Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                        Pages
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  SAYFA CUMHUR YET 28 EK M 2010 PERŞEMBE  6 HABERLER  BİLİM ve SİYASET  ORHAN BURSALI  CHP: Değişim Kıskacı  Şu sıralarda CHP’ye, ne yapması, nasıl bir parti  olması, nasıl değişmesi, kendini nasıl yenilemesi  gerektiğini öneren önerene... Şüphesiz bunlar  arasında, bu köşe de var... Hatta bu köşe konuya  epey de sert yaklaşıyor. Dili radikal. Bu nedenle de  bir kısım CHP’linin hoşuna gitmiyor.  Dil neden radikal? Çünkü yaşadığımız olaylar ve  bu olayları yönlendiren kesim, yani iktidar, radikal!  AKP’nin yargıda gerçekleştirdiği köktenci  hukuksal değişim, yeni bir durum yarattı!  AKP otoriter bir yönetim uyguluyordu! İktidar,  medyada, iş dünyasında ve diğer önemli alanlarda,  her şeyi denetimi altına alıyordu. Bazen yıkarak ve  yok ederek.. Şimdi bu yönetim anlayışını, yeni  yargı hukukuyla, bir üst düzeye taşıdı. Artık  tamamen AKP yargısı gündemde!  Yargı, öyle anlaşılıyor ki, iktidarı ilgilendiren siyasi  ve hukuki davalarda, AKP’nin vicdanı elverdiği  ölçüde tarafsız ve yasal davranabilecek!  Bir “defter dürme” dönemi zaten bu hukuki  darbe döneminden önce başlamıştı! Bugünden  sonra artık bertaraf etme olayı yasal zeminde  gönül rahatlığıyla gerçekleştirilecek..  Diyeceğim o ki, bu köşede dilin radikalliği, içinde  bulunduğumuz iktidar ruhunun radikalliğinden ileri  geliyor..  Ne diyordu Nejat Yavaşoğulları: “Acil  Demokrasi!”  Türkiye’nin, demokrasi adına elde ne var ne yok  kaybetmeden, “acil iktidar değişimi”ne ihtiyacı  olduğundan! CHP acil hareket etmeli!  CHP’ye yapılan “değişim” önerilerine bakıyorum.  Mesela şu sıralarda medyaya yansıyan ve CHP  yönetiminin ayakta alkışladığı açıklanan ilahiyatçı  Dr. Muhammed Çakmak’ın konuşması. (Vatan,  25 Ekim 2010). Çakmak “Değişim” üzerine bir “üst  dil” kullanmış.  “CHP kendini toplumla barıştıracak yeni bir dil  inşa etmelidir. En temel problem budur...  Dünyadaki trendleri bir yüksek algıyı ortaya koyacak  ve bu yüksek entelektüel performansla bir değişim  projesi hazırlayacak.. Bu projeyi de yeni bir dille  topluma anlatacak. Bunu başaramazsa CHP tarih  dışı olmaya mahkumdur... Değişime direnmek  intihardır...”  Yazı uzun, Çakmak’ın “değişim” önerileri net ve  belli değil. Genel bir ifade var. Ama dünyanın  “postmodern” döneme girdiğini belirtiyor ve  CHP’den buna uygun değişim istiyor!  Konuşmanın veya yazının en dikkat edici  noktası, CHP’nin kendini AKP ve MHP’ye göre  inşa etmemesi gerektiği önerisidir. Bu doğrudur!  CHP örneğin başkalarının inşa ettiği sorunları  (türban gibi) bayrak yapmamalı.  CHP kendini iktidara taşıyacak sorunlara ilişkin  net çözümlerinin bayraklarını dalgalandırmalı!  Örneğin, bozulan gelir dengesini nasıl  düzelteceksin? Aşağı sınıf ve tabakaların gelirlerini  nasıl yükselteceksin? Zenginliği nasıl alt ve orta  sınıfların lehine dağıtacaksın?..  Örneğin: Orta sınıfın en büyük gelir  kayıplarından biri, çocuklarının eğitimine harcadığı  muazzam paralardır! Aileleri, Türkiye’ye özgü bu  masraflardan nasıl kurtaracaksın? Daha alt gelir  düzeyindeki ailelerin çocuklarına daha kaliteli  eğitim olanaklarını nasıl sunacaksın?  Değişim iyidir, şüphesiz ki toplumun  gereksinimlerini ve sorunlarını dikkate alacaksın!  Ama çeşitli köşelerden yapılan önerilerin bir kısmı  “cilalı imaj devri” niteliğinde!  Bir kısmı, AKP’nin işlerini kolaylaştırıcı bir rol!  Bazıları, ABD’nin Ortadoğu projeleri için yedek  oyunculuk!  CHP’yi iktidarda görmekten çok, “başkalarının  işlerini” sorunlarını kolaylaştıracak ve çözecek bir  “yedek at” olmayı amaçlıyor..  Akan bilgiler ve bizzat bazı gözlemler, CHP’nin  en büyük değişimi ve dönüşümü “örgüt” üzerinde  gerçekleştirme gerektiğini gösteriyor! Bunlardan  bir ikisini yazacağım!  Şimdi, iktidarın yeni başlattığı yargısalhukuki  dönemde, CHP liderleri her ciddi sorunu bayrak  olarak dalgalandırmalı..  Bu arada, hukuk ve yargı uygulamalarına özel  önem verilmeli!  Mesela, Yüksek Seçim Kurulu, referandum  sonuçlarını sandık bazında niye vermeyi  reddediyor? Bu saydamlığı sağlamak için, ne  gerekiyorsa yapılmalı!  Yüksek Seçim Kurulu’nun çalışmaları, bütün  adaletsizlikler izlenmeye alınmalı!  Deniz Feneri davası gündemden düşmemeli!  Dava ve soruşturma üzerine büyük bir siyah şal  örtülmüş durumda! Savcısı, başarılı çalışmaları  sonucu olsa gerek, HSYK’ye “atanıyor”!  Bütün bu sorunların takipçisi olacak, bu  sorunlara pençesini geçirecek, genç bir CHP!  obursali@cumhuriyet.com.tr  CHP’li Kılıç, Deniz Feneri e.V. davasıyla ilgili 6500 sayfadan oluşan dosyayı savcılığa teslim etti  ‘Erdoğan’ın adı var’ANKARA (Cumhuriyet Büro  su)  Eski CHP MYK üyesi Ali Kı  lıç, Almanya’da “yüzyılın bağış  yolsuzluğu” olarak adlandırılan  Deniz Feneri e.V. davasına ilişkin 14  klasör belgeyi, davanın Türkiye  ayağını araştıran Ankara Cumhuri  yet Savcısı Nadi Türkaslan’a ver  di. Soruşturmanın yavaş işleme  sinden hükümeti sorumlu tutan Kı  lıç, “Geçen yıl ağustos ayında sa  yın Başbakan’ın adının polis so  ruşturma dosyasında geçtiğini  söylemiştim. Aradan 14 ay geç  mesine rağmen Başbakan, adının  neden bu dosyada geçtiğini açık  lamadı” dedi.  CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ  lu’nun talimatı üzerine Ali Kılıç,  dün Ankara Adliyesi’ne gelerek, De  niz Feneri soruşturmasını yürüten  Cumhuriyet Savcısı Türkaslan’ın  bulunduğu 3. kata çıktı. 13’ü mavi,  1’i ise kırmızı klasör içindeki bel  geleri Türkaslan’a teslim eden Kı  lıç, adliye önünde gazetecilere açık  lama yaptı. Kılıç, “Amacımız, yak  laşık 30 aydan bu yana Türki  ye’de çıkmaza giren, iki ülke ara  sında git gel yapan Deniz Feneri  dosyasının bir an önce sonuçlan  masını talep etmekti. Bunu sav  cımıza söyledik. Dosyaları teslim  ettik. Sonucu hep birlikte göre  ceğiz” dedi.  ‘İlk davanın dosyası’  Bir soru üzerine Kılıç, dosyanın  içeriğinde Almanya’daki Deniz Fe  neri yolsuzluğunun olduğunu be  lirterek şöyle konuştu: “Bu yol  suzluk, ‘yüzyılın yolsuzluğu’ ola  rak ifade edildi. Türkiye uzantı  ları ve elebaşıları var. Alman  mahkemesinin Türkiye’deki ele  başılar olarak ifade ettiği Zekeri  ya Karaman, Zahid Akman ve ar  kadaşları var. 1617 kişinin adı ge  çiyor. Almanya’da alınan ifadeler,  soruşturmalar, iddianamenin bü  tünü, hepsi dosyada var. Yaklaşık  olarak 6500 sayfadan oluşan bir  dosya. Teslim ettiğim belgeler  Almanya’da açılan ilk davanın  dosyası. Bildiğimiz kadarıyla sav  cılığımızda 650700 sayfa kadarı  var. Bu dosyadaki belgelerin yüz  de 8590’ı savcılığımızda yok.  Savcılarımızın çalışmalarına cid  di katkı sunacağımızı düşünüyo  ruz. Amacımız Adalet Bakanı  mıza yardımcı olmak.”  Dosyada siyasilerin adının olup  olmadığının sorulması üzerine ise  CHP’li Ali Kılıç, Almanya’da “yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak adlan  dırılan Deniz Feneri e.V. davasına ilişkin 14 klasör belgeyi, Ankara Cum  huriyet Savcısı Nadi Türkaslan’a verdi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ)  İstanbul Haber Servisi  Asker ve bürokratlara  şantaj yaptıkları, askeri casusluk faaliyetinde  bulundukları iddia edilen örgüte yönelik ope  rasyonda gözaltına alınan 13 muvazzaf suba  yın tutuklanması istendi. İstanbul Cumhuriyet  Başsavcılığı’nca İstanbul, Ankara ve İzmir  dahil birçok ilde yapılan operasyon kapsamın  da gözaltına alınan şüphelilerden 16’sı dün  Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.  Savcılıkça sorgulanan 16 şüpheliden 13  muvazzaf asker tutuklama istemiyle mahke  meye sevk edildi. Bir kadın sivil memur ile  iki muvazzaf asker savcılık sorgularının ar  dınan serbest bırakıldı. Dört muvazzaf as  ker, emekli Albay İbrahim S, dört TÜBİ  TAK uzmanı ve Savunma Bakanlığı Sanayi  Müşteşarlığı’nda daire başkanı olduğu be  lirtilen Ahmet Lütfi V’nin de bugün Beşik  taş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilerek sor  gulanacağı, şüpheli üç muvazzaf askerle il  gili ise yurtdışında görevde oldukları için  gözaltı işleminin yapılamadığı belirtildi.  13 muvazzaf askere  tutuklama istemi   Şantaj ve askeri casusluk soruşturması  Kılıç, “Geçen yıl ağustos ayında  yaptığım açıklamada Başbakan’ın  adının polis soruşturma dosya  sında geçtiğini ifade etmiştim. Bu  tarihten bu yana yaklaşık 14 ay  geçmesine rağmen Başbakan, adı  nın neden bu dosyada geçtiğini bir  türlü açıklamadı. Haberi var mıy  dı bilmiyoruz. Yoktuysa bizim  açıklamamızdan sonra mutlaka  bilmiş olması gerekiyor. Ancak  bugüne kadar hiçbir açıklamanın  gelmemesi, gerçekten düşündü  rücü” karşılığını verdi.  ‘Her iki taraf da yavaş’  Kılıç, “Buradaki savcılarımı  zın sürekli Almanya’ya gitme ta  lebi var. Ancak bir türlü 2 yıldır  gidemiyorlar. Bakanlık izin ver  miyor. Neden savcıların gönde  rilmesine izin verilmiyor” şeklin  deki soruyu da şöyle yanıtladı:  “Adalet Bakanlığı’nın buna izin  verip vermediği konusunda bir yo  rumda bulunamayacağım. An  cak gördüğümüz kadarıyla Al  manya tarafının da bu işi yavaş  tan aldığı, savcıların yazılarına ya  nıtların çok geç geldiğini biliyoruz.  İki taraf da bu işi yavaştan alıyor.”  Dosyanın Adalet Bakanlığı yo  luyla gelmediği için savcılığın bu  nu kullanıp kullanamayacağıyla il  gili ise Kılıç şu değerlendirmede bu  lundu: “Bakanlığın onu çoktan  istemesi gerekiyordu. Bildiğimiz  kadarıyla buraya sadece karar  metinleri geldi. Mahkemedeki tu  tanaklar, ifadeler ulaşmamış. Hal  böyle olunca, buradaki savcılığın  soruşturması yavaştan gidiyor.  Adalet Bakanlığı’na 11.5 yıl ön  ce çağrıda bulunduk. Eğer ba  kanlık veya savcılık dosya isti  yorsa biz kendilerine vermeye  hazırız. Ancak aradan geçen bun  ca zamana karşın herhangi bir  adım atılmadı. Mavi Marmara ge  misi olayında hükümet ağırlığını  koydu, komisyon oluşturdu. Ola  yı sonuçlandırdı. Deniz Feneri  olayında her ne hikmetse bir  adım atılamıyor. Bu da oldukça  düşündürücü.”  Soruşturmanın yavaş ilerlemesinden hükümeti sorumlu tutan  Kılıç, geçen yıl ağustos ayında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın  adının polis soruşturma dosyasında geçtiğini açıkladığını ancak  aradan 14 ay geçmesine rağmen Başbakan’ın bu konuda bir  açıklama yapmadığını söyledi. Kılıç, “Bugüne kadar hiçbir  açıklamanın gelmemesi düşündürücü” dedi.  AKP, REFERANDUMDAK ÖZVER L ÇALIŞMASI  Ç N YEN HSYK ÜYES AYDIN’A TEŞEKKÜR ETT  KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayserihaber internet  sitesinin haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah  Gül tarafından HSYK üyeliğine atanan eski Kayseri  Barosu Başkanı Ali Aydın’a AKP Kayseri İl Baş  kanlığı tarafından 2010/380102 sayılı ve 17/09/2010  tarihli resmi evrakla “referandumdaki özverili ça  lışmalarından dolayı” teşekkür mektubu gönderildi.  AKP Kayseri İl Başkanı Ömer Dengiz imzasıyla  gönderilen mektupta, anayasa değişikliklerinin refe  randumda yüzde 58 ile kabul edildiği anımsatılarak  şu ifadelere yer verildi: “Kayseri’de ulaşılan bu  sonucun en büyük mimarları hiçbir siyasi kaygı  gözetmeksizin emeklerini esirgemeden çalışan  sizlersiniz. 12 Eylül’de gerçekleştirilen referan  dum sürecinde milletimizin menfaatini içeren bu  tarihi değişiklikte desteklerini ve emeklerini esir  gemeyen, başta şahsınız olmak üzere bütün üye  lerinize teşekkür eder, aydınlık Türkiye’nin gele  ceği için verdiğiniz özverili çalışmalardan dolayı  tebrik ederim. Bu duygu ve düşüncelerle çalış  malarınızda başarılar dilerim.”  ‘Rabbimin takdiri’  Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesi Ovakent kasabasında  hemşehrilerinin kendisi için düzenlediği veda yeme  ğine katılan HSYK üyesi Ali Aydın, “Rabbimizin  bizim için takdir ettiği, tayin ettiği kaderi şüphe  siz yaşamak zorundayız. Her şeyin bir imtihan ol  duğunun açık bilincindeyiz. Makamlar, mevkiler,  avukatlık, baro başkanlığı, HSYK üyeliği hepsi  birer imtihan. Ama asıl imtihan bugün burada  yaşanıyor” diye konuştu.  Yemeğe, mülki yetkililerini yanı sıra Yimpaş Ge  nel Müdürü Nurullah Nurdoğan da katıldı.  KCK/TM DAVASINA DEVAM ED LD  Kârdan PKK’ye  yüzde 30 pay  MAHMUT ORAL  DİYARBAKIR  Terör örgütü PKK’nin kent ya  pılanması KCK Türkiye Meclisi (KCK/ TM)  davasının dün yapılan 7. oturumu iddianamenin  okunmasıyla sürdü. İddianamede belediyeler  den alınan ihalelerden elde edilen kârın yüzde  30’unun PKK’ye aktarıldığı belirtildi.  Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki  duruşmaya 94 sanık ve avukatları katıldı. İddia  namede sanıklardan Çimen Işık’ın belediye  başkanlarına talimat verdiği, belediye birimleri  ne de örgüt mensuplarını yerleştirdiği belirtildi.  Işık’ın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başka  nı Osman Baydemir’i TRT Şeş’in açılmasıyla  ilgili yaptığı konuşma nedeniyle uyardığının  ifade edildiği iddianamede “Sanıklardan Bağ  lar eski Belediye Başkanı Yurdusev Özsök  menler’in Ergenekon üyesi olduğu haberleri  nin çıkması üzerine basın açıklaması yapma  talimatı vermiştir” denildi.  Kapatılan DTP’nin Genel Başkan Yardımcısı  sanık Bayram Altun ile ilgili bölümde ise Al  tun’un KCK yöneticisi olduğu ve belediyelerin  tüm ihalelerinin kime verileceğini organize etti  ği belirtilerek şöyle devam edildi: “Altun, iha  leyi alan firmadan kârın yüzde 30’unu ala  rak örgüte aktarmıştır. Belediyelerin yöneti  minde aktif rol oynamış, Kandil’den talimat  almıştır. Emine Ayna ile görüşerek belediye  başkanlarının 29 Ekim kutlamalarına katıl  maması için talimat vermiştir.”  1. ERGENEKON DAVASI  Tutukluluk  ısrarı sürüyor  İstanbul Haber Servisi  Birinci Ergenekon dava  sında, aralarında Doğu Perinçek’in de bulun  duğu 14 kişinin tahliye talebi, İstanbul 13. Ağır  Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün  karşıoyu ve oyçokluğuyla reddedildi. Şengün,  “Perinçek’in iddianamedeki sevk maddele  riyle tutuklanma müzekkeresindeki madde  ler arasında farklılıklar olduğunu” vurguladı.  İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından  Silivri’de görülen davanın önceki günkü duruş  ması geç saatlere kadar sürdü. Danıştay’a silahlı  baskın ve Cumhuriyet gazetesinin bombalan  ması dosyası sanığı Alparslan Arslan’ın Da  nıştay’a saldırı yapılan 17 Mayıs 2006 gününe  İstanbulElazığ uçuşu için rezervasyon yaptırdı  ğı ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Şengün,  THY’den gelen yazıda Arslan’ın 17 Mayıs  2006 tarihinde İstanbulElazığ uçağına rezer  vasyon yaptırdığı, ancak bu rezervasyonun  onaylanmadığı için 15 Mayıs 2006 tarihinde ip  tal edildiğinin belirtildiğini kaydetti.  Başkan Şengün, SESAR Başkanı tutuklu sa  nık İsmail Yıldız’a kendisine gönderdiği bir no  ta ilişkin sinirli ve sert bir tonda sorular yönelt  ti. Yıldız, “Uluslararası ünü olan, iş dünyasının  çok iyi tanıdığı doktor tanıdığının kendisine hâ  kimin hasta çocuğunu tedavi edebileceği”ne  ilişkin haber gönderdiğini, bu notu da Başkan  Şengün’e ilettiğini söyledi. Çok sinirlenen Şen  gün, “Bunların hiçbiri doğru değil. Böyle bir  çocuk yok. O arkadaşınıza söyleyin, nereden  bulmuş bu bilgileri” diye çıkıştı.  Yılmaz: Ben de  şikâyetçiyim  İstanbul Haber Servisi   Eski başbakanlardan  Mesut Yılmaz, yasadışı  dinlemelerden en fazla  şikâyetçi olması gereken  kişilerin başında geldiği  ni söyledi. Yılmaz, Hane  fi Avcı’nın ofisinde bu  lunduğu belirtilen kayıt  lara ilişkin ifade verdi.  Ana muhalefet lideri ol  duğu dönemde işadamı  Erol Aksoy ile yaptığı bir  telefon görüşmesinin dö  kümünün okutulduğunu  belirten Yılmaz, görüş  menin 1993 veya 1994  yıllarına ait olabileceğini  ifade etti. Yılmaz, “Eğer  kim veya kimler tarafın  dan kaydedildiği ve mu  hafaza edildiği tespit edi  lebilirse o kişi veya kişi  lerden şikâyetçi olduğu  mu ifade ettim” dedi.  Çelik: Sokak jargonu  ANKARA  (Cumhuriyet  Bürosu)  AKP  Genel Başkan  Yardımcısı Hüse  yin Çelik, CHP  lideri Kemal Kı  lıçdaroğlu’nun  Başbakan Tayyip  Erdoğan’a yöne  lik “omurgasız”  eleştirisine, “Kı  lıçdaroğlu’nun üslubu sokak jargonu”  diye yanıt verdi. Çelik, “Sayın Kılıçda  roğlu’nun bizim için kullandığı bu ifa  deleri ben kendileri için kullanarak ağ  zımı kirletme niyetinde değilim” dedi.  Cumhur Youtube’a giremiyor  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)   CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel  Tekin, Başbakan’ın tüm partileri “ya  sakçı” olarak nitelendirdiğini, ama AKP  iktidarının göreve geldiği günden bu  yana “yasaklardan medet umduğunu”  söyledi. Tekin, “Başbakan ‘Cumhurun  giremediği hiçbir yer olmaz’ dedi. Baş  bakan bu denli özgürlükçü ise cumhur,  Youtube’a niye giremiyor” dedi.  Sinop’ta askere saldırı  SİNOP (AA)  SamsunSinop ka  rayolu Yenikent beldesi Şeyh Hüseyin  Tepesi mevkisinde devriye görevi ya  pan jandarma timine uzaktan uzun nam  lulu silahlarla ateş açıldı. Ateş açılması  sonucu jandarma aracı şarampole yu  varlandı. Olayda bir asker yaralandı.  Cevheri: Dönmeyeceğim  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)   Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüboğ  lu’nun partiye katılımı üzerine AKP’  den istifa eden Sabahattin Cevheri, “is  tifasının, duruşunun bir sonucu ve geri  dönülmez bir karar olduğunu” belirtti.  Cevheri, “Başbakanımın ve milletvekili  arkadaşlarımın bana gösterdiği güven  ve desteğe teşekkür ediyorum” dedi.  Trafik kazası: 5 ölü  ANKARA (AA)  Ankara Erya  man’da, sürücülerinin kimlikleri öğreni  lemeyen 06 HPC 52 plakalı kamyon ile  06 MOZ 47 plakalı otomobil çarpıştı.  Bu araçlara İsmail Karataş yönetimin  deki 06 KL 587 plakalı otomobil de ar  kadan çarptı. Kazada, İsmail Karataş ile  kullandığı araçta bulunan 4 kişi öldü.  Bir yılda tahliye oldu  İstanbul Haber Servisi  Beşik  taş’ta, Galatasaray Üniversitesi öğrenci  si Elbruz Bilge’ye çarparak ölümüne  neden olan sanık Cavit Mutluçoban 5  yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme  heyeti, verilen ceza miktarı, tutuklu kal  dığı süre ve dosyanın Yargıtay aşama  sında geçecek sürede dikkate alınarak  sanığın tahliyesine karar verdi.  10 yıl sonra yakalandı  İstanbul Haber Servisi  Galata  saray ile Leeds United takımları arasın  da 10 yıl önce yapılan futbol karşılaş  ması öncesi Taksim’de 2 İngiliz tarafta  rın ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin  yargılandığı davada 6 yıl 8 ay hapis ce  zasına çarptırılan Ali Baydar, Kartal’da  yakalandı. Baydar adliyeye sevk edildi.  Polise tecavüz suçlaması  İstanbul Haber Servisi  Avcı  lar’da bir restoranda uygulama yapan  polis memurları M.K, E.G. ve S.D ekip  şefi A.K, 7’si kadın 11 kişiyi gözaltına  aldı. Azerbaycan uyruklu A.Ş. dışındaki  kişileri serbest bırakarak polis aracın  dan indiren, ekipteki diğer polisleri de  evlerine bırakan A.K’nin, ıssız bir yere  götürdüğü A.Ş’ye tecavüz ettiği iddia  edildi. Başlatılan soruşturmada gözaltı  na alınan A.K. tutuklandı.  Kadıköy’de dehşet  İstanbul Haber Servisi  Kadı  köy’de Abbas Aydın adlı kişi bir süre  birlikte yaşadığı iddia edilen Ayten  Alptekin’i aralarında çıkan tartışma so  nucu vurarak öldürdü. Aydın, cinayetin  ardından gittiği evinde pencereyi açarak  “onurumu kırdılar” diye bağırdıktan  sonra evi ateşe verdi ve intihar etti.  Yangın büyümeden söndürüldü.  Branda da kurtaramadı  İstanbul Haber Servisi  Mecidi  yeköy’de Mahmut Taşkın adlı kişi ni  şanlısından ayrıldığı için girdiği buna  lım yüzünden Elbir İş Merkezi’nin  10’uncu katından atladı. Hava yastığına  düşen Mahmut Taşkın, yaylandıktan  sonra asfalt zemine yuvarlandı. Taşkın  kaldırıldığı hastanede öldü.   
            
    
