25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2012 CUMA 6 HABERLER MİT, 26. maddeye dayanarak savcılığa görevsizlik ve yetkisizlik itirazı yaptı İstanbul’a göndermedi İstanbul Haber Servisi PKK’nin şehir yapılanması KCK soruşturması kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın ifade vermek üzere çağırdığı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş dün adliyeye gelmedi. MİT Hukuk Müşavirliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, “görevsizlik” ve “yetkisizlik” kararı verilmesini, görevliler hakkındaki dosyanın Ankara’ya gönderilmesini talep etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fikret Seçen, itiraz dilekçesinin incelemeye alındığını belirtti. Seçen, MİT’çilerin şüpheli mi ya da tanık mı olarak ifade verecekleri konusunda bilgi vermedi. MİT Hukuk Müşavirliği’nin dilekçesinde, MİT görevlileri hakkındaki iddiaların görev suçu kapsamında olduğu, MİT Müsteşarlığı’nın genel merkezinin Ankara’da olduğu ifade edildi. MİT görevlileri hakkında soruşturma yürütmek için Başbakanlık’tan izin alınması gerektiği belirtildi. Kamuoyuna yansıyan iddialarla ilgili olarak Ankara’da açılan soruşturmanın devam ettiği kaydedilen dilekçede, görevliler hakkındaki soruşturma dosyasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi istendi. ? Başbakanlık’taki Erdoğan ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin görüşmesinde Fidan’ın ifadeye gönderilmemesi için MİT Kanunu değişikliğinin de aralarında bulunduğu formüller konuşuldu. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fidan’ın ifadeye çağrılmasıyla ilgili “Ortada suç yok, vazife var” dedi. Büyük Kapışma, Devamını Bekleyin! F.G. cemaati ile (özel yetkili yargı ekibi, polisleriyle birlikte) Erdoğan arasında epey bir süredir tırmanmakta olan gerilim, çatışma doruk yaptı ve cemaatin yargısı Erdoğan’ın kapısına dayandı! Ben bunu fantastik bir soru olarak ortaya atmıştım, 2 Ocak 2012 tarihli “2012 Beklentiler: Erdoğan Cemaat” başlıklı yazımda: “Cemaat Erdoğan siyasi çatışmasında, akla gelen fantastik sorulardan biri de, acaba cemaat Erdoğan’a da hukuk mızrağının ucunu gösterir mi? Bu fantezi sorunun ardındaki olgu, cemaatin kendisine karşı olan ve rakip olarak gördüklerine her türlü hukuki tuzağı kurabilecek bir güce ulaştığını sanmasıdır.”(*) KCK operasyonlarında MİT görevlilerinin de yakalanmış olmasını fırsat bilen özel savcılığın, Erdoğan’ın bir No’lu bürokratı olan MİT’in başındaki adamı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmasının iki hedefi var, Erdoğan ve MİT. Ankara’da konuşulanlara bakın: “Cemaat, MİT başkanını ifadeye çağırarak Erdoğan’ı da kuşatıyor ve ‘seni de sorguya çekerim’ havasını yaratıyor..” Bu doğrudur. Cemaat, devlette kendisine açılan sahalarla, kadrolarla, yargıyla, polisle falan yetinmiyor. Kendi adamlarına daha yüksek yerler, tepeden aşağı doğru yayılmasında, genişlemesinde daha çok etkili olacağı mevkiler istiyor... Bu aynı zamanda, AKP’yi içeriden oyma ve Erdoğan’ı tepede kuklalaştırma projesidir.. ??? Olayın güncel yönüne gelince. Cemaat, uzun bir süredir MİT’i hedef almaktadır. MİT, önemli bir iktidar alanıdır. MİT’te cemaat yapılanmasını istiyorlar. MİT içinde yeterince etkin olamadıkları anlaşılıyor. Cemaatin liberal kanattaki gazetesinde (The Taraf) çalışan, uyduruk Balyoz belgelerini savcılığa taşıyarak üstelik Gazetecilik Cemiyeti Ödülü kazanan adamlarından, o meşhur kişi, aralık sonunda Başbakan’a saldırmış ve “MİT’i senden iyi biliyorum, ey Kasımpaşalı” demişti. Cemaat, tıpkı ordu gibi, MİT’in yıkılıp kendi etkinliği ile yeniden kurulmasından yana! Önceki akşam Ahmet Hakan’ın programına katılan Zaman yazarı Faruk Mercan da benzer şeyler söyledi. Özetle şöyle: Orduda, devlette operasyonlar yapıldı, Ergenekon ayakları ayıklandı, oralardaki bu değişim dönüşüm MİT’te de olmalı, MİT bunların dışında kaldı... Bu arada, cemaat adamı Mehmet Baransu’nun, kendisini izleyen iki MİT memurunu, polislere ihbar ederek yakalattığı haberi yayıldı! Şu sonucu da çıkarabiliriz: MİT, ayrıca cemaat hakkında dosya mı tutuyor? Faaliyetlerini araştırıyor, bilgileri topluyor ve arşivliyor... Gerektiğinde kullanılmak üzere! Cemaat ABD (CIA) ilişkileri de, bu dosyanın/ araştırmanın bir parçası mı? Bu çatışmada insanın neredeyse Erdoğancı olası geliyor!!! ??? Biliyorsunuz, cemaat ile Erdoğan arasında şike davası ve Aziz BaşkanFenerbahçe’nin defterinin dürülmesi konusunda da derin çatışma çıkmıştı. Öyle ki, bu çatışmanın doruk noktası Edoğan’ın üstelik hastalığı dönemine gelmiş, cemaat, yumuşatılmış şike yasasının reddedilmesi için büyük kampanya yürütmüştü. Erdoğan’ın yakın çevresinde pek çok bakan yönetici, Arınç dahil, cemaatin dümen suyuna girmişlerdi. Ancak Erdoğan “yasa çıkacak” talimatını verince, hepsi tıpış tıpış evet oyu kullanmıştı.. Bu olay gösteriyor ki, Erdoğan ipleri bıraktığı anda, parti ve hükümette cemaat ipleri ele geçiriyor! Çünkü cemaat “örgütlü güç”. Biat kültürlü insanlar, mutlaka bir güce yaslanmak durumunda! Erdoğan cemaat çatışmasında temel sorun çözülmek zorundadır. Bu sorun, patron kim meselesidir! AKP kendi başına bir parti olarak var olacak mı, yoksa, cemaatin partisi mi olacak. Cemaat, binlerce kene gibi AKP’ye, devlete, iktidara yapışmıştır. Kan emerek büyümektedir! Erdoğan ise iktidarın adıdır. Adı mıdır, adı olarak kalacak mıdır? Tartışılan budur. Cemaat, yargı mızrağını Erdoğan’a gösterdiğine göre, bu sorun çözülme aşamasına geliyor demektir... İstanbul’da, Silivri ile de ilişkili iki önemli polis şefinin alınması, ilk karşı operasyondu. Bekleyin.. Bu mesele, cemaatin güttüğü davaların mekânı Silivri ve Başbuğ’u da yakından ilgilendiriyor.. 26. maddeye dayandırıldı İtiraz, MİT Kanunu’nun 26. maddesine dayandırıldı. Yasa, “MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakanlık’ın iznine tabidir” diyor. Ankara’da devam eden soruşturmanın CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, MİT ve PKK’li yöneticilerin Oslo’da görüştüğü iddiaları nedeniyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında suç duyurusu nedeniyle başlatıldığı ifade edildi. Ancak şu ana kadar herhangi bir adım atılmadığı ve Başbakanlık’tan izin talebinde bulunulmadığı öğrenildi. MİT Müsteşarı ifade yerine Gül’le görüşmeye gitti Fidan Köşk’e çıktı MİT Müsteşarlığı’nın 85’inci kuruluş yıldönümü kapsamında yapılan bilgilendirme toplantısında, Hakan Fidan Başbakan Erdoğan’ı kapıda karşılamıştı. AKP formül arıyor CMK 250 ve 251. maddeler özel yetkili cumhuriyet savcılarına geniş yetki tanıyor. CMK’nin 250. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; şüpheli, görev ve sıfatı ne olursa olsun özel yetkili cumhuriyet savcısı tarafından ifadeye çağrılabiliyor. 251. maddenin birinci fıkrasına göre de savcıların doğrudan soruşturma yapma yetkisi var. Yani savcıların MİT müsteşarını çağırmasında hukuken bir engel görülmüyor. Kulislerde 3. yargı paketine özel yetkili savcıların yetkileriyle ilgili bir düzenleme konulacağı konuşuluyor. AKP’nin bu şekilde bir düzenleme ile benzer gelişmelerin önüne geçmeyi planladığına dikkat çekiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Oslo görüşmelerinin ortaya çıkmasının ardından “harcatmam” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile eski Müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılması Ankara’yı alarma geçirdi. Köşk’e çıkarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Fidan, ifadeye gitmedi. Başbakan Erdoğan da önce Adalet Bakanı Sadullah Ergin, sonra da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir araya geldi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasının ardından Ankara’da baş döndüren bir görüşme trafiği yaşandı. Saat 14.00’te Çankaya’da Abdullah Gül, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kabul etti. Görüşme 1.5 saate yakın sürdü. Aynı saatte Başbakanlık Merkez Bina’da da Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le bir araya geldi. AKP kurmayları, Başbakanlık Merkez Bina’ya geldi. AKP Genel Sekreteri Haluk İpek, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de Erdoğan’la görüşmek için Başbakanlık’a geldi. AKP’li kurmayların ardından, iki asker de ellerindeki dosyayla Başbakanlık Merkez Bina’ya girdi. Ankara’daki hareketlilik Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasıyla sürdü. Erdoğan, haftalık olağan görüşme kapsamında akşam saatlerinde Çankaya Köşkü’nde Gül tarafından kabul edildi. İkilinin görüşmesinde de konu ayrıntılarıyla ele alındı. Ardından Başbakan Erdoğan, Köşk’ün hemen karşısındaki Başbakanlık Resmi Konutu’na geçti. Resmi Konut’a geçer geçmez de MİT Müsteşarı Fidan’ı görüşmeye çağırdı. Başbakanlık’taki yaklaşık bir buçuk saatlik MİT mesaisinde Fidan ve diğer yetkililerin “verilen görev ve talimatla görüşmeleri yürüttükleri” düşüncesinden hareketle savcılık soruşturması için izin verilmemesi konusu değerlendirildi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları Gül’ün, Fidan ile yaptığı haftalık olağan görüşmenin önceden planlandığını ifade etti. Gül’ün, “Devlet Günü” olarak nitelenen perşembeleri Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Fidan’ı kabul ettiğini anımsatan kaynaklar, Fidan ile görüşmenin de son gelişmelerin ertesine rastlaması nedeniyle bu gündem maddelerinin de masaya yatırıldığını bildirdi. KILIÇDAROĞLU: HER GÜN BİR ŞOK, İYİ YÖNETİLMİYORUZ İktidar savaşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak “İnsanlar sabah gazetelerin manşetlerine bakarken ürküyor. Bir bakıyorsunuz bir gün MİT Müsteşarı çağrılıyor, öbür gün bakıyorsunuz Genelkurmay Başkanı tutuklandı. Yargılama olacaksa huzur içinde olsun. Ama her gün bir şok yaşanıyor. Sayın Başbakan konuşurken şöyle bir dinleyin bakalım. Sanki savaşa gidermiş gibi konuşuyor. Ülkeyi geriyor. Bu gerilim topluma bir yarar getirmiyor. Bir çatışma ortamına Türkiye niye sokulmak isteniyor? Suriye’ye bakın. Amerika çekildi, İngiltere çekildi, AB çekildi, biz baş başa kaldık. İyi yönetilmiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, “ülkenin postmodern diktatörlükle yönetildiği” görüşünü yinelerken “Dünyanın her tarafından artık Türkiye eleştiriliyor. Gazeteciler aydınlar, akademisyenler hapiste. Hapishaneleri toplama kampına çevirdiniz. Gazeteye, üniversiteye baskı uyguluyorsunuz. Yargıyı kontrol altına almışsınız. Nereye kadar gidecek bu?” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, MİT, Emniyet ve yargı ekseninde bir iktidar savaşı izlenimi olduğunu söyledi. Toprak “Eğer bir ülkenin yargısı ile güvenliğini sağlamakla yükümlü kurumları kendi içinde bir iktidar mücadelesi ve çatışması yaşıyorsa o ülke çöker” dedi. BOZDAĞ: Suç yok vazife var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasından duydukları rahatsızlığı, “Elma ile armut karıştırılıyor. Hukukçu olarak soruşturmanın hukuki mantığını anlamış değilim” sözleriyle ifade etti. Bozdağ, ortada bir suç değil vazife olduğunu söyledi. Bozdağ “MİT’in vazifesi terör örgütlerinin içine sızmak, onlardan bilgi almak, para, silah transferlerini içeride dışarıda desteklerini ve çalışmalarını yakından takip etmek bu teşkilatın birinci dereceden görevidir” diye konuştu. MİT’in görevini yaparken yargılama ve soruşturmalarda terörist ile terörist olmayanların ayrımının yargı görevlilerine ait olduğunu kaydederek şöyle devam etti: “Ama siz bunu yapmaz elma ile armudu karıştırsanız bu noktada görevini yapan, canı pahasına ülkesini koruyan insanları ‘terör örgütü ile işbirliği yapıyor’ diye itham noktasına gidebilir ki, bu da fevkalede yanlıştır.” (*) CemaatErdoğan gerilimini incelediğim, 1024 Aralık 2011 tarihleri arasındaki analiz yazılarıma, “Üç Koltuk Boşalıyor” başlıklarıyla, blog’umdan ulaşabilirsiniz. Ayrıca, 2 Ocak tarihli yazımdan başka, 12 Ocak tarihli “Erdoğan’ı Kuklalaştırma” yazım da bugünkü çatışmanın perde arkasını anlatıyor. Sumru Yağmurdereli’yi kaybettik ? İstanbul Haber Servisi İnsan hakları mücadelesine yıllarca emek veren Sumru Yağmurdereli dün sabah yaşamını yitirdi. Eşber Yağmurdereli’nin kardeşi olan ve eski İHD Bursa Şubesi Başkanı Sumru Yağmurdereli yarın Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eşber Yağmurdereli’yi arayarak başsağlı dileğinde bulundu. Evren’e yurtdışı yasağı kalkmadı ? ANKARA/KONYA (Cumhuriyet) 12 Eylül soruşturması kapsamında dava açılan dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya’ya getirilen yurtdışına çıkış yasağına itirazın reddine karar verildi. Öte yandan Konya’nın Çumra ilçesinde Evren’in adının verildiği cadde “Kıbrıs Caddesi” olarak değiştirildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear