Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  6 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr  EKONOMİ POLİTİK  ERİNÇ YELDAN  Merkez Bankası nın  Finansal İstikrar Arayışları  Döviz kuru yoğun sıcak para akışı altında  sürekli ucuzlamaya devam ediyor. Ucuzlayan  döviz ithalat talebini arttırdıkça dış ticaret açığı  büyümekte; bunun sonucu olarak da cari işlemler  dengesindeki bozulma daha da derinleşmekte.  Güncel verilere göre Türkiye nin 12 aylık birikimli  cari işlemler açığı 27 milyar dolara ulaşmış  durumda. Bu rakam yıl sonunda milli gelirimizin  yüzde 5 ine yakın bir dış açık verme yolunda  olduğumuzu gösteriyor.  Çoğunlukla spekülatif nitelikli ve  sıcak   unsurları barındıran finansman biçimiyle  karşılanan cari açıklar Türkiye ekonomisinin 2003  sonrası büyüme patikasının ana özelliğini  oluşturmaktaydı. Cari işlemler açığı borç yaratan  biçimde finanse edilirken bir yandan da Türkiye  ekonomisini  yüksek faiz ve ucuz kur  tuzağına  mahkum etmekteydi. Cari işlemler açığının  finansman biçimlerindeki kırılganlıklar ve  belirsizlikler, Türkiye ekonomisinin 20082009  küresel krizi altında niçin en şiddetle etkilenen  ekonomilerin arasında olduğunu da  açıklamaktaydı.  Nitekim 2008  büyük durgunluğu ndan  çıkarılan en önemli derslerden birisi de fiyat  istikrarını sağlamanın tek başına makro ekonomik  istikrarı sağlamaya yetmediği; finansal istikrar  sağlamadan dengeli ve sürdürülebilir bir  büyümenin söz konusu olamayacağıydı.  TC Merkez Bankası biraz da bu gözlemlerin  etkisiyle geçen hafta içerisinde  alternatif   müdahale araçlarını devreye sokarak finansal  sistemde istikrarı sağlayacak tedbirleri alacağını  duyurdu. Söz konusu tedbirlerin arasında en  önemlisi MB nin bankaların zorunlu karşılıklarına  ödemekte olduğu faizlerin sıfırlanmasıydı.  Böylece bankacılık sistemi önemli bir gelir  kaleminden yoksun kalırken MB bu kararını   zorunlu karşılık oranlarının gerektiğinde  makroekonomik ve finansal riskleri azaltıcı yönde  daha etkili bir araç olarak kullanılabilmesini  sağlamayı amaçladığını  belirterek  savunmaktaydı.  TCMB bir ikinci kararla döviz piyasasına  müdahale biçimlerini de geliştirdiğini duyurdu.  Buna göre MB artık  ek döviz alım uygulamasını   başlatmaktaydı. Yeni uygulamayla MB mevcut  müdahale biçiminde günlük 40 milyon dolarla  sınırlı olan döviz alımlarını gerektiğinde opsiyonel  olarak günlük 80 milyon dolara çıkaracağını  duyurdu. Buna ek olarak, artık MB mevcut  ihalelere ek olarak yapacağı maksimum alım  miktarını hafta başında kamuoyuna duyuracaktı.  Uygulama bu hafta başladı ve TCMB pazartesi  günü içinde bulunduğumuz hafta boyunca  toplam 300 milyon dolarlık ek döviz alımı  yapacağını ilan etti.  Söz konusu politika değişikliğinden beklenen  sonuç,  yabancı  sermaye girişlerinin  yoğunlaşması durumunda MB nin ek ihalelerle  döviz piyasasına müdahale edebileceği tehdidi  sayesinde, sermaye akımlarının yavaşlatılacağı ve  kurdaki aşırı dalgalanmaların da önlenebileceği  yönünde.  TCMB nin  öngörü ufkunun genişletilmesi  ve   beklentilerin idaresine  yönelik bu  uygulamalarının kurdaki ucuzlamaların önüne  geçmesi ve dolayısıyla, cari işlemler açığındaki  büyümenin de dizginlenebilmesi için  yeterli   boyutta ve  sürekli  olması gerekiyor. Ancak  MB nin sürekli olarak büyük hacimlerde döviz  satın alması demek, piyasaya sunulan Türk Lirası  likiditesinin de genişlemesi anlamına geliyor. Bu  da, en sonunda dönüp dolaşıp merkez  bankalarının en korktuğu olgu olan  iç talebin  uyarılması  ve  enflasyonist baskıların   yoğunlaşması tehlikesini doğurmakta.  Yıllardır bu köşede ve diğer forumlarda dile  getirdiğimiz bir sonuca yeniden ulaşıyoruz:  Sermaye hareketlerinin sınırsız serbestisi altında  ulusal finans piyasalarını uluslararası finans  sermayesinin spekülatif saldırılarına karşı  korumak ve finansal istikrarı sağlamak uzun  dönemde olanaklı gözükmüyor.  ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr  Biyogüvenlik Yasası ve GDO lu  genetiği  değiştirilmiş organizma  ürünlerle ilgili  yönetmelik geçen hafta  26 Eylül  yürürlüğe girdi.  Devasa bir bilgi karmaşasını ve tartışmaları da  beraberinde taşıyarak. Kişisel olarak GDO lu  ürünlerin Türkiye de üretilmesine de, ithalatına  da karşıyım. Ancak yasa, biyoteknoloji alanında  bilimsel araştırmaların önüne kuvvetli bir set  çekiyor. Ve ne yazık ki tüm uyarılara karşın bu  durum sürüyor. 22 Mart ta  Biyogüvenlik Yasası  Bilimin Ölüm Fermanı Olmasın  başlıkla yazımda,   Kamuoyu biyogüvenliğin sadece zirai  faaliyetlerden ibaret olduğunu sanıyor. Halbuki  biyogüvenlik konusu sadece zirai faaliyetten ve  GDO üretiminden ibaret değil, bilakis insan  sağlığını ilgilendiren zirai faaliyetlerin dışındaki  birçok biyoteknolojik bilimsel konuları da içeriyor.  Yasa kanunlaştığı takdirde ülkemizde bundan  böyle DNA teknolojisi kullanımı gerektiren her  türlü tıbbi, biyolojik, farmasötik, biyoteknolojik  araştırma Tarım Bakanlığı nın iznine tabi olacağı  ve bürokratik engellere takılacağı için pratikte  uygulanamaz hale gelecek  demiştim.  Yasanın Meclis ten geçmesinin hemen  ardından akademik dünyada da bir karşı çıkış  yaşanmış, hatta aralarında dünya çapında  araştırmacıların da olduğu 130 bilim insanı ortak  bir bildiri yayımlayarak  Biyogüvenlik kanununda,  bilimsel araştırmalarda kullanılan GDO ve  ürünlerinin kapsam dışı bırakılması, aksi halde  Türkiye nin bilim ve teknoloji geleceğinin tehlike  altına gireceği  uyarısında bulunmuştu.  Aradan neredeyse 6 ay geçti. Hiçbir uyarı  dikkate alınmadı ve kanunun Meclis ten  geçmesinden sonra hazırlanan yönetmeliklerde  gerekli değişiklikler yapılmadı.  Konuyu takip edenler hatırlayacaklardır, daha  yasa hazırlık aşamasında iken alelacele bir GDO  yönetmeliği çıkartılmış, hatta 3 kez değiştirilerek  yüz binlerce ton GDO lu ürünün ithalatı bile  yapılmıştı. Üstelik bu ithalat Tarım Bakanlığı nın  kurduğu ve kimlerden oluştuğu sır gibi saklanan   Bilimsel Komite  kararlarına istinaden yapılmıştı.  Bunu bir not olarak kenara koyup bugüne  yeniden bakacak olursak sözü bu konuda uzun  yıllar boyu çalışmalar yapan Sabancı Üniversitesi  Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim  Üyesi Prof. Dr. Selim Çetiner e bırakmak  istiyorum. Çetiner çekincelerini şöyle sıralıyor:   Kanun kendi içerisinde tutarsız, muğlak ve  AB normlarından uzak iken yönetmelikteki  maddelerin bazıları da yasaya ters: Örneğin:  Kanun gayet açık ve net biçimde  Genetiği  değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi yasaktır   derken, yönetmelikle bunların nasıl yetiştirileceği  anlatılıyor. Bu araştırmacılar açısından önemli;  eğer araştırmacı bu yönetmeliği dikkate alıp ilgili  evrak, izinler vs. hepsini tamamlasa dahi kanuna  göre suçlu duruma düşüyor.   Kanunun bir açmazı da amaç ve kapsamıyla  ilgili. Amaç ve kapsamda  GDO ve ürünleri   ibaresi çok geniş bir ürün gamını ifade ediyor.  Bunun içerisine tıbbi genetik dahil her türlü  biyoteknolojik araştırmada kullanılan enzimler,  plazmidler, bakteriler, laboratuvar hayvanları da  giriyor. Tabii gıda endüstrisinde kullanılan peynir  mayası, her türlü enzim ve işlenmiş gıdalardaki  onlarca madde de GDO ürünü, yine tekstil  sanayinin kullandığı enzimler hatta çamaşır  deterjanındaki enzimler de  GDO ürünü .  Özetle;   GDO yetiştirmek yasak.   İthalata yasak yok, ama nasıl yapılacağı son  derece muğlak.   Kimin başvuracağı da muğlak olduğu için   muhtemelen hiç kimse  daha bir süre ithalat  yapılmayacak.   Araştırmacılar dahil GDO ve ürünü  kullananların kanunsuz durumu sürdürecek; ta ki  birisi ihbar edene kadar.   İthalatın bu şekilde durması, yıl sonuna  kadar olduğu tahmin edilen stoklar tükenene  kadar yem ve hayvansal üretimde pek sıkıntı  yaratmayacak.   Geçen hafta yemcilerin kullandığı  hammaddelerdeki artış buğday kepeği için  yüzde 180 için ve ayçiçeği küspesi için yüzde  130 oldu, yem de yüzde 30 zam gördü. Bu ithal  stokları azaldıkça daha da artacak ve tüm et,  süt, yumurta ve beyaz et  kültür balığı dahil   fiyatlarına yansıyacak.  Bu arada, YÖK Başkanı nın hazin açıklaması  benim henüz dile getirmediğim şu soruları da  akla getiriyor:   Madem GDO ürünleri yetiştirmek yasak,  neden h l  milyonlarca liralık DPT fonlarıyla  üniversitelerde yeni biyoteknoloji merkezleri  kuruluyor?   Neden taşra üniversitelerinde bile tarımsal  biyoteknoloji bölümleri kurulup öğrenci alınıyor?   Yetiştirilmesi yasak ürünleri neden  geliştirmeye kaynak ayırıyorsunuz?   Bu kadar öğrenci mezun olduğunda bunları  hangi işlerde istihdam edeceksiniz?  GDO ve Biyogüvenlik Yasası Tam Bir Karmaşa  B  Gelecek 6 ayda Türkiye de büyümenin hızlanacağını düşünen yabancıların oranı yüzde 47 den yüzde 37 ye indi  Yabancı yarını göremiyorEkonomi Sevrisi  Uluslararası Yatırımcılar  Derneği  YASED  Yönetim Kurulu Başkan  Yardımcısı Adnan Nas, Türkiye deki büyü  menin sürdürülebilir olduğu konusunda dün  yayı ikna etmek gerektiğini belirterek  Tür  kiye de artık ekonominin farklı bir düzle  me geldiği, kolay kolay krizlerle kesilme  diği, bunun sürdürülebilir olacağı yönün  deki intiba henüz yeterli değil  dedi.  Nas, YASED üyeleri arasında yapılan 2010  yılının ikinci Barometre anketinin sonuçları  nın paylaşıldığı toplantıda yaptığı değerlen  dirmede, üyelerin büyük çoğunluğunun, önü  müzdeki dönemde Türkiye de yatırımları et  kileyecek olumsuz gelişmelerin başında  ye  rel siyasi bunalım ı gördüğünü kaydeden  Nas, uluslararası yatırımların önündeki 3 te  mel engel sorusuna  yasal çerçeve ve uy  gulamalar,   kayıt dışı ekonomi  ve  siyasi  istikrarsızlık  yanıtı verildiğini hatırlattı. İkin  ci Barometre anketine göre, uluslararası ya  tırımcıların yüzde 37 si yeni yatırımlar yap  mayı düşünüyor. Bu oran, birinci Barometre  anketinde yüzde 42 idi.  Önümüzdeki 6 ayda Türkiye de ekonomik  büyümenin hızlanacağını düşünen yabancı ya  tırımcıların oranı yüzde 37 oldu. Birinci Ba  rometre anketinde bu oran yüzde 47 oranın  da bulunuyordu.   Mali kuralın çıkmaması sizce önü  müzdeki dönem yatırımları nasıl etkiler   sorusunu üyelerin yüzde 67 si  olumsuz ,  yüzde 20 si  etkilemez , yüzde 13 ü  be  lirsiz  şeklinde yanıtladı. Önümüzdeki dö  nemde hükümetin öncelik vermesi gereken üç  konu, yüzde 74 oranıyla  işsizlik , yüzde 56  oranıyla  yapısal reformlar , yüzde 38 ora  nıyla  mali kural  olarak belirtildi.  YASED Başkan Yardımcısı Adnan Nas: Türkiye deki büyümenin  sürdürülebilir olduğu konusunda bizim, dünyayı ikna etmemiz lazım. Ülke  ekonomisinin farklı bir düzleme geldiği ve bunun sürdürülebilir olacağı  yönünde intiba henüz yeterli değil.  Moody s  görünümünüz  pozitif dedi,  beklenti yükseldi  Hükümet memur zammında geri adım atmadı. Toplantıda şişeler, bardaklar havada uçuştu  Toplu görüşmede kavgaEkonomi Servisi  Uluslararası  kredi derecelendirme kuruluşu Mo  ody s, Türkiye nin kredi not görü  nümünü  durağan dan  pozitif e yük  selttiğini açıkladı. Bu, Moody s in  Türkiye nin  Ba2  olan kredi notunu  arttırabileceği anlamına geliyor. Mo  ody s in Kıdemli Analisti Sarah  Carlson,  Türk ekonomisi beklen  medik derecede güçlü olduğunu  gösterdi ve kriz öncesi seviyelerine  yeniden ulaştı  dedi.  Carlson, kredi notunun Ba1 sevi  yesine yükseltilmesinin Türkiye nin  temel mali göstergelerinin daha da  güçlenmesine bağlı olduğunu belir  terek, yüksek cari işlemler açığı ve bu  açığın finansmanında doğrudan yatı  rımdan çok portföy yatırımlarına ba  ğımlılığın olması gibi dış kırılgan  lıklara dikkat çekti.  Moody s in not değerlendirmesi,  İMKB de yeni bir alım dalgasına  neden oldu ve endeks rekor kırarak 66  bin 409 puana ulaştı. İMKB ilk se  ansta kısa süreli tepki verse de, ikin  ci seansta Avrupa daki havanın olum  luya dönmesiyle alımlar hızlandı.  Borsa 66 bin 66.283 puandan kapandı.  Brezilya dan  sıcak paraya  iki kat vergi  ESKİŞEHİR  Cumhuriyet   Sikorsky Stratejik  Ortaklıklar Başkan Yardımcısı Stephen B. Estill, Türk  Genel Maksat Helikopter Programı ihalesini kazan  maları halinde, derhal Türkiye ye 1 milyar dolarlık  sipariş vermeyi garanti ettiklerini söyledi.  Alp Havacılık ve ortağı Sikorsky in  Türk Genel Maksat Helikopter Proje  si hakkında son gelişmelerin değer  lendirildiği ve yeni motor üretim tesi  sinin açılışında konuşan Estill,  Türk  Genel Maksat Helikopter Programı  için Türkiye ye yapmış olduğumuz  teklif aslında emsalsiz ve muhteşem.  Black Hawk helikopteri tüm sofisti  ke transmisyon ve aviyonik sis  temleri de dahil ol  mak üzere Tür  kiye de üretilebi  lecek  dedi. Estill,  bugün ellerindeki mevcut siparişlere göre, Sikorsky in  önümüzdeki 12 yıl boyunca yılda 150 Black Hawk  ve Seahawk üretimini garantilemiş durumda olduğunu,  ilaveten küresel talebe bakıldığında önümüzdeki 20  yıl zarfında yaklaşık 4 bin Black Hawk talebi ön  gördüklerini ifade etti.  Alp Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Al  pata da Genel Maksat Helikopter projesinin Alp Ha  vacılık a yıllık 100 milyon dolar, toplamda ise 2.3 mil  yar dolarlık bir ek iş hacmi yaratacağını, Alp Hava  cılık ve yüklenicilerinde 750 kişilik ek istihdam im  k nı sağlanacağını kaydetti. 2010 ihracatlarının 50  milyon dolara çıkacağını aktaran Alpata,  büyük bö  lümü şimdiden kontrata bağlanmış ihracatımızın  önümüzdeki 5 yılda 3 kat daha artarak yıllık 150  milyon dolara, Türk Genel Maksat helikopter pro  jesinin devreye girmesi ve JSF projesinin de yük  sek üretim dönemine ulaşmasıyla da yıllık 350 mil  yon dolara ulaşmasını öngörüyoruz  dedi.  Ekonomi Servisi  Para biriminin  değerlenmesine neden olan sıcak pa  ra girişleri ile mücadele etmeye ça  lışan Brezilya, döviz kurundaki ha  reketleri sınırlamak için, yabancı ya  tırımcıların yerel piyasaya ihraç edi  len tahvil alımlarına uygulanan ver  giyi iki kat arttırdı. Brezilya nın Ma  liye Bakanı Guido Mantega, IOF  vergisi adı verilen vergiyi yüzde 2 se  viyesinden yüzde 4 e yükseltti. Rea  lin değerlenmesine neden olan sıcak  para girişlerine karşı alınan önlemler  konusunda Mantega,  Pek çok ülke  kur için önlemler alıyor, hiç kim  se bunu ihmal etmiyor  dedi.  Öte yandan, Japonya Merkez Ban  kası  BOJ  gösterge faizi yüzde  0.1 den, yüzde 0 ile yüzde 0.1 aralı  ğına çekti. Merkez Bankası fiyatlar  da istikrar sağlanana kadar faizin bu  seviyede kalacağını ifade etti. BOJ ay  rıca uzun vadeli borçlanma faizleri  ni aşağı çekmek için tahvil, ETF ve  ticari borçlanma senedi almak için bü  yüklüğü 5 trilyon yeni bulabilecek bir  fon kurmaya karar verdi.  Kiler: Halka arz geliri  yatırıma gidecek  Ekonomi Servisi  Kiler Holding Perakende  Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kiler,  perakende zincirinin organik ve inorganik olarak  büyümeye devam edeceğini ve Kiler Alışveriş Hiz  metleri nin halka arzından sağlanacak kaynağı ya  tırımlarda kullanacaklarını söyledi. Kiler in yeni  kampanyasına  ilişkin düzenle  nen toplantıda  konuşan Ümit  Kiler  Biz çalış  malarımızı bi  tirdik. Halka arz yıl sonuna kadar rahatlıkla  yapılabilir  dedi. Kiler in 26 Kasım a kadar sü  recek 28. yıl kampanyası ile Kiler müşteri kartı sa  hipleri yüzde 50 ye varan indirimlerin yanı sıra her  30 TL lik alışveriş için 20 adet Renault Fluen  ce den birini kazanma şansını elde edecek.  FG Wilson Türkiye de büyüyecek  Jenertör üreticisi FG Wilson, Türkiye de gelişen  iş hacmine ve proje ihtiyaçlarına doğrudan cevap  vermek amacıyla yeniden yapılandı.  FG Wilson İngiltere Başkan Yardımcısı Ian Moo  re, Türkiye yi çok önemli bir piyasa olarak gör  düklerini belirterek  Türkiye çapında farklı yer  lerde ofisler kuruyoruz. Personel sayısı arttı ve  artmaya devam edecek. Bu ülkede devam eden  jeneratör talebini karşılamaya hazırız  dedi.  FG Wilson Türkiye Üst Yöneticisi  CEO  Kök  sal Er  Türkiye de tüketilen pazarın büyüklü  ğü 150 milyon dolar. Önümüzdeki dönemde bu  nun 200 milyon doların üzerine çıkacağını tah  min ediyoruz. Beş yılda payımızı yüzde 25 e çı  karmak istiyoruz  diye konuştu.  Ekonomi Servisi  Süper  zenginlerin ekonomik endişeler  nedeniyle aldıkları külçe altının  tonlarla ifade edilmeye başlan  dığı belirtiliyor. Reuters Küresel  Özel Bankacılık Zirvesi nde ko  nuşan İsviçreli banka UBS nin  yöneticisi Joef Stadler, iki dipli  resesyon korkusunun fiziksel al  tınla birlikte, bu madeni çıkaran  şirket hisselerine ve yine altına  dayalı yatırım fonlarına ilgiyi  arttırdığını belirtti.  Stadler,  Sadece yatırım fo  nu ya da vadeli piyasada altın  almıyor, fiziksel anlamda al  tın satın alıyorlar... Elimizde  bir çiftin, 1 tonun üzerinde al  tın alıp başka bir yere taşıdığı  bir örnek mevcut  dedi. Stad  ler in söz ettiği miktardaki altı  nın maliyeti 42 milyon doları  buluyor. UBS, yüksek miktar  da portföy sahibi müşterilerine  varlıklarının yüzde 7 si ile 10 u  arasındaki kısmını altın gibi de  ğerli madenlere yatırmalarını  tavsiye ediyor. Son 10 yıldır,  yıllık bazda sürekli değer kaza  nan altının onsu şu anda 1.317  dolarla tarihi rekor seviyelerine  yakın seyrediyor. Julius Baer s  yatırım danışmanlığı şirketinin,  Asya bölgesi yatırım baş yöne  ticisi Van AnanthaNageswa  ran, zengin yatırımcıların  ABD den gelen umut verici ol  mayan veriler nedeniyle altına  yatırımı arttırdığını söyledi.  MUSTAFA ÇAKIR  ANKARA  Kamu İşveren Kurulu,  Uzlaştırma Kurulu nun memur maaşla  rında taban aylıklara 6 aylık dönemler  de 16+22 TL zam yapılması kararını ka  bul etmezken Başbakanlık binasındaki  toplantıda Türkiye KamuSen heyeti ile  Devlet Personel Başkanlığı uzmanları  arasında bardakların, şişelerin havada  uçuştuğu yumruklu kavga yaşandı.  Uzlaştırma Kurulu nun kararının ar  dından Devlet Bakanı Hayati Yazıcı baş  kanlığındaki Kamu İşveren Kurulu ile  Türkiye KamuSen dün Başbakanlık  Merkez Bina da bir araya geldi. Alınan  bilgiye göre toplantı gergin başladı. Ba  kan Yazıcı nın MemurSen ile imzala  nan metnin Bakanlar Kurulu na gönde  rildiğini açıklaması sendikacıları kızdırdı.  KamuSen Başkanı Bircan Akyıldız  süreç tamamlanmadan metnin gönderi  lemeyeceğini vurguladı. Sendikacılar  ağustos ayında imzalanan tutanağa  Ka  muSen in taban aylıklara zam ya  pılması konusundaki ısrarı kabul edil  memiştir  ifadesinin yazılmasını istedi.  Bakan Yazıcı bu talebi önce kabul et  medi. Ancak sendikacıların ısrarı üzeri  ne Yazıcı geri adım attı, ifadenin metne  konulmasını kabul etti. Ardından bakan  toplantıdan ayrıldı. KamuSen yetkili  lerinin verdiği bilgiye göre bu sırada Dev  let Personel Başkanlığı ndan bir uz  man, sendikacılara belgenin fotokopisi  ni vermek istedi. Akyıldız ise fotokopiyi  kabul etmeyeceklerini, belgenin aslı ge  linceye kadar ayrılmayacağını belirtti.  Bunun üzerine uzman ile Akyıldız ara  sında sert tartışma yaşandı. Tartışma kav  gaya dönüşüp büyürken su şişeleri ve bar  daklar havada uçuştu. Kavga sürerken bir  ara Başbakanlık koridorlarındaki emni  yet görevlilerinden de yardım istendi.  Kavga koridorlarda da devam etti. Kav  ga sonunda KamuSen heyeti belgenin  aslını alamadan salondan ayrılırken ta  raflardan yaralananlar da oldu.  Akyıldız, kurul kararlarının kabul  edilmediğine ilişkin tutanak düzenlemiş  bir siyasi iradeyle karşı karşıya kaldık  larını belirterek,  Tavırlar aşağılayıcı,  küçümseyici, el kol hareketleriyle bi  ze hitap etme şekilleri... Elbette buna  sinirlenmemiz, doğal olarak tepki  göstermemiz söz konusu. Biz bunun  peşini bırakmayacağız. Yargıya baş  vuracağız  diye konuştu.  Memur maaşları ile ilgili son kara  rı Bakanlar Kurulu verecek.  Bİ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ R U   Ö Z L E M Y Ü Z A K  Sikorsky den Türkiye ye 1 milyar  dolarlık sipariş garantisi  Stephen  B. Estill  Korku zenginleri altına yöneltti  Türkiye KamuSen heyeti ile  Devlet Personel Başkanlığı  uzmanları arasında meydana gelen  kavgada yaralananlar oldu.   CMYB  C M Y B  6 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr  EKONOMİ POLİTİK  ERİNÇ YELDAN  Merkez Bankası nın  Finansal İstikrar Arayışları  Döviz kuru yoğun sıcak para akışı altında  sürekli ucuzlamaya devam ediyor. Ucuzlayan  döviz ithalat talebini arttırdıkça dış ticaret açığı  büyümekte; bunun sonucu olarak da cari işlemler  dengesindeki bozulma daha da derinleşmekte.  Güncel verilere göre Türkiye nin 12 aylık birikimli  cari işlemler açığı 27 milyar dolara ulaşmış  durumda. Bu rakam yıl sonunda milli gelirimizin  yüzde 5 ine yakın bir dış açık verme yolunda  olduğumuzu gösteriyor.  Çoğunlukla spekülatif nitelikli ve  sıcak   unsurları barındıran finansman biçimiyle  karşılanan cari açıklar Türkiye ekonomisinin 2003  sonrası büyüme patikasının ana özelliğini  oluşturmaktaydı. Cari işlemler açığı borç yaratan  biçimde finanse edilirken bir yandan da Türkiye  ekonomisini  yüksek faiz ve ucuz kur  tuzağına  mahkum etmekteydi. Cari işlemler açığının  finansman biçimlerindeki kırılganlıklar ve  belirsizlikler, Türkiye ekonomisinin 20082009  küresel krizi altında niçin en şiddetle etkilenen  ekonomilerin arasında olduğunu da  açıklamaktaydı.  Nitekim 2008  büyük durgunluğu ndan  çıkarılan en önemli derslerden birisi de fiyat  istikrarını sağlamanın tek başına makro ekonomik  istikrarı sağlamaya yetmediği; finansal istikrar  sağlamadan dengeli ve sürdürülebilir bir  büyümenin söz konusu olamayacağıydı.  TC Merkez Bankası biraz da bu gözlemlerin  etkisiyle geçen hafta içerisinde  alternatif   müdahale araçlarını devreye sokarak finansal  sistemde istikrarı sağlayacak tedbirleri alacağını  duyurdu. Söz konusu tedbirlerin arasında en  önemlisi MB nin bankaların zorunlu karşılıklarına  ödemekte olduğu faizlerin sıfırlanmasıydı.  Böylece bankacılık sistemi önemli bir gelir  kaleminden yoksun kalırken MB bu kararını   zorunlu karşılık oranlarının gerektiğinde  makroekonomik ve finansal riskleri azaltıcı yönde  daha etkili bir araç olarak kullanılabilmesini  sağlamayı amaçladığını  belirterek  savunmaktaydı.  TCMB bir ikinci kararla döviz piyas
            
    
