26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Türkiye Kurtuldu!? Aylardır, iktidarın IMF ile anlaşma yapılıp yapıl- mayacağına ilişkin yazı tura atılıyor ekonomi dün- yamızda. Büyük patronlar bastırıp durdu, anlaşma yapılsın diye. Hükümet de epey ayak sürttükten sonra, nihayet belli oldu ki IMF ile anlaşma –zor- da kalmadıkça– yapmayacak. IMF başkanı da ortalığı rahatlatmak için nokta- yı koydu: Türkiye’nin IMF’ye ihtiyacı yok. Para is- tediğinde ise biz buradayız... Bir de ekledi: Türkiye-IMF ilişkilerinden alınan sonuçlar, üniversitelerde okutulacak örnek bir derstir! Breh, breh, breh! Duyan da sanır ki “ekonomi düzeldi”.. Hem de IMF sayesinde, helal olsun! Ekonominin diplerde seyrettiği, sanayinin çark- larının yavaşladığı ve dolayısıyla dışarıdan ham- madde, makine-teçhizat ihtiyacının en aza indiği bir dönemde, tabii ki ülkenin dövize de ihtiyacı ol- maz. Hatta ekonominin iç ve dış gelir-gider den- geleri “artı” bile verir (cari fazla). Dövize ihtiyaç olmayınca “işler düzeliyor”. IMF Başkanı da üfürüyor: Bak gördünüz mü! Babacan, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, yine bir açık kapı bırakıyor: “Ayrıntılarda anlaşırsak, IMF ile anlaşma yaparız..” İşte püf noktası! Patronlar, IMF anlaşmasıyla iki kuş vurma pe- şinde: Hem, kriz derinleşirse elde hazır para olsun ve de- rin sarsıntılarla sallanmayalım, diye... Hem de hükümet olur olmaz para saçmasın, IMF’nin denetiminin dışına çıkmasın, diye. Hükümet, şu sırada IMF boyunduruğuna girmek istemiyor. Eli serbest kalsın istiyor. Nedeni ise: Genel seçimlere iki yıl kaldı. Ülke krizde. İşsiz güçsüz insan sayısı artıyor. Seçim eko- nomisi uygulayacak. IMF ise ayrıntılara kadar ku- rallar-şartlar koyacak ve “reformlar” dayatacak, ik- tidar da parayı istediği gibi harcama özgürlüğünü bulamayacak. Merkez Bankası’nı bile tamamen kendine bağ- lamak, bütün “piyasayı düzenleyici” özerk ku- rumları da doğrudan iktidar organı yapmak isteyen bir başbakan ve hükümet, üstelik seçim sürecin- de “paranın yönetimini” IMF’ye bırakmak ister mi! Üstelik, dövize de ihtiyaç olmadığı bir sırada! IMF Başkanı Türkiye ekonomisinin neresinin na- sıl düzeldiğini açıklamak zorundadır... Yoksa kendisini tam bir uydurukçu ilan edeceğiz! Türkiye, tam tersine, IMF’nin “nasıl kurtara- madığı” ülkelerin başında geliyor! Örnek ders var- sa, tam bu noktada! 60 yıl içinde 26 yılını IMF yönetiminde geçiren ve 19 kez IMF’nin programını uygulayan bir ülkeyiz. Programını bitirmişiz, kendi başımıza biraz kalmı- şız, yine krize girmişiz ve yine IMF’ye başvurmu- şuz! Sonra gelsin bir IMF programı daha! IMF, Türkiye’nin hangi “ekonomisini” ayakları üze- rine duracak bir hale getirdi? Bunu açıklamalı! Ekonominin büyümesini “dışa bağımlılıktan” (sermaye, hammadde, yarı mamul madde, maki- ne techizat vb) kurtarabildik mi? “Büyümü” sürecinde “cari açığın” da büyüme- sini engelleyebildik mi? Sanayimiz mi “Ar-Ge” yapmaya başladı? Petro kimya dışında, hangi kimyasal maddeleri üretmeye başladık? Ülkemiz özgün teknolojiler mi geliştirdi de mil- yar dolarlık katmadeğer yarattık? IMF Başkanı buldu bizim yumuşak basını, püfür püfür konuşuyor. Biliyor ki söylediklerinin gerçek- liğini, çok satan-izlenen medyada kimse sorgula- mayacak; tam tersine medya başkanı manşetlere çekecek, üstelik yalancı iyi haberle böbür böbür ola- cak! AKP, IMF ile anlaşmazsa, ucuz kahramanlığa so- yunacak. Bakın IMF ile bitirdim, diyecek. Şimdi di- yecek ama diyemiyor, çünkü hemen yarın yalan- cı çıkabilir! İşte Türkiye böyle ucuzlukların yutturulduğu bir ülke... 2009-2010 eğitim-öğretim yõlõna ilişkin değerlendirmeler yapan sendikacõlar karamsar Yine sorunlarla başlıyor milyonlarca öğrenci velisinin de okul masraflarõ gibi sorun- larla boğuştuğunu anlattõ. Ta- rihte ilk kez okullarõn perşem- be günü açõlacağõna dikkat çe- ken Adõbelli, “Aç-kapat ya- pacaklar. Yani bugün okul- ları açacaklar, yarın okulla- rı yeniden kapatacaklar. Aslında okullar fii- len pazartesi günü açılacak. Yani bu yıl ra- mazan ayını bahane ettiler. ‘Ramazan olduğu için okullarõ açamadõm’ diyemediler. Öyleyse ülkede ramazan diye ekonomiyi durduralım, sağlık hizmetlerini durduralım, her şeyi dur- duralım. Böyle bir şey olmaz” diye konuştu. Adõbelli, “Hukuken olmasa da fiilen dini ku- rallar uygulamada ve biz ne yazık ki her ge- çen gün biraz daha laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıyoruz” dedi. MEB’e 2009 yõlõ için ayrõlan büt- çenin 27.9 milyar TL olarak belir- lendiğini, bu bütçenin genel bütçe içindeki payõnõn 10.82 olduğuna dik- kat çeken Adõbelli, “2009 bütçesin- de, milli gelirden eğitime ayrılan pay yüzde 2,5’e düşmüştür. Tür- kiye, 30 OECD ülkesi içinde eğiti- me en az pay ayıran ülke konu- mundadır. OECD ülkeleri ortalaması GSYİH’nin yüzde 6.1’dir. Eğitim harca- malarının GSYİH içindeki payı, dünya ortalamasında yüzde 4.4, AB or- talamasında ise yüzde 5.2’dir” di- ye konuştu. Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zü- beyde Kılıç, ilköğretimin zorunlu olmasõna karşõn MEB istatistiklerine göre ilköğretimde okullaşma oranõnõn erkeklerde yüzde 96.99, kõzlarda yüz- de 95.97 olduğunu kaydetti. Kõlõç, araştõrmalarla 1999-2005 yõllarõ ara- sõnda toplam 436 bin 614 çocuğun ilköğretim diplomasõ alamadan “hayata atıldığının” belirlendiğini söyledi. Kõlõç, Türkiye İstatis- tik Kurumu’nun verilerine gö- re 4 milyon 930 bin 12 kişinin de halen okuma yazma bilme- diğini ifade etti. İlköğretimde 125 bin 853 dersliğe ihtiyaç bulunduğunu bildiren Kõlõç, ayrõca Türkiye’de engellerin de yüzde 36’sõnõn okuma-yaz- ma bilmediğini söyledi. Bakan sözünü tutmadı Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk da yaptõğõ yazõlõ açõklamada, okullarda ciddi öğretmen açõğõnõn bulunduğuna dikkat çekerek “Ülkemizdeki öğretmen açığı tam 150 bindir ” dedi. MEB’in õsrarla ve inatla söz- leşmeli öğretmenlik uygulamasõna devam et- tiğini belirten Koncuk, bu uygulamanõn kal- dõrõlacağõnõ açõklayan Bakan Nimet Çubuk- çu’nun sözünde durmadõğõnõn altõnõ çizdi. Bugün başlayan 2009 eğitim-öğretim yõlõ nedeniyle basõn toplantõlarõ ve açõklamalar yapan eğitim sendikalarõ, bu yõlõn da sorunlarla başladõğõnõ söyledi. Sendika başkanlarõ, eğitime ayrõlan bütçe, derslik yetersizliği ve öğretmen açõklarõ gibi hayati önemdeki sorunlarõn bir an önce çözülmesini istedi. Örümcek adam yerine Keloğlan ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir’de bir kõrtasiye sahibi, tasarõmlarõnõ kõzõnõn yaptõğõ Keloğlan ve Nasreddin Hoca gibi milli kahramanlarõn kullanõldõğõ çantalarõ satõşa sundu. Kõrtasiye sahibi Mesut Bilen, “Çocuklar hayali kahramanlarõ kendine örnek almaya başladõ” dedi. Öğrenci indirimi için yasa teklifi ANKARA (AA) - DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, ilköğretim, lise ve üniversitede okuyan öğrencilerin toplu taşõma araçlarõndan yüzde 50’ye kadar indirimli yararlanmasõnõ zorunlu kõlan yasa teklifini TBMM Başkanlõğõ’na sundu. Teklifle, belediyelerin toplum taşõma hizmetlerinde öğrencilere yüzde 25 ile yüzde 50 oranõnda indirim uygulamasõ zorunlu hale getiriliyor. Düşündüren rakam ANKARA (AA) - UNICEF Türkiye Temsilcisi Reza Hossaini, dünya genelinde ilköğretim çağõndaki 101 milyon çocuğun, 2007’de okula devam etmediğini bildirdi. Hossani, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, eğitimin temel bir insan hakkõ olduğunun altõnõ çizerek, “Binyõl Kalkõnma Hedeflerine göre uluslararasõ toplum 2015’te tüm çocuklar için ilköğretimi başarmaya kendini adamõştõr” dedi. 17 veliye ceza KIRŞEHİR (AA) - Kõrşehir’de okullara kayõt sõrasõnda yanlõş beyanda bulunan velilere para cezasõ verildiği bildirildi. İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Ayrõksa, “Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda kaydõ yapõlmõş 17 veliye para cezasõ verildi” dedi. Ayrõksa, sözkonusu cezalarõn 500-bin 500 lira arasõnda değiştiğini söyledi. Yaklaşõk üç buçuk aylõk uzun bir yaz tatilinin ardõndan yeni eğitim yõlõ bugün başlõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2009- 2010 eğitim öğretim yõlõ bugün başlõyor. Yaklaşõk 15 milyon öğrenci ile 600 bin öğretmen ders başõ yapacak. Öğrenciler üç ay süren yaz tatilinin ar- dõndan bugün, 18 Haziran 2010’a kadar sürecek yeni eğitim öğretim yõlõ marato- nuna başlayacak. Okulöncesinde bu yõl 32 ilde zorunlu eğitime geçiliyor. Bu kentlerde 5 yaş grubundaki tüm çocuklar okullu olacak. Türkiye genelinde bin 204 anaokulu, ilköğretim okullarõnda 40 bine yakõn anasõnõfõ bulunuyor. İlköğretime bu yõl 1 milyon 307 bin çocuk kaydoldu. Okula yeni başlayan çocuklar geçen hafta okula alõşabilmeleri amacõyla “uyum programı”na alõndõ. Türkiye’de 32 bin 662 ilköğretim okulunda 10 milyon 428 bin çocuk okuyor. Bu okullarda 428 bin öğretmen görev yapõyor. Genel liselerde 2 milyon 272 bin, mesleki ve teknik orta- öğretimde de 1 milyon 565 bin öğrenci okuyor. İlköğretim ve lise öğrencileri ile öğretmenlere, toplam 183 milyon 400 bin kitap ücretsiz dağõtõlacak. Üniversiteye girişte yeni sistem Bu eğitim öğretim yõlõnõn sonlarõna doğru üniversiteye girişte getirilen yeni sistem de uygulanmaya başlanacak. İki aşamadan oluşan sõnavõn ilki (Yükseköğ- retime Geçiş Sõnavõ-YGS) 2010 Nisan, ikinci aşamasõ (Lisans Yerleştirme Sõnav- larõ-LYS) da 2010 Haziran ayõnda ger- çekleştirilecek. 2009-2010 eğitim öğre- tim yõlõnõn ilk yarõsõ 22 Ocak 2010 günü sona erecek. Öğrenciler, 5 Şubat’a kadar tatil yapacak. İkinci yarõyõl 8 Şubat’ta başlayacak ve 18 Haziran’da sona erecek. Adana’da demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve Alevi dernekleri zorunlu din derslerinin kaldırılması için Adana Valiliği’ne dek yürüyüş düzenledi. AKP ve eğitim politikalarını protesto eden kitle, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da kaldırılmasını istedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Adana Şubesi önünde toplanan onlarca kişi, “Demokratik, laik, bilimsel eğitime evet, zorunlu din dersine hayır” yazılı büyük bir pankart taşıdı. “Diyanet’e değil eğitime bütçe”, “Gerici, faşist eğitime hayır” sloganlarıyla yürüyen gruba yurttaşlar da alkışlarla destek verdi. Valilik bahçesine ulaşan grup, burada 5 dakika oturma eylemi yaptı. PSAKD Adana Şube Başkanı Metin Çelik, “12 Eylül darbesinin ürünü olan zorunlu din dersi uygulaması, demokratik ve laik değerlerin inkârıdır” dedi. ‘Zorunlu din dersine hayır’ ‘Okullar karakol değildir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Baş- kanõ Tuğrul Culfa, Ankara Valiliği, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü arasõnda “Okul Polisi Projesi” imzalandõğõnõ belirterek, “Bu uygulama, ‘Şu okul- lar olmasaydõ maarifi ne güzel idare ederdim’ diyen zihniyetin eseridir. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlü- ğü’nü derhal bu uygulamadan vaz- geçmeye çağırıyoruz. Okullar ka- rakol değildir, olmayacaktır” dedi. Culfa, yaptõğõ açõklamada, 11 Ey- lül’de söz konusu projeyi yaşama ge- çirmek üzere bir protokol imzalandõ- ğõnõ dile getirdi. Culfa, yapõlan proto- kolün amacõnõn, “Okullarda Güven- li Ortamların Sağlanmasına Yöne- lik Bilimsel Analizlerin Yapılması, Koruyucu ve Önleyici Güvenlik Faktörlerinin Güçlendirilmesi” şek- linde belirtildiğini belirtti. Culfa, “Mil- li Eğitim Müdürlüğü, bu protokolü yaparken, şiddete dayalı, baskıcı, fa- şizan bir uygulamayı hayata geçir- mekte hiçbir beis görmemektedir. Tüm toplumu potansiyel suçlu ilan eden, bu suçluları ıslah etmenin en uygun yolunun da polisiye tedbirler almaktan geçtiğini düşünen bir zih- niyetle bu protokol imzalanmıştır. Bu anlayışta 12 Eylül darbesi fa- şizminin izlerini görmek gerekli- dir” diye konuştu. Culfa, protokoldeki, bazõ maddele- rin eğitim eğitim sorumlularõnõ polisin yetkisi altõndaki bir okulda onun em- rindeki kuvvetler olarak gördüğünü be- lirterek bunlarõ şöyle sõraladõ: ‘Eğitim polise emanet’ “‘Okulda görev alacak polisler, okul bahçesi ve binasõ içerisindeki olaylar karşõsõnda okul müdürünün ko- ordinesinde, işbirliği içinde hareket edeceklerdir’, ‘Okul polisi ile okul yö- neticileri, öğretmenler ve diğer görevli personel arasõnda işbirliğinin gelişti- rilmesi için gerekli önlemler alõna- caktõr’ “Okul polisi eğitim psikolojisinden ne anlayabilir?” diyen Culfa şu so- rulara yanõt verilmesini istedi: Öğrencilerdeki davranış bo- zukluklarını hangi ölçütlere göre belirleyip hareket edecektir? Öğ- rencileri saldırgan, şiddet potan- siyeli taşıyan unsurlar olarak mı etiketleyeceklerdir? Öğretmenler kurullarına okul polisinin de katı- lımını Ankara Milli Eğitim Mü- dürlüğü öngörmekte midir?” Devletin, eğitim ortamlarõnda şid- detin önlenmesi ve azaltõlmasõ için eğit- sel olanaklar sağlamadõğõnõ belirten Culfa, “Eğitim politikalarını özel- leştirme üzerine kuran AKP ikti- darının eğitimin niteliğini geliştir- meyip, çağdaş eğitsel uygulamalar- la eğitim ortamlarını insan haklarına uygun bir hale getirmek yerine, okulları kolluk güçlerine havale et- mesi şaşırtıcı değildir” dedi. Anka- ra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ç apar topar bu uygulamayõ yaşama ge- çirdiğinin altõnõ çizen Culfa, “Okul- ların karakola çevrilmesine ‘hayõr’ diyoruz. Bu uygulama eski bir maa- rif bakanının dediği gibi, ‘Şu okul- lar olmasaydõ maarifi ne güzel idare ederdim’ diyen zihniyetin eseridir. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlü- ğü’nü derhal bu uy- gulamadan vaz- geçmeye çağırı- yoruz. ” dedi. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) 15 milyon öğrenci ders başõ Culfa “Orwell’den esinlenerek bütün ülkeyi bir büyük gözaltõ hapishanesi olarak gören bu zihniyetin okullarda yapacağõ uygulamalarõn da eğitimle, çocuk psikolojisiyle ne kadar uyumlu olabileceği ortadadõr” dedi. obursali@cumhuriyet.com.tr Y.Adıbelli. Z. Kılıç. Baştarafı 1. Sayfada İ. Koncuk. İstanbul’da bir günlük alarm! İstanbul Haber Servisi - 2 milyon 320 bin öğrencinin bugün ders başõ yapacağõ İstan- bul’da, ulaşõmõn aksamamasõ için en üst dü- zeyde önlemler alõndõ. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ, bugün trafik sõkõşõklõğõ yaşanmamasõ için en üst düzeyde alarma geçerek çeşitli tedbirler al- dõğõnõ açõkladõ. İBB’den yapõlan açõklamada, ulaşõm ve trafiği rahatlatmak için öğrencilerin okul servislerini kullanmalarõ, çocuklarõnõ ser- visle göndermeyen velilerinse özel araç yerine toplu taşõma araçlarõnõ tercih etmeleri istendi. Öğleye kadar ücretsiz İlk gün toplu taşõma araçlarõnõn 06.00-13.00 saatlerinde ücretsiz olacağõ belirtilirken İstan- bul’da yaşanmasõ beklenen trafik sorununu önlemek için okul servislerinin, okul çevrele- rindeki İSPARK otoparklarõna bugün ve yarõn olmak üzere iki gün boyunca okul giriş ve çõ- kõş saatlerinde ücretsiz park etmesine izin ve- rildiği kaydedildi. Açõklamada ayrõca, Sirkeci- Harem arasõ ek arabalõ vapurun sefer yapaca- ğõ, okul servis araçlarõnõn arabalõ vapurlardan öncelikle yararlanabileceği, metro-hafif met- ro-fünikülerin azami sõklõkta sefer düzenleye- ceği, çöp kamyonlarõnõn gündüz saatlerinde çöp toplamayacağõ kaydedildi. İlk gün, 924 okul önü ile 187 anacadde ve bulvarda toplam 3 bin 107 polis ile bin zabõtanõn görev yapaca- ğõ, yollarda olabilecek hasarlõ kazalara anõnda müdahale edilmesi içinse çeşitli güzergâhlarda çekicilerin hazõr bekletileceği belirtildi. ULAŞIM ÖNLEMLERİ Eğitim-Sen, Ankara’da uygulanacak olan ‘Okul Polisi Projesi’ne son verilmesini istedi ÖĞRENCİLERE SES VE GÖRÜNTÜ ÇEKME YASAĞI ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eski- şehir Valisi Mehmet Kılıçlar, ilk ve orta dereceli okullarda öğrenci- lerin kamera, fotoğraf ve ses kayõt özelliği olan veya MP3 olarak kul- lanõlabilen cep telefonlarõnõ okulla- ra getirmesini ve kullanmasõnõ ya- sakladõ. Vali Mehmet Kõlõçlar, ya- zõlõ açõklamasõnda, cep telefonlarõ- nõn amacõ dõşõnda kullanõlmasõnõn önüne geçmek, bu nedenle öğren- cilerin dikkatlerinin dağõlmasõna, motivasyonlarõnõn düşmesine ve sõnõftaki eğitim-öğretim ortamõnõn olumsuz yönde etkilenmesine meydan vermemek amacõyla bazõ sõnõrlamalara karar verildiğini be- lirtti. Bu kapsamda, tüm ilk ve orta dereceli okullarda kamera, fotoğ- raf ve ses kayõt özelliği olan veya MP3 olarak kullanõlabilen cep te- lefonlarõnõn öğrenciler tarafõndan okullara getirilmesinin ve kullanõl- masõnõn yasakladõğõnõ ifade eden Kõlõçlar, bu özellikle sahip cep te- lefonlarõnõn kapalõ bile olsa okulla- ra getirilemeyeceğini vurguladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear