Catalog

cummizah@gmail.comSayı 14 CMYB C M Y B 17 EK M Yeni boyuyla Radikal, boyu küçük işlevi büyük bir gazete mi olacak acaba?.. Boyu küçülünce, sakın ola ki iktidara övgüler küçülmesin de, doğrusu benim tek derdim bu. Neyse ki Eyüp Can kardeşimiz bu övgüleri kesecek değil artıracak biri. Onun için "Uzlaşmacı Radikal" diyorlar. Ay çok hoş bir tanımlama. Ertuğrul beeyin Beyaz Türklerini çöpe attıracak yeni bir açılım. Tam bize göre altı medya üstü Pensilvanya usulü. Bir insan hem Radikal, hem de uzlaşmacı olabilir mi? Tabii ki olabilir... Eee burası Türkiye kardeşim, burada öyle de olur böyle de olur, ayrıca çok da iyi olur. Eyüp'cüm yeni boyunuz tutsun diye Eyüp Sultan'a bir kazateci turu yaparsanız Biat Komplosto kardeşin hazırolda bekliyor, ona göre!..:))) (Sahi Yücelerden yüce, pek değerli Başbakanımızın beni uçağına çağırmasını da altı gözle bekliyorum bu arada. Altı da nerden mi çıktı, yaaa lensin üstüne gözlük taktım da!:)))) 18 EK M Yeni HSYK'nın tümünün Adalet Bakanlığının tercihi olan üyelerden oluşması bazılarında sıkıntı yarattı. Onlar hala "Adalet Mülkün Temelidir" masalının sürmesini isteyen yüzde 42 kafalılar!.. Oysa masal bitti beyler! Son durağa geldik. İnecek kalmasın!.. Gerçek olan şu ki artık mahkemelerin duvarında yazacak olan yazı şu: "Adalet, Adalet Bakanlığının Mülküdür!" Bazıları laikmoru olacak ama Ak'lı ama gerçek olan bu!.. Bundan sonra HAKLI olan değil, AK'lı olan kazanacak ADALET karşısında. Ak'lı derken erken tabii ki akıldan bahsetmiyorum. Ak'lıdan kastım malum, Ak Partili olmak. Bu kadar basit kardeşim. AK'lı olmayanlara bundan böyle şaşarım. Ak'lı ol ki akıllı ol!.. Bu ikisi artık yargıyla birbirine bağlandı çok şükür. 20 EK M Geçende yandaş bir kaza teci arkadaşımız anlattı. Ona bir yemekte sormuşlar tavada mı yoksa ızgarada mı palamutu daha çok seversin diye. O da etrafındakileri kahkahaya boğan şu yanıtı vermiş: "Ben daha çok yargıda laik severim!" Ak'lı olan harika bir yanıt!.. Bundan sonra gerçekten de tavada palamut misali yargıda laik pişecek. Laiklerin ızgarası mı tavası mı daha iyi olur, biz kazateciler bir süre sonra sadece bunu konuşup yazacağız, Biat demedi demeyin!.. C HAN DEM RC Bu satırları okuyanların çoğu, “Böyle balık olur mu?” diyen kadına Picasso’nun verdiği yanıtı bilir: “Bu balık değil ki. Resim.” Peki, resim nedir? Resimden müziğe uzanayım; bazı ünlülerin sevdiğim sözlerini aktarayım: Paul Klee: “Resim çizmek, bir çizgiyi gezintiye götürme sanatıdır.” Marc Chagall: “Resim yapmak, çiçeklerin güzelliğiyle yarışmak için gösterdiğiniz sonsuz çabadır; ama yarışı hep yitirirsiniz.” Pierre Auguste Renoir’a, çıplak kadın resimlerinde o doğallığı nasıl yarattığını sormuşlar. Renoir’ın yanıtı: “Hiç yılmadan çalışıyorum. Yeniden yeniden yapıyorum. O kadınları çimdikleyesim gelinceye kadar. İşte o zaman, ‘Tamam,’ diyorum.” Andre Previn: “Klasik müzikle caz arasındaki temel fark, klasik müzikte müziğin yorumlamadan çok daha önemli olduğudur. Cazda ise yorumlamaya bakılır genellikle, ne çalındığına değil.” Howard Dietz: “Besteciler çok düşünmemeli bu, onların yağmacılığını engeller.” Gustav Holst: “Beste yapmamak sizi delicesine tedirgin etmiyorsa, sakın beste yapmaya kalkmayın.” Ed Gardner: “Adamın biri bıçaklandığında, kanayacağı yerde şarkı söylüyorsa, o, operadır.” Popçular kervanına, Pazarları dahil, her gün altı şarkıcı katılıyor. Sezen Aksu gibi, Nilüfer gibi yıllarca ter dökmeyi aklınızdan bile geçirmeyip bir an önce bu “güzide sanatçılar” arasında yer almak mı istiyorsunuz? Konservatuvara gittinizse, diksiyonunuz güzelse, bugüne kadar okuduğunuz kitapların sayısı ikiyi geçiyorsa, Mozart adı size yabancı gelmiyorsa, söylemek istediğiniz şarkının sözlerini kimsenin yardımı olmadan tek başınıza okuyabiliyorsanız, boşuna uğraşmayın... Sizden popçu filan olmaz. (Ses mi? Canım, bu hengâmede sese bakan kim! Sesiniz yoksa yok! O kadarcık kusur kadı kızında da bulunur.) Şimdi yapmanız gereken iki şey var: (1) Kendinize değişik bir yaşam öyküsü uydurun. Dikkat: Sokaklarda büyümenin, Urfalı olmanın, Almanya’dan ya da uzaydan gelmenin modası geçti. Öneri: İskambildeki papazla damın gayrimeşru çocuğu olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Hiç çekinmeyin. Nasıl olsa herkes her şeye inanıyor. (2) Televizyon kanallarının ilgisini çekecek bir şey yapın. Dikkat: Kumkapı’da adam bıçaklamak, bıçaklanan adamın karısı olmak, Boğaz Köprüsü’nden atlamaya kalkmak gibi şeyler pek sıradanlaştı. İşe yaramaz. Öneri: Poponuza “meme nakli” yaptırın. Şair T.S. Eliot’un bir yazar arkadaşı, “Eleştirmenler başarısız sanatçılardır,” demiş. Eliot’un yanıtı: “Sanatçıların çoğu da öyle değil mi?” Eleştirmenler Sanatçılara Popçu Adaylarına Tüyolar “Kanayacağı Yerde Şarkı Söylüyorsa...”