Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2010 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
õllardõr iç savaşlara sahne olan Yemen, son dönemde de ABD’nin yeni ‘teröre karşõ savaş’ alanõ ilan edildi
MERVE ARKAN
11Eylül saldõrõlarõnõn ar-
dõndan “terörle savaş” söy-
lemiyle 2001’de Afganistan’õ,
2003’te de Irak’õ işgal eden ABD, bu
defa gözünü Arap Yarõmadasõ’nõn
en yoksul ve adõ hep savaşlarla anõ-
lan ülkesi Yemen’e dikti. Arap ül-
keleri içinde cumhuriyetle
yönetilen tek ülke olan, ama
hep farklõ gruplarõn rekabe-
tine sahne olmuş ve bir tür-
lü istikrarõ yakalayamamõş
Yemen, son haftalarda
ABD basõnõnda gündemin
ilk sõralarõna oturdu. ABD’nin, terör ör-
gütü El Kaide’nin yeni sõğõnağõ olarak
nitelendirdiği Yemen’deki artan askeri
varlõğõ, son dönemde “ABD, Afganis-
tan ve Irak’ın ardından üçüncü bir
cephe mi açıyor?” sorusunu gündeme
getirdi. ABD’nin Yemen’de operasyonlara
katõldõğõ haberleri geçen ay basõna yansõdõ. Bu
haberleri ilk başta sessizlikle karşõlayan Was-
hington, 25 Aralõk’ta bir Amerikan uçağõna sal-
dõrõ girişimini El Kaide’nin Yemen kolunun üst-
lenmesi üzerine, ülkeye yönelik ilgisini daha
sõk dile getirmeye başladõ.
Son haftalarda ABD’li yetkililer Ye-
men’deki El Kaide tehdidini dillerinden
düşürmüyorlar. Yemen’in başkenti San’a’yõ
geçen ağustosta ziyaret eden ABD Senato-
su İç Güvenlik Komitesi Başkanõ Joseph
Lieberman, “Irak dünün savaşıydı, Af-
ganistan bugünün savaşı. Yemen ise biz
önlem almazsak yarının savaşı olacak” di-
yerek, ABD’nin Yemen’e verdiği önemi or-
taya koydu. Lieberman, özel operasyon bir-
liklerinin, Yeşil Berelilerin ve istihbarat
uzmanlarõnõn zaten ülkede uzun süredir
faaliyet yürüttüğünü ifade etti.
Şii-Sünni çatışması
Yemen’de, 2004’ten beri ülkenin kuzeyin-
de nüfusun büyük bölümünü oluşturan ve
Sünnilerin ağõrlõkta olduğu yönetimi Şiilere bas-
kõ uygulamakla suçlayan ayrõlõkçõ Husi is-
yancõlarõyla hükümet güçleri arasõndaki çatõş-
malar, geçen ağustostan beri şiddetlenerek iç
savaşa dönüştü. Şii Müslümanlõğõn Zeydi
mezhebinden olan ve 2004’te öldürülen liderleri
Hüseyin Bedreddin el Husi’nin adõndan do-
layõ Husiler olarak anõlan grup, Yemen hükü-
metinin Suudi Arabistan ve ABD’yle yaptõğõ
işbirliğine de tepki gösteriyor. Husiler ayrõca,
El Kaide’yle bağlantõlõ olduklarõ iddialarõnõ red-
dederek mensubu olduklarõ Zeydiliğin, Sünni
Müslümanlõğõn radikal bir yorumunu benim-
seyen El Kaide’nin ideolojik olarak antitezi ol-
duğunu söylüyor.
İsyan, ülkedeki etkisini her daim korumak is-
teyen ve ABD’nin de desteğiyle bölgede Va-
habiliği yaymaya çalõşan Suudi Arabistan’la,
Husileri destekleyen İran’õ da karşõ karşõya ge-
tirdi. Böylece Irak işgali sonrasõnda bölgede
Sünni-Şii dengelerinin değişmesi sonucu et-
kisini arttõran İran ile ABD destekli Arap ül-
keleri arasõndaki rekabet Yemen’e de taşõnmõş
oldu. İran’õ, Şii isyancõlara destek vererek ül-
kede kontrol sağlamaya çalõşmakla suçlayan
Suudi Arabistan, 5 Kasõm’dan beri ülkede-
ki operasyonlara katõlõyor. İran ve Suudi Ara-
bistan’õn karşõ karşõya geldiği, stratejik açõ-
dan bu kadar önemli bir ülkede, ABD’nin sa-
vaşõn dõşõnda kalmasõ zaten olasõ değildi. Ki-
mi yorumlara göre ABD’nin Yemen’deki
askeri varlõğõnõ arttõrmasõnõn nedenlerinden
biri, İran’õn bu ülkedeki etkisini azaltmak.
Son aylarda ABD’yi hedef alan terör sal-
dõrõlarõnõn ardõnda Yemen’deki El Kaide
militanlarõnõn olduğu iddialarõ da Ye-
men’le ilgili endişeleri güçlendirdi. 25
Aralõk’ta Amsterdam-Detroit seferini ya-
pan uçağa yönelik saldõrõ girişiminin yanõ
sõra, kasõmda Teksas’taki Fort Hood askeri
üssünde 13 kişiyi vurarak öldüren ordu psi-
kiyatrõ Nidal Malik Hasan’õn görüştüğü Ye-
menli din adamõ Enver el Avlaki’nin El Kai-
de ile bağlantõsõ olduğu iddia edilmişti. El
Avlaki’nin Yemen’in güneyinde geçen haf-
talarda düzenlenen ABD destekli bir saldõ-
rõda öldüğü belirtiliyor.
Yemen, El Kaide’nin ve dolayõsõyla da
ABD’nin uzun süredir üslendiği bir ülke. Ül-
kedeki istikrarsõzlõktan da faydalanarak ken-
dine güvenli sõğõnaklar yaratan örgütün,
2000’de Aden Limanõ’nda bir ABD donan-
ma gemisine düzenlediği saldõrõda 17 Ame-
rikan askeri ölmüştü. Bu olayõn ardõndan
ABD, 2002’de Yemen askerlerini eğitmek
üzere ülkeye yaklaşõk 100 askeri uzman
gönderdi. 11 Eylül saldõrõlarõ öncesinde Af-
ganistan’daki El Kaide kamplarõnda çok sa-
ABD’nin Yemen’deki varlõ-
ğõnõn sadece El Kaide’yle
sõnõrlõ olmadõğõnõ vurgulayan Fa-
ik Bulut, ABD’nin hem Kõzõlde-
niz’den Hint Okyanusu’na açõlan
Aden Körfezi’nde, hem de Hürmüz
Körfezi’ne uzanan bölgede petrol
ve enerji hatlarõnõ kontrol etmeyi
amaçladõğõnõ vurguluyor.
- ABD’nin Yemen’e müdaha-
le edeceği haberleri, özellikle
geçen ay bir ABD uçağına dü-
zenlenen saldırı sonrasında gün-
deme geldi. Ancak ABD uzun sü-
redir ülkedeki askeri varlığını
arttırıyor. Washington’ın Ye-
men’deki amacı sadece El Kai-
de’yle mücadele mi, yoksa baş-
ka amaçları da var mı?
FAİK BULUT: ABD’nin Ye-
men’deki varlõğõnõn tek nedeninin
El Kaide olmadõğõ çok açõk. Baş-
lõca neden stratejik. ABD hem
Kõzõldeniz’den Hint Okyanusu’na
açõlan Aden Körfezi’nde, hem de
Hürmüz Körfezi’ne uzanan böl-
gede petrol ve enerji hatlarõnõ
kontrol etmeyi amaçlõyor.
İkinci neden ise daha çok güven-
likle ilgili. ABD, Afrika Boynu-
zu’nda, aralarõnda El Kaide’nin de
bulunduğu İslamcõ hareketleri en-
gellemek istiyor. Bu ABD’nin son 5
yõldõr Kuzey Afrika ve Büyük Sah-
ra bölgesinde, terörle mücadele ge-
rekçesiyle eski Fransõz ve İngiliz sö-
mürge alanlarõnõ etki altõna alma
politikasõyla da çakõşõyor. Fas, Tu-
nus, Cezayir gibi ülkelerle işbirliği-
ni geliştiren ABD, ticari olarak böl-
gede giderek güçlenen Çin’in de
önünü kesmeye çalõşõyor.
Belki bir üçüncü neden olarak,
ABD’nin Somali’deki başarõsõzlõ-
ğõnõ göstermek mümkün. ABD,
1990’larda Somali’de büyük bir
darbe yemiş ve bölgeden çekilmek
zorunda kalmõştõ. Ancak Etiyopya,
Cibuti ve Eritre destekli iç savaş
Somali’de hâlâ devam ediyor. Mo-
gadişu’ya kadar ilerleyen isyancõ
Müslüman Gençlik (El Şebab) ör-
gütü, El Kaide’ye yakõn bir grup.
Böylece örgüt Kõzõldeniz’in iki
yakasõna, hem Somali’ye hem de
Yemen’e iyice yerleşti.
- Yemen uzun yıllardır ülke-
nin kuzeyindeki Husiler ve Sa-
na hükümeti arasında iç savaşa
sahne oluyor. Bugün ülkeyi is-
tikrarsızlığa sürükleyen sorun-
lar nelerdir?
- İki Yemen 1990’da birleşmeden
önce, Güney Yemen’de Marksist
bir yapõ vardõ. Sovyetler’in çözülü-
şüyle Yemen birleşti, ancak birleş-
menin sancõlarõ hâlâ sürüyor.
Yemen birleşirken üç sorun çö-
zümsüz kaldõ. Birincisi; Güney Ye-
men’deki sosyalist hareket birleş-
meye adapte olamadõ ve bugün böl-
gede ayrõlõkçõ eğilimler hâlâ güçlü.
Kuzey Yemen’deki yönetim gü-
neyi hem dini açõdan, hem de
ekonomik olarak ezdi. Sosya-
lizmin kazanõmlarõnõ tersine çe-
virdi. Kuzey Yemen, birleşme
öncesinde güneydeki sosyalist-
lere karşõ uzun süre köktendin-
ci gruplarõ ve hatta bugün sa-
vaştõğõ Zeydileri destekledi.
1980’lerde Afganistan’da Sov-
yetler Birliği’ne karşõ savaşan bir-
çok dinci örgüt üyesi daha son-
ra Yemen’de sosyalistlere karşõ
desteklendi. Birleşmeden sonra
da Yemen yönetimi, ülkedeki
ulusalcõ, laik ve solcu kesime karşõ ci-
hat yanlõlarõnõ desteklemeyi sürdür-
dü. Ancak bu radikal dinciler şimdi
silahlarõnõ yönetime çevirdi.
İkinci sorun;
1980’lerin or-
tasõnda Mümin
Gençlik olarak
ortaya çõkan
Zeydi Husile-
rin hareketi.
Üçüncü so-
run ise 1990’la-
rõn ortasõnda
ortaya çõkan
El Kaide’dir.
Somali ve Yemen bu dönemde mili-
tanlar için daha çok bir geçiş bölge-
siydi. Ancak örgüt Irak ve Afganis-
tan işgallerinde fazla başarõlõ olama-
yõnca, yeni bir olasõ üs olarak coğra-
fi yönden en uygun olan Yemen’i seç-
ti. 2000’lerin ortasõndan itibaren Af-
ganistan ve Irak’tan gelen militanlar
Yemen’in orta bölgelerine yõğõnak
yapmaya başladõ.
- Yemen hükümeti ve Suudi
Arabistan, İran’ın Husi isyancıları
destekleyerek ülkede kontrol sağ-
lamaya çalıştığını öne sürüyor.
Sizce İran ülkedeki varlığını art-
tırmaya çalışıyor mu ve ABD’nin
ülkeye müdahalesinde bunun bir
rolü olabilir mi?
- Suudi Arabistan’la yakõn iliş-
kilere sahip ABD, bir yandan da
İran’õn nüfuz alanõnõ kontrol et-
meye çalõşõyor. İran’la Husilerin
bağlantõsõna dair kesin kanõtlar
yok. Tahran’õn Zeydilere yönelik
manevi desteği açõk, ancak maddi
destek verdiği yönündeki haberler,
ABD ve Suudi Arabistan’õn böl-
gede Şiileri kuşatma ve Körfez ül-
kelerini İran’a karşõ seferber etme
politikasõnõn bir parçasõ. Şii İran’la
Zeydiler arasõnda bir yakõnlõk ol-
masõ normal. Öte yandan, El Kai-
de ve Zeydiler arasõnda ilişki ol-
masõ mümkün değil.
1960’larda ülke bölündükten son-
ra, Suudi Arabistan, İngiltere ve
ABD kuzeyi desteklerken, güneyi
daha çok ilerici Arap ülke-
leri, Irak, Suriye ve Mõsõr
destekledi. Sovyetler ve Mõ-
sõr güneye, Suudi Arabistan
kuzeye iç savaş döneminde
binlerce asker gönderdi. Na-
sõl 1970’lerde Lübnan ileri-
ci ve gerici Arap ülkeleri
arasõnda bir kapõşma alanõ
olduysa, bu ülkeler 1960’lar-
da da Yemen’de kozlarõnõ
paylaştõ.
- ABD’nin Irak ve Af-
ganistan’ın ardından Ye-
men’de “üçüncü bir cephe”
açması ne kadar olası? Size
göre ABD Yemen’deki aske-
ri varlığını nereye kadar gö-
türmeyi düşünüyor?
-ABD uzun süredir Yemen’de. El
Kaide olsa da olmasa da ABD,
enerji hatlarõndaki rekabet çözül-
mediği sürece, bu ülkeden çõkmaz.
El Kaide zayõflarsa belki daha az as-
ker bulundurur ya da savaşa daha az
müdahil olur. ABD şu anda savaşa
doğrudan katõlõyor. Enerji hatlarõnõn
kontrolü kolay çözülecek bir mese-
le değil. Yani ABD uzun süre bugün
El Kaide’yi, yarõn Husileri ya da baş-
ka bir şeyi gerekçe göstererek ül-
kedeki varlõğõnõ koruyacak. Yeter ki
Yemen hükümeti ABD’ye gereken
hizmeti versin. Vermiyorsa hizmet
verecek başka birilerini bulacaktõr.
- El Kaide’nin Yemen’deki
varlığının abartıldığına dair yo-
rumlar hakkında ne düşünü-
yorsunuz?
- Karargâhõ hâlâ Afganistan-Pa-
kistan sõnõrõnda olsa da, El Kai-
de’nin Yemen’de bir üs kurduğu
kesin. Üçe bölünmüş ülkede, kabi-
leler uzun süredir huzursuz ve aç. El
Kaide ve diğer dini gruplar bu kabi-
lelere gittiğinde bu kitle arasõnda
müthiş bir destek buluyor.
- Yine de Yemen’de “üçüncü
cephe” açıldığı yorumu biraz abar-
tılı bir yorum herhalde?
- Dar anlamda düşünüldüğünde
elbette ki bir cephe var, ancak bu
henüz ABD’nin konuşlanmasõnõn
ötesine geçmiş değil. Ancak oradaki
savaş büyürse ve Afrika Boynu-
zu’na yayõlõrsa elbette ki cephe
genişler. Ancak şu anda ABD’nin
Yemen’deki varlõğõ Afganistan ve
Pakistan’daki durumla karşõlaştõ-
rõlamaz. ABD, Yemen’de operas-
yonlara da binlerce askerle değil,
sadece uzmanlarõyla katõlõyor. Ya-
ni müdahalesi daha sõnõrlõ.
1990’da birleşen ancak sorunlarõ bitmeyen ülkede,
Suudi Arabistan ve İran arasõndaki Şii-
Sünni temelli rekabet, ABD’nin
giderek güçlenen El Kaide’yi
gerekçe göstererek savaşa
müdahale etmesiyle daha da
karmaşõk bir hal aldõ. Dünya
güçlerinin kapõşma alanõ haline
gelen ülke, uzun süre daha
istikrarsõzlõktan kurtulamayacak
gibi görünüyor.
yõda Yemenlinin eğitim aldõğõ da biliniyor.
Yemen’den önce Somali
ABD’nin bölgeye yönelik ilgisi de yeni
değil. Afrika Boynuzu’nda da etkinliğini art-
tõrmaya çalõşan Washington, Arabistan
Yarõmadasõ’nõ güneyden çevreleyen So-
mali’ye 1993’te Birleşmiş Milletler şemsi-
yesi altõnda müdahale etmiş, ancak BM ba-
rõş gücünün kayõplarõnõn sayõsõ artmaya
başlayõnca 1995’te çekilmek zorunda kal-
mõştõ. Somali’yi 2006 sonunda işgal eden Eti-
yopya’ya destek vererek ülkeye yeniden gi-
ren ABD, El Kaide militanlarõnõn saklandõ-
ğõnõ belirterek, Somali’nin güneyindeki ha-
va saldõrõlarõna da bizzat katõlmõştõ.
Bölgede kontrolünü arttõrmak üzere, 11
Eylül sonrasõnda kurduğu Cibuti’deki askeri
üste 2002’de 1800 kişilik ortak güç oluştu-
ran ABD, ayrõca birçok Afrika ülkesinin tep-
kisine karşõn kõtadaki petrol ve maden ya-
taklarõnõ koruma ve uyuşturucu kaçakçõlõğõnõ
engelleme gerekçesiyle 2008’de Afrika Ko-
mutanlõğõ’nõ (AFRICOM) kurdu.
Birleşik Yemen Arap Cumhuriyeti,
1539’dan itibaren
yaklaşõk 400 yõl
boyunca Osmanlõ
toprağõ olarak
kaldõktan sonra
İngiltere’nin 1839’da
Aden Körfezi’ni işgal
etmesi sonucu İngiliz
sömürgesi oldu. Bölge
1960’larda ilerici ve
dinci güçler arasõndaki
iç savaş sonucu ikiye
ayrõldõ. Kuzey
Yemen’de 1962’de
“Yemen Arap Cumhuriyeti” kuruldu.
Güney Yemen ise 1963’te başlayan işgal
karşõtõ gerilla hareketlerinin etkisiyle
1967’de İngiltere’den bağõmsõzlõğõnõ ilan
etti. 1970’te SSCB’nin desteğiyle Güney
Yemen’de Arap dünyasõnõn ilk sosyalist
devleti olan Marksist-Leninist çizgideki
“Yemen Demokratik Halk
Cumhuriyeti” kuruldu. Kuzey
Yemen’in güneydeki petrol kaynaklarõna
ulaşmaya yönelik baskõsõ, güneyde
Sosyalist Parti içindeki anlaşmazlõklar ve
Sovyetler Birliği’nin dağõlmasõ sonucu
şiddetlenen ekonomik kriz, Güney
Yemen’i kuzeyle birleşmeye mecbur
bõraktõ. İki Yemen, 22 Mayõs 1990’da
birleşti, ancak bu birleşme sorunlarõ daha
da arttõrdõ, iki Yemen arasõndaki
anlaşmazlõklar 1994’te yeniden iç savaşa
dönüştü. Kuzey Yemen, Temmuz
1994’te bütün Yemen’i yönetimi altõna
aldõ. 1978-1990 yõllarõ arasõnda Kuzey
Yemen’in Devlet Başkanõ olan Ali
Abdullah Salih, birleşmenin üzerinden
geçen yaklaşõk 20 yõlda iktidarõnõ
korudu. Salih kendisi de Zeydi olmasõna
rağmen, ülkenin kuzeyindeki Zeydilere
karşõ ABD ve Suudi Arabistan’la
işbirliğini güçlendirdi. Suudi Arabistan
da tüm Ortadoğu’daki muhalefet
gruplarõna olduğu gibi, önce Güney
Yemen’deki komünistlere, sonra da
Husilere karşõ Vahabizmi ülkede
yaymaya çalõştõ. Yaklaşõk 24 milyon
nüfusa sahip ülkede, Müslümanlarõn
yüzde 60’õnõ Sünniler, yüzde 40’õnõ işe
Şiiliğin Zeydi mezhebi mensuplarõ
oluşturuyor. Devlet Başkanõ Salih’in
partisi Genel Halk Kongresi birinci,
Müslüman Kardeşler çizgisindeki
Yemen Islah Birliği ikinci, eski Güney
Yemen’de iktidarõ elinde tutan Sosyalist
Parti ise üçüncü sõradadõr. Ülkede ayrõca
Irak’taki Baas Partisi ile Mõsõr’õn eski
devlet başkanlarõndan Cemal
Abdülnasır’õn Arap ulusalcõsõ
görüşlerinden etkilenen çeşitli partiler
bulunmaktadõr.
ABD askeri ülkede kalıcı
emen’in bitmeyen savaşõYDinci kuzey, solcu
güneyi yuttu
Araştõrmacõ-yazar Faik Bulut’a göre, ABD bugün El Kaide’yi, yarõn Husileri
ya da başka bir şeyi gerekçe göstererek ülkedeki varlõğõnõ koruyacak
400 yıl boyunca
Osmanlı için bataklık oldu
Ano Yemen’dir, gülü çemendir / Giden
gelmiyor acep nedendir / Burasõ Huş’tur
yolu yokuştur / Giden gelmiyor acep ne iştir...
Yemen Türküsü, Yemen’e savaşa giden ve
burada ölen on binlerce askerin dokunaklõ
hikâyesidir. Birinci Dünya Savaşõ’nda
Osmanlõ’nõn Yemen’de Arap aşiretlere ve
İngilizlere karşõ girdiği umutsuz savaşa
çocuklarõnõ, kardeşlerini, kocalarõnõ gönderen
yüz binlerce kişinin, bir daha
geri dönmeyen sevdikleri için yaktõğõ ağõt,
bugün de hâlâ söylenmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde
(1539) Osmanlõ İmparatorluğu topraklarõna
dahil olan Yemen’in korunmasõ, Osmanlõ’ya
pahalõya mal olmuştur. Sürekli çõkan
isyanlarõ bastõrmak ve “kutsal toprakları”
savunmak adõna büyük paralar harcanmõştõr.
Bugün Afganistan’õn ABD için olduğu gibi,
Yemen de Osmanlõ için yõllarca büyük bir
“bataklık” oldu. 1. Dünya Savaşõ’nda
çökmekte olan imparatorluk, 4 cephede
birden savaşõrken bölgede petrolü keşfeden
İngilizlerin, gelecekte Suudi Arabistan’õ
kuracak Suud ailesinin başõnõ çektiği Vahabi
aşiretleri desteklemesiyle birlikte, Osmanlõ
devleti, Yemen’de çõkan isyanõ bastõrmak
üzere burada beşinci cephe açmak zorunda
kaldõ. Sonuçta yaşlarõ 12 ile 30 arasõnda
değişen yaklaşõk 130 bin askerin öldüğü
savaşõn ardõndan, Birinci Dünya Savaşõ’nõn
sonunda bu topraklarõ tamamen terk etti.
Dünyanın en
yoksul 7 ülkesinden
biri olan
Yemen’de, komşu
ülkelerdekinin
aksine petrol
üretimi az,
gençlerin çoğu
işsiz, okuma-yazma
oranı düşük. Halk,
kaynakları savaşa
harcayan yönetime
tepkili. (Fotoğraflar:
AP / AFP)
Faik Bulut.
SİVİLLER ÇATIŞMA ORTASINDA
Yemen’de binlerce sivil savaş
nedeniyle evlerini terk etmek
zorunda kaldı.