23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 EK M 2010 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA SÖYLEŞİ 9 CMYB C M Y B SÖZDEN YAZIYA SÜHEYL BATUM Gerçek Bir Gazetecinin Ardından Deniz Som’u kaybettik. Bu yazıyı kendisini toprağa verdiğimiz gün yani cumartesi günü yazıyorum. Ve hiç kuşkusuz, kendisini çok uzun yıllardan beri tanıyan arkadaşları, onunla birlikte, aynı yerde, bugüne kadar hep aynı kavgayı veren; demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi veren arkadaşları, gazeteci dostları, çok daha yetkin olarak kendisinden söz edecekler. Ben kendisini geç tanıdım. Ama tanımakla onur duydum. Kısa bir süre de olsa, kendisi ile aynı gazetenin yazarlarından biri olmaktan da onur duydum. Oğlu Can, Reha Muhtar’a yazdığı mektupta şöyle demiş: “Babam bize temiz bir soyadı ve bir kütüphane miras bıraktı.” Ve inanın ben de benzerini düşünüyorum, Deniz Som ve onun gibilerle birlikte, hem gazete olarak Cumhuriyet’i, hem de siyasal rejimimiz olarak Cumhuriyet’i yıkmaya çalışan “bazılarına” karşı aynı safta olmaktan duyduğum onur ve gurur, benim de, çocuklarıma miras bırakabileceğim en değerli malvarlıklarımdan biri olacak. Çok uzun zamandan beri, hep köşesinin üzerinde aynı yazıya yer veriyordu. Almanya’da Hitler döneminde Papaz Martin Niemöller’e ait olduğu söylenen sözlere. Ve Türkiye’ye göstere göstere, Atlantik ötesinde çizilen planlarla, desteklerle giydirilmek istenen giysinin farkına varmamızı istiyordu. Bugünün gençleri, küçükleri, bugün neler olup bittiğini anlayabilecek yaşlarda olmayanlar, belki bundan yıllar sonra, o yazılarla ne denli önemli bir iş yaptığını, bir gazetecinin, hele Türkiye gibi ülkelerde ne mücadeleler vermek zorunda kaldığını anlamayacaklardır. Belki “Allah allah neden acaba hep aynı yazıyı köşesinin başına koyarmış” diyeceklerdir. Ama bizler nedenini biliyoruz. Nelere karşı, kimlere karşı, ne mücadelesi verdiğini de biliyoruz. Ve bizler Deniz Som’u hiç unutmayacağız. Oysa başka türlü davransaydı, ne rahat ederdi. Nitekim başka gazeteciler, ne kadar rahat etmişlerdi. Köşelerine Martin Niemöller’in yazısını hiç almamışlardı. Bırakın o dönemi hatırlatmayı, tam tersine o dönemi anımsatan tüm görüntüleri de, tüm rezaletleri de görmezden gelmişlerdi. “Yok canım, Deniz ve onun gibiler abartıyor” demişlerdi. Üstelik aynı gazeteyi paylaşanlardan bazıları bile, o yola girmiş, gazeteyi terk etmiş, yapılanları görmezden gelmişlerdi. Tam tersine, Başbakan’ın kendi deyimi ile “onun silahşorları” olmayı tercih etmişlerdi. Ve ne güzel gazeteci(!) olmuşlardı. Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın uçağına binen, iktidar tarafından ağırlanan, iktidar temsilcileri tarafından sevilen gazeteciler olmuşlardı. Ama Deniz Som öyle bir gazeteci olmadı. Hep köşesine Hitler Almanyası’nın o ünlü sözünü aldı. Uygulamaların, gidişin benzerliğini vurgulamak için, hepimize ve birilerine(!) göstermek için. Ve o hep Deniz Som kalmayı tercih etti. Yani iktidarın değil, Başbakan’ın değil, halkın silahşoru olarak. Öyle olunması gerektiğini göstererek, anlatarak. Gösterdi de. Anlattı da. Bugün Cumhuriyet gazetesinde yazı yazan diğer yazarlar gibi, diğer gazetelerde yazı yazan, sayıları azalsa da yazmaya devam eden, bazı dürüst, namuslu, onurlu, bilinçli gazeteciler gibi. Değerli dostlar, gerçekten de umarım ki, ileride bir gün Deniz Som ve onun gibiler, “yahu ne gerek varmış bu denli mücadeleye” diye anılmayacaklar. “Yahu bak ne güzel her dönemde başbakanların yanağını okşayıp gazeteci olanlar var, nereden çıktı Deniz Som gibiler” diye düşünenler tarafından eleştirilmeyecekler. Hatta yürekten inanıyorum ki, bugün olduğu gibi, ileride de Deniz Som gibi yapanlar, arkadaşları gibi olanlar, “sevgi ile, özlem ile” anılacaklar. Tıpkı diğerlerinin her zaman olduğu gibi, “istihza ile, alayla, utançla, onursuzlukla” anılacakları gibi. Cuma günü Ali Sirmen ve Av. Turgut Kazan ile katıldığımız programda, Deniz Som’un vefatını haber verirken, Ali Sirmen gözyaşlarına hâkim olamadı. Hem de son dönemde çok sık rastladığımız, siyasal rant elde etmeye yönelik timsah gözyaşları, yalancı gözyaşları gibi de değildi. Ali Sirmen, Cumhuriyet mücadelesi veren, hukuk devleti mücadelesi veren, özgürlük mücadelesi veren, gazetecilik onuru mücadelesi veren, mesai arkadaşı için, gerçek gözyaşı döküyordu. Aynen diğer mesai arkadaşları gibi, aynen Cumhuriyet’e gönül veren milyonlar gibi. Dediğim gibi, geç olsa da tanıdığım, aynı gazetede yazmaktan onur duyduğum, Cumhuriyet’e gönül vermiş bir dostumuzu, onurlu, namuslu, dürüst bir gazeteciyi yitirdik. Ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun. ÖZLEM YÜZAK Tarihsel süreç içinde en ilkel topluluklardan günümüz dünyasının modern insanına kadar bütün toplumların belirgin ortak özelliklerinden biri oldu takı kullanımı. Hemen hemen vazgeçilemez bir gelenek olarak da tanımlayabiliriz takıyı. Çünkü her şeyden önce görsel bir obje olmanın dışında kendini ifade edişin bir parçasıdır takı ve aksesuvarlar... Belli ki bundan 40 yıl önce, Almanya’da bir Türk’e âşık olup Türkiye’ye yerleşen Tina Christa Sezer’in içinde de takı tutkuymuş ki mücevher serüvenini, doğal taşları kendi tasarımı ile farklı bir noktaya taşımanın ötesinde bir de kendi markasını yaratmayı başarmış. Tina ile Nişantaşı’ndaki “En büyük hayalimdi” dediği yeni mağazasında sohbet ettik. Bir döneme damgasını vuran Ermeni kuyumcu ustalardan, doğal taşların özelliklerine, sektörün bugün geldiği noktaya kadar her konuda konuştuk. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Tina akıllı ve hırslı bir kadın. Tabii yaratıcı ve zevkli olduğunu da eklemeliyim. Boş zamanlarımı değerlendirdim Nasıl başladı sizin öykünüz? Eşim Utku ile Almanya’da tanıştık. Âşık olduk ve evlenmeye karar verdik. Tabii mühendis olan eşimin işi nedeniyle İstanbul’a yerleştik. İlk yıllar kendime göre bir iş bulamadığım, daha sonra ise peşi peşine iki çocuk doğurduğum için çalışmadım. Kızım Esra 5 yaşına geldiğinde eşimin şaka yollu “Sen de Türk kadınlarına benzedin. Çalışmamak rahat geldi herhalde” sözleri öyle ağırıma gitti ki ertesi gün iş aramaya koyuldum. Bir hafta sonra Nuruosmaniye’de dönemin en ünlü mücevher ve hediyelik eşya mağazası Bazaar 54’te kuyum bölümünde satış elemanı olarak işe başladım. Mücevher tasarımı inanılmaz ilgimi çektiği için bir taraftan mağazada satışı öğrenirken boş vakitlerimi de civardaki atölyelerde Türk ve Ermeni ustalarla birlikte geçirdim. Mücevher işini iyi öğrendiğime inandığımda ise çalıştığım yerden ayrıldım ve kendi mağazamı açtım. Öyle mağaza zannetmeyin ama, antika halı satan bir arkadaşımın yerinde bana tahsis ettiği 8 metrekarelik bir alan. Çok küçük miktarda tasarımlarla işe başladım. O zaman kimse benim bu işte uzmanlaşıp marka yaratabileceğimi düşünmüyordu... Marka olacağıma inandım Peki siz düşünüyor muydunuz? Ben işin içine girdikçe özellikle yarı değerli taşları tanıdıkça, onları kendi tasarımım ile şekillendirdikçe Tina’nın bir marka haline geleceğine inanmaya başlamıştım. Çünkü başkalarından farklı bir iş ortaya çıkartıyordum ve bu beğeni ile karşılanıyordu. Zaten dört yıl sonra 1991’de Nuruosmaniye’de toptancı kuyumcuların bulunduğu Şeref Han isimli handa 18 metrekarelik ilk dükkânımı açtım. Bu sırada kızım Esra Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyordu. Mezun olunca benimle çalışmak istediğini söyledi. Ben de “Madem istiyorsun o zaman bu işin okulunu oku” dedim. Onu Almanya’ya Ober Stein’da Gemoloji yani değerli taş bilimi okumaya gönderdim. Ve birlikte tasarım yapmaya başladık. 1995 yılında anne kız Çırağan Otel’de küçük bir dükkân kiraladık. O vitrin sayesinde yabancı müşterilerimizin sayısı hayli arttı ve süreklilik kazanmaya başladı. Kozmetik markası Estee Lauder’in sahibi Evelin Lauder ve eşi, eski Amerikan Dışişleri Bakanı Al Gore’un eşi Tipper Gore, Woody Allen’in eşi, Fransız aktris Jeanne Moreau gibi ünlüler Tina’dan mücevher aldılar. 2000 yılında Nuruosmaniye’de cadde üzerinde 75 metrekarelik bir mağazaya taşındık. Ve 2005’te son kez yer değiştirdik. İlk işe başladığım ve 14 yıl çalıştığım 300 metrekarelik Bazaar 54 artık Tina Jewellery oldu. Tüm ürünler el işçiliği Son atağınızı ise mayıs ayında Nişantaşı’na geçerek yaptınız. Kaç kişilik bir kadro ile çalışıyorsunuz? Sipariş üzerine çalışıyoruz. Kapalıçarşı’da daimi olarak çalıştığımız ustalarımız var. Ermeni ustalar ya da onların yanında yetişmiş olan son derece değerli zanaatkârlar. Ürünlerimizin tamamı el işçiliği. Nuruosmaniye ve Abdi İpekçi Caddesi’ndeki satış kadromuz ise 15 kişi. Ama Türkiye’de kuyumculuk mesleği de giderek ölüyor. Buna çok üzülüyorum. Uzakdoğu’nun ucuz işçiliği ile rekabet edemiyor çoğu. Örneğin Cartier’in yaptığı bir tasarım anında Uzakdoğu tarafından kopyalanıyor. Siz Uzakdoğu ile nasıl rekabet ediyorsunuz? Bize kalite ve özel tasarıma önem veren müşteri geliyor. Ürünün fiyatı onlar için ilk kriter değil. Farklı ve yalnız kendilerine özgü takı isteyenlerin sayısı da giderek artıyor. Kopyalanmış ürün asla satmam. Tek yaptığım için benimkinin de kopyalanması çok zor. Yine de kimi tasarımlarımı tescil ettiriyorum. ‘Taş avcısıyım’ dediniz... Taşları nasıl seçiyor ve nerelerden alıyorsunuz? Mesela pırlanta benim ilgi alanıma hiç girmedi. Kalitsiyum, tanzanit, ice aquamarin, aytaşı, onix, lapis gibi yarı değerli taşlarla çalışırım ben. Kimisini elde kestiririm. Lapisleri Afganistan’dan, tanzaniti Tanzanya’dan, turmelini Brezilya ve Afrika’dan, mercanı İtalya ve Japonya’dan, opali Avustralya’dan getirtiyorum. Kimi zaman taşların peşinden ülke ülke gezdiğim oluyor. Fuarlara katılıyorum. Taşları beyaz altın ile montürlere yerleştiriyorum. Pırlantayı ise daha çok tasarımlara ışık vermek, altını çizmek için kullanıyorum. Bizim özelliğimiz kişiye özel tasarım yapıyor olmamız. Esra Nişantaşı mağazada, ben Nuruosmaniye’deyim. Müşterilerle bire bir ilgilenmekten büyük keyif alıyoruz. Yaptığımız işte estetik ticari kaygının daima önüne geçmiştir ve bununla gurur duyarız. Kimi müşteriye “Bu size yakışmıyor” deyip satmadığımız bile olmuştur. Biraz da müşteri profilinizden bahseder misiniz? Benim müşterilerimin çoğu çok gezen, farklı ülkelere seyahat etmeyi seven ve taşlar hakkında az çok fikir sahibi olan insanlar. Yabancılar arasında Amerikalılar en sadık müşterilerim. Japonlar ise firuze taşına tapıyorlar. Türkiye’dekiler doğal taşları çok fazla tanımıyor. En çok da pırlantayı seviyorlar. Ama giderek benim taşlarımı anlayan ve seven bir kesim oluştu burada da tabii. Kriz nasıl etkiledi? Takı zaruri bir ihtiyaç maddesi olmadığı için biraz etkilenmiştik tabii. Örneğin geçen yıl İspanyollar krizden derin etkilendikleri için seyahatlerini kıstılar, seyahate çıksalar bile harcamalarında daha temkinli oldular. Ama krizlerden etkilenmeyen kesim sürdürdü alışverişi. O, bambaşka bir ‘taş ustası’ ‘Fiyat müşterimiz için kriter değil’ Bizim özelliğimiz kişiye özel tasarım yapıyor olmamız. Müşterilerle birebir ilgilenmekten büyük keyif alıyoruz. Yaptığımız işte estetik, ticari kaygının daima önüne geçmiştir. Kimi müşteriye ‘Bu size yakışmıyor’ deyip satmadığımız bile olmuştur. DOSYA NO:2009/3649 Talimat Satılmasına Karar verilen Taşınmazın Cinsi ve özellikleri: TAPU KAYDI: İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Mimarsinan köyü, Muratçeşme mevkii, 299 ada, 1 parselde, 4/550 ar sa paylı, G blok, 4. kat, 21 bağımsız bölüm nolu mesken NİTELİKLERİ: Satışa konu taşınmaz, Aymerkez Alışveriş merke zi arkasında yer almakta olup, tapunun Mimarsinan köyü, 299 ada, 1 parselinde kayıtlı G blok, 4. kat, 21 nolu bağımsız bö lümdür. Adres olarak MimarsinanMuratçeşme mevkii, Gilman Durukan İlköğretim Okulu arkası Ak Belde Evleri B14 D:17 adresinde yer almaktadır. Tapu kaydında G blok 21 nolu bağımsız olmakla birlikte, inceleme esnasında borçluya ait dairenin yerinde B 14 D: 17 olduğu görülmüştür. Dairede halen kiracı oturmakta olup, borçlu ait daire sözü edilen blokta 4.kat, 17 no lu bağımsız bölüm olduğu belirtilmiştir. Daire girişte hol, salon, mutfak, 3 yatak odası, banyo, ayrı tuvalet ve iki balkondan ibaret olup, takriben 110 m2 kullanım alanlıdır. Mutfak balkonu pvc ile daireye dahil edilmiştir. Daire doğalgaz kaloriferli dir. Salon ve oda zeminleri halı kaplıdır. Site çevresi bahçe duvarları ile çevrili olup, site yolları ve bakımlı bahçesi mevcut tur. Ulaşımı her yönden kolaydır. Ana yolu asfalttır. Yakınında semt pazarı kurulmaktadır. Çarşı ve alışveriş merkezlerine yü rüme mesafesindedir. E 5 asfaltının yan yolu üzerindedir. İMAR DURUMU: Dosyasında mevcut Büyükçekmece Belediye Başkanlığı’nın 01.09.2009 tarih ve 219885 sayılı yazısı ile, Mimarsinan, Muratçeşme Mah., 299 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli 05.10.2000 tasdik tarihli Mimarsinan Revizyon İmar Planında H max: 12.50 (4 kat) blok nizam olup, konut alanında kaldığı bildirilmiştir. KIYMETİ: 80.000,00 TL Birinci Satış günü: 23/11/2010 11:30l1:40 Saatleri arasında İkinci Satış günü: 03/12/2010 11:3011:40 Saatleri arasında Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü Adresinde 1) Açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacak ları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla yukarıda yazılı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmanın resmi tatile rast laması halinde tatilin bitimiyi izleyen ilk iş günü aynı yerde ve aynı saatler arasında ikinci artırma yapılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müd det sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulma sı ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaş tırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2)Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit veya bu miktar kadar bir bankanın temi nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satış tan Mütevellit Binde 4,95 ihale damga resmi, % 1 KDV ile 1/2 tapu harç ve masrafları Alıcıya, 100,00 TL için Yüzde 2 aşan kısım için Yüzde 1 Tellaliye resmi satıcı(borçluya) ait olacaktır. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3)İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ye masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4)İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul ola caklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5)Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6)Satışa iştirak edenlerin Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenle rin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc. İfl. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ila nı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 69776) BÜYÜKCEKMECE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ MAL AÇIK ARTIRMA İLANI 2009/24469 TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İzmir ili, Konak ilçesi, 4. Bölge TSM, Gültepe Mahallesi’nde kaim tapunun Cilt 104, Sayfa 10235’de kayıtlı 43206 ada, 1 parselde kayıtlı 391.00 m2 yüzölçümlü 1 katlı ev ve arsa. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: İzmir ili, Konak Belediyesi İmar ve Şehircilik Md.lüğünün 14.04.2010 tarih ve 4347 sayılı imar durumu hak kındaki belgede hacze konu ana taşınmazın bitişik nizam 4 katlı konut alanında kalmaktadır. Hmax=12.80 gabariye sahiptir. TAŞINMAZIN ADRESİ: Gültepe Mah. Arı Cad. No. 20 GültepeİZMİR TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Tamamı borçluya ait taşınmaz her ne kadar tapu kaydında bir kat ev vasfında yazılı ise de şu anda taşın maz üzerinde tamamı borçlu İsmail Şenol’a ait 3 katlı B.A.Karkas yapı mevcuttur. Binanın zemin katında Adnan Ekinci kiracı olarak oturmaktadır. Binanın 1.katında borçlu İsmail Şenol ve ailesi oturmaktadır. Binanın son katı olan 2.kat boş ve natamamdır. Duvarları iç sıvasız kapı penceresi yok tur. Zemin kat ve 1. kattaki iki dairenin her birinde 3 oda, l salon, mutfak, WC, banyo, hol ve balkon mevcuttur. Oturma odaları laminant parke döşe lidir. Diğer yerler marley ve ıslak zeminler seramiktir. Pencereler PVC doğrama, iç kapılar ahşaptır. Yaklaşık her daire brüt 90.00 metrekaredir. Bina önünde bahçesi vardır. Önü açık ferah ve çam ormanlığına yakın ve iç içedir. TAŞINMAZIN KIYMETİ: 270.000,00 TL 1. satış günü: 22.11.2010 günü saat: 13:40 13:50 2. satış günü: 02.12.2010 günü saat: 13:40 13:50 SATIŞ ŞARTLARI: 1Taşınmazın 1. Satışı 22/11/2010 tarihinde saat: 13:40’dan 13:50’ye İzmir Adliyesi 6. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olu nur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, taşınmazın 2. satışı 02/12/2010 tarihinde saat 13:40’dan 13.50’ye kadar İzmir 6.İcra Müdürlüğü’nde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhü dü saklı kalmak üzere; artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin, malın tahmin edi len kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bunda başka paraya çevirme ve pay laştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu nu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 (ON) günü geçememek kaydıyla mehil verilebilir. İhale pulu 1/2 tapu harcı ve mas rafları, KDV alıcıya aittir. 1/2 tapu satım harcı, tellaliye ücreti ve taşınmazın aynından kaynaklanan birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı bel geler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmada hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son iha le, bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca %50 faizden mütesselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve faizi ayrıca hükme hacet kal maksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/24469 Esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 68901) TC İZMİR 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI 2010/1985 T. 19.09.2010 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan taşınmazın açık arttırma ilanında birinci satış yeri olarak belirtilen “İstanbul 10. İcra Mü dürlüğü” yazısı sehven yazılmış olduğundan “Şişli 6. İcra Müdürlüğü” olarak tavzi edilmesi ilan olunur. 11.10.2010 Basın: 69338 T.C. ŞİŞLİ 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Tina Christa Sezer’in 35 yıl önce Nuruosmaniye’de bir halı mağazasının küçük bir bölümünde başlayan mücevher serüveni, kendi tasarımları ile yarattığı bir markaya dönüştü. Tina Christa Sezer tutkusunu mesleğe, adını markaya dönüştürmeyi başaran nadir insanlardan biri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear