Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2009 CUMARTESİ
14 HABERLER
Mersin’de kurulu bulunan Ak-
deniz İhracatçõ Birlikleri’nce
(AKİB) hayata geçirilen AB des-
tekli “Dış Ticaret Koçları” pro-
jesinin Türkiye’ye model olduğu
bildirildi. Türkiye İş Kurumu (İŞ-
KUR) Aktif İstihdam Tedbirleri
Hibe Planõ çerçevesin-
de, AKİB’in koordina-
törlüğü ve Mersin Ticaret
ve Sanayi Odasõ’nõn or-
taklõğõnda geçen yõl ara-
lõk ayõnda başlatõlan pro-
je kapsamõnda üniversite
mezunu işsiz 20 genç,
dõş ticaret konusunda eği-
tiliyor. Mersin ve Adana
bölgesinde istihdam sa-
hasõ yaratmak amacõyla
dõş ticaret konusunda eğitilen genç-
ler, üretici küçük ve orta boy iş-
letmelere ihracat yapabilmeleri ko-
nusunda adeta ‘koçluk’ yapacak.
AKİB Genel Sekreteri Selami
Gedik, “Projenin mayası daha
önce EXPO 333 Projesi ile ça-
lındı. ‘3 firma, 3 ürün, 3 ülke’ slo-
ganıyla başlatılan EXPO 333
projesi kapsamında 6 sektör ça-
lışanı ihracat konusunda 5 ay bo-
yunca eğitilerek ihracat ara ele-
manı unvanı almaya hak ka-
zandı. Dış Ticaret Koçları Pro-
jesi ise bu adımı daha da bü-
yüttü” dedi.
Proje kapsamõnda 20 kursiyerin
eğitimlerini tamamlayarak akti-
viteler modülüne geçiş yaptõğõnõ di-
le getiren Gedik şöyle konuştu:
“Dış ticaret koçları Mersin ve
Adana bölgesinde faaliyet gös-
teren, ihracatçı olmak isteyen,
ama deneyimi ve cesareti olma-
yan 11 üretici firmayla eşleşti-
rildi. Şu an koçlar, çalıştıkları fir-
manın ürünlerini inceleyerek
firmayı nasıl ihracat yapar ha-
le getireceklerini araştırı-
yorlar. Yaklaşık 3.5 ay sü-
recek bu dönemde, amaç
sembolik olarak bir ihracat
yapabilmek. Proje kapsa-
mında koçların sürekli mu-
hatap olacakları kurum ve
kuruluşlarda çalışanlarla
tanışmasına da önem ver-
dik. Bu kapsamda koçları
Ankara’da Tarım ve Köy-
işleri Bakanlığı, Gümrük
Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müs-
teşarlığı görevlileri ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nde yöneti-
cilerle tanıştırdık. Bunun hari-
cinde koçlara, Hollanda’ya dü-
zenlediğimiz geziyle uluslarara-
sı iş kültürü kazandırdık.”
Türkiye’de her üç çalõşandan bi-
rinin işyerinde kuşaklar arasõ ça-
tõşma yaşadõğõ bildirildi.
İnsan kaynaklarõ danõşmanlõk
firmasõ Kelly Services tarafõndan
yenibiris.com işbirliği ile yapõlan
“Kelly Global İşgücü Endeksi”
araştõrmasõna göre, Türkiye’de ça-
lõşanlarõn yüzde 66’sõ işyerinde
kuşaklar arasõ çatõşma yaşadõğõnõ
ifade ediyor. Bu konuda Türkiye,
araştõrmaya katõlan diğer ülkeler
arasõnda da birinci sõrada yer alõyor.
Çalõşanlarõn yüzde 77’si ise yö-
neticisinin yönetim ve ödüllendir-
me sisteminden memnun değil.
Araştõrmaya göre, çalõşanlarõn
yüzde 28’i kuşaklar arasõndaki
farklarõn işyerini daha üretken ha-
le getirdiğini, yüzde 41’i üretken-
liğe zarar verdiğini ve yüzde 23’ü
ise bir fark yaratmadõğõnõ düşünü-
yor. İleri yaştaki çalõşanlar (48-65
yaş arasõ) kuşak farkõnõ diğer yaş
gruplarõndan daha iyi anladõklarõ-
nõ düşünüyor. 30-47 yaş arasõnda-
kiler, yaş farklõlõklarõnõn üretkenliğe
ve verimliliğe pozitif katkõ sağla-
masõ hususunda en karamsar grup
olarak dikkat çekiyor.
Araştõrma genç kuşağõn elektro-
nik haberleşmeyi (e-mail, sms,
chat,…) yoğun olarak kullandõğõ-
nõ, ancak yine de tüm yaş grupla-
rõnõn işyerinde genellikle yüz yüze
iletişimi tercih ettiğini ortaya ko-
yuyor. Araştõrmaya göre genç yaş-
taki çalõşanlar, (18-29 yaş arasõ) ça-
lõşmalarõnõn karşõlõğõ yöneticile-
rinden ödüllendirme olarak, izin ya
da eğitim gibi maddi olmayan ola-
naklarõ daha çok talep ediyor.
Yaşla ilgili farklõlõklar çalõşan-
larõn iş yapma biçimlerini de de-
ğiştiriyor. Çalõşanlarõn yüzde 80’i
farklõ kuşaklardan iş arkadaşlarõ ile
çalõşõrken farklõ iletişim yöntemleri
uyguladõklarõnõ ifade ediyor.
Kelly Services Ülke Müdürü Der-
ya Türkkorkmaz, yaptõğõ değer-
lendirmede, işverenlerin verimli bir
iş ortamõna sahip olabilmeleri için ku-
şaklar arasõ uyumlu bir denge ya-
ratmalarõ gerektiğini vurguladõ.
Kuşak farklõlõklarõnõ yönetmenin
zor olmakla birlikte yeni fõrsatlar ya-
ratabileceğine işaret eden Türk-
korkmaz, kuşak farklõlõklarõnõn za-
man zaman çalõşanlar arasõnda prob-
lemlere neden olduğunu ancak bu
problemlerin doğru yönetilmesi du-
rumunda işletmenin büyümesine
katkõ sağlayabileceğini belirtti.
Genç ve yaşlõ çalõşanlar arasõndaki
farklõlõklarõn ödüllendirme ve iç ile-
tişim kanallarõ aracõlõğõyla uyumlu
hale getirilebileceğine dikkati çeken
Türkkorkmaz, bu uyumun da şir-
ketlerin geleceğine yönelik olumlu
sonuçlar doğuracağõna işaret etti.
Türkkorkmaz, şunlarõ kaydetti:
“Yaş grupları arasındaki fark-
lardan etkili biçimde yararlanıl-
dığı takdirde yaratıcılığı ve üret-
kenliği arttırıcı, güçlü bir moti-
vasyon oluşturulabilir. Konuya
özen gösteren yöneticiler, farklı-
lıkları bastırmak yerine, bunu,
yeni fikirler bulmak ve verimlili-
ği arttırmak için kullanabiliyor.
Araştırmanın diğer konusu olan
ödüllendirme sonuçları ise Tür-
kiye’deki yöneticilere yönelik
çok pozitif olmayan bir algının
varlığını ortaya koyuyor. Ankete
katılan çalışanların büyük ço-
ğunluğu bu konuda şikâyetçi
olduklarını ve uygulamadaki
yöntemlerle beklentilerinin ör-
tüşmediğini belirtti.
Genç kuşakların maddi bek-
lentilerden çok eğitim, kurs ya da
sertifika programları gibi orta
vadede şirkete de katkı sağlaya-
cak ödüllendirmeleri tercih et-
tiklerini, yöneticilerin, tercih edi-
len ödüllendirme mekanizma-
larını işleterek ve uygulamaları
güncelleyerek çalışanlarının mo-
tivasyonlarını daha fazla arttıra-
caklarını gözlemledik.”
K
rizden çıkıyor muyuz? Basına ve hükümete
göre evet. Resmi rakamlara bakıldığında,
tünelin ucunda henüz ışık yok. İşte geçen
hafta açıklanan milli gelir rakamları. Yılın ikinci çey-
reğinde ekonomi yüzde 7 küçülmüş. Yılın ilk yarı-
sında ekonomi yüzde 10.3 oranında gerilemiş. Sa-
nayi üretiminde devam eden küçülme dikkate alı-
nırsa, gerileme hız kesmeyecek. Yatırım hacmin-
deki daralma gerilemenin devam edeceğinin bir baş-
ka önemli göstergesi.
