24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Büyük Rezalet Şu sıralarda YÖK, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı yüksekokullardan ilişkisi kesilen 800 “öğrenci”yi, te- peden inme olarak, seçtiği üniversitelere yerleştiriyor. YÖK, rektörlüklere, hangi öğrencilerin hangi bölüm- lere kaçar tane yerleştirileceği konusunda talimat geç- ti. YÖK örneğin 20 “öğrenci”yi Boğaziçi Üniversite- si’ne (1 Makina, 1 Elektrik, 18 Endüstri Mühendisli- ği) yerleştirdi! YÖK, BÜ’ye şu kararını geçmiş: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumların- da önlisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 07/06/1995 tarihinden bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar her ne sebeple olursa olsun okulları ile iliş- kisi kesilenler.. bu kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulu’nca öğrenim görecekleri fakülte veya yüksek- okulları belirlenir” hükmü yer almaktadır... Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişkisi kesilen ekli listede isimleri.. Üni- versiteniz Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendis- liği Bölümü’nde eğitim görmesine karar verilmiştir...” Neden ve nasıl öğrenimle ilişkisi kesildiğini bilme- diğimiz “öğrenci”lere önce Meclis piyangosu ve ilti- ması yapılmış, arkasından da bu uygulamayı hayata geçiren bir YÖK piyangosu vurmuş durumda! Sınavlarda büyük olasılıkla üniversiteye bile gire- meyecek kimseler, “yasa” ile, hem de iyi bölümlere yerleştiriliyor! Bu “Tanrının seçilmiş kullarına” büyük bir armağan olsa gerek! Seni şuraya, seni de buraya atadım, diyor YÖK! Kim bilir kimin nereye atanması gerektiği konusunda da epey kulis yapılmıştır! Başarısız öğrencilere, ÖSYM dışında, “resen yatay geçiş” yaptırılıyor! BÜ hocaları, YÖK’ün bu kararı konusunda rahat- sızlıklarını şöyle dile getirmekte: “5806 sayılı Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerine da- yandırılıyor, ancak geçmişte aflar (ne denli yanlış ol- salar da), öğrencilerin ‘ayrıldıkları’ veya atıldıkları ku- rumlara dönmesi ile sınırlıydı, şimdi ise benzeri gö- rülmemiş bir ‘af uygulaması’ yapılıyor.” Çok çok iyi puanlar elde etmelerine rağmen, bin- lerce öğrenci bu bölümlere giremezken, üstelik yine başarılı binlerce öğrenci bu bölümlere yatay geçiş bi- le yapamazken, YÖK 800 başarısızı hepsinin önüne geçirmekte ve torpilli denebilecek bir kararla devlet üniversitelerine yerleştirmekte! Bu uygulamayla, anayasanın eşitlik, eğitimde fırsat eşitliği gibi temel ilkeleri bile çiğnenmektedir! Bu bir Meclis kararı olmasına rağmen, YÖK bu anayasaya aykırı duruma itiraz edebilirdi! Dahası, üniversitelere sorma gereğini duyabilirdi! Oy- sa tepeden emirle hareket etmeyi tercih etti! Böyle- ce üniversitelere YÖK’ün “emir kulu durumu” da bil- dirilmiş oldu. Üniversite yöneticileri diyor ki: “Bu akademik öz- gürlüğe bir darbe olduğu gibi, gelenler bizim öğren- cilerimizden çok farklı bir altyapıya sahip, dersler ak- sayabilir, üniversitelerde yaşamı bozucu bir nitelikte bile olabilirler...” Meclis’ten geçen öğrencilere Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerinin iptali için CHP’nin neden Anayasa Mah- kemesi’ne başvurmadığı ve bu öğrenim rantına göz yumduğu da ayrıca sorgulanıyor! Şimdi ise bazı üniversitelerin yönetim kademelerinde toplantılar yapılmakta ve YÖK’ün bu kararının geri çev- rilmesinin yolları aranmakta! Burada üniversitelerin en önemli dayanak noktası da “özerklik”. Üniversiteler özerkliği öne sürerek YÖK’ün kararını geri çevirebilir. Diğer bir yol da ida- re mahkemelerine başvurarak YÖK’ün bu kararını ip- tal yollarını araştırıyorlar! İlginç olan bir gelişme de, bazı devlet üniversitelerinin YÖK’ün kararını emir kabul ederek, nasıl uygulana- cağı konusunda usul ve esasları ilan etmeleri! Bu durum, üniversitelerin özerkliklerine bile sahip çıkacak evrensel bir üniversite bakışından, düşün- cesinden ve bilincinden ne kadar uzak olduklarını gös- teriyor! Meclis’in neredeyse hemen her yıl affı gündeme ge- tirmesi, başarısız olmuş, artık öğrencilikle ilişkisi kal- mamış kimseleri yasa zoruyla öğrenci yapması, üni- versitelerin kalitesine de darbe vurmaktadır! Olayın ilginç yönü, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı yüksekokullarda okuyamayacak durumda ol- dukları için ilişkisi kesilmiş kimselerin bu affa ve YÖK tarafından yerleştirilmeye mazhar olmalarıdır! Kim bunlar? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı okullardan ilişkile- rinin kesilme nedeni nedir? Bunları bilirsek, konu daha bir aydınlığa kavuşur! Rusya’dan alõnan doğalgaza aracõlõk eden Turusgaz’a en az 100 milyon dolar gereksiz ödeme yapõlmõş AYKUT KÜÇÜKKAYA Türkiye’nin Rusya’dan aldõğõ yõllõk 8 milyar metreküp doğal- gaza aracõlõk eden ve fiyatõn şiş- mesine neden olan Turusgaz’a ödenen rakam belli oldu. Döne- min Başbakanõ Abdullah Gül’ün imzasõnõ taşõyan Başbakanlõk bel- gesine göre, 1998 yõlõndan itiba- ren Turusgaz’a, “Rus Gazxport şirketinden alınan gaz fiyatı üzerine 6 milyar metreküpten fazlası için 10 Amerikan Dola- rı/1000 metreküp eklenerek” ödeme yapõlmõş. Turusgaz’a 1998 yõlõnda yapõlan ve söz konusu anlaşmadaki etkisinin zayõflatõl- dõğõ 2004 yõlõna kadar en az “100 milyon ABD Doları’nı” aşkõn pa- ra aktarõlmõş. Gül’ün “olur” ver- diği resmi belgeye göre ödemey- le ilgili skandalõn 2003 yõlõ ba- şõnda Başbakanlõk Teftiş Kurulu tarafõndan soruşturulmasõ isten- miş, bu istem belgeye, “Öncelikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı Teftiş Kurulu’nca ince- leme ve gerekirse soruşturma konusu yapılması” ibaresiyle konulmuş. Cumhurbaşkanõ Gül’- ün Başbakanlõk yaptõğõ dönemde emriyle hazõrlanan bir rapor ve sonrasõnda Gül’ün imzasõnõ taşõ- yan resmi yazõ “halkın parasının gereksiz yerlere nasıl aktarıl- dığını” belgeliyor. AYNI GAZA 10 DOLARLIK FARK Türkiye’deki elektrik ve do- ğalgaz maliyetleri ve satõş tarife- lerine ilişkin Başbakanlõk Baş- müfettişi Turgay Samur koor- dinatörlüğünde, Enerji Piyasasõ Denetleme Kurulu Uzmanõ İl- hami Özşahin ve BOTAŞ Genel Müdürlüğü Uzmanõ Cihan Ka- vak tarafõndan yapõlan inceleme sonucu oluşan rapor 26 Aralõk 2002 tarihinde, 31/02-57 sayõ- sõyla Başbakanlõk Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’na sunuldu. Raporda yer alan “bilgi notu” da 3 Ocak 2003 tarihinde Teftiş Kurulu Baş- kanvekili Hüsnü Yılmaz tara- fõndan dönemin Başbakanõ Ab- dullah Gül’e sunuldu. Başbakan- lõk belgesinde yer alan bilgi no- tunda aynen şu ifadelere yer ve- rildi: “BOTAŞ ile TURUSGAZ AŞ. arasında 1998 Şubat ayında imzalanan sözleşme ile TU- RUSGAZ aracılığı ile Rusya Federasyonu’ndan 23 yıl bo- yunca yılda 8 milyar m3 do- ğalgaz ithal edileceği, Sözleşmeye göre TURUS- GAZ’a Rus Gazxport şirketin- den (Rus Gazprom şirketinin sa- tış şirketi) alınan gaz fiyatı üze- Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ tarafõndan yürütülen “Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma” Letonya’ya uzandõ. Savcõlõk, bazõ şüphelilerin Letonya’da “Baltic Kristina” adlõ gemiyi almalarõ ko- nusunda adli yardõm kapsamõnda bu ülke makamlarõndan bilgi istedi. Edinilen bilgiye göre, başsavcõlõ- ğõn, adli yardõm talebi içeren evra- kõ, Letonya makamlarõna iletilmek üzere Adalet Ba- kanlõğõ’na ulaştõ- rõldõ. Soruşturma- da önemli yer tut- tuğu iddia edilen geminin satõşõna ilişkin adli yardõm talebinde, “Deniz Feneri e.V. bağ- lantılı soruşturma” kapsamõnda Letonya’daki bazõ bil- gilere ihtiyaç duyulduğu belirtildi. O zamanki adõ “Baltic Kristina” olan geminin Şubat 2007’de Letonya’nõn başkenti Riga’da satõldõğõ kaydedi- len evrakta, geminin açõk arttõr- mayla satõlõp satõlmadõğõ, açõk art- tõrmaya girmek için teminat gerekip gerekmediği ve gerekiyorsa mikta- rõ soruldu. Evrakta, geminin kim ya da kimler tarafõndan kaç paraya sa- tõn ve teslim alõndõğõ ile gemiye iliş- kin bazõ sorular da yer aldõ. Söz konusu gemi olayõ Alman- ya’daki Deniz Feneri e.V. iddiana- mesinde önemli bir yer tutuyordu. Deniz Feneri Dosyasõ’na göre; De- niz Feneri e.V. ve Euro 7 Genel Mü- dürü Mehmet Gürhan’a gemiyi al emrini veren de yine gemi Hay- darpaşa Limanõ’na getirildikten son- ra dava kapsamõnda 6 yõl hapis ce- zasõ alan Gürhan tutukluyken kira- layan ve satan da Türkiye’de Kanal 7’nin tepe yöneticileri olarak gözü- küyor. Euro 7 ve Deniz Feneri e.V’nin muhase- becisi, Deniz Fe- neri e.V hüküm- lüsü Firdevsi Er- miş verdiği ifa- dede, “Bu gemi- nin parasının yüzde yüzünün Deniz Fene- ri’nin parasın- dan ödendiğinden eminim. Gemi büyük ihtimalle Euro 7’ye aitti...” demişti. Deniz Feneri e.V’nin hü- küm giyen başkanõ Mehmet Taşkan ise şu ifadeyi vermişti: “Mehmet Gürhan, Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Zekeriya Karaman, Mehmet Koç’un haberi olmadan, Euro 7 üzerinden gemiyi satın almaya karar verdi. Türkiye’de- ki Çelik, Karahan ve Karaman ge- minin kiraya verilmesine karar verdiler. Gemi daha sonraları 4 milyon Avro’ya internetten satışa sunulmuş. Geminin satışını ki- min istediğini bilmiyorum...” rine 6 milyar m3’ten fazla- sı için 10 USD/1000 m3 ek- lenerek ödeme yapılması- nın kabul edildiği, anılan firmaya, ilave bir katma değer söz konusu olmadığı halde belirtilen miktar ka- dar fazla ödemede bulu- nulduğu...” BOTAŞ GAZPROM ORTAKLIĞI Olayõn soruşturmaya ko- nu olmasõ ise yine belgede şu cümlelerle yer aldõ: “Uygun görüldüğü tak- dirde, bilgi notunda belir- tilen konuların öncelikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Teftiş Kuru- lu’nca inceleme ve gere- kirse soruşturma konusu yapılması, anılan Bakanlı- ğın yetkisi dışında kalan bir hususun tespiti halinde du- rumun ayrıca Başbakanlık Teftiş Kurulu’na iletilme- si, yönünde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na talimat verilmesini...” Enerji Bakanõ Hilmi Gü- ler’in 2003 yõlõ boyunca “Turusgaz aradan çeki- lecek” yönünde verdiği me- sajlar; 2004 yõlõnda ise söz konusu şirketin anlaşmada- ki fiyat etkisinin düşürül- mesi Türkiye’nin altõ yõl boyunca resmi belgeye de yansõyan 100 milyon dola- rõ aşkõn parayõ gereksiz ye- re bir şirkete aktardõğõnõ belgeliyor. Turusgaz’õn bü- yük ortaklarõnõn ise gazõ alan BOTAŞ ile gazõ satan Gazprom olmasõ Türkiye ile Rusya arasõndaki doğal- gaza aracõlõk yapan bu şir- ketin varlõk nedenini de or- taya koyuyor. ‘Eski Van Savcõsõ Sarõkaya gizli tanõk mõ?’ CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol’dan, Başbakan Erdoğan’a Ergenekon sorularõ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Mil- letvekili Kemal Anadol, “Eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarõkaya, Adalet Bakanlığı’nın bil- gisi dışında gizli tanık olarak ‘Ergenekon’ so- ruşturmasında yer almış olabilir mi?” diye sordu. Anadol, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na sun- duğu soru önergesinde, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’in konuya ilişkin so- ru önergesine, 8 Haziran 2009 tarihinde verdiği ce- vaba değindi. Daha önceki önergesin- deki, “Sarıkaya’nın ta- nık koruma programına alınıp estetik ameliyatı olduğu ve ‘Ergenekon’ so- ruşturmasının gizli tanı- ğı yapıldığına” ilişkin so- rusuna, “Adalet Bakanlı- ğı’nda bu konuda bilgi ve belge olmadığı” şeklinde yanõt verildiğini belirten Anadol, şu sorularõ yönelt- ti: “Bu konuda Adalet Ba- kanlığı’nda bilgi ve belge olmaması, Sarıkaya’nın tanık koruma programı kapsamında ‘Ergenekon’ soruşturmasında gizli ta- nık olmadığı anlamına mı geliyor? Ferhat Sarı- kaya, Adalet Bakanlı- ğı’nın bilgisi dışında giz- li tanık olarak ‘Ergene- kon’ soruşturmasında yer almış olabilir mi? Sarı- kaya’nın, ‘Ergenekon’ so- ruşturmasının dışında herhangi bir başka so- ruşturma kapsamında gizli tanıklığı söz konusu mudur? Ferhat Sarıka- ya’nın yurtdışında olup olmadığı ve yeri hakkın- daki çok kolay elde edi- lebilecek bilgilerin Dışiş- leri ve İçişleri bakanlık- larınca aylarca yanıtsız bırakılmasının gerekçe- leri nedir? Ferhat Sarı- kaya yurtdışında mıdır? Eğer yurtdışında ise han- gi tarihte hangi ülkeye çıkış yapmıştır?” İnançliderlerindenbarõşduasõ Sarıyer Belediyesi tarafından bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü nede- niyle “1. Uluslararası Sarıyer Barışa Çağrı” festivali düzenlendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, Türkiye’de birçok etnik unsurun birlikte barış içinde yaşa- yabilmesinin Atatürk devrimleri sayesinde olduğunu söyledi. Festi- valde Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in davetiyle İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Tür- kiye Muse-vileri Hahambaşı İshak Haleva’nın da aralarında bulun- duğu inanç liderleri sahneye çıkarak kendi dillerinde barış için dua etti. Festivalde yurtdışından gelen sa- natçılar Yavuz Bingöl ile birlikte “Sarı Gelin” türküsünü söyledi. Anadolu Ateşi de bir gösteri yaptı. NİTELİKLİ DOLANDIRICILIKTAN 5 YIL HAPİS KARARI VAR Baba evinde yakalandõ BARIŞ YAMAN KONYA - Konya’da hakkõnda, “nitelikli do- landırıcılık” suçlamasõyla kesinleşmiş 5 yõl hapis ka- rarõ bulunan yeşil sermaye şirketlerinden Sayha Hol- ding’in Yönetim Kurulu Başkanõ Mehmet Erol Doğru yakalandõ. Konya Emniyet Müdür- lüğü ekipleri, haklarõnda kesinleşmiş hapis kararla- rõ bulunan Sayha Holding yöneticilerini yakalamak için bir süredir çalõşma yü- rütüyordu. Çalõşmalar so- nucunda, holding yöneti- cilerinden bazõlarõ 2 yõl ön- ce yakalanarak cezaevine teslim edilmişti. Uzun sü- redir aranan holdingin Yö- netim Kurulu Başkanõ Mehmet Erol Doğru da ge- çen hafta Konya’nõn Me- ram ilçesinde babasõna ait bağ evinde yakalandõ. Ad- liyeye sevk edilen Doğru, tutuklanarak Konya E Ti- pi Cezaevi’ne konuldu. Doğru ile birlikte holdingin 8 yöneticisi hakkõnda 24 Kasõm 2005’te Konya 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen dava kapsamõnda 5’er yõl hapis ve 100’er bin TL para cezasõ veril- mişti. TEKKE VE ZAVİYELERİN KAPATILMASININ YILDÖNÜMÜ 84 yõl önce yasaklandõ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Cumhuriyeti’nin laik karakterini vurgula- yan önemli devrimlerden olan “tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”, 84. yõldönümünü geride bõraktõ. 2 Eylül 1925’te alõnan “Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması hakkındaki karar”, 30 Kasõm 1925’te yürürlüğe girerek tarikatlar yasak- landõ. Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’da 30 Ağustos 1925’te söyle- diği bir nutukta türbedar- lõklarõn, tekkelerin ve za- viyelerin kapatõlacağõnõn ve tarikatlarõn kaldõrõlaca- ğõnõn ilk işaretini, “Ölü- lerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir (lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, mü- ritler ve meczuplar mem- leketi olamaz” konuşma- sõyla verdi. 30 Kasõm 1925’te yürürlüğe giren 677 sayõlõ kanun ile tekke, zaviye ve türbelerin kapa- tõlmasõ kabul edilerek bazõ geleneksel unvanlarõn da kullanõlmasõ yasaklandõ. Yapõlan ödemenin “gereksizliği” Başbakanlõk belgesine, “belirtilen miktar kadar fazla ödemede bulunulduğu” tespiti yapõlarak yazõlmõş Başsavcılık geminin peşinde 6 yõllõk vurgunun belgesi Kemal Anadol obursali@cumhuriyet.com.tr Arslan avukatıyla görüşmedi İstanbul Haber Servisi - Birinci Ergenekon davasõ ile birleştirilen Danõştay suikastõnõn tu- tuklu sanõğõ Alparslan Arslan psikolojik duru- muna ilişkin incelemenin yapõlmasõ için sevk edildiği Bakõrköy Ruh ve Sinir Hastalõklarõ Hastanesi’ne giden baronun atadõğõ avukatõ Oğuz Kayõran ile görüşmedi. Kayõran’a Ars- lan’õn sağlõk durumuna ilişkin bilgi verilmedi. Haberal’ın korumalarına kınama İstanbul Haber Servisi - Basõn Konseyi Ge- nel Sekreteri Ersü Oktay Huduti, Başkent Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn korumalarõnõn, Prof. Haberal’õn Adli Tõp Ku- rumu’na getirilişini haberleştirmek isteyen ga- zetecilere saldõrmalarõnõ kõnadõ. Huduti, yaptõ- ğõ yazõlõ açõklamada, Prof. Haberal’õn koruma- larõnõn gazetecilere yönelik saldõrõlarõnõn ka- muoyunun haber alma hakkõna ve iletişim öz- gürlüğüne yapõlan bir saldõrõ olduğunu belirtti. Savcılara suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Par- ti, “Ergenekon” soruşturmasõnõ yürüten savcõ- lar hakkõnda Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na şikâyet dilekçesi verdi. Partiden ya- põlan açõklamada, “Savcõlarõn iddianame yaz- ma özgürlüklerinin sõnõrsõz olmadõğõ, iddiana- menin sõnõrõnõ hukuk ve vicdanõn belirlediği” ifade edilerek savcõlarõn dayanaksõz ve temel- siz isnatlarda bulunduklarõ ileri sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear