23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 27 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Hafif poyraz esiyordu önceki gece... Yıldızlı bir gökyüzü ve ağaçların arasından süzülen ay ışığı yağmuru. Miroslav Holub’un o güzelim dizeleri aklıma geliyordu birden: “Git aç kapıyı / Belki bir ağaç / Bir koru / Belki bir bahçe / Ya da sihirli bir kent vardır dışarıda.” Ağaçlar vardı, bahçede çiçekler de... Koru yoktu... Bir zaman dilimi içinde dolaşırken, şairin dediği gibi işlek karanlık da yoktu, sis de... O sihirli kentlerin varoşlarını düşündüm, ölümleri, darbecileri, darbecilere alkış tutan gazetecileri, bilim insanlarını, siyasetçileri... 12 Eylül’den hesap sormaya kalkışan, kürsüde şiirler okuyup ağlayan bir başbakan düşündüm... 12 Eylül on binlerce insanı fişlemiş, okullardan, üniversitelerden atmış, solcuların, devrimcilerin üzerinden silindir gibi geçmişti. Milyonlarca kitabı toplayıp yakmış, gencecik çocuklarımızı asmıştı. 12 Eylül’den sonra Konya mitinginde konuşan Kenan Evren’in sözlerini bugün Başbakan Erdoğan anımsamasa bile, Necmettin Erbakan anımsıyordur. Darbecileri kışkırtan ve her gördükleri yerde, gazete köşelerinde “İyi yaptınız Paşam, yoksa memleket parçalanıyordu” diyenleri anımsıyor musunuz? 12 Eylül 1980’in postal yalayıcılarının çoğu bugün yaşıyor... Kimisi yazar, gazeteci.... Kimisi siyasetçi... Kimisi hâlâ televizyon ekranlarından “demokrasi ve özgürlük” üzerine ahkâm kesiyor... Temmuz ortasında, Burhaniye Taylıeli köyünden Bülent Koçtaş’ın “Daidalos”unda, havuz kenarında zeytin ağaçlarının arasından denizi seyrederken, bir zaman tünelinden geçiyor gibiydim. Kanlı Pazar’lar, Kanlı 1 Mayıs’lar, Balgat, Bahçelievler, Kahramanmaraş ve İzmir İnciraltı katliamları... Bilmem 1979 1 Mayıs’ını anımsıyor musunuz? Taksim Alanı’nda kutlanmak için yola çıkılan son 1 Mayıs’tı ve DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in sözleri: “Binlerce emekçi Taksim’de olacağız, buna kimse engel olamaz...” Dönemin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ’du ve yanıtı çok sertti: “Taksim Alanı’na çıkacak olurlarsa ateş açarız!” Kemal Türkler, DİSK yöneticileri, Türkiye İşçi Partisi ve binlerce emekçi Taksim’e yürüdü... Yanılmıyorsam TİP Genel Başkanı Behice Boran ve 900 küsur kişi gözaltına alındı... O gece Bülent, Serdar Kızık, güneşin Midilli üzerinden batışını izlerken o günleri anımsadım... Kemal Türkler, Abdullah Baştürk, Oktay Akbal, Uğur Mumcu’yla Artemis’in havuz başındaki sohbetleri... Kemal Türkler’in ölümünün üzerinden kaç yıl geçmiş? 30 yıl! Türkler öldürüldüğünde kızı Nilgün Soydan 18 yaşındaydı... Nilgün Soydan’ın sesini duyan var mı bugün? “Babamı öldüreni gözlerimle gördüm!” Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, babasının kanlı gömleğini bir TV kanalında gösterirken neler hissetiniz? Hangi güçler vardı Abdi İpekçi cinayetinin arkasında? Miroslav Holub’un dizeleri beni kuşlarla dolu yeşil duvarlara, hapislik günlerime, İlhan Selçuk’un işkence gördüğü, bizim kuşağın yakından tanıdığı ama genç kuşakların hiç bilmediği “Ziverbey Köşkü”ne (Cumhuriyet Kitapları) götürdü: “Git kapıyı aç / Bir köpek belki bir şeyler arıyordur. / Belki bir yüz, / Ya da bir göz / Ya da bir resmin / resmini göreceksin.” O resmi hep gördü benim kuşağım. 90’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle nohut taneleri gibi dağılsak da; acının görünen yüzünü, gözlerini, resmini hiç unutmadık. Türkler’in kızı Nilgün Soydan, avukatları Rasim Öz tam 30 yıldır mücadele veriyorlar, kolay değil! Sonuç: Zamanaşımı! Katil Bahçelievler’de 7 gencin katledilmesinden hükümlü... Ankara Ticaret Odası’nın 2004 yılında hazıladığı bir raporda şöyle deniliyor: “Türkiye’de her yıl 400 bin dava zamanaşımına uğruyor...” Kemal Türkler davası da zamanaşımına uğradı. Bu bilerek yapıldı ama kimseden hesap sorulmadı. Tıpkı Doğan Öz, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy cinayetlerinde olduğu gibi... Musa Anter’in katillerinin nerede olduğunu devlet bilmiyor mu? Bugün Türkiye’de darbeler dönemi bitti... Kimi özde değil sözde Atatürkçü emekli generaller, Ziverbey Köşkü’nü “işkence evi” yapan, “Burası kontrgerilladır” diyen, 12 Mart’ın Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün’ü öve öve bitiremiyor... Şaşırmamak elde değil. Bir tuhaf ülke Türkiye... Yakın tarihimize yolculuk yaparken, bir dostum şöyle dedi: “Hem 68 hem de 78 kuşağının öyküsü nakışlı sevdalara benziyor...” Doğru, “nakışlı sevdalarla büyüdük” ama onları hep birileri aldı elimizden ve onlardan hiç ama hiç hesap sorulmadı... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Nakışlı Sevdalar...’ hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Ordu’da düzenlediği mitingde Erdoğan’a yö- nelik eleştirilerini sürdüren Kemal Kõlõçdaroğ- lu, “Recep Bey bizi ihanetle suçluyor. Sen iha- netin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan git Er- bakan’a sor. Sen ihanet ettin mi, etmedin mi? Ona sor. Dubai’de Ali Babacan’õn attõğõ imzayõ unuttun mu? 1 milyar dolara Türkiye’yi pazar- lamaya kalkmõşsõn, sonra ihanetten bahsediyor- sun. Sen ülkeye ihanet ettin, ülkeye” dedi. ERDOĞAN ERİŞEN ORDU - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn “ihanet” suçlama- sõna tepkisini dün de sürdürdü. Kõlõçdaroğlu, “Sen ülkeye ihanet ettin. Korkmuyorsan ihanetin belgesini açıkla. 1 milyar dolara Türkiye’yi pa- zarlamaya kalkmışsın, son- ra ihanetten bahsediyorsun. Biz bu ülkeye ihanet edeni Yüce Divan’a çıkaracağız” diye konuştu. Genel başkan yardõmcõlarõ Haluk Koç ve Hakkı Süha Okay ile birlikte Ordu’ya gi- den CHP Genel Başkanõ Kõ- lõçdaroğlu Cumhuriyet Mey- danõ’nda düzenlenen miting- de binlerce kişiye seslendi. CHP’ye geçmesi beklenen DSP’li Ordu Belediye Başka- nõ Seyit Torun ile otobüsün üzerinden halkõ selamlayan Kõlõçdaroğlu, Başbakan Er- doğan’õ vatana ihanet ile suç- ladõ. Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey bizi ihanetle suçluyor. Sen ihanetin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan git Er- bakan’a sor. Sen ihanet ettin mi, etmedin mi? Ona sor. Dubai’de Ali Babacan’õn at- tığı imzayı unuttun mu? 1 milyar dolara Türkiye’yi pazarlamaya kalkmışsın, sonra ihanetten bahsedi- yorsun. Sen ülkeye ihanet et- tin, ülkeye. Korkmuyorsan ihanetin belgesini açıkla. 1 milyar dolara ülke pazarla- nır mı? Biz bu ülkeyi sevi- yoruz ama bu ülkeye ihanet edeni sevmiyoruz. Biz bu ülkeye ihanet edeni Yüce Divan’a çıkaracağız” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’õn deği- şik zamanlarda düzenlenen mitinglerde veya açõk otu- rumlarda dokunulmazlõklarõ kaldõracağõnõ söylemesine kar- şõn sözünü tutmadõğõnõ anõm- satan Kõlõçdaroğlu, “Yıllardır dokunulmazlıkları kaldıra- caklarını söylediler. Yıl 2010. Allah aşkına bir insan bu ka- dar yalan söyler mi? Sözün- de duran insana yiğit derler. Verdiğin sözün arkasında yiğit gibi duracaksın. Niye anayasa değişikliğinde do- kunulmazlıklar yok? Bir de ona ‘Kasõmpaşalõ’ diyorlar. Sen Kasımpaşa’nın Kasõm’ı bile olamazsın” dedi. Halk olmaktan çıktı Erdoğan’a yönelik eleştiri- lerini sürdüren Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey havuzlu villada oturuyor. Recep Bey hanı- mını Katar Şeyhi’nin düğü- nüne devlet uçağıyla götü- rüyor. Recep Bey halk ol- maktan çıktı. Önceden Tay- yip’ti düzgündü, şimdi Recep Bey oldu. Eğri adam oldu. Doğruları söyleyemeyen adam artık. Biz verdiğimiz sözü tutarız. Biz halkın ada- mıyız ve size söz veriyorum. Bize yetki verin, bu ülkeye temiz siyaseti getireceğiz. Dokunulmazlığı kaldıraca- ğız. Siyasi ahlak yasası geti- receğiz. Artık kalpazanlar bu ülkede başbakan olmaya- cak” diye konuştu. Recep Bey’i kurtarma anayasası 12 Eylül’de yapõlacak refe- randumun ülkenin geleceği için önemli olduğunu vurgu- layan Kõlõçdaroğlu, “Bu ana- yasa değişikliği Recep Bey’i Yüce Divan’dan kurtarma anayasasıdır. Bu sorumlu- luğun vebalini üzerinize al- mayın. Biliyorsunuz ‘hayõr’ oyunun rengi kahverengi. Yani kahvenin rengi. 12 Ey- lül’de bunlara öyle bir kah- ve içirin ki 40 yıl unutama- sınlar” dedi. Fndık kurdu Ankara’da Kõlõçdaroğlu, alandaki bir pankartõ işaret ederek “Fındık kurdu Erdoğan diyorlar. Fındık dalda, kurdu Anka- ra’da. Sandıkta onu kuru- tacağız. O kurt şimdi ha- vuzlu villada. Az kaldı, ku- ruyacak. Bunlar fındığı, üre- ticinin alın terini uluslar- arası tekellere peşkeş çeki- yorlar. CHP iktidarında fın- dık milli ürün olacaktır. Fi- yatını da okyanus ötelerinde birileri değil, üreticinin ken- disi belirleyecektir. Bunlar ise üreticinin alın terini na- sıl hortumlarız hesabı yapı- yorlar” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu’ndan Erdoğan’õn suçlamasõna yanõt: Sen Türkiye’yi pazarlamaya kalkõştõn ‘Ülkeye ihanet ettin’ Kayseri’de Türkiye Kamu- Sen üyesi memurlar ve 36 sivil toplum örgütü temsilcleri Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak referandumda “hayır” oyu kullanacaklarını açıkladılar. (Fotoğraf: AA) Memurdan kahverengi kart KAYSERİ (Cumhuriyet) - Kayseri’de Türkiye Kamu-Sen üyesi memurlar Cumhuriyet Meyda- nõ’nda toplanarak referandumda “hayır” oyu kulla- nacaklarõnõ açõkladõlar. 36 sivil toplum örgütünün de destek verdiği basõn açõklamasõnda konuşan Tür- kiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Adem Çavuşoğulları, referandum sürecinde milletin bir kandõrmaca süre- ci ile karşõ karşõya olduğunu belirterek “12 Eylül darbesini yapanların yargılanacağı, koskoca bir yalandır. Aradan 30 yıl geçmiş, hem dava hem ceza için zamanaşımı dolmuştur. Askeri darbele- re karşı olduğunu ifade eden siyasi iradenin, sivil bir darbenin peşinde olduğu apaçık görülmekte- dir” dedi. Çavuşoğlu, Anayasa değişikliğinde “top- lumsal mutabakat aranmadığını, ülkenin dağ gi- bi yığılan sorunlarına deva olamayacağını” vur- guladõ. Basõn açõklamasõna destek veren 36 sivil toplum kuruluşunun temsilcileriyle memurlar, “kahverengi kart” göstererek referanduma “ha- yır” oyu kullanacaklarõnõ söylediler. AKP’nin amacõnõn yargõyõ iktidarõn emrine vermek olduğunu savunan 23 sivil toplum örgütü bilgilendirme broşürleri dağõttõ ‘Hayır’ kampanyası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa değişikliği için 12 Ey- lül’de yapõlacak referanduma “ha- yır” diyen Atatürkçü Düşünce Der- neği, Cumhuriyet Kadõnlarõ Derne- ği, Eğitim-İş Sendikasõ Engelliler Konfederasyonu’nun aralarõnda bu- lunduğu 23 sivil toplum kuruluşu adõna Ankara’da yurttaşlara bilgi- lendirme broşürleri dağõtõldõ. Ankara’nõn farklõ cadde ve so- kaklarõnda dağõtõlan bilgilendirme broşüründe, olasõ anayasa değişik- liğinin yargõyõ iktidarõn emrine ver- diği belirtiliyor. Anayasa değişikli- ğine hukukçularõn ve hukuk örgüt- lerinin de itiraz ettiğinin ifade edil- diği broşürde, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõn değişti- rildiği vurgulanõyor. Broşürde ayrõca halkoylamasõnõn halkõn değil, ikti- darõn sorunlarõnõn çözümüne yöne- lik olduğu, halkõn adalet erişiminin hõzlandõrõlmayacağõ kaydedildi. Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Genel Başkanõ Şenal Sarıhan, bro- şürlerin cadde ve sokaklarõn yanõ sõ- ra evlerde de dağõtõlacağõnõ söyledi. Değişikliğin reform gibi sunuldu- ğunu ve antidemokratik bir uygu- lama olduğuna işaret eden Sarõhan, “Hayır kampanyası kendileri için devrim isteyen kadınların de- mokrasiye bir katkısıdır. Kimi evetçi grup ‘12 Eylül’ün karanlõ- ğõndan demokrasinin aydõnlõğõna’ diyor. Yapılmak istenen değişik- liğe göre yargı ve yürütme tek ola- MYK BUGÜN TOPLANACAK CHP 35. madde önerisini netleştiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) bugün toplanarak TSK İç Hizmet Yasasõ’nõn askeri darbelere dayanak oluşturduğu belirtilen 35. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili önerisini netleştirecek. Önerinin bu hafta sonuna dek TBMM’ye sunulmasõ planlanõyor. CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun TSK İç Hizmet Yasasõ’nõn 35. maddesiyle ilgili çağrõsõnõn ardõndan, AKP’den tereddütlü açõklamalar geldi. CHP, bu konuda samimiyetini ortaya koymak için somut adõm atmaya hazõrlanõyor. TBMM’de bu konuda BDP’nin yasa önerisi bulunuyor, CHP de önerisini bu hafta TBMM Başkanlõğõ’na sunacak. CHP MYK bugün saat 14.00’te toplanacak. MYK’de önerinin içeriği konusunda görüş alõşverişinde bulunulacak ve maddenin yeniden mi düzenleneceği, yoksa tamamen kaldõrõlmasõnõn mõ önerileceği netleştirilecek. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bu konuda şu görüşleri dile getirdi: “35. madde mutlaka kaldırılmalı. Değişiklik yeterli değil. 35. maddenin orada, mevzuatta tutulmasının gerekçesi olamaz, kaldırılmalıdır. 35. maddenin kaldırılması konusunda tereddüdün olmaması gerekir. Aslında biz bunu yeni söylemiyoruz. Geçen dönem de Sayın Deniz Baykal kaldırılmasını ifade etmişti. Öteden beri 35. maddenin kaldırılmasını istiyoruz, bu istek yeni değil. TSK’nin asli görev, yetki ve sorumluluklarını tespit etmek gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘kollama ve korumayõ’ bu kavramdan çıkarıp ‘demokrasiyi kollama ve koruma’ mekanizmasına vermek gerekir. Bu görevi, siyasi iktidarın bugün olduğu gibi, laik yapı ve hukuk devletini ortadan kaldırma mekanizması kurumsal hale getirildiğinde ne yapacağız? Hitler ve Mussolini örneklerini hatırlamak gerekiyor. Kaldırılmalı evet, ama buna paralel olarak yeni bir düzenleme yapılmalı.” CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de, “Kafa karışıklığı doğabilir. Tümüyle kaldırılabilir. Değiştirmek yeterli değil” dedi. KADIN GÖREVLİLERE CİNSEL TACİZ İDDİASI Danıştay Yakıtal’ın merkeze çekilmesini hukuksuz buldu Jeffrey, Demirel’e veda etti ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ja- mes Jeffrey, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e veda ziyare- tinde bulundu. Demirel, Jeffrey ile Kuleli Sokak’taki ofisinde gö- rüştü. Görüşmenin ardından ko- nuğunu kapıya kadar yolcu eden Demirel, Jeffrey’e, zor bir dönem- de Türkiye’de çok güzel hizmetler yaptığını söyledi ve yeni görevinde başarılar diledi. ABD Büyükelçisi Jeffrey, Türkiye’deki görevine baş- lamak üzere 30 Kasım 2008’de Ankara’ya gelmişti. (Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay 5. Dairesi, hakkõnda kadõn personeline “cinsel tacizde bulun- duğu” iddiasõyla soruşturma başlatõlan eski Roma Büyükelçisi Ali Yakıtal’õn merkeze alõnmasõyla ilgili Bakanlar Ku- rulu kararõnõn yürütmesini durdurdu. Dõşişleri Bakanlõğõ Teftiş Kurulu, Ro- ma Büyükelçiliği’ndeki iki kadõn gö- revliye “cinsel tacizde bulunduğu” id- diasõyla Ali Yakõtal hakkõnda soruş- turma başlatmõştõ. Yakõtal, soruştur- manõn selameti açõsõndan ayrõca mer- keze alõnmõştõ. Büyükelçi Yakõtal, merkeze alõnmayla ilgili kararõn ipta- li ve bu nedenle yoksun kaldõğõ özlük haklarõnõn yasal faiziyle birlikte öden- mesi istemiyle Danõştay 5. Dairesi’ne dava açmõştõ. Davaya ilişkin görüşlerini açõklayan Danõşay Tetkik Hâkimi Emin Kaçar ve Danõştay Savcõsõ Saadet Ünal, yü- rütmeyi durdurma talebinin kabul edil- mesini istedi. Danõştay 5. Dairesi de kararõnda, Ro- ma Büyükelçisi olan Ali Yakõtal’õn yö- netim biçimine ilişkin iddia ve yakõn- malar hakkõnda düzenlenen 18 Ocak 2010 tarihli inceleme ve araştõrma ra- poru ile ekleri incelendiğinde, davacõ- nõn bir personele cinsel tacizde bulun- duğu iddiasõnõn somut bir biçimde ka- nõtlanmadõğõ ve şikâyetçinin soyut id- diasõndan ibaret kaldõğõ belirtildi. cak. İşçi ve kamu çalışanları hak- larını arayamayacak. Ülke yeni bir demir kafese mahkûm edile- cektir. Yasalara uygun mu, hukuk var mı? Bu soruların cevabı yok. Siyasallaşmış yargı ile karşı kar- şıyayız. İnsanların tutuklanıp sa- lınması hukuki olmaktan uzak. Hukuk artık adalet duygusunu tatmin etmiyor. Terfi beklemek- te olan yüksek rütbeli askerlere yapılanlar hukuki değil, siyasidir. 30 Ağustos’u hedef alan bir du- rumdur” dedi. Ayrõca broşür dağõtõmõ sõrasõnda Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Yö- netim Kurulu Başkanõ avukat İlknur Kalan ve bir zabõta görevlisi ara- sõnda gerginlik yaşandõ. ‘AKP ANAYASASINA GEÇİT YOK’ İstanbul Haber Servisi - Siyasi parti ve sendikalar art arda yap- tõklarõ açõklamalarla referandum- da “hayır” diyeceklerini duyurdu. Türkiye Birleşik İşçi Partisi (TBİP) Başkanõ Zeki Kılıçaslan, “AKP’nin anayasa değişikliği paketi uluslararası sermayeyle onun işbirlikçilerinin Türkiye iş- çi sınıfına ve halkına reva gör- dükleri bir sınıf saldırısının ilk adımlarıdır” dedi. KESK’e bağlõ Büro Emekçile- ri Sendikasõ (BES) Başkanõ Os- man Biçer de “Biz emekçiler el- bette ki 12 Eylül darbesinin ürünü olan anayasaya ‘Hayõr’ diyoruz. AKP’nin kendi siyasi amaç ve hedeflerine ve serma- ye çevrelerinin taleplerine uygun bir biçimde gerçekleştirmeye çalıştığı anayasa değişikliğine de‘hayõr’ diyoruz” diye konuştu. Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikasõ (ESM) Ge- nel Başkanõ Kemal Bulut da ana- yasa değişikliğinin amacõnõn de- mokratikleşmek değil, AKP’nin kedi siyasi ihtiyaçlarõna hizmet ol- duğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear