Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
BAYRAMI ÇADIRDA GEÇİRDİLER
AKP’li Esenyurt Belediyesi’nden işten atõlan
sendikalõ işçiler, Şeker Bayramõ’na direniş
çadõrõnda girdi. Direnişlerinin 34. gününde olan
Belediye-İş üyesi işçiler, belediye önünde bay-
ramlaşma etkinliği düzenledi.
Belediye-İş Sendikasõ üyesi 12 işçi, haksõz bir
şekilde işten çõkarõlmõştõ. İşlerine sendikalõ
olarak geri dönmek için belediye önünde 34
gündür eylem yapan işçiler, pazaryerlerinin be-
lediye tarafõndan gasp edilmesine karşõ direnişte
olan pazar emekçileri ile birlikte basõn açõkla-
masõ yaptõ. Belediye-İş Sendikasõ İstanbul 2
No’lu Şube Başkanõ Hasan Gülüm, haklarõnõ
alõncaya dek eylemi sürdüreceklerini söyledi.
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER (*)
Kiralık İşçilik
Yine Gündemde
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir
süre önce 2009-2012 yılları arasında uy-
gulanacak olan Orta Vadeli Programı açık-
ladı. Programda emek kesimi açısından “iş
dünyasının talep ettiği nitelikte insan gücü
yetiştirilmesine hız kazandırılması ve esnek
istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması”
konusu özellikle yer alıyor. Bu ibareyi “ter-
cüme” ettiğimizde, esnek istihdam biçim-
leri denilince akla işverenlerin de ısrarla is-
tediği “kiralık işçi” uygulaması geliyor.
Bir süre önce özel istihdam bürolarına
geçici iş ilişkisi kurma, yani kiralık işçi ça-
lıştırma yetkisi veren yasa TBMM’den
geçmiş, ancak sendikaların tepkisi üzeri-
ne yasanın bu bölümü Cumhurbaşkanlı-
ğı’nca veto edilmişti. Daha sonra Meclis,
yasanın kiralık işçilik bölümünü dışarıda tu-
tarak sadece İşsizlik Fonu’ndan GAP (Gü-
neydoğu Anadolu Projesi) ve işverenler adı-
na kullanılmak üzere Hazine’ye kaynak ak-
tarılmasını öngören bir yasayı kabul etmişti.
Ağustos 2009’da yürürlüğe giren yasa-
da kiralık işçi bölümü dışarıda kalsa bile bu
“modern kölelik” uygulamasını bir gece ya-
rısı verdiği önerge ile Meclis’ten geçiren
Kayserili işadamı ve AKP Grup Başkanvekili
Mustafa Elitaş’ın işin peşini bırakmayacağı
anlaşılıyor. Elitaş, İşsizlik Fonu’ndan büt-
çeye kaynak aktarılmasıyla ilgili yasa geç-
meden önce ikinci teşvik paketi çerçeve-
sinde gerekli olan kiralık işçilik uygulama-
sının da ekim ayında yürürlüğe girmesi yö-
nündeki talebini belirtiyordu.
Orta Vadeli Program’ın açıklanması sı-
rasında “esnek istihdamın yaygınlaştırılması”
bölümünün yer alması, bu anlamda önem-
lidir. Nitekim Türk-İş Yönetim Kurulu’nun
18 Eylül 2009 tarihli bayram mesajında bu
konuyu belirtmesi de dikkat çekicidir. Me-
sajda aynen şöyle deniliyor:
“Türk-İş, Özel İstihdam Büroları’na is-
tihdam ettiği işçileri kiralama yetkisi veren
ve kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ tanımla-
masıyla bilinen düzenlemeye ilişkin has-
sasiyetini sürdürmektedir. Cumhurbaşka-
nı Abdullah Gül tarafından TBMM’ye ye-
niden görüşülmek üzere iade edilen dü-
zenlemenin TBMM’nin yeni dönem çalış-
malarında yer almaması ve bu konunun Tür-
kiye’nin gündeminden tamamıyla çıkarılması
Türk çalışma barışının daha da bozulmaması
açısından zaruridir.”
Esnek çalışmadan esas amaç, sendi-
kasızlaştırma, düşük ücret, iş güvence-
sinden yoksunluk ve uzun çalışma saatle-
ridir. İşte özel istihdam bürolarına kiralık iş-
çi çalıştırma yetkisi veren yasa da, tam bun-
ları yerine getiriyor. 1 Ekim’de yeniden açı-
lacak olan TBMM’de bu yasa yine gün-
deme gelirse hiç kimse şaşırmasın. Bu ya-
sa geçerse, arkasından mutlaka kıdem taz-
minatını tasfiye yasası gelecektir. O zaman
da sendikalar kepenklerini kapatsın!
(*) Dr. Maltepe Üniversitesi
atillaozsever@ttmail.com
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Hüzünlü Bayramın
Ardından...
Bayram sevinci bu yılki Şeker Bayramı’nda ye-
rini hüzne bırakmıştı.
Tabii bu değerlendirmeyi her acıdan neredey-
se zevk almayı âdet haline getirenleri dışlayarak
yapıyorum.
Sellerin aldığı çok sayıda can, işsiz güçsüz bı-
raktığı binlerce çalışan, heder olan ulusal serve-
timiz bayram sevincini gölgeleyen nedenlerin ba-
şındaydı. Sellerden söz edince, aklıma anılar ta-
kıldı.
Ben ve benim gibi geçmiş dönem muhabirleri
ile foto muhabirleri, sağanakların sonunda Ali-
beyköy ile Kâğıthane’nin yolunu tutardık. Foto
muhabirlerinin gözde yerlerinden biri de Yenika-
pı’daki tren altgeçidiydi. Arada Merter’deki bir-
kaç sokak da suların baskınına uğrardı.
Ayamama Deresi’nin sesi ise 12 yıl öncesine
kadar pek çıkmazdı.
Son baskında ne Alibeyköy’den ne de Kâğıt-
hane’den yakınma geldi. Ayamama Deresi ve Ba-
sın Ekspres Yolu bu kez başrollerdeydi.
Yıllar sonra yaşanan bu değişiklik, arazi rantı-
nın etkisini gözler önüne sermeye yetti de arttı bi-
le.
Şayet Alibeyköy ve Kâğıthane yörelerindeki ar-
salar yeni yeni moda olan arsalar kadar değerli
olsaydı, kuşkusuz oraları da yeniden sel basma-
ya başlamış olurdu.
Teröre verdiğimiz şehitlerle trafik kazalarında
yitirdiğimiz canların çokluğu da sevinci örten ne-
denler arasındaydı.
Biz Cumhuriyetçiler için özel bir hüzün nedeni
daha vardı. Arkadaşımız Mustafa Balbay’ın bay-
ram günlerinde ilkinci dalyayı da aşmasını ka-
bullenme olanağını bulamıyorduk.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)
50’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle yayımladığı
raporun Cumhuriyet’te manşet olduğu 21 Eylül
Pazartesi günü, Türkiye’de ceza hukuku yönün-
den çok önemli sayılan uluslararası bir kongre de
çalışmaya başlıyordu.
Türk Ceza Hukuku Derneği’nin (TCHD) ev sa-
hipliğinde, merkezi Paris’te bulunan Dünya Ce-
za Hukuku Derneği’ne (AIDP) üye olan çok sayı-
da bilim insanı ile hukukçu 18’inci Dünya Ceza
Hukuku Kongresi’nde bir araya geldiler.
AİHM’nin raporunda, mahkemeye yapılan her
10 başvurudan birinin Türkiye aleyhine yapılmış
olmasının yer alması düşündürücüydü. Ama sa-
nırım ciddiye alan da yoktu. Ceza hukukuna ye-
ni açılımlar kazandırma gibi yanlış bir yola giril-
miş olması, başvuru oranının azalması bir yana,
artacağını gösteriyordu.
Zaten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat
Özdemir Özok da Ergenekon denilen davanın
bitmesiyle AİHM’ye çok sayıda dosya taşınaca-
ğını belirterek şöyle demişti:
“Türkiye’nin aleyhine sonuçlanacak olan dava
sayıları artacak. AİHM’nin bu raporları ders ol-
malı.”
18’inci Uluslararası Ceza Hukuku Kongre-
si’nde, küreselleşmenin, ceza adalet sisteminin
önüne çıkardığı konular irdeleniyor. Önceliği de
terör suçları ile ilgili adalet uygulamaları alıyor.
“İstanbul Kararları” olarak ceza hukuku litera-
türünde yer alacak raporlar, bizdeki yanlışlıkların
giderilmesini de sağlar mı sorusuna şimdiden
olumlu bir yanıt vermek kolay değil.
Özellikle teröre hazırlık hareketinin varsayılma-
sına ve cezalandırılmasına ilişkin özel raporların,
bizim çoğunluktaki siyasetçilerce, özel yakla-
şımları nedeniyle benimsenmesi şimdilik olası gö-
rülmüyor.
U
luslararasõ Kimya, Enerji, Ma-
den ve Genel İşçi Sendikala-
rõ Federasyonu (ICEM), taşe-
ron işçiliği kampanyasõ çerçevesinde,
bu yõl özellikle Tayland ve Türkiye
üzerinde duracak. Çeşitli ülkelerde 20
milyonu aşkõn üyesi bulunan ICEM,
7 Ekim, İnsana Yakõşõr Çalõşma İçin
Küresel Eylem Günü ve taşeron işçi-
liği kampanyasõ kapsamõnda bu yõl
Tayland ve Türkiye’ye özel önem ve-
recek.
Bu kapsamda Tayland’da, ICEM
üyesi sendikalardan oluşan ICEM’in
Tayland Koordinasyon Komitesi ile
Tayland Elektronik, Otomotiv ve Me-
tal İşçileri Federasyonu ve Uluslararasõ
Tekstil ve Deri İşçileri Federasyonu
üyesi Tayland sendikalarõ, taşeron
işçilerini sendikalaştõrmak üzere ortak
bir hazõrlõk çalõşmasõ başlattõ. Ortak ça-
lõşma, Tayland devletinin ve çokuluslu
şirketlerin sendikal faaliyetlere mü-
dahalesini ve baskõsõnõ önlemeyi de
amaçlõyor.
Tayland’da, küresel eylem günü
dolayõsõyla, hükümetin örgütlenme
özgürlüğü ve toplusözleşme hakkõy-
la ilgili 87 ve 98 No’lu ILO sözleş-
melerini onaylamasõ talebi de öne çõ-
karõlacak. Ayrõca, ICEM Tayland
Koordinasyon Komitesi ile Uluslar-
arasõ Gõda ve Tarõm İşçileri Federas-
yonu, bazõ işverenlerin uluslararasõ
normlara aykõrõ eylemleri konusunda
ortak bir çalõşma yürütecek.
IMF Genel Sekreteri de
katılacak
Tayland’daki etkinlikler çerçeve-
sinde ulusal bir sendikal seminer ile bir
yürüyüş düzenlenecek, işyerlerinde
bildiriler dağõtõlacak, basõn toplantõlarõ
düzenlenecek. Ülkede 7 Ekim’e yö-
nelik hazõrlõk ve planlama çalõşmala-
rõ da sürüyor.
Türkiye’de, Küresel Sendikalar
Konseyi’nin Çalõşma İlişkileri Grubu,
sendikal örgütlerle birlikte, Dünya
Bankasõ ile IMF’nin 6-7 Ekim’de İs-
tanbul’da yapõlacak yõllõk toplantõsõ sõ-
rasõnda etkinlikler düzenleyecek.
Türkiye’deki ICEM üyesi ve diğer
sendikal örgütler, 1 Ekim’de Çalõşma
ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer
Dinçer ile bir araya gelecek. Toplan-
tõda, geçici ve taşeron işçilere eşit hak-
lar sağlanmasõ konusundaki talepler
Dinçer’e iletilecek.
ICEM Genel Sekreteri Manfred
Warda, Uluslararasõ Sendikalar Kon-
federasyonu Genel Sekreteri Guy
Ryder ve diğer küresel federasyon-
larõn başkanlarõ 2 Ekim’de İnsana
Yakõşõr Çalõşma İçin Küresel Eylem
Günü’yle ilgili olarak ortak bir basõn
toplantõsõ düzenleyecek.
Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK de
düzensiz istihdama tabi güvencesiz iş-
çilerle ilgili ayrõmcõ uygulamalar ko-
nusunda görüşlerini açõklaya-
cak. ICEM, bundan sonraki
süreçte de “Geçici işçiliği
ve taşeron ilişkilerini ku-
rumsallaştıracak özel is-
tihdam bürolarına
geçici iş ilişkisi
kurma imkânı
vereceği” sa-
vunulan yasa
tasarõsõnõn en-
gellenmesi ko-
nusundaki ça-
balara destek
verecek.
ICEM, Türk-İş,
DİSK, Hak-İş ve
KESK’i güvencesiz
istihdamõn
olumsuzluklarõnõ
tartõşmak ve çözüm yollarõ
aramak amacõyla 2 Ekim’de
toplantõya davet etti.
DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasında örgüt-
lüyken işten atılan Kent AŞ işçileri yürüyüş-
lerinin dokuzuncu günündeler. Bugün Uşak’a
ulaşacaklarını söyleyen Genel-İş Sendikası
Genel Sekreteri Kani Beko, 16 Eylül’de baş-
layan yürüyüşü 70 işçinin gerçekleştirdiğini ge-
ri kalan işçilerin, Karşıyaka Belediyesi’ne ait
Örnekköy şantiyesinde 1 Mayıs’ta kurdukla-
rı çadırda direnişe başladıkları yerde eylem-
lerini sürdürdüklerini anlattı. Yürüyüşe baş-
ladıktan sonra, İzmir’in çıkışında Jandar-
man’ın seyahat etme haklarını engellediğini bu-
na karşın, işçilerin beş kilometre Kemal Paşa
Dağları’ndan yürüğünü dile getiren Beko,
bayramda Salihli’ye vardıklarını belirterek,
“İşçilerin çocukları, eşleri, genel başkan ve Sa-
lihli halkı geldi. Çok duygulu anlar yaşandı.
Daha önce de yürüşüylerimiz olmuştu ama hiç
bayrama denk gelmemişti. Benim bile gözle-
rim doldu” dedi. Beko, gittikleri yerde demo-
kratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcileri
ve işçiler tarafından karşılandıklarını söyledi.
30. kilometreye yaklaştıklarını anlatan Beko
650 kilometre yürüyecekleri bilgisini verdi.
Jandarma yolu kesti Kent işçisi 5 kilometre dağlardan yürüdü
P
etrol-İş Sendikasõ’na
üye işçiler, Lülebur-
gaz’daki Türkiye Pet-
rolleri Anonim Ortaklõğõ
(TPAO) Trakya Bölge Mü-
dürlüğü önünde eylem yap-
tõ. TPAO’da çalõşan yakla-
şõk 120 işçi, bölge müdür-
lüğü önünde, yaşam stan-
dartlarõnõn yükseltilmesi yö-
nünde slogan attõ.
Eylemde daha sonra bir
açõklama yapan Petrol-İş
Sendikasõ Trakya Şubesi
Başkanõ Turgut Düşova,
işçileri toplu iş sözleşmesi
süreci ile ilgili bilgilendirdi.
Düşova, Türkiye’de hiç-
bir sendikanõn kendileri gi-
bi “kötü yaşam koşulları-
na karşı dik bir duruş ser-
gileyemediğini” belirterek,
mücadelelerinde sonuna ka-
dar kararlõ olduklarõnõ söy-
ledi. Yaşam standartlarõnõn
yükseltilmesini istedikleri-
ni ifade eden Turgut Düşo-
va, “Petrol sektörü dün-
yanın en karlı kuruluşla-
rı arasında yer alıyor.
Dünya genelinde petrol
sektöründe çalışan işçile-
rin yaşam koşulları çok
yüksek. Ancak bizde böy-
le değil. Biz yaşam stan-
dartlarımızın yükseltil-
mesini istiyoruz.
İsteklerimiz doğrultu-
sunda Türkiye genelinde 3
bin 500 işçi ile mücadele
etmeye başladık. Eylem-
lerimizi, bizi açlığa mah-
kûm etmek isteyen zihni-
yete karşı yaptık. İş ya-
vaşlatma eylemi yaptık.
Türk-İş sözleşmeyi bitirdi
ama biz mücadelemize de-
vam ediyoruz. Türkiye ge-
nelinde de hiçbir sendika
bizim gibi kötü yaşam ko-
şullarına karşı dik bir du-
ruş sergileyemedi” dedi.
TOPLUPAZARLIKHAKKIKULLANDIRILSIN
Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist
ve Demokrat İlerici Grubu üyesi
İngiliz parlamenter Glenis
Willmott’un yazõlõ sorusunu
yanõtlayan, Avrupa Komisyonu’nun
Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli
Rehn
Türkiye’deki
sendikal hak
ihlalleri
konusunda net
açõklamalar yaptõ.
31 Temmuz 2009
tarihli yazõlõ
sorusunda Avrupa Komisyonu’na
KESK’e yönelik operasyonlarõ soran
Willmott, komisyonun Türkiye’nin 87
sayõlõ ILO sözleşmesi konusundaki
ihlallerini inceleme arzusunda olup
olmadõğõnõ, Türk hükümetinden
katõlõm sürecinde Türkiye’nin temel
sendikal haklara saygõ göstermesi
konusunda açõk güvenceler istenip
istenmeyeceğini sormuştu. Rehn, 7
Eylül 2009’da bu sorulara verdiği
yazõlõ yanõtta, “AB’nin Sosyal
politika ve istihdam başlıklı 19.
başlığı
açmasından
önce sendikal
haklara ilişkin
mevzuatını
gözden
geçirilmesi
Türkiye’nin
yerine getirmesi gereken
koşullardan biridir. Bu konuda
Türkiye, özel sektörde ve kamuda
özellikle sendikalaşma hakkı, grev
hakkı ve toplu pazarlık hakkı
üzerinde var olan kısıtlamaları
kaldırmalıdır” dedi.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
İngiliz sendikaları İsrail
mallarını boykot ediyor
Sözleşmeli ve vekil
çalışana kadro yolu
İngiltere’deki sendika-
lar, Gazze saldõrõsõnõ
protesto için bazõ İsrail
mallarõnõn boykot edil-
mesine karar verdi. Sen-
dikalar Birliği Kongre-
si’nde (TUC) alõnan
boykot kararõ, bazõ İsrail
yerleşimlerinde üreti-
len ürünlerin ithaline
yasak, İsrail ile silah ti-
caretinin sona ermesi
ve bazõ şirketlere yatõ-
rõm yasağõ çağrõsõnda
bulunuyor.
Yapõlan açõklamada,
“Menşei yasadışı yer-
leşim yerleri olan ta-
rımsal ürün ve malla-
rın boykot edilmesini
destekliyoruz” denil-
di. Sendika yetkilileri,
boykot ürünlerinin ba-
zõlarõnõn Batõ Şeria’da
yetiştirilen hurma, mey-
ve ve sebze olduğunu
belirttiler. TUC, 6.5
milyon işçiyi temsil
eden 58 sendikanõn
şemsiye örgütü.
Boykot, İsrail’in ara-
lõk-ocak aylarõnda Gaz-
ze’ye yaptõğõ, 1400 Fi-
listinlinin ölümüne yol
açan saldõrõyõ protesto
için önerilmişti.
TPAO ve BOTAŞ’ta toplam 4.500 işçiyi ilgilendiren toplusözleşmelerde uzlaşma yok
Petrol-İş’te bekleyiş sürüyor
Başbakanlõk, Belediye
ve Özel İdare Çalõşanlarõ
Birliği Sendikasõ (Bem-
Bir-Sen) tarafõndan söz-
leşmeli ve vekil perso-
nelin kadroya alõnmasõ-
na ilişkin talepleri, de-
ğerlendirilmek üzere il-
gili bakanlõk ve kurum-
lara gönderdi. Başba-
kanlõk Müsteşar Yar-
dõmcõsõ Maksut Mete
imzasõ ile sendikaya
gönderilen cevabi yazõ-
da, taleplere ilişkin di-
lekçelerin bir örneğinin
ve taleplerin incelen-
mek üzere Devlet Per-
sonel Başkanlõğõ, İçişleri
Bakanlõğõ ve Maliye Ba-
kanlõğõ’na gönderildiği
dile getirildi.
Bem-Bir-Sen Genel
Başkanõ Mürsel Tur-
bay, Türkiye’nin çe-
şitli bölgelerinden ge-
len 3 bin dilekçeyi bir
süre önce Başbakan-
lõk’a ilettiklerini belir-
terek başlatõlan ince-
lemenin ümit verici ol-
duğunu söyledi.
Akdeniz Belediyesi’nin taşeron firmasõ Diyar
AŞ. tarafõndan işlerine son verilen işçiler,
DTP’li belediye başkanõ Mehmet Fazõl Türk’ü
“etnik ayrõmcõlõk yapmakla” suçladõlar. İşçi-
lerin iddialarõ arasõnda, çalõşanlardan kimlik
fotokopisi toplanarak memleket tespiti yapõl-
dõğõ ve işten çõkarmalarõn telefonla bildirildiği
de yer aldõ. Belediyede 5 yõl boyunca boya iş-
çiliği yaptõğõnõ anlatan Cumali Yõldõrõm adlõ
işçi, “Ben başkanõn iddia ettiği gibi masa ba-
şõ işçisi değilim. 5 yõl boyunca boya işleri yap-
tõm. İşten çõkarõldõğõm, Diyar AŞ. yetkilisi ta-
rafõndan telefonla bildirildi. Önceden bildirim
olmadõ, işten atõldõğõmõ öğrendim” dedi.
24 EYLÜL 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
ATILDIKLARINI TELEFONLA ÖĞRENDİLER
Uluslararasõ Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikalarõ Federasyonu Genel Sekreteri Warda yeniden uyaracak:
En büyük engel taşeronlaşma
7 Ekim, Dünya İnsana Yaraşır İş Eylem Günü, dünyanın pek çok ülkesinde her yıl kutlanıyor. Sendi-
ka, birlik ve konfederasyonların yoğun katılımıyla yapılan eylemlerde, alt işverenlik, güvencesiz ve dü-
zensiz istihdamın yarattığı olumsuzluklar protesto ediliyor.
Manfred
Warda
KESK’e yönelik operasyonlar
soru önergesi oldu. Rehn,
kõsõtlamalarõn kalkmasõ
gerektiğini bir kez daha belirtti.
Güvencesiz çalõşmaya karşõ eylemlerin yapõldõğõ 7
Ekim’de bu yõl ağõrlõk Tayland ve Türkiye’ye verilecek.
(Foto:ABİDİNYAĞMUR)