Sürekli belirtiyoruz, bu kriz düz bir hat izleme-
yecek. Krizden 1994 ve 2001 yılında olduğu gibi kı-
sa sürede çıkılamayacak. Türkiye’de iktisatçıların
hemen hepsi gözlerini büyüme rakamlarına dikmiş
durumda, Marksizm esinli iktisatçılar da dahil. İyi
ama sosyal ilişkilerden soyutlanmış büyüme, fa-
kirleşmenin de nedeni değil mi? İşte 2001 krizin-
den sonra dikensiz gül bahçesinde kurulan 6 yıl-
lık AKP hükümeti dönemi. 2008 dışarıda tutulursa
ekonomi yüzde 7 civarında büyümüş. Öyle bir dö-
nemdi ki, Türkiye tarihinde, sermaye birikiminin en
rahat biriktiği dönemlerden biri söz konusuydu;
grevler tarihin en alt seviyesine inmişti, ortalama üc-
retler sürekli düşüyordu; verimlilik zirvedeydi. Ye-
ter ki sigortam ödensin diyen “yarım asgari ücret”e
razı milyonlar vardı.
2008 krizi, bu tür bir ekonomik büyümenin (ser-
maye birikiminin) sistemi krizden kurtaramadığını
kanıtlamıştır. Tam tersine, sistemin iç çelişkilerini
derinleştirerek krizi çabuklaştırmıştır. Böylesi eko-
nomik büyümenin ikinci önemli boyutu “çalışma iliş-
kilerinin” veya sosyal ilişkilerin emek aleyhine aşı-
rı derecede bozulmuş olmasıdır; yasal engeller ol-
duğu halde esnek çalışmanın fiilen aşırı biçimde yay-
gınlaşması, ortalama çalışma saatinin mesai öden-
meksizin uzaması, sendikal örgütlenmenin zayıf-
laması, sömürünün artması, ücretlerin reel düşü-
şü… Bozulmanın en önemli göstergelerini oluştu-
ruyor. Çalışma ilişkilerinin bozulması da krizi ön-
leyemedi.
Büyümenin sosyal ilişkilerden soyutlanarak ele
alınması, “çalışma hayatı”na ait sorunların üzerini
örtüyor. Büyüme istihdamı da arttırır, gelirleri de art-
tırır izlenimi doğuyor; bu Keynesçi iktisadın hâlâ de-
vam eden yanılsaması.
Hükümetin geçen hafta açıkladığı Orta Vadeli
Program gibi. Rapor, AB ve uluslararası kuruluş-
lar dikkate alınarak yazıldığı için hiç kuşkusuz di-
ğer resmi belgelerden daha gerçekçi. Topluma iyim-
ser bir mesaj verme endişesi de yok. Fakat kâğıt
üzerinde kalacağı bilinse bile, istihdamın geliştiril-
mesine ilişkin hiçbir zahmete girilmemesi ilginçtir.
Gizli anlaşmalar dışında olabilir belki bu tür bir yak-
laşım; kamuoyu ile paylaşılan ekonomi belgeleri-
nin hemen çoğunda toplumu ikna etmeye yönelik
satırların olması âdettendir. Bu cüretin temel ne-
deni, muhakkak ki sınıflar mücadelesinin içinde bu-
lunduğu durum. Ama yine de bu yaklaşımın arka
planı incelenmeye değer.
Program işsizliğin önümüzdeki üç yıl boyunca
azalmayacağını itiraf edecek kadar gerçekçi. Res-
mi işsizlik oranı 2012’de 1.5 puan azalıp yüzde 13.3
olacakmış. Tabii bu, işsiz sayısının azaldığı anlamına
gelmez. Her yıl emek piyasasına ortalama 850 bin
kişi dahil oluyor, kırdan kente göç artıyor, daha çok
çocuk, daha çok kadın ve daha çok uluslararası
göçmen işçi Türkiye işgücü piyasasına giriyor. Kim-
se işten çıkarılmasa bile işsizlik oranındaki 1.5 pu-
anlık düşüş işsizler ordusunun bugünkünden çok
daha büyük olmasını engellemez. Asıl önemlisi prog-
ramın, istihdamın azaltılması için önerdiği tedbirin
“esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması” ol-
masıdır. Esnek çalışma emek tarihindeki en önem-
li kazanım olan günde 8 saatlik çalışmanın altını çok-
tandır oyup durdu, işsizlik bu nedenle yaygınlaştı.
Kuşkusuz program tutarlıdır, daha en başta te-
mel amaç olarak “ekonomide rekabet gücünü ar-
tırmak” temel hedef olarak belirlenince, bunun sos-
yal karşılığı emeğin esnek istihdamından başka bir
şey olamaz; kıdem tazminatı olmayan, sendikasız,
sigorta vb gibi ödemeleri olmayan makinenin bir par-
çası olan emek. Gelgelelim sosyal ilişkilerin, bilhassa
emek mücadelesinin programlara sığmadığını da
unutmamak da yarar var.
S A T I R A R A S I ERHAN BİLGİN
Çalõşan kesimde kuşak
çatõşmasõnda birinciyiz YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Yaş Doldurmayõ Bekliyorsanõz
Kõdem Tazminatõ Alabilirsiniz
İ
şçi ve işveren arasında en fazla sorun ya-
şanan konuların başında kıdem tazmi-
natı gelir. Kıdem tazminatı konusu, mül-
ga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde
düzenlenmiştir. Kademeli emeklilikle ilgili
4447 Sayılı Kanun’la 1999 yılında yapılan ya-
sa değişikliğine göre ise emeklilik için gere-
ken sigortalılık süresi ile prim gün sayısını dol-
durup yaşını doldurmayı bekleyen sigortalı-
lara kıdem tazminatı verilmesi gerekir.
Daha önce SGK tarafından 15 yıl ve 3600
gün sayısını doldurup yaşını bekleyen işçi-
lerin kıdem tazminatı alabileceklerine ilişkin
yazı verilmemekteydi. Ancak sonra buna iliş-
kin yapılan düzenlemede ‘506 Sayılı Kanu-
nun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen
yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı ka-
nunun geçici 81’inci maddesine göre yaşlı-
lık aylığı bağlanması için öngörülen sigorta-
lılık süresini ve prim ödeme gün sayısını ta-
mamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılma-
ları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kı-
dem tazminatı ödenir’ deniliyor.
Bunun anlamı şu: 08 Eylül 1999’dan ön-
ce çalışmaya başladıysanız, aylığa hak ka-
zanma koşullarından, yaş dışında, en az 15
yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim öde-
me gün sayısı koşullarını yerine getirdiğiniz
en erken tarihte kıdem tazminatı yazınızı ala-
bilirsiniz.
08 Eylül 1999 tarihinden sonra çalışmaya
başlayanlar için ise durum farklı. Burada yi-
ne 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (A) ben-
dinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaş
koşulu dışında kalan sigortalılık süresi ile
prim ödeme gün sayısı koşullarını en erken
yerine getirdikleri tarihte, kıdem tazminatına
ilişkin yazı alabilecekler.
Zaman kaybetmeden başvurun
SGK, 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup
yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı iş ka-
nununun 14. maddesine göre ‘Kıdem Taz-
minatı Alabilir’ yazısını veriyor. Bu şekilde baş-
vuru yapılması halinde kıdem tazminatının
ödenmesi gerekir. Ancak, sigortalının ihbar
tazminatı hakkı olmaz. Bu durumdaki işçilerin
işten ayrıldıktan sonra başka işyerlerinde ça-
lışmasına engel bir durum bulunmuyor.
Türkiye’de her üç çalõşandan biri işyerinde kuşak çatõşmasõ yaşadõğõnõ söylüyor
‘Yeni Nesil’ ihracatçõlar yetişiyor
11 Kasım 1959 doğumluyum. 1 Ocak 1975 tarihinde yaşım tutmadığı için ablamın kim-
liğiyle işe başladım. Sigortam da bu tarihte başladı. Toplam 836 gün sigortam yattı. Si-
gortamı kendi adıma almak için 2005 yılında mahkemeye başvurdum ve kazandım. An-
cak sigorta temyize yolladı ve şu anda sonucu bekliyorum. Bunun dışında 20.09.1989-
27.12.1996 tarihleri arasında Bağ-Kur’lu oldum. Toplam gün sayım 2717. Bunu da di-
lekçe verip sigortaya aktardım.
Daha sonra tekrar işe girip sigortalı oldum. (28.11.2005 tari-
hinde işe başladım.) Burada da toplam 1080 gün sigortam birik-
ti ve halen devam etmekte. Bu durumda ne zaman emekli olabi-
lirim? Yargıtay’dan olumlu veya olumsuz cevap gelmesi halinde
emekliliğim nasıl olur? Özcan Ürey
Yargõtay’dan olumlu karar çõkmasõ ve toplam 5000 günü dol-
durmanõz, Bağ-Kur’dan sonra 3,5 yõl SSK primi ödemeniz halinde
SSK’den emekli olursunuz. Bağ-Kur’dan emekliliğiniz hem daha geç
olur ve hem de daha fazla prim ödemeniz gerekir. Bu nedenle SSK’den
emekli olmaya çalõşmanõzõ tavsiye ederiz.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
NASIL EMEKLİ OLURUM?
ING Bank
Aslan
KOBİ’yi
oluşturdu
ING Bank, KOBİ bankacõlõğõ çatõsõ al-
tõndaki faaliyetlerini yeniden yapõlan-
dõrarak hizmetlerini bundan böyle As-
lan KOBi adõ altõnda sürdürecek. ING
Bank KOBİ Bankacõlõğõ Grup Müdürü
Yaprak Soykan, krizin de etkisi ile yõl-
başõndan bu yana KOBİ kredileri yüz-
de 3.4 küçülürken bankanõn aynõ dö-
nemde KOBİ kredilerinde yüzde 13’lük
bir büyüme gösterdiğine dikkat çekti.
Soykan, hedeflerinin KOBİ pazar pa-
yõnõ iki katõna çõkarmak olduğunu be-
lirtti. “Aslan KOBİ için özel ekipler
kurduk. Özellikle kriz döneminde
KOBİ’lerin sorunlarını sahada çöz-
mek üzere harekete geçtik. Uzman
ekiplerimiz tek tek müşterilerimizin
kapısını çaldı, destek isteyen KO-
Bİ’lere terzi usulü çözümler buldu”
diyen Soykan, Türkiye genelinde 367 şu-
bede 400 personelin KOBİ bankacõlõğõ
alanõnda uzmanlaştõğõnõ belirtti. Soykan
35 ticaret ve sanayi odasõ ile çeşitli pro-
tokoller imzaladõklarõnõ belirtti.
Orta Asya tekstil
fuarı başladı
Uluslararasõ Orta Asya Tekstil
Teknoloji ve Cihazlarõ Fuarõ “CA-
ITME - 2009” ile “Tekstil Expo
Özbekistan-2009 ” Moda ve Teks-
til fuarlarõ, Özbekistan’õn başkenti
Taşkent’te açõldõ. Türkiye’den 30
şirketin katõldõğõ fuara Avusturya,
Belçika, Danimarka, İtalya, Hindis-
tan, İran, Belarus, Almanya, Çin,
Kore, Hollanda, Pakistan, Rusya,
ABD, Türkiye, Fransa, Çek Cum-
huriyeti, Slovenya, Finlandiya, İs-
veç, İsviçre, Japonya ve Özbekis-
tan’dan toplam 176 şirket katõlõ-
yor.Tekstil ürünlerinin ve teknolo-
jilerinin tanõtõldõğõ fuarda konuşan
Özbekistan Hafif Sanayi Birliği
Başkanõ İlham Haydarov, hükü-
metin tekstil sektörünün geliştiril-
mesine çok önem verdiğini belirte-
rek, 2010 yõlõnda sektöre 200 mil-
yon dolarlõk yatõrõm yapõlmasõnõn
hedeflendiğini kaydetti.
“Kelly Global İşgücü
Endeksi” araştõrmasõna göre
Türkiye’de çalõşanlarõn yüzde
66’sõ işyerinde kuşaklar arasõ
çatõşma yaşadõğõnõ ifade
ediyor. Bu konuda Türkiye,
araştõrmaya katõlan diğer
ülkeler arasõnda da birinci
sõrada yer alõyor. Çalõşanlarõn
yüzde 77’si ise yöneticisinin
yönetim ve ödüllendirme
sisteminden memnun değil.
İşe İade Hakkını Kazanan İşçinin Tazminatına Vergi Yok
Torba kanun olarak da anılan 5904 sayılı ka-
nunla Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan de-
ğişiklik yürürlüğe girdi. Düzenlemeyle işe
başlatmama tazminatında vergi kesilip ke-
silmeyeceği açıklığa kavuşturuldu. Buna gö-
re; işçinin işe iadesine karar verilmesi duru-
munda, işveren karar tarihinden itibaren bir
ay içinde işçiyi işe başlatmak zorundadır. İş-
veren işçiyi öngörülen süre içinde işe baş-
latmaz ise işçiye tazminat ödemekle yü-
kümlü olur.
İş sözleşmesinin sona erdirilmesi ve işve-
renin işçiyi işe başlatmama sebepleri göz
önünde tutularak, en az dört aylık ve en çok
sekiz aylık ücreti tutarında olmak üzere,
mahkeme veya özel hakem tarafından işe baş-
latmama tazminatı belirlenecektir.
İşe iade davasını kazanan işçiyi işe baş-
latmayan işverence, işçiye ödenen ve mah-
keme veya özel hakemce belirlenen en az
dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki taz-
minattan gelir vergisi kesilmeyecek.
5904 sayılı Kanuna eklenen geçici 77.
madde ile hükmü ile de geriye dönük süre-
ler için de vergi kesilmeyeceği ve işe iade iş-
lemlerinin yapılacağı hükme bağlandı. İşe baş-
latmama tazminatında damga vergisi işçiyi ön-
görülen süre içinde işe başlatmaması halin-
de ödemekle yükümlü olduğu en az dört ay-
lık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki taz-
minattan binde 6 oranında damga vergisinin
kesilmesi gerekir.
İhbar Tazminatı
Nasıl Hesaplanır?
İş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından
haklı bir neden (derhal fesih) olmaksızın fes-
hedilebilmesi için, işverenin işçiye işyerindeki
kıdemine göre, ya belli bir süre önceden bil-
dirimde bulunması ya da bu süreye ait ücre-
tin diğer tarafa peşin olarak ödemesi gerekir.
Uygulamada, bu düzenleme ihbar süresi ve ih-
bar tazminatı olarak adlandırılır. İş Kanunu’na
göre;
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için bil-
dirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak
iki hafta,
İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş
olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılma-
sından başlayarak dört hafta,
İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş
olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılma-
sından başlayarak altı hafta,
İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bil-
dirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak
sekiz hafta,
Önce haber verilmesi ya da bildirim süresi-
ne dönük ücretin peşin ödenmesi gerekir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin, İş Kanunu’nda
belirtilen esaslara uyulmadan sona erdirilme-
si halinde işi terk eden işçi ya da işçinin işine
son veren işveren aynı maddede belirtilen bil-
dirim sürelerine ilişkin ücret tutarında tazminat
ödemek durumunda kalır. Bu şekilde ödene-
cek tazminat uygulamada “ihbar tazminatı” ola-
rak adlandırılır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17.
maddesine göre ödenecek tazminatlar ile bil-
dirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin he-
sabında 32’nci maddenin birinci fıkrasında ya-
zılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para ve-
ya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Ka-
nundan doğan menfaatler de göz önünde tu-
tulur.
Yıllık izinle birleştirilmez
4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işveren ta-
rafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halin-
de ihbar süresiyle, işçiye verilmesi zorunlu ye-
ni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile
iç içe olamayacaktır. Bu durumda,
Ya işçinin iş sözleşmesi ihbar süresi ta-
nınarak veya ihbar süresine ilişkin ücreti peşin
olarak ödenerek feshedilecek, kullanılmayan yıl-
lık ücretli izin ise İş Kanunu’nun 59. maddesi-
ne göre ücret olarak ödenecek,
Ya da yıllık ücretli izin kullandırıldıktan son-
ra bildirimli fesih yapılacaktır. Yıllık ücretli izin
kullanılırken iş sözleşmesi bildirimli olarak
feshedilecek olsa bile ihbar süresi, yıllık ücretli
izin süresinin bitiminden itibaren başlar.
Verilmesi gerekmeyen durumlar
İş Kanunu uyarınca bildirim süresi verilme-
si gerekmekle birlikte, aşağıda sayılan du-
rumlarda ihbar süresi veya ihbar tazminatı söz
konusu olamayacaktır. Buna göre;
İşçi veya işverenin sözleşmeyi 4857/24-
25. maddeleri uyarınca bildirimsiz feshi,
İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin
son bulması halinde,
İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu ku-
rum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı yahut toptan ödeme alması ama-
cıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumun-
da,
Sosyal Sigorta Yasalarında değişiklik
yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle,
506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fık-
rasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde ön-
görülen yaşlar dışında kalan diğer şartları ve-
ya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre
yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen si-
gortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını
tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları
nedeniyle,işçiye ihbar tazminatı ödenmesine
gerek bulunmamaktadır. Yargıtay, bir kararında
hizmet akdinin emeklilik nedeniyle son bulması
halinde ihbar tazminatı verilmesine gerek bu-
lunmadığını belirtilmiştir.
Krizden Çıkış Ama Nasıl?