23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7  KASIM  2010  PAZAR CUMHURİ YET SAYFA HABERLER 9 AL  GÖZÜM S EYREYLE /  IŞIL ÖZGENTÜRK 'Aydınlanma bilgesi Ilhan Selçuk..' Kültür  Servisi   29.  İ stanbul  Kitap F uarı'nda dün TÜYAP  ile  Cumhuriyet Kitapları'nca "Aydınlanma Bilgesi  İ lhan  Selçuk" söyleşisi düzenlendi. Selçuk'u özlemle anan konuşmalamı yapıldığı söyleşiyi Deniz Kavukçuoğlu  yönetti. Selçuk'un yazarlığı üzerinde duran   Doğan  Hızlan,"Türkiye'yi  tanımak için İ lhan Selçuk'u okumalısınız"  dedi.  H ızlan,   "İ lhan  Selçuk'u geçmişten bugüne okursanız, Türkiye'nin insan tarihini, siyasi tarihini, gazetecilik tarihini öğrenmiş olursunuz"  diye konuştu. Selçuk'un bilgiyi kullanma biçimine vurgu yapan Hızlan, şunları söyledi: "Bilgeliğin en önemli özelliklerinden biri de  içinde ironi olmasıdır. Selçuk, bunu o kadar dozunda yapardı ki...  O ince ironinin verdiği mesajı  yavaş yavaş fark ederdiniz." G azetemiz yazarlanndan  Alev  Coşkun  da "Bizim 68 kuşağının bilge  bir yol  göstericisiydi.  Yapılan  hesaplamalara göre 20 binden fazla yazı  yazmıştı. İ şin en önemli noktalarından  biri  de  bu  20 bin  yazmın içinde hiçbir tanesinin  birbiriyle  çeliştiğini  göremezsiniz" şeklinde konuştu. Kavukçuoğlu ise  Selçuk'un kalemini hep  özgürlük için kullandığını söyledi. Latin Amerika'yı  Kıskamyorum Y ıllar önce bir festivalde Arjantin yapımı  "Resmi  Tar/7?" filmini izliyorum. Filmin  kadın  kahramanı  lisede tarih hocası, kocası  bir istihbaratçı.  Bunların çocukları olmuyor ve  bir gün adam kimsesiz  çocukların bulunduğu bir kurumdan aldığını  söylediği bir çocukla eve geliyor ve onu evlat ediniyorlar. Buraya kadar  her şey  güzel, ama bir gün  kapı çalınıyor  ve saçları beyazlaşmış  bir kadın  kapıda şöyle diyor:   "Evlat edindiğiniz  çocuk  benim torunumdur."   Vefilm  bundan sonra başlıyor, okullarda resmi tarih okutan kadın  kahramanımız  saçları beyazlaşmış  kadınla  birlikte ülkesinin cunta dönemindeki kanlı tarihini öğrenmeye  başlıyor. Ve  istihbaratçı sandığı  kocasının  bir işkenceci olduğunu da! Evlat  edindikleri çocuğun anne ve  babasının  işkencede öldüğünü de!.. Bizde o zamanlar  yakın tarihle yüzleşen  filmler yapılamıyor.. filmin yapımcısına  kıskançlıkla soruyorum: "Bu filmi nasıl  yapabildiniz?" "Hanımefendi"   diyor,  "yediyıl  dağlarda çatıştım  ben, başka  türlü bir  film yapabilir  miyim?" O  gün o adamı  kıskanmıştım, şimdi bütün  Latin Amerika'yı  kıskamyorum. Şöyle  bir haritayı çıkarıp  Latin Amerika'ya  bakın, ya eski gerillalarya da  kadınlar tarafından yönetiliyor. Kadınlar da az  buz değil, örneğin Brezilya'nın  yeni seçilen başkanı  eski bir  gerilla, 1970'li yıllarda üç yıl  hapis yatmış, şimdi devlet  başkanı. İ ki yüz  milyon  nüfuslu, çoğumuzun daha çok futbol,  Rio  Karnavalı  ve pembe TV  dizileriyle tanıdığımız  bir zamanların  yoksulu  Brezilya bugün dünyanın  8. ekonomisi. Ancak  bu ekonomik gelişme yaşanırken  elde edilen gelir, buraya dikkat, 35  milyon yoksul  Brezilyalının  daha iyi koşullarda yaşaması  için harcanıyor. Zengini zengin yapmak  için değil.  Brezilya'nın bir  önceki efsane başkanı  Lula da Silva (Demokratik  İ şçi Partisi'nden), Uluslararası  Para  Fonu'nun  (IMF) tüm borçlarını ödediği gibi geçen yıl  da IMF'ye  10 milyon dolar kredi aktararak dünyada bir ilki gerçekleştirdi.  Lula da Silva  neden görevinde kalmadı derseniz?  Brezilya'da  başkanlar en çok iki  dönem (8 yıl)  başkanlık yapabiliyorlar. Ne kadar  başarılı olursanız  olun koltuk sizin  değil.  Lula da Silva'nın  kayıtsız  şartsız desteğiyle ocak ayında  görevine başlayacak  eski kadın gerilla Dilma  şöyle söylüyor:   "Aç yaşayan  Brezilyalılar  olduğu  müddetçe hiçbirimize  rahat yok!"   Ve  ardından ekliyor:  "Brezilya'daki  tüm  ailelehn kızlarının yüzüne  bakıp  'başarabilirsin' demelehni  istiyorum." Seçim  barajının  hâlâyüzdeiO  olduğu bir  ülkenin bir yurttaşı olarak ben kıskançlıktan  çatlamayayım  da kim çatlasın? Haritaya  bakmaya devam  edin.. Uruguay,  Jose M ujica  başkan. Başkanın  hayatı  dağlarda geçmiş. 1960'larda Küba Devrimi'nden  ilham alarak Tupamaros gerillalarına  katılmış. 1973'teki askeri darbeden sonra askeri hapishaneye gönderilmiş,  15 yıl  içerde yatmış,  işkencelerden geçmiş, şimdi başkan! Haritaya  baktıkça şaşırıp  kalıyorum, dansların  belki de en  maçosu Arjantin tangonun  memleketinde bir kadın başkan,  Christina Kircher,  o da solcu... Chinchilla,  o da gencecik bir kadın ve  Kosta Rika'nın  başkanı. En sıkı gerilla ve devrimci  Bolivya Başkanı  Evo  M orales'i ve  Venezüella Başkanı  Hugo Chavez'i atlamak olmaz. Latin Amerika  ülkeleri, tek kutuplu bir dünyada bile halkların  iradesiyle sol hükümetlerin ve sol politikaların  ülkeyi yönetebileceğini gösteriyorlar. Özellikle Brezilya'nın  bu işi  nasıl becerdiğini öğrenmek, sol politikalar üretmek sol partilere düşüyor ama seçim  barajından ötürü şansları yok. Bir CHP  kalıyor, CHP'nin  iç çekişmelerden uzak, yoksulluğun ve  işsizliğin  nasıl çözümleneceğini, sosyal  haklar konusunda neleryapılabileceğini, 12 milyon engellinin yaşadığı  bu ülkede onlar  için ne önlemler düşündüklerini, emekçiler ve grev  konusunda alınacak radikal önlemlerin neler olacağını  bir an önce  kamuoyuna anlatması gerekiyor. Tek tek, adam adama. Latin Amerika  bize öğretiyor, her şey değişebilir. Sadece  Kürtlerin değil Türkiye'nin  partisi olmak istiyorsa BDP'nin  de Latin Amerika'ya  bir uzanması gerekiyor. Not:   Paşabahçe  Devlet  Hastanesi'nin kapısında  kurulu bir direniş çadırı 117 gün  sonra bizzat  kuran tarafından söküldü. Temizlik  işçisi Türkan Albayrak  işine yeniden  kavuştu.  İ nadını ve  inancını  bir kez daha kutlarım. isilozgenturk@gmail. com 26 bin 74 avukat, 6 aday arasından İ stanbul  Barosu'nun yeni başkanmı seçecek Büyük seçim bugün İ stanbul Haber Servisi  İ stanbul Barosu'nun  29. başkanı  bugün  yapılacak seçimle belli olacak.  Başkanlık seçiminin yapılacağı  genel  kurul  toplantısı ise  dün  başladı.  İ stanbul Barosu  Başkanı  Muammer  Aydın'm "Baromuz, yargıyla yaratılan kaoslarda daima bağımsızlığın  yanında oldu" ifadelerini kullandığı genel kurulda başkan  adayları  ise mevcut  yönetimin   "Özgürlükçü bir  yönetim  anlayışına sahip olmadığı" görüşlerini savundu. H aliç  Kongre  Merkezi'nde  düzenlenen  genel kurulun açılış konuşmasını yapan Başkan Aydın'm ardmdan başkan  adayları birer konuşma yaptı.  Katılımcı  Avukatlar  G rubu'nun başkan adayı  Mustafa Kemal Güngör,  "Yenilenmeyi  gerçekleştirmek  için  yönetime  talibiz"  dedi. Özgürlükçü Hukuk Platformu'nun  başkan  adayı avukat   Feyzi  Çelik  ise mevcut baro yönetiminin statükocu bir  anlayışı  benimsediğine dikkat çekti. Çağdaş Avukatlar  Grubu'nun başkan adayı  avukat   Kemal Aytaç seçime "baro  siyasetten  uzak durmalıdır"  anlayışı  ile katılan  grubun  baroyu AKP'nin arka bahçesi haline  getirmeyi  amaçladığını  söyledi.  Önce  İ lke Çağdaş  Avukatlar  G rubu'n un  adayı  D oç.  D r. Ümit Kocasakal da yargı ve  mesleki  sorunları  çözeceklerini dile getirdi. Yine Önce İ lke Çağdaş Avukatlar  G rubu'nun  diğer  adayı Başkan Aydın'm "Özgürlük dediğiniz  türbana özgürlük ise  böyle bir  özgürlük yok"  cümlesi  ise  salonda  tepkilere neden oldu. Hukukun Ü stünlüğü Platformu başkan adayı avukat  Satılmış  Şahin  de  avukatlarm sorunlarını çözeceklerini belirtti.  H aliç  Kongre  Merkezi'ndeki bugün yapılacak seçimde 26 bin  74 avukat, 6 aday için oy kullanacak. Oturma eylemi mttinge dönüştü istanbul Haber Servisi   Alevi örgütlerinin zorunlu din  dersinin kaldırılması talebi ile Kadıköy 'de gerçeklestirdiği  24  saatlik oturma eylemi yüzlerce kişinin katıldığı büyük bir  mitinge döndü. Eylemde, AKP  hükümetinin uygulamaları ile Alevi inancını yok  sayması  ve zorunlu  din dersinin hak  ihlali olduğuna hükmeden Avrupa İ nsan Hakları Mahkemesi 'nin  (Aİ HM) kararını 3  yıldır uygulamaması protesto  edildi.  Yaklaşık 2 bin  kişi Kadıköy Iskele Meydanı 'na doğru "Eşit yurttaşlık hakkı için laik ve  demokratik bir  ülke istiyoruz"'pankartı arkasında yürüdü. BDP,  ÖDP,  TKP, EDP,  SDP,  Halkevleri, KESK, TEKEL  işçileri  ve  çok  sayıda Alevi Bektaşi örgütünün destek verdiği eyleme Ferhat Tunç, Pınar Tolga Sağ, Dertli Divani, Metin Karataş, MusaKurt,  Grup Yorum, Âşık Mazlumi'nin  de  aralannda bulunduğu birçok sanatçı katıldı. Av.  Mustafa Kemal Güngör Katılımcı Avukatlar  Grubu (KAV)  İ stanbul Barosu Başkan Adayı İ STANBUL  BAROSU  AVUKATLARINA  ÇACRI... İ stanbul Barosu'nun değerli üyeleri,  Dünyanın uye sayısı itibariyle en büyük barosu olan baromuzun genel kurulu 6 7  Kasım günleri toplanıyor. Baromuzu iki yıl için yönetecek başkan,  yönetim kurulu ve diğer kurullar için seçim yapacağız. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi,  sosyal,  ekonomik,  kültürel şartlar en  büyük hukuk kurumuna da özel ve önemli görevler yüklüyor. Demokratik,  laik,  çoğulcu,  özgürlükçü,   çağdaş ve katılımcı bir baro yönetimi için hepimize sorumluluk düşüyor. Bu seçim çok ama  çok önemli. Şimdi;  çağdaş değerlerden, özgürlüklerden, katılımcı  anlayıştan,  laiklik ve çoğulculuktan yana taraf olmak, adalet ve  hakikat  için ayağa  kalkma, her türlü baskıcı, antidemokratik  hegemonyaya  karşı durma, değişimi gerçekleştirme  zamanıdır. Şimdi;  hükümetin antidemokratik  politikalarına,  hukuk dışı uygulamalarına  karşı  hukukun  en büyük  kurumu olarak ve savunmanın  kalesi  olarak sesimizi  yükseltmek  zamanıdır. Şimdi;  mesleğimiz,  sorunlarımız  ve demokrasi adına  olumlu bir katkı sunamayan  eskimiş, mevcut  zihniyetten  kurtulma ve daha etkili bir özgürlükçü hukuk  muhalefeti  için gücümüzü  birleştirme  zamanıdır. Şimdi;  avukatlık  ütopyamızı,  hukuk ve özgürlük  ideallerimizi  kamuoyuyla  paylaşmak,  savunma  mesleğini  olması  gereken niteliğine kavuşturmak  için kenetlenmek  zamanıdır. Şimdi;  ülkemizin  önündeki yeni  anayasa  tartışmalarında  demokrasiden, insan  hakları  ve özgürlüklerden yana taraf olma, laik, eşitlikçi ve sosyal  hukuk devleti  ilke ve değerlerini rehber edinerek bu süreçte etkili ve aktif bir baroyu  yaratma zamanıdır. Şimdi;  kavga  değil ortak değerlerimiz  etrafında  uzlaşma  ve  bir araya  gelme, dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet, vb. farkı gözetmeksizin  mutlu ve onurlu birer yurttaş olarak yaşayacağımız  birlikte yaşamın  ilkelerini ve değerlerini savunma  zamanıdır. Şimdi;  küresel ekonominin  rüzgârıyla  giderek birer teknisyen, takip elemanı  konumuna  indirgenen  meslektaşlarımızı anımsayarak,  mesleğimizin  klasik ve etik değerlerine sözde  değil özde sahip çıkmanın,  genç  meslektaşlarımızı, bağlı çalışan  meslektaşlarımızı  kimseye  ezdirmeden  etkili ve  uygulanabilir  önlemlerle destekleme, bu gidişe dur deme  zamanıdır. Şimdi;  avukatları  yöneten  değil avukatlarm  yönettiği, üyesiyle  kucaklaşan, her zaman  yanında  olan, saygın  ve güçlü bir baro  zamanıdır. Şimdi;  demokratik ve adil bir yönetimin, katılımcılığın,  şeffaflığın, denetlenebilirliğin  zamanıdır. Şimdi;  değişimin  zamanıdır. Şimdi;  Katılımcı  Avukatlar  (KAV)  grubuna destek vermenin, oylarımızı bölmeden birleştirmenin  zamanıdır. Söz  veriyoruz: Saygın ve güçlü bir baro için gecemizi gündüzümüze  katacak, mesleğimiz, meslektaşlarımız  ve  ülkemiz için üzerimize  düşen  görevleri  kimseden  çekinmeden, ürkmeden yerine  getirecek, baromuzun  sesini duyuracak ve avukatlık  onuruna sahip  çıkacağız. Hepinizin  desteğini, dayanışmasını  bekliyoruz. m u Şimdi  KAVZAMANI... C  M  B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear