Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
19 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 7
İşçi Sağlõğõ Yönetmeliği ile işçiyi muayeneye 3 dakika zaman öngören hükümete Tabip Odalarõ’ndan tepki var
İşçi sağlõğõ yok sayõlõyor
SİBEL BAHÇETEPE
AKP hükümetinin yürürlüğe
koyduğu yeni iş sağlõğõ
yönetmeliği ile bir işçiye
muayene için ayrõlan süre 3
dakika ile sõnõrlandõrõlõyor,
tabip odalarõnõn 2003
yõlõndan bu yana verdiği
“İşyeri Hekimliği”
sertifikalarõ yok sayõlõyor,
işyerinde yardõmcõ sağlõk
personeli bulundurma
zorunluluğu ortadan
kaldõrõlõyor ve Türk Tabipleri
Birliği (TTB) ile tabip
odalarõnõn iş yeri hekimliği
kursu düzenleme yetkisi
elinden alõnõyor. Hekimler
söz konusu yönetmeliğin,
sağlõk alanõnda
taşeronlaştõrma ve
özelleştirmenin önünü
açtõğõnõ, bu haliyle yürürlükte
kalmasõnõn iş kazalarõnõ
artõracağõnõ ve işçi sağlõğõnõ
tehlikeye sokacağõnõ
söylüyorlar. TTB ise
önümüzdeki günlerde
yönetmeliğin iptali için dava
açmaya hazõrlanõyor.
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlõğõ tarafõndan geçen
haftalarda Resmi Gazete’de
yayõmlanarak yürürlüğe giren
İşyeri Sağlõk ve Güvenlik
Birimleri ile Ortak Sağlõk ve
Güvenlik Birimleri
hakkõndaki yönetmeliğin bazõ
maddelerinin, özellikle işçi
sağlõğõ açõsõndan tehlike
yaratacağõ belirtiliyor.
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Bu konuya sıklıkla dönüyorum. Yurdu-
muzda her alanda yanıltıcı, gerçek dışı, aldatıcı
çok haber ve yorum var kuşkusuz. Bu sü-
tunlarda onlara değinmek gereğini duyuyorum.
Hürriyet’in başlığında “Hayata tutundu hastalığı
yendi. Yüksek moralle kanseri yendi. Kolon
kanseri tanısı konup bir hafta ömür biçilen Ce-
lil Yaylan temiz hava, sevdiği işle uğraşma,
hayvanlara ilgi ve kazandığı moralle tıp dün-
yasını şaşırttı. Ameliyat olan hasta 6 yıldır ya-
şıyor” haberlerini okuyoruz. Moral, maneviyat
tabii ki çok önemli her insan için sağlıkta ve
hastalıkta; ama kanseri moralle, hayvan sev-
gisi ile, temiz hava ile yendi. Olacak şey mi-
dir? Celil Bey’in şansı varmış ameliyat olmuş
ve bugüne kadar metastaz yapmamış. Dile-
rim uzun ve sağlıklı yaşar. Ben ondan daha
şanslıyım. Kolon kanseri ameliyatı oldum ve
26 yıldır yaşıyorum, vallahi moralimi Türkiye’nin
iktidarlarına rağmen (hele sonuncusu) sağlam
tutuyorum. “Ama kanserimi sağlam moralim-
le yendim” dersem saçma bir şey söylemiş
olurum.
Sevgili arkadaşım Prof. Dr. Hıfzı Özcan da
23 yıl önce kolon kanseri ameliyatı oldu. Şim-
di biz bu iki meslektaş sosyal hizmetler veri-
yoruz, hayırlı işler ve dernek çalışmaları ya-
pıyoruz. Bu yüzden kansere yenilmedik de-
sek bu doğru olabilir mi? Moral herkese lazım
ama “kanseri moral yok ediyor” hiç bilimsel ol-
mayan bir mantık. Efendim Star TV’de bir su-
nucu yabanmersinini tanıtıyor. Bir meyve bu,
akıl durdurucu etkileri var. Bu yabanmersini
her derde deva, kanser, diyabet, ishal, damar
sertliği, yaşlanma… Belki benim kaydede-
mediklerim de vardır. Bir de yine aynı
televizyonda sunulan her derde deva bir
mantar vardı. Bu çok marifetli mantarı Ada-
na’dan bir profesör halka tanıtmıştı. Sevdiği-
miz, övdüğümüz bir sunucu olan dostum Uğur
Dündar’ı bu konularda uyarmıştım. Teşekkürle
karşılamıştı. Bu defa onun denetiminden
kaçtı sanırım. Önceki yazılarımda pişmiş so-
ğanı, keçiboynuzunu, kiraz sapını, enginar yap-
rağını, dereotunu, havuç suyunu, ebegüme-
cini, ısırgan otunu, böğürtleni, ıspanak suyu-
nu kozmik bilim diye, çeşitli hastalıklara ça-
re diye sunanlardan söz etmiştim. Bunlar el-
bette yararlı olabilen gıdalar ancak onları te-
davi aracı olarak sunabilir misiniz? Manyetik
yataktan, genetik hastalıklar için uygulanan
akupunkturdan ve henüz klinik uygulama
zamanı gelmemiş olan kök hücre tedavile-
rinden birkaç kez söz etmiştim.
Sevgili Cumhuriyet okurları bu yanıltıcı ha-
berlerden korunabilmek için sığınılacak bir yer
var. O da bilimdir. Tıp bilimi, farmakoloji
hangi hastalıklara, hangi ilaçların yararlı ola-
cağını bize söyler. Bunları tanınmış ders ki-
taplarında (Text Book) bulabilirsiniz. Araştır-
malar ve yeni buluşlar hakemli tıp dergilerin-
de yayımlanır. Kuşkusuz güvenilir bilim insa-
nı niteliği taşıyan hekimler neyin doğru, neyin
yanlış olduğunu da size bildirirler. Bu bilim in-
sanları Türkiye’de hiç de nadir değildir. Med-
yanın da yüz binlerce, milyonlarca yurttaşımızın
okuyup dinlediği ve etkilendiği sağlık haber-
lerini sunarken bu bilim insanlarına danışmaları
beklenir. Ama gerçek şu ki ve yazık ki çok de-
fa bu dikkati ve bu titizliği göstermiyorlar.
coskunoz@superonline.com
Yanıltıcı Sağlık Haberleri
İstanbul Tabip Odasõ Yönetim
Kurulu üyesi Dr. Nazmi Algan,
yönetmelikte bir işçiye ayrõlan
muayene süresinin 3 dakika ile
sõnõrlandõrõlmasõnõn hekime ve
işçiye yapõlan bir hakaret olduğunu
belirterek “3 dakikada nasõl
muayene yapõlabilir? Yalnõzca 3
dakika, bir hekimin formu
doldurmasõ için yetebilir. Bu bir
rezilliktir. Bunun işçi sağlõğõ ve iş güvenliğini
gözeten bir niyeti olmadõğõnõ görüyoruz”
dedi. Yönetmelikle işyeri hekiminin çalõşma
süresinin de azalacağõna dikkat çeken Algan,
şöyle devam etti: “İşyeri hekiminin daha az
işyerinde bulunmasõ işverenin daha az maaş
ödemesi anlamõna da gelmekte. Yönetmelikle
işverene kõyak da çekilmiş. ‘İş yeri hekimi
istihdam etme, taşeronu kullan’ deniliyor.
Ayrõca TTB ya da tabip odalarõnõn
yetkisi ortadan kaldõrõldõğõ için
işyerleri, işyeri hekimliği hizmetini
taşeron bir firmadan hizmet almaya
gidecek. Nerede özelleştirme varsa
orada hizmet kalitesi de düşer.
Ayrõca yaklaşõk 20 yõldõr, 18
üniversitenin imzasõyla işyeri
hekimliği eğitimleri veren TTB yok
sayõlõyor. Oysa 3 yõl önce benzeri
bir olay yaşanmõş, karar
Danõştay’dan dönmüştü. Böyle bir karar
olmasõna karşõn şimdi de yönetmelikle bunu
yeniden karşõmõza çõkarmalarõna anlam
veremiyorum. İş kazalarõnõ önlemek ve işçi
güvenliğini sağlamak için iş güvenliği
müfettişlerinin sayõsõ arttõrõlmalõ, denetimler
sõk yapõlmalõ, işyeri hekimliği bulundurmayan
işverene caydõrõcõ cezalar verilmelidir.”
İSTİHDAM
ETME,
TAŞERON
KULLAN
Dr. Algan
İKİ GRUP YARIŞACAK
Eczacõlar
seçime
hazõr
İstanbul Haber Servisi
- İstanbul Eczacõ Odasõ
seçimlerinde iki ayrõ
grubun yarõşmasõ
bekleniyor. 27 Eylül
Pazar günü
gerçekleştirilecek
seçimlerde, İstanbul
Eczacõ Odasõ Başkanõ
Semih Güngör, ikinci
kez başkanlõk için
yarõşacak. Yaklaşõk 3
bin 500 eczacõnõn oy
kullanacağõ seçimlerde,
Çağdaş Eczacõlar
Grubu ile Eczacõnõn
Sesi hareketi yarõşacak.
8 bine yakõn üyesi
bulunan İstanbul Eczacõ
Odasõ, 2 yõllõğõna yeni
yönetimini
belirleyecek. İlk olarak
bugün saat 11.00’de
Mecidiyeköy’deki oda
merkezinde çoğunluk
aranarak gündem
yapõlacak. Çoğunluk
sağlanamadõğõ takdirde
26 Eylül Cumartesi
günü 10.00-18.00
saatleri arasõnda
Taksim The Marmara
Otel’de genel kurul
toplantõsõ
gerçekleştirilecek. 27
Eylül Pazar günü ise
Nişantaşõ Nuri Akõn
Anadolu Lisesi’nde
yapõlacak seçimlerde
eczacõlar saat 09.00-
17.00 arasõnda oy
kullanacaklar. 2 farklõ
grubun listelerinin
belirlendiği seçimlerin,
İstanbul Eczacõ
Odasõ’nõn Başkanõ
Çağdaş Eczacõlar
grubundan Semih
Güngör ile Eczacõnõn
Sesi grubundan Hakan
Gençosmanoğlu
arasõnda geçmesi
bekleniyor. Bu
seçimlerde de listelere
son güne kadar
yenilerinin
eklenebileceği
kaydedildi.
YAŞAMAK SANATTIR
İstanbul Haber Servisi - Meral Konrat’õn
sunuculuğunu yaptõğõ ve Kanal t’de yayõmlanan
“Yaşamak Sanattır” adlõ programda Yaşam
Hastanesi doktorlarõ her gün 1 saat yurttaşlarõ
sağlõk konusunda bilgilendiriyor ve onlarõn
sorularõnõ yanõtlõyorlar. Her gün saat 19.19’da
başlayõp 1 saat süren programa Yaşam
Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanõ Op. Dr.
Beyzade Özkahraman, İç Hastalõklarõ Uzmanõ
Süleyman Kayhan’õn yanõ sõra her gün farklõ
bir uzman doktor daha katõlõyor ve değişik
konular tartõşõlõyor. Program öncesinde Yaşam
Hastanesi’ne gelip ücretsiz check-up yaptõrmõş
bir ünlü konuğun check-up sonuçlarõ
değerlendiriliyor.
ÇÖLYAK HASTALIĞINA YOL AÇABİLİR
Ek gıdaya geçişi
geciktirmeyin
ŞULE KÖKTÜRK
Bebek beslenmesinde, bebeğin en
önemli ihtiyacõnõn anne sütü olduğu ar-
tõk neredeyse her anne tarafõndan bilini-
yor. Ancak uzmanlar, anne sütü iyi ge-
liyor veya süt yetmiyor diye, ek besinlere
geç veya erken geçilmesinin bebekte, çöl-
yak hastalõğõ gibi ciddi sorunlara yol aça-
bileceği uyarõsõnda bulunuyorlar. Ek be-
sinlere geçişte hijyen ise en çok dikkat
edilmesi gereken kural.
Özel Göztepe Hastanesi Çocuk Sağlõ-
ğõ ve Hastalõklarõ Uzmanõ Dr. Afşin
Ünver, anne sütü alan bebekte 6’ncõ ay-
dan sonra, gelişimi normal gidiyor diye
sadece anne sütü verilmesinin doğru ol-
madõğõnõ söyledi. Geç ek gõdaya geçişin,
ek gõdaya geçişi zorlaştõrabileceğini
ifade eden Ünver, “Bağırsaklarda ba-
zı besinlere karşı intölerans gelişebi-
lir, çölyak hastalığında olduğu gibi”
dedi. Çocuğun büyüme-gelişmesinde
azalma başlamasõ durumunda 4’üncü,
5’inci aylardan sonra da ek gõdaya ge-
çilebileceğini vurgulayan Ünver, “An-
ne sütü alan 4 aylık bir bebek, bir ay
önce 1 kilo almış, ama bir sonraki ay-
da 500 gram almış. Anne sütünün
azaldığını, çocuğun geceleri sık kalk-
tığını söylüyor, anne de farkında; ço-
cuğun kilo alması düşmüş, doktor
farkında, mutlaka ek gıdaya başlaya-
cağız. Eğer kilo alımı normal devam
ediyorsa 6’ncı ayda ek gıdaya geçebi-
liriz” diye konuştu. Ek gõdalara geçişte
çeşitli sorunlarla karşõlaşõlabileceğine
de dikkati çeken Ünver, ilk 6 ayda em-
me duygusuna alõşan bebeğin, kaşõğõ, be-
sinleri diliyle dõşarõ itebileceğini, ağzõnõ
kapayabileceğini ancak bunlarõn bebeğin
besini sevmediği anlamõna gelmediğini
vurguladõ.
Çocuk ihtiyacı kadar yer
Her çocuğun ihtiyacõ kadar besin ala-
cağõnõ ifade eden Ünver, şunlarõ kaydetti:
“Bir kaşık mama alan bebek, daha
sonra yemek istemiyorsa, bu onun
doyduğu anlamına gelmez, mutlaka
oyunlarla çocuğa yemek yedirmek ge-
rekir. Çocuğa 2 yaşına kadar aralar-
da anne sütü verilebilir. Ancak bazı an-
ne-babalar çocuğum hiç yemiyor diye
şikâyet etse de büyüme gelişme eğrisi
normal çıkabiliyor. Bebek beslenme-
sinde hijyene dikkat edilmeli, mutfak
hijyeni sağlanmalı.”
Dr. Ünver
Dikkat eksikliğinin nedeni teknoloji
Uzun süre bilgisayar ve televizyon başõnda vakit geçiren çocuk, dikkat eksikliği sorunu
yaşõyor. Çocuklar bilgisayar ve TV başõnda yarõm saatten fazla zaman geçirmemeli
İstanbul Haber Servisi - Çocuklarõn
uzun süre bilgisayar ve televizyon karşõ-
sõnda oturmasõ, oyun oynamasõ dikkat ek-
sikliğine neden oluyor.
Çocuk gelişim ve eğitim uzmanlarõ,
çocuklarõn günde yarõm saatten fazla bil-
gisayar ya da televizyon başõnda zaman ge-
çirmemesi gerektiğini belirterek “Aileler
çocuklarına vakit ayırmalı, birlikte çe-
şitli sosyal aktiviteler yapmalıdırlar.
Teknolojinin hayatımıza girmesiyle
birlikte bu tarz davranış bozukluğu olan
çocukların sayısının da arttığını gör-
mekteyiz” dediler. Çocuk Gelişimi ve Eği-
timi Uzmanõ Ayşim İncesulu, günümüzde
elektronik aletlerin artmasõ, çocuklarõn da-
ha çok televizyon izlemesine, bilgisayar
oyunlarõ oynamasõna neden olduğunu
vurgulayarak, “Örneğin atari oyunla-
rındaki, kısa sürede çabuk değişen ek-
ran görüntüleri, beyni anında değiştir-
me ve değişik şeyleri izlemeye odaklıyor.
Dolayısıyla uzun süreli aynı materyal-
le çalışmak için oturan bir çocuk, ma-
teryalin çabuk tükenmesini bekliyor, ça-
buk tükenmeyen bir materyalle de ça-
lışabilme alışkanlığı olmadığı için yo-
ğunlaşamıyor, dikkat eksikliği ortaya çı-
kıyor” dedi.
Özellikle 3-6 yaş arasõ çocuklarõn anne
babasõyla zaman geçirmesinin önemine de-
ğinen İncesulu, “Elektronik oyuncak-
lardan çocuklarımızı uzak tutalım, ev-
de birbirimize gerekli zamanı ayıralım.
Herkesin televizyon seyrettiği, bir şey-
ler atıştırdığı birliktelik, birliktelik de-
ğildir. Birlikte olmak bir şeyleri pay-
laşmaktır, sorunları çözmek, birbi-
rini dinlemek, bir aktivite yap-
maktır. Dikkat eksikliğini özel-
likle okul öncesi dönemde fark et-
mek ve profesyonel destek almak
oldukça önem taşır. Tedavi edil-
mezse başladığı işi bitiremeyen, tek
başına çalışamayan, yaratıcı düşüne-
meyen, problem çözme yeteneği ge-
lişmemiş bireyler ortaya çıkar.
Hatta evlendiklerinde ya da iş ha-
yatlarında da sorunla karşılaş-
tıklarında olumsuz sonlandı-
rırlar” diye konuştu.
Özel Göztepe Hastanesi
Çocuk Sağlõğõ ve Hastalõklarõ
Uzmanõ Dr. Afşin Ünver,
anne sütü alan bebekte 6’ncõ
aydan sonra, gelişimi normal
gidiyor diye sadece anne sütü
verilmesinin doğru
olmadõğõnõ söyledi.
Ekonomik kriz intiharları
arttırıyor
İstanbul Haber Servisi - Yapõlan
araştõrmalara göre dünyada her yõl yaklaşõk 1
milyon kişi intihar ederken bu sayõnõn
ülkemizde her 3 saatte bir olduğu belirtiliyor.
Uzmanlar, son yõllarda yaşanan ekonomik
krizin intihar sayõlarõnõ arttõrdõğõnõ belirterek
“İntihar bir halk sağlõğõ sorunudur. Önlem
alõnmadõğõ takdirde sayõ daha da artacaktõr”
uyarõsõnda bulundular.
Ülkemizde son 20 yõlda yaklaşõk 39 bin 300
kişinin hayatõna son verdiği, intihar oranõnõn
da bu süre içinde yüzde 85 artõş gösterdiği
kaydedildi. Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD)
Genel Başkanõ Dr. Şeref Özer ile TPD Krize
Müdahale ve İntiharõ Önleme Bilimsel
Çalõşma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Tarõk
Yõlmaz yaptõklarõ açõklamada, intiharõn
özellikle gençler ve genç erişkinler arasõnda
arttõğõna dikkat çektiler. Açõklamada
“Türkiye’de her 8 saatte bir 29 yaş ve altõnda
bir genç ya da ergen, intihar sonucu hayatõnõ
kaybetmektedir” denildi. Açõklamada, “2001
yõlõnda ağõr bir ekonomik krizle sarsõlan
ülkemizde intihar oranõ bir önceki yõla oranla
yüzde 41.5 gibi çok çarpõcõ bir artõş
göstermiştir. Yine bu yõl da küresel
ekonomik krizin etkisiyle intihar oranlarõnda
önemli bir artõş beklenmektedir” denildi.
Kunduracı göğsü ve
güvercin göğsü
İstanbul Haber Servisi - Göğüs kafesinin
içe doğru çökük olmasõ olarak bilinen
“kunduracõ göğsü” ile dõşa doğru çõkõntõlõ
olan “güvercin göğsü” hastalarõ, günümüzde
başarõlõ ameliyatlarla kõsa sürede sağlõklarõna
ve normal görünümlerine kavuşuyor.
Marmara Üniversitesi Tõp Fakültesi Göğüs
Cerrahisi Anabilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr.
Mustafa Yüksel, bu hastalarõn günümüzde
kapalõ yöntem ameliyat teknikleri ile
tedavilerinin yapõldõğõnõ, hastanõn kõsa sürede
normal görünümüne kavuştuğunu ve günlük
hayatõna devam ettiğini söyledi. Hastalarõn
genellikle 16-17 yaşõnda gençler olduğunu
anõmsatan Yüksel, ameliyatlarõn ardõndan
hastalarõn kendilerini psikolojik olarak rahat
hissettiklerini kaydetti.
Böbrek yetersizliği artıyor
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Tõp Fakültesi İç Hastalõklarõ
Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi ve Türk
Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Tevfik Ecder, kronik böbrek
yetersizliğinin son yõllarda giderek arttõğõnõ
belirterek, tüm dünyada acil önlemlerin
alõnmasõ gerektiğini söyledi. Ecder, dünyada
diyaliz tedavisi gören hasta sayõsõnõn 2000
yõlõnda 1 milyon dolayõnda olduğunu, aradan
geçen yaklaşõk 10 yõla yakõn sürede bu
sayõnõn 2 katõna çõktõğõnõ anõmsatarak “Hasta
artõşõnõn bu hõzla sürmesi durumunda
ekonomik açõdan iyi düzeyde olan ülkeler
bile tedavilerde zorlanacaklar” diye konuştu.
Avrupa’nın en obezi Türkiye
İstanbul Haber Servisi - Genel Cerrahi
Uzmanõ Doç. Dr. Sadõk Yõldõrõm, Türkiye’de
30 yaşõn üzerindeki erkeklerde obezite
oranõnõn yüzde 21, kadõnlarda ise yüzde 43
olduğunu belirterek, “Avrupa’nõn en obez
ülkesi maalesef Türkiye” dedi. Yõldõrõm,
yağdan zengin beslenmenin artmasõ,
hareketsizlik, sõk doğumlar, fast-food tarzõ
yağlõ yiyeceklerin fazla miktarda ve sõk
tüketilir olmasõnõn obeziteyi arttõrdõğõnõ
vurgulayarak “Kişi şişman olmakla farklõ
birçok hastalõğõ da vücuduna davet etmiş
oluyor. Şişmanlõk bir tümör gibi kabul edilip
tedavisi yapõlmalõ” açõklamasõnõ yaptõ.
Sokak sütleri hijyenik değil
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Veteriner Hekimler Odasõ Başkanõ Prof. Dr.
Tahsin Yeşildere, sokak sütlerinin hijyenik
ve sağlõklõ olmadõğõnõ belirterek, “Sokak
sütlerinin bakteri sayõsõnõ kontrol altõnda
tutmak mümkün değil. Süt ve süt ürünleri
tüketirken modern çiftliklerde üretilmiş,
kontrolleri yapõlmõş süt ve süt ürünlerini
kullanõn. Aksi halde hayvandan insana
bulaşan hastalõklarõn önüne geçebilmek
mümkün olmayabilir” uyarõsõnda bulundular.