Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Pages
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 28 EK M 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI CHP: Değişim Kıskacı Şu sıralarda CHP’ye, ne yapması, nasıl bir parti olması, nasıl değişmesi, kendini nasıl yenilemesi gerektiğini öneren önerene... Şüphesiz bunlar arasında, bu köşe de var... Hatta bu köşe konuya epey de sert yaklaşıyor. Dili radikal. Bu nedenle de bir kısım CHP’linin hoşuna gitmiyor. Dil neden radikal? Çünkü yaşadığımız olaylar ve bu olayları yönlendiren kesim, yani iktidar, radikal! AKP’nin yargıda gerçekleştirdiği köktenci hukuksal değişim, yeni bir durum yarattı! AKP otoriter bir yönetim uyguluyordu! İktidar, medyada, iş dünyasında ve diğer önemli alanlarda, her şeyi denetimi altına alıyordu. Bazen yıkarak ve yok ederek.. Şimdi bu yönetim anlayışını, yeni yargı hukukuyla, bir üst düzeye taşıdı. Artık tamamen AKP yargısı gündemde! Yargı, öyle anlaşılıyor ki, iktidarı ilgilendiren siyasi ve hukuki davalarda, AKP’nin vicdanı elverdiği ölçüde tarafsız ve yasal davranabilecek! Bir “defter dürme” dönemi zaten bu hukuki darbe döneminden önce başlamıştı! Bugünden sonra artık bertaraf etme olayı yasal zeminde gönül rahatlığıyla gerçekleştirilecek.. Diyeceğim o ki, bu köşede dilin radikalliği, içinde bulunduğumuz iktidar ruhunun radikalliğinden ileri geliyor.. Ne diyordu Nejat Yavaşoğulları: “Acil Demokrasi!” Türkiye’nin, demokrasi adına elde ne var ne yok kaybetmeden, “acil iktidar değişimi”ne ihtiyacı olduğundan! CHP acil hareket etmeli! CHP’ye yapılan “değişim” önerilerine bakıyorum. Mesela şu sıralarda medyaya yansıyan ve CHP yönetiminin ayakta alkışladığı açıklanan ilahiyatçı Dr. Muhammed Çakmak’ın konuşması. (Vatan, 25 Ekim 2010). Çakmak “Değişim” üzerine bir “üst dil” kullanmış. “CHP kendini toplumla barıştıracak yeni bir dil inşa etmelidir. En temel problem budur... Dünyadaki trendleri bir yüksek algıyı ortaya koyacak ve bu yüksek entelektüel performansla bir değişim projesi hazırlayacak.. Bu projeyi de yeni bir dille topluma anlatacak. Bunu başaramazsa CHP tarih dışı olmaya mahkumdur... Değişime direnmek intihardır...” Yazı uzun, Çakmak’ın “değişim” önerileri net ve belli değil. Genel bir ifade var. Ama dünyanın “postmodern” döneme girdiğini belirtiyor ve CHP’den buna uygun değişim istiyor! Konuşmanın veya yazının en dikkat edici noktası, CHP’nin kendini AKP ve MHP’ye göre inşa etmemesi gerektiği önerisidir. Bu doğrudur! CHP örneğin başkalarının inşa ettiği sorunları (türban gibi) bayrak yapmamalı. CHP kendini iktidara taşıyacak sorunlara ilişkin net çözümlerinin bayraklarını dalgalandırmalı! Örneğin, bozulan gelir dengesini nasıl düzelteceksin? Aşağı sınıf ve tabakaların gelirlerini nasıl yükselteceksin? Zenginliği nasıl alt ve orta sınıfların lehine dağıtacaksın?.. Örneğin: Orta sınıfın en büyük gelir kayıplarından biri, çocuklarının eğitimine harcadığı muazzam paralardır! Aileleri, Türkiye’ye özgü bu masraflardan nasıl kurtaracaksın? Daha alt gelir düzeyindeki ailelerin çocuklarına daha kaliteli eğitim olanaklarını nasıl sunacaksın? Değişim iyidir, şüphesiz ki toplumun gereksinimlerini ve sorunlarını dikkate alacaksın! Ama çeşitli köşelerden yapılan önerilerin bir kısmı “cilalı imaj devri” niteliğinde! Bir kısmı, AKP’nin işlerini kolaylaştırıcı bir rol! Bazıları, ABD’nin Ortadoğu projeleri için yedek oyunculuk! CHP’yi iktidarda görmekten çok, “başkalarının işlerini” sorunlarını kolaylaştıracak ve çözecek bir “yedek at” olmayı amaçlıyor.. Akan bilgiler ve bizzat bazı gözlemler, CHP’nin en büyük değişimi ve dönüşümü “örgüt” üzerinde gerçekleştirme gerektiğini gösteriyor! Bunlardan bir ikisini yazacağım! Şimdi, iktidarın yeni başlattığı yargısalhukuki dönemde, CHP liderleri her ciddi sorunu bayrak olarak dalgalandırmalı.. Bu arada, hukuk ve yargı uygulamalarına özel önem verilmeli! Mesela, Yüksek Seçim Kurulu, referandum sonuçlarını sandık bazında niye vermeyi reddediyor? Bu saydamlığı sağlamak için, ne gerekiyorsa yapılmalı! Yüksek Seçim Kurulu’nun çalışmaları, bütün adaletsizlikler izlenmeye alınmalı! Deniz Feneri davası gündemden düşmemeli! Dava ve soruşturma üzerine büyük bir siyah şal örtülmüş durumda! Savcısı, başarılı çalışmaları sonucu olsa gerek, HSYK’ye “atanıyor”! Bütün bu sorunların takipçisi olacak, bu sorunlara pençesini geçirecek, genç bir CHP! obursali@cumhuriyet.com.tr CHP’li Kılıç, Deniz Feneri e.V. davasıyla ilgili 6500 sayfadan oluşan dosyayı savcılığa teslim etti ‘Erdoğan’ın adı var’ANKARA (Cumhuriyet Büro su) Eski CHP MYK üyesi Ali Kı lıç, Almanya’da “yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak adlandırılan Deniz Feneri e.V. davasına ilişkin 14 klasör belgeyi, davanın Türkiye ayağını araştıran Ankara Cumhuri yet Savcısı Nadi Türkaslan’a ver di. Soruşturmanın yavaş işleme sinden hükümeti sorumlu tutan Kı lıç, “Geçen yıl ağustos ayında sa yın Başbakan’ın adının polis so ruşturma dosyasında geçtiğini söylemiştim. Aradan 14 ay geç mesine rağmen Başbakan, adının neden bu dosyada geçtiğini açık lamadı” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ lu’nun talimatı üzerine Ali Kılıç, dün Ankara Adliyesi’ne gelerek, De niz Feneri soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Türkaslan’ın bulunduğu 3. kata çıktı. 13’ü mavi, 1’i ise kırmızı klasör içindeki bel geleri Türkaslan’a teslim eden Kı lıç, adliye önünde gazetecilere açık lama yaptı. Kılıç, “Amacımız, yak laşık 30 aydan bu yana Türki ye’de çıkmaza giren, iki ülke ara sında git gel yapan Deniz Feneri dosyasının bir an önce sonuçlan masını talep etmekti. Bunu sav cımıza söyledik. Dosyaları teslim ettik. Sonucu hep birlikte göre ceğiz” dedi. ‘İlk davanın dosyası’ Bir soru üzerine Kılıç, dosyanın içeriğinde Almanya’daki Deniz Fe neri yolsuzluğunun olduğunu be lirterek şöyle konuştu: “Bu yol suzluk, ‘yüzyılın yolsuzluğu’ ola rak ifade edildi. Türkiye uzantı ları ve elebaşıları var. Alman mahkemesinin Türkiye’deki ele başılar olarak ifade ettiği Zekeri ya Karaman, Zahid Akman ve ar kadaşları var. 1617 kişinin adı ge çiyor. Almanya’da alınan ifadeler, soruşturmalar, iddianamenin bü tünü, hepsi dosyada var. Yaklaşık olarak 6500 sayfadan oluşan bir dosya. Teslim ettiğim belgeler Almanya’da açılan