15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y K Y Y Y Y Y K B B Y Y K 6 5 4 8 11 9 8 5 6 8 7 8 3 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K K B Y B B Y Y Y Y K K K 1 4 0 14 15 16 8 11 8 8 0 3 5 HABERLER Oslo K 2 Belgrad K 3 Helsinki B 5 Sofya K 2 Stockholm K 2 Roma B 12 Londra B 9 Atina B 8 AmsterdamY 7 Zürih K 4 Brüksel Y 7 Moskova K 4 Paris Y 9 Aşkabat Y 7 Bonn K 5 Taşkent B 6 Münih K 3 Baku PB 5 Berlin K 1 Bişkek K 1 Budapeşte K 2 Tiflis K 5 Madrid Y 4 Kahire B 18 Viyana PB 2 Şam Y 13 Ülke geneli çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu’nun batısının yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. İç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı bekleniyor. Hava sıcaklığı yurdun kuzeydoğu kesimlerinde 3 ila 5 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Şubat GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri Heron görüntülerini izledi PROF. DR. DENİZ İNCEDAYI: ? Baştarafı 1. Sayfada davasında sergiledi. Yanlısı, yalakası, yandaş ve içlerinde Doğan Holding kriterleri doğrultusunda iktidarın hiddetini üzerine çekmeden yayın yapmayı beceren gazeteler dahil hemen hepsinin… …birinci sayfalarındaki manşetler, içeride de iki tam sayfa, dün Silivri’de başlayan şike davasına ayrılmıştı. Sanki yalnız FB Başkanı yargılanıyor. Oysa, sekiz kulüp şike sanığı. Silivri’deki görkemli manzara FB’nin, rakiplerini kıskandıracak boyutta, sadece maddi olanaklarıyla, tesisleriyle değil, yönetimi, taraftarlarıyla büyük bir kulüp olduğunun tartışılmaz kanıtı! Yazılı ve sözlü medyada sekiz aydır izlenen yayınlar anımsanınca, davaya bakan 15. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci’nin iki gün önce söylediği, dün de yinelediği, “Takımları yargılamıyoruz. Suç işledikleri iddia edilen kişileri yargılıyoruz. Takımlar ülkenin yüz yıllık değeridir” diyen anlamlı cümleleri, medyada sekiz aydır elmalarla armutları karıştıranlara… …örneğin kabzımal, burnu Kaf Dağı’ndaki Erman Toroğlu ve benzerlerine... …ya da bir gün sonra yalanlanan haberler yazarak ortalığı karıştırmayı marifet sayan, spor sayfalarına egemen FB karşıtı yorumculara, yazarlara, habercilere ders niteliğinde sözler değil mi? ??? Spor haberlerinde de siyasal haberlerinde de medya tarafsızlıktan yoksun. Spor yazarı olmayan, ne ki taraftarı olmadığı kulübe karşı içinde veya başında bulunduğu yayın olanaklarını kullananlar da var medyada. Hasan Cemal hasta GS’lidir; fakat köşesinde şike suçlamalarını kullanarak ezeli rakip saydığı FB’yi, şike davası başlamadan önce zor duruma sokacak veya yanlış algılamalara neden olacak yazılar yazmadı. GS taraftarı olmakla övünen Mehmet Ali Birand ise: Şike davasının başlamasından beşaltı gün önce aldığı zikzak kararlarla Türk futbolunu içine düştüğü bunalımı körükleyen, UEFA’dan gelen yaşamsal değerdeki belgelerden ancak istifa eşiğindeyken haberi olduğunu itiraf eden ve… …ne mahkeme kararı, ne iddianame ortada yokken, UEFA ile birlikte şike yapan FB’nin küme düşmek yerine puanlarının silinmesine karar veren, FB’nin Şampiyon Kulüpler’e girmesini de böylece engelleyen eski TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ı saatlerce Kanal D’deki Arena programında konuşturdu. GS’li Birand, FB’li Aydınlar’ın; FB’yi savunur görünen ama karalayıcı açıklamalarına ve şike davası başlamadan… …yargıda FB aleyhine hava yaratmayı amaçlayan sözlerine geniş yer verdi. ??? Aziz Yıldırım’ın, “Mücadelemizin amacı FB’yi senin gibilere teslim etmemektir. Sen FB başkanlığını rüyanda görürsün” diye tanımladığı Aydınlar, Birand’ın sorularıyla yardımcı olduğu Arena’da, spor yorumcusu FB’li Rıdvan Dilmen’le, dolayısıyla FB Teknik Direktörü Aykut Kocaman’la da ilgili kimi iddialarda bulundu. Birand şimdi, kamuoyunun istifa nedenlerini merak ettiği Aydınlar’ı Arena’da konuşturarak toplumu aydınlatma ve de habercilik görevini yaptığını söyleyebilir ve fakat: Birand’ın Dilmen’le Kocaman’a program sırasında telefonla bağlanarak yanıtlarını almaları… …dürüst habercilik gereğiydi. Dürüst habercilik yapılsa; ortada fol yok yumurta yokken Aydınlar’ın, FB’yi küme düşmek yerine, puanlarını düşüren formülde UEFA ile anlaştığını söyleyince Aykut Kocaman’ın, öneriyi reddederek; “Takımı kümeden düşürün” diyerek yanından ayrıldığını da kamuoyu öğrenebilirdi. Tabii gerçekleşirse tek çare; dürüst haberciliği raftan indirmek! ‘Kanımız dondu’ AYŞE SAYIN ANKARA Uludere’de 34 sivil yurttaşın bombalanmasıyla ilgili Heron görüntülerini izleyen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, görüntülerden bombalananların “kaçakçılık yapan köylüler” olduğunun çıplak gözle net olarak görüldüğünü belirterek görüntüleri “Tam bir vahşetti, kanımız dondu, tüylerimiz ürperdi. Çıplak gözle bile kaçakçı oldukları belliydi. Katırların ayak tırnakları bile görünüyordu. Köylülerin sözleriyle, Heron görüntüleri birebir uyuştuğunu gördük” sözleriyle anlattı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon, Uludere olayıyla ilgili Heron görüntülerini dün izledi. Genelkurmay ve Aselsan’dan gelen uzmanlar; milletvekillerine Heron görüntüleri Komisyon üyelerinin izlenimleri Levent Gök (CHP): Çıplak gözle bile köylü oldukları ve mal alışverişi yaptıkları anlaşılıyor. Köylülerin pisi pisine öldüklerini rahatlıkla söyleyebilirim. Köylülerin tüm hareketleri, rahatlıkla görülebiliyor. Tüylerimiz ürperdi, çok büyük bir ihmal var. Hüseyin Aygün (CHP): 4 adet bombardıman yapılmış. Katırlar olduğu gibi görünüyor, ayakları bile görünüyordu. Köylülerin, bize anlattığı her şey doğru çıktı. Tanıklıkları, bire bir bugün izlediğimiz görüntülerle aynı. Ertuğrul Kürkçü (BDP): Köylülelerin anlattıklarıyla izlediğimiz görüntülerin tamamen bire bir aynı olduğunu gördük. Görüntüler karşısında donduk kaldık. hakkında da teknik bilgi verirken, “Vur emrinin kimden geldiği” konusunda bilgi verme yetkileri olmadığını ifade etti. Komisyon üyeleri; yaklaşık 9 saatlik heron görüntüsünü, bazı bölümleri hızlandırarak 4.5 saatte izlerken BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda milletvekili de görüntüleri izleme talebinde bulunmasına karşın, ko misyon üyesi dışındaki milletvekilleri toplantıya alınmadı. açakçı köylüler oldukları net görünüyor Komisyon üyeleri, Heron görüntülerinde kaçakçıların köylerinden çıkış anlarından, bombalama anları ve sonrasında köylülerin olay yerine gidiş anına kadar bütün görüntülerin çok rahat izlendiği ve bu kişilerin kaçakçı K köylüler olduğunu net olarak gören komisyon üyeleri görüntüler karşısında şok oldu. CHP’li Komisyon Üyesi Malik Ecder Özdemir, görüntüleri “dehşete düşerek” izlediklerini belirterek olayın başından sonuna kadar her karesininde bombalanan insanların “kaçakçı” olduğunun net olarak belli olduğunu ifade etti. Görüntüleri izledikten sonra, Genelkurmay’dan gelen görevlilere “vurun talimatının neye göre verildiğini” sorunu yönelttiklerini belirten Özdemir “Ancak bu sorunun muhatabı biz değiliz. İlgili kurumlardan isteyebilirsiniz” yanıtını verdiğini ifade etti. Özdemir, Heron’u kumanda eden merkez ile yapılan görüşme kayıtlarını da istediklerini bildirdi. Özdemir, “Buna benzer her olayda olduğu gibi ‘soruşturma devam ediyor’ gerekçesine gizlenerek komisyonun ulaşacağı bilgilere engel olunmamalı” dedi. Mimarlık niteliklerini kaybediyor LEYLA TAVŞANOĞLU 100’E YAKIN USULSÜZ İHALE AĞBABA BASKIYA UĞRAYAN ÖĞRENCİLERE SAHİP ÇIKTI KİK’te vurgun büyük ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu İhale Kurumu’na (KİK) yönelik yapılan yolsuzluk operasyonunda usulsüzlük saptanan onlarca ihalenin maddi boyutunun milyar lirayı aştığı öğrenildi. Ankara Emniyeti’ne bağlı KOM ekiplerinin hafta başında yaptığı operasyonda gözaltına alınan şüphelilerin sorgusu sürüyor. Arasında KİK Yönetim Kurulu Üyesi Ali K’nin de bulunduğu 20 şüphelinin bugün veya yarın adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Sorgularla birlikte usulsüzlük tespit edilen ihale sayısının 44’ten yaklaşık 100’e çıktığı belirtildi. Tüm ihalelerin maddi karşılığının bir milyarı bulduğu kaydedildi. İhalelerin çoğunluğunu Karayolları Genel Müdürlüğü ile DSİ’ninkiler oluşturdu. Soruşturmayı yürüten savcılık, Ali K. ile KİK raportörleri Osman T. ile Şenol V’nin yakınlarının hesaplarını da mercek altına aldı. Bu amaçla MASAK’tan rapor istendi. Yapılan ilk çalışmaya göre, şüphelilerin yakınlarının hesaplarında yüklü miktarda paralar çıktı. Bu arada operasyonun ardından Ankara Emniyeti’ne ihbar yağıyor. Birçok firma sahibi, KİK yoluyla kaybettiği ihalelerde haksızlığa uğradıklarını düşünerek, Emniyet’e başvurdu. Emniyet, şikâyetler üzerine ayrı bir soruşturma daha başlattı. Yapılacak çalışma sonucunda önümüzdeki aylarda yeni gözaltılar olabileceği belirtildi. AKP iktidarı döneminde Kamu İhale Kanunu 17 kez değiştirilmişti. İhalelerle bağlantılı diğer yasalarda yapılan değişikliklerle bu sayı daha da artıyor. Hükümet, 2008 yılında yaptığı bir değişiklik ile ihalelere ilişkin KİK’e yapılan itirazları zorlaştırmıştı. ‘Bir canavar yarattılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “şemsiye, yumurta, kitap, pet şişe, dergi” ve benzeri “suç aletleri” nedeniyle tutuklanan, okuldan uzaklaştırılan öğrencilerle birlikte düzenlediği basın toplantısında “Mesele iki ayaklı bir canavarın ürünü. Bu canavarın bir ayağı AKP patentli özel yetkili mahkemeler, diğer ayağı darbe patentli, kışla kılıklı üniversiteler” dedi. Ağbaba, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında kürsü üzerine yumurta, pet şişe, şemsiyeyi yerleştirirken “Aman dikkat, bunlar suç aleti, silah” dedi. Tutuklu öğrencilerle ilgili Meclis araştırması açılmasını istediğini anımsatan Ağbaba, “parasız eğitim için pankart açmak, saç kestirmek, şemsiye taşımak, poşu takmak, yumurta taşımak, konser bileti satmak, üniversite yönetimini eleştirmek, basın açıklaması yapmak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılmak, 1 Mayıs’a katılmak, Deniz Gezmiş’i anmak, YÖK’ü protesto etmek, kitap okumak ve Yılmaz Güney afişi asmanın” suç ve delil sayıldığına dikkat çekti. Kurultay için nabız yokladı Yakanları da inceleniyor JANDARMA KÜÇÜLECEK ELÇİLİKTE ÖNLEM ARTTIRILDI Deniz Baykal, Divan Başkanlığı’nı istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 26 Şubat’ta toplanacak tüzük kurultayında divan başkanı olmak için nabız yokladı. Genel merkezde ise genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir süre önce eski genel sekreter Adnan Keskin’e divan başkanlığı önerdiği bildirildi. CHP’de tüzük kurultayı hazırlıkları sürerken; yarın PM toplanacak, 18 Şubat’ta ise vekillerin tüzük konusundaki görüşlerinin dinlenmesi bekleniyor. Baykal’ın Keskin’le yaptığı telefon konuşması kulisleri hareketlendirdi. Edinilen bilgiye göre “Parti zor bir dönemden geçiyor. Toparlanmaya ihtiyacı var” diyen Baykal, divan başkanlığı için nabız yokladı. Keskin ise Kılıçdaroğlu’nun kendisine divanı önerdiğini ve kabul ettiğini söyledi. Geri çekilmesinin beklendiği mesajını alan Keskin, genel merkeze “Eğer genel başkan, başka birinin divan başkanı olmasını isterse benim içinsakınca yok” görüşünü iletti. Ancak genel merkez yöneticileri “Örgüt Keskin’i istiyor” dedi. Genel başkan yardımcıları Nihat Matkap ile Atilla Emek bugün Baykal’ı ziyaret ederek tüzük konusundaki görüşlerini dinleyecek. Uzman çavuş astsubay oluyor BARKIN ŞIK Emniyet’te İsrail alarmı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hindistan ve Gürcistan’da İsrailli diplomatları hedef alınan saldırılar Ankara Emniyeti’ni alarma geçirdi. Emniyet, İsrail ve ABD büyükelçilikleri çevresindeki önlemlerini arttırdı. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de, bir İsrailli diplomatın aracına bomba konularak gerçekleştirilen saldırıda bir İsrail vatandaşı yaralanmıştı. Gürcistan’da ise Tiflis Büyükelçisi İsak Gerberg’i hedef alan suikast girişimi, Gürcü polisi tarafından engellenmişti. İsrail, bu saldırıların arkasında İran ve Hizbullah’ın olduğunu öne sürdü. Saldırıların ardından Ankara Emniyeti’ne bağlı terörle mücadele ve istihbarat birimleri, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği’nin çevresindeki ekiplerinin sayısı arttırdı. Elçiliklerin çevresinde şüpheli görülen kişiler kimlik kontrolünden geçiriliyor. Firmalar polise başvurdu ANKARA PKK terörünün zirveye tırmandığı 1989 yılında uygulamaya konan jandarma uzman çavuş kadroları kaldırılıyor. Bünyesinde 24 bin 423 “uzman jandarma” bulunan Jandarma Genel Komutanlığı, bu statüde personel alımına son verdi. Bundan böyle, Jandarma Genel Komutanlığı’nda yalnızca “jandarma astsubay” istihdam edilecek. Alınan bu karar kapsamında, Jandarma Genel Komutanlığı’nın rütbeli personel sayısında düşüş olması bekleniyor. Jandarma Genel Komutanlığı, kadrolarında görev yapan rütbeli personel kategorilerinin azaltılarak tek tip bir personel yapısının oluşturulması için uzman jandarma kadrolarını astsubay kadrolarına dönüştürdü. Komutanlık, bu adım ile “Rütbeli personelin eğitim süresinin arttırılarak daha nitelikli emniyet ve asayiş hizmeti verilmesini” hedefliyor. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi seçimlere giderken odanın başkanı olmak nasıl bir şey? D.İ. Meslek odası yönetimine talip olmak çok gurur verici. Farklı bakış açılarını ortaya koyması bakımından farklı listelerin çıkması da olumlu. Bu dönem de sanıyorum farklı adaylıklar olacaktır. Mimarlar Odası 58 yıllık bir geleneği sürdürüyor. Toplum yararına nasıl bir mimari üretebiliriz çerçevesinde çalışıyoruz. Bizler toplumcu demokrat çağdaş mimarlarız. Üstelik toplum yararına mimarlık çalışmalarının bu dönem çok önem kazandığını düşünüyoruz. Çünkü büyük kentler, özellikle de İstanbul yoğun mimarlık faaliyetlerine açılmış durumda. Bir sürü yanlış projeye dava açtınız; birçoğunu durdurdunuz. Ama göründüğü kadarıyla o yanlış projeleri siyasiler çok destekliyor. Siyaseten hiç baskı altında kalmıyor musunuz? D.İ. Bazı projelerin yanlışlığını gördüğümüz için itiraz ediyoruz. Bizim tavrımız hiçbir şey yapılmasın değil. Hiç kuşkusuz olumlu projelerin yapılmasını istiyoruz. Ancak ortaya çıkan yanlış projeler çok da şeffaf süreçlerle gündeme gelmiyor. Kararlar alındıktan sonra bu projeler önümüze geliyor. Bizler o aşamada eleştirel pozisyonda kalıyoruz. Düşünce ya da projenin geliştirilmesi aşamasında sürece katılamıyoruz. Aslında projelerin daha katılımcı bir yöntemle, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, uzmanların katılımıyla ortaya çıkması sürece daha olumlu katkı sağlayacaktır. Biz bu projelerin yarışMimarlar Odası İstanbul malar yoluyla olBüyükkent Şubesi’nin masını destekliyoruz.Rant amaçlı ya genel kurulu bu hafta da özelleştirmeyi sonu yapılacak. Türkiye’de destekleyen projemimarlık mesleğinin hali lere kamu yararı pürmelalini, oda adına itiraz ediyoruz. Tabii ki yasal seçimlerinden neler süreçleri de başlabeklediğini Mimarlar tıyoruz. Odası İstanbul Şube Taksim MeydaBaşkanı, aynı zamanda nı projesi gibi mi? Dünya Mimarlar Birliği D.İ. Tek başına bir proje gibi duruBaşkan Yardımcısı Yüksek yor. Koruma meMimar, Prof. Dr. Deniz selelerinde de parİncedayı’yla konuşuyoruz. sel bazında bakıldığında yanlış uygulamalar gündeme getirilebiliyor. Yani Taksim Meydanı projesi de yeni bir rant kapısının açılması mı? D.İ. Onun işaretlerini alıyoruz. Proje birdenbire ortaya çıktı. Elimizde belgeleri yok. Taksim ve çevresi erken Cumhuriyet döneminde İstanbul’un planını yapan Fransız mimar Henri Prost tarafından iki numaralı park alanı olarak belirlenmişti. Bu yeni projenin meydanın kimliğini değiştirici bir etkisi de olacak. Yeşil alan açısından olumlu yanlarını desteklemektense rant amaçlı yeni tesisler getiriliyor. Bu yanlış projeleri yasal yollardan durduruyorsunuz ama o zaman da yapılaşma duruyor... D.İ. Tersine katkı alıyoruz. Çünkü mimarlar da yanlış projelere, örneğin Bizans Büyük Sarayı kalıntıları üzerine otel inşaatı yapılmasına tepki duyuyorlar. O ve AKM’nin yıkımı durduruldu. Biz önemli kamusal değerlerin kayba uğrayacağı gerekçesiyle itiraz ediyoruz. Ancak yasal süreçlerin çok uzun sürmesi nedeniyle itiraz ettiğimiz bina bitiyor. Davayı kazansak bile bir şey yapılamıyor. Gökkafes’te olduğu gibi mi? D.İ. Evet. Dava kazanıldı. Yasadışı yapılaşma olduğu kanıtlanmasına ve yıkım kararı olmasına karşın yıkılması mümkün olmadı. Peki, sizin bu çalışmalarınıza kamuoyu tepkileri nasıl oluyor? D.İ. Olumlu oluyor. Kamuoyu tepkileri bu süreçlerin durdurulmasını sağlayabiliyor. Doğrusunu yaptırabiliyor. En önemlisi o. Ama o yönde biraz tıkanıklıklar var. O eleştirileri hayata geçirebilmek kültürel olarak çok kolay olmuyor. Batı toplumlarında böyle değil. Orada insanlar çevre korunması ve toplum yararına daha duyarlı davranıyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear