25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2012 CUMA 4 HABERLER Cemil Çiçek AKP baskısına boyun eğdi, 5 saatlik gerilime karşı Meclis’i 31 dakika çalıştırabildi Sorular... Sorular... Yaşanan son vahim olaylar, onlar kadar vahim soruları çengellendiriyor akılda. Hemen sıralayalım: Türkiye, tarihinin en büyük terör tehlikesiyle karşı karşıya mıdır? Türkiye, tarihinin en büyük ayrılıkçı tehdidi ile karşı karşıya mıdır? Türkiye, komşusu Suriye ile silahlı bir çatışmanın eşiğine gelmiş durumda mıdır? Yabancı basında bu yolda yazılar yayımlanmakta mıdır? Bu soruları sorup yanıtlarını aldıktan sonra başka bazı sorular da gündeme geliyor. Onları da şöyle sıralamak mümkün: Bu vahim ortamda kamuoyunun desteğini sahip bir iktidar var mı? Peki, iktidara verilen yüzde 50 destek, ülkenin şu vahim anda ihtiyaç duyduğu istikrarı sağlamaya yetiyor mu? Bu soruya yanıt vermeden önce dilerseniz, biraz açalım: Türkiye’de yasama, yürütme yargı devletin üç erki uyum içinde mi? Çözümü için toplumsal mutabakatın şart olduğu sorunların ağırlığını hissettiğimiz şu anda, toplumda demokratik mutabakatı sağlayacak bir ortam mevcut mu? ??? Soruları sürdürelim: Yoksa, Türkiye’de ardında oy desteği olan siyasi istikrara karşın istikrarsızlık mı egemen? Türkiye’de yasama yürütme ve bizzat yargı, yargıdan hoşnut mu, yoksa şekvacı mı? Terör ile mücadele için kurulmuş olan ve Grup Yorum konserine bilet alan gençlerin davasında, terör örgütü bağlantısı bulan, ama Hrant Dink davasında örgüt bağlantısı bulamayan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin örgütlü terör ile mücadeleye etkin katkıda bulundukları söylenebilir mi? Eğer yukarıdaki sorunun yanıtı evet ise terör ile, bölücülük ile mücadelede bir parmak yol alınamamasını neye bağlıyorsunuz? Şu anda, Türkiye’de özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden korkmayan, “Ekşi yemedim ki, karnım ağrısın! Ben neden korkayım?” diyebilecek kimse var mı? Türkiye’de eski Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütü yönetmek suçundan kovuşturulması, TSK’nin bir terör örgütü olup olmadığı sorusunu gündeme getirmiyor mi? Eski Genelkurmay Başkanı’nın özel yetkili ağır ceza mahkemesi tarafından kimseye sorulmadan tutuklanmasını yadırgamayanlar, MİT Müsteşarı’nın sorgulanmak istenmesine neden karşı çıkıyor? ??? MİT’in eski ve yeni yöneticilerinin şüpheli olarak ifadeye çağrılması üzerine İstanbul’da Emniyet kadrolarında acil değişiklikler yapılması, MİT ile Emniyet arasında bir çekişme olduğu söylentilerini yaymaya çalışanların ekmeğine yağ sürmüyor mu? Bugün devletin çeşitli organları arasında bir çatışma olmadığı söylenebilir mi? Son gelişen olayların ışığında, “KCK davası devletin iç hesaplaşmasının ürünüdür” diyecek olanlara ne cevap verebiliriz? Bütün bu gelişmelerden sonra, devletin Kürt sorununu müzakere yoluyla çözüme bağlama konusundaki gücü nedir? Şu anda devletin karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit nereden gelmektedir, devletin içinden mi, dışından mı? Orada burada, hatta özellikle bizzat devletin içinde Ergenekon örgütü arayanlar, devletin en çok devlet içindeki çekişmeden zarar gördüğünü, Ergenekon paranoyasının en büyük tehdit olduğunu ne zaman görecekler? Son soru: Bütün bu sakıncalar giderilmeden, devlet rayına oturtulmadan, eşgüdüm sağlanmadan, toplumdaki korku ortamı dağıtılıp toplumsal mutabakat ortamı oluşturulmadan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunların çözümü mümkün mü? Ne dersiniz? Meclis meydan savaşı AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin içtüzük önerisine CHP, 5 saat 13 dakikalık “kürsü eylemi” ile direnirken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “geri adım atmayın” mesajı gönderdiği AKP’lilerin baskısı ile Meclis’i kapatmamakta uzun süre direnen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurul’da milletvekillerinin topluca “istifa” sloganları ve “yuhalamalarına” muhatap olan ilk Meclis Başkanı oldu. TBMM Genel Kurulu önceki akşam “ilkleri” yaşadı. AKP’nin, siyasi partilerin “grup önerisi verme” hakkını bir günle sınırlayan içtüzük değişikliği önerisiyle ilgili geçen hafta başlayan gerginlik, AKP’nin geri adım atmaması nedeniyle önceki akşamki görüşmelerde doruk noktasına ulaştı. Siyasi yaşamının en zor gününü yaşayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, sadece 31 dakika çalıştırabildiği Genel Kurul’daki “içtüzük savaşı”ndan notlar özetle şöyle: ? Genel Kurul içtüzük çalışmalarına saat 19.00’da başladı. Kavganın çıktığı 00.13’e kadar toplam 5 saat 13 dakika çalışma yapıldı. Ancak bu sürenin 3 saat 46 dakikası aralarla geçti. Çiçek, sadece 31 dakika kürsüde kalabilirken “10 dakika” diye verdiği son ara tam 2 saat 15 dakika sürdü. ? Çiçek defalarca grup başkanvekillerini çağırıp, “uzlaşma”ya çalıştırsa da başarılı olamazken AKP yöneticilerinin görüştüğü Başbakan, “300 kişiyle 130 kişilik CHP’ye teslim mi olacaksınız, geri adım atmayın” mesajı gönderdiği kulislerde yayıldı. ? CHP’liler başlangıçta tek başlarına eylemlerine başlayıp önce komisyon sıraları, ardından da görüşmelere başlanacağı sırada kürsüyü kuşattı. CHP’nin engellemesi üzerine Çiçek’in verdiği ilk aradan sonra BDP’liler de CHP’lilerin yanına giderek eyleme destek verdi. MHP ise “BDP ile aynı saflarda yer almama ve kavgacı” görüntüsü vermemek için bulundukları sıralarda ayağa kalkarak eyleme destek verdi. ? Cemil Çiçek, en uzun 2 saat 13 dakikalık aranın ardından, CHP’nin yoğun protestosuna karşın, AKP’nin de istemi doğrultusunda AKP’li Yahya Akman’ı içtüzüğün maddeleri üzerinde görüşmek üzere anons etti. AKP’liler daha önce aldıkları karar doğrultusunda Akman’ı bazı milletvekillerinin “koruması” eşliğinde kürsüye yönlendirdi. Kavganın çıkacağını anlayan Çiçek, “çalışma olanağı kalmadığından birleşimi kapatıyorum” diyerek, adeta “kaçarcasına” Genel Kurul’u terk etti. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN KILIÇDAROĞLU’NDAN ÇAĞRI: ‘Ülkeyi germeyin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Ülkeyi germeyin” çağrısı yaparken Grup Başkanvekili Muharrem İnce de “Erdoğan’ın yaveri, emir eri” olarak nitelendirdiği TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i istifaya çağırdı. CHP lideri Kılıçdaroğlu dün “Bir şey söyleyeceğiz Meclis kürsüsünden söyleyeceğiz. Meclis kürsüsü bile yasaklanıyor. Muhalefet nerede konuşacak? Efendim konuşma süreni keseceğiz. Sanki bizim sabahtan akşama kadar Meclis’te konuşma hakkımız var da kesilecekmiş. Zaten konuşma hakkımız 20 dakika, 10 dakika bilemediniz en kısa 5 dakika. O bile kesilmek isteniyor. Bu yönetim anlayışı Türkiye’yi karanlığa kaosa iter. Sayın Başbakan’a bir çağrıda bulunuyorum: Türkiye’yi germeyin” açıklamasını yaptı. Muharrem İnce de 50 dolayında milletvekiliyle birlikte TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iktidara sert eleştiriler yöneltti. İnce, “Bizim yaptığımız işgal değil, milletin kürsüsünü korumaya almaktır” derken TBMM Başkanı Çiçek’ten görüntüleri istediklerini bildirdi. İnce, “Geçen sefer vermedi. Hem saldıracaksın, hem basından gizleyeceksin, faşizm budur” dedi. İnce, AKP’nin “Güldal Mumcu’nun odasını basma ve Kamer Genç’e saldırıdan sonra 3. büyük zorbalığına tanık olduklarını” vurgularken “Dün gece eşkıya Meclis’e inmiştir. Sorumlusu da Çiçek’tir. Resmen gongu çalmış ringe davet etmiştir insanları. Yasamanın başkanı olmadığını, Tayyip Erdoğan’ın yaveri olduğunu ortaya koymuştur” açıklamasını yaptı. namikzafer@yahoo.com Partiler arasındaki görüşmeler sonunda içtüzük sorunu rafa kalktı Krize erteleme formülü Ankara (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin TBMM İçtüzüğü önerisi nedeniyle TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün yaşanan kavganın ardından dün MHP arabuluculuk için girişim başlattı. MHP’nin girişimiyle TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında Danışma Kurulu toplandı. Uzlaşma girişimleri sürerken AKP grup başkanvekilleri, parti yöneticileriyle birlikte Başbakanlık’a giderek Başbakan Tayyip Erdoğan’la bir araya geldi. Görüşmede Erdoğan, “tansiyonun düşürülmesi” için uzlaşma görüşmelerinin sürdürülmesine vize verdi. Ancak Erdoğan, 19 maddedeki kararlılığını sürdürdü ve yalnızca ertelemeye onay verdi. Erdoğan’ın olurunun alınmasının ardından partilerin grup başkanvekilleri arasındaki görüşmelerde bir ara formül bulundu. Partiler, içtüzük görüşmelerinde krize ve önceki günkü kavgaya neden olan grup önerilerinde süre kısaltmaya giden düzenlmenin yer aldığı 19. madde üzerinde uzlaşma aradı. AKP’nin evet demesi üzerine 19. maddede yeni bir kavgaya neden olmamak için görüşmelerin ertelenmesi üzerinde uzlaşmaya varıldı. Uzlaşmaya göre AKP, 19. maddeyi geri çekmeyecek ancak görüşmeler ertelenecek. Bu sürede de 19. maddedeki sürelere ilişkin partiler arasındaki müzakereler sürecek. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear