Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Umut Edelim mi?
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları arasında
çıkan “Türkân Saylan Kitabı” “Güneş Umuttan
Şimdi Doğar” başlığını taşıyor…
“Umut” sözcüğü ancak bu kadar şairce ve
umutla öne çıkarılabilir…
Ankara’da, tam da CHP kurultayının
toplandığı günün gecesinde Türkân Saylan
anısına bir şiir-müzik dinletisi düzenledik.
Orada yaptığım konuşmada ben de umut
kavramını vurguladım…
Umutla konuştum.
CHP kurultayı yüreklerimizi çok uzun
zamandır hasret kaldığımız umut duygusuyla
doldurmuştu.
Fakat aynı konuşmada bir kaygımı da dile
getirdim.
Bu kaygı, bugün kişiliğinde umutlarımızın
odaklandığı Kılıçdaroğlu’nun güvenliğiyle
ilgiliydi.
(Orhan Bursalı perşembe günkü yazısında
aynı kaygıyı dile getiriyor.)
Bu siyasal iktidar döneminde, umutlarımızın
her an, her biçimde karartılabileceği bir
ortamda yaşıyoruz.
Umutlu olacağız.
Fakat yaşadığımız ortamın özelliklerini göz
ardı etmeksizin.
Başbakan salvo atışlarına henüz tam olarak
başlamadı.
Şimdilik, Baykal sonrası yeni üslup
arayışlarında, “teneke”, “altın” karşılaştırması
gibi sözcük oyunlarıyla idare ediyor ve hak
ettiği yanıtları da alıyor….
Fakat tedirginliği duyumsanıyor ve onun da
kılıcını çekmesi yakındır…
Tayyip Bey, Tayyip Erdoğan, Recep
Tayyip Erdoğan, RTE , son olarak da
Kılıçdaroğlu’nun buluşuyla Recep Bey, her
kim ya da her ne ise, günümüz Türkiye
Başbakan’ı hiçbir biçimde ve hiçbir anlamda
rasgele biri değil.
Bunu, İstanbul Belediye Başkanlığı seçim
propagandaları sırasında yaptığı TV
konuşmalarını izlerken hissetmiştim.
Birçok kez de yazdım.
Tayyip Erdoğan’ın rasgele biri olmadığını,
herhangi bir başbakan olmadığını hâlâ
anlamamış olanlar varsa, er geç
anlayacaklardır.
Umarım ulusun büyük çoğunluğunca bunun
anlaşılmasında çok geç kalınmaz…
Şimdi, Kılıçdaroğlu’nun tanımıyla
söyleyeyim, Recep Bey benden yirmi milyar
istiyor.
On milyar kendisine, on milyar partisine.
Sebep, bir TV programında, bu iktidar kolay
kolay iktidarından vazgeçmez demiş olmam…
Gerekirse yasadışı yollara da başvurabilirler
demem…
Geçen yerel seçimlerde, sandıklarda
döndürüldüğü söylenen dalavereler, bazı
bölgelerdeki ışık kesintileri, bu konulardaki
iddialar açıklığa kavuştu mu?
Genel seçimlerde oy vermeye içimiz rahat
olarak mı hazırlanıyoruz?
AKP yönetiminin demokrasi sevgisine ve
inancına güvenimiz tam mı?
Bu partinin ülke dışında destekçileri
kimlerdir ve ülkemize biçtikleri rol nedir?
Amaçlarının önüne engel çıktığında neler
yapabilirler?
“Spekülatif” de görülse bu gibi soruları
yanıtlamadan ve olası yanıtların gereklerini
yerine getirmeden fazlaca umuda kapılmak
için henüz çok erken…
Ya aydınlar?
AKP’ye çalıştığını öğrendiğimiz bir araştırma
kurumu temsilcisi, aydın görünümlü genç bir
adam, katıldığı bir TV programında CHP’nin
oy oranını aşağı çekmek için ıkınıyor.
Profesör titri taşıyan bir başkası, CHP’deki
ve bütün toplumdaki değişim isteğini bir
çırpıda göz ardı ederek ve büyük bilim adamı
pozlarında her şeyi bir “kaset” olayıyla
açıklama çabasında.
Bir başka toplumbilimci-yazar
hanımefendiye göre, Türkiye Müslüman bir
ülke olduğuna göre, burada Batı’daki gibi
laiklik olamaz…
Bu yargıdaki çürüklüğün neresinden
tutacaksınız?
Müslüman ülke ne demek?
Ülkeleri dinlere göre tasnif etmeyi ne
zamana kadar sürdüreceğiz?
AKP ve dış destekçilerinin amacı da
Türkiye’yi zaten böyle bir tanıma hapsetmek
değil mi?
Laiklik, Hıristiyanlığın bir türevi mi, yoksa
insan hakları gibi, düşünce ve anlatım
özgürlüğü gibi, hangi din ve ülke söz konusu
olursa olsun, evrensel anlamda ve önemde
geçerliliği olan bir olgu mudur?
Bu son iki kişi, AKP’li olmayanlar…
AKP’li yazar takımı, yandaş medya
kalemşorları ise şu ara bir şaşkınlık
yaşamaktalar.
Fakat başbakanlarıyla birlikte onların da
kalemlerinin ucunu sivrilterek yalan ve iftira
kampanyalarını kaldıkları yerden sürdürmeye
başlamaları yakındır…
Yazımın başlığını oluşturan soruyu daha ilk
paragrafın son cümleleriyle yanıtlamıştım.
Farklı sözcüklerle olsa tekrar edeceğim.
Elbette umutlu olacağız.
Fakat yaşamakta olduğumuz ortamın nasıl
tehlikelerle dolu olduğunu gözden kaçırırsak
ve her birimiz üzerimize düşen görevleri ve
sorumlulukları yerine getirmezsek çok büyük
düş kırıklıkları da kapıdadır.
Özetle, bütün yurtseverlerin, bütün
toplumcuların, hem çok dikkatli, hem çok
örgütlü ve güç birliği içinde olmaları gereken
bir dönemden geçiyoruz…
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Kõlõçdaroğlu’nun CHP liderliği ile oluşan hava erken seçime gitme seçeneğinin rafa kalkmasõna neden oldu
AKP’nin hesaplarõ değiştiERDEM GÜL
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP
Genel Başkanõ seçilmesi, AKP’de
anayasa değişikliklerine ilişkin Ana-
yasa Mahkemesi’nde ortaya çõkacak
olasõ gelişmelere göre devreye soka-
bileceği erken seçim hesaplarõnõ da
bozdu. AKP’de, “Kemal Kılıçda-
roğlu rüzgârının her geçen gün iv-
me kaybederek düşüşe geçeceği”
görüşüyle, seçimin zamanõnda yapõl-
masõ eğilimi güç kazandõ.
CHP’deki Kõlõçdaroğlu dönemi,
AKP’deki etkilerini göstermeye baş-
ladõ. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn,
“Bizim kitabımızda erken seçim
yok. Bu ülke zamanında seçim
yapmaya alışacak, alışmak zorun-
da” sözlerine karşõn, partide Anaya-
sa Mahkemesi’nden bir iptal kararõ
çõkmasõ durumunda erken seçim ka-
rarõ almak üzerinde de hesaplar yü-
rütüldü. Buna göre, AKP içinde
“Anayasa Mahkemesi’nden özel-
likle Anayasa Mahkemesi’nin ve
HSYK’nin yapısına ilişkin tartış-
malı maddelerde çıkabilecek bir
kısmi iptal” durumunda, 12 Eylül’de
diğer maddelerin referandumuyla bir-
likte iki sandõk kurulmasõ görüşü öne
çõktõ. Ancak, CHP’deki sürpriz ge-
lişmelerle Kõlõçdaroğlu’nun genel
başkan seçilmesi erken seçim kozu-
nun destek kaybetmesine neden oldu.
Erken seçim formülünün gözden
düşmesinde “Kılıçdaroğlu rüzgâ-
rının” AKP tarafõndan da bir düzey-
de olsa kabul edilmesi etkili oldu. Par-
tide, “Kılıçdaroğlu rüzgârı kurul-
tayda en yüksek noktasına çıktı, ku-
rultayın ardından düşüşe geçti. Bu
anlık bir yükseliş. Zaman geçtikçe
rüzgâr ivme kaybedecek. Her geçen
gün medya tarafından şişirilen yel-
kenler inecek. Özellikle Kılıçda-
roğlu’nun ülkenin hiçbir somut
sorununa çözüm getirmemesi, bir
rüzgârla CHP’ye yönelenlerin ye-
ni bir umut, yeni bir dönüşüm ol-
madığını görmelerini sağlayacak”
değerlendirmesi yapõldõ. Bu değer-
lendirme çerçevesinde de erken bir se-
çimin CHP’nin işine yarayacağõ, an-
cak 1 yõl sonra zamanõnda yapõlacak
seçimlerde CHP’nin Deniz Baykal’õn
bõraktõğõ noktaya gerileyeceği görü-
şü ağõrlõk kazandõ.
AKP’de, “geçecek sürede parti içi
çekişmeler ve yapılacak hataların
da CHP ve Kılıçdaroğlu’nu olum-
suz etkileyeceği” belirtilerek zama-
nõnda yapõlacak seçimlerin şu anda
oluşan seçmen ilgisini ortadan kaldõ-
racağõna vurgu yapõlõyor. AKP’de
Baykal’õn nasõl bir tutum izleyeceği,
Kõlõçdaroğlu yönetimine yönelik tu-
tumunun belirlenmesi için de süreye
ihtiyaç olduğunun altõ çiziliyor.
AKP içinde halen Anayasa Mah-
kemesi’nden kõsmi bir iptal çõkmasõ
durumunda erken seçime gidilip gi-
dilmeyeceğine ilişkin değerlendir-
meler sürüyor. Ancak artõk bu konu-
daki tezler Kõlõçdaroğlu’nun seçi-
minden sonraki CHP’nin durumuna
göre şekilleniyor. “Genel başkanını
değiştirmiş CHP’yi hazırlıksız ya-
kalamak için baskın bir seçime gi-
dilmesi” tezi de seslendiriliyor. Bu
tez, CHP’deki dağõnõklõktan yarar-
lanmak için baskõn seçimin iyi bir im-
kân olacağõ gerekçesine dayandõrõlõ-
yor. Baskõn seçim tezi, Kõlõçdaroğ-
lu’nun rüzgârõnõn kesilmesini bekle-
mek için zamanõnda seçim yapõlma-
sõ tezi kadar destek bulmuyor. Parti
yönetimi, temmuz ayõnda Anayasa
Mahkemesi’nin kararõnõn belli ol-
masõnõn ardõndan iptal çõkarsa, nasõl
bir yöntem izleyeceğini, “Kılıçda-
roğlu’nun 1 aylık performansına
bakarak” karara bağlayacak.
Türkiye’nin
muhalefeti:
Yeni bir Kemal
LONDRA (ANKA) - The Economist dergisi,
son sayõsõndaki “Yeni bir Kemal” başlõklõ anali-
zinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefete yeni
bir umut verdiğini belirtirken, Türkiye’de “Parti,
liderini değiştirdi ancak lider, partiyi değiştire-
bilecek mi?” sorusuna yanõt arandõğõnõ kaydetti.
Dergi şöyle devam etti: “Sayın Kılıçdaroğ-
lu’nun şaşırtıcı yükselişi, Türkiye’nin siyasi
man- zarasını değiştirdi ve 2002’den bu yana
ülkeyi tek başına yöneten, ılımlı İslamcı Adalet
ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) uzun bir süre-
den beri inandırıcı bir alternatifi umarsuzca
arayan milyonlarca laik seçmen için yeni bir
umut yarattı. AK Parti’nin, görünürde meydan
okunamaz, iktidarı sımsıkı elde tutması, dikta-
törlüğe yöneldiği yönünde şişirilmiş iddialara
bile yol açmıştı.”
Kõlõçdaroğlu’nun Kürt ve Alevi olmasõna rağmen
Kürt sorunu konusunda pek bir şey söylemediğini,
Alevilere uygulanan ayrõmcõlõğa da değinmediğini
kaydeden The Economist, dõş politikaya gelince
ise, Kõlõçdaroğlu’nun bir tek Türkiye’nin Hindistan
ve Çin ile daha çok ilgilenmesini önerdiğini yazdõ.
Dergi şu görüşleri de dile getirdi: “Gelir eşitli-
ği ve daha çok iş taahhütleriyle Kılıçdaroğlu,
AKP’nin, büyük kentleri çeviren gecekondu
bölgelerindeki geleneksel tabanından oy ola-
rak mazlumların savunucusu rolünü AKP’nin
elinden almaya kararlı görünüyor. Ayrıca
olumlu bir nokta da, ilk başta Kürt partilerini
parlamentodan uzak tutmayı amaçlayan yüz-
de 10’luk seçim barajını düşürmeye söz ver-
miş olmasıdır.” The Economist, “Kılıçdaroğ-
lu’nun en güçlü kozu, tertemiz olmaktır” dedi-
ği analizinde Kõlõçdaroğlu’nun, bazõ AKP’liler ile
ilgili yolsuzluk skandallarõnõ ortaya çõkarttõğõna
dikkat çekerken de CHP yetkililerinin, ellerinde
Erdoğan’õn belediye başkanõ iken kendisi için ça-
lõşan kişiler hakkõnda başka yolsuzluk dosyalarõ-
nõn bulunduğunu iddia ettiklerini belirtti.
Kemal Kõlõçdaroğlu’nun CHP liderliği, AKP’deki erken seçime ilişkin
hesaplarõ da etkiledi. Anayasa Mahkemesi’nden çõkacak olasõ bir iptal kararõna
karşõ erken seçime gitme seçeneğinden vazgeçen AKP’de, “Kõlõçdaroğlu
rüzgârõnõn zaman içinde söneceği, her geçen gün aldõğõ puanlarõ yitireceği”
tespitiyle, seçimin 1 yõl sonra, zamanõnda yapõlmasõ görüşü ağõr basõyor.
ECONOMIST:
MYKÜYELERİVEKILIÇDAROĞLU’NUNENYAKINÇALIŞMAARKADAŞLARIBELİRLENECEK
CHP PM ilk toplantısını yapıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP kurultayõnda seçi-
len yeni Parti Meclisi (PM) bu-
gün toplanarak Merkez Yönetim
Kurulu’nu (MYK) belirleyecek.
CHP’nin yeni vitrininde Hakkı
Süha Okay, Prof. Dr. Süheyl
Batum, Gülsün Bilgehan, Ga-
ye Erbatur, Haluk Koç ve
Gürsel Tekin gibi isimlerin yer
almasõ bekleniyor. Genel Sek-
reter Önder Sav’õn “güçlü ge-
nel sekreter” modeliyle gör-
evine devam etmesi, genel say-
manlõk görevini de Tekirdağ
Milletvekili Faik Öztrak’õn üst-
lenmesi planlanõyor.
CHP PM üyeleri bu sabah ön-
ce Anõtkabir’i ziyaret edecekler,
arkasõndan genel merkezde ilk
toplantõyõ yapacaklar. PM top-
lantõsõnda 20 kişilik MYK seçi-
lecek. MYK’nin bugün hemen
toplanmasõ ve görev bölümü-
nün de yapõlmasõ bekleniyor.
Örgütlere ve gruba dün gönde-
rilen bir genelgeyle daha önce
grup yönetimi ve örgütlerde gö-
rev yapan 15 kişinin PM üyesi se-
çilmesiyle “görevlerinin sona
ermiş ve görev yerlerinin bo-
şalmış olduğu” bildirildi. Ankara
Milletvekili Hakkõ Süha Okay,
eski İstanbul İl Başkanõ Gürsel
Tekin, Samsun Milletvekili Ha-
luk Koç ve Adana Milletvekili
Gaye Erbatur’un genel başkan
yardõmcõsõ olmasõ bekleniyor.
Genel Sekreterliğe devam et-
mesi beklenen Önder Sav’õn lis-
te kavgasõ sõrasõnda karşõ karşõ-
ya geldiği Gürsel Tekin’in yö-
netime girmesine sõcak bakma-
dõğõ biliniyor. Tekin’in duru-
muyla ilgili son sözü Genel Baş-
kan Kemal Kılıçdaroğlu söyle-
yecek. Prof. Dr. Süheyl Batum,
eski milletvekillerinden Gülsün
Bilgehan ile İzzet Çetin, Anka-
ra Milletvekili Tekin Bingöl,
İzmir Milletvekili Oğuz Oyan,
işadamõ Umut Oran, Mersin
Milletvekili İsa Gök’ün de MYK
üyesi olmasõ bekleniyor.
Sosyolog Prof. Dr. Sencer
Ayata Bilim Yönetim Kültür
Platformu Başkanõ oluyor. Ön-
ceki MYK’de de görev alan Fa-
ik Öztrak’õn genel sayman olmasõ
beklenirken; partinin medyada-
ki yeni yüzü Hakkõ Süha Okay
oluyor. Mustafa Özyürek’in
yürüttüğü “parti sözcülüğü”
görevini Okay’õn üstlenmesi
planlanõyor.
Kemal Kõlõçdaroğlu’nun genel
başkan seçilmesi ve Hakkõ Süha
Okay’õn da PM üyesi olmasõyla
boşalan 2 grup başkanvekilliği
için 1 Haziran Salõ günü grup
toplantõsõnda seçim yapõlacak.
Genel Sekreter Önder Sav’õn bu
görevler için Trabzon Milletve-
kili Akif Hamzaçebi ile Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’yi
istediği biliniyor. Sav’õn sõcak
bakmadõğõ Konya Milletvekili
Atilla Kart ile Adana Milletve-
kili Tacidar Seyhan da yarõşa
girmeye hazõrlanõyor.
Atilla Kart, “Kılıçdaroğ-
lu’nun grup başkanvekilliği
için hiçbir ismi işaret etmedi-
ğini” bildirdi. Kart, “Genel baş-
kanımızla görüştüm. ‘Yeni bir
dönem başlõyor, grup iradesinin
ortaya çõkmasõnõ istiyorum, taraf
olmak istemiyorum’ dedi. ‘Hiç-
bir adayõn yanõnda arkasõnda de-
ğilim, hepsine eşit mesafede-
yim’. Sizin adınıza bu mesajı
verebilir miyim, dedim. Vere-
bilirsin, dedi. Bu mesajı arka-
daşlarıma iletiyorum” dedi.
ÜYELİK TARTIŞMASI YARGIYA TAŞINDI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP üyesi Özcan Er,
son kurultayda Parti Meclisi (PM) üyesi seçilen Sencer Ayata,
Nihat Matkap ve Enver Aysever’in partiye üye olmadõklarõ
gerekçesiyle PM üyeliklerinin iptali için Yargõtay Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na ve Çankaya İlçe Seçim Kurulu Başkanlõğõ’na
başvurdu. CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu katõldõğõ
bir toplantõda konuya ilişkin bir soru üzerine “Bazı küçük in-
sanlar, küçük işlerle uğraşmayı kendileri için gerekli gö-
rürler. Sanıyorum bu da onlardan birisi” yanõtõnõ verdi.
CHP
İzmir’de
Bulgun
rahatladı
SDP-ÖDP GERİLİMİ
Pompalı
tüfeklikavga:
2 yaralı
İstanbul Haber Servisi- Tak-
sim’de SDP üyesi bir grup ile ÖDP’li-
ler arasõnda bilinmeyen bir nedenle çõ-
kan kavgada, 2’si silahla olmak üze-
re 7 kişi yaralandõ. Polis 3 kişiyi göz-
altõna aldõ.
İddiaya göre dün akşam saat 19.00
sõralarõnda Taksim Yoğurtçu Faik So-
kak’ta bulunan Sosyalist Demokrasi
Partisi (SDP) İstanbul İl Binasõ’na ge-
len Özgürlük ve Dayanõşma Partisi
(ÖDP) üyesi 2 kişi içeri girerek
SDP’lilerle konuşmaya başladõ. Da-
ha sonra binadan ayrõlan ÖDP üyesi
2 kişi beraberinde bir başka grupla
gelerek yeniden görüşmek istedi. Bu
sõrada kalabalõk bir grubun geldiğini
gören SDP’liler camdan kalabalõğõn
üzerine pompalõ tüfekle ateş etti.
Açõlan ateş sonucu Mustafa Dizkan
kalçasõndan, Arif Akbaş ise baca-
ğõndan yaralandõ. Daha sonra aşağõ-
ya inen SDP’liler ile ÖDP’liler ara-
sõnda başlayan kavgada ÖDP’li ol-
duğu öğrenilen Mustafa Cüstan,
Turan Gülkız, Yalçın Köse, Ali
Cennet ve Akif Kara darp edildi.
Yaralõlar Taksim İlkyardõm Hasta-
nesi’ne kaldõrõldõ. Bu sõrada olay ye-
rine sevk edilen polis ekipleri, gü-
venlik şeridi çekerek bölgeye kimseyi
sokmadõ; SDP’liler de kapõyõ arka-
dan kilitleyerek polisin içeri girme-
sine izin vermedi. SDP binasõnda bu-
lunan 3 kişi olay yerine gelen avu-
katlarõyla yaptõğõ görüşme sonucun-
da polislere teslim oldu. Gözaltõna alõ-
nan 3 kişi sağlõk kontrolünün ardõn-
dan emniyete götürüldü. Polis, daha
sonra savcõlõktan aldõğõ arama izni ile
binada arama yaptõ.
Fotoğraf:NECATİSAVAŞ
‘Ecevit’infikirlerindeipotek yok’
DSP Genel Başkanı Masum Türker,
Bülent Ecevit’in vasiyeti gereği parti
olarak varlıklarını sürdüreceklerini be-
lirterek, “Biz, koşulların, bazı kasetlerin
sürüklediği demokratik solcu değiliz.
Biz ideoloji sahibiyiz” dedi. Türker ve
beraberindeki DSP yöneticileri, Ecevit’i,
85. doğum yıldönümünde Devlet Mezar-
lığı’ndaki mezarı başında andı. Kuran
okunan anma töreninde “Ecevit’in ru-
huna hitaben” konuşan Türker, “Bize
emanet ettiğiniz görüşleri ve DSP’yi, bi-
ze vasiyet ettiğiniz gibi ebediyete kadar
her türlü baskıya rağmen yaşatmaya
devam ediyoruz” dedi. Daha sonra ga-
zetecilerin sorularını da yanıtlayan Tür-
ker, “Herkesin Ecevit’in fikirlerinden
istifade etme hakkı vardır. Bu konuda
bizde bir ipotek yok” dedi. CHP lideri
Kılıçdaroğlu da Ecevit’in doğum yıldö-
nümü nedeniyle Rahşan Ecevit’i tele-
fonla aradı. Kılıçdaroğlu, telefon görüş-
mesinde Rahşan Ecevit’e şunları söyle-
di: “Türkiye’nin Karaoğlan’ı Bülent
Ecevit, örnek alınan kişiliği, siyasi ön-
derliği ve tarihi sorumluluklar karşısın-
daki kararlı duruşu ile her zaman say-
gıyla anılacaktır. Bu duygularla genel
başkanımızın 85. yaşını kutluyor, size de
saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP İzmir İl Baş-
kanõ Ekrem Bulgun, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçda-
roğlu’nun kendisini arayarak “Görevine devam et” dedi-
ğini açõkladõ. Kurultay sürecinde İzmir delegasyonunun
eğilimini yansõtamamakla eleştirilen ve bazõ partililer tara-
fõndan istifasõ istenen Bulgun, böyle bir durumun söz ko-
nusu olmadõğõnõ kaydetti. Kõlõçdaroğlu’nun kendisini ara-
dõğõnõ belirten Bulgun, Kõlõçdaroğlu’nun, “Bundan sonra
partimizin İzmir’deki başarısı için çalışmalıyız. Herkes
görevinin başındadır” dediğini aktardõ. Bulgun’un duru-
munun MYK’nin oluşumundan sonra ele alõnacağõ kayde-
dilirken, bazõ partililerin de il kongresinin toplanabilmesi
için imza arayaşõnda olduğu ileri sürülüyor.