25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ŞUBAT 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Sazak: Batılı firmalar artık daha rekabetçi ‘Arap Baharı’nda avantajı yitirebiliriz UTKU ÇAKIRÖZER Turşu ve Perhiz... Gerçeği yansıtıp yansıtmadığı bilinmez ama sırası gelmişken bir yakıştırma da ben yapayım. Enver Paşa bir yerlerden bakıp bakıp “Yok kanun, yap kanun dediğim için beni çok eleştirmişlerdi. Ne kadar doğru söylediğim bugün de ortaya çıkıyor” diyor olabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihinde kişilere özel kanunlar çıkarıp, kararlar vermiştir. Ancak bunlar hep iki konuyla sınırlı olmuştur. Birincisi, vatan hizmeti tertibinden kişilere ya da eşlerine maaş bağlanmasına yöneliktir. İkincisi de, artık kaldırılmış olan ölüm cezası kararlarının uygulanması içindir. Ancak gelinen noktada çifte ölçütlülük, çok partili dönemde yaşananlara bakınca doruk noktasına ulaşmış durumdadır. ??? AKP’nin MİT Yasası’nda değişiklik yapılmasını öngören teklifi, bir süre önce CHP tarafından tutuklu milletvekillerinin yasama görevine katılmalarını sağlamayı öngören yasa önerisine dolaylı olarak benzeyen bir nitelik taşımaktadır. Ancak AKP yöneticileri ile kurmayları, CHP’nin önerisine “Yasalar genel olur. Kişilere yönelik yasa çıkarılamaz” diyerek karşı çıkmışlardır. Her ne kadar kullanıla kullanıla yalama olmuş bir deyişse de “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” tanımlaması, durumu özetlemek için cuk oturmaktadır. ??? Hazırlandığı gazetelere yansıyan haberlerden öğrenilen yasa önerisi, sadece MİT Müsteşarı Fidan ile eski yöneticilere değil, görev yeri nedeniyle MİT’in çaycısına da Başbakanlık zırhı getiriyor. Çünkü o da MİT mensubu. Hem de güvenlik açısından kim bilir kaç irdelemeden geçmiş bir çalışan. Yasa değişikliğinin Fidan’ı esirgeyebileceği de tartışmalı. Çünkü, soruşturma kapsamında olduğu belirtilen Oslo müzakerelerine özel temsilci olarak katıldığı dönemde MİT mensubu değil, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı... ??? Ayrıca Başbakan’ın izin vermemesinin kesin bir koruma sağlamayacağı da konunun bir başka yönü. Başbakan’ın kararı bir idare işlemi olduğu için, idare yargısının denetimi kapsamında. Şimdiye kadar türlü çeşitli nedenlerle korunmaya çalışılmış kamu görevlileri için Danıştay’ın ya da bölge idare mahkemelerinin yerinde bulmayarak iptal ettiği yüzlerce izin vermeme kararı var. Yani korumanın bu nedenle de garantisi bulunmuyor. ??? MİT yöneticilerini koruma çabaları, iktidarın “bizden” ve “bizden değil” ayrımını yapmakta olduğunu da tüm kuşkuları giderecek biçimde ortaya çıkardı. Eskiyeni hangi kamu görevlileri için “yargı görevini yapıyor” denildiğini sağır sultan bile biliyor. ??? Soruşturma nedeniyle önce iki Emniyet yetkilisi görevden alındı, ardından da özel yetkili savcıya dosyadan el çektirildi. Soruşturmanın geleceği noktayı bekleyip göreceğiz. Ceza Muhakemesi Yasası’nı delme girişiminin sürdürülüp sürdürülmemesi ise iktidaryargı ilişkilerinin ayrı bir göstergesini oluşturacak. Yatırımlar Dubai’ye akıyor rap Baharı ve A Avrupa’daki ekonomik kriz nedeniyle şu aralar paralar güvenli yer olarak Dubai bankalarına gidiyor. Özellikle de Arap parası. Dubai aslında küresel krizden en çok etkilenen ülkelerdendi. Ekonomik göstergelerine bakıldığında tamamen sanal bir güvence söz konusu. Buna rağmen Araplar paralarını orada tutuyor. Cari açık herkesin sorunu ama.. lir bir şekilde devamının sağlanması önemli. Bunun için tabii ekonomik göstergeler, dengeli bütçe önemli. Cari açık herkesin sorunu. Ama finanse edilebildiği müddetçe bir problem olmadığını görüyoruz. Bundan sonrası biraz global konjonktür biraz da Türkiye’nin kendi içerisindeki dinamiğine bağlı. 2011 dinamiğini, istikrarını sürdürebilir bütçe dengesini tutturduğunu gösterebilirse, yabancı sermayeyi yine içeriye çekebilir düşüncem var. üteahhitlik sektöM rü için altyapı yatırımlarının sürdürülebi ANKARA Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak, Arap Baharı nedeniyle 2011 yılının Türk müteahhitleri açısından zor geçtiğini belirterek “Libya ve diğer Arap Baharı ülkeleriyle ilişkiler eskisi gibi olmayacaktır. Rekabet avantajımızı yitirebiliriz. Batılı yatırımcılarla ortaklıklar düşünmeliyiz” dedi. 2012’de “bekle gör” stratejisi uygulayarak çok ciddi yatırımlardan kaçınacaklarını belirten Sazak, üçüncü köprüye teklif gelmemesinde de ihale edilmiş 1012 milyar dolarlık kamu altyapı projeleri nedeniyle özel sektör ve finansörlerin doyma noktasına gelmesinin yattığını belirtti. Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı’yla ilgili gelişmeleri yakından izlediklerini belirten Sazak, “Şeytan ayrıntıda gizlidir. Yasa istismara ve rant yaratımına dönüşmemelidir” dedi. Sazak Cumhuriyet’e genel ekonomik dengeleri ve Türk müteahhitlik sektörünün sorunlarını değerlendirdi. Üçüncü köprüde zamanlama sorunu vardı çüncü köprüye teklif gitmemesinin birinci nedeni zamanlama sorunuydu. Birincisi verilen süre yeterli değil. Projenin tasarımları yapılmamıştı. Teklif verenden tasarım da yapması bekleniyor. 35 ayda yapılacak iş değildi. Trafik, çevre, toprak analizleri gerekiyor ve böyle bir çalışma 1 yıldan önce gerçekleştirilemezdi. İkincisi bu arada Türkiye 1015 milyar dolar civarında bir yapişletdevret projesinin finansmanını kapatma aşamasında. Belli gruplar bunların kapatılmasını bekliyor olabilir. İkinci nedeni ise projenin kendi içinde fizibilite sorunları. “Bankabilite”si yani projeye bankaların ilgi göstermesi de gerekli koşulların başında. Yeniden düzenlemeler, iyileştirmeler ve istişarelerle nerede eksiklik olduğu ve neden teklif verilmediği irdelenirse sonunda istenilen ortam oluşur. ? 2011 kolay geçmedi Özellikle Arap Baharı’ndan dolayı 2011 çok zor bir yıl oldu. Yurtdışında faaliyet gösteren firmalarımızın büyük bir bölümü en başta Libya’dan kaynaklanan ciddi sıkıntılar yaşadı. Sadece Libya ve Mısır ile sınırlı kalmadı gibi gözüküyor. Başka yerlere de sirayet ediyor. Ciro anlamında hepimizi negatif etkiledi. Ama henüz kayıplarımızı zarar hanesine yazmıyoruz. İleride bunları telafi edeceğimizi öngörüyoruz. ? Batılı firmalar agresifleşir Bizi önümüzdeki dönem zorlayacak konu yeni oluşumların neticesinde, yurtdışındaki rekabet avantajımızın biraz geriye gitmesi olacak. Hem Avrupa’daki kriz, hem de Arap Baharı’ndan sonra ortaya çıkacak yeni oluşumlara daha agresif bir biçimde yaklaşacak Batılı firmalar daha rekabetçi yaklaşım içinde olacaktır. Son 23 yıl içerisindeki bu rekabet hem kârlılıkta bazı düşüşlere sebep olmuştur, hem de bir miktar iş kapasitemizi aşağı çekmiştir. ? Libya’ya dönüş ortamı yok 1718 milyar dolar, Libya’da sözleşmeye bağlanmış iş miktarıydı. Bunun bir kısmı yapılmış, bir kısmı da yapılmakta. Dışişleri ve hükümet arkamızda. O yüzden işlerinin tamamını kaybolmuş görmüyorum. Ama gerçekçi olmak gerekirse bütün işleri koruyacağımızı söyleyemem. Orada hükümetler kurulacak. Geçici hükümetin pek fayda sağlayacağını beklemiyorum. Çünkü görevi öncelikle seçime hazırlık ardından da acil ihtiyaçları karşılamaktır. Bize “Gelin, işe başlayın” gibi haberler geliyor ama ortam şu an pek hazır değil çalışmaya başlamak konusunda. ? Suriye krizi Güriş’i etkiledi Müteahhitler olarak Suriye ile çok fazla işimiz yoktu. 2030 yılda yaptığımız iş en fazla 300500 milyon dolar civarındadır. Ama bir firmamızın, Güriş’in ciddi yatırımı vardı. Çimento işine 350 milyon dolar yatırım aşamasındaydılar. O tabii şu anda sekteye uğramış durumda. ? Suudiler de önlem almış Müteahhitler Kentsel dönüşüm istismara dönüşmesin ? Rant odaklı olmamalı Türkiye 1999 depreminden bu yana gerekli tedbirleri almadı. Yapı denetimi hiçbir zaman düzgün işlemedi. Asıl problem kentsel dönüşüm. Zayıf olan yani güçlendirilemeyecek derecede olanlar yıkılacak, diğerleri ise güçlendirilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın şu anda hazırlamakta olduğu taslak doğru bir yaklaşım. Ama detaylarını, uygulamasını iyi takip etmek lazım ki yanlışlara ve istismarlara, rant paylaşımına neden olmasın. Bu konular deprem odaklı olduğu müddetçe uygulamasının kesinlikle olması gerektiğine itirazım yok. Rant odaklı olmaya başlarsa ona dikkat etmek lazım. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz bir konu mesleki sorumluluk sigortasıdır. Onun uygulamaya geçirilmesi ve her kesim için uygulamaya geçirilmesi gerekir. Türk müteahhitlerinin küresel pazardan aldığı pay 2009’da yüzde 3.7 idi. 2010’da bu oran 3.8’e yükseldi. Bunu yüzde 5’e ulaştırmak hedefindeyiz. Dünyanın en büyük 225 müteahhitlik şirketi arasında 31 Türk olmasından da gurur duyuyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için katma değeri yüksek projelere yönelmemiz lazım. Bunun için de mühendislik ve müşavirlik becerilerimizi geliştirmemiz lazım. Türkiye’deki yatırımcı kurumların tamamı, master planlamadan denetleme de dahil projenin en alt detaylarına kadarki bütün işlemleri özel sektöre vermesi lazım. Müşavirler büyüsün ki yurtdışındaki projelerde ön alsınlar. Biz yurtdışında hep yabancıların projelendirdiği işleri yapıyoruz. Müşavirlerimizin oraya gidip müşavirlik hizmetlerini ve projelendirme hizmetlerini almaları durumunda tabii daha Türk sanayisine yönelik seçimler yapacaklardır. Onların önümüzde koşmalarını önemsiyoruz. Uzun soluklu bir konu. Ü ? Hedef pazarın yüzde 5’i ‘Saldırganları devlet koruyor’ Gazi Mahallesi’nde 29 Ocak’ta “Nalbur Çetesi” olarak bilinen bir grup tarafından, semtte yaşayan yurttaşlara düzenlenen silahlı saldırıda 1’i ağır 3 kişinin yaralanması çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütünce protesto edildi. Gazi Mahallesi eski Karakol Durağı’nda aralarında BDP, TKP, ESP, Halkevleri, Gazi Cemevi’nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve STK üyesi yüzü aşkın kişi, “Çeteleşmeye ve yozlaşmaya geçit vermeyeceğiz” pankartı taşıyarak saldırının gerçekleştiği Trafo Meydanı’na doğru yürüdü. Burada grup adına açıklamayı okuyan Barış Kılıç, saldırıyı gerçekleştirenlerin devlet güçleri tarafından kollandığını öne sürdü. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Bekle ve gör modundayız ? ABD ile yatırım zirvesi Bu ay ABD Büyükelçiliği ve Amerikan Türk Konseyi işbirliği ile Türk ve Amerikalı müteahhitleri bir araya getirerek Arap Baharı ülkelerine yönelik nasıl işbirliği yapabiliriz diye bir çalışma başlatıyoruz. Aynı şeyi İngiltere ile de yaptık. Önümüzdeki dönem bu tür işbirliklerine yönelik çalışmalar yapacağız. ? İran’da kötü tecrübemiz var İran’da fazla yokuz çünkü kötü tecrübelerimiz oldu. TAV ve Turkcell’in projelerinde yaşananlar tereddüt yarattı. İran’ın bize çağrıları oluyor ama pek ilgi gösterilmiyor. Bazı firmaların görüşlerinde Amerika’nın ambargonsunun da etkisi var. ? Kuzey Irak’ta sorun bürokrasi Kuzey Irak’ta aktivite çok. 1.5 milyar dolarlık potansiyel var. İrili ufaklı 100 Türk firması çalışıyordur. Bu rakam artabilir. Bunun için Kuzey Irak’ın bürokrasi ve devlet yapısının gelişmesini bekleyeceğiz. Çünkü bazı konularda bürokrasi yeterince deneyimli olmadığı için yatırımları istedikleri hızda hayata geçirmekte zorlanıyorlar. Önümüzdeki dönem ilişkiler daha yakın olacak. ? 2012’de ciddi yatırıma girmeyiz Müteahhitler olarak 2012’de “Bekle ve gör” modundayız. Daha önce başlattığımız yatırımların sağlıklı yürümesini temin etmek ve çok ciddi yeni yatırıma girmemek demek. Şu anda Türkiye yaklaşık 1012 milyar dolarlık ihalesini yapmış ve finansmanını bağlama aşamasında. Bunlar tamamlanmadan yeni bir büyük projeyi gündeme almamak lazım. için Suudi Arabistan ve Katar oldukça önemli. Suudi Arabistan, Arap Baharı olayları başladıktan sonra kendi içinde çok ciddi tedbirler almaya başladı. Özellikle halkın konut ihtiyacının karşılanması için 60 milyar dolarlık yatırıma başladılar. Fiyat ve şartları uygun olduğu müddetçe Türk şirketleri için çok iyi bir fırsat olacak. ? Batılıların ilk hedefi enerji Demokrasiye geçen Arap ülkelerinde Fransa, İngiltere ve Amerika’nın esas gidecekleri nokta enerji, petrol, kimya ve bunlara bağlı olarak enerji projeleri. En güzel işleri bağladılar bile. Biz teknoloji üretmediğimiz için böyle bir işin tamamına sahip çıkamıyoruz. Grup Yorum’dan protesto ? İstanbul Haber Servisi Grup Yorum, 6 üniversite öğrencisinin konser biletlerini satmaları gerekçe gösterilerek mahkum edilmelerini Galatasaray Meydanı’nda protesto etti. Yorum üyeleri, dün akşam 2. kez toplanıp “Konser bileti satmak suç değildir”, “Grup Yorum susturulamaz” dövizleri taşıdı. Grup adına yapılan açıklamada, Grup Yorum’un ısrarla sürdürdüğü vatanseverlikten bu bakışla üretmeye devam ettiğinden dolayı baskılara maruz kaldığını belirtilerek, “Seçkin Aydoğan’ın tutuklanma gerekçeleri de bundan farksızdır” denildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear