25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 19 NİSAN 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Uyanmak… Başlangıcı 21 Mart alınırsa ilkbahar bugünlerde ilk ayını tamamlıyor. Hava koşullarına bağlı olarak farklılaşmakla birlikte, doğanın uyanışı apayrı bir yaşama bağlılık duygusuna yol açıyor. Bu yıl doğanın uyanışını Doğu Karadeniz’de Hemşin’in dağ güllerinin en güzeli olan eğri çiçekleri üzerinden izledim. Gül denilmesine bakmayın, bunlar bilinen gül fidanı gibi değil; dikenleri olmadığı gibi, kalınca çalı ya da küçük boy ağaçtırlar. Latince ortak adları rhododendron olan dağ güllerinin üç ana türü var. Bunlar da kendi aralarında altıya ayrılıyor. Güllere yerel ağızla komar ya da kumar deniliyor; yaygın kullanılan adları dağ gülü. Günümüzde artık yaşayan bir dil sayılmayan Latince, bitki adlarıyla; kimi sözcüklerin köklerinde yer alarak ya da başta hukuk olmak üzere özellikle de kalıp deyimlerle varlığını geleceğe taşıyor. Dağ gülünün üç ana türünün her biri ayrı bir topluluk oluşturuyor. Bunlardan, rhodendron ponticum denilen en yaygın olanının çiçekleri mor renkli. Yaprağı kışın da dökülmeyen bu tür komarların boyları en çok on metreye kadar çıkıyor. Çoğunlukla birkaçı aynı kökten yükseliyor. Deniz kıyısına daha yakın yerlerde görülen bu komar, fındık, çay ve kivi gibi bitkilerin üretim alanlarının genişlemesi ve yolların ve yapıların çoğalmasıyla yamaçlara kaçıyor. Ancak en yaygın tür olma özelliğini koruyor. İkincisi, seçtiği yer yönünden bu türün tam karşıtı ve yine yaprağı kışın dökülmeyen rhodedendron caucasium denilen bir dağ gülü türü daha var. Bu türün çiçekleri bembeyaz oluyor. Yapraklarının iç kısmı da öyle kar beyazı. Boyları diğerlerine göre daha kısa ve yaylalara yakın kısımlarda ormanın sona erdiği yerlerde yeşeriyor. Gelelim dağ güllerinin üçüncü ve de en güzel türüne. Latince rhodendron luteum, yerel dilde eğri denilen bu komar türüdür. Diğer dağ gülü türlerinden farklı olarak, eğri çiçeği ağacının yaprakları kışın dökülür. Yine, diğerlerinden değişik bir yönü de göreli olarak daha az verimli topraklarda büyüyebilmesidir. Güneşe bakan yamaçları, kayalıkları, şelale çevrelerini seçen eğri, en olmadık yerlere tutunabilir; çünkü sağlamdır ve köklerini sağlam basar. Eğri, olağanüstü görkemli çekiciliğini iki özelliğinden alıyor. Biri ancak bire bir koklanınca ayırdına varılan, hiçbir en pahalı parfümün bile yarışamayacağı benzersiz kokusu; ikincisi de rengi. Eğrinin kokusu burada anlatılamaz; kokusunun sarhoş edici, bal ve gül kokusu karışımı tadına varılabilmesi için o çiçek kesinkes koklanmalıdır! Eğri çiçeğinin ikinci, ancak hiç de ikincil sayılamayacak en belirgin özelliklerinden biri, sapsarı rengidir. Eğri sarısı açık sarıya yakın bir koyuluktadır; yeşilimsi ve kırmızımtırak tomurcuğun içinden kendine gelerek kimliğini elde eden ve ne doğal ne de yapay dünyada hiçbir benzeri bulunmayan, yani yine kendine özgü bir sarıdır. Doğu Karadeniz’in o olağanüstü yeşilliğinin; daha doğrusu yeşil rengin tüm tonlarının egemen olduğu o rutubetli, kasvetli ve yer yer vahşi doğasında yalnızca eğriyle yükselen sarı çiçek öbekleri, aslında ısrarcı bir başkaldırıyı yansıtır. Eğri, uçsuz bucaksız vadilerde, kilometrelerce uzayıp giden dağ yamaçlarında çok uzaklardan bakılınca da kolayca yakalanır. İnsanın üzerine gelir gibi duran koca bir yamacın yeşillerle kaplı baskıcı yapısının çok seyrek de olsa sarı rengin dik duruşuyla delinmesi, sıkıntıları tamamıyla dağıtan, tersine iç açıcı bir umut kaynağıdır. Önemli bir nokta daha var; adıyla uyuşmasa ya da size çelişkili gelecekse de belirtilmelidir ki, eğri ağacı, diğer komarlar gibi, eğilip bükülmez; diğerleri gibi gürgenlerin, çamların ve dağ dikenlerinin nemli dibine gizlenmez; saklanmaz; aşağıya, geriye, ilkelliğe değil, yukarıya ve ileriye bakar; ayrıca dosdoğrudur; kesinlikle dik durur. Eğri, böylelikle umut kokan sapsarı çiçeklerini inatla yükseklere çıkarır; özgürlüğe götürür; giderek o yörede çok az görülebilen sevdiği güneşe taşır. Doğa, bu yıl da yüz binlerce yıldır yaptığını yapıyor, eğri ile uyanıyor; eğri de uyanarak özgürlüğe tutunuyor. Toplumlar ya da Latince örneğinde olduğu gibi diller de öyle; onlardan da geleceğe bakarak uyanabilenler tutunuyor; kalıcılaşıyor. yakupkepenek06@hotmail.com TC KÜÇÜKÇEKMECE 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/2240 Talimat. Bir borçtan dolayõ aşağõda tapu kaydõ, kõymeti satõş gün ve saati ile önemli özellikleri yazõlõ taşõnmazõn satõş şartlarõ belirtilen; İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, 2. Bölge, Hoşdere Köyü, Dereköy Çiftliği Mevkii, 256 Ada, 1 Parsel, 240/53587 Arsa Paylõ, Bodrum Kat, A-25 Blok’ta, 2.No’lu Mesken. Borçlu adõna kayõtlõ olup, bu taşõnmazõn satõlarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. Dosya borcundan dolayõ, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü Kaleminde açõk arttõrma suretiyle satõlarak paraya çevrilecektir. 1- İİK.127 MD. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapu’da kayõtlõ olmayan (Mübrez tapu kaydõnda belirtilen) alakadarlara gönderilen tebligatlarõn tebliğ imkânsõzlõğõ halinde iş bu satõş ilam tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 2-İİK. 151.142 MD. GÖRE SIRAYA ŞİKÂYET VE İTİRAZ: Uygulama aykõrõlõğõ nedeniyle alacağa mahsuben ihalenin yapõlmasõ veya satõş bedelinin İİK’nun 138.md. cümlesinde ipotek alacaklõsõna ödenmesi durumunda, alakadarlarõn satõşõ takip ederek İİK’nun 142 md. Göre şikâyet veya itirazlarõ olanõn bu hakkõnõ 7 gün içinde kullandõklarõna dair dosyamõza derkenar ibraz etmeleri IİK’nun 83,100,142,151, MK:789,777 md. göre ayrõca ilanen tebliğ olunur. 3-SATILACAK TAŞINMAZIN TAPU KAYDI VE ÜZERİNDEKİ MÜKELLEFİYETLER: İstanbul ili, Büyükçekmece İlçesi, 2.Bölge, Hoşdere Köyü, Dereköy Çiftliği Mevkii, 256 Ada, 1 Parsel, 240/53587 Arsa Paylõ, Bodrum Kat, A-25 Blok’ta, 2.No’lu Mesken, borçlu adõna kayõtlõ taşõnmazõn üzerinde İş bu Talimat dosyasõnõn; Esas dosyasõnõ teşkil eden, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6710 esas sayõlõ dosyasõndan, 04/04/2005 tarihli İpotekli olup, yine aynõ icra ve dosya no’sun dan, 150/C şerhi mevcuttur. 4-İMAR DURUMU: Bahçeşehir Belediye Başkanlõğõ’nõn İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 25/12/2008 tarih 2008/06-3194/2702 sayõlõ yazõlarõna göre Parsel Konut Alanõnda kalmaktadõr. 5-TAŞINMAZLARIN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Kõymet takdirine konu taşõnmaz, İstanbul ili, Büyükçekmece İlçesi, 2.Bölge, Hoşdere Köyü, Dereköy Çiftliği Mevkii, 256 Ada, 1 Parsel, 240/53587 Arsa Paylõ, Bodrum Kat, A-25 Blokta, 2.No’lu Mesken. MUHAMMEN KIYMETİ: Günlük alõm-satõm ve değerine etki eden tüm faktörler gözönüne alõndõğõnda gayrimenkulün değerinin: 280.000,00-TL (İkiyüzsensenbintürklirasõ) olabileceği kanaatine varõlmõştõr. SATIŞ ŞARTLARI: Yukarda açõk tapu kaydõ, imar ve hali hazõr durumu ve kõymeti belirtilen taşõnmazõn; İstanbul ili, Büyükçekmece İlçesi, 2.Bölge, Hoşdere Köyü, Dereköy Çiftliği Mevkii, 256 Ada, 1 Parsel, 240/53587 Arsa Paylõ, Bodrum Kat, A-25 Blokta, 2.No’lu Meskenin, Birinci Satõş günü: Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü Kaleminde 01/06/2010 günü saat 15.00-15.10’da açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Yukarda parsel numaralarõ yazõlõ taşõnmazõn birinci açõk arttõrma satõşlarõnda tahmin edilen kõymetin % 60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şar- tõyla İkinci Satõş: 11/06/2010 günü aynõ yer ve aynõ saatlerde ikinci açõk arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilmemişse taşõnmazõn hissesi için en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ bulmasõ ve satõş isteye- nin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaşma masraflarõm geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. • Arttõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin ve alacağa mahsuben iştirak edeceklerin kendinden önceki sõrada bulunan alacaklarõn alacağõnõn (Muhammen bedelin %20’si nisbetinde pey akçesi, nakit memleket parasõ) veya bu miktar milli bir bankanõn “Şartsõz, kesin ve süre- siz” teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Yabancõ para kurunda günlük değişimler olmasõ ve 805 sayõlõ kanunun 1 nci maddesine göre “döviz” teminat olarak kabul edilmez. • Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhaleye itiraz vaki olmasõ ha- linde dahi (alacağõna tekabül eden satõş bedelini müşteri sõfatõyla ödemekte imtina suretiyle (alacağõna) mahsuben ihale yapõlmamõş olmasõ şartõ ile satõş bedeli nakden icra veznesine yatõrõlõr. (md. 134/4) Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ ile Katma Değer Vergisi (150 m2’ye kadar olan net meskenlerde % 1, mesken olmasõna rağmen iş yeri olarak kullanõlmõş dairelerde, metruk durumda olan binalarda, tarla, bina, han, otel ve arsalarda % 18 olarak KDV müşteriden tahsil edilir.) Tahliye ve teslim giderleri öncelikle müşteri tarafõndan ödenir. Birikmiş emlak ver- gisi ve tapu satõm harcõ satõş bedelinden müşteriye iade edilir. • İhaleye iştirak edenlerin icra satõş dosyasõ, tapu kaydõ, şartname, ilan ve tebligatlarõ incelemek suretiyle ihaleye katõldõğõm kabul ettiği, satõlacak taşõnmazõn tapu kaydõnda varsa: taşõnmazõn bütünleyici parçalarõnõn (MK.Md.684,862) taşõnmazõn eklentilerinin (MK.MD. 686, 862) hukuki semerelerinin (MK.md.879) taşõnmazõn birleştirilmesi durumunun (MK.md.859), İİK.128 md.göre taşõnmaz mükellefiyetlerinin ( İntifa hakkõ MK.m.794.oturma hakkõ MK.m.823.üst hakkõ MK.m.834, kaynak hakkõ MK.m.837, İrtifak haklan MK.m. 838 kaydõ hayatla ölünceye kadar bakma akdi B.K.m. 507) mükellefiyetleri nazara aldõğõ kabul edilir. • Uygulamada rehin bedelinin ödenmesinde ve alacağa mahsuben satõşta İİK’nun 140,151,268 md. Emredici hükmüne rağmen sõra cetveli düzenlenmemekte olduğundan; ta- şõnmaz üzerinde haciz, ipotek, satõş vaadi vesair haklarõ olan ilgililerin ihaleyi takip ederek satõş tarihinden itibaren yedi gün içinde İİK’nun md. 100,151 ve 268,4792 sayõlõ S.S.Kurumu K.Md. 21,1479 sayõlõ Bağ-Kur K’Yasasõ md. 17. 3065 sayõlõ Katma D.V.Kanunun 55, Amme Alacağõnõn Tahsili Hakkõndaki Kanunun md.21,MK.:766,789,777/2,796/l,İİK.83/c-2, 100,142/1,151 maddelerine göre sõra ve alacağõn aslõna yönelik şikâyet ve itiraz dava haklarõnõ kullanmalarõ ve icra dosyasõna dava açtõklarõna dair derkenar ibraz etmeleri gerekir. • İpotek sahibi alacaklõlarla diğer il- gililer (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masraflara dair olan iddialarõm dayanağõ belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. • İhaleye katõlõp daha sonra bede- lini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca satõş bedelini yatõrmasõ için verilen 10. gün sonundan itibaren temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ve ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. • Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup tebligat pul Masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderile- bilir. • Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başka bilgi almak isteyenlerin 2007/1683 Talimat, sayõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. * (İc.İf.K. 126) * (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 25804) Geçen hafta çarşamba yazımda değindiğim gibi, Çin ile ilgili tartışmalarda bir yoğunlaşma var. Bu tartışmalarda, Çin’in geleceğine ilişkin, birbirine taban tabana zıt iki yaklaşım oluştu. Birinci yaklaşım, Çin’in, hızlı büyümenin getirdiği toplumsal sorunları, bugüne kadar olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de yönetmeyi başararak, dünya ekonomisi içindeki ağırlığını, etkisini arttırmaya devam edeceğini düşünüyor. İkinci yaklaşıma göre, geçtiğimiz 20 yılda Çin’in bu kadar yüksek bir büyüme hızı sergilemesine yol açan küresel ekonomik koşullar, mali krizin de etkisiyle hızla ortadan kalkıyor. Bu nedenle Çin ekonomisini hızlı bir daralma ve bununla birlikte giderek ağırlaşacak toplumsal sorunlar, istikrarsızlık ve kaos bekliyor. Ama ikisi de aynı yere çıkıyor Her iki yaklaşımın da haklı olduğu noktalar var. Örneğin, geçen hafta açıklanan veriler, ekonomik büyüme hızının bu yılın ilk üç ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.7 olarak gerçekleştiğini söylüyor. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 10.7 olarak gerçekleşmişti (Financial Times, 15/04). Wall Street Journal, New York Times gibi gazetelerin yorumcuları, Çin ekonomisinin bir ısınma sorunu, sert iniş riskiyle karşı karşıya olduğunu söylerken, South China Morning Post, hızlı büyümeye karşın enflasyonun yüzde 2.2 civarında kaldığına dikkat çekiyordu. Time dergisine göre, Çin böylece son resesyondan çıkarken, büyümenin yüzde 52’sinin nihai tüketimden, yüzde 57’sinin yatırımlardan kaynaklandığını, net ihracatın katkısının ise yüzde 9.9 olduğunu vurguluyordu. Diğer bir deyişle, Çin’in büyümesi ihracata sanıldığı kadar bağımlı değildi. Ulusal ekonominin iç dinamikleri belirleyici rol oynuyordu. Öyleyse, Goldman Sachs’ın beklentisi gerçekleşebilir, Çin 2027 yılında dünyanın en büyük ekonomisi konumuna ulaşabilir. Buna karşılık, Çin’in bir krizin beklediğini söylen yorumcuların, örneğin Gordon G. Chang’ın (The Coming Collaps of China, 2009) da haklı olduğu noktalar var. Wold Affaires dergisinin nisan sayısında yayımlanan, “Party’s over: China’s Endgame” başlıklı denemesinde, son mali krizin dünya ticaretinde yarattığı gerilemenin Çin ekonomisini derinden etkilediğini, bu krizi savuşturmak için devreye giren 586 milyar dolarlık teşvik programının etkilerinin sonuna gelinmeye başlandığını vurguluyor. Gordon’a göre bu teşvikler orta ve küçük işletmelerin üretim kapasitelerini desteklemeye değil, devletin mali kurumlarına, devlet denetimindeki altyapı yatırımlarına gitti. Çin ekonomisinin süper devresi (cycle) sona ererken, diyor Gordon, ileri doğru bir atılım yapmaya başlayan halkın talepleriyle hükümetin uygulamaları arasındaki uçurum giderek genişliyor ve toplumsal istikrarsızlık risklerini arttırıyor. Örnek olarak da toplumsal olayların (grev, gösteri, isyan vb.) sayısının yılda 127 bine ulaştığına işaret ediyor. Ben bu iki yaklaşımın öngördüğü senaryoların gerçekleşme olasılıklarının birbirinden çok uzak olmadığını düşünüyorum. Ancak, bu tartışmalarda dikkatlerden kaçan bir şey var, o da şu: Her iki olasılık da sonunda aynı yere çıkıyor. ‘Ekmek peynir meselesi’ Geçen yıl kaybettiğimiz Giovanni Arrighi’nin, son kitabının başlığı “Adam Smith Pekin’de” idi. Yazıma, başlığını onun anısına, “Cecile Rhodes Pekin’de” olarak koydum. Ama bu başlık konumuzla da yakından ilgili… Arrighi çalışmasında, Çin’deki hızlı büyümenin, sanıldığı gibi uluslararası sermayenin yatırımlarına değil, Deng Shiao Peng’in piyasa ekonomisine dönmesiyle birlikte, Asya bölgesindeki Çin diyasporasının sermayelerini geri getirmeye ikna edilmesine, eğitimli, disiplinli işgücüne bağlı olduğunu gösteriyordu. Bir de, neoliberalizmi benimseyerek gelişmeye çalışan ülkelerin aksine, ekonomik süreçlerin, yabancı sermayeyle ilişkilerin denetimini elinden kaçırmasına. Böylece başlayan süreç, kısa sürede uluslararası sermayenin ihmal edemeyeceği bir yatırım alanı oluşturmuş. Bundan sonraki süreci kabaca biliyoruz. Hızlı sermaye brikimi, ihracat patlaması, bu zeminde biriken görülmemiş büyüklükte, yaklaşık 2.4 trilyon dolarlık döviz rezervleri. Bu madalyonun bir yüzünü oluşturuyor. Madalyonun öbür yüzünde de hızlı kentleşme, hızla büyüyen bir yeni orta sınıf ve işçi sınıfı, kır topluluklarında çözülme, ortalama yoksulluk genelde azalırken gelir dağılımında hızlı bir bozulma var. Bu iki süreç, Çin’de kapitalizmin gelişmesine bağlı olarak, bize iki realiteyi işaret ediyor. Birincisi, Çin kapitalizmi kaçınılmaz olarak kriz eğilimleri geliştirmeye, buna bağlı olarak aşırı üretim, fazla kapasite ve aşırı birikim sorunları yaşamaya başlayacaktır. İkincisi yaşanan yeni sınıf şekillenmeleri, geleneksel toplumsal koşulların, değerlerin altüst olması, sınıf mücadeleleri açısından patlayıcı bir toplumsal karışım oluşturacaktır. Bu iki sürecin kesişerek bir toplumsal krize yol açmaması için, ya da bu ekonomik krizlerin yıkıcı sonuçlar yaratmaması için Çin devletinin gerçekleştirmesi gereken bir seri işlev var: (1) Hızlı büyüme dinamiklerini destekleyebilecek gerekli enerji ve hammadde girdilerini uygun maliyetlerde tedarik etmek; (2) Hızlı sermaye brikim sürecinin yan ürünü olarak oluşacak sermaye, mal ve nüfusun (ki bu sosyal istikrar için özellikle önemlidir) fazlasını gönderilebileceği coğrafyaları bulmak ve kullanıma açmak. (3) Hızla büyüyen orta sınıfın ve işçi sınıfının, genelde kentlerin, yeni tüketim alışkanlıklarına, özellikle gıda gereksinimlerine cevap vermek. İşte bunlar bizi, 19. yüzyılda, Afrika’yı sömürgeleştirme sürecini yöneten, bugün hâlâ dünya elmas piyasasının yüzde 40’ını kontrol eden Debeers’in kurucusu İngiliz kapitalisti ve devlet adamı Cecile Rhodes’ın şu ünlü tespitine getiriyor: “İmparatorluk… Ekmek peynir meselesidir. Eğer iç savaşı önlemek istiyorsanız, emperyalist olmak zorundasınız” (1895). Çin de, bugünkü hızlı büyümesinin zemini ve toplumsal istikrarını korumak, toplumsal çalkantıları, bir “iç savaşı” önleyebilmek için kaçınılmaz Cecile Rhodes’ın tavsiyesine uymak zorunda kalacaktır. Çin bir taraftan ekonomisini güçlendirmek, bunu destekleyecek iç pazarını derinleştirmek, aynı zamanda ekonominin ürettiği ve bu pazarda dolaşan artı değerin (servetin) üzerindeki denetimini kaybetmemek için gereken tedbirleri alacaktır. Yine zamanın İngiltere’si gibi, dünyanın çeşitli yerlerinde özellikle de enerji, mineral, gıda kaynakları üzerinde etki kurmaya, elinden geldiğince buralara nüfus aktarmaya çalışacaktır. Çarşamba günü, Çin’in çoktan Rhodes’ın izinden gitmeye başlamış olduğunu, özellikle Afrika’da etkinlikleri bağlamında, örnekleyerek göstermeye çalışacağım. erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Cecile Rhodes Pekin’de (I) DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU / LONDRA Patronlar: Öncü göstergelerdeki iyileşme yatõrõm iklimi için yeterli değil. 2010 ve 2011’de yüksek büyüme olmayacak Yatõrõm yok, iş beklemeyin Ekonomi Servisi - İş dünyasõnõn önde gelen isimleri büyüme, sanayi üretimi, ihracat gibi ön- cü göstergelerde yaşanan olumlu gelişmelerin “ya- tırım ikliminin oluşma- sı” için yeterli olmadõğõ görüşünde birleşti. Yatõ- rõm olmayacağõ için mil- yonlarca işsize de iş ya- ratõlmayacak. Baz etki- siyle yõlõn ilk çeyreğinde ekonominin çift haneli büyüyeceği görüşünde olan iş dünyasõ, 2010 ve 2011’de yüksek büyüme hõzõnõn beklenmemesi gerektiğini vurguluyor. Patronlar, Türkiye’nin, büyüme hõzõnõ garanti al- tõna alacak koşullarõ he- nüz yaratamadõğõnõ vur- gulayarak yatõrõm orta- mõndaki ve işgücü piya- salarõndaki aksaklõklarõn giderilmesi gerektiğine işaret ediyor. ANKA’ya konuşan işadamlarõnõn görüşleri şöyle: Anadolu Endüstri Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özil- han: Toparlanma tüm sektörlere yayõldõ, ancak bu gelişmeler yatõrõm or- tamõ için yeterli değil. Henüz rakamlar o güve- ni vermiyor. Hâlâ kapa- site kullanõm oranlarõ düşük. Yatõrõmcõnõn yeni kapasiteye ihtiyacõ yok. Zorlu Holding Yöne- tim Kurulu Başkanõ Ah- met Nazif Zorlu: Türki- ye krizde maalesef kü- çüldü ve resesyona girdi. Ekonominin öncü gös- tergelerinde yaşanan olumlu seyir yatõrõmlarõn artmasõ için yeterli olma- yacak. Cari açõk artõyor. TL artõyor. Korkuyoruz. IC Holding Yönetim Kurulu Başkanõ İbra- him Çeçen: İşsizlik ra- kamlarõ dõşõnda, öncü göstergelerde yaşananlar özel sektöre yeni bir he- yecan getirdi. Yatõrõm ortamõnda ve işgücü pi- yasalarõnda aksaklõklarõn giderilmesi gerekiyor. Eski TÜSİAD Başkanõ Erkut Yücaoğlu: İlave kapasite ve yeni yatõrõm- lar için beklenilmesi ge- rekiyor. Polat Enerji Genel Müdürü Zeki Eriş: Eko- nomide yaşanan olumlu gelişmeler yatõrõm için yeterli değil. Türkiye Süt, Et, Gõda Sanayicileri ve Üreticile- ri Birliği Başkanõ Erdal Bahçıvan: Maalesef, birçok sektör yeni bir yatõrõm iklimini girecek durumda değil. Son dönemlerde sanayi üretimi, büyüme ve ihracatta olumlu gelişmeler var. Ancak Türkiye’nin ana meselesi olan işgücü piyasasõnda herhangi bir ilerleme yok. 1.5 MİLYON SİGORTALI KAYIP İşsize 1.6 trilyon lira gerekiyor Ekonomi Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ‘1 milyon 300 bin TOBB üyesi bir işçi alsın’ önerisinin ve ‘emek sömürüsü yapılıyor’ eleştiri- lerinin gündemi meşgul ettiği şu günler- de, Türkiye’nin bir kişilik iş yaratma maliyetinin 242 bin 341 TL olduğu be- lirlendi. Ocak ayõnda yüzde 14.5 olarak gerçekleşen işsizlik oranõnõ 1 puan aşağõ çekebilmek için 60 milyar 343 milyon TL’lik sabit yatõrõmõna ihtiyaç duyulur- ken, resmi rakamlara göre Türkiye’nin 3 milyon 591 bin kişiden oluşan işsiz or- dusuna istihdam yaratmak için toplam 870 milyar 246.5 milyon TL’lik yatõrõ- ma ihtiyaç duyuluyor. Yõllõk bazda istih- dam piyasasõna eklenen 827 bin kişiye iş yaratmanõn maliyeti ise bu dönemde 200 milyar 416 milyon TL’ye ulaşõyor. Umudunu yitirerek iş aramaktan vaz- geçen işsizler, iş aramayõp çalõşmaya hazõr olanlar, mevsimlik çalõşanlar, za- mana bağlõ eksik istihdamõ içerenler bu hesaba dahil edilmiyor. Yapõlan hesap- lamalara göre gerçek işsiz sayõsõnõn bu tanõma göre Ocak’ta 6 milyon 738 bin kişi olduğu belirlendi. Bu çerçevede Türkiye’nin gerçek işsizine iş bulmasõ için toplam 1 trilyon 632.9 milyon TL’lik kaynak yaratmasõ gerekiyor. DİSK Araştırma Ensti- tüsü (DİSK-AR) araştır- masına göre, yaklaşık 1 milyon 600 bin sigortalı ücretli TÜİK verilerine yansımıyor. DİSK-AR’ın araştırma- sına göre, TÜİK verile- rinde yüzde 15’lik kayıp var. Bu oran işsizlik ra- kamlarına yansıtıldığında resmi işsiz sayısı 4 milyon 145 bine, geniş tanımlı iş- siz sayısı 6 milyon 740 bi- ne ulaşıyor. Araştırmada “Krizi kendileri için fırsa- ta çeviren servetlerini kat- layan işverenlerin yanın- da, bugün işsiz kalan, üc- retleri düşürülen, ücretsiz izinlere mahkûm edilen milyonların sesi duyul- mamaktadır” denildi. İstihdam piyasasõna bir yõllõk dönemde eklenen 827 bin kişiye iş yaratmanõn maliyeti 200 milyar 416 milyon TL’ye ulaşõyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear