24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sözün Tükendiği Yerler Yaşanmakta olanları nasıl tarif edeceğimizi bilmiyoruz. Daha doğrusu, söylenen şeyin işe yaramadığını görmenin ve bilmenin çaresizliği içindeyiz. Matematiksel bir kesinlikle saptanan ve tanımlanan gerçeklik, aynı anda birkaç koldan saldırıya uğruyor. Bu saldırının silahları: Yalan. Tehdit. İnkâr İftira. Şantaj. Hakaret. Utanmazlık. Yüzsüzlük Ahlaksızlık. Karartma. Konu saptırma. Boğuntuya getirme. Üste çıkma. Üstünü örtme. Ve bu türden akla gelebilecek ne varsa… Sözlükteki bütün eş ve benzer anlamlıları alt alta sıralayabilirsiniz… Ve gerçek, gerçeklik, dürüstlük, ahlak, haklılık, onur, edep, soyluluk, vicdan, adalet, sağduyu, kendini nasıl savunacağını bilemiyor… Çünkü, sözün tükendiği yerdir bu… Söz, kavramları tanımlar. Olayları, olguları değerlendirir. Doğruyu yanlışı birbirinden ayırmaya çalışır. Bunlar tartışılacaksa, yine sözle tartışılacaktır… Fakat dürüstlüğünü yitirmemiş, kirlenmemiş sözle… Görüş ayrılıklarının dile getirildiği söz başka, ahlaksızlığın aracı olan söz başka şeydir. Karşınızdakinin sözü, yalanın, tehdidin, inkârın, hakaretin, utanmazlığın, ahlaksızlığın, yüzsüzlüğün aracı olmuşsa, sözün tükendiği yerdir bu… Sözün tükendiği yerde, gerçeği, doğruyu, haklıyı savunmak için ne yapılabilir? Konuşmak çözüm olmaktan çıkmışsa ne yapmalı? Kirlenmiş, iffetini yitirmiş, ahlaksızlaşmış söz size bin koldan saldırmaktayken, bin kollu bir ahtapot gibi bütün bir toplumu kıskaçları arasında bunaltıp boğmaktayken, ne yapmalı, ne demeli, nasıl davranmalısınız? Bu sorulara yanıt bulmak kolay değil. Çünkü bu, sözün tükendiği yerdir… Türkiye Cumhuriyeti tarihinde söz hiçbir zaman bu kadar kirlenmemiş, bu ölçüde değersizleşmemiş, ahlaklılığı dile getiren söz ahlaksızlığın saldırısı karşısında bu ölçüde umarsız kalmamıştı. Fakat dönüşümler için en uygun zamanlar da tam olarak böyle dönemlerdir… Çaresizlikler içinden çareler böyle dönemlerde uç veriyor. Yapılması gereken, belki de sözünüzü bıkmadan, usanmadan, geri adım atmaksızın, en kararlı, en yalın biçimiyle söylemeyi sürdürürken, sözün ötesine geçmeyi de başarmaktır. Ahlaksızlaşmış, erdemsizleşmiş, kirlenmiş sözün sahiplerini sadece sözle alaşağı etmek hiçbir zaman görülmedi. Kötülüğün, arsız, bitmez tükenmez kaynakları sadece sözle kurutulamıyor. Sözün tükenmişlikten kurtularak yeniden değer ve anlam kazanması, onu çirkefleştirenlerin kararlı eylemler ve yaptırımlarla geri adım atmaya zorlanmasını da gerektiriyor. ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Ankara Valiliği bugün eylem yapacak olan konfederasyonlar ile TEKEL işçilerini uyardõ: Olaylarõn sorumlusu olmayõz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yurdun dört bir yanõndan gelecek sendika üyeleri bugün Ankara’da TEKEL işçilerine destek verecek, geceyi de onlarla geçirecek. Ankara Valiliği ise işçi ve memur sendikala- rõ konfederasyonlarõnõn TEKEL işçi- lerine destek amacõyla bugün yapa- caklarõ eylemin “Kanuna aykırı ol- duğunu, teşebbüs edilmesi halinde meydana gelebilecek olay ve za- rarlardan konfederasyonların so- rumlu olacağını” açõkladõ. Valilik, Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in aldõklarõ or- tak karar çerçevesinde bugün ger- çekleştirilecek eylem öncesinde kon- federasyonlara tebligatta bulundu. Vali Yardõmcõsõ Fahri Aykırı imza- lõ tebligatta, Tek Gõda - İş Sendika- sõ’na üye işçilerin TEKEL tütün fab- rikalarõnõn özelleştirilerek kapatõl- masõ nedeniyle 15 Aralõk 2009’da aileleriyle Ankara’ya gelerek eyleme başladõklarõ ve eylemi Kõzõlay Ba- yõndõr Sokak ile Tuna Caddesi’nde devam ettirdikleri belirtildi. Temsilciler 11’de Ankara’da “Kanunsuz oturma eylemi ve açık hava toplantısı”na destek ver- mek amacõyla dört konfederasyon tarafõndan bağlõ sendikalarõn temsil- cilerinin katõlacağõ bir karar alõndõğõ ifade edilen tebligatta, bugün saat 11.00’de Ankara’ya gelecek temsil- cilerin saat 12.00’de Sakarya Cadde- si’nde toplanacağõ ve dayanõşma amacõyla aynõ gece TEKEL işçileri ile birlikte kurulan çadõrlarda sabah- layacağõ, ertesi gün saat 12.00’de yapõlacak kitlesel basõn açõklamasõy- la illerine uğurlanacaklarõna yer ve- rildi. 2911 sayõlõ Toplantõ ve Göste- ri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde Ankara’da toplantõ ve gösteri yürü- yüşü yapõlacak yerlerin valilik tara- fõndan önceden belirlendiği anõmsa- tõlan tebligatta, şunlar kaydedildi: “Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu- Sen ve KESK konfederasyonları olarak organize ettiğiniz eylem Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırıdır. Kanun’a göre, valiliğimize bildirimde bulu- nulması ve yasal miting alanların- dan birisinin talep edilmesi halin- de, talebinizin değerlendirileceği- ni; organize ettiğiniz, yasal olma- yan bu eyleme teşebbüs edilmesi halinde meydana gelebilecek olay- lardan ve zararlardan konfederas- yonlarınızın, sendikalarınızın ve eyleme katılanların sorumlu ola- cağı gibi hakkınızda gerekli yasal işlemin yapılacağını bildiririz.” ALİ ÖZTÜRK ANKARA - TEKEL işçileri- nin direnişi 68. gününe girerken emekçiler yaratõcõlõklarõyla da mücadelelerine renk katõyor. Her gün yeni pankart ve döviz- lerle hükümetin baskõlarõna bo- yun eğmeyeceklerini gösteren iş- çiler, gergin ortamdan uzaklaş- mak ve neşelenmek adõna muh- tarlarõnõ da seçti. Direniş Soka- ğõ’nõn ilk muhtarõ Faruk Eker, toplam 4 muhtarõn seçilmesi durumunda belde talebinde bu- lunacaklarõn söyledi. TEKEL işçileri, Ankara’ya geldikleri ilk günden bu yana inançlarõndan da, neşelerinden de bir şey kaybetmedi. Türki- ye’nin dört bir yanõndan gelerek Türk-İş Genel Merkezi çevresini “Çadırkent”e çeviren işçiler, neredeyse her gün yeni pan- kartlar, resimler, dövizlerle so- kaklarõ ve çadõrlarõnõ süslüyor- lar. AKP hükümetine tepkileri- ni yazdõklarõ yeni şiir ve kari- katürlerle gösteriyor. Direnişin 67. günü geride ka- lõrken, Hatay Yayladağõ’ndan gelen TEKEL işçisi Eker, Türk- İş’in önündeki çadõrõnõ “Çadır- kent Beldesi Yayladağı Muh- tarlığı” ilan etti. Kendisini de ça- dõrõn bulunduğu sokağõn muhtarõ ilan eden Eker, çadõrlarõn bu- lunduğu diğer 3 sokağa daha muhtar seçtirebilirse, Çadõr- kent’in belde olmasõ için talep- te bulunacaklarõnõ söyledi. Binlerce TEKEL işçisinin direnişinin simgesi haline gelen Çadõrkent’in nüfusunun zaman zaman 10 bini aştõğõnõ, bu ne- denle de belde başkanõ seçme hakkõnõn bulunduğunu vurgu- layan Eker, önce işe “ufaktan” başladõğõnõ ve muhtar olduğu- nu söyledi. Seçim yapõlmadan kendisini muhtar ilan eden Eker’e diğer TEKEL işçileri de destek oluyor. Eker, “Gergin ve sıkıcı ortamdan kurtulmak için bunu yaptık. Neşelenmek bizim de hakkımız” dedi. Başbakan Erdoğan’õn sanatçõlarla ‘demokratik açõlõm’ buluşmasõ bugün başlõyor. Yuvarlak masa toplantõsõ, geç kahvaltõ şeklinde gerçekleştirilecek ve etkinlikte güncel ülke meseleleri konuşulacak ALPER TURGUT Başbakan Tayyip Erdoğan ile sa- natçõ ve aydõnlarõn “demokratik açılım” buluşmasõ bugün başlõyor. Erdoğan ilk etapta, ses sanatçõlarõ- nõ, Dolmabahçe Sarayõ bitişiğinde- ki ofisinin müştemilatõnda saat 10.00’da ağõrlayacak. Yuvarlak masa toplantõsõ, bir brunch (geç kahvaltõ) şeklinde ger- çekleştirilecek ve etkinlikte güncel ül- ke meseleleri konuşulacak. İkinci toplantõ ise sinemacõlar ve sahne sa- natçõlarõnõn katõlõmõyla önümüzdeki günlerde yapõlacak. Üçüncü ve son toplantõnõn konuklarõ ise yazarlar olacak. Buluşma öncesi bazõ sanat- çõlarõn görüşleri özetle şöyle: Tarık Akan: Beni çağõran olmadõ, zaten çağõrsalar dahi git- mem. Çünkü bu poli- tik bir harekettir. Dün- yada sanatçõlarõ top- layarak böyle bir ha- reketin içine giren ina- nõn hiçbir ülke yoktur. Başbakan, yine yandaş olanlar ve ol- mayanlar diye ikiye bölmeyi başar- dõ. Tamam, edebiyatçõlarõ toplarsõnõz ama sanatçõlarõ bir araya getirip, bu- nu bir gösteriye dönüştüremezsiniz. Arif Sağ: Sonuçta bu ülkede demokrasi istiyoruz, insanlarõn özgürce yaşamasõnõ istiyoruz. O yüzden gidip yerinde görmek lazõm. Gidelim ve aklõmõza gelenleri söyleyelim. Bu tür olaylardan kaç- makla olmaz. Rojin: Karadeniz’e gidip Kürtçe konser veren ilk müzisyenlerden bi- riyim. Sanatçõ olarak daha özgür bir ortamda, ülkenin her yanõnda kon- ser verebilmek istiyorum. Tüm ge- rilimler ortadan kalksõn, herkese eşit muamele yapõlsõn. Orhan Aydın: Ortada açõlõm adõy- la tanõmlayabileceğimiz herhangi bir olgu yok. Bizim açõlõm adõyla algõ- ladõğõmõz, Kürt halkõ üzerinden si- yaset yapanlarõn baskõsõ olduğudur. AKP’nin açõlõmõ, ülkede ve böl- gede oy peşine düşmesinden kay- naklanõyor ve seçim öncesi bu iyi bir değerlendirmedir. Öncelikle ken- disinin dahi bilmediği ve uydurdu- ğu bir durumdur. Davet edilseydim bile gitmezdim. Zaten katõlmanõn da düşünce belirtmenin de bir faydasõ olduğunu düşünmüyorum. Daha önce de yapõlan uygulamalarda AKP’nin bildiğini okumakta oldu- ğunu en net biçimde Ankara’da, Sa- karya’da, TEKEL işçilerine yap- tõklarõnda gördük. Sırrı Süreyya Önder: Davet ede- nin niyeti önemli değil. Orada nasõl bir duruş ve ne söylediğiniz çok önemli. Bunlar tarihe kalacak. Gön- lü barõştan ve demokrasiden yana olan herkes, her zemin ve platformu bunun için değerlendirmek zorun- dadõr; bu onlarõn boynunun borcu- dur. Yılmaz Erdoğan: Yandaş sanatçõ dam- gasõ yemeyi önemse- miyorum. Ben ilk de- fa Ankara’dan, mer- kezi idareden önemli ciddi, õsrarlõ bir çaba olduğunu görüyor ve bunu önemsiyorum. Herkes bilir ki; bizim nesil böyle şey- ler görmedi. Kimse bizim fikrimizi sormadõ. Biz işi çözecek değiliz ama öfkesinin tutsağõ olmayan büyük ka- labalõğa meseleyi anlatmak için sa- natçõlarõn etkili olabileceğini düşü- nüyorum. Murat Göğebakan: Önce büyük- lerimizi dinlememiz lazõm. Ağzõ- mõzdan yanlõş bir şey çõkmasõn. Açõ- lõmla ilgili Başbakanõmõzõn daveti üzerine cumartesi günü bir araya ge- leceğiz. Görüşmenin faydalõ olacağõnõ ümit ediyorum. Haldun Dormen: Bu girişim, sorunun çözümü konusunda- ki samimiyeti göste- riyor. Böyle bir süre- ce sanatçõlarõn da da- hil edilmesini çok iyi buluyorum. Barõşõ ve dostluğu yarõnlara ta- şõma noktasõnda kilit rol oynayacak sanatçõlardõr. Toplumsal sorunlarõn çözümü konusunda elimden geleni yapmaya çalõşõyorum. Rojda: Toplantõya davet edildiğim gün, söylediğim bir şarkõ nedeniy- le gözaltõna alõndõm. Sõradan bir ifade diye lanse edildi ancak Terör- le Mücadele Şubesi’ne götürüldüm. Benim adresim belli, çalõştõğõm ku- rum belli. Ancak böyle bir muame- le ile karşõ karşõya kaldõm. Bizi gözaltõna alan polisler, medyadaki diğer sanatçõlarõn korumalõğõnõ ya- põyor. Vicdanõ olan sanatçõlar, bu toplantõya katõlmasõn. Kürt sanatçılar adına Koma Çi- ya’dan Genim: Açõlõm adõ altõnda Kürtlere ve demokrasi güçlerine da- yattõğõnõz siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel soykõrõm bir ölüm çuku- rudur. Biz bu çukura girmeyeceğiz. Sanatçõlar olarak Kürt halkõna ve demokratik güçlere uygulanan tasfi- ye değirmenine su taşõmayacağõz. Ayşe Kulin: Toplantõya elbette katõlacağõm. Demokratik açõlõm pro- jesini sonuna kadar destekliyorum. Bu sorunu çözmek kesinlikle şart... Baş- bakanõmõz da öncü oluyor bu sürece. İclal Aydın: Ben bir anneyim ve yõllar süren bu çatõşmanõn hesabõnõ so- rarõm. Babamõn bütün yaşamõ böyle geçmiş. Benim çocukluğum böyle geçmiş. Kõzõm 8 yaşõna geldi, aynõ sa- vaş devam ediyor. Bu süreci yokuşa süren herkese aynõ öfkeyi besliyorum. Yavuz Bingöl: Açõlõm görüşmelerine katõlacağõm ve terö- rün bitmesi için nere- ye çağrõlõrsam çağrõ- layõm gideceğim. Yüzde 47 oyla seçil- miş bu ülkenin baş- bakanõ ülkenin en önemli sorunuyla ilgili bir konuyu ko- nuşmak için çağõrõyor. Seher Dilovan: Demokratik açõlõm sürecinde sanatçõlarõn davet edilip gö- rüşlerine başvurulmasõ, süreci taç- landõracaktõr. Demokratikleşme sü- recinde bizler daha duyarlõ olmak zo- rundayõz, çünkü sözüne değer verilen bir konumdayõz. Sanatçõlar açõlõmõ konuşacak Hatay Yayladağı’ndan gelen TEKEL işçisi Faruk Eker, Türk-İş’in önündeki çadı- rını “Çadırkent Beldesi Yayladağı Muhtarlığı” ilan etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Akan. Sağ. Erdoğan. Dormen. Bingöl. ÖĞRENCİLERE BİLGİ VERİLDİ Sendikacõlar SBF’de derse girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakülte- si’nde (SBF) “Emek Piyasası ve TEKEL Direnişi” konusunun işlendiği derse katõlan TekGõda-İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel, eylem hakkõnda öğrencilere bilgi verdi. TekGõda-İş Genel Başkanõ Türkel ve bazõ sendika şube başkanlarõ davet üzerine SBF’de “İktisata Giriş” dersine konuk oldu. “Emek Piyasası ve TEKEL Direnişi” ko- nusunun işlendiği derse, fakültedeki bazõ derslerin iptal edilmesiyle çok sayõda öğretim üyesi ve öğrenci katõldõ. Türkel, burada yap- tõğõ konuşmada, TEKEL işçilerinin başlan- gõçta önemsenmeyen ama yaklaşõk 2.5 aydõr kamuoyunun ilgisini çeken bir mücadeleyi ortaya koyduğunu söyledi. İşçilere önerilen 4/C statüsünün önceki yõllarda ilk gündeme geldiğinde sendikalarõn buna rõza gösterme- diğini anlatan Türkel, o dönemde çok zor du- rumda kalan işçilerin sendikalarõn itirazõna karşõn 4/C statüsünü kabul ettiklerini söyledi. Kamu vicdanõnõn kendilerine güç verdiğini bu güçle mücadelelerinin ulusal ve uluslar- arasõ boyut kazandõğõnõ dile getiren Türkel, 4/C statüsünün anayasa ve uluslararasõ söz- leşmelere aykõrõ olduğunu belirtti. TEKEL işçilerinin mücadelesine destek zi- yaretleri de sürüyor. Çadõrlarõn bulunduğu bölgeye gelen Ezginin Günlüğü müzik grubu üyeleri, çadõrlarõ dolaşarak, işçilerle sohbet etti ve desteklerini ifade etti. Çadırkent’in muhtarı da oldu TEKEL işçilerinin direnişi 68. güne ulaştõ ‘SIRADA BELDE BAŞKANLIĞI VAR’ Eker, “Çankaya Belediye Başkanımız Bülent Tanõk, belde başkanlığına aday olduğumu duymuş, ‘TEKEL işçileri elimizden belediyeyi mi alacak’ diye sormuş. Kendisine de bize sahip çıktığı için çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Eker, direnişe destek vermek için TEKEL çadõrlarõnõ ziyare- te gelen yurttaşlara çay, kahve ve Yayladağõ’nõn meşhur lo- kumundan da ikram ediyor ve muhtarlõk görevini bu şekilde yerine getirdiğini söylüyor. Amasyalõ TEKEL işçisi Halil Kuru da, Direniş Sokağõ’ndaki Amasya çadõrõnõn bulunduğu alanõn muhtar adayõ olduğunu açõkladõ. Direniş Sokağõ’nõ sevdiklerini ifade eden Kuru, “Esnafla kaynaştık ve birbi- rimizi sevdik. Burada kalacağımız belli oldu. Buraya da bir muhtar lazım. Önümüzdeki günlerde seçim yapmayı planlıyoruz. İnşallah kazanırım” diye konuştu. Yurdun dört bir yanõndan gelecek olan sendika üyeleri bugün Ankara’da TEKEL işçilerine destek verecek, geceyi de onlarla geçirecek. ÇELEBİ HÜKÜMETİ UYARDI: Bedeli çok ağõr olur İstanbul Haber Servisi - TEKEL işçi- lerinin bugün Ankara’da gerçekleştirecek- leri eyleme katõlacak olan Türk-İş, KESK, DİSK ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlõ sen- dikalar, meslek odalarõ, sivil toplum ör- gütleri ve siyasi partiler dün Beşiktaş Meydanõ’nda yaptõklarõ basõn açõklamala- rõyla TEKEL işçilerine destek verdi. Sen- dikalar adõna ortak açõklama yapan DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn “TEKEL işçile- rinin Ankara’daki eylem çadırlarını kaldıracağız” sözlerini eleştirerek “Böy- le bir denemeye kalkmayın. Bedeli ağır olur. Bütün Türkiye ayağa kalkar” de- di. Sendikalar, Kadõköy’deki destek eyle- minde de iktidarõ uyardõ. Söğütlüçeşme Metrobüs Durağõ’nda toplanan sendika üyeleri, “TEKEL işçisi yalnız değildir” sloganõ atarak Kadõköy Belediyesi önüne kadar yürüdü. KESK dönem sözcüsü Ne- bat Buklek, TEKEL işçilerinin “işçi kal- mak” için mücadele ettiklerini söyledi. ‘YOLUNUZ AÇIK OLSUN’ Sanatçõlardan işçilere destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sa- natçõlar Rutkay Aziz ve Tarık Akan, TEKEL işçilerini ziyaret etti. Türk-İş Ge- nel Merkezi’ne giderek Tek Gõda-İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel ile görüşen sa- natçõlar daha sonra TEKEL işçilerine ses- lendi. “Ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum” diyen Akan, işçilerin unutul- muş bir şeyleri tekrar anõmsattõğõnõ söyle- di. Akan “Örgütsüz bir toplum toplum değildir, örgütü, sendikası olmayan işçi de işçi değildir. Bunları hatırlattınız sağ olun” diye konuştu. Aziz de, TEKEL iş- çilerinin işçi sõnõfõ için çok önemli bir say- fa açtõğõnõ kaydetti. TEKEL işçilerin de- mokrasi, barõş için haksõzlõğa karşõ verdik- leri mücadelenin işçi sõnõfõnõn tarihine ka- zõndõğõnõ vurgulayan Aziz, TEKEL işçile- riyle dayanõşma amacõyla bugün Anka- ra’da yapõlacak eylemde işçilerin yanõnda olacaklarõnõ bildirdi. Aziz, “Hakkınızı al- ma yolunda özgürlük, demokrasi, barış yolunda yolunuz, yolumuz açık olsun” dedi. İşçileri ziyaret eden Tolga ve Pınar Sağ da işçilerle birlikte türküler söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear