Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                18 EK M 2010 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA  SÖYLEŞİ 9  CMYB  C M Y B  SÖZDEN YAZIYA  SÜHEYL BATUM  Gerçek Bir  Gazetecinin Ardından  Deniz Som’u kaybettik. Bu yazıyı kendisini toprağa  verdiğimiz gün yani cumartesi günü yazıyorum. Ve  hiç kuşkusuz, kendisini çok uzun yıllardan beri  tanıyan arkadaşları, onunla birlikte, aynı yerde,  bugüne kadar hep aynı kavgayı veren; demokrasi,  özgürlük ve barış mücadelesi veren arkadaşları,  gazeteci dostları, çok daha yetkin olarak kendisinden  söz edecekler. Ben kendisini geç tanıdım. Ama  tanımakla onur duydum. Kısa bir süre de olsa, kendisi  ile aynı gazetenin yazarlarından biri olmaktan da onur  duydum. Oğlu Can, Reha Muhtar’a yazdığı mektupta  şöyle demiş: “Babam bize temiz bir soyadı ve bir  kütüphane miras bıraktı.” Ve inanın ben de benzerini  düşünüyorum, Deniz Som ve onun gibilerle birlikte,  hem gazete olarak Cumhuriyet’i, hem de siyasal  rejimimiz olarak Cumhuriyet’i yıkmaya çalışan  “bazılarına” karşı aynı safta olmaktan duyduğum  onur ve gurur, benim de, çocuklarıma miras  bırakabileceğim en değerli malvarlıklarımdan biri  olacak.  Çok uzun zamandan beri, hep köşesinin üzerinde  aynı yazıya yer veriyordu. Almanya’da Hitler  döneminde Papaz Martin Niemöller’e ait olduğu  söylenen sözlere. Ve Türkiye’ye göstere göstere,  Atlantik ötesinde çizilen planlarla, desteklerle  giydirilmek istenen giysinin farkına varmamızı  istiyordu. Bugünün gençleri, küçükleri, bugün neler  olup bittiğini anlayabilecek yaşlarda olmayanlar, belki  bundan yıllar sonra, o yazılarla ne denli önemli bir iş  yaptığını, bir gazetecinin, hele Türkiye gibi ülkelerde  ne mücadeleler vermek zorunda kaldığını  anlamayacaklardır. Belki “Allah allah neden acaba hep  aynı yazıyı köşesinin başına koyarmış” diyeceklerdir.  Ama bizler nedenini biliyoruz. Nelere karşı, kimlere  karşı, ne mücadelesi verdiğini de biliyoruz.  Ve bizler Deniz Som’u hiç unutmayacağız. Oysa  başka türlü davransaydı, ne rahat ederdi. Nitekim  başka gazeteciler, ne kadar rahat etmişlerdi.  Köşelerine Martin Niemöller’in yazısını hiç  almamışlardı. Bırakın o dönemi hatırlatmayı, tam  tersine o dönemi anımsatan tüm görüntüleri de, tüm  rezaletleri de görmezden gelmişlerdi. “Yok canım,  Deniz ve onun gibiler abartıyor” demişlerdi. Üstelik  aynı gazeteyi paylaşanlardan bazıları bile, o yola  girmiş, gazeteyi terk etmiş, yapılanları görmezden  gelmişlerdi. Tam tersine, Başbakan’ın kendi deyimi ile  “onun silahşorları” olmayı tercih etmişlerdi. Ve ne  güzel gazeteci(!) olmuşlardı. Başbakan’ın,  Cumhurbaşkanı’nın uçağına binen, iktidar tarafından  ağırlanan, iktidar temsilcileri tarafından sevilen  gazeteciler olmuşlardı.  Ama Deniz Som öyle bir gazeteci olmadı. Hep  köşesine Hitler Almanyası’nın o ünlü sözünü aldı.  Uygulamaların, gidişin benzerliğini vurgulamak için,  hepimize ve birilerine(!) göstermek için. Ve o hep  Deniz Som kalmayı tercih etti. Yani iktidarın değil,  Başbakan’ın değil, halkın silahşoru olarak. Öyle  olunması gerektiğini göstererek, anlatarak. Gösterdi  de. Anlattı da. Bugün Cumhuriyet gazetesinde yazı  yazan diğer yazarlar gibi, diğer gazetelerde yazı  yazan, sayıları azalsa da yazmaya devam eden, bazı  dürüst, namuslu, onurlu, bilinçli gazeteciler gibi.  Değerli dostlar, gerçekten de umarım ki, ileride bir  gün Deniz Som ve onun gibiler, “yahu ne gerek varmış  bu denli mücadeleye” diye anılmayacaklar. “Yahu bak  ne güzel her dönemde başbakanların yanağını okşayıp  gazeteci olanlar var, nereden çıktı Deniz Som gibiler”  diye düşünenler tarafından eleştirilmeyecekler. Hatta  yürekten inanıyorum ki, bugün olduğu gibi, ileride de  Deniz Som gibi yapanlar, arkadaşları gibi olanlar,  “sevgi ile, özlem ile” anılacaklar. Tıpkı diğerlerinin her  zaman olduğu gibi, “istihza ile, alayla, utançla,  onursuzlukla” anılacakları gibi.  Cuma günü Ali Sirmen ve Av. Turgut Kazan ile  katıldığımız programda, Deniz Som’un vefatını  haber verirken, Ali Sirmen gözyaşlarına hâkim  olamadı. Hem de son dönemde çok sık  rastladığımız, siyasal rant elde etmeye yönelik  timsah gözyaşları, yalancı gözyaşları gibi de değildi.  Ali Sirmen, Cumhuriyet mücadelesi veren, hukuk  devleti mücadelesi veren, özgürlük mücadelesi  veren, gazetecilik onuru mücadelesi veren, mesai  arkadaşı için, gerçek gözyaşı döküyordu. Aynen  diğer mesai arkadaşları gibi, aynen Cumhuriyet’e  gönül veren milyonlar gibi. Dediğim gibi, geç olsa  da tanıdığım, aynı gazetede yazmaktan onur  duyduğum, Cumhuriyet’e gönül vermiş bir  dostumuzu, onurlu, namuslu, dürüst bir gazeteciyi  yitirdik. Ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun.  ÖZLEM YÜZAK  Tarihsel süreç içinde en ilkel  topluluklardan günümüz dünyasının  modern insanına kadar bütün toplumların  belirgin ortak özelliklerinden biri oldu takı  kullanımı. Hemen hemen vazgeçilemez  bir gelenek olarak da tanımlayabiliriz  takıyı. Çünkü her şeyden önce görsel bir  obje olmanın dışında kendini ifade edişin  bir parçasıdır takı ve aksesuvarlar...  Belli ki bundan 40 yıl önce,  Almanya’da bir Türk’e âşık olup  Türkiye’ye yerleşen Tina Christa  Sezer’in içinde de takı tutkuymuş ki  mücevher serüvenini, doğal taşları kendi  tasarımı ile farklı bir noktaya taşımanın  ötesinde bir de kendi markasını yaratmayı  başarmış.  Tina ile Nişantaşı’ndaki “En büyük  hayalimdi” dediği yeni mağazasında  sohbet ettik.  Bir döneme damgasını vuran Ermeni  kuyumcu ustalardan, doğal taşların  özelliklerine, sektörün bugün geldiği  noktaya kadar her konuda konuştuk.  Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Tina  akıllı ve hırslı bir kadın. Tabii yaratıcı ve  zevkli olduğunu da eklemeliyim.  Boş zamanlarımı değerlendirdim   Nasıl başladı sizin öykünüz?   Eşim Utku ile Almanya’da tanıştık.  Âşık olduk ve evlenmeye karar verdik.  Tabii mühendis olan eşimin işi nedeniyle  İstanbul’a yerleştik. İlk yıllar kendime  göre bir iş bulamadığım, daha sonra ise  peşi peşine iki çocuk doğurduğum için  çalışmadım. Kızım Esra 5 yaşına  geldiğinde eşimin şaka yollu “Sen de  Türk kadınlarına benzedin.  Çalışmamak rahat geldi herhalde”  sözleri öyle ağırıma gitti ki ertesi gün iş  aramaya koyuldum. Bir hafta sonra  Nuruosmaniye’de dönemin en ünlü  mücevher ve hediyelik eşya mağazası  Bazaar 54’te kuyum bölümünde satış  elemanı olarak işe başladım. Mücevher  tasarımı inanılmaz ilgimi çektiği için bir  taraftan mağazada satışı öğrenirken boş  vakitlerimi de civardaki atölyelerde Türk  ve Ermeni ustalarla birlikte geçirdim.  Mücevher işini iyi öğrendiğime  inandığımda ise çalıştığım yerden  ayrıldım ve kendi mağazamı açtım. Öyle  mağaza zannetmeyin ama, antika halı  satan bir arkadaşımın yerinde bana tahsis  ettiği 8 metrekarelik bir alan. Çok küçük  miktarda tasarımlarla işe başladım. O  zaman kimse benim bu işte uzmanlaşıp  marka yaratabileceğimi düşünmüyordu...  Marka olacağıma inandım   Peki siz düşünüyor muydunuz?   Ben işin içine girdikçe özellikle yarı  değerli taşları tanıdıkça, onları kendi  tasarımım ile şekillendirdikçe Tina’nın bir  marka haline geleceğine inanmaya  başlamıştım. Çünkü başkalarından farklı  bir iş ortaya çıkartıyordum ve bu beğeni  ile karşılanıyordu. Zaten dört yıl sonra  1991’de Nuruosmaniye’de toptancı  kuyumcuların bulunduğu Şeref Han isimli  handa 18 metrekarelik ilk dükkânımı  açtım.  Bu sırada kızım Esra Boğaziçi  Üniversitesi Uluslararası İlişkiler  Bölümü’nde okuyordu. Mezun olunca  benimle çalışmak istediğini söyledi. Ben  de “Madem istiyorsun o zaman bu işin  okulunu oku” dedim. Onu Almanya’ya  Ober Stein’da Gemoloji yani değerli taş  bilimi okumaya gönderdim. Ve birlikte  tasarım yapmaya başladık. 1995 yılında  anne kız Çırağan Otel’de küçük bir  dükkân kiraladık. O vitrin sayesinde  yabancı müşterilerimizin sayısı hayli arttı  ve süreklilik kazanmaya başladı.  Kozmetik markası Estee Lauder’in sahibi  Evelin Lauder ve eşi, eski Amerikan  Dışişleri Bakanı Al Gore’un eşi Tipper  Gore, Woody Allen’in eşi, Fransız aktris  Jeanne Moreau gibi ünlüler Tina’dan  mücevher aldılar. 2000 yılında  Nuruosmaniye’de cadde üzerinde 75  metrekarelik bir mağazaya taşındık. Ve  2005’te son kez yer değiştirdik. İlk işe  başladığım ve 14 yıl çalıştığım 300  metrekarelik Bazaar 54 artık Tina  Jewellery oldu.  Tüm ürünler el işçiliği   Son atağınızı ise mayıs ayında  Nişantaşı’na geçerek yaptınız. Kaç  kişilik bir kadro ile çalışıyorsunuz?   Sipariş üzerine çalışıyoruz.  Kapalıçarşı’da daimi olarak çalıştığımız  ustalarımız var. Ermeni ustalar ya da  onların yanında yetişmiş olan son derece  değerli zanaatkârlar. Ürünlerimizin  tamamı el işçiliği. Nuruosmaniye ve Abdi  İpekçi Caddesi’ndeki satış kadromuz ise  15 kişi. Ama Türkiye’de kuyumculuk  mesleği de giderek ölüyor. Buna çok  üzülüyorum. Uzakdoğu’nun ucuz işçiliği  ile rekabet edemiyor çoğu. Örneğin  Cartier’in yaptığı bir tasarım anında  Uzakdoğu tarafından kopyalanıyor.   Siz Uzakdoğu ile nasıl  rekabet ediyorsunuz?   Bize kalite ve özel tasarıma  önem veren müşteri geliyor.  Ürünün fiyatı onlar için ilk kriter  değil. Farklı ve yalnız kendilerine  özgü takı isteyenlerin sayısı da  giderek artıyor. Kopyalanmış ürün  asla satmam. Tek yaptığım için  benimkinin de kopyalanması çok zor.  Yine de kimi tasarımlarımı tescil  ettiriyorum.   ‘Taş avcısıyım’ dediniz... Taşları  nasıl seçiyor ve nerelerden  alıyorsunuz?   Mesela pırlanta benim ilgi alanıma  hiç girmedi. Kalitsiyum, tanzanit, ice  aquamarin, aytaşı, onix, lapis gibi yarı  değerli taşlarla çalışırım ben. Kimisini  elde kestiririm. Lapisleri  Afganistan’dan, tanzaniti  Tanzanya’dan, turmelini Brezilya ve  Afrika’dan, mercanı İtalya ve  Japonya’dan, opali Avustralya’dan  getirtiyorum. Kimi zaman taşların  peşinden ülke ülke gezdiğim oluyor.  Fuarlara katılıyorum. Taşları beyaz  altın ile montürlere yerleştiriyorum.  Pırlantayı ise daha çok tasarımlara ışık  vermek, altını çizmek için  kullanıyorum. Bizim özelliğimiz  kişiye özel tasarım yapıyor olmamız.  Esra Nişantaşı mağazada, ben  Nuruosmaniye’deyim. Müşterilerle  bire bir ilgilenmekten büyük keyif  alıyoruz. Yaptığımız işte estetik ticari  kaygının daima önüne geçmiştir ve  bununla gurur duyarız. Kimi müşteriye  “Bu size yakışmıyor” deyip  satmadığımız bile olmuştur.   Biraz da müşteri  profilinizden bahseder misiniz?   Benim müşterilerimin çoğu  çok gezen, farklı ülkelere seyahat  etmeyi seven ve taşlar hakkında  az çok fikir sahibi olan insanlar.  Yabancılar arasında Amerikalılar  en sadık müşterilerim. Japonlar  ise firuze taşına tapıyorlar.  Türkiye’dekiler doğal taşları çok fazla  tanımıyor. En çok da pırlantayı  seviyorlar. Ama giderek benim  taşlarımı anlayan ve seven bir kesim  oluştu burada da tabii.   Kriz nasıl etkiledi?   Takı zaruri bir ihtiyaç maddesi  olmadığı için biraz etkilenmiştik tabii.  Örneğin geçen yıl İspanyollar krizden  derin etkilendikleri için seyahatlerini  kıstılar, seyahate çıksalar bile  harcamalarında daha temkinli oldular.  Ama krizlerden etkilenmeyen kesim  sürdürdü alışverişi.  O, bambaşka bir ‘taş ustası’  ‘Fiyat müşterimiz için kriter değil’  Bizim özelliğimiz kişiye özel tasarım yapıyor  olmamız. Müşterilerle birebir ilgilenmekten  büyük keyif alıyoruz. Yaptığımız işte estetik,  ticari kaygının daima önüne geçmiştir. Kimi  müşteriye ‘Bu size yakışmıyor’ deyip  satmadığımız bile olmuştur.  DOSYA NO:2009/3649 Talimat  Satılmasına Karar verilen Taşınmazın Cinsi ve özellikleri:  TAPU KAYDI: İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Mimarsinan köyü, Muratçeşme mevkii, 299 ada, 1 parselde, 4/550 ar  sa paylı, G blok, 4. kat, 21 bağımsız bölüm nolu mesken NİTELİKLERİ: Satışa konu taşınmaz, Aymerkez Alışveriş merke  zi arkasında yer almakta olup, tapunun Mimarsinan köyü, 299 ada, 1 parselinde kayıtlı G blok, 4. kat, 21 nolu bağımsız bö  lümdür. Adres olarak MimarsinanMuratçeşme mevkii, Gilman Durukan İlköğretim Okulu arkası Ak Belde Evleri B14 D:17  adresinde yer almaktadır. Tapu kaydında G blok 21 nolu bağımsız olmakla birlikte, inceleme esnasında borçluya ait dairenin  yerinde B 14 D: 17 olduğu görülmüştür. Dairede halen kiracı oturmakta olup, borçlu ait daire sözü edilen blokta 4.kat, 17 no  lu bağımsız bölüm olduğu belirtilmiştir. Daire girişte hol, salon, mutfak, 3 yatak odası, banyo, ayrı tuvalet ve iki balkondan  ibaret olup, takriben 110 m2 kullanım alanlıdır. Mutfak balkonu pvc ile daireye dahil edilmiştir. Daire doğalgaz kaloriferli  dir. Salon ve oda zeminleri halı kaplıdır. Site çevresi bahçe duvarları ile çevrili olup, site yolları ve bakımlı bahçesi mevcut  tur. Ulaşımı her yönden kolaydır. Ana yolu asfalttır. Yakınında semt pazarı kurulmaktadır. Çarşı ve alışveriş merkezlerine yü  rüme mesafesindedir. E 5 asfaltının yan yolu üzerindedir. İMAR DURUMU: Dosyasında mevcut Büyükçekmece Belediye  Başkanlığı’nın 01.09.2009 tarih ve 219885 sayılı yazısı ile, Mimarsinan, Muratçeşme Mah., 299 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın  1/1000 ölçekli 05.10.2000 tasdik tarihli Mimarsinan Revizyon İmar Planında H max: 12.50 (4 kat) blok nizam olup, konut  alanında kaldığı bildirilmiştir.  KIYMETİ: 80.000,00 TL Birinci Satış günü: 23/11/2010 11:30l1:40 Saatleri arasında  İkinci Satış günü: 03/12/2010 11:3011:40 Saatleri arasında Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü Adresinde  1) Açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacak  ları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü  baki kalmak şartıyla yukarıda yazılı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmanın resmi tatile rast  laması halinde tatilin bitimiyi izleyen ilk iş günü aynı yerde ve aynı saatler arasında ikinci artırma yapılacaktır. Bu artırmada  da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müd  det sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulma  sı ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaş  tırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.  2)Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit veya bu miktar kadar bir bankanın temi  nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satış  tan Mütevellit Binde 4,95 ihale damga resmi, % 1 KDV ile 1/2 tapu harç ve masrafları Alıcıya, 100,00 TL için Yüzde 2 aşan  kısım için Yüzde 1 Tellaliye resmi satıcı(borçluya) ait olacaktır. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.  3)İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ye masrafa dair olan  iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicili ile sabit  olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır.  4)İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif  ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul ola  caklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle  teminat bedelinden alınacaktır.  5)Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya  bir örneği gönderilebilir.  6)Satışa iştirak edenlerin Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenle  rin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.  (İc. İfl. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ila  nı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 69776)  BÜYÜKCEKMECE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN  TAŞINMAZ MAL AÇIK ARTIRMA İLANI 2009/24469  TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İzmir ili, Konak ilçesi, 4. Bölge TSM, Gültepe Mahallesi’nde kaim tapunun Cilt 104, Sayfa 10235’de kayıtlı 43206  ada, 1 parselde kayıtlı 391.00 m2 yüzölçümlü 1 katlı ev ve arsa.  TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: İzmir ili, Konak Belediyesi İmar ve Şehircilik Md.lüğünün 14.04.2010 tarih ve 4347 sayılı imar durumu hak  kındaki belgede hacze konu ana taşınmazın bitişik nizam 4 katlı konut alanında kalmaktadır. Hmax=12.80 gabariye sahiptir.  TAŞINMAZIN ADRESİ: Gültepe Mah. Arı Cad. No. 20 GültepeİZMİR  TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Tamamı borçluya ait taşınmaz her ne kadar tapu kaydında bir kat ev vasfında yazılı ise de şu anda taşın  maz üzerinde tamamı borçlu İsmail Şenol’a ait 3 katlı B.A.Karkas yapı mevcuttur. Binanın zemin katında Adnan Ekinci kiracı olarak oturmaktadır.  Binanın 1.katında borçlu İsmail Şenol ve ailesi oturmaktadır. Binanın son katı olan 2.kat boş ve natamamdır. Duvarları iç sıvasız kapı penceresi yok  tur. Zemin kat ve 1. kattaki iki dairenin her birinde 3 oda, l salon, mutfak, WC, banyo, hol ve balkon mevcuttur. Oturma odaları laminant parke döşe  lidir. Diğer yerler marley ve ıslak zeminler seramiktir. Pencereler PVC doğrama, iç kapılar ahşaptır. Yaklaşık her daire brüt 90.00 metrekaredir. Bina  önünde bahçesi vardır. Önü açık ferah ve çam ormanlığına yakın ve iç içedir.  TAŞINMAZIN KIYMETİ: 270.000,00 TL 1. satış günü: 22.11.2010 günü saat: 13:40  13:50 2. satış günü: 02.12.2010 günü saat: 13:40  13:50  SATIŞ ŞARTLARI:  1Taşınmazın 1. Satışı 22/11/2010 tarihinde saat: 13:40’dan 13:50’ye İzmir Adliyesi 6. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu  artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olu  nur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, taşınmazın 2. satışı 02/12/2010 tarihinde saat 13:40’dan 13.50’ye  kadar İzmir 6.İcra Müdürlüğü’nde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhü  dü saklı kalmak üzere; artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin, malın tahmin edi  len kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bunda başka paraya çevirme ve pay  laştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.  2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu  nu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 (ON) günü geçememek kaydıyla mehil verilebilir. İhale pulu 1/2 tapu harcı ve mas  rafları, KDV alıcıya aittir. 1/2 tapu satım harcı, tellaliye ücreti ve taşınmazın aynından kaynaklanan birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.  3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı bel  geler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmada hariç bırakılacaklardır.  4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son iha  le, bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca %50 faizden mütesselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve faizi ayrıca hükme hacet kal  maksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.  5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.  6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/24469 Esas sayılı  dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.  (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 68901)  TC İZMİR 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI  2010/1985 T.  19.09.2010 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan taşınmazın açık arttırma ilanında birinci satış yeri olarak belirtilen “İstanbul 10. İcra Mü  dürlüğü” yazısı sehven yazılmış olduğundan “Şişli 6. İcra Müdürlüğü” olarak tavzi edilmesi ilan olunur. 11.10.2010  Basın: 69338  T.C. ŞİŞLİ 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN  Tina Christa Sezer’in  35 yıl önce  Nuruosmaniye’de  bir halı mağazasının  küçük bir bölümünde  başlayan mücevher  serüveni, kendi  tasarımları ile  yarattığı bir  markaya  dönüştü.  Tina Christa Sezer tutkusunu mesleğe, adını markaya dönüştürmeyi başaran nadir insanlardan biri   
            
    
