Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  bir komisyon kurulmasına önayak olurum, kolları  sıvarız. Yeni anayasayı hazırlamaya başlarız  falan  diyordu.  Başbakan dan ya da çevresinden kulağına  ufacık bir uyarı fısıldanmış olacak ki.. son günler  yanlış anlaşıldığından söz etmeye başladı.  Tabii Başbakan da yeni anayasa hazırlığını  neden gelecek yıla bıraktıklarını kimi gerekçeler  göstererek açıkladı.  RTE, seçimden önce referandumdan geçen yeni  anayasa maddelerinin emrettiği yasaların  hazırlanması ve bu aylarda Meclis ten geçirilmesi  zorunluluğunu öne sürdü.  Fakat asıl neden acaba RTE nin açıkladığı  nedenler mi?  İl başkanlarına yaptığı konuşmada bir cümle var.   Yeni anayasa hazırlıklarına başladık  diyor.  Görünen köy kılavuz istemez: AKP, seçim  kampanyasında yeni anayasada öngöreceği temel  ilkeleri halka anlatmaya öncelik verecek ve   desteklerini aldığı takdirde  seçimden sonra yeni  anayasaya ağırlık vereceğini söyleyecek.  Diğer partilerin iktidar oldubittisi ile karşılaşmayı  engellemek için bugünden yeni bir anayasa taslağı  hazırlamaya başlamaları gerekiyor.  Tabii muhalefet partileri 2011 de hazırlıksız  yakalanmak, yeni bir AKP dayatması ile  karşılaşmak istemiyorlarsa   AKP nin yöntemi 2007 seçimlerinden sonraki  yöntem. Diğer partileri AKP nin ilkelerine ve  amaçlarına uygun bir anayasa taslağı üzerinde  çalışmaya zorlamak istiyor...  2007 de AKP nin dayattığı taslağın bir AKP  Anayasası olacağını öne sürenlerin, ne yazık ki o  sırada yeni bir anayasanın hazırlanmasına temel  olacak hazırlıkları olmadığı ortaya çıkmıştı.  Yeni bir anayasa?.. Evet ama yeni bir AKP  oldubittisi ile karşılaşmak istemiyorsa partiler,  hatta sivil toplum örgütleri  bugünden bu ülkenin  nasıl bir anayasaya gereksindiğini saptayacak  hazırlıklara başlamak zorunda değiller mi?  Genel seçimler gelecek yılın haziran başında...  Sekiz ay sonra   RTE bir başka olasılığa değiniyor.  2011 seçimlerinden yine birinci parti  hatta tek  başına iktidar  çıkacağına, yeni anayasa  hazırlığında itici gücün yine AKP olacağına  inandığını gösteriyor.  Sosyal, ekonomik, rejimsel temel konular varken  ne getirip ne götüreceği araştırılmadan kimi  konuları sürekli tartışmanın olası yararı  hesaplanıyor mu acaba?  Referandum kampanyasında ana muhalefetin  partisi sürekli  Bu sorunu ancak biz çözeriz  dedi.  Anayasa Mahkemesi nin, Avrupa İnsan Hakları  Mahkemesi nin, Danıştay ın kararlarına karşın;  üniversiteye türbanlı öğrencilerin girmesinin nasıl  sağlanacağı merak konusu oldu ve sorulduğunda  ana muhalefet partisi genel başkanı;   Referandumdan sonra açıklayacağız. Sorunu nasıl  çözeceğimizi o zaman göreceksiniz  dedi.  AKP lideri şimdi çözüm nedir söyle diye  bastırıyor.  Öyleyse ne yapmalı?  Politika gereği zamanı geldi ise yapılacak tek  şey; partinin, üniversite öğrencilerine türban  özgürlüğünün nasıl tanınacağını saptadığı yol ve  yöntemi açıklamak!  Zira iktidarın artık rahatsızlık veren, parti içinde  ve dışında yıpratıcı içerik kazanan saldırılarını  önlemek zorunlu hale geldi.  SAYFA 6 EK M 2010 ÇARŞAMBACUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Ekim  Oslo Y 12  Helsinki Y 11  StockholmPB 13  Londra Y 16  AmsterdamPB 17  Brüksel PB 18  Paris PB 20  Bonn PB 20  Münih PB 16  Berlin PB 19  Budapeşte B 16  Madrid PB 22  Viyana Y 14  Belgrad Y 10  Sofya Y 9  Roma B 21  Atina Y 23  Zürih PB 19  Moskova B 9  Aşkabat B 28  Taşkent Y 29  Baku PB 19  Bişkek B 26  Tiflis Y 21  Kahire B 29  Şam B 30  İstanbul Y 22  Edirne Y 15  Kocaeli Y 22  Çanakkale Y 20  İzmir PB 24  Manisa PB 26  Denizli PB 26  Zonguldak PB 18  Sinop Y 17  Samsun Y 17  Trabzon Y 17  Giresun Y 17  Ankara PB 14  Eskişehir PB 20  Konya PB 22  Sıvas PB 16  Antalya A 31  Adana B 31  Mersin A 30  Diyarbakır B 28  Şanlıurfa A 28  Mardin B 25  Siirt B 27  Hakk ri PB 20  Van PB 18  Kars Y 16  Ülkemizin kuzey ve  doğu kesimleri parçalı  ve çok bulutlu, Batı ve  Orta Karadeniz kıyıları,  Doğu Karadeniz, Doğu  Anadolu nun kuzey ve  doğusu ile Edirne, Kırk  lareli, İstanbul, Kocae  li ve Sakarya çevreleri  sağanak yağışlı, diğer  yerler az bulutlu ve açık  geçecek. Yağışların; Gi  resun, Trabzon, Rize  ve Hopa çevrelerinde  kuvvetli olması bekle  niyor. Hava sıcaklığında  önemli bir değişiklik  beklenmiyor. Sıcaklık  mevsim normalleri ci  varında seyredecek.  TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, 12  Eylül referandumu öncesinde başta  AKP hükümeti olmak üzere birçok  çevrenin boy hedefi haline gelmişti.  Sebebi de anayasa değişiklik pake  ti konusunda hükümetin beklentile  ri doğrultusunda  evet , ya da karşı  sında  hayır  yönünde taraf olmaktan  kaçınan bir tutum izlemesiydi. Eleş  tirenlerin kullandıkları en önemli tez  ise TÜSİAD ın 12 Eylül 1980 darbe  si öncesi dönemde dönemin Ecevit  hükümeti aleyhinde takındığı tavırdı.  Aslında bu konuda CHP nin yeni li  deri Kemal Kılıçdaroğlu o döneme  yönelik özeleştiri yaparak Ecevit hü  kümetlerinin de ekonomi yönetimin  de yanlışları olduğunu açıklamıştı. Pe  ki TÜSİAD da o dönemki tavrına  ilişkin özeleştiri yapıyor muydu?  Ankara bürosundaki meslektaşla  rımdan Murat Kışlalı ile dün TÜSİ  AD ın Ankara bürosunda ziyaret et  tiğimizde bu konuyu gündeme ge  tirdik ve bu soruyu yönelttik.   Tüm kurumlar gibi TÜSİAD  da zaman içinde evriliyor. Tabii  ki biz de kendi içimizde öze  leştiri yapıyoruz  dedikten sonra  şöyle devam etti:   1970 lerdeki şartlarla, bugünkü  Türkiye, dünya şartları aynı değil.  Kurumların da kendini sürekli ge  liştirmesi, yenilemesi lazım. TÜSİ  AD da öyle bir kurum zaten. Bunu  kendi içimizde yapıyoruz. Ama  özeleştiri çok önemli bir şey. Yap  masak zaten 40 senedir burada  olamazdık, evrilemezdik. TÜSİAD  evrildi, demokrasi raporu hazırla  dı. Bunu ilk yaptığı zamanda tar  tışmalar çıktı, sonra yineledik.  Bunlar artık çok doğal şeyler.   Referandum sürecinde yoğunlaşan  eleştiriler üzerine Boyner,  O za  manlar küçüktüm, şu 70 lerdeki  ilanları bir de ben göreyim  diye  rek arşivden gazetelere verilen ilan  ların hepsini çıkarttırmış. 30 yıl son  ra geriye dönüp baktığında o ilanlar  la ilgili TÜSİAD ın bugünkü başkanı  nın tespiti şöyle:   İlanlarda  enflasyon canavarı,  işadamının hayatını çok zorlaştırır  di  yor,  hür teşebbüsten yana olmalıyız   diyor. Ama hükümet düşürecek ni  telikte değil. Bir sivil toplum örgü  tünün ilanla farkındalık yaratması  enteresan ve tabii ki hatırlanması  doğal. Ama  hükümet düşüren, dar  be yaptıran TÜSİAD  gibi ezber, ta  rihi yeniden yazma çabaları var.  Hükümeti doğrudan hedef alan  en ufak bir şey yok. Sadece en  flasyon, ekonomin gidişi konu  sunda bir şey yapılması için çağ  rı. Hükümetin yıpranmasına katkı  sağlamış mıdır derseniz, bunu na  sıl ölçeceksiniz? Belki de sağla  mıştır.     lan verelim  tartışması  Referandum sürecindeki  TÜSİ  AD tavır belirlemedi, rengini belli et  medi  şeklindeki eleştirilerden ra  hatsızlığını TÜSİAD Başkanı şöyle di  le getirdi:  O sözleri duydukça çıl  dıracak gibi oluyordum.  Tavır bel  li etmedi  demek,  Bununla ilgili hiç  bir görüş koymadı  demektir. Hal  buki biz tek tek referanduma su  nulan her maddeyle ilgili fikrimizi  açıkladık.  Evet  ya da  Hayır  de  medik ama maddeler hakkındaki  tavrımızı ortaya koyduk   TÜSİAD yönetiminin bu yorum  lardan duyduğu rahatsızlık bir ara   Yine gazetelere ilan mı ver  sek  noktasına bile gelmiş. Boy  ner den aktaralım:   Her maddeyle ilgili TÜSİAD ın  görüşlerini gazete ilanlarıyla halka  anlatsak mı acaba dedik. Çünkü  başka nasıl anlatacağız? Anlatı  yorum gazetede eksik çıkıyor,  başka gazete onu görmüyor. Son  ra arkadaşlarla dedik ki  Boşver. Bu  ilan verirsek farklı anlaşılır . Ama ba  zen  TÜSİAD o zaman o ilanları niye  verdi?  diye düşünüyorum...   ANALİZ  UTKU ÇAKIRÖZER  TÜSİAD referandum öncesi gazete  ilanı vermeyi düşünmüş  Boyner: Biz de özeleştiri yapıyoruz  Hak ve özgürlükleri yalnızca din ekseninde ele alan YÖK, pankart açan, öğrenim harcını protesto eden  öğrencileri ise okuldan uzaklaştırıyor. Yalnızca yeni öğretim yılının ilk haftasında 11 kişi uzaklaştırıldı  Türbana var düşünceye yok  MAHMUT LICALI  ANKARA  YÖK türbanlı  öğrencilerin derse girmesine  dolaylı yoldan vize verirken,  yükseköğretim kurumlarında  derslere ya da yerleşkeye türbanlı  girilmesinin hiçbir yasal dayanağı  bulunmuyor. YÖK ün yazısı yasal  dayanağı bulunmayan bir eylemi  meşrulaştırırken Tüm Öğretim  Elemanları Derneği  TÜMÖD   YÖK ün söz konusu yazısını iptali  için yargıya taşımaya hazırlanıyor.  İstanbul Üniversitesi nde  İÜ   türbanla derse gelen bir  öğrencinin şik yeti üzerine  türbana vize veren yazıyı  hazırlayan YÖK, 2547 sayılı  Yükseköğretim Yasası nın  soruşturma, yetki ve cezaları  düzenleyen 54. maddesini  dayanak olarak gösteriyor. Madde  yükseköğretim kurumlarında  öğrencilere verilecek cezaları  düzenlemesine karşın YÖK, söz  konusu maddeyi türbana  serbestlik verilmesi için  yorumladı. Anayasa Mahkemesi,  22 Ekim 2008 tarihli türban  kararında üniversitelerde türbanın  serbest bırakılmasının  dini  siyasete alet etmesi  ve içerik  yönünden de  başkalarının  haklarını ihlal  ve  kamu  düzeninin bozulmasına  yol  açması nedeniyle  laiklik ilkesine  açıkça aykırı olduğu na  hükmetmişti. Yazı Anayasa  Mahkemesi nin söz konusu  kararına da aykırılık taşıyor.  Üniversite Öğretim Üyeleri  Derneği  ÜNİDER  Başkanı Prof.  Dr. Tahsin Yeşildere, Mart  2010 da öğretim üyelerinin  türbanla derse giren öğrenciler  hakkında tutanak tutarak  dekanlığa ve rektörlüğe  ilettiklerini belirterek  Bu  öğrencilerin durumu  hakkındaki tutanak dekanlığa  ve rektörlüğe bildirildi. YÖK e  sormak lazım: Tutanakları ne  yaptınız  dedi. Yeşildere şunları  dile getirdi:  Bugün İÜ de  pankart açtıkları veya öğrenim  harcını protesto ettikleri için  soruşturma açılıp üniversiteden  uzaklaştırılan öğrenciler var.  Özgürlük yalnızca türbana  özgürlük olarak algılanıyor?   ANKARA  Cumhuriyet Bürosu    Sivas ta, Madımak Oteli nin yakılarak  37 aydının katledilmesiyle ilgili açılan  ana davadan, dosyaları ayrılan 7 firari  sanığın yargılandığı davanın  görülmesine, Ankara 11. Ağır Ceza  Mahkemesi nde devam edildi.  Duruşmaya sanıklardan hsan  Çakmak ın avukatı Gökhan Öztürk ile  müdahil avukatları Şenal Sarıhan, Mehdi  Bektaş, Süleyman Ateş ve Fevzi Gümüş  katıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır,   Fransa da bulunduğu  öne sürülen,  Sivas ta 37 kişinin öldürülmesi davasının   Kırmızı Bülten  ile aranan sanığı, eski  Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer  Erçakmak hakkındaki yokluğunda  tutuklama müzekkeresinin infaz  edilemediğini açıkladı. Müdahil  avukatlarından Sarıhan, Erçakmak ın  yakalanması için yeniden detaylı bir  müzekkere yazılmasını, diğer sanıklar  yönünden de dosyanın ayrılmasını istedi.  Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel,  Erçakmak hakkındaki yokluğunda  tutuklama müzekkeresinin infazının  beklenilmesini talep etti. Mahkeme heyeti,  delil durumu ve dosya kapsamı ile atılı  suçun vasıf ve mahiyetini dikkate alarak,  Erçakmak hakkındaki yokluğunda  tutukluluk kararının devamını kararlaştırdı.  Erçakmak hakkında, yokluğunda  tutuklama müzekkeresinin infazı için daha  önce yazılan müzekkerenin akıbetinin  sorulmasını da kararlaştıran heyet, diğer  sanıklar yönünden dosyanın ayrılması  talebinin ise gelecek celse  değerlendirilmesine karar vererek,  duruşmayı 22 Şubat 2011 e erteledi.  Duruşmayı, yakınlarını siyasi  cinayetlerde kaybedenlerin oluşturduğu  Toplumsal Bellek Platformu üyeleri de  izledi. Platform adına hazırlanan basın  açıklamasını, Uğur Mumcu nun kızı Özge  Mumcu okudu. Sivas ta 33 insanın  katledilmesine ilişkin olarak bugüne kadar  yalnızca 160 sanığın yargılandığını,  tutuklanan sanıklar dışındakilerin  yakalanması yolunda çaba harcanmadığını  kaydeden Mumcu, Toplumsal Bellek  Platformu nun 11 Şubat 2010 da  TBMM de çeşitli yetkililerle görüştüğü,  görüşmelerde siyasi cinayetlere ilişkin  geniş yetkili araştırma komisyonu  kurulmasını ve siyasi cinayetlerde  zamanaşımının ortadan kaldırılmasını talep  ettiklerini, ancak bunun reddedildiğini  söyledi. Mumcu,  Zamanaşımına  uğramış dosyaların yeniden açılarak,  karanlıkta bırakılmış siyasi cinayetlerin  aydınlatılabileceğine inanıyoruz.  nsanlarımızı katledenlerin hukuk  sistemi tarafından  korunmayacağı  bir  ülkede yaşamak istiyoruz  diye konuştu.  Madımak davasına devam edildi   Zamanaşımı kalksın    AKP karşıtı  eyleme katılan  cezalandırılıyor   stanbul Haber Servisi  İstanbul Üniversitesi   İÜ , yeni öğretim yılının ilk iki haftasında 11  öğrenciyi bir hafta ile 2 dönem arasında değişen  sürelerle cezalandırdı. İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus  Söylet döneminde de 54 öğrenciye toplam 14 yıl 9  ay uzaklaştırma cezası verildi. İÜ öğrencilerinden  Ali Coşkun,  Üniversite kapılarını öğrencilerine  kapatarak, eğitim hakkımız gasp ediliyor.  Okulumuzda fakülte arası geçiş yasağı da var.  Başka hiçbir üniversitede bu uygulama yoktur   dedi. İÜ yeni eğitim ve öğretim yılına uzaklaştırma  cezaları ile girdi. Eğitim döneminin başladığı 2 hafta  içinde 11 öğrenciye bir hafta ile 2 dönem arasında  değişen okuldan uzaklaştırma cezaları verildi.  Öğrencilerin artık neredeyse alıştığı bu cezaların  gerekçeleri de hiç değişmiyor:   zinsiz afiş ve  pankart asmak, müzik dinletisi düzenlemek...   Üniversiteden 5 yıl uzaklaştırma alan ve mahkeme  kararı ile okula dönen İÜ Hukuk Fakültesi Öğrencisi  Coşkun, şimdi de 1 yıl uzaklaştırma cezası aldığını  söyledi. AKP karşıtı eylemlere katılan öğrencilere  uzun süreli uzaklaştırma cezaları verildiğini savunan  Coşkun şunları söyledi:   Üniversitemizde düşünce özgürlüğümüz  engelleniyor. Ceza almamızın nedeni, aslında  astığımız afişte, attığımız sloganda gizlidir.  Paralı eğitime, gericiliğe, faşizme, YÖK ve  AKP ye karşı muhalefet etmemiz, ceza almamız  için yeterli bir nedendir.   İÜ de öğrencilere verilen disiplin ve  uzaklaştırma cezalarının bazılarının gerekçeleri  özetle şöyle:  18 Nisan da gerçekleşen   Gençlik AKP yi Taksim de uyarıyor  mitingine  çağrı yapmak, TEKEL direnişi ile ilgili bildiri  dağıtmak, Ü Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet i  protesto etmek.   YÖK Başkanı Özcan  ağız değiştirdi  ANKARA  Cumhuriyet Bürosu   YÖK Başkanı  Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerde  derslere türbanlı öğrencilerin girmesini sağlayan  yazının kamuoyunda duyulmasının ardından ağız  değiştirerek,  Başörtüsüyle ilgili hiçbir şey  söylenmedi ve hiçbir şey, hiçbir üniversiteye  yollanmadı  dedi. Özcan, şöyle konuştu:   Bugünlerde bütün partiler meseleye çok  olumlu bakıyorlar. Medya olarak bu meseleyle  çok fazla uğraşmayın, mecrasına bırakın.  Zannediyorum yakın zamanda her şey yerli  yerine oturacaktır. Bu sorunu çözecek olan  siyasi partilerimizdir. nşallah çok yakın  zamanda çözüleceğini ümit ediyorum.   14 yaşındaki kızını  evlendiren anneyle  damada hapis  SAKARYA  AA   Sakarya da, 14 yaşın  daki işitme ve konuşma özürlü kızının imam  nik hıyla birlikte yaşamasına rıza gösteren  anne  cinsel istismar suçuna yardımda bu  lunduğu  gerekçesiyle 3 yıl 4 ay, birlikte ya  şadığı kişi de  cinsel istismar  suçundan 8 yıl  4 ay hapis cezasına çarptırıldı.  Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi nde görü  len duruşmaya, imam nik hıyla birlikte yaşa  dığı 14 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulun  duğu iddiasıyla tutuksuz olarak yargılanan  S.Ö.  24 , suça yardımda bulunduğu iddiasıyla  tutuksuz yargılanan anne N.C.  31  ve boşan  dığı eşinden olan mağdur S.D.  16  katıldı.  Cumhuriyet savcısı mütalaasında, anne  N.C nin aralarında duygusal yakınlık meydana  gelen kızı S.D. ve S.Ö nün evliliklerine rıza  göstermesiyle, geleneklere göre evlilik töreni  düzenlendiğini, birlikte yaşayan sanık ve mağ  dur arasında birden fazla cinsel ilişki meydana  geldiğini ve Adli Tıp raporuna göre mağdurun  14 yaşında çocuk sahibi olduğunun belirlendi  ğini kaydetti. Cumhuriyet savcısı, sanıklar S.Ö  ile N.C nin cezalandırılmasını talep etti. Mah  keme heyeti, sanık S.Ö yü 15 yaşından küçük  S.D ye yönelik zincirleme cinsel istismar su  çunu işlediği gerekçesiyle 8 yıl 4 ay hapis ce  zasına çarptırdı. Anne N.C. ise cinsel istismar  eylemine suçun icrasını kolaylaştırmak sure  tiyle sanığa yardımda bulunmak suçundan 3  yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.  Ergenekon Davası   Ne halt ettiysem  söyleyin bileyim   HATİCE TUNCER  İkinci Ergenekon davasında, teğmen ve  askeri öğrencileri örgütleme ve yönlendirme  faaliyetinde bulunmakla suçlanan tutuklu sanık  Hamza Demir in çapraz sorgusu tamamlandı.  Sanık ve avukatlarının önceki duruşmalardaki  taleplerine ilişkin ara kararlarını açıklayan  mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesi  Başkanvekili Osman Paksüt ün eşi tutuksuz  sanık Ferda Paksüt ün avukatı Metin  Çetinbaş ın talebini kabul ederek duruşma  tutanakları ve telefon dinleme kayıtlarının  kaleme başvurması halinde kendisine  verilmesine hükmetti.  Üye h kim Hasan Hüseyin Özese nin bazı  telefon görüşmelerine dayanarak tutuksuz sanık  Teğmen Noyan Çalışkuşu nun kendisine kira  için para verdiğine ilişkin sorusuna Hamza  Demir,  Bu soruların terör örgütü ile ne  ilgisi var. Arkadaşım bana para vermiş. Ben  ne halt karıştırdıysam söyleyin bileyim  diye  tepki gösterdi. H kim Özese nin  Mustafa  Balbay ile tanışıyor musunuz, sizde telefon  numarası bulunmuş  sorusuna Hamza Demir,   Mustafa Balbay ı gazetedeki yazılarından  tanıyorum. Bir arkadaşım gazeteki telefon  numarasını almış. Ben de  Böyle bir örgüt var  mı  diye sormak için not almıştım. Sonra  aramadım  şeklinde karşılık verdi.  Duruşma 7 Ekim e ertelendi.utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr  Başbakan ın özrünü kabul etti mi?  Başbakan Erdoğan ın kendilerini  hedef alan  Bitaraf olan bertaraf  olur  sözlerini anımsattığımızda  Boyner  Talihsiz bir dönemdi di  ye düşünmek istiyorum  yanıtı  nı veriyor. Tartışmanın geride ka  lıp kalmadığı konusunda  Bir yan  sıması olmadı, biz bakanlarla  çalışmalarımızı sürdürüyoruz   diyor ve devam ediyor:   Bu ilk defa olmuyor Türki  ye de. Seçim gibi referandum  gibi siyasi gerginliğin tırmandığı  zamanlar siyasilerle TÜSİAD  arasında sıkıntılar oluyor. Bel  li noktalarda görüş ayrılığına  düştüğümüz vakit veya yeteri  kadar destek olmadığımızı dü  şündükleri vakit bize kızıyorlar.  O yüzden zaten ben siyasetçi  olamam   Başbakan Erdoğan, referan  dum akşamı yaptığı konuşmasın  da kampanya süresince kırdıkla  rından toplu bir şekilde özür dile  mişti. Boyner, açıkça söylemese de  bu açıklamayı TÜSİAD olarak çok  üzerine alınmış gözükmüyor.  Düzeltme  Geçtiğimiz cuma günkü  yazımda CHP lideri  Kılıçdaroğlu nun  Baykal ile basın  aracılığıyla tartışmamaya kararlı   olduğunu aktarırken yanlışlıkla   tartışmaya kararlı  ifadesini  kullanmışım. Özür diler, düzeltirim.  ENGELLİ ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMAR   CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  bir komisyon kurulmasına önayak olurum, kolları  sıvarız. Yeni anayasayı hazırlamaya başlarız  falan  diyordu.  Başbakan dan ya da çevresinden kulağına  ufacık bir uyarı fısıldanmış olacak ki.. son günler  yanlış anlaşıldığından söz etmeye başladı.  Tabii Başbakan da yeni anayasa hazırlığını  neden gelecek yıla bıraktıklarını kimi gerekçeler  göstererek açıkladı.  RTE, seçimden önce referandumdan geçen yeni  anayasa maddelerinin emrettiği yasaların  hazırlanması ve bu aylarda Meclis ten geçirilmesi  zorunluluğunu öne sürdü.  Fakat asıl neden acaba RTE nin açıkladığı  nedenler mi?  İl başkanlarına yaptığı konuşmada bir cümle var.   Yeni anayasa hazırlıklarına başladık  diyor.  Görünen köy kılavuz istemez: AKP, seçim  kampanyasında yeni anayasada öngöreceği temel  ilkeleri halka anlatmaya öncelik verecek ve   desteklerini aldığı takdirde  seçimden sonra yeni  anayasaya ağırlık vereceğini söyleyecek.  Diğer partilerin iktidar oldubittisi ile karşılaşmayı  engellemek için bugünden yeni bir anayasa taslağı  hazırlamaya başlamaları gerekiyor.  Tabii muhalefet partileri 2011 de hazırlıksız  yakalanmak, yeni bir AKP dayatması ile  karşılaşmak istemiyorlarsa   AKP nin yöntemi 2007 seçimlerinden sonraki  yöntem. Diğer partileri AKP nin ilkelerine ve  amaçlarına uygun bir anayasa taslağı üzerinde  çalışmaya zorlamak istiyor...  2007 de AKP nin dayattığı taslağın bir AKP  Anayasası olacağını öne sürenlerin, ne yazık ki o  sırada yeni bir anayasanın hazırlanmasına temel  olacak hazırlıkları olmadığı ortaya çıkmıştı.  Yeni bir anayasa?.. Evet ama yeni bir AKP  oldubittisi ile karşılaşmak istemiyorsa partiler,  hatta sivil toplum örgütleri  bugünden bu ülkenin  nasıl bir anayasaya gereksindiğini saptayacak  hazırlıklara başlamak zorunda değiller mi?  Genel seçimler gelecek yılın haziran başında...  Sekiz ay sonra   RTE bir başka olasılığa değiniyor.  2011 seçimlerinden yine birinci parti  hatta tek  başına iktidar  çıkacağına, yeni anayasa  hazırlığında itici gücün yine AKP olacağına  inandığını gösteriyor.  Sosyal, ekonomik, rejimsel temel konular varken  ne getirip ne götüreceği araştırılmadan kimi  konuları sürekli tar
            
    
