22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 21 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Anayasal Padişahlık Hakkını vermek için söylemeliyim. Başlıktaki yakıştırmanın sahibi ben değilim. İki aziz dostum, Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi ile eski Adalet bakanlarından Prof. Dr Hikmet Sami Türk, Başbakan Erdoğan’ın, önümüzdeki genel seçimlerin ardından anayasada etraflı bir değişiklik yaparak, güçlü bir başkanlık sisteminin yerleştirilmesini düşündüğünü söylemesinden sonra, bu tanımlamayı yapmışlar. Doğrusu, atv’nin canlı yayınındaki açıklamasını dinlerken birden Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı’nın partisindeki koltukta kıdem almasına yaptığı göndermeleri anımsadım. Yine aynı nedenlerle, bir kişinin siyasi partilerdeki görevlerinin süresinin kısıtlanmasını, dahası milletvekillerinin en fazla üç dönem seçilebilmesini önerdiğini de. Önce Siirt, daha sonra da İstanbul seçmenlerini iki dönemdir temsil eden Recep Tayyip Erdoğan’ın, Allah izin verirse bu görevi önümüzdeki genel seçimlere partisinin başında girerek son kez yapmayı, ama o sırada Çankaya’daki konukluğunun beşinci yılını dolduracak olan Gül’ün kolluğunu devralmayı düşlediği anlaşılıyor. Ama öyle, bugünkü anayasamızın cumhurbaşkanları için belirttiği görev sınırlarının içinde, yetkileri tanımlanmış birisi olarak değil. Bakanlar Kurulu’nu atayan, parlamentonun görevlerine müdahale edebilen, yargı ile hesaplaşmaya muktedir birisi olarak. Zaman zaman Küçük Amerika olmak istendiği söylenen ülkemizi ABD sisteminin içine oturtarak. Televizyondaki söyleşisinde, kökten değiştirilmesi düşünülen anayasada, iki meclisli bir parlamentonun olmasının da tasarlandığını anlattı. Bir Millet Meclisi’nin yanı sıra bir de senatodan oluşan parlamento düzenimizle biz, 1961 Anayasası ile tanıştık. 12 Eylül darbesinden sonra yapılan 1982 Anayasası ile de tek meclis sistemine döndük. Eyalet ya da federal düzen özlemi Hikmet Sami Türk’ün dün gazetemizdeki açıklamaları, Erdoğan’ın başkanlık sisteminde oluşacak senatonun perde arkasını irdeliyordu. İllerden çoğunluk sistemi ile seçilmiş temsilcilerden oluşan bir Temsilciler Meclisi ve onun yanında da “eyaletlerden” gelen senatörler. Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olduğu o düzende demek ki Türkiye çeşitli eyaletlerden oluşacaktır. Her eyalete seçilmiş bir vali, yine seçimle göreve gelen polis müdürü ve aynı şekilde adalet dağıtma görevini üstlenecek yargıç ve savcılar. Ve elbette, her eyalet için yerel parlamentoların çıkaracağı birbirinden farklı yasalar. Nasıl? Açılımın son halkası, sizlere hangi çağrışımları anımsatıyor? Bütün bu varsayımların uygulamaya geçmesi, halkın özgür oyları sonunda belli olabileceği için, şu anda TBMM’de görüşülmekte olan anayasa değişikliklerinin sonunda yapılacağı anlaşılan halkoylaması da, bir yıl sonraki genel seçimlerin oluşturacağı yeni TBMM’de, Erdoğan’ın Çankaya yolculuğu için kilometre taşı olacaktır. O yolculukta kendisine onay verip vermemek, sadece halk iradesinin ve o iradeyi biçimlendirecek olan siyasal partilerimizin bileceği bir şeydir. Başbakan’ın yüreğini tutuşturan başkanlık ateşinin alevlerini gördükçe, gazeteciliğe başladığım 45’li yıllarda tanıdığım, daha sonra dostluğunu kazandığım Fahrettin Kerim Gökay’ı anımsamazlık edemiyorum. Prof. Dr. Gökay, ülkenin o tarihteki en tanınmış psikiyatrlarından biriydi. Tıp fakültesindeki kürsüsünü bırakıp politikaya atılmasının nedeninin, bu alanda sürekli tırmanış içinde olmasından ileri geldiği söylenirdi. Önce tek parti CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’nda bulundu. Daha sonra atanmış vali ve belediye başkanlığı görevlerini üstlendi. 14 Mayıs’ta halk CHP’yi düşürüp yerine DP’yi getirince, valilik koltuğundan kaldırılmadı. Rivayet odur ki, hocanın bu görev sevdasını, kendisinin de hocası olan ünlü psikiyatr Mazhar Osman’a sormuşlar. O da “Durun bakalım, bekleyelim Fahrettin Kerim önce başbakan olmak isteyecek.. Sonra da cumhurbaşkanı. Onunla da yetinmez. Allah’ın katına çıkmak isterse, alıp bana getirecekler onu” yanıtını vermiş. Nereden nereye? Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Atatürk Orman Çiftliği’nin hesaplarõ bugün TBMM KİT Komisyonu’nda görüşülecek Ata’nõn vasiyeti delik deşikMURAT KIŞLALI ANKARA - TBMM KİT Komisyonu’nda bugün görüşü- lecek Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ile ilgili Başbakanlõk Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) raporuna göre, Gazi Üniversitesi’ne satõşõ yapõlan 132 dönümlük arazinin bedelle- ri iki şirket tarafõndan ödenerek, bu arazilere tahsis amaçlarõna aykõrõ şekilde konut inşaatõ ya- põlmak istendiği ortaya çõktõ. YDK’nin 19 Ocak 2010 ta- rihinde kabul ettiği “AOÇ 2008 Yılı Raporu”nda şu tes- pitlere yer verildi. “AOÇ’nin 89.5 dönümlük taşınmazı kiraya verilmiş- tir. Bu kiralamaların önem- li bir bölümünün AOÇ’nin Atatürk’ün vasiyet mektu- bunda belirttiği amaçlara uygun olmadığı gibi, AOÇ Müdürlüğü’nün gelir yö- nünden de menfaatına uy- gun yapılmamış olduğu ve- ya çok düşük kira bedeli kullanıldığı görülmüştür. Bazı kiracıların ödedikleri kira tutarları günlük bedel- lerinin çok altında kalmış- tır. Kiralanan taşınmazlara ait protokollerde bazı kira- cıların arsa ve kapalı alan genişliği ile fiili kullanılan arsa ve kapalı alan genişliği farklı görünmekte veya protokoldeki alanlar fiili durumla örtüşmemektedir. Müdürlüğün önünü almak- ta zorlandığı ve en çok uğ- raştığı sorunlardan biri, sözleşmelerdeki hükümlere rağmen kiracıların kirala- dıkları açık ve kapalı alan- ları sürekli genişletme eği- limleri ve bu suretle lehleri- ne haksız kazanç sağlama girişimleridir. Kiracılarla ilgili sorunlardan biri de in- şaat, tesis ve işgal suretiyle açık alanların genişletilme- sine ilişkin tasarrufları ve AOÇ arazisinin birinci de- rece tarihi ve doğal sit alanı olmasına rağmen müdürlü- ğe bildirilmeden kapalı alan yapmalarıdır.” KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahraman- maraş’ta bir öğretmen, okuldan evine giderken sokak ortasõnda silahla öldürüldü. Hoca Ahmet Yesevi Lisesi edebiyat öğret- meni Mehmet Savaş Kalaycı, son dersine girdikten sonra Sakarya Mahallesi’ndeki evine giderken kimliği henüz belirleneme- yen, 40 yaşlarõnda ve üzerinde özel güvenlik görevlisi kõyafeti bulunduğu belirtilen kişi- nin silahlõ saldõrõsõna uğradõ. Arkasõndan ateş edilen 7 yõllõk öğretmen Kalaycõ’nõn vü- cuduna, 7 kurşun isabet etti. Silah sesi üzeri- ne çevrede toplanan yurttaşlar, durumu polis ve sağlõk ekiplerine bildirdi. Olay yerine ge- len sağlõk ekipleri, 33 yaşõndaki Kalaycõ’nõn hayatõnõ kaybettiğini belirledi. Cumhuriyet savcõsõnõn talimatõyla olay yerinde geniş çaplõ araştõrma yapõldõ. Öğretmenin cesedini öğrencileri cenaze ara- cõna kadar taşõdõ. Ceset, otopsi için Kahraman- maraş Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Bu ara- da, bir süre önce eşinden ayrõldõğõ ve yalnõz yaşadõğõ belirtilen Kalaycõ’nõn, kentte yerel radyoda DJ’lik de yaptõğõ, geçen yõl radyoda istediği parçayõ çalmadõğõ gerekçesiyle bir kişi tarafõndan bacağõndan vurulduğu öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven’in hakkõnda ileri sürdüğü iddialarõ, “Tamamen yalan ve suç uydurmaya yönelik bir iftira” olarak nitelendirerek “Tüm iddiaları habis bir aklın ürünü olarak değerlendiriyorum” dedi. Güven, eşi Sunahanõm Güven’in hak- kõnda ileri sürdüğü iddialarla ilgili ba- sõn toplantõsõ düzenledi. “Sunahanım’a soyadımı verdiğim için kamuoyundan özür diliyorum” diyen Güven, “Bavul dolusu çok gizli dokümanları sattığı” iddialarõnõ sert bir dille yalanladõ. “Bizler askerlik hayatımızda kur- may subaylıktan amiralliğe gelinceye kadar, pek çok sayıda gizli doküman hazırlarız ve inceleriz. Bunlardan ev- de bahis dahi etmediğimiz gibi özel talimatlarla korunan bu doküman- lardan fotokopi de almayız. Bu do- kümanları bulundurmak ve kopya- lamak suçtur. Hele hele böyle bir ‘çok gizli’ dokümanın satılması ise ‘köstebek’ kelimesi ile değil ‘casusluk’ tanımı ile ifade edilmesi gerekir. Yasalarımız ‘casuslar’ için hangi ce- zayı öngörürse görsün benim kita- bımda, böyle birinin yaşamaya hak- kı yoktur. Hanımefendi elinde bu- lunduğunu iddia ettiği ‘çok gizli’ bel- genin fotokopisini derhal ilgili ma- kamlara teslim etsin.” Konuşmasõnda, cemaat mensubu ol- duğu yönündeki iddialarõ da anõmsatan Güven, “Ben hiçbir tarikatın üyesi de değilim. Kendisini yargı önünde bu iddialarını ispat etmeye davet ediyo- rum” diye konuştu. Güven, cumhur- başkanlõğõ adaylõğõna ilişkin kendisine bir öneri gelmediğini de söyledi. Güven tüm iddialarõ “habis bir aklın ürünü olarak” değerlendirdiğini de belirtti. Güven ayrõca, yine eşi tarafõndan gündeme getirilen emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a gönderdiği mek- tubu da basõn mensuplarõna dağõttõ. HİZBULLAHÇILARA YARDIM İDDİASI Mustazaf-Der kapatõldõ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Ku- rucularõ arasõnda Hizbullah’õn yöneticileri ve avukatlarõ bulunan, Diyarbakõr merkezli Mustazaflarla Dayanõşma ve Yardõmlaşma Derneği (Mustazaf-Der), mahkeme kararõ ile kapatõldõ. Diyarbakõr 2. Asliye Hukuk Mah- kemesi, genel başkanlõğõnõ Hizbullahçõlarõn avukatlõğõnõ yapan, bir dönem kendisi de bu suçlama nedeniyle firarda olan avukat Hü- seyin Yılmaz’õn yaptõğõ, adõnõ İran’daki şe- riat devrimini gerçekleştiren kitleye verilen Mustazaflar’dan (ezilenler) alan Mustazaf- Der’in kapatõlmasõna karar verdi. Mahkeme- nin aldõğõ kararda, derneğin amacõna uygun faaliyet yürütmediği, cezaevinde bulunan Hizbullah tutuklu ve hükümlülerine yardõm yaptõğõ gerekçesiyle kapatõldõğõ belirtildi. Emekli Tümamiral Güven, kendisiyle ilgili olarak eşi Sunahanõm Güven tarafõndan ortaya atõlan iddialarõ ‘iftira’ diye niteledi, hiçbir tarikatõn üyesi olmadõğõnõ söyledi ‘Habis bir aklın ürünü’ YASA DEĞİŞİYOR Madenciler gözünü yaban hayata dikti ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Maden Yasa- sõ’nda Değişiklik Yapõlmasõna Dair Yasa Tasarõsõ ile ‘yaban hayatı geliştirme sahaları’ maden arama çalõşmalarõna açõlmak isteniyor. Tasarõ kabul edilirse Türkiye’nin doğal zen- ginliklerini barõndõran en önem- li alanlar maden şirketlerinin eline geçecek. Türkiye’nin toplam 79 bölge- sinde yaban hayatõ geliştirme sahalarõ yer alõyor. 1.2 milyon hektarlõk bir alanõ kaplayan bu sahalar, yaban koyunu, dağ ke- çisi, ayõ, sõrtlan ve flamingo gi- bi yüzlerce canlõnõn son yaşam alanlarõ olarak biliniyor. AKP ise bu sahalarda maden aramasõ yapõlmasõ için dikkat çekici bir hamle yaptõ. Maden Yasasõ’nda Değişiklik Yapõl- masõna Dair Yasa Tasarõsõ’nõn bugün Sanayi ve Ticaret Ko- misyonu’nda görüşülmesi bek- leniyor. Tasarõ ile maden şirket- lerine dokunulmazlõk kazandõrõ- lõyor ve yaban hayatõ koruma alanlarõ da bu şirketlerin kulla- nõmõna açõlõyor. Tasarõnõn yasa- laşmasõ durumunda, yaban ha- yatõnõn korunmasõ amacõyla ku- rulan sahalarõn, madencilerin kullanõmõna açõlarak tahrip edi- lebilmesinin önü açõlõyor. ‘Uluslararası lobi etkili’ Doğa Derneği Başkanõ Güven Eken, tasarõnõn ko- runan alanlarõ korumasõz hale getirerek küresel ma- den şirketlerinin insafõna terk ettiğini belirtti. Eken, hazõrlanan yasa taslağõnõn, Türkiye topraklarõnõn ko- şulsuz şartsõz yağmasõ anlamõna geldiğini vurgu- layarak, “Tasarı, belli ki uluslararası maden lobi- sinin güdümüyle ha- zırlanmıştır” dedi. Eken, bu sahalarda daha önce yapõlmak istenen maden çalõşmalarõnõn mahke- meler tarafõndan durdurulduğu- nu anõmsatarak, “Çevre ve Or- man Bakanlığı, korumakla yükümlü olduğu yaban hayatı geliştirme sahalarına sahip çıkmalı” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuv- vetleri (TSK), Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn gündeme getirdiği bedelli askerlik uygulamasõnõ uzun süredir sõcak yaklaşmõyor. Başbakan Erdoğan’õn be- delli askerliğin Genelkur- may ve Milli Savunma Ba- kanlõğõ (MSB) ile konuşu- labileceği yönündeki açõk- lamalarõnõn ardõndan dik- katler Genelkurmay’a yö- neldi. AKP’nin ilk iktidara geldiği yõllarda, dönemin Genelkurmay Başkanõ Or- general Hilmi Özkök’ün talimatõyla yapõlan inceleme ve planlama sonucu asker- lik süreleri kõsaltõlmõştõ. Bu uygulama da bedelli asker- lik uygulamasõnõn bir daha gündeme gelmemesi ama- cõyla gerçekleştirilmişti. Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ da daha önce bu konuda kendine yöneltilen sorulara olumsuz yanõt ver- mişti. Askeri kaynaklar, konuya soğuk bakõlmasõna neden olan gerekçelerin değişme- diği belirtiyor. Bedelli as- kerlik uygulamasõnõn “eşit- sizlik” yaratacağõna dikkat çeken kaynaklar, Türkiye’de askerliğin “vatani görev” o l m a s õ n õ n TSK’nin millilik yapõsõnõn önem- li unsuru oldu- ğunu vurgulayarak, be- delli askerlik uygulama- sõnõn bu açõdan da olum- suz olduğunu belirtiyor. Askeri kaynaklarõn gün- deme getirdiği diğer ko- nu ise askere alma plan- lamasõnõn zarar görme olasõlõğõ. Bedelli asker- lik uygulamasõnõn aske- re alõnacak yurttaşlar üze- rinde bir beklenti oluştura- cağõ ve askere alma planla- malarõnda açõklar oluşaca- ğõna dikkat çekiliyor. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NIN OLUMSUZ GÖRÜŞÜ DEĞİŞMEDİ TSK bedelliye soğuk Sokak ortasında öldürülen öğretmenin cenazesini öğrencileri taşıdı. (Fotoğraflar: AA) Öğretmene 7 kurşun DANIŞTAY’DAN 4/C İÇİN RET KARARI ? Anayasa Mahkemesi beklenecek HASTANEDE DEPREM HAZIRLIĞI ? Yeniden inşa ediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Da- nõştay, Tek Gõda-İş Sendikasõ’nõn 4/C’nin geçici maddelerinin yürütmesi- nin durdurulmasõ ve iptali istemiyle aç- tõğõ davayõ reddetti. Danõştay 12. Daire’den 4/C’nin yürüt- mesinin durdurulmasõna ret kararõ çõktõ. Esastan devam edecek davada, Anayasa Mahkemesi’nin kararõna göre hüküm ke- sinleşecek. Daha önce Danõştay 2. Dai- re’nin verdiği yürütmenin durdurulmasõ istemi, Danõştay 12. Daire tarafõndan reddedildi. TÜİK’te 18 yõl çalõşan 4/C’li bir çalõşanõn iş sonu ve kõdem tazminatõ istemiyle ve 4/C’nin ilgili geçici hüküm- lerinin iptali istemiyle açtõğõ davada Da- nõştay 2. Dairesi’nce verilen yürütmenin durdurulmasõ isteminin reddine ilişkin itiraz başvurusunu görüşen Danõştay İda- ri Dava Daireleri Kurulu, 4/C’nin anaya- saya aykõrõ olduğuna hükmederek iptali istenen itirazõn Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermişti. SİBEL BAHÇETEPE Avrupa yakasõnõn en yoğun kamu hastanesi olan Bakõrköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nin ana binasõ ile ba- zõ bloklarõ, olasõ İstanbul depremine karşõ yeniden inşa ediliyor. Deprem hastanesi olarak hizmet verebi- lecek düzeyde tasarlanan hastanedenin Başhekimi Uz. Dr. Zafer Çukurova, il- çenin İstanbul depreminde en çok etkile- necek bölgeler arasõnda yer aldõğõnõ anõm- satarak “1 yıl önce hizmete giren acil tıp kliniği de afet sırasında bu amaca hizmet edecek şekilde dizayn edildi. Hastane personeli de afetlere karşı eğitiliyor” dedi. En üst düzey, ileri tõp hizmeti vermeye çalõşan bir yapõlarõnõn olduğunu belirten Çukurova, şunlarõ söyledi: “Da Vinci robot ile ameliyatlar yapabiliyo- ruz. Hastanemizdeki ye- nidoğan yoğun bakım odaları kişiye özel odalardır. İstan- bul’da yatak kapasitesinin yüzde 25’ini yoğun bakım hizmetine ayıran tek has- taneyiz diyebilirim. Önümüzdeki bir- kaç yıl içinde organ nakli cerrahisinde de iyi bir merkez olmayı planlıyoruz. Günlük Telekom kayıtlarına göre 50 bine yakın telefonla, bir o kadar da in- ternetle başvuru yapılıyor. Ortalama günde 3 bin randevu verebiliyoruz. Bunların da yüzde 15-17’si randevula- rına uymuyor, bu da kargaşaya neden olabiliyor. Hasta hakları biriminde so- runları çözmeye çalışıyoruz. ” 7 SANIĞA 1747 YIL HAPİS ? Gasp suçuna rekor ceza İstanbul Haber Servisi- İstanbul’da işada- mõ Ahmet Ağaoğlu’nun da aralarõnda bu- lunduğu denizcilik şirketinde çalõşan kişi- lere yönelik olarak işlenen “yağma” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarõ ile çok sayõda gasp ve hõrsõzlõk olayõna karõştõklarõ iddiasõyla dokuz sanõ- ğõn yargõlandõğõ davada, yedi sanõğa top- lamda 1747 yõl hapis cezasõ verildi. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki 17. duruşmaya tutuklu sanõklar Savaş Çetinkaya, Birim Uğur, Hakan Çetinkaya, Özgür Görmez, Cemalettin Metin ve Deniz Görmez ile tutuksuz sa- nõk Ebru Karadeniz katõldõ. Kararõnõ açõklayan mahkeme heyeti, çetenin eleba- şõ olduğu ileri sürülen tutuklu sanõk Savaş Çetinkaya’ya çeşitli suçlardan toplam 351 yõl 3 ay hapis cezasõ verdi. Heyet, tutuklu sanõklardan Birim Uğur’un toplam 277 yõl 8 ay 22 gün, Hakan Çetinkaya ve Öz- gür Görmez’in 349 yõl 5 ay 22’şer gün, Cemalettin Metin’in 341.5 yõl 22 gün, Deniz Görmez’in 143 yõl 22 gün ve tutuk- suz sanõk Ebru Karadeniz’in de 48.5 yõl hapisle cezalandõrõlmasõnõ kararlaştõrdõ. Zafer Çukurova
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear