Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
2 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET
11
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ayinesi İştir...
Gelenek olmuş, yeni yıla girerken yaşamın her
alanından bir yılın, kimilerinde birçok yılın önemli
olayları sıralanıyor, bellekler tazeleniyor... Herkes
için ne kadar ilgi çekicidir bilemem, en azından
kulak kabartmış, unuttuklarımızı bir anımsamış
oluyoruz. En önemlisi tek tek yaşanmış, kimileri
unutulmuş olayları yan yana anımsamak gibi bir
işlevi oluyor. Aslında ülkemiz ve dünyamız için
yakın tarihimizi yaşanmışlıklarının bir bütün olarak
ağırlıkları ile algılanması, belgelenmesi gibi bir
işlev yapıyor...
Dönemin tarihinin kayda geçmesi anlamında
toparlanmış bilgilerin bütünü, anlamı üzerinde hiç
düşündünüz mü? Geçen yıl dünya ekonomik
krizinin ağır baskısı altında geçti, tamam.
Kaçınılmaz sonuçları işsizlik patlaması,
yoksullaşma, yoksunlaşmanın sonuçlarının
önümüzdeki birçok yıla kayacağını da biliyoruz.
Baştan krizi hafif atlatacağına siyasi iktidarın
toplumu inandırdığı Türkiye’de, krizin olumsuz
sonuçlarının dünyadan daha ağırlıklı olarak 2010
yılında da yaşanacağını aklı başında uzmanların
hepsi söylüyorlar, o da tamam..
Benim takıldığım, içime oturan başka bir
gerçeğin altını çizmek istiyorum: Dedikodu,
magazin kayıtları dışında insanın içini
rahatlatacak, gülümsetecek bir tek olay bile kayda
geçmemiş olabilir mi? Gerilim, çatışma, cinayet,
terör, vahşet... Yaşamın her alanından olumsuzluk
yarışı yapılıyorcasına birbirinden olumsuz, insanın
içini karartan, bütün olarak karşınıza çıktığında da
dehşete düşüren haberler...
Sonra da insanların içindeki karabasanı, kâbusu
kırma adına sanal, yapay olarak yaratılabilen tek
güzellik görsellik. Ülke ülke, kent kent yeni yıla
giriş şenlikleri, havai fişekler, müzik ve kalabalığın
ancak mutluluk tablosu yaratabildiği bir gerçeklik.
Zaten televizyon kanallarının sunucuları
mikrofonları, kameraları bireylere tuttuklarında,
ekonomik krizin yansımaları sırıtıyor... Ancak sınırlı
çabalarla, daha çok yerel yönetimlerin sağladıkları
olanaklarla, ücretsiz konserler, kalabalıkların,
süslemelerin, havai fişeklerin ağır bastığı
noktalardan neşeli görüntüler verilebiliyor...
Yeni yılın ağır basan haberlerine gelince: 2009
ekonomide tümü ile kayıp yıl. İktidarın yeni yıl
armağanları akaryakıt, harç, sigara, içecek, otoyol
zamları. Bir tek Baykal önceden açıkladığı için
doğalgaz zammı ocak ayından şubat ayına
kaydırılmış. İşçi yeni yıla aylık 31, günlük 1 liralık
asgari ücret zammı ile girdi. Sakın ola işe yeni
başlayanların, sınırlı bir çalışanın, asgari ücretlinin
ücreti olarak algılamayın, Türkiye’de çalışanların
ortalama üçte ikisinin aldıkları ücret anlamına
geliyor. Çoğunluk çalışanı kayıt dışında,
taşeronda, girdi çıktılı çalışma düzenimizi
unutmayın. İşçiye fiyat artışları içinde kaybettiği iki
simitin parasından biri geri verilmiş. Protestocular
1 simitlik sadakalarını kapı önüne koydukları
eylemleri ile yeni yıla girmiş oldular...
Dün, yeni yılın sabahının taze haberi, direnen
TEKEL işçilerine Başbakan’dan sonra Çalışma
Bakan’ından gelen tehditte 4C kapsamında
ücretlere zam yapıldığı, kabul edilmesi uyarısı
yapılıyordu... İşçiler konuşmayı, dertlerini tam
anlatmayı bilemezler, birkaç cümlelik
açıklamalarının özetini vereyim: Hani bakan 650-
850 lira çoğunluklu para alacaklar müjdesini
veriyor ya... Sonuçta 4C denen geçici statüde
çalıştırmada çalışma süresini 10 aya çıkarmışlar.
Ortalama aylık gelirleri kaça gelir? Sendikalı işçileri
sendikasız kazanılmış hak olan ücretlerini aşağı
çekerek çalıştırmak yetmemiş. İş güvencesi
sıfırlanmış. Zaten direnen TEKEL işçisi de “iş
güvencesi” diye çırpınıyor. Tabii sahibinin sesi
olarak bakan da Başbakan gibi, işten çıkarmanın
olmazsa olmazı tazminatlarını ödemeyi bir lütuf
gibi açıklıyor. Sanki TEKEL’den, işten atarken
tazminatsız çıkarmak söz konusu olabilirmiş gibi
yani...
Viranşehir Tarım Müdürlüğü önünde,
destekleme kredisi sırasında bekleyenler arasında
çıkan kavgada cinayet işlendi. Yetmedi, ölenin
aşiretinden yakınları ayaklandılar, Viranşehir Tarım
Müdürlüğü’nü taşladılar, yakalanan suçluyu teslim
almak için polislere saldırdılar. Göz yaşartıcı
bombalar işe yaramadı, birçok polis yaralandı,
Urfa’dan jandarma desteği geldi. Son zamanlarda
ürkütücü boyutlarda tırmanan linç girişimlerinden
biri daha güçlükle önlendi...
İşte ülkemizdeki büyük gerilim, yaşanan güven
bunalımı, kırılma noktasının, umutsuzluğun bir
kara belgesi daha. Başbakan Erdoğan yeni yıl
halka sesleniş söylevinde, iktidarlarında yaptıkları
üzerinden parlak sözleri ile, sanal umut, iyimserlik
ponpalamasında ne kadar inandırıcı olursa olsun...
Ayinesi iştir kişinin...
soner@cumhuriyet.com.tr
ANKARA/İSTANBUL - AKP hü-
kümetinin onur kõrõcõ tavõr ve konuş-
malarõna karşõn eylemlerini Anka-
ra’nõn soğuğunda, her türlü kötü ko-
şulda sürdüren TEKEL işçisi çok ra-
dikal bir kararõn eşiğinde. Çarşamaba
günü tüm işyerlerinde saat 11.00 ile
13.00 arasõnda referandum yapõlacak
ve evet çõkmasõ halinde kefenlerini dik-
tirecek işçiler, üzerlerine ne istedikle-
rini yazarak nerede çalõşõyorlarsa ora-
dan Ankara’ya doğru yola çõkacak.
Parasõ olmayan yaya, traktör bulan
traktörle, otobüs bulan otobüsle... Tek
Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ
Mustafa Türkel diyor ki, “Aç kalan
da hasta olup düşen de olacak ama
tüm işçiler Ankara’ya gelecek...”
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ Ömer Dinçer’in açõklamala-
rõ üzerine önce Türk-İş Genel Mer-
kezi önündeki TEKEL işçilerine, ar-
dõndan da gazetemize bir açõklama
yapan Türkel, 4/C ile ilgili alõnan ka-
rarõn, nihayetinde bir iyileştirme
olduğunu, bu kapsamda çalõşanlar
için hayõrlõ olmasõnõ diledikten son-
ra, bu kararõn kendilerini ilgilen-
dirmediğini vurguladõ.
Ekmek peşinde olmalarõna karşõn
AKP hükümeti tarafõndan sürekli
ideolojik olmakla suçlandõklarõnõ
hatõrlatan Türkel, çarşamba günü
tüm TEKEL işletmelerinde çalõşan-
larõn katõlacağõ bir referandum ya-
põlacağõnõ ve evet çõkmasõ halinde
tüm çalõşanlarõn kefenlerini diktire-
ceklerini anlattõ.
“Evet çıkması halinde herkes ke-
fenini diktirecek, üstüne yazısını
yazacak ve yürümeye başlayacak.
Perşembe günü saat 10.30’da bir ba-
sın toplantısı yaparak eylem takvi-
mimizi açıklayacağız. Artık Türk-İş
ne diyor, KESK ne diyor diye bak-
mayacağız. Sendika olarak yola de-
vam edeceğiz. Ama tabii ki Türk-
İş’in de KESK’in de tüm demokra-
tik, haklının yanıda yer alan tüm ku-
rum, kuruluş ve sivil toplum örgüt-
lerinin desteklerini bekliyoruz” di-
yen Türkel, hafta başõnda Meclis’te
grubu olan tüm muhalefet partilerini zi-
yaret edeceklerini söyledi.
Ya hakkımızı alacağız ya...
Toplam 12 bin TEKEL işçisinin An-
kara’ya geleceğini ve gerekirse taşla-
rõn üzerinde yatacaklarõnõ anlatan Tür-
kel, Türkiye’deki çalõşma yasalarõndan
doğan, uluslararasõ çalõşma yasala-
rõndan doğan haklarõnõ istediklerini ve
bugün dram haline gelen bu durumun,
tüm Türkiye tarafõndan duyulmasõ ge-
rektiğinin altõnõ çizdi.
Kurumda 700 civarõ engelli yurtta-
şõn çalõştõğõnõ da hatõrlatan Türkel,
onlarõn da bazõ milletvekillerini ziya-
ret edeceklerini sözlerine ekledi.
Türkel, Ankara’da işçilere yaptõğõ
konuşmada da çalõşanlara çağrõda bu-
lunarak “Yol haritamızı belirledik-
ten sonra kimsenin arkasına bak-
masını istemiyorum. Herkesi bu
yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz.
Hiçbir güç bizi yolumuzdan alıko-
yamaz” diye konuştu.
Tüm TEKEL çalõşanlarõnõ “müca-
deleye çağırdığını” söyleyen Türkel,
“Ya haklarımızı koruyacağız ya da
12 bin kişi dünyanın gözü önünde,
bu ülkenin yöneticilerinin gözü
önünde ölmeyi göze alacaklar. Baş-
ka yolu yok” dedi.
TEKEL işçisi
kefeniyle yürüyecek
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Çocuklarõnõ, eşlerini
memleketlerinde bõrakarak Anka-
ra’ya gelen ve günlerdir Türk-İş
Genel Merkezi önünde seslerini du-
yurmaya çalõşan TEKEL işçileri,
yeni yõla ailelerinden uzakta ama “di-
renişlerinde” kararlõ girdiler. Soğuk
havada halaylar, türkülerle yeni yõ-
lõ karşõlayan emekçiler, “İşçiler bu-
rada, Başbakan nerede”, “Direne
direne kazanacağız” sloganlarõyla
AKP iktidarõna seslendiler.
İşçiler eylemlerini yõlbaşõ gecesi
de sürdürdüler. Sanatçõlar Sabahat
Akkiraz ve Edip Akbayram işçileri
yõlbaşõ günü yalnõz bõrakmadõ ve bir
konser verdi. Türk-İş Genel Merke-
zi önündeki konser öncesi işçilere hi-
tap eden Edip Akbayram, eylemin
Türkiye için önemli bir demokrasi
mücadelesi olduğunu söyledi. Yeni
yõla, emekçilerle birlikte girmeyi
istediğini, bunun kendisi için bir
onur olduğunu ifade eden Akbayram,
yeni yõlõn emekçilerin umutlarõnõn
yeşerdiği bir yõl olmasõ temennisin-
de bulundu. Akkiraz da yõlbaşõ ak-
şamõnõ işçilerle birlikte geçirmekten
duyduğu memnuniyeti dile getirerek
yeni yõlda TEKEL işçilerinin so-
runlarõnõn çözülmesini diledi.
Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa
Kumlu ve sendika yöneticilerinin de
ziyaret ettiği TEKEL çalõşanlarõ da-
ha sonra türküler eşliğinde geç sa-
atlere kadar halay çekti.
Konserin ardõndan işçiler soğuk
havaya rağmen eylem alanõnõ terk et-
mediler. İşçiler, “Başbakan uyuma,
işçiye sahip çık”, “İşçiler burada,
Başbakan nerede”, “Ölmek var,
dönmek yok”, “Yeni yıla mutlu gi-
receğiz” şeklinde slogan attõlar.
Mehmet Ali Aykan adlõ işçi, ye-
ni yõla çocuklarõndan ayrõ girdiğini
belirterek, “Umarım bir şey elde
ederiz. Umutlarımız tükenmiştir
diyebiliriz. Çünkü Başbakan şu
anda diktatör gibidir. Umarım
bu diktatörlük biter ve demokra-
tik bir ülkenin başbakanı gibi
davranır. Gasp edilen haklarımı-
zı iade eder” dedi.
Annesiyle eylemde...
İzmir’den gelen Fadime Kuş ya-
nõnda 8 yaşõndaki çocuğuyla bekli-
yor. İzmir Yaprak Tütün’de 20 yõl-
dõr çalõştõğõnõ dile getiren Kuş, yõl-
başõnõ ilk kez ailesinden uzakta ge-
çirdiğini belirtiyor ve şunlarõ ekliyor:
“Çok üzgünüm. Bir oğlum evde
babasıyla, biri de yanımda. İçim
paramparça. Oğlumu bu soğukta
getirdim. Mecburiyetten. Biz çok
mağduruz. İnşallah vicdanlı olu-
nur da hakkımız verilir. Biz kim-
senin hakkını gasp etmedik.”
Osman Fırat Adõyaman’da 5 ço-
cuğunu bõrakarak gelmiş. Konuşur-
ken duygulanõyor ve gözleri yaşarõ-
yor. “Dünyada bir ilktir yeni yıla
eylemde girmek” diyen Fõrat, şöy-
le konuşuyor:
“Yeni yılda herkes çocuğuyla be-
raberken, biz Ankara’nın soğu-
ğunda dışarıdayız. Bizi bu şekilde
sokakta bırakanların vicdanları
rahat mıdır? 17 gündür buradayız
ama gerekirse 117 gün daha kalı-
rız. Ama çocuklarımın geleceğini
hiç kimseye bırakmayacağım. On-
lara söz verdim, geleceklerini ka-
rartmayacağım diye...”
TEKEL İŞÇİSİNE
BİR PARMAK ACI BAL
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Çalõşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanõ Ömer Dinçer,
emekli maaşlarõna ilişkin iyileş-
tirme çalõşmalarõnõn tamamlan-
dõğõnõ açõkladõ. TEKEL işçilerinin
de alõnacağõ 4-C kapsamõnõn iyi-
leştirildiğini savunan Dinçer “İş-
lerine sahip çıksınlar. Aslında
bu şartlarda ülkemizde çok sa-
yıda insan var” dedi.
Dinçer, düzenlediği basõn top-
lantõsõnda, aralarõnda TEKEL iş-
çilerinin de bulunduğu 4-C kap-
samõna alõnan çalõşanlarõn yõllõk
çalõşma süresinin 10 aydan 11 aya
çõkarõldõğõnõ ifade etti. Dinçer,
ayrõca, 4-C kapsamõndaki ilköğ-
retim mezunu maaşlarõnõn yüzde
17.4 artõşla 772 TL’ye, lise me-
zunlarõnõn yüzde 15.8 artõşla 856
TL’ye, yükseköğretim mezunu
olanlarõn maaşlarõnõn da yüzde
14.3 artõşla 838 TL’ye yükseltil-
diğini bildirdi. Dinçer, eyleme
son verilmesini isteyerek, “Şart-
ları olumlu hale getirdik, sahip
çıksınlar” dedi. TEKEL işçileri-
nin, ortalama net 2 bin 200 TL ma-
aş aldõklarõnõ bildiren Dinçer, “İş-
çiler çalışırken 2 bin 200 TL al-
dığını söylediniz. Şimdi 800
TL’ye düşüyor. Aradaki kaybı
ve özlük haklarını kaybettikle-
rini göz önüne alırsak, 18 gün-
dür eylem yapmaları hak arayışı
değil mi?” sorusuna da “Devlet
kendi şartlarında yeniden işe alı-
yor” diye yanõt verdi.
Ekonomik kriz
özelleştirmeyi de
vurdu Kaşıkla verip kepçeyle aldıANKARA (AA) -
Küresel kriz
özelleştirme işlemlerini
olumsuz etkilerken,
özelleştirme gelirleri
2009’da 2.3 milyar
dolarda kaldõ. İhalesi
tamamlanmõş, henüz
devir işlemi
yapõlmamõş
özelleştirme
işlemlerinden de 3.9
milyar dolar ve 124
milyon lira gelir elde
edilecek.
Özelleştirmeden
2008’de 6 milyar 297.1
milyon dolarlõk gelir
elde edilmişti. Başkent
Elektrik Dağõtõm’õn
satõşõndan, 1 milyar
225 milyon dolar elde
edildi. Sakarya
Elektrik Dağõtõm’õn
satõşõndan 600 milyon
dolar, Meram Elektrik
Dağõtõm’õn
özelleştirmesinden de
440 milyon dolar gelir
sağlandõ. Blok satõş
yöntemiyle
gerçekleştirilen tesis ve
varlõk satõşõndan elde
edilen toplam tutar ise
2 milyar 270 milyon
dolar oldu.
Bedelli devir
işlemlerinden de 3
milyon 613 bin dolar
gelir tahsil edildi.
Memura ilk altõ ay için yüzde 2.5, asgari ücrete
bütün yõl için yüzde 9.7 ücret artõşõnõ layõk gören
AKP hükümeti, vergi, köprü ve piyasada her ürün ile
hizmetin fiyatõnõ arttõracak akaryakõt zamlarõyla
verdiğinin kat kat fazlasõnõ alõyor.
Ekonomi Servisi - Çalõşan-
lara ücret zamlarõnda cimri
davranan hükümet, vergi, köp-
rü, akaryakõt başta pek çok
ürün ve hizmete ise yüksek
oranlõ zamlar yaptõ.
Memurlara 2010 yõlõnõn ilk
altõ ayõnda yüzde 2.5, ikinci al-
tõ ayõnda yüzde 2.5 olmak üze-
re yüzde 5.1 zam yapõldõ. Bu
da aylõk ortalama yüzde 3.75
orana denk geliyor. Bu tutarlar,
bir memur maaşõnda bütün yõl
için ortalama 30 liralõk bir ar-
tõş anlamõna geliyor.
Yaklaşõk 4 milyon çalõşanõ
ilgilendiren asgari ücreti, yine
bütün yõl için toplam yüzde 9.7
artõşla ilkyarõ için 577 TL’ye
çõkaran hükümet buna karşõlõk
özel tüketim vergisini arttõrdõ,
köprüye zam yaptõ ve piyasa-
da iğneden ipliğe her şeyde fi-
yat artõşõ getirecek akaryakõt fi-
yatlarõnõ da arttõrdõ.
Yapõlan ÖTV artõşõndan en
az 3 milyar TL’lik kaynak
sağlanmasõ beklenirken akar-
yakõtta zam oranlarõ yüzde
10.81 ile yüzde 13.83 arasõn-
da değişim gösterdi. Tarõm
üreticisinin de kullandõğõ kõr-
sal motorinde ÖTV artõş ora-
nõ yüzde 13.83’ü buldu. Kõrsal
motorinde ÖTV oranõ 1.0845
TL’den 1.2345 TL’ye yük-
seldi. Kõrsal motorinin litresi-
nin 2.72 TL’den 3.13 TL’ye
ulaşmasõ öngörülüyor. Yapõlan
zamlar sonrasõnda kõrsal mo-
torinin fiyatõ normal motorin
fiyatõyla neredeyse eşitlenmiş
oldu. Alkollü içki ve sigaraya
yine yüksek oranlõ zamlar ya-
pan hükümet, motorlu taşõt
sahiplerini de unutmadõ. Yeni
yõlla birlikte bütün araçlar için
Motorlu Taşõtlar Vergisi yüz-
de 3.3 oranõnda arttõrõldõ, oto-
yollara zam geldi, KGS indi-
rimi kaldõrõldõ.
Zam sonrasõnda otoyollarda
otomobil için en yakõn mesa-
fe ücreti 1.25 TL’den 1.50
TL’ye, en uzak mesafe ücreti
ise 11.50 TL’den 13.25 TL’ye
yükseldi. Tüm geçişlerde OGS
sistemini teşvik etmek ama-
cõyla KGS abonelerine uygu-
lanan yüzde 20’lik indirim uy-
gulamasõna da son verildi. Ay-
rõca, motosikletlere uygula-
nan yüzde 30’luk KGS indiri-
mi yüzde 20’ye indirildi.
Ekonomi Servisi - Şarapta, AB uyum ça-
lõşmalarõ kapsamõnda kaldõrõlmasõ beklenen
ÖTV sõfõrlanõrken, sofra şarabõna uygulanan
maktu vergi ise litrede 1.75 liradan 1.95 lira-
ya çõkarõldõ. Şarap Üreticileri Derneği Başka-
nõ ve Sevilen Şaraplarõ Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Coşkun Güner, şarapta ÖTV’yi sõfõrla-
yan, maktu vergiyi arttõran düzenlemenin ya-
bancõ şaraplara yarayacağõnõ söyledi.
AA muhabirine açõklama yapan Güner,
Resmi Gazete’de yayõmlanan kararla yü-
rürlüğe giren yeni düzenlemenin AB’nin is-
tekleri çerçevesinde hazõrlandõğõnõ ve Av-
rupalõ şirketlerin iç piyasaya hâkim olmasõ-
nõn önünü açacağõnõ iddia etti. Güner, “Ye-
ni düzenleme ithal şaraplara ve yüksek ka-
litede mahzen şarabı üreten yerli üretici-
lere yarayacak. Türkiye’de tüketimi en
fazla olan raf fiyatı 8-12 lira arasındaki şa-
rapların üzerindeki vergi yükü artacak.
Bu grupta raf fiyatlarında bir değişim ol-
mayacak. 30 lira seviyesindeki ürünler-
deyse bir indirim görülebilecek” dedi.
Bir süredir yabancõ firmalarõn Türkiye pa-
zarõnda etkili olmak için çalõşma yürüttüğünü,
vergilerin bu konuda yerli üreticilere destek sağ-
ladõğõnõ kaydeden Güner, yeni düzenlemeyle
yerli üreticiler için koruma kalkanõnõn kalktõ-
ğõnõ, birkaç yõl içinde raflarda ithal markala-
rõn ağõrlõk kazanacağõnõ iddia etti.
Neredeyse 20 gündür
Ankara’nõn soğuğunda, sokakta
eylem yapan TEKEL işçileri,
yeni yõla ailelerinden uzakta
olmanõn burukluğuna karşõn
direnişlerindeki kararlõlõkla girdi.
Hak arayan TEKEL emekçisi, sesini duyurmak için çõktõğõ yola kefeniyle devam edecek.
Türkel, “Artõk Türk-İş ne diyor, KESK ne diyor ona bakmayacağõz” diyor. Türkel’e göre bu
‘büyük bir yürüyüş’, hatta gerekirse ‘ölüm yürüyüşü’ olacak.
Bir başkadır yeni yıla eylemde girmek
Coşkun Güner
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Tütün Eks-
perleri Derneği Yönetim Kurulu tarafõndan yapõ-
lan açõklamada, AB dayatmalarõnõn ardõndan, dün-
den itibaren ithal tütün ve sigaradan alõnan Tütün
Fonu kesintilerinin kaldõrõldõğõnõ anõmsatarak,
“Avrupa Komisyonu Türkiye 2009 İlerleme
Raporu’nda Tütün Fonu konusunda ülkemiz-
den istenenden daha fazlası, Avrupa üzerinden
çokuluslu sigara şirketlerine yeni yıl hediyesi ola-
rak ikram edilmiştir” denildi. Dernekten yapõlan
açõklamada, ülke tütüncülüğüne son darbenin
29.12.2009 tarihli 27447 sayõlõ Resmi Gazete’de ya-
yõmlanan, “Bazı Mallara Uygulanacak Tütün Fo-
nu Tutarlarının Belirlenmesine Dair Bakanlar
Kurulu Kararı”yla vurulduğunun altõ çizildi.
AB’ye vergi armağanı!
Mustafa Kayhan oğluyla ara-
sõndaki diyaloğu şöyle anlatõyor:
“İki çocuğum var. Az önce konuştum biriyle. Çocuk res-
men ağlõyor. Diyor ki ‘Baba niye gelmiyorsun?’ Oğlu-
ma ‘Biz burada ekmek davasõndayõz. Burada duruyor-
sam sizler için duruyorum’ dedim. O da ağlayarak ‘Ta-
mam baba’ dedi. Zor bir şey bu. Bunlarõ kimsenin ya-
şamasõnõ istemem. İnşal-
lah sesimizi duyarlar. Hak-
larõmõzõ verirler.” Nevşehir’den gelen Ulutaş Tando-
ğan, “Bu devletin başõndakilerin bizden alõp veremediği
nedir? Bizim çocuğumuz bir cipse sevinirken Başba-
kan’õn, bakanlarõn çocuklarõ gemicikler alõyorlar ve al-
dõklarõ ciplere seviniyorlar. Bu adaletsizliktir” diyor.
Bu dramõ Türkiye’deki
herkes duyacak
‘Baba niye gelmiyorsun?’
İstanbullu Erol Sar-
man da 4 aylık çocu-
ğunun ilk yılbaşısın-
da yanında olama-
manın üzüntüsünü
yaşıyor. Sarman,
“Yaklaşık 20 bin lira
borçla evlendim. Şu
anda işten atılıyoruz.
Başbakan’ın bize re-
va gördüğü bu mu?
Bir de diyor ki 3 ço-
cuk yapın. Bir çocu-
ğumu yolda bıraktı,
ben nasıl üç çocuk
yapayım?” diyor.
Yerli şaraba vergi darbesi