22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EYLÜL 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Hamzaçebi: Devlet görüşür demek hükümet görüşür anlamındadır, görüşmeyi sahiplenin Laiklik ve Demokrasi... Başbakan Erdoğan, Mısır, Tunus ve Libya gezisinde “Laiklikten korkmayın” dedi ama aynı gün Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) Kuran kurslarında yaş sınırı kaldırıldı. Laiklik ve demokrasi eğitim sisteminden çıkarılıyor... Bugüne değin laik ve demokratik cumhuriyetin, hukuk devletinin altının oyulduğunu kaç kez yazdım, anımsamıyorum. Laiklik olmadan demokrasi olmaz, demokrasi olmadan laiklik olur... Laiklik bir yaşam biçimidir. Salt devletin laik olması bir şey ifade etmez. Ne ABD’nin ne İngiltere’nin ne de varsıl Avrupa ülkelerinin Ortadoğu’da laiklik ve demokrasiyle bir ilgisi var. ABD Irak’ı ve Afganistan’ı işgal ediyor, başta Türkiye olmak üzere öteki Müslüman ülkelerin gıkı çıkmıyordu... Mısır, Gazze’ye giden sınır kapısını kapatmıştı... Hüsnü Mübarek ABD’nin kullandığı bir maşaydı. Türkiye NATO’nun üyesi... NATO’nun patronu ABD... Askerimiz NATO adına Afganistan’da... 2011 yılında Müslüman, kendi ülkesinde Müslümanla savaşıyor. Birisi ABD’nin taşeronu olmuş, arkasına Mısır kökenli Müslüman Kardeşler’i almış. Libya’da aşiret savaşları var ama bugün diktatör olarak gördükleri, Arapları deveden indirip araçlara bindirmiş. Diktatör elbet Kaddafi... İyi de Paris ve Roma’nın göbeğine çadırını kurdurmadı mı petrolün verdiği güçle. Türkiye Atatürk devrimleriyle mazlum Müslümanlara yol gösterdi, uygarlığın penceresinin nasıl açılacağını öğretti. Ama Türkiye’de dinciler laikliği “dinsizlik” olarak gösterip gericifaşist iktidarları desteklediler. 21. yüzyılda Müslüman Müslümanla çatışıyor ya da teröre sapıyor. Emperyalizm, Müslüman coğrafyasında petrole, altına, elmasa göz dikmiş, onları yağmalamayı planlarken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Mısır’da, Tunus’ta ve Libya’da haykırıyor: “Laiklikten korkmayın... İnsan laik olmaz, devlet laik olur... Ben bir Müslüman olarak laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım... Üstelik son seçimlerde yüzde 50 oranında oy aldım...” Tam bu sırada Kuran kurslarında yaş sınırı kaldırılıyor, laiklik ve demokrasi eğitim sisteminden çıkarılıyor. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu! Laikliğin içi boşaltılıyor yavaş yavaş... Nasıl olsa altı oyuldu, iş; içini boşaltmaya kaldı. ABD’nin istediği “ılımlı İslam modeli” bu işte. ABD’ye tam teslim olacaksın, üstelik taşeronluğunu yapacaksın, laiklikten söz edip içini boşaltacaksın. Ortadoğu coğrafyasındaki ülkeler, birer birer ABD emperyalizmine Müslüman Kardeşler’in desteğinde teslim olurken Türkiye’de yaşananlar insanı kaygılandırıyor. Güney Amerika’nın eski muz cumhuriyetlerine bir bakın bu arada. Bolivya ve Venezüella... Chavez ve Morales... İki devrimci lider ülkesini Amerikan güdümünden kurtarırken Mısır, Tunus ve Libya’da din eksenli bir düzen kurulmak üzere. Mısır’da bu nedenle seçim tarihleri erteleniyor... Türkiye’nin öyle Ortadoğu lideri gibi bir konumu olmayacağını herkes biliyor zaten. Başbakan Erdoğan da biliyor, Cumhurbaşkanı Gül de... Türkiye, ABD’nin taşeronluğunu üstlenmemeli... Kuzey Irak’ta Türkiye’ye yasak uygulayan, PKK’yi koruyup kollayan ABD değil miydi? Keşke Erdoğan değişse, demokrasinin laiklik temelinde yükseleceğini, uygarlığın böyle gerçekleşeceğini, özgürlüklerin genişleyeceğini anlayabilse. Keşke! Biri Başbakan’a anlatsın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MİT ile PKK arasındaki görüşmelere ilişkin CHP ve AKP arasındaki tartışma sürerken CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “PKK ile Başbakanlık arasında mutabakat metni bulunduğunu” savunarak hükümete internete düşen PKK ile görüşmeyi açıklaması çağrısında bulundu. Hamzaçebi, Kürecik’ten gelerek erken uyarı radarının bölgelerinde kurulmasına tepki gösteren bir grup muhtarı kabulünde PKK ile yapılan görüşmeye değinerek, “PKK ile Başbakanlık arasında yürütülen bir görüşme olduğunu” söyledi ve “yasadışı” yapıldığı için içeriğine yönelik değerlendirmede bulunmayacağını belirtti. Hükümetin, kasetin içeriğine sahip çıkarak yaptıkları değerlendirmelerin yanlış ve milletin gözünden bazı gerçekleri saklamaya yönelik olduğunu söyleyen Hamzaçebi, “‘Hükümet, PKK ile görüşmez, devlet görüşür’ şeklinde bir polemik yaratmak, gerçekçi, doğru değildir. Gerçekleri vatandaşın gözünden tekrar gizlemeye yöneliktir. Birisi Sayın Başbakan’a devlet ile hükümet arasındaki ilişkiyi anlatmalıdır. Devlet görüşür demek; yürütme organı yani hükümet görüşür anlamındadır. Hükümete düşen şudur; gelin bu görüşmeyi açık ve net şekilde sahiplenin. Hükümet ile PKK arasında hangi mutabakata varılmışsa, bu mutabakatın daha sonra işlemediği anlaşılıyor, bir mutabakat metni var ortada, Başbakanlık ile PKK arasında gidip gelen bir mutabakat metni var gelin bu metni açıklayın, başka taraflara konuyu götürmeye gerek yok. Biz, terörü önlemek için bu yola gittik diyebilirsiniz. Kabullenin, neden geri adım atıyorsunuz” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise görüşmenin PKK ile Başbakanlık arasında yapıldığı yönündeki eleştirileri “iftira” olarak niteledi. AKP MKYK toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Kılıçdaroğlu’nun MİTPKK görüşmesine ilişkin açıklamalarını şöyle değerlendirdi: “Bunun Başbakanlık ile PKK arasında olduğunu söylüyor. Bu büyük bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bildiğiniz gibi şu anda MİT Müsteşarı olan Sayın Hakan Fidan o tarihlerde belki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak da görev yapıyor olabilir. Çünkü bu görüşmenin tarihi henüz netleşmemiştir. Müsteşar yardımcısı sıfatıyla bu toplantıya katılıyor olması, onun Başbakanlık’la ilgili olduğunu göstermez.” Öcalan için 100 bin imza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesi ile görüştürülmemesini Türkiye genelinde eylemle protesto etmeye hazırlanan BDP, TBMM’ye de bu konuda 100 bin imzalı dilekçe sundu. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve “Barış Anneleri” grubu, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ı ziyaret ederek geçen hafta sonu Ankara’da yapılan “Savaş bitsin, barış olsun” mitingindeki talepleri iletti. Heyet, “siyasi ve askeri operasyonların durması, Meclis’in bu konuda sorumluluk üstlenmesi ve barış ortamının sağlanması” taleplerini içeren dosyayı Sağlam’a sundu. PKK 3 kişiyi kaçırdı Yurt Haberleri Servisi PKK’li teröristler, Bingöl’ün Adaklı ilçesinin iki ayrı köyünden 3 kişiyi kaçırdı. Kaynakdüzü köyü Karakoç mezrasında minibüsüyle giden Turan Fıratoğlu’nu durduran PKK’liler, “Hastamız var, onu götürmemiz lazım” diyerek minibüse bindi. Fıratoğlu’nu minibüsü ile birlikte Aşağı Yamurlu köyüne götüren PKK’liler, bu köyde de 2 köylüyü minibüse bindirip köy dışına çıktı. Teröristler minibüsü köy dışında terk ettikten sonra 3 kişiyi de yanlarına alarak ormanlık alana kaçtı. Bu arada 12 Ağustos’ta kaçırılan 21 yaşındaki er Aykut Çelik, 37 gün sonra bırakıldı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear