Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  olsunmuş!  Ahmet Sever’in açıklamalarında resepsiyonları  ikiden bire indirmeyi gerektiren bir “başka neden”  daha var.  “Hayrünnisa Hanım’a dönük bu tavırlar, ona  yapılan her şey, bütün başı örtülü kadınlar  tarafından kendilerine yapılmış gibi hissediliyordu  ve onlar da ‘rencide’ oluyordu” diyor.  Acaba başı açık kadınlarımız Çankaya’daki  resepsiyonda türbanlı bir başın laik Cumhuriyet  adına kutlamaları kabul etmesinden “rencide”  olmuyor mu?  Bir başka soru:  Bütün Türkiye’de başını türbanlayan, İslamla  Batı arasında bir türlü denge tutturamayan   örneğin Hayrünnisa Hanım gibi renk ve biçim  kargaşası yansıtan model giysilerle arzı endam  eyleyenlerin sayısı kaçtır acaba?  On bin, yüz bin, bir milyon! Nüfus ise 70 milyon!  Başı örtülü milyonlarca Türk kadını ile siyasal  simge türbanlı başlı kent kadınlarını birbirine  karıştırmamak gerekiyor.  Lakin RTE’nin türbanı başörtüsü diye yutturma  illeti Çankaya’yı sarmış görünüyor.  Çankaya’daki AKP’linin yaptığı ise düpedüz  türbanı devlet katında oldubittiye getirmektir.  İslamı hiç değilse şimdilik giysileriyle topluma  sindirmeye çalışmaktır.  Çankaya’daki AKP’linin basın özgürlüğüyle ilgili  Kayseri’deki açıklamaları gerçekleri işine geldiği  gibi yorumlamayan devlet adamlığına değerli bir  örnek.  Artık ilköğrenim çağındaki çocuklar bile “basın  özgürlüğünün demokrasinin vazgeçilmez prensibi”  olduğunu biliyor.  Çankaya’daki de basın üzerinde konuşurken bu  temel ilkeyi söylüyor.  Kimi köşeler dün Çankaya’dakine demokrasinin  vazgeçilmez ilkesi basın özgürlüğünün dünyadaki  yerini anımsatıyorlardı: Sınır Tanımayan  Gazetecilerin açıkladığı listede 178 ülke içinde  Türkiye 138’inci sırada!  Bu rakamın ne ifade ettiğini sor şimdi  Çankaya’ya; “Ha o mu? Türkiye’yi tanımayanların  uydurması” diyen bir açıklama yapabilir.  Fakat hükümetin muhalefet yapan medya  gruplarını bin katır mı bin satır mı hesabı olmadık  yollardan batırmaya çalıştığı anımsatılınca... bu;  hükümetin değil devlet bürokrasisinin görevi deyip  sıyrılabilir.  Muhalefet yapan yazarların gazetelerinden  kovulmaları mı?  Bu olaylar elbette can sıkıcı diye iyi niyet  gösterisi yapabilir ve sonra, yazarları kovan  hükümet değil… gazete patronları diye  yanıtlayabilir.  Çankaya yalnız işine geldiği konularda konuşma  kolaylığından vazgeçip acaba ne zaman bu  ülkenin temel sorunlarına değinecek?  Üniversitelerde türbana özgürlük derken sorun  giderek yaygınlaşıyor.  Laikliğe aykırı türban sorununun bir yasa ile  çözümlenemeyeceğini açıklayan Yargıtay  Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman  Yalçınkaya’ya eleştiri sözcüğü hafif kalır  küfrediliyor bu ülkede.  Yasa ile çözümlemeye girişmedi mi AKP?  Anayasayı değiştirdi, Anayasa Mahkemesi iptal  etti. Bu gerçeği anımsatmanın neresi hatalı?  Türkiye’yi ilkokula kadar inen türban belası  sarmış: Kimi konularda yüksek ve değerli  görüşlerini öğrenemediğimiz TBMM Başkanı taa  Japonya’dan “TBMM’ye talimat kimsenin haddi  değil. Milletten özür dilesin” diye demeç veriyor.  Başsavcının neredeyse idamını isteyecekler!  Dün Hürriyet bu yılların gazeteciliğini yaptı.  Mersin’de ve Adana’da ilkokula türbanla  girmeye çalışan kız çocukların babalarının dinci  örgütlerle ilişkisi olduğunu kanıtlayan bir haber  yayımladı.  Adana’daki baba MustazafDer adında aşırı  dinci bir kuruluşun Adana’da şube başkanlığını  yapmış. Öteki Hizbullah örgütüne bağımlı.  Bu haber; Türkiye’de aşırı dinci derneklerin cirit  attığını… her birinin üniversitelerde türbanla  başlayan eylemlerini şimdi ilkokullara kadar  indirdiğini kanıtlıyor.  Çankaya’daki AKP’li başının tacı türbanın kimi  aşırı dinci kuruluşlar tarafından ilkokullara  yayılmasını sağlamak amacıyla gizli kapaklı  yürüttükleri girişimler üzerinde ne zaman  kamuoyunu aydınlatacak, ne zaman hükümeti  uyaracak?  Yoksa… AKP gibi ilkokula türbanla girme  girişimi provokasyondur içerikli bir iki cümlelik  demeçle görevini yapmış mı olacak?  SAYFA 23 EK M 2010 CUMARTESCUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Ekim  Oslo K 4  Helsinki Y 6  Stockholm Y 5  Londra Y 11  AmsterdamY 11  Brüksel Y 10  Paris Y 11  Bonn Y 10  Münih Y 11  Berlin B 11  BudapeştePB 14  Madrid PB 18  Viyana PB 12  Belgrad PB 17  Sofya PB 13  Roma Y 20  Atina PB 19  Zürih Y 12  Moskova Y 5  Aşkabat B 18  Taşkent B 17  Baku Y 17  Bişkek B 8  Tiflis Y 18  Kahire B 27  Şam B 28  İstanbul Y 19  Edirne PB 18  Kocaeli Y 19  Çanakkale PB 19  İzmir PB 24  Manisa PB 23  Denizli PB 24  Zonguldak Y 18  Sinop PB 16  Samsun Y 16  Trabzon Y 18  Giresun Y 18  Ankara PB 18  Eskişehir PB 17  Konya PB 18  Sıvas PB 16  Antalya PB 27  Adana PB 31  Mersin PB 30  Diyarbakır B 27  Şanlıurfa B 28  Mardin B 25  Siirt B 27  Hakkâri PB 21  Van PB 19  Kars Y 17  Ülkemizin kuzey  kesimleri parçalı ve  çok bulutlu, Mar  mara’nın doğusu  Orta ve Doğu Ka  radeniz kıyıları ile  Bolu, Düzce, Zon  guldak, Tokat, Ar  dahan, Kars ve Iğ  dır çevrelerinde sa  ğanak ve gök gü  rültülü sağanak  şeklinde yağmur  görülecek. Hava sı  caklığı ülkemizin  kuzey kesimlerin  de 24 derece ar  tacak.  Unutulmuş ve yapayalnız bir yaşam...  Kimi zaman bir umut kimi zaman bir  çığlık...  Başımızın üzerinden geçen bulutlar.  Yarı aydınlık bir günün ilk saatlerinde  gelen bir haber:  “Yargıda rüşvet operasyonu...”  İki Yargıtay üyesi, bazı avukatlar,  işadamları gözaltında... İTO Başkanı Murat  Yalçıntaş aranıyor.  Oysa bugün faili meçhul cinayetleri,  toplumcu şiirimizin ustası Arif Damar’ı  yazacaktım.  Sonra kumsalları sarıya boyayacak olan,  bizim AKP yandaşlarından, Adana ve  Mersin’de sıkmabaşla okula gitmeye  çalışan, babaları Hizbullah örgütüne üye  olmaktan hapis yatan o küçük kız  çocuklarından, din bezirgânlarından,  kışkırtıcılardan söz edecektim...  Tüm bunları bir araya getirip, hükümetin  teröre karşı, tarikatlı, hutbeli yöntemini  anlatacaktım.  Bunu Kenan Evren denememiş miydi 12  Eylül döneminde Güneydoğu’da...  Atatürkçülük adına yaptığı faşist darbeden  sonra Türk Dil Kurumu’nu ve Türk Tarih  Kurumu’nu kapatırken tarikatlara  dokunmamış, uçaklarla havadan Kuran’dan  ayetler attırmıştı...  PKK’ye karşı Hizbullah’ın Jitem tarafından  eğitilip silahlandırılması Batman’da  başlamıştı.  Önce Musa Anter’in, üç ay sonra Uğur  Mumcu’nun alçakça katledilmesi...  CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk, faili  meçhul cinayetlerin araştırılması için  TBMM’ye üçüncü kez önerge verdi.  AKP milletvekilleri bu önergeyi de öteki  iki önerge gibi geri çeviriyor.  AKP, üç önergeye “hayır” demiyor,  dolambaçlı yollara başvurup Türkiye’nin  önemli işleri olduğunu söylüyor:  “Gündemde önemli konular var... Bu  konuyu seçimlerden sonra ele alırız.”  Önceki akşam CNN’de AKP’nin “sevimli  yüzü” Hüseyin Çelik’i dinlerken bunları  düşündüm.  Çelik soruları yanıtlarken herkese  “demokrasi ve özgürlük dersi” veriyor,  YÖK’e nasıl karşı olduğunu anlatıyordu.  Geçelim...  Türkiye’de hiçbir faili meçhul cinayet  aydınlatılmadı, salt tetikçiler bulundu...  Ahmet Taner Kışlalı cinayetinden Hrant  Dink’e dek uzanan zincirin halkaları  nedense çözülmedi, “büyük patron” ortaya  çıkarılmadı, “derin devlet” diye geçiştirildi.  Hayatın sayfalarını karıştırırken beş gün  önce yitirdiğimiz toplumcu şiirimizin önde  gelen adlarından Arif Damar’ın ölümü  geliyor aklıma.  60 kuşağının yaşayan en yürekli şairini  85 yaşında yitirdik.  Düşüncelerini çiçekler gibi renk renk  çoğaltan bir şairdi Arif Damar.  O çok sevdiği halkının, emekçilerin  şairiydi.  Eşber Yağmurdereli hapisteydi ve Arif  Damar, “Aynanın Önünde” şiirini ona  adamıştı...  Uzunca bir şiirdir bu, bir bölümünü  aktarıyorum:  “Ayaklanan bir şarkı duyulur bazen  Bir devrim şarkısı Marseyez gibi  Yıldız kayar ay seslenir bir gemi geçer  Çiçekler de seslenir derinden  Kaderi çevrensiz sessizliğimizden  ..........  Güneşte bir yağmur  Bir sağnak gibi birden  Yeniden sonra yeniden  Bir yerlerde isyan bayrakları yükselir  Bir devrim şarkısı ayaklanırken  Kıpkızıl gelincikler derliyorum  Evimizin güzelim vazosunu  Bir gün bile çiçeksiz bırakmıyorum  Aynanın önünde”  2000 yılının mayısında başlamış ve  temmuzunda bitirmiş bu şiiri Arif Damar...  Unutulmuş, yapayalnız bir yaşam...  Başımızın üzerinden geçen bulutlar...  Günün erken saatinde sabaha  bakarken, dağların eteklerinden denize  doğru inen zeytin ağaçları.  Çiçek dala vurur, bitki toprağa... Yaşam  acıya, sevince, hüzne...  Aydınlatılmak istenmeyen faili meçhul  cinayetler, çocuk yaşta evlendirilen kız  çocukları, Hizbullah militanlarının  kışkırtmacılığı, hutbeyle, tarikatlarla terörü  önleme anlayışı.  Bu düşünce topluma egemen olursa  Türkiye’nin hangi yöne kaydığını  görürsünüz...  Hizbullah militanlarının çocuklarının Adana  ve Mersin’de yaptıkları o girişim yarın tüm  kentlere yayılır.  Bakın Türkiye’de zaman zaman El Kaide  operasyonları yapılıyor...  Nereden girdiler Türkiye’ye? Nasıl  örgütlendiler hem Güneydoğu’da, hem  İstanbul, Adana, Bursa ve İzmir’de?  Oturup düşünmekte yarar var...  POLİTİKA GÜNLÜĞÜ  HİKMET ÇETİNKAYA  Oturup Düşünmekte Yarar Var...  hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr  Faks numaramız: 0212 343 72 69  Özel kaleme yakalama kararı  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  Cum  huriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, eski Ankara Em  niyet Müdürü Orhan Özdemir ve eski özel amiri  Emniyet Amiri Ömer Zeren’in tahliye kararlarına  itiraz etti. İtiraz, dün akşam saatlerinde Ankara  11. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince karara bağ  landı. Heyet, Zeren hakkında yakalama kararı çı  karırken, Özdemir hakkındaki itirazı reddetti.  Sabri Deliç toprağa verildi  İstanbul Haber Servisi  Geçirdiği beyin  kanaması sonucu yaşamını yitiren eski Harp  Akademileri komutanlarından emekli Orgeneral  Sabri Deliç (87), İstanbul’da toprağa verildi. Seli  miye Camisi’nde düzenlenen törene 1. Ordu Ko  mutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Harp Akade  mileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı ve  emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu katıldı.  Konu çok  anlaşma  yok  Atina’da yapılan iklim zirvesi  Papandreu ve Erdoğan’ı beş ay  içinde ikinci kez bir araya getirdi  MURAT İLEM  ATİNA  Atina’da dün yapılan “Akdeniz’de  iklim değişikliği” zirvesi, TürkYunan zirvesi  nin gölgesinde kaldı. Toplantılara katılmak için  önceki gün Atina’ya gelen ve ilk gece Yunanistan  Başbakanı Yorgo Papandreu ile yemekte bu  luşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün  resmi olarak Yunanlı başbakanla ikinci bir gö  rüşme daha yaptı.  Türk,Yunan ve Avrupa Birliği ülkeleri gaze  tecilerinin ilgi gösterdiği ikinci buluşma resmi  programda 1 saat gözükmesine rağmen yakla  şık 2 buçuk saat sürdü. Zirvenin yapıldığı Ati  na yakınlarındaki Astir Voulagmeni Oteli’nde  yapılan görüşme sonrası ilk açıklama Başbakan  Erdoğan’dan geldi. Yorgo Papandreu ile Akdeniz  ve iki ülkeyi ilgilendiren zengin bir gündemle bir  çok konuya değindiklerini belirten Erdoğan, Ak  deniz ikliminin güzel bir iklim olduğunu belirtti.  Edinilen bilgilere göre, ikili görüşmede AB, vi  ze konusu, Ege, mülteciler, ruhban okulu, terörle  mücadele, Kıbrıs konularının ele alındığı öğre  nildi.  Ortak basın toplantısında çeşitli soruları ce  vaplandıran Başbakan Erdoğan, Heybeliada  yetimhanesinin patrikhaneye devriyle sürecin  olumlu ilerlediğini söyledi. Erdoğan, Patrikha  ne’ye metropolit seçilmesi konusunda 12 yabancı  kişinin Türk vatandaşlığına geçmesi işlemleri  nin tamamlandığı belirtti. Ruhban okulu ile il  gili başka bir soru üzerine ise “Konu hukuk çer  çevesinde ele alınıyor, umarım kısa zaman  da sonuçlanır” dedi. Yunanistan Başbakanı Yor  go Papandreu ise “Umarım bu olumlu hava so  runların çözümüne yardımcı olur” dedi.  ‘ARAMIZDAKİ  İŞBİRLİĞİ OLUMLU’  Kıta sahanlığı konusunda yıl sonu  na kadar bir sonuca ulaşılıp ulaşıl  mayacağı yönündeki soruya da Pa  pandreu, “Aramızdaki işbirliğini son  derece olumlu bir ortama getirmek  teyiz. İki başbakan olarak aldığımız  karar neticesinde, iki ülke arasında  ki istikşafi görüşmelerde bir yoğun  luk gözlenmekte. Hedefimiz en kısa  sürede somut sonuçlar elde etmek.  Belirlenmiş bir tarih yok ama hedef,  bu sorunların çözümü” dedi.  Erdoğan da Papandreu’nun soruya  verdiği yanıta aynen katıldığını belirtti.  ANKARA (Cumhuriyet Bü  rosu)  Yargıtay 11. Ceza Daire  si’nce, Erzincan Başsavcısı İlhan  Cihaner ile EDOK Komutanı Or  general Saldıray Berk’in de ara  larında bulunduğu sanıkların yar  gılandığı dava, Yargıtay Ceza Ge  nel Kurulu’ndan dosya gönderil  mediği için 24 Aralık’a ertelendi.  Eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral  Berk dünkü duruşmaya da katıl  madı. Cihaner davanın ertelen  mesine tepki gösterdi.  Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı  İlhan Cihaner’in de aralarında bu  lunduğu 10 kişinin Yargıtay’da  yargılanmasına dün devam edildi.  Duruşmaya Cihaner’in yanı sıra  avukatı Turgut Kazan, davanın  diğer sanıkları Erzincan İl Jan  darma Komutanı Albay Ali Ta  pan, MİT Erzincan Şube Müdürü  Şinasi Demir, MİT mensubu Kı  vılcım Üstel ile müşteki Ahmet  Demir’in avukatı Adnan Şeker ve  sanık yakınlarıyla, YARSAV Baş  kanı Emine Ülker Tarhan ve  yönetim kurulu üyeleri katıldı.  Yargıtay Genel Kurul Salo  nu’ndaki duruşma, gizlilik kararı  olmamasına rağmen basına ka  palı olarak yapıldı. Duruşma ön  cesinde başkan Ersan Ülker’in ya  zılı ve görsel basının alınmaması  talimatı verdiği belirtildi. Ancak  Ülker, duruşmadan sonra yaptığı  açıklamada, bir yanlış anlaşılma ol  duğunu, yalnızca görüntü alınma  sına izin vermeyeceklerini söyle  diklerini aktardı.  Başkan Ülker’in, dava dosyası  nın Yargıtay Ceza Genel Kuru  lu’ndan daireye gönderilmediğini  belirterek duruşmanın 24 Aralık ta  rihine ertelendiğini söylediği öğ  renildi. Bunun üzerine sanık Ci  haner’in “Herkesin görevleri, işi  ve terfileri var. Dava bir an ön  ce görülsün” dediği belirtildi.  Cihaner’in sözleri üzerine Dai  re Başkanı Ülker, dava dosyasının  Ceza Genel Kurulu’ndan daireye  gelmediğini ve kurulun gerekçeli  kararını henüz yazmadığını söy  ledi. Ülker, bu sürecin zaman ala  cağını, gerekçeli kararın İstanbul  13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde  inceleneceğini belirtti.  ORGENERAL BERK’E TAKİPSİZLİK  ERZİNCAN (Cumhuriyet)  Orgeneral Saldıray Berk’in geçen  mayıs ayında “Başbakan’ın memleketi de sattığını biliyor musu  nuz?” dediği iddialarının internet sitelerinde yer alması üzerine  Başbakan Erdoğan, Berk hakkında “kamu görevlisine hakaret et  tiği” iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusun  da bulundu. Dosyanın gönderildiği Kemaliye Cumhuriyet Savcı  sı Ramazan Temel’in isteği üzerine geçen ağustos ayında yazılı ifa  de veren Orgeneral Berk, iddiaları reddetti. Berk’in o gün bera  berinde bulunan, iki üst düzey komutan da benzer ifadeyi verince  Savcı temel takipsizlik kararı aldı. Karara 15 gün içerisinde iti  raz olursa dosyaya Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi bakacak.  Ev vaadi de  yetmedi  Yurt Haberleri Servisi  Yurtta birçok  üniversitede rektörlük seçimi tamamlandı.  Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’ndake  seçimlerde 11 aday yarıştı. Seçim sonucun  da Fen ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi  Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, 465 oyun  169’unu alarak 1. oldu. Mevcut rektör Prof.  Dr. Şerefettin Canda ilk 6’ya giremedi.  Sakarya Üniversitesi’nde 246 oy alan  Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muzaffer El  mas 1. oldu. Öğretim üyelerine TOKİ ara  cılığıyla ev vaat eden Prof. Dr. Arifoğ  lu’nun 57 oyda kalması dikkat çekti.  Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ),  Mersin Üniversitesi (MEÜ), Kars Kafkas  Üniversitesi (KAÜ), Aydın Adnan Mende  res Üniversitesi (ADÜ), Kocaeli Üniversi  tesi’nde (KOÜ) mevcut rektörler en çok  oyu aldı. CBÜ’de Semra Öncü 137,  MEÜ’de Suha Aydın 146, KAÜ’de Aba  müslüm Güven 71, ADÜ’de Şükrü Boylu  130, KOÜ’de Sezer Şener Komsuoğlu  475 oy olarak birinci oldu. Zonguldak Ka  raelmas Üniversitesi’nde Prof. Dr. Mah  mut Özer 131, Balıkesir Üniversitesi’nde  Prof. Dr. Mahir Alkan 130, Muğla Üniver  sitesi’nde Prof. Dr. Mansur Harmandar  200, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversite  si’nde Prof. Dr. Mustafa Şahin 109 oy aldı  ve adları YÖK’e ilk sırada iletildi.  Eski MİT’çi  ölü bulundu  REKTÖRLÜK SEÇ MLER  NT HAR KUŞKUSU  Başsavcı, Orgeneral Berk’le yargılandığı davanın bir an önce sonuçlandırılmasını istedi  Cihaner’den ertelemeye tepki İstanbul Haber Servisi  MİT’ten emek  li olan Semra Maliş (55) Kadıköy Bostan  cı’daki evinin önünde ölü bulundu. Ma  liş’in bir süredir psikolojik tedavi gördüğü ve  intihar etmiş olabileceği belirtildi.  Polis, olayın ardından Semra Maliş’in  eşi Ali İnsan Maliş’in ifadesine başvurdu.  Ali İhsan Maliş’in ifadesinde,“Perşembe  günü rahatsızlandı, GATA’ya götür  düm. Ancak bayanlar için oda olmadığı  gerekçesiyle bizi gönderdiler. Biz de Ba  kırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hasta  nesi’ne gittik, burada iğne yaptılar. Eve  dönünce kendisini odaya kapattı. Nor  malde iğneden sonra rahatlardı, ama bu  sefer rahatlamadı. Kendisini odasına  kapatınca ben de salonda uyudum” de  diği öğrenildi. Soruşturma sürüyor.  Şube müdürü de ölü bulunmuştu  MİT Kocaeli Müdürlüğü’nde şube mü  dürü olan Ahmet Süreyya da önceki gün  evinde ölü bulunmuştu. İncelemede bir suç  unsuruna rastlanmazken, Süreyya’nın kalp  krizi geçirmiş olabileceği tahmin ediliyor.   
            
    
