23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 2 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET 11 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ayinesi İştir... Gelenek olmuş, yeni yıla girerken yaşamın her alanından bir yılın, kimilerinde birçok yılın önemli olayları sıralanıyor, bellekler tazeleniyor... Herkes için ne kadar ilgi çekicidir bilemem, en azından kulak kabartmış, unuttuklarımızı bir anımsamış oluyoruz. En önemlisi tek tek yaşanmış, kimileri unutulmuş olayları yan yana anımsamak gibi bir işlevi oluyor. Aslında ülkemiz ve dünyamız için yakın tarihimizi yaşanmışlıklarının bir bütün olarak ağırlıkları ile algılanması, belgelenmesi gibi bir işlev yapıyor... Dönemin tarihinin kayda geçmesi anlamında toparlanmış bilgilerin bütünü, anlamı üzerinde hiç düşündünüz mü? Geçen yıl dünya ekonomik krizinin ağır baskısı altında geçti, tamam. Kaçınılmaz sonuçları işsizlik patlaması, yoksullaşma, yoksunlaşmanın sonuçlarının önümüzdeki birçok yıla kayacağını da biliyoruz. Baştan krizi hafif atlatacağına siyasi iktidarın toplumu inandırdığı Türkiye’de, krizin olumsuz sonuçlarının dünyadan daha ağırlıklı olarak 2010 yılında da yaşanacağını aklı başında uzmanların hepsi söylüyorlar, o da tamam.. Benim takıldığım, içime oturan başka bir gerçeğin altını çizmek istiyorum: Dedikodu, magazin kayıtları dışında insanın içini rahatlatacak, gülümsetecek bir tek olay bile kayda geçmemiş olabilir mi? Gerilim, çatışma, cinayet, terör, vahşet... Yaşamın her alanından olumsuzluk yarışı yapılıyorcasına birbirinden olumsuz, insanın içini karartan, bütün olarak karşınıza çıktığında da dehşete düşüren haberler... Sonra da insanların içindeki karabasanı, kâbusu kırma adına sanal, yapay olarak yaratılabilen tek güzellik görsellik. Ülke ülke, kent kent yeni yıla giriş şenlikleri, havai fişekler, müzik ve kalabalığın ancak mutluluk tablosu yaratabildiği bir gerçeklik. Zaten televizyon kanallarının sunucuları mikrofonları, kameraları bireylere tuttuklarında, ekonomik krizin yansımaları sırıtıyor... Ancak sınırlı çabalarla, daha çok yerel yönetimlerin sağladıkları olanaklarla, ücretsiz konserler, kalabalıkların, süslemelerin, havai fişeklerin ağır bastığı noktalardan neşeli görüntüler verilebiliyor... Yeni yılın ağır basan haberlerine gelince: 2009 ekonomide tümü ile kayıp yıl. İktidarın yeni yıl armağanları akaryakıt, harç, sigara, içecek, otoyol zamları. Bir tek Baykal önceden açıkladığı için doğalgaz zammı ocak ayından şubat ayına kaydırılmış. İşçi yeni yıla aylık 31, günlük 1 liralık asgari ücret zammı ile girdi. Sakın ola işe yeni başlayanların, sınırlı bir çalışanın, asgari ücretlinin ücreti olarak algılamayın, Türkiye’de çalışanların ortalama üçte ikisinin aldıkları ücret anlamına geliyor. Çoğunluk çalışanı kayıt dışında, taşeronda, girdi çıktılı çalışma düzenimizi unutmayın. İşçiye fiyat artışları içinde kaybettiği iki simitin parasından biri geri verilmiş. Protestocular 1 simitlik sadakalarını kapı önüne koydukları eylemleri ile yeni yıla girmiş oldular... Dün, yeni yılın sabahının taze haberi, direnen TEKEL işçilerine Başbakan’dan sonra Çalışma Bakan’ından gelen tehditte 4C kapsamında ücretlere zam yapıldığı, kabul edilmesi uyarısı yapılıyordu... İşçiler konuşmayı, dertlerini tam anlatmayı bilemezler, birkaç cümlelik açıklamalarının özetini vereyim: Hani bakan 650- 850 lira çoğunluklu para alacaklar müjdesini veriyor ya... Sonuçta 4C denen geçici statüde çalıştırmada çalışma süresini 10 aya çıkarmışlar. Ortalama aylık gelirleri kaça gelir? Sendikalı işçileri sendikasız kazanılmış hak olan ücretlerini aşağı çekerek çalıştırmak yetmemiş. İş güvencesi sıfırlanmış. Zaten direnen TEKEL işçisi de “iş güvencesi” diye çırpınıyor. Tabii sahibinin sesi olarak bakan da Başbakan gibi, işten çıkarmanın olmazsa olmazı tazminatlarını ödemeyi bir lütuf gibi açıklıyor. Sanki TEKEL’den, işten atarken tazminatsız çıkarmak söz konusu olabilirmiş gibi yani... Viranşehir Tarım Müdürlüğü önünde, destekleme kredisi sırasında bekleyenler arasında çıkan kavgada cinayet işlendi. Yetmedi, ölenin aşiretinden yakınları ayaklandılar, Viranşehir Tarım Müdürlüğü’nü taşladılar, yakalanan suçluyu teslim almak için polislere saldırdılar. Göz yaşartıcı bombalar işe yaramadı, birçok polis yaralandı, Urfa’dan jandarma desteği geldi. Son zamanlarda ürkütücü boyutlarda tırmanan linç girişimlerinden biri daha güçlükle önlendi... İşte ülkemizdeki büyük gerilim, yaşanan güven bunalımı, kırılma noktasının, umutsuzluğun bir kara belgesi daha. Başbakan Erdoğan yeni yıl halka sesleniş söylevinde, iktidarlarında yaptıkları üzerinden parlak sözleri ile, sanal umut, iyimserlik ponpalamasında ne kadar inandırıcı olursa olsun... Ayinesi iştir kişinin... soner@cumhuriyet.com.tr ANKARA/İSTANBUL - AKP hü- kümetinin onur kõrõcõ tavõr ve konuş- malarõna karşõn eylemlerini Anka- ra’nõn soğuğunda, her türlü kötü ko- şulda sürdüren TEKEL işçisi çok ra- dikal bir kararõn eşiğinde. Çarşamaba günü tüm işyerlerinde saat 11.00 ile 13.00 arasõnda referandum yapõlacak ve evet çõkmasõ halinde kefenlerini dik- tirecek işçiler, üzerlerine ne istedikle- rini yazarak nerede çalõşõyorlarsa ora- dan Ankara’ya doğru yola çõkacak. Parasõ olmayan yaya, traktör bulan traktörle, otobüs bulan otobüsle... Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Türkel diyor ki, “Aç kalan da hasta olup düşen de olacak ama tüm işçiler Ankara’ya gelecek...” Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanõ Ömer Dinçer’in açõklamala- rõ üzerine önce Türk-İş Genel Mer- kezi önündeki TEKEL işçilerine, ar- dõndan da gazetemize bir açõklama yapan Türkel, 4/C ile ilgili alõnan ka- rarõn, nihayetinde bir iyileştirme olduğunu, bu kapsamda çalõşanlar için hayõrlõ olmasõnõ diledikten son- ra, bu kararõn kendilerini ilgilen- dirmediğini vurguladõ. Ekmek peşinde olmalarõna karşõn AKP hükümeti tarafõndan sürekli ideolojik olmakla suçlandõklarõnõ hatõrlatan Türkel, çarşamba günü tüm TEKEL işletmelerinde çalõşan- larõn katõlacağõ bir referandum ya- põlacağõnõ ve evet çõkmasõ halinde tüm çalõşanlarõn kefenlerini diktire- ceklerini anlattõ. “Evet çıkması halinde herkes ke- fenini diktirecek, üstüne yazısını yazacak ve yürümeye başlayacak. Perşembe günü saat 10.30’da bir ba- sın toplantısı yaparak eylem takvi- mimizi açıklayacağız. Artık Türk-İş ne diyor, KESK ne diyor diye bak- mayacağız. Sendika olarak yola de- vam edeceğiz. Ama tabii ki Türk- İş’in de KESK’in de tüm demokra- tik, haklının yanıda yer alan tüm ku- rum, kuruluş ve sivil toplum örgüt- lerinin desteklerini bekliyoruz” di- yen Türkel, hafta başõnda Meclis’te grubu olan tüm muhalefet partilerini zi- yaret edeceklerini söyledi. Ya hakkımızı alacağız ya... Toplam 12 bin TEKEL işçisinin An- kara’ya geleceğini ve gerekirse taşla- rõn üzerinde yatacaklarõnõ anlatan Tür- kel, Türkiye’deki çalõşma yasalarõndan doğan, uluslararasõ çalõşma yasala- rõndan doğan haklarõnõ istediklerini ve bugün dram haline gelen bu durumun, tüm Türkiye tarafõndan duyulmasõ ge- rektiğinin altõnõ çizdi. Kurumda 700 civarõ engelli yurtta- şõn çalõştõğõnõ da hatõrlatan Türkel, onlarõn da bazõ milletvekillerini ziya- ret edeceklerini sözlerine ekledi. Türkel, Ankara’da işçilere yaptõğõ konuşmada da çalõşanlara çağrõda bu- lunarak “Yol haritamızı belirledik- ten sonra kimsenin arkasına bak- masını istemiyorum. Herkesi bu yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz. Hiçbir güç bizi yolumuzdan alıko- yamaz” diye konuştu. Tüm TEKEL çalõşanlarõnõ “müca- deleye çağırdığını” söyleyen Türkel, “Ya haklarımızı koruyacağız ya da 12 bin kişi dünyanın gözü önünde, bu ülkenin yöneticilerinin gözü önünde ölmeyi göze alacaklar. Baş- ka yolu yok” dedi. TEKEL işçisi kefeniyle yürüyecek ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Çocuklarõnõ, eşlerini memleketlerinde bõrakarak Anka- ra’ya gelen ve günlerdir Türk-İş Genel Merkezi önünde seslerini du- yurmaya çalõşan TEKEL işçileri, yeni yõla ailelerinden uzakta ama “di- renişlerinde” kararlõ girdiler. Soğuk havada halaylar, türkülerle yeni yõ- lõ karşõlayan emekçiler, “İşçiler bu- rada, Başbakan nerede”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarõyla AKP iktidarõna seslendiler. İşçiler eylemlerini yõlbaşõ gecesi de sürdürdüler. Sanatçõlar Sabahat Akkiraz ve Edip Akbayram işçileri yõlbaşõ günü yalnõz bõrakmadõ ve bir konser verdi. Türk-İş Genel Merke- zi önündeki konser öncesi işçilere hi- tap eden Edip Akbayram, eylemin Türkiye için önemli bir demokrasi mücadelesi olduğunu söyledi. Yeni yõla, emekçilerle birlikte girmeyi istediğini, bunun kendisi için bir onur olduğunu ifade eden Akbayram, yeni yõlõn emekçilerin umutlarõnõn yeşerdiği bir yõl olmasõ temennisin- de bulundu. Akkiraz da yõlbaşõ ak- şamõnõ işçilerle birlikte geçirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek yeni yõlda TEKEL işçilerinin so- runlarõnõn çözülmesini diledi. Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu ve sendika yöneticilerinin de ziyaret ettiği TEKEL çalõşanlarõ da- ha sonra türküler eşliğinde geç sa- atlere kadar halay çekti. Konserin ardõndan işçiler soğuk havaya rağmen eylem alanõnõ terk et- mediler. İşçiler, “Başbakan uyuma, işçiye sahip çık”, “İşçiler burada, Başbakan nerede”, “Ölmek var, dönmek yok”, “Yeni yıla mutlu gi- receğiz” şeklinde slogan attõlar. Mehmet Ali Aykan adlõ işçi, ye- ni yõla çocuklarõndan ayrõ girdiğini belirterek, “Umarım bir şey elde ederiz. Umutlarımız tükenmiştir diyebiliriz. Çünkü Başbakan şu anda diktatör gibidir. Umarım bu diktatörlük biter ve demokra- tik bir ülkenin başbakanı gibi davranır. Gasp edilen haklarımı- zı iade eder” dedi. Annesiyle eylemde... İzmir’den gelen Fadime Kuş ya- nõnda 8 yaşõndaki çocuğuyla bekli- yor. İzmir Yaprak Tütün’de 20 yõl- dõr çalõştõğõnõ dile getiren Kuş, yõl- başõnõ ilk kez ailesinden uzakta ge- çirdiğini belirtiyor ve şunlarõ ekliyor: “Çok üzgünüm. Bir oğlum evde babasıyla, biri de yanımda. İçim paramparça. Oğlumu bu soğukta getirdim. Mecburiyetten. Biz çok mağduruz. İnşallah vicdanlı olu- nur da hakkımız verilir. Biz kim- senin hakkını gasp etmedik.” Osman Fırat Adõyaman’da 5 ço- cuğunu bõrakarak gelmiş. Konuşur- ken duygulanõyor ve gözleri yaşarõ- yor. “Dünyada bir ilktir yeni yıla eylemde girmek” diyen Fõrat, şöy- le konuşuyor: “Yeni yılda herkes çocuğuyla be- raberken, biz Ankara’nın soğu- ğunda dışarıdayız. Bizi bu şekilde sokakta bırakanların vicdanları rahat mıdır? 17 gündür buradayız ama gerekirse 117 gün daha kalı- rız. Ama çocuklarımın geleceğini hiç kimseye bırakmayacağım. On- lara söz verdim, geleceklerini ka- rartmayacağım diye...” TEKEL İŞÇİSİNE BİR PARMAK ACI BAL ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalõşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanõ Ömer Dinçer, emekli maaşlarõna ilişkin iyileş- tirme çalõşmalarõnõn tamamlan- dõğõnõ açõkladõ. TEKEL işçilerinin de alõnacağõ 4-C kapsamõnõn iyi- leştirildiğini savunan Dinçer “İş- lerine sahip çıksınlar. Aslında bu şartlarda ülkemizde çok sa- yıda insan var” dedi. Dinçer, düzenlediği basõn top- lantõsõnda, aralarõnda TEKEL iş- çilerinin de bulunduğu 4-C kap- samõna alõnan çalõşanlarõn yõllõk çalõşma süresinin 10 aydan 11 aya çõkarõldõğõnõ ifade etti. Dinçer, ayrõca, 4-C kapsamõndaki ilköğ- retim mezunu maaşlarõnõn yüzde 17.4 artõşla 772 TL’ye, lise me- zunlarõnõn yüzde 15.8 artõşla 856 TL’ye, yükseköğretim mezunu olanlarõn maaşlarõnõn da yüzde 14.3 artõşla 838 TL’ye yükseltil- diğini bildirdi. Dinçer, eyleme son verilmesini isteyerek, “Şart- ları olumlu hale getirdik, sahip çıksınlar” dedi. TEKEL işçileri- nin, ortalama net 2 bin 200 TL ma- aş aldõklarõnõ bildiren Dinçer, “İş- çiler çalışırken 2 bin 200 TL al- dığını söylediniz. Şimdi 800 TL’ye düşüyor. Aradaki kaybı ve özlük haklarını kaybettikle- rini göz önüne alırsak, 18 gün- dür eylem yapmaları hak arayışı değil mi?” sorusuna da “Devlet kendi şartlarında yeniden işe alı- yor” diye yanõt verdi. Ekonomik kriz özelleştirmeyi de vurdu Kaşıkla verip kepçeyle aldıANKARA (AA) - Küresel kriz özelleştirme işlemlerini olumsuz etkilerken, özelleştirme gelirleri 2009’da 2.3 milyar dolarda kaldõ. İhalesi tamamlanmõş, henüz devir işlemi yapõlmamõş özelleştirme işlemlerinden de 3.9 milyar dolar ve 124 milyon lira gelir elde edilecek. Özelleştirmeden 2008’de 6 milyar 297.1 milyon dolarlõk gelir elde edilmişti. Başkent Elektrik Dağõtõm’õn satõşõndan, 1 milyar 225 milyon dolar elde edildi. Sakarya Elektrik Dağõtõm’õn satõşõndan 600 milyon dolar, Meram Elektrik Dağõtõm’õn özelleştirmesinden de 440 milyon dolar gelir sağlandõ. Blok satõş yöntemiyle gerçekleştirilen tesis ve varlõk satõşõndan elde edilen toplam tutar ise 2 milyar 270 milyon dolar oldu. Bedelli devir işlemlerinden de 3 milyon 613 bin dolar gelir tahsil edildi. Memura ilk altõ ay için yüzde 2.5, asgari ücrete bütün yõl için yüzde 9.7 ücret artõşõnõ layõk gören AKP hükümeti, vergi, köprü ve piyasada her ürün ile hizmetin fiyatõnõ arttõracak akaryakõt zamlarõyla verdiğinin kat kat fazlasõnõ alõyor. Ekonomi Servisi - Çalõşan- lara ücret zamlarõnda cimri davranan hükümet, vergi, köp- rü, akaryakõt başta pek çok ürün ve hizmete ise yüksek oranlõ zamlar yaptõ. Memurlara 2010 yõlõnõn ilk altõ ayõnda yüzde 2.5, ikinci al- tõ ayõnda yüzde 2.5 olmak üze- re yüzde 5.1 zam yapõldõ. Bu da aylõk ortalama yüzde 3.75 orana denk geliyor. Bu tutarlar, bir memur maaşõnda bütün yõl için ortalama 30 liralõk bir ar- tõş anlamõna geliyor. Yaklaşõk 4 milyon çalõşanõ ilgilendiren asgari ücreti, yine bütün yõl için toplam yüzde 9.7 artõşla ilkyarõ için 577 TL’ye çõkaran hükümet buna karşõlõk özel tüketim vergisini arttõrdõ, köprüye zam yaptõ ve piyasa- da iğneden ipliğe her şeyde fi- yat artõşõ getirecek akaryakõt fi- yatlarõnõ da arttõrdõ. Yapõlan ÖTV artõşõndan en az 3 milyar TL’lik kaynak sağlanmasõ beklenirken akar- yakõtta zam oranlarõ yüzde 10.81 ile yüzde 13.83 arasõn- da değişim gösterdi. Tarõm üreticisinin de kullandõğõ kõr- sal motorinde ÖTV artõş ora- nõ yüzde 13.83’ü buldu. Kõrsal motorinde ÖTV oranõ 1.0845 TL’den 1.2345 TL’ye yük- seldi. Kõrsal motorinin litresi- nin 2.72 TL’den 3.13 TL’ye ulaşmasõ öngörülüyor. Yapõlan zamlar sonrasõnda kõrsal mo- torinin fiyatõ normal motorin fiyatõyla neredeyse eşitlenmiş oldu. Alkollü içki ve sigaraya yine yüksek oranlõ zamlar ya- pan hükümet, motorlu taşõt sahiplerini de unutmadõ. Yeni yõlla birlikte bütün araçlar için Motorlu Taşõtlar Vergisi yüz- de 3.3 oranõnda arttõrõldõ, oto- yollara zam geldi, KGS indi- rimi kaldõrõldõ. Zam sonrasõnda otoyollarda otomobil için en yakõn mesa- fe ücreti 1.25 TL’den 1.50 TL’ye, en uzak mesafe ücreti ise 11.50 TL’den 13.25 TL’ye yükseldi. Tüm geçişlerde OGS sistemini teşvik etmek ama- cõyla KGS abonelerine uygu- lanan yüzde 20’lik indirim uy- gulamasõna da son verildi. Ay- rõca, motosikletlere uygula- nan yüzde 30’luk KGS indiri- mi yüzde 20’ye indirildi. Ekonomi Servisi - Şarapta, AB uyum ça- lõşmalarõ kapsamõnda kaldõrõlmasõ beklenen ÖTV sõfõrlanõrken, sofra şarabõna uygulanan maktu vergi ise litrede 1.75 liradan 1.95 lira- ya çõkarõldõ. Şarap Üreticileri Derneği Başka- nõ ve Sevilen Şaraplarõ Yönetim Kurulu Baş- kanõ Coşkun Güner, şarapta ÖTV’yi sõfõrla- yan, maktu vergiyi arttõran düzenlemenin ya- bancõ şaraplara yarayacağõnõ söyledi. AA muhabirine açõklama yapan Güner, Resmi Gazete’de yayõmlanan kararla yü- rürlüğe giren yeni düzenlemenin AB’nin is- tekleri çerçevesinde hazõrlandõğõnõ ve Av- rupalõ şirketlerin iç piyasaya hâkim olmasõ- nõn önünü açacağõnõ iddia etti. Güner, “Ye- ni düzenleme ithal şaraplara ve yüksek ka- litede mahzen şarabı üreten yerli üretici- lere yarayacak. Türkiye’de tüketimi en fazla olan raf fiyatı 8-12 lira arasındaki şa- rapların üzerindeki vergi yükü artacak. Bu grupta raf fiyatlarında bir değişim ol- mayacak. 30 lira seviyesindeki ürünler- deyse bir indirim görülebilecek” dedi. Bir süredir yabancõ firmalarõn Türkiye pa- zarõnda etkili olmak için çalõşma yürüttüğünü, vergilerin bu konuda yerli üreticilere destek sağ- ladõğõnõ kaydeden Güner, yeni düzenlemeyle yerli üreticiler için koruma kalkanõnõn kalktõ- ğõnõ, birkaç yõl içinde raflarda ithal markala- rõn ağõrlõk kazanacağõnõ iddia etti. Neredeyse 20 gündür Ankara’nõn soğuğunda, sokakta eylem yapan TEKEL işçileri, yeni yõla ailelerinden uzakta olmanõn burukluğuna karşõn direnişlerindeki kararlõlõkla girdi. Hak arayan TEKEL emekçisi, sesini duyurmak için çõktõğõ yola kefeniyle devam edecek. Türkel, “Artõk Türk-İş ne diyor, KESK ne diyor ona bakmayacağõz” diyor. Türkel’e göre bu ‘büyük bir yürüyüş’, hatta gerekirse ‘ölüm yürüyüşü’ olacak. Bir başkadır yeni yıla eylemde girmek Coşkun Güner İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Tütün Eks- perleri Derneği Yönetim Kurulu tarafõndan yapõ- lan açõklamada, AB dayatmalarõnõn ardõndan, dün- den itibaren ithal tütün ve sigaradan alõnan Tütün Fonu kesintilerinin kaldõrõldõğõnõ anõmsatarak, “Avrupa Komisyonu Türkiye 2009 İlerleme Raporu’nda Tütün Fonu konusunda ülkemiz- den istenenden daha fazlası, Avrupa üzerinden çokuluslu sigara şirketlerine yeni yıl hediyesi ola- rak ikram edilmiştir” denildi. Dernekten yapõlan açõklamada, ülke tütüncülüğüne son darbenin 29.12.2009 tarihli 27447 sayõlõ Resmi Gazete’de ya- yõmlanan, “Bazı Mallara Uygulanacak Tütün Fo- nu Tutarlarının Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı”yla vurulduğunun altõ çizildi. AB’ye vergi armağanı! Mustafa Kayhan oğluyla ara- sõndaki diyaloğu şöyle anlatõyor: “İki çocuğum var. Az önce konuştum biriyle. Çocuk res- men ağlõyor. Diyor ki ‘Baba niye gelmiyorsun?’ Oğlu- ma ‘Biz burada ekmek davasõndayõz. Burada duruyor- sam sizler için duruyorum’ dedim. O da ağlayarak ‘Ta- mam baba’ dedi. Zor bir şey bu. Bunlarõ kimsenin ya- şamasõnõ istemem. İnşal- lah sesimizi duyarlar. Hak- larõmõzõ verirler.” Nevşehir’den gelen Ulutaş Tando- ğan, “Bu devletin başõndakilerin bizden alõp veremediği nedir? Bizim çocuğumuz bir cipse sevinirken Başba- kan’õn, bakanlarõn çocuklarõ gemicikler alõyorlar ve al- dõklarõ ciplere seviniyorlar. Bu adaletsizliktir” diyor. Bu dramõ Türkiye’deki herkes duyacak ‘Baba niye gelmiyorsun?’ İstanbullu Erol Sar- man da 4 aylık çocu- ğunun ilk yılbaşısın- da yanında olama- manın üzüntüsünü yaşıyor. Sarman, “Yaklaşık 20 bin lira borçla evlendim. Şu anda işten atılıyoruz. Başbakan’ın bize re- va gördüğü bu mu? Bir de diyor ki 3 ço- cuk yapın. Bir çocu- ğumu yolda bıraktı, ben nasıl üç çocuk yapayım?” diyor. Yerli şaraba vergi darbesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear