26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B BAYRAMI ÇADIRDA GEÇİRDİLER AKP’li Esenyurt Belediyesi’nden işten atõlan sendikalõ işçiler, Şeker Bayramõ’na direniş çadõrõnda girdi. Direnişlerinin 34. gününde olan Belediye-İş üyesi işçiler, belediye önünde bay- ramlaşma etkinliği düzenledi. Belediye-İş Sendikasõ üyesi 12 işçi, haksõz bir şekilde işten çõkarõlmõştõ. İşlerine sendikalõ olarak geri dönmek için belediye önünde 34 gündür eylem yapan işçiler, pazaryerlerinin be- lediye tarafõndan gasp edilmesine karşõ direnişte olan pazar emekçileri ile birlikte basõn açõkla- masõ yaptõ. Belediye-İş Sendikasõ İstanbul 2 No’lu Şube Başkanõ Hasan Gülüm, haklarõnõ alõncaya dek eylemi sürdüreceklerini söyledi. GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER (*) Kiralık İşçilik Yine Gündemde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir süre önce 2009-2012 yılları arasında uy- gulanacak olan Orta Vadeli Programı açık- ladı. Programda emek kesimi açısından “iş dünyasının talep ettiği nitelikte insan gücü yetiştirilmesine hız kazandırılması ve esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması” konusu özellikle yer alıyor. Bu ibareyi “ter- cüme” ettiğimizde, esnek istihdam biçim- leri denilince akla işverenlerin de ısrarla is- tediği “kiralık işçi” uygulaması geliyor. Bir süre önce özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma, yani kiralık işçi ça- lıştırma yetkisi veren yasa TBMM’den geçmiş, ancak sendikaların tepkisi üzeri- ne yasanın bu bölümü Cumhurbaşkanlı- ğı’nca veto edilmişti. Daha sonra Meclis, yasanın kiralık işçilik bölümünü dışarıda tu- tarak sadece İşsizlik Fonu’ndan GAP (Gü- neydoğu Anadolu Projesi) ve işverenler adı- na kullanılmak üzere Hazine’ye kaynak ak- tarılmasını öngören bir yasayı kabul etmişti. Ağustos 2009’da yürürlüğe giren yasa- da kiralık işçi bölümü dışarıda kalsa bile bu “modern kölelik” uygulamasını bir gece ya- rısı verdiği önerge ile Meclis’ten geçiren Kayserili işadamı ve AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın işin peşini bırakmayacağı anlaşılıyor. Elitaş, İşsizlik Fonu’ndan büt- çeye kaynak aktarılmasıyla ilgili yasa geç- meden önce ikinci teşvik paketi çerçeve- sinde gerekli olan kiralık işçilik uygulama- sının da ekim ayında yürürlüğe girmesi yö- nündeki talebini belirtiyordu. Orta Vadeli Program’ın açıklanması sı- rasında “esnek istihdamın yaygınlaştırılması” bölümünün yer alması, bu anlamda önem- lidir. Nitekim Türk-İş Yönetim Kurulu’nun 18 Eylül 2009 tarihli bayram mesajında bu konuyu belirtmesi de dikkat çekicidir. Me- sajda aynen şöyle deniliyor: “Türk-İş, Özel İstihdam Büroları’na is- tihdam ettiği işçileri kiralama yetkisi veren ve kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ tanımla- masıyla bilinen düzenlemeye ilişkin has- sasiyetini sürdürmektedir. Cumhurbaşka- nı Abdullah Gül tarafından TBMM’ye ye- niden görüşülmek üzere iade edilen dü- zenlemenin TBMM’nin yeni dönem çalış- malarında yer almaması ve bu konunun Tür- kiye’nin gündeminden tamamıyla çıkarılması Türk çalışma barışının daha da bozulmaması açısından zaruridir.” Esnek çalışmadan esas amaç, sendi- kasızlaştırma, düşük ücret, iş güvence- sinden yoksunluk ve uzun çalışma saatle- ridir. İşte özel istihdam bürolarına kiralık iş- çi çalıştırma yetkisi veren yasa da, tam bun- ları yerine getiriyor. 1 Ekim’de yeniden açı- lacak olan TBMM’de bu yasa yine gün- deme gelirse hiç kimse şaşırmasın. Bu ya- sa geçerse, arkasından mutlaka kıdem taz- minatını tasfiye yasası gelecektir. O zaman da sendikalar kepenklerini kapatsın! (*) Dr. Maltepe Üniversitesi atillaozsever@ttmail.com GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Hüzünlü Bayramın Ardından... Bayram sevinci bu yılki Şeker Bayramı’nda ye- rini hüzne bırakmıştı. Tabii bu değerlendirmeyi her acıdan neredey- se zevk almayı âdet haline getirenleri dışlayarak yapıyorum. Sellerin aldığı çok sayıda can, işsiz güçsüz bı- raktığı binlerce çalışan, heder olan ulusal serve- timiz bayram sevincini gölgeleyen nedenlerin ba- şındaydı. Sellerden söz edince, aklıma anılar ta- kıldı. Ben ve benim gibi geçmiş dönem muhabirleri ile foto muhabirleri, sağanakların sonunda Ali- beyköy ile Kâğıthane’nin yolunu tutardık. Foto muhabirlerinin gözde yerlerinden biri de Yenika- pı’daki tren altgeçidiydi. Arada Merter’deki bir- kaç sokak da suların baskınına uğrardı. Ayamama Deresi’nin sesi ise 12 yıl öncesine kadar pek çıkmazdı. Son baskında ne Alibeyköy’den ne de Kâğıt- hane’den yakınma geldi. Ayamama Deresi ve Ba- sın Ekspres Yolu bu kez başrollerdeydi. Yıllar sonra yaşanan bu değişiklik, arazi rantı- nın etkisini gözler önüne sermeye yetti de arttı bi- le. Şayet Alibeyköy ve Kâğıthane yörelerindeki ar- salar yeni yeni moda olan arsalar kadar değerli olsaydı, kuşkusuz oraları da yeniden sel basma- ya başlamış olurdu. Teröre verdiğimiz şehitlerle trafik kazalarında yitirdiğimiz canların çokluğu da sevinci örten ne- denler arasındaydı. Biz Cumhuriyetçiler için özel bir hüzün nedeni daha vardı. Arkadaşımız Mustafa Balbay’ın bay- ram günlerinde ilkinci dalyayı da aşmasını ka- bullenme olanağını bulamıyorduk. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 50’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle yayımladığı raporun Cumhuriyet’te manşet olduğu 21 Eylül Pazartesi günü, Türkiye’de ceza hukuku yönün- den çok önemli sayılan uluslararası bir kongre de çalışmaya başlıyordu. Türk Ceza Hukuku Derneği’nin (TCHD) ev sa- hipliğinde, merkezi Paris’te bulunan Dünya Ce- za Hukuku Derneği’ne (AIDP) üye olan çok sayı- da bilim insanı ile hukukçu 18’inci Dünya Ceza Hukuku Kongresi’nde bir araya geldiler. AİHM’nin raporunda, mahkemeye yapılan her 10 başvurudan birinin Türkiye aleyhine yapılmış olmasının yer alması düşündürücüydü. Ama sa- nırım ciddiye alan da yoktu. Ceza hukukuna ye- ni açılımlar kazandırma gibi yanlış bir yola giril- miş olması, başvuru oranının azalması bir yana, artacağını gösteriyordu. Zaten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Özdemir Özok da Ergenekon denilen davanın bitmesiyle AİHM’ye çok sayıda dosya taşınaca- ğını belirterek şöyle demişti: “Türkiye’nin aleyhine sonuçlanacak olan dava sayıları artacak. AİHM’nin bu raporları ders ol- malı.” 18’inci Uluslararası Ceza Hukuku Kongre- si’nde, küreselleşmenin, ceza adalet sisteminin önüne çıkardığı konular irdeleniyor. Önceliği de terör suçları ile ilgili adalet uygulamaları alıyor. “İstanbul Kararları” olarak ceza hukuku litera- türünde yer alacak raporlar, bizdeki yanlışlıkların giderilmesini de sağlar mı sorusuna şimdiden olumlu bir yanıt vermek kolay değil. Özellikle teröre hazırlık hareketinin varsayılma- sına ve cezalandırılmasına ilişkin özel raporların, bizim çoğunluktaki siyasetçilerce, özel yakla- şımları nedeniyle benimsenmesi şimdilik olası gö- rülmüyor. U luslararasõ Kimya, Enerji, Ma- den ve Genel İşçi Sendikala- rõ Federasyonu (ICEM), taşe- ron işçiliği kampanyasõ çerçevesinde, bu yõl özellikle Tayland ve Türkiye üzerinde duracak. Çeşitli ülkelerde 20 milyonu aşkõn üyesi bulunan ICEM, 7 Ekim, İnsana Yakõşõr Çalõşma İçin Küresel Eylem Günü ve taşeron işçi- liği kampanyasõ kapsamõnda bu yõl Tayland ve Türkiye’ye özel önem ve- recek. Bu kapsamda Tayland’da, ICEM üyesi sendikalardan oluşan ICEM’in Tayland Koordinasyon Komitesi ile Tayland Elektronik, Otomotiv ve Me- tal İşçileri Federasyonu ve Uluslararasõ Tekstil ve Deri İşçileri Federasyonu üyesi Tayland sendikalarõ, taşeron işçilerini sendikalaştõrmak üzere ortak bir hazõrlõk çalõşmasõ başlattõ. Ortak ça- lõşma, Tayland devletinin ve çokuluslu şirketlerin sendikal faaliyetlere mü- dahalesini ve baskõsõnõ önlemeyi de amaçlõyor. Tayland’da, küresel eylem günü dolayõsõyla, hükümetin örgütlenme özgürlüğü ve toplusözleşme hakkõy- la ilgili 87 ve 98 No’lu ILO sözleş- melerini onaylamasõ talebi de öne çõ- karõlacak. Ayrõca, ICEM Tayland Koordinasyon Komitesi ile Uluslar- arasõ Gõda ve Tarõm İşçileri Federas- yonu, bazõ işverenlerin uluslararasõ normlara aykõrõ eylemleri konusunda ortak bir çalõşma yürütecek. IMF Genel Sekreteri de katılacak Tayland’daki etkinlikler çerçeve- sinde ulusal bir sendikal seminer ile bir yürüyüş düzenlenecek, işyerlerinde bildiriler dağõtõlacak, basõn toplantõlarõ düzenlenecek. Ülkede 7 Ekim’e yö- nelik hazõrlõk ve planlama çalõşmala- rõ da sürüyor. Türkiye’de, Küresel Sendikalar Konseyi’nin Çalõşma İlişkileri Grubu, sendikal örgütlerle birlikte, Dünya Bankasõ ile IMF’nin 6-7 Ekim’de İs- tanbul’da yapõlacak yõllõk toplantõsõ sõ- rasõnda etkinlikler düzenleyecek. Türkiye’deki ICEM üyesi ve diğer sendikal örgütler, 1 Ekim’de Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer ile bir araya gelecek. Toplan- tõda, geçici ve taşeron işçilere eşit hak- lar sağlanmasõ konusundaki talepler Dinçer’e iletilecek. ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda, Uluslararasõ Sendikalar Kon- federasyonu Genel Sekreteri Guy Ryder ve diğer küresel federasyon- larõn başkanlarõ 2 Ekim’de İnsana Yakõşõr Çalõşma İçin Küresel Eylem Günü’yle ilgili olarak ortak bir basõn toplantõsõ düzenleyecek. Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK de düzensiz istihdama tabi güvencesiz iş- çilerle ilgili ayrõmcõ uygulamalar ko- nusunda görüşlerini açõklaya- cak. ICEM, bundan sonraki süreçte de “Geçici işçiliği ve taşeron ilişkilerini ku- rumsallaştıracak özel is- tihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma imkânı vereceği” sa- vunulan yasa tasarõsõnõn en- gellenmesi ko- nusundaki ça- balara destek verecek. ICEM, Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve KESK’i güvencesiz istihdamõn olumsuzluklarõnõ tartõşmak ve çözüm yollarõ aramak amacõyla 2 Ekim’de toplantõya davet etti. DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasında örgüt- lüyken işten atılan Kent AŞ işçileri yürüyüş- lerinin dokuzuncu günündeler. Bugün Uşak’a ulaşacaklarını söyleyen Genel-İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko, 16 Eylül’de baş- layan yürüyüşü 70 işçinin gerçekleştirdiğini ge- ri kalan işçilerin, Karşıyaka Belediyesi’ne ait Örnekköy şantiyesinde 1 Mayıs’ta kurdukla- rı çadırda direnişe başladıkları yerde eylem- lerini sürdürdüklerini anlattı. Yürüyüşe baş- ladıktan sonra, İzmir’in çıkışında Jandar- man’ın seyahat etme haklarını engellediğini bu- na karşın, işçilerin beş kilometre Kemal Paşa Dağları’ndan yürüğünü dile getiren Beko, bayramda Salihli’ye vardıklarını belirterek, “İşçilerin çocukları, eşleri, genel başkan ve Sa- lihli halkı geldi. Çok duygulu anlar yaşandı. Daha önce de yürüşüylerimiz olmuştu ama hiç bayrama denk gelmemişti. Benim bile gözle- rim doldu” dedi. Beko, gittikleri yerde demo- kratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve işçiler tarafından karşılandıklarını söyledi. 30. kilometreye yaklaştıklarını anlatan Beko 650 kilometre yürüyecekleri bilgisini verdi. Jandarma yolu kesti Kent işçisi 5 kilometre dağlardan yürüdü P etrol-İş Sendikasõ’na üye işçiler, Lülebur- gaz’daki Türkiye Pet- rolleri Anonim Ortaklõğõ (TPAO) Trakya Bölge Mü- dürlüğü önünde eylem yap- tõ. TPAO’da çalõşan yakla- şõk 120 işçi, bölge müdür- lüğü önünde, yaşam stan- dartlarõnõn yükseltilmesi yö- nünde slogan attõ. Eylemde daha sonra bir açõklama yapan Petrol-İş Sendikasõ Trakya Şubesi Başkanõ Turgut Düşova, işçileri toplu iş sözleşmesi süreci ile ilgili bilgilendirdi. Düşova, Türkiye’de hiç- bir sendikanõn kendileri gi- bi “kötü yaşam koşulları- na karşı dik bir duruş ser- gileyemediğini” belirterek, mücadelelerinde sonuna ka- dar kararlõ olduklarõnõ söy- ledi. Yaşam standartlarõnõn yükseltilmesini istedikleri- ni ifade eden Turgut Düşo- va, “Petrol sektörü dün- yanın en karlı kuruluşla- rı arasında yer alıyor. Dünya genelinde petrol sektöründe çalışan işçile- rin yaşam koşulları çok yüksek. Ancak bizde böy- le değil. Biz yaşam stan- dartlarımızın yükseltil- mesini istiyoruz. İsteklerimiz doğrultu- sunda Türkiye genelinde 3 bin 500 işçi ile mücadele etmeye başladık. Eylem- lerimizi, bizi açlığa mah- kûm etmek isteyen zihni- yete karşı yaptık. İş ya- vaşlatma eylemi yaptık. Türk-İş sözleşmeyi bitirdi ama biz mücadelemize de- vam ediyoruz. Türkiye ge- nelinde de hiçbir sendika bizim gibi kötü yaşam ko- şullarına karşı dik bir du- ruş sergileyemedi” dedi. TOPLUPAZARLIKHAKKIKULLANDIRILSIN Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist ve Demokrat İlerici Grubu üyesi İngiliz parlamenter Glenis Willmott’un yazõlõ sorusunu yanõtlayan, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn Türkiye’deki sendikal hak ihlalleri konusunda net açõklamalar yaptõ. 31 Temmuz 2009 tarihli yazõlõ sorusunda Avrupa Komisyonu’na KESK’e yönelik operasyonlarõ soran Willmott, komisyonun Türkiye’nin 87 sayõlõ ILO sözleşmesi konusundaki ihlallerini inceleme arzusunda olup olmadõğõnõ, Türk hükümetinden katõlõm sürecinde Türkiye’nin temel sendikal haklara saygõ göstermesi konusunda açõk güvenceler istenip istenmeyeceğini sormuştu. Rehn, 7 Eylül 2009’da bu sorulara verdiği yazõlõ yanõtta, “AB’nin Sosyal politika ve istihdam başlıklı 19. başlığı açmasından önce sendikal haklara ilişkin mevzuatını gözden geçirilmesi Türkiye’nin yerine getirmesi gereken koşullardan biridir. Bu konuda Türkiye, özel sektörde ve kamuda özellikle sendikalaşma hakkı, grev hakkı ve toplu pazarlık hakkı üzerinde var olan kısıtlamaları kaldırmalıdır” dedi. oerinc@cumhuriyet.com.tr İngiliz sendikaları İsrail mallarını boykot ediyor Sözleşmeli ve vekil çalışana kadro yolu İngiltere’deki sendika- lar, Gazze saldõrõsõnõ protesto için bazõ İsrail mallarõnõn boykot edil- mesine karar verdi. Sen- dikalar Birliği Kongre- si’nde (TUC) alõnan boykot kararõ, bazõ İsrail yerleşimlerinde üreti- len ürünlerin ithaline yasak, İsrail ile silah ti- caretinin sona ermesi ve bazõ şirketlere yatõ- rõm yasağõ çağrõsõnda bulunuyor. Yapõlan açõklamada, “Menşei yasadışı yer- leşim yerleri olan ta- rımsal ürün ve malla- rın boykot edilmesini destekliyoruz” denil- di. Sendika yetkilileri, boykot ürünlerinin ba- zõlarõnõn Batõ Şeria’da yetiştirilen hurma, mey- ve ve sebze olduğunu belirttiler. TUC, 6.5 milyon işçiyi temsil eden 58 sendikanõn şemsiye örgütü. Boykot, İsrail’in ara- lõk-ocak aylarõnda Gaz- ze’ye yaptõğõ, 1400 Fi- listinlinin ölümüne yol açan saldõrõyõ protesto için önerilmişti. TPAO ve BOTAŞ’ta toplam 4.500 işçiyi ilgilendiren toplusözleşmelerde uzlaşma yok Petrol-İş’te bekleyiş sürüyor Başbakanlõk, Belediye ve Özel İdare Çalõşanlarõ Birliği Sendikasõ (Bem- Bir-Sen) tarafõndan söz- leşmeli ve vekil perso- nelin kadroya alõnmasõ- na ilişkin talepleri, de- ğerlendirilmek üzere il- gili bakanlõk ve kurum- lara gönderdi. Başba- kanlõk Müsteşar Yar- dõmcõsõ Maksut Mete imzasõ ile sendikaya gönderilen cevabi yazõ- da, taleplere ilişkin di- lekçelerin bir örneğinin ve taleplerin incelen- mek üzere Devlet Per- sonel Başkanlõğõ, İçişleri Bakanlõğõ ve Maliye Ba- kanlõğõ’na gönderildiği dile getirildi. Bem-Bir-Sen Genel Başkanõ Mürsel Tur- bay, Türkiye’nin çe- şitli bölgelerinden ge- len 3 bin dilekçeyi bir süre önce Başbakan- lõk’a ilettiklerini belir- terek başlatõlan ince- lemenin ümit verici ol- duğunu söyledi. Akdeniz Belediyesi’nin taşeron firmasõ Diyar AŞ. tarafõndan işlerine son verilen işçiler, DTP’li belediye başkanõ Mehmet Fazõl Türk’ü “etnik ayrõmcõlõk yapmakla” suçladõlar. İşçi- lerin iddialarõ arasõnda, çalõşanlardan kimlik fotokopisi toplanarak memleket tespiti yapõl- dõğõ ve işten çõkarmalarõn telefonla bildirildiği de yer aldõ. Belediyede 5 yõl boyunca boya iş- çiliği yaptõğõnõ anlatan Cumali Yõldõrõm adlõ işçi, “Ben başkanõn iddia ettiği gibi masa ba- şõ işçisi değilim. 5 yõl boyunca boya işleri yap- tõm. İşten çõkarõldõğõm, Diyar AŞ. yetkilisi ta- rafõndan telefonla bildirildi. Önceden bildirim olmadõ, işten atõldõğõmõ öğrendim” dedi. 24 EYLÜL 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr ATILDIKLARINI TELEFONLA ÖĞRENDİLER Uluslararasõ Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikalarõ Federasyonu Genel Sekreteri Warda yeniden uyaracak: En büyük engel taşeronlaşma 7 Ekim, Dünya İnsana Yaraşır İş Eylem Günü, dünyanın pek çok ülkesinde her yıl kutlanıyor. Sendi- ka, birlik ve konfederasyonların yoğun katılımıyla yapılan eylemlerde, alt işverenlik, güvencesiz ve dü- zensiz istihdamın yarattığı olumsuzluklar protesto ediliyor. Manfred Warda KESK’e yönelik operasyonlar soru önergesi oldu. Rehn, kõsõtlamalarõn kalkmasõ gerektiğini bir kez daha belirtti. Güvencesiz çalõşmaya karşõ eylemlerin yapõldõğõ 7 Ekim’de bu yõl ağõrlõk Tayland ve Türkiye’ye verilecek. (Foto:ABİDİNYAĞMUR)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear