Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sözün Tükendiği Yerler
Yaşanmakta olanları nasıl tarif edeceğimizi
bilmiyoruz.
Daha doğrusu, söylenen şeyin işe
yaramadığını görmenin ve bilmenin çaresizliği
içindeyiz.
Matematiksel bir kesinlikle saptanan ve
tanımlanan gerçeklik, aynı anda birkaç koldan
saldırıya uğruyor.
Bu saldırının silahları:
Yalan.
Tehdit.
İnkâr
İftira.
Şantaj.
Hakaret.
Utanmazlık.
Yüzsüzlük
Ahlaksızlık.
Karartma.
Konu saptırma.
Boğuntuya getirme.
Üste çıkma.
Üstünü örtme.
Ve bu türden akla gelebilecek ne varsa…
Sözlükteki bütün eş ve benzer anlamlıları alt
alta sıralayabilirsiniz…
Ve gerçek, gerçeklik, dürüstlük, ahlak,
haklılık, onur, edep, soyluluk, vicdan, adalet,
sağduyu, kendini nasıl savunacağını
bilemiyor…
Çünkü, sözün tükendiği yerdir bu…
Söz, kavramları tanımlar.
Olayları, olguları değerlendirir.
Doğruyu yanlışı birbirinden ayırmaya çalışır.
Bunlar tartışılacaksa, yine sözle
tartışılacaktır…
Fakat dürüstlüğünü yitirmemiş, kirlenmemiş
sözle…
Görüş ayrılıklarının dile getirildiği söz başka,
ahlaksızlığın aracı olan söz başka şeydir.
Karşınızdakinin sözü, yalanın, tehdidin,
inkârın, hakaretin, utanmazlığın, ahlaksızlığın,
yüzsüzlüğün aracı olmuşsa, sözün tükendiği
yerdir bu…
Sözün tükendiği yerde, gerçeği, doğruyu,
haklıyı savunmak için ne yapılabilir?
Konuşmak çözüm olmaktan çıkmışsa ne
yapmalı?
Kirlenmiş, iffetini yitirmiş, ahlaksızlaşmış söz
size bin koldan saldırmaktayken, bin kollu bir
ahtapot gibi bütün bir toplumu kıskaçları
arasında bunaltıp boğmaktayken, ne yapmalı,
ne demeli, nasıl davranmalısınız?
Bu sorulara yanıt bulmak kolay değil.
Çünkü bu, sözün tükendiği yerdir…
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde söz hiçbir
zaman bu kadar kirlenmemiş, bu ölçüde
değersizleşmemiş, ahlaklılığı dile getiren söz
ahlaksızlığın saldırısı karşısında bu ölçüde
umarsız kalmamıştı.
Fakat dönüşümler için en uygun zamanlar da
tam olarak böyle dönemlerdir…
Çaresizlikler içinden çareler böyle
dönemlerde uç veriyor.
Yapılması gereken, belki de sözünüzü
bıkmadan, usanmadan, geri adım atmaksızın,
en kararlı, en yalın biçimiyle söylemeyi
sürdürürken, sözün ötesine geçmeyi de
başarmaktır.
Ahlaksızlaşmış, erdemsizleşmiş, kirlenmiş
sözün sahiplerini sadece sözle alaşağı etmek
hiçbir zaman görülmedi.
Kötülüğün, arsız, bitmez tükenmez
kaynakları sadece sözle kurutulamıyor.
Sözün tükenmişlikten kurtularak yeniden
değer ve anlam kazanması, onu
çirkefleştirenlerin kararlı eylemler ve
yaptırımlarla geri adım atmaya zorlanmasını da
gerektiriyor.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Ankara Valiliği bugün eylem yapacak olan konfederasyonlar ile TEKEL işçilerini uyardõ:
Olaylarõn sorumlusu olmayõz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yurdun dört bir yanõndan gelecek
sendika üyeleri bugün Ankara’da
TEKEL işçilerine destek verecek,
geceyi de onlarla geçirecek. Ankara
Valiliği ise işçi ve memur sendikala-
rõ konfederasyonlarõnõn TEKEL işçi-
lerine destek amacõyla bugün yapa-
caklarõ eylemin “Kanuna aykırı ol-
duğunu, teşebbüs edilmesi halinde
meydana gelebilecek olay ve za-
rarlardan konfederasyonların so-
rumlu olacağını” açõkladõ.
Valilik, Türk-İş, DİSK, Türkiye
Kamu-Sen ve KESK’in aldõklarõ or-
tak karar çerçevesinde bugün ger-
çekleştirilecek eylem öncesinde kon-
federasyonlara tebligatta bulundu.
Vali Yardõmcõsõ Fahri Aykırı imza-
lõ tebligatta, Tek Gõda - İş Sendika-
sõ’na üye işçilerin TEKEL tütün fab-
rikalarõnõn özelleştirilerek kapatõl-
masõ nedeniyle 15 Aralõk 2009’da
aileleriyle Ankara’ya gelerek eyleme
başladõklarõ ve eylemi Kõzõlay Ba-
yõndõr Sokak ile Tuna Caddesi’nde
devam ettirdikleri belirtildi.
Temsilciler 11’de Ankara’da
“Kanunsuz oturma eylemi ve
açık hava toplantısı”na destek ver-
mek amacõyla dört konfederasyon
tarafõndan bağlõ sendikalarõn temsil-
cilerinin katõlacağõ bir karar alõndõğõ
ifade edilen tebligatta, bugün saat
11.00’de Ankara’ya gelecek temsil-
cilerin saat 12.00’de Sakarya Cadde-
si’nde toplanacağõ ve dayanõşma
amacõyla aynõ gece TEKEL işçileri
ile birlikte kurulan çadõrlarda sabah-
layacağõ, ertesi gün saat 12.00’de
yapõlacak kitlesel basõn açõklamasõy-
la illerine uğurlanacaklarõna yer ve-
rildi. 2911 sayõlõ Toplantõ ve Göste-
ri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde
Ankara’da toplantõ ve gösteri yürü-
yüşü yapõlacak yerlerin valilik tara-
fõndan önceden belirlendiği anõmsa-
tõlan tebligatta, şunlar kaydedildi:
“Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-
Sen ve KESK konfederasyonları
olarak organize ettiğiniz eylem
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri
Kanunu’na aykırıdır. Kanun’a
göre, valiliğimize bildirimde bulu-
nulması ve yasal miting alanların-
dan birisinin talep edilmesi halin-
de, talebinizin değerlendirileceği-
ni; organize ettiğiniz, yasal olma-
yan bu eyleme teşebbüs edilmesi
halinde meydana gelebilecek olay-
lardan ve zararlardan konfederas-
yonlarınızın, sendikalarınızın ve
eyleme katılanların sorumlu ola-
cağı gibi hakkınızda gerekli yasal
işlemin yapılacağını bildiririz.”
ALİ ÖZTÜRK
ANKARA - TEKEL işçileri-
nin direnişi 68. gününe girerken
emekçiler yaratõcõlõklarõyla da
mücadelelerine renk katõyor.
Her gün yeni pankart ve döviz-
lerle hükümetin baskõlarõna bo-
yun eğmeyeceklerini gösteren iş-
çiler, gergin ortamdan uzaklaş-
mak ve neşelenmek adõna muh-
tarlarõnõ da seçti. Direniş Soka-
ğõ’nõn ilk muhtarõ Faruk Eker,
toplam 4 muhtarõn seçilmesi
durumunda belde talebinde bu-
lunacaklarõn söyledi.
TEKEL işçileri, Ankara’ya
geldikleri ilk günden bu yana
inançlarõndan da, neşelerinden
de bir şey kaybetmedi. Türki-
ye’nin dört bir yanõndan gelerek
Türk-İş Genel Merkezi çevresini
“Çadırkent”e çeviren işçiler,
neredeyse her gün yeni pan-
kartlar, resimler, dövizlerle so-
kaklarõ ve çadõrlarõnõ süslüyor-
lar. AKP hükümetine tepkileri-
ni yazdõklarõ yeni şiir ve kari-
katürlerle gösteriyor.
Direnişin 67. günü geride ka-
lõrken, Hatay Yayladağõ’ndan
gelen TEKEL işçisi Eker, Türk-
İş’in önündeki çadõrõnõ “Çadır-
kent Beldesi Yayladağı Muh-
tarlığı” ilan etti. Kendisini de ça-
dõrõn bulunduğu sokağõn muhtarõ
ilan eden Eker, çadõrlarõn bu-
lunduğu diğer 3 sokağa daha
muhtar seçtirebilirse, Çadõr-
kent’in belde olmasõ için talep-
te bulunacaklarõnõ söyledi.
Binlerce TEKEL işçisinin
direnişinin simgesi haline gelen
Çadõrkent’in nüfusunun zaman
zaman 10 bini aştõğõnõ, bu ne-
denle de belde başkanõ seçme
hakkõnõn bulunduğunu vurgu-
layan Eker, önce işe “ufaktan”
başladõğõnõ ve muhtar olduğu-
nu söyledi. Seçim yapõlmadan
kendisini muhtar ilan eden
Eker’e diğer TEKEL işçileri de
destek oluyor. Eker, “Gergin ve
sıkıcı ortamdan kurtulmak
için bunu yaptık. Neşelenmek
bizim de hakkımız” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn sanatçõlarla ‘demokratik açõlõm’ buluşmasõ bugün başlõyor. Yuvarlak masa
toplantõsõ, geç kahvaltõ şeklinde gerçekleştirilecek ve etkinlikte güncel ülke meseleleri konuşulacak
ALPER TURGUT
Başbakan Tayyip Erdoğan ile sa-
natçõ ve aydõnlarõn “demokratik
açılım” buluşmasõ bugün başlõyor.
Erdoğan ilk etapta, ses sanatçõlarõ-
nõ, Dolmabahçe Sarayõ bitişiğinde-
ki ofisinin müştemilatõnda saat
10.00’da ağõrlayacak.
Yuvarlak masa toplantõsõ, bir
brunch (geç kahvaltõ) şeklinde ger-
çekleştirilecek ve etkinlikte güncel ül-
ke meseleleri konuşulacak. İkinci
toplantõ ise sinemacõlar ve sahne sa-
natçõlarõnõn katõlõmõyla önümüzdeki
günlerde yapõlacak. Üçüncü ve son
toplantõnõn konuklarõ ise yazarlar
olacak. Buluşma öncesi bazõ sanat-
çõlarõn görüşleri özetle şöyle:
Tarık Akan: Beni
çağõran olmadõ, zaten
çağõrsalar dahi git-
mem. Çünkü bu poli-
tik bir harekettir. Dün-
yada sanatçõlarõ top-
layarak böyle bir ha-
reketin içine giren ina-
nõn hiçbir ülke yoktur.
Başbakan, yine yandaş olanlar ve ol-
mayanlar diye ikiye bölmeyi başar-
dõ. Tamam, edebiyatçõlarõ toplarsõnõz
ama sanatçõlarõ bir araya getirip, bu-
nu bir gösteriye dönüştüremezsiniz.
Arif Sağ: Sonuçta
bu ülkede demokrasi
istiyoruz, insanlarõn
özgürce yaşamasõnõ
istiyoruz. O yüzden
gidip yerinde görmek
lazõm. Gidelim ve
aklõmõza gelenleri
söyleyelim. Bu tür olaylardan kaç-
makla olmaz.
Rojin: Karadeniz’e gidip Kürtçe
konser veren ilk müzisyenlerden bi-
riyim. Sanatçõ olarak daha özgür bir
ortamda, ülkenin her yanõnda kon-
ser verebilmek istiyorum. Tüm ge-
rilimler ortadan kalksõn, herkese
eşit muamele yapõlsõn.
Orhan Aydın: Ortada açõlõm adõy-
la tanõmlayabileceğimiz herhangi bir
olgu yok. Bizim açõlõm adõyla algõ-
ladõğõmõz, Kürt halkõ üzerinden si-
yaset yapanlarõn baskõsõ olduğudur.
AKP’nin açõlõmõ, ülkede ve böl-
gede oy peşine düşmesinden kay-
naklanõyor ve seçim öncesi bu iyi bir
değerlendirmedir. Öncelikle ken-
disinin dahi bilmediği ve uydurdu-
ğu bir durumdur. Davet edilseydim
bile gitmezdim. Zaten katõlmanõn da
düşünce belirtmenin de bir faydasõ
olduğunu düşünmüyorum. Daha
önce de yapõlan uygulamalarda
AKP’nin bildiğini okumakta oldu-
ğunu en net biçimde Ankara’da, Sa-
karya’da, TEKEL işçilerine yap-
tõklarõnda gördük.
Sırrı Süreyya Önder: Davet ede-
nin niyeti önemli değil. Orada nasõl
bir duruş ve ne söylediğiniz çok
önemli. Bunlar tarihe kalacak. Gön-
lü barõştan ve demokrasiden yana
olan herkes, her zemin ve platformu
bunun için değerlendirmek zorun-
dadõr; bu onlarõn boynunun borcu-
dur.
Yılmaz Erdoğan:
Yandaş sanatçõ dam-
gasõ yemeyi önemse-
miyorum. Ben ilk de-
fa Ankara’dan, mer-
kezi idareden önemli
ciddi, õsrarlõ bir çaba
olduğunu görüyor ve
bunu önemsiyorum.
Herkes bilir ki; bizim nesil böyle şey-
ler görmedi. Kimse bizim fikrimizi
sormadõ. Biz işi çözecek değiliz ama
öfkesinin tutsağõ olmayan büyük ka-
labalõğa meseleyi anlatmak için sa-
natçõlarõn etkili olabileceğini düşü-
nüyorum.
Murat Göğebakan: Önce büyük-
lerimizi dinlememiz lazõm. Ağzõ-
mõzdan yanlõş bir şey çõkmasõn. Açõ-
lõmla ilgili Başbakanõmõzõn daveti
üzerine cumartesi günü bir araya ge-
leceğiz. Görüşmenin faydalõ olacağõnõ
ümit ediyorum.
Haldun Dormen:
Bu girişim, sorunun
çözümü konusunda-
ki samimiyeti göste-
riyor. Böyle bir süre-
ce sanatçõlarõn da da-
hil edilmesini çok iyi
buluyorum. Barõşõ ve
dostluğu yarõnlara ta-
şõma noktasõnda kilit rol oynayacak
sanatçõlardõr. Toplumsal sorunlarõn
çözümü konusunda elimden geleni
yapmaya çalõşõyorum.
Rojda: Toplantõya davet edildiğim
gün, söylediğim bir şarkõ nedeniy-
le gözaltõna alõndõm. Sõradan bir
ifade diye lanse edildi ancak Terör-
le Mücadele Şubesi’ne götürüldüm.
Benim adresim belli, çalõştõğõm ku-
rum belli. Ancak böyle bir muame-
le ile karşõ karşõya kaldõm. Bizi
gözaltõna alan polisler, medyadaki
diğer sanatçõlarõn korumalõğõnõ ya-
põyor. Vicdanõ olan sanatçõlar, bu
toplantõya katõlmasõn.
Kürt sanatçılar adına Koma Çi-
ya’dan Genim: Açõlõm adõ altõnda
Kürtlere ve demokrasi güçlerine da-
yattõğõnõz siyasal, sosyal, ekonomik
ve kültürel soykõrõm bir ölüm çuku-
rudur. Biz bu çukura girmeyeceğiz.
Sanatçõlar olarak Kürt halkõna ve
demokratik güçlere uygulanan tasfi-
ye değirmenine su taşõmayacağõz.
Ayşe Kulin: Toplantõya elbette
katõlacağõm. Demokratik açõlõm pro-
jesini sonuna kadar destekliyorum. Bu
sorunu çözmek kesinlikle şart... Baş-
bakanõmõz da öncü oluyor bu sürece.
İclal Aydın: Ben bir anneyim ve
yõllar süren bu çatõşmanõn hesabõnõ so-
rarõm. Babamõn bütün yaşamõ böyle
geçmiş. Benim çocukluğum böyle
geçmiş. Kõzõm 8 yaşõna geldi, aynõ sa-
vaş devam ediyor. Bu süreci yokuşa
süren herkese aynõ öfkeyi besliyorum.
Yavuz Bingöl:
Açõlõm görüşmelerine
katõlacağõm ve terö-
rün bitmesi için nere-
ye çağrõlõrsam çağrõ-
layõm gideceğim.
Yüzde 47 oyla seçil-
miş bu ülkenin baş-
bakanõ ülkenin en
önemli sorunuyla ilgili bir konuyu ko-
nuşmak için çağõrõyor.
Seher Dilovan: Demokratik açõlõm
sürecinde sanatçõlarõn davet edilip gö-
rüşlerine başvurulmasõ, süreci taç-
landõracaktõr. Demokratikleşme sü-
recinde bizler daha duyarlõ olmak zo-
rundayõz, çünkü sözüne değer verilen
bir konumdayõz.
Sanatçõlar açõlõmõ konuşacak
Hatay Yayladağı’ndan gelen TEKEL işçisi Faruk Eker, Türk-İş’in önündeki çadı-
rını “Çadırkent Beldesi Yayladağı Muhtarlığı” ilan etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
Akan.
Sağ.
Erdoğan.
Dormen.
Bingöl.
ÖĞRENCİLERE BİLGİ VERİLDİ
Sendikacõlar
SBF’de derse girdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakülte-
si’nde (SBF) “Emek Piyasası ve TEKEL
Direnişi” konusunun işlendiği derse katõlan
TekGõda-İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel,
eylem hakkõnda öğrencilere bilgi verdi.
TekGõda-İş Genel Başkanõ Türkel ve bazõ
sendika şube başkanlarõ davet üzerine
SBF’de “İktisata Giriş” dersine konuk oldu.
“Emek Piyasası ve TEKEL Direnişi” ko-
nusunun işlendiği derse, fakültedeki bazõ
derslerin iptal edilmesiyle çok sayõda öğretim
üyesi ve öğrenci katõldõ. Türkel, burada yap-
tõğõ konuşmada, TEKEL işçilerinin başlan-
gõçta önemsenmeyen ama yaklaşõk 2.5 aydõr
kamuoyunun ilgisini çeken bir mücadeleyi
ortaya koyduğunu söyledi. İşçilere önerilen
4/C statüsünün önceki yõllarda ilk gündeme
geldiğinde sendikalarõn buna rõza gösterme-
diğini anlatan Türkel, o dönemde çok zor du-
rumda kalan işçilerin sendikalarõn itirazõna
karşõn 4/C statüsünü kabul ettiklerini söyledi.
Kamu vicdanõnõn kendilerine güç verdiğini
bu güçle mücadelelerinin ulusal ve uluslar-
arasõ boyut kazandõğõnõ dile getiren Türkel,
4/C statüsünün anayasa ve uluslararasõ söz-
leşmelere aykõrõ olduğunu belirtti.
TEKEL işçilerinin mücadelesine destek zi-
yaretleri de sürüyor. Çadõrlarõn bulunduğu
bölgeye gelen Ezginin Günlüğü müzik grubu
üyeleri, çadõrlarõ dolaşarak, işçilerle sohbet
etti ve desteklerini ifade etti.
Çadırkent’in
muhtarı da oldu
TEKEL işçilerinin direnişi 68. güne ulaştõ
‘SIRADA BELDE BAŞKANLIĞI VAR’
Eker, “Çankaya Belediye Başkanımız Bülent Tanõk, belde
başkanlığına aday olduğumu duymuş, ‘TEKEL işçileri
elimizden belediyeyi mi alacak’ diye sormuş. Kendisine de
bize sahip çıktığı için çok teşekkür ederiz” diye konuştu.
Eker, direnişe destek vermek için TEKEL çadõrlarõnõ ziyare-
te gelen yurttaşlara çay, kahve ve Yayladağõ’nõn meşhur lo-
kumundan da ikram ediyor ve muhtarlõk görevini bu şekilde
yerine getirdiğini söylüyor. Amasyalõ TEKEL işçisi Halil
Kuru da, Direniş Sokağõ’ndaki Amasya çadõrõnõn bulunduğu
alanõn muhtar adayõ olduğunu açõkladõ. Direniş Sokağõ’nõ
sevdiklerini ifade eden Kuru, “Esnafla kaynaştık ve birbi-
rimizi sevdik. Burada kalacağımız belli oldu. Buraya da
bir muhtar lazım. Önümüzdeki günlerde seçim yapmayı
planlıyoruz. İnşallah kazanırım” diye konuştu.
Yurdun dört bir yanõndan
gelecek olan sendika üyeleri
bugün Ankara’da TEKEL
işçilerine destek verecek,
geceyi de onlarla geçirecek.
ÇELEBİ HÜKÜMETİ UYARDI:
Bedeli çok
ağõr olur
İstanbul Haber Servisi - TEKEL işçi-
lerinin bugün Ankara’da gerçekleştirecek-
leri eyleme katõlacak olan Türk-İş, KESK,
DİSK ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlõ sen-
dikalar, meslek odalarõ, sivil toplum ör-
gütleri ve siyasi partiler dün Beşiktaş
Meydanõ’nda yaptõklarõ basõn açõklamala-
rõyla TEKEL işçilerine destek verdi. Sen-
dikalar adõna ortak açõklama yapan DİSK
Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn “TEKEL işçile-
rinin Ankara’daki eylem çadırlarını
kaldıracağız” sözlerini eleştirerek “Böy-
le bir denemeye kalkmayın. Bedeli ağır
olur. Bütün Türkiye ayağa kalkar” de-
di. Sendikalar, Kadõköy’deki destek eyle-
minde de iktidarõ uyardõ. Söğütlüçeşme
Metrobüs Durağõ’nda toplanan sendika
üyeleri, “TEKEL işçisi yalnız değildir”
sloganõ atarak Kadõköy Belediyesi önüne
kadar yürüdü. KESK dönem sözcüsü Ne-
bat Buklek, TEKEL işçilerinin “işçi kal-
mak” için mücadele ettiklerini söyledi.
‘YOLUNUZ AÇIK OLSUN’
Sanatçõlardan
işçilere destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sa-
natçõlar Rutkay Aziz ve Tarık Akan,
TEKEL işçilerini ziyaret etti. Türk-İş Ge-
nel Merkezi’ne giderek Tek Gõda-İş Genel
Başkanõ Mustafa Türkel ile görüşen sa-
natçõlar daha sonra TEKEL işçilerine ses-
lendi. “Ülkem adına sizlere teşekkür
ediyorum” diyen Akan, işçilerin unutul-
muş bir şeyleri tekrar anõmsattõğõnõ söyle-
di. Akan “Örgütsüz bir toplum toplum
değildir, örgütü, sendikası olmayan işçi
de işçi değildir. Bunları hatırlattınız sağ
olun” diye konuştu. Aziz de, TEKEL iş-
çilerinin işçi sõnõfõ için çok önemli bir say-
fa açtõğõnõ kaydetti. TEKEL işçilerin de-
mokrasi, barõş için haksõzlõğa karşõ verdik-
leri mücadelenin işçi sõnõfõnõn tarihine ka-
zõndõğõnõ vurgulayan Aziz, TEKEL işçile-
riyle dayanõşma amacõyla bugün Anka-
ra’da yapõlacak eylemde işçilerin yanõnda
olacaklarõnõ bildirdi. Aziz, “Hakkınızı al-
ma yolunda özgürlük, demokrasi, barış
yolunda yolunuz, yolumuz açık olsun”
dedi. İşçileri ziyaret eden Tolga ve Pınar
Sağ da işçilerle birlikte türküler söyledi.