ilk davanın dosyası. Bildiğimiz kadarıyla sav cılığımızda 650700 sayfa kadarı var. Bu dosyadaki belgelerin yüz de 8590’ı savcılığımızda yok. Savcılarımızın çalışmalarına cid di katkı sunacağımızı düşünüyo ruz. Amacımız Adalet Bakanı mıza yardımcı olmak.” Dosyada siyasilerin adının olup olmadığının sorulması üzerine ise CHP’li Ali Kılıç, Almanya’da “yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak adlan dırılan Deniz Feneri e.V. davasına ilişkin 14 klasör belgeyi, Ankara Cum huriyet Savcısı Nadi Türkaslan’a verdi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) İstanbul Haber Servisi Asker ve bürokratlara şantaj yaptıkları, askeri casusluk faaliyetinde bulundukları iddia edilen örgüte yönelik ope rasyonda gözaltına alınan 13 muvazzaf suba yın tutuklanması istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca İstanbul, Ankara ve İzmir dahil birçok ilde yapılan operasyon kapsamın da gözaltına alınan şüphelilerden 16’sı dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkça sorgulanan 16 şüpheliden 13 muvazzaf asker tutuklama istemiyle mahke meye sevk edildi. Bir kadın sivil memur ile iki muvazzaf asker savcılık sorgularının ar dınan serbest bırakıldı. Dört muvazzaf as ker, emekli Albay İbrahim S, dört TÜBİ TAK uzmanı ve Savunma Bakanlığı Sanayi Müşteşarlığı’nda daire başkanı olduğu be lirtilen Ahmet Lütfi V’nin de bugün Beşik taş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilerek sor gulanacağı, şüpheli üç muvazzaf askerle il gili ise yurtdışında görevde oldukları için gözaltı işleminin yapılamadığı belirtildi. 13 muvazzaf askere tutuklama istemi Şantaj ve askeri casusluk soruşturması Kılıç, “Geçen yıl ağustos ayında yaptığım açıklamada Başbakan’ın adının polis soruşturma dosya sında geçtiğini ifade etmiştim. Bu tarihten bu yana yaklaşık 14 ay geçmesine rağmen Başbakan, adı nın neden bu dosyada geçtiğini bir türlü açıklamadı. Haberi var mıy dı bilmiyoruz. Yoktuysa bizim açıklamamızdan sonra mutlaka bilmiş olması gerekiyor. Ancak bugüne kadar hiçbir açıklamanın gelmemesi, gerçekten düşündü rücü” karşılığını verdi. ‘Her iki taraf da yavaş’ Kılıç, “Buradaki savcılarımı zın sürekli Almanya’ya gitme ta lebi var. Ancak bir türlü 2 yıldır gidemiyorlar. Bakanlık izin ver miyor. Neden savcıların gönde rilmesine izin verilmiyor” şeklin deki soruyu da şöyle yanıtladı: “Adalet Bakanlığı’nın buna izin verip vermediği konusunda bir yo rumda bulunamayacağım. An cak gördüğümüz kadarıyla Al manya tarafının da bu işi yavaş tan aldığı, savcıların yazılarına ya nıtların çok geç geldiğini biliyoruz. İki taraf da bu işi yavaştan alıyor.” Dosyanın Adalet Bakanlığı yo luyla gelmediği için savcılığın bu nu kullanıp kullanamayacağıyla il gili ise Kılıç şu değerlendirmede bu lundu: “Bakanlığın onu çoktan istemesi gerekiyordu. Bildiğimiz kadarıyla buraya sadece karar metinleri geldi. Mahkemedeki tu tanaklar, ifadeler ulaşmamış. Hal böyle olunca, buradaki savcılığın soruşturması yavaştan gidiyor. Adalet Bakanlığı’na 11.5 yıl ön ce çağrıda bulunduk. Eğer ba kanlık veya savcılık dosya isti yorsa biz kendilerine vermeye hazırız. Ancak aradan geçen bun ca zamana karşın herhangi bir adım atılmadı. Mavi Marmara ge misi olayında hükümet ağırlığını koydu, komisyon oluşturdu. Ola yı sonuçlandırdı. Deniz Feneri olayında her ne hikmetse bir adım atılamıyor. Bu da oldukça düşündürücü.” Soruşturmanın yavaş ilerlemesinden hükümeti sorumlu tutan Kılıç, geçen yıl ağustos ayında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adının polis soruşturma dosyasında geçtiğini açıkladığını ancak aradan 14 ay geçmesine rağmen Başbakan’ın bu konuda bir açıklama yapmadığını söyledi. Kılıç, “Bugüne kadar hiçbir açıklamanın gelmemesi düşündürücü” dedi. AKP, REFERANDUMDAK ÖZVER L ÇALIŞMASI Ç N YEN HSYK ÜYES AYDIN’A TEŞEKKÜR ETT KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayserihaber internet sitesinin haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından HSYK üyeliğine atanan eski Kayseri Barosu Başkanı Ali Aydın’a AKP Kayseri İl Baş kanlığı tarafından 2010/380102 sayılı ve 17/09/2010 tarihli resmi evrakla “referandumdaki özverili ça lışmalarından dolayı” teşekkür mektubu gönderildi. AKP Kayseri İl Başkanı Ömer Dengiz imzasıyla gönderilen mektupta, anayasa değişikliklerinin refe randumda yüzde 58 ile kabul edildiği anımsatılarak şu ifadelere yer verildi: “Kayseri’de ulaşılan bu sonucun en büyük mimarları hiçbir siyasi kaygı gözetmeksizin emeklerini esirgemeden çalışan sizlersiniz. 12 Eylül’de gerçekleştirilen referan dum sürecinde milletimizin menfaatini içeren bu tarihi değişiklikte desteklerini ve emeklerini esir gemeyen, başta şahsınız olmak üzere bütün üye lerinize teşekkür eder, aydınlık Türkiye’nin gele ceği için verdiğiniz özverili çalışmalardan dolayı tebrik ederim. Bu duygu ve düşüncelerle çalış malarınızda başarılar dilerim.” ‘Rabbimin takdiri’ Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesi Ovakent kasabasında hemşehrilerinin kendisi için düzenlediği veda yeme ğine katılan HSYK üyesi Ali Aydın, “Rabbimizin bizim için takdir ettiği, tayin ettiği kaderi şüphe siz yaşamak zorundayız. Her şeyin bir imtihan ol duğunun açık bilincindeyiz. Makamlar, mevkiler, avukatlık, baro başkanlığı, HSYK üyeliği hepsi birer imtihan. Ama asıl imtihan bugün burada yaşanıyor” diye konuştu. Yemeğe, mülki yetkililerini yanı sıra Yimpaş Ge nel Müdürü Nurullah Nurdoğan da katıldı. KCK/TM DAVASINA DEVAM ED LD Kârdan PKK’ye yüzde 30 pay MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin kent ya pılanması KCK Türkiye Meclisi (KCK/ TM) davasının dün yapılan 7. oturumu iddianamenin okunmasıyla sürdü. İddianamede belediyeler den alınan ihalelerden elde edilen kârın yüzde 30’unun PKK’ye aktarıldığı belirtildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 94 sanık ve avukatları katıldı. İddia namede sanıklardan Çimen Işık’ın belediye başkanlarına talimat verdiği, belediye birimleri ne de örgüt mensuplarını yerleştirdiği belirtildi. Işık’ın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başka nı Osman Baydemir’i TRT Şeş’in açılmasıyla ilgili yaptığı konuşma nedeniyle uyardığının ifade edildiği iddianamede “Sanıklardan Bağ lar eski Belediye Başkanı Yurdusev Özsök menler’in Ergenekon üyesi olduğu haberleri nin çıkması üzerine basın açıklaması yapma talimatı vermiştir” denildi. Kapatılan DTP’nin Genel Başkan Yardımcısı sanık Bayram Altun ile ilgili bölümde ise Al tun’un KCK yöneticisi olduğu ve belediyelerin tüm ihalelerinin kime verileceğini organize etti ği belirtilerek şöyle devam edildi: “Altun, iha leyi alan firmadan kârın yüzde 30’unu ala rak örgüte aktarmıştır. Belediyelerin yöneti minde aktif rol oynamış, Kandil’den talimat almıştır. Emine Ayna ile görüşerek belediye başkanlarının 29 Ekim kutlamalarına katıl maması için talimat vermiştir.” 1. ERGENEKON DAVASI Tutukluluk ısrarı sürüyor İstanbul Haber Servisi Birinci Ergenekon dava sında, aralarında Doğu Perinçek’in de bulun duğu 14 kişinin tahliye talebi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün karşıoyu ve oyçokluğuyla reddedildi. Şengün, “Perinçek’in iddianamedeki sevk maddele riyle tutuklanma müzekkeresindeki madde ler arasında farklılıklar olduğunu” vurguladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen davanın önceki günkü duruş ması geç saatlere kadar sürdü. Danıştay’a silahlı baskın ve Cumhuriyet gazetesinin bombalan ması dosyası sanığı Alparslan Arslan’ın Da nıştay’a saldırı yapılan 17 Mayıs 2006 gününe İstanbulElazığ uçuşu için rezervasyon yaptırdı ğı ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Şengün, THY’den gelen yazıda Arslan’ın 17 Mayıs 2006 tarihinde İstanbulElazığ uçağına rezer vasyon yaptırdığı, ancak bu rezervasyonun onaylanmadığı için 15 Mayıs 2006 tarihinde ip tal edildiğinin belirtildiğini kaydetti. Başkan Şengün, SESAR Başkanı tutuklu sa nık İsmail Yıldız’a kendisine gönderdiği bir no ta ilişkin sinirli ve sert bir tonda sorular yönelt ti. Yıldız, “Uluslararası ünü olan, iş dünyasının çok iyi tanıdığı doktor tanıdığının kendisine hâ kimin hasta çocuğunu tedavi edebileceği”ne ilişkin haber gönderdiğini, bu notu da Başkan Şengün’e ilettiğini söyledi. Çok sinirlenen Şen gün, “Bunların hiçbiri doğru değil. Böyle bir çocuk yok. O arkadaşınıza söyleyin, nereden bulmuş bu bilgileri” diye çıkıştı. Yılmaz: Ben de şikâyetçiyim İstanbul Haber Servisi Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, yasadışı dinlemelerden en fazla şikâyetçi olması gereken kişilerin başında geldiği ni söyledi. Yılmaz, Hane fi Avcı’nın ofisinde bu lunduğu belirtilen kayıt lara ilişkin ifade verdi. Ana muhalefet lideri ol duğu dönemde işadamı Erol Aksoy ile yaptığı bir telefon görüşmesinin dö kümünün okutulduğunu belirten Yılmaz, görüş menin 1993 veya 1994 yıllarına ait olabileceğini ifade etti. Yılmaz, “Eğer kim veya kimler tarafın dan kaydedildiği ve mu hafaza edildiği tespit edi lebilirse o kişi veya kişi lerden şikâyetçi olduğu mu ifade ettim” dedi. Çelik: Sokak jargonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüse yin Çelik, CHP lideri Kemal Kı lıçdaroğlu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yöne lik “omurgasız” eleştirisine, “Kı lıçdaroğlu’nun üslubu sokak jargonu” diye yanıt verdi. Çelik, “Sayın Kılıçda roğlu’nun bizim için kullandığı bu ifa deleri ben kendileri için kullanarak ağ zımı kirletme niyetinde değilim” dedi. Cumhur Youtube’a giremiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan’ın tüm partileri “ya sakçı” olarak nitelendirdiğini, ama AKP iktidarının göreve geldiği günden bu yana “yasaklardan medet umduğunu” söyledi. Tekin, “Başbakan ‘Cumhurun giremediği hiçbir yer olmaz’ dedi. Baş bakan bu denli özgürlükçü ise cumhur, Youtube’a niye giremiyor” dedi. Sinop’ta askere saldırı SİNOP (AA) SamsunSinop ka rayolu Yenikent beldesi Şeyh Hüseyin Tepesi mevkisinde devriye görevi ya pan jandarma timine uzaktan uzun nam lulu silahlarla ateş açıldı. Ateş açılması sonucu jandarma aracı şarampole yu varlandı. Olayda bir asker yaralandı. Cevheri: Dönmeyeceğim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüboğ lu’nun partiye katılımı üzerine AKP’ den istifa eden Sabahattin Cevheri, “is tifasının, duruşunun bir sonucu ve geri dönülmez bir karar olduğunu” belirtti. Cevheri, “Başbakanımın ve milletvekili arkadaşlarımın bana gösterdiği güven ve desteğe teşekkür ediyorum” dedi. Trafik kazası: 5 ölü ANKARA (AA) Ankara Erya man’da, sürücülerinin kimlikleri öğreni lemeyen 06 HPC 52 plakalı kamyon ile 06 MOZ 47 plakalı otomobil çarpıştı. Bu araçlara İsmail Karataş yönetimin deki 06 KL 587 plakalı otomobil de ar kadan çarptı. Kazada, İsmail Karataş ile kullandığı araçta bulunan 4 kişi öldü. Bir yılda tahliye oldu İstanbul Haber Servisi Beşik taş’ta, Galatasaray Üniversitesi öğrenci si Elbruz Bilge’ye çarparak ölümüne neden olan sanık Cavit Mutluçoban 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, verilen ceza miktarı, tutuklu kal dığı süre ve dosyanın Yargıtay aşama sında geçecek sürede dikkate alınarak sanığın tahliyesine karar verdi. 10 yıl sonra yakalandı İstanbul Haber Servisi Galata saray ile Leeds United takımları arasın da 10 yıl önce yapılan futbol karşılaş ması öncesi Taksim’de 2 İngiliz tarafta rın ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin yargılandığı davada 6 yıl 8 ay hapis ce zasına çarptırılan Ali Baydar, Kartal’da yakalandı. Baydar adliyeye sevk edildi. Polise tecavüz suçlaması İstanbul Haber Servisi Avcı lar’da bir restoranda uygulama yapan polis memurları M.K, E.G. ve S.D ekip şefi A.K, 7’si kadın 11 kişiyi gözaltına aldı. Azerbaycan uyruklu A.Ş. dışındaki kişileri serbest bırakarak polis aracın dan indiren, ekipteki diğer polisleri de evlerine bırakan A.K’nin, ıssız bir yere götürdüğü A.Ş’ye tecavüz ettiği iddia edildi. Başlatılan soruşturmada gözaltı na alınan A.K. tutuklandı. Kadıköy’de dehşet İstanbul Haber Servisi Kadı köy’de Abbas Aydın adlı kişi bir süre birlikte yaşadığı iddia edilen Ayten Alptekin’i aralarında çıkan tartışma so nucu vurarak öldürdü. Aydın, cinayetin ardından gittiği evinde pencereyi açarak “onurumu kırdılar” diye bağırdıktan sonra evi ateşe verdi ve intihar etti. Yangın büyümeden söndürüldü. Branda da kurtaramadı İstanbul Haber Servisi Mecidi yeköy’de Mahmut Taşkın adlı kişi ni şanlısından ayrıldığı için girdiği buna lım yüzünden Elbir İş Merkezi’nin 10’uncu katından atladı. Hava yastığına düşen Mahmut Taşkın, yaylandıktan sonra asfalt zemine yuvarlandı. Taşkın kaldırıldığı hastanede öldü.