28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
D eğinmeler MUSTAFAŞERİFONARAN Yaşama dediğimiz "Büyülü Serüven" 4. (Ahmet Tevfık Küflü ile yaşama sevincini paylaşmak için) C ün olur, insanı in- san yapan "ek- siksiz denge" bo- zulmaya başlar. Dağınık bir yaşamanın içinde iş- ler iyi giderken; bir in- san, bir olay, bir ses, bir koku bir şeyleri değiştl- rebilir. 0 değişimin ya- vaşça ayrımına varsanız da, artık iş işten geçmiş- tir. Oysa