye çekmesinin de kolay olmayacağı konusunda görüş birliği sağlanmış gibi görünüyor. Özellikle halkın kemerlerini sıkmaya yönelik Almanya merkezli AB taleplerinin karşılanmasının büyük sosyal dalgalanmalar yaratacağına ve bunun Avro bölgesi halklarına da yansıyacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ağır ekonomik krizin yaşandığı Yunanistan’da, iki büyük merkezi sendika olan Adedy ve GSEE, AB ve IMF’nin istediği kemer sıkma tedbirlerine karşı halkı bugün 24 saatlik greve çağırdı. Atina’da son tango tekrar bir araya gelecek. AB ve IMF’nin taraf olduğu TroyATİNA Avro bölge ka’nın ekonomik tedbirleri garanti si maliye bakanları dün eden imzalı belge istemesi, hükümete yeniden bir araya gele destek veren partiler arasında anlaşrek Yunanistan’a sunu mazlığa neden oldu. lan ikinci ‘kurtarma’ Fransa ve Almanya’nın devlet başpaketine yeşil ışık yakma kanları, borç yeniden yapılandırma yı umuyordu ancak Yuna görüşmelerinde Yunanistan’ın zamanistan hükümet partilerinin nının dolduğunu ifade ederek, Atina anlaşma sağlayamaması yönetiminin ancak kemer sıkma tedüzerine toplantı ip birlerini gerçekleştirmesi halinde mat a l li yardım alabileceğini söylediler. edildi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas SarT a kozy, Almanya Başbakanı Angela raflar bugün Merkel ile yaptıkları ortak basın toplantısında, “Bu anlaşmanın sağlanmasını istiyo? AB ve IMF’nin Yunanistan’dan MURAT İLEM Romanya’da kriz başbakanı götürdü Dış Haberler Servisi Romanya Başbakanı Emil Boc, “ülkenin istikrarını korumak için” istifa ettiğini açıkladı. Boc, 2010 yılında yürürlüğe giren kemer sıkma önlemleri nedeniyle ülkede haftalardır süren protesto gösterilerinin ardından “sosyal durumu yatıştırmak” amacıyla böyle bir adım attığını açıkladı. 2008 yılında başbakan olan Boc, “Mecbur olduğu için Romanya’nın geleceğini düşünerek zor kararlar aldığını” belirtti. Boc ve merkez sağ hükümetin istifasının ardından Cumhurbakanı Traian Basescu, Adalet Bakanı Catalin Predoyu’yu “geçici” başbakan olarak atadı. Ekonomik durgunluk içindeki ülkede kamu harcamaları kısılmış, ücretler kamuda yüzde 25 düşürülmüş, emekli maaşları da dondurulmuştu. ekonomik tedbirleri garanti eden imzalı belge istemesi, hükümete destek veren partiler arasında anlaşmazlığa neden oldu. Muhafazakârlar özel sektörde asgari ücretin düşürülmesine karşı çıkarken, sosyalistler banka sistemi reformunda Yunanistan’ın egemenliğini kaybetmesini istemiyor. ruz. Yunan liderler sözler verdiler, sözlerini her ayrıntısıyla tutmaları gerekiyor” açıklamasını yaptılar. Yunanistan’daki siyasi partilerin, Troyka’nın istediği, çalışanların maaşlarının kesilmesi yönündeki istemine “Kırmızı çizgilerimiz bellidir ve bu öneriye karşı çıkıyoruz” açıklaması, Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos tarafından yumuşatılmaya çalışılıyor. Troyka ile yapılacak olan ön anlaşmanın imzalanmaması durumunda Lukas Papadimos hükümetinin istifa edeceği söylentileri ise siyasi çevrelerde, parlametoda temsil edilen partilere baskı anlamında sızma haberler olduğu şeklinde değerlendirildi. Yunanistan Troyka’dan alacağı 130 milyar dolarlık yeni kredi anlaşmasını alamazsa, resmi anlamda olmasa da psikolojik anlamda iflas etmiş sayılacak. Özellikle borsa dün tedirgin bekleyişin baskısı ile sert düşüşler yaşadı. Halkın büyük bölümü yeni kesintiler, ikramiyeler ve fazla çalışma saatlerinin kesilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Uluslararası baskı altında art arda alınan kemer sıkma tedbirleri, ülke ekonomisi üzerine iyileştirici bir etki yaratmadığı gibi, Yunan halkı ilk kez aşırı yoksulluk tehdidi altında bulunuyor. İSTANBUL 2. İFLAS DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN SIRA CETVELİ İLANI DOSYA NO: 2010/10 MÜFLİSİN ADI SOYADI: DOĞUŞ GIDA VE KİMYEVİ MADDELER SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ADRESİ : Sakarya Mah. Türbe Cad. No: 2 Giriş ve Bodrum Kat Eyüp/İstanbul Müflis şirket hakkındaki alacak ve istihkak iddialarının tahkik ve tetkik işlemi bitmiş İİK’nin 206 ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetveli incelemeye hazır bulundurulmuştur. Sıraya ait şikâyetin ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde İcra Tetkik Merciine alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların ise ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesi’ne İİK’nin 235. maddesine göre yapılması gerekir. İİK nun 166, 232, 234 ve 235 maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. Basın: 6922 T.C. ANKARA 22. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/2157.ES Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı Satış Şartları: Ankara ili Mamak ilçesi Ekin İmar Mahallesi Bostancık Caddesi 1600/6. Sokak 2 kapı nolu Gül Apartmanın bulunduğu yere rastlayan imarın 37104 ada 12 parselini teşkil eden 735 m2 arsa üzerine inşa edilen 52/735 arsa paylı 1. kat 4 nolu, 3 oda, salon, antre, hol, mutfak, banyo, WC ve 2 adet balkondan müteşekkil net: 93 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz, bir borçtan dolayı açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 100.000,00.TL %1 KDV Alıcıya aittir 1 Satış 12/03/2012 günü saat 11.00’den 11.10’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonunda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 22/03/2012 günü saat 11.00’den 11.10’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/2157. Es. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 09/01/2012 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 Basın: 7010 T.C. MERKEZ / ELAZIĞ 2. İCRA DAİRESİ İFLAS İLANI 2012/1 İFLAS MÜFLİS : Elçelik Döküm Makina İthalat İhracat Taahhüt San ve Tic. Ltd. Şti. Vergi no: 3310499839 ADRES : Organize Sanayi Sitesi 2. Kısım 3. Yol No: 9/A Merkez / ELAZIĞ Yukarıda ismi belirtilen şirket hakkında Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 22/12/2011 tarih 2011/36 esas 2011/437 karar sayılı ilamıyla 22/12/2011 günü saat 10.30 itibarıyla iflasına karar verilmiştir. İİK.166. Maddesi gereğince keyfiyet tebliğ ve ilan olunur. Basın: 6757 Körfez’den 30 milyar dolar geldi Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip Körfez bölgesi ülkelerinin (Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Umman) yatırım konusunda Türkiye’ye ilgisi her yıl artıyor. 10 yılda Körfez ülkelerinden Türkiye’ye 30 milyar dolarlık yatırım gelirken, gelen Körfez fonları, yıllık Körfez potansiyelinin binde birini oluşturuyor. AA’nın haberine göre Türkiye’nin, cazip projelerle önümüzdeki 35 yılda Körfez fonlarından 30 milyar dolar sermaye çekebileceği belirtiliyor. Körfez ülkelerinde 2.5 trilyon doların üstünde olduğu tahmin edilen GulfTurk Capital yetkililerinden alınan bilgiye göre, Körfez fonlarının toplam değeri 2.5 trilyon doları, yurtdışı yatırımları ise 1.8 trilyon doları geçiyor. C MY B C MY B