Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ekonomi@cumhuriyet.com.tr  23 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 13  CMYB  C M Y B  İŞÇİNİN EVRENİNDEN  ŞÜKRAN SONER  Düğmeye Kim Bastı?  İlköğretimde birçok ilde birden türbanlı  çocukların derslere girme eylemleri, Milli Eğitim  Bakanı Nimet Çubukçu’nun verdiği bilgiye göre,  YÖK’ün türbanı serbest bırakma grişimine paralel  gündeme gelmiş ama kamuoyuna duyurmamış.  Sayın Bakan zamanlamayı manidar bulmuşlar.  Yasaların gereğini yapıyorlarmış...  Gerçi ilkortaöğretim için bu kadar açık bağlayıcı  yasa hükümleri varken kimi okullarda çocuğun  türbanla okula, törene, derse girmesine nasıl izin  verilebildiğini, çocuktan imza alınmaya  kalkışıldığını, çocuk üzerinden disiplin işlemi  yapılması, tutanak tutulması yoluna gidildiğini,  disiplin cezaları verilmeye kalkışıldığını hâlâ  anlayabilmiş değilim. Böyle bir tartışmaya ortam  yaratıldıktan sonra AKP’li, yetkili bakan, hukuk  komisyonu başkanı ağzıyla, “İlkokula türbanla  girmek ahmakça”, “Provokasyon kokusu var”  demeçleri kafa karıştırmaktan öteye ne anlama  gelebilir?  Çocukların aileleri her gün ana haber  bültenlerinde okuma hakkı, inanç özgürlüğü,  mağduriyet üzerinden demeçler veriyor... Çok  daha önemlisi AKP kurucu üyesi, kadın kolu  temsilcisi, türban üzerinden söz söylemede en  yetkin sayıldıkları için tartışmalara, kamera  karşısına çıkarılan tüm kadın sözcüleri, çok net, tek  çizgide bir tezi savunuyorlar; “İnancının gereği  türban takma hakkı özel yaşam alanı ile  sınırlanamaz. Yükseköğretimde öğrenim hakkı ile  sınırlı da kalamaz. İnancın gereği olarak buluğ  çağına girmiş kız çocuğu istiyorsa istediği anda  türbanını takarak ilköğretimden başlayarak türbanı  ile okuduktan sonra, kamu erkinin doğrudan  kullanıldığı kurumlarda da, Meclis’te, yargıda,  öğretmen olarak sınıfta... her yerde türbanı ile olma,  çalışma hakkına da sahiptir...” diyorlar.  Zaten Başbakan Erdoğan “İsteyen istediği  zaman, istediği yerde türban takma hakkını  kullanır...” derken farklı bir şey mi söylüyor? Ya da  CHP ile yapılan görüşmede, CHP laikliğe aykırı  duruma düşülmemesi adına, “Yükseköğrenimde  yetişkin insanın seçim hakkı, özgürlüğü  çerçevesinde, hizmetten yararlanma ile sınırlı...”  kalınabilmesi adına AKP’den, “çocuklara, ilk  ortaöğretime indirgenmeyeceği, kamu erkinin  kullanıldığı alanlara kaydırılmayacağı” güvencesini  isterken, ilerde koşulların ne olacağının belli  olmayacağı tezi ile çamura yatılıyor...  Tam da aynı süreç içinde Başbakan Erdoğan  üniversite öğrencilerinin karşısına çıkıp, herkesin  isteğine, inancına bağlı ayrı hukuk uygulaması  istemesinin insan hakkı olduğunu söyleyebiliyor.  Merve Kavakçı’nın sözde, siyaset yapma hakkının  nasıl elinden alındığı üzerine yayınların ardı arkası  kesilmiyor..  Biz geri zekâlı, aptal mıyız ki... İlkokula sokulmak  istenen çocukların ailelerinin Hizbullahçı kökenli  olması gibi örneklerle “düğmeye nereden, kimlerin  bastığı sorgulamasında” günah keçisi olarak bu  türden provokatörler arayacağız. Daha da kötüsü  günah keçisi olarak CHP, liderini görmeye  kalkışacağız..  AKP’nin avucunun içinde YÖK’ün ortada yargı  kararları, geçerli hukuk düzeni dururken daha  önceki deneyimleri fiyasko ile sonuçlanmışken  referandum sonrası, hukuk ihlali içerikli suç icraatı  ile türbanı üniversitelere sokması zamanlamasının  odağını iktidar dışında bir yerlerde arayacağız.  Başsavcının hukuka, laikliğe aykırı bu icraatlar, suç  işlenmesine ilişkin uyarılarını yetkiyi aşma olarak  suçlayıp, azmettiren iktidar, YÖK yönetiminin  suçlarını yok sayacağız...  AKP iktidarı, cemaatler cephesi takıyyesi,  stratejileri çok yalın; türbanı kadın hakkı ve  özgürlüğü sloganıyla her zaman her yerde  savunma kolaycılığında, aslında inanç, din alanı  içinde geçerli kurallar, şeriat hukukunun,  demokrasi, hukuk düzeni ile çatışsa da yaşamın  her alanına sokulmasında yeni önemli adımlar  atmaya, kazanımlar elde etmeye bakıyor...  Şimdilerde türban tartışması üzerinden bile  fırsatı, yeri geldikçe sürekli suçlanan Cumhuriyet,  Atatürk devrimleri, laikliğin en temel ilkelerinin  ayaklar altına alınmasında, slogan karalamalar,  hakaretlerin, beyinlere kazınmak istenen  kavramların bini bir para... Zulmeden diktatörlük  algılaması eksenli. 1946 ve 50’lerden bu yana  Türkiye’yi nerede ise her dönem yöneten  iktidarların sağcı, liberal, muhafazakâr oldukları,  aralara askeri darbeler serpiştirilmiş olarak,  genelde çoğunluk sivil diktatoryal eğilimlerin ağır  bastığı gerçeği atlanarak. Elbette en hukuk  tanımaz, sivil diktatoryal eğilimli AKP iktidarının,  siyasal İslamdan güç alan gidişatı yok sayılarak..  Evrensel hukuk, insan hakları, demokrasi, laiklik  ilkelerinin, tartışılamaz biçimde hangi dozda olursa  olsun din üzerinden, İslamda şeriat üzerinden  geliştirilen hukukunun toplum yaşamını  düzenlemesine asla izin veremeyeceği yok  sayılarak, “Evrensel hukuk 18 yaştan küçüğü suç  işlediğinde bile özel korumaya alıyor, yetkin  saymıyor, buluğa girmiş kız çocuğu için dini inanca  bağlı örtünme hukuku nasıl düzenlenebilir?”  sorusunun yanıtı kimin umurunda...  soner@cumhuriyet.com.tr  Cinsiyet eşitliği sıralamasında en diplerde yer alan Türkiye, kadın üst düzey yönetici ortalamasında Batı’yı solladı  Ekonomi Servisi  Türkiye İşveren Sendi  kaları Konfederasyonu, kısa bir süre önce  Dünya Ekonomik Forumu tarafından ya  yımlanan “İş Dünyasında Küresel Cinsi  yet Eşitsizliği 2010 Raporu”ndaki yöne  tici sıralamalarına dikkat çekti.  Söz konusu rapora göre, erkeklerle eşit  liği dikkate alındığında 136 ülkeden yal  nız 10 ülkeyi geride bırakan, istihdam  payı karşılaştırmasında 125. sırada  olan ve bu konuda veriler ye  terli olmadığı için  sıralamaya da  hil edilemeyen  Özbekistan ve  Belarus’un ya  nı sıra Fildişi  Sahilleri, Be  nin ve Suudi  Arabistan’ı geride  bırakan Türkiye, üst düzey yöneci sı  ralamasında pek çok Batı ülkesini solladı.  Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyo  nu (TİSK) Türkiye’de üst düzey yönetici  (CEO) pozisyonundaki kadın oranının gelişmiş  ülkelere göre çok üst sırada olduğunu açıkladı.  TİSK, “İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşit  sizliği 2010 Raporu”nda üst düzey yönetici po  zisyonundaki kadın oranında dünya ortalama  sının yüzde 5’in altında olmasına karşın, Tür  kiye’de aynı oranın yüzde 12 olduğunu kaydetti.  TİSK’ten yapılan yazılı açıklamada, Dün  ya Ekonomi Forumu tarafından yayımlanan ve  çeşitli ülkelerde özel sektörde çalışan kadın  ların durumunu ekonomik katılım ve fırsatlar  açısından değerlendiren “İş Dünyasında Kü  resel Cinsiyet Eşitsizliği 2010 Raporu”nda,  OECD’ye üye 30 ülke ile Brezilya, Çin, Hin  distan ve Rusya kapsamında her ülkeden se  çilen en büyük 100 işletme arasından toplam  3 bin 400 işletmeye gönderilen anketler sonucu  erişilen kritik kütle ve en büyük 20 ekono  miden gelen verileri içerdiği belirtildi.  Açıklamada, TİSK’e üye işveren sendikala  rına üye işletmelerde görev yapan yöneticiler  içinde kadınların ağırlığını ve rolünü belirlemek  amacıyla Eylül 2009’da 111 büyük sanayi iş  letmesi kapsamında yapılan “TİSK Kadın  Yöneticiler Anketi” de genel müdürkoordi  natör üst düzey yönetici düzeyindeki kadınla  rın oranının yüzde 27.9 olduğunu gösterildiği  ve Türkiye ortalamasının dahi üzerinde bir so  nucun belirlendiği ifade edildi.  Raporda, “Özel sektörde tüm düzeylerde  çalışan kadın bakımından Türkiye yüzde 26  ile Hindistan (yüzde 23), Japonya (yüzde 24)  ve Avusturya (yüzde 29) ile kadın istihda  mının düşük olduğu ülkeler arasında yer alır  ken, yüksek istihdam grubunda ABD (yüz  de 52), İspanya (yüzde 48) ve Kanada (yüz  de 46) bulunuyor. Hal böyle iken Türki  ye’deki kadın CEO oranının çok yüksek çık  ması kültürel faktörlere bağlanabilir” denildi.  Çalışan  her dört kişiden  yalnız 1’i kadın,  ama TİSK’in “İş  Dünyasında Küresel  Cinsiyet Eşitsizliği  2010 Raporu”unun  verilerinden yararlanarak  yaptığı açıklamaya göre,  dünya ortalamasının  yüzde 5 olduğu üst  düzey (CEO) yönetici  sıralamasında  Türkiye, yüzde  12 ile Batılı  pek çok ülkeyi  geride bıraktı.  Vodafone destekledi akademi açıldı  Türkiye Vodafone Vakfı’nın desteği, Alternatif Yaşam Derneği, Birleşmiş Mil  letler Kalkınma Programı (UNDP) ve Devlet Planlama Teşkilatı işbirliği ile  kurulan ve 2007’den beri faaliyet gösteren Düşler Akademisi, faaliyetlerine Ata  şehir’deki yeni merkez binasında devam edecek. Türkiye Vodafone Vakfı fiziksel  ve sosyal açıdan dezavantajlı gençlerin sosyal hayata katılımını müzik, tiyat  ro, resim, dans gibi kültür sanat faaliyetleriyle desteklemeyi hedefliyor.  Metro Bursa’da  16. mağazayı açtı  Devrimci İşçi  Sendikaları  Konfederasyonu  kayıt dışı çalışanların  sayısının 10 milyon  579 bin ile rekor  seviyeye ulaştığını  açıkladı.  Petrol Ofisi resmen OMV’ninEkonomi Servisi  Avusturyalı petrol ve do  ğalgaz şirketi OMV, Doğan Holding’in Petrol Ofi  si’ndeki yüzde 54.17’lik hissesini 1 milyar Av  ro karşılığında satın aldı. OMV, böylece hisse ora  nını yüzde 41.58’den yüzde 95.75’e çıkarırken,  Petrol Ofisi’nin tüm kontrolünü elde etmiş oldu.  OMV Üst Yöneticisi (CEO) Wolfgang Rut  tenstorfer, yaptığı açıklamada “Petrol Ofi  si’nin satın alımı ve şirketin kontrolünün  OMV’ye geçişi, Türkiye enerji pazarındaki po  zisyonumuzu kuvvetlendirmekte ve büyüme  gösteren Avrupa kuşağındaki lider pozisyo  numuzu güçlendirme stratejimizin önemli bir  parçasını teşkil etmektedir. Grubun finansal so  nuçlarına olumlu etkisinin yanı sıra bu satın  alım, OMV’yi istenen stratejik konuma taşı  yacaktır. Türkiye operasyonunun zengin kay  naklara sahip Hazar Bölgesi ve Ortadoğu’ya  erişimde stratejik köprü olarak konumlandı  rılması ve Türkiye pazarındaki öncülüğümüz  sadece petrol ürünleri pazarlama işkolumuz  da değil, diğer işkollarında da birçok yeni fır  satı beraberinde getirecektir” dedi.  OMV, Türkiye’yi, Avusturya ve Roman  ya’nın ardından 3. ana pazar olarak konum  landırmayı hedefliyor. Devrin üç ay içinde ta  mamlanması bekleniyor.  Ekonomi Servisi  KOBİ’lerin fi  nansmana erişiminin desteklenmesi  amacıyla kurulan Büyüyen Anado  lu’ya Kredi Kolaylıkları (BAKK)  projesinde bir adım daha atıldı. Av  rupa Yatırım Bankası (AYB) ve Av  rupa Yatırım Fonu (AYF), söz ko  nusu proje çerçevesinde Akbank,  Denizbank, Halkbank, Vakıfbank,  Yapı ve Kredi Bankası ve Kredi  Garanti Fonu (KGF) ile toplam  değeri 280 milyon Avro’ya ulaşan  sözleşme imzaladı.  Sözleşmeler, 250 milyon Avro tu  tarındaki AYB kredisini ve 30 mil  yon Avro tutarındaki AYF garanti  lerini içeriyor. AYB ortağı bankalar,  kredi tutarına kendi kaynaklarından  karşılık bulduğunda KOBİ’ler için  toplam 500 milyon Avro hazır edil  miş olacak.  BAKK adı verilen ve Türkiye  Cumhuriyeti, AB Komisyonu ve  Türk bankalarıyla ortaklık içinde  geliştirilen bu KOBİ finansman ara  cı, ilk olarak temmuz ayında uygu  lamaya koyulmuştu. Bu finansal  araç, KOBİ’lere ve mikroişletmelere  yönelik olarak müşteriye özel fi  nansal yardım sağlamayı amaçlıyor.  Kredi olanağından, Türkiye’deki  KOBİ’lerin yüzde 25’inin faaliyet  gösterdiği ancak KOBİ kredilerinin  yüzde 10’undan yararlanabilen Kas  tamonu, Samsun, Kars ve Van gibi,  Türkiye’nin gelişmekte olan 43 ilin  deki KOBİ’ler özel koşullarda ya  rarlanabilecek.  Akbank Genel Müdür Yardımcısı  Hülya Kefeli, söz konusu illerde bu  lunan KOBİ’lerin, ülkedeki tüm KO  Bİ’lerin yüzde 25’ini oluşturmasına  karşın ülke çapında kullandırılan  KOBİ kredilerinin sadece yüzde  10’unu kullandıklarını belirtti.  MUSTAFA ÇAKIR  ANKARA  Geçici bir işte çalışanların sayısının 91  bin, eksik ve yetersiz istihdam edilen gizli işsizlerin sa  yısının 277 bin, iş aramayıp, çalışmaya başlamaya ha  zır olduğu için işsiz sayılmayanların sayısının da 211 bin  arttığı belirtildi.  DİSK Araştırma Enstitüsü’nün 2010 Temmuz (hazi  ran, temmuz, ağustos) dönemi istihdam raporu açıklan  dı. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi:   İşsizlik oranı hâlâ kriz öncesi düzeyine inmezken,  kriz öncesinden bu yana işsizler ordusuna katılanların sa  yısında 357 bin kişilik bir artış yaşandı. Bununla bera  ber yaratılan 1 milyon 315 bin kişilik istihdamın yüzde  41’i kayıt dışı olarak sisteme dahil oldu. Böylelikle ka  yıt dışı çalışanların sayısı 10 milyon 579 bin ile son 5 yı  lın rekorunu kırdı.   İşsizlik rakamları içerisinde geçici bir işte çalıştı  ğı için işsiz kalanlar yüzde 26.1’lik oran ve 726 bin ki  şi ile işsizlikten en çok etkilenen kesimi oluşturmaya de  vam etti. Bu dönemdeki işsizlerin 473 binini ise işten çı  kartılanlar oluşturdu.   Geçici bir işte çalışanların sayısı aynı dönem için  2008 yılında 1 milyon 832 bin iken, 2010 yılında 1 mil  yon 923 bin düzeyine ulaştı.   İşsizliğin düşük görünmesinin nedenlerinden biri  kentten kırsal alana işgücündeki kayma. Bu dönem için  tarımdaki istihdam kriz öncesinin aynı dönemine göre  (Temmuz 2008) 538 bin kişi artış göstererek 5 milyon  831 bine ulaştı. Bu veri 2005’ten beri en yüksek rakam.  Kayıt dışı çalışan sayısı son beş yılın rekorunu kırdı  Toptan satış markası Met  ro Toptancı Market, Bursa  Osmangazi’de yeni bir ma  ğaza açtı. Metro Toptancı  Market Osmangazi’de açtığı  bu mağaza ile Bursa’daki 2.  ve Türkiye’deki 16. mağaza  sını açmış oldu. Yeni mağa  zası, yaklaşık 6.500 metre  karelik toplam satış alanına  sahip ve 140 kişiye doğrudan  ve 120 kişiye dolaylı iş imkânı  sunuyor. Mağaza, yaklaşık  11.5 milyon Avro’luk yatırım  değeri taşıyor.  Meral Tamer Book Clup’ta  “Aşkolsun Kanser”i anlatacak  KISA... KISA...   APPLE’ın ürettiği iPhone’un sa  tışları, RIM şirketinin ürettiği Black  berry’i geçti. Bu yıl temmuzeylül  aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte  14.1 milyon adet iPhone, 12.4 milyon  adet de BlackBerry satıldı. Genel ola  rak akıllı telefon satışları da temmuzeylül ay  larında bir yıl önceye göre yüzde 78 artış gösterdi.   MACARİSTAN Hava Yolları’nın (MALEV) bir Türk  şirketi tarafından satın alınmak istendiği açıklandı.  Macaristan Kalkınma Bakanı Tamas Fellegi Macar  medyasına yaptığı açıklamada, MALEV’in önümüzdeki  yıl devletin elinden çıkarılacağını, MALEV’i Türkler  ve Amerikalıların satın almak istediğini söyledi.   LOJİSTİK şirketi DHL, Uluslararası Hava Taşı  macılığı Birliği’nin (IATA) sıralama sonuçlarına gö  re, hava taşımacılığında en önemli pazarlar olan Av  rupa ve Kuzey Amerika’daki liderliğini koruyor.  Ekonomi Servisi  Perakende  sektörünün buluşma noktası olan  ‘Perakende Günleri’ bu sene  de ilginç bir kapanış seremonisi  ne ev sahipliği yaptı.  Bu zamana kadar farklı kam  panyalar ile sektöre can veren  patronların oluşturduğu Patronlar  Korosu, hem sektöre hem de tü  keticiye yönelik mesajlarını bu  kez seslendirdikleri şarkılarla ver  di. Müjgan Özçay yönetiminde  Candan Erçetin’le birlikte sah  ne alan Patronlar Korosu tüketi  ciye şarkılarla seslendi.  Perakende Günleri’nin kapa  nışında sahne alan Patronlar Ko  rosu’nun repertuvarı da sektörün  beklentilerini dile getirecek şe  kilde seçildi.  Tüketiciye ‘Ararım seni her  yerde’ ile hitap eden koro, sek  tördeki değişimi de ‘Dünya dö  nüyor, sen ne dersen de’ şarkı  sı ile aktardı.  Sektör için önemli noktalardan  birisi olan İstiklal Caddesi’ndeki  gelişmeleri ise ‘Beyoğlu’nda ge  zersin, gözlerini süzersin’ şarkısı  ile değerlendiren 50 kişilik pat  ronlar arasında; Abdullah Kiğı  lı, Nuşin Oral, Aslı Karadeniz,  Ekrem Akyiğit, Osman Ben  zeş, Aykut Hamzagil, Ayşen  Zamanpur, Melih Çelet, Fü  sun Çevikel, Jaklin Güner, Sü  leyman Orakçıoğlu, Selçuk Gü  zenge, Mehmet T. Nane, Hakan  Dinçer, Sedef Orman, Ümit Za  im, Yılmaz Yılmaz, Ömer Ta  viloğlu, Aydın Yurdum ve Ha  kan Kodal gibi isimler yer aldı.  Bu yılki Perakende Günleri’nde sektör temsilcilerinin  oluşturduğu Patronlar Korusu damga vurdu. Patronlar  Tüketiciye ‘Ararım seni her yerde’ şarkısıyla seslendi.  Patronlar tüketiciye  şarkıyla seslendi  İş bulsa müdür olacak!  500 MİLYON AVRO  İstinyePark, edebiyat tutkunları  için yeni bir kulüp oluşturdu.  Her ay bir yazarı ağırlayacak  İstinyePark Book Club’ın ilk  konuğu, “Aşkolsun Kanser!”  kitabının yazarı, 36 yıllık ga  zeteci Meral Tamer. 27 Ekim  Çarşamba İstinyePark Cafe  Nero’da saat 14.00 ile 16.00  arasında yapılacak söyleşi ön  cesinde Meral Tamer, okurla  rına kitabını imzalayacak.  Ekimde “Meme Kanseri Bi  linçlendirme Ayı” olması ne  deniyle, Book Club etkinlikle  rinin ilk konuğu olan Tamer,  kitabı “Aşkolsun Kanser!”de,  katı bir disiplinle geçen ço  cukluğunu, 16’sında kaybetti  ği annebabasını, kızıyla iliş  kisini ve kendi ayakları üze  rinde nasıl durduğunu anla  tırken meme kanseri ile mü  cadelesini gözler önüne seri  yor. Kanserle karşı karşıya  kaldıktan sonra mücadelesini  yazıya döken Tamer, kitabın  ortaya çıkış sebebi olan ve  kendisine bu cesareti veren  hastalığa teşekkür ediyor.  Anadolu’ya  kredi  kolaylığı   
            
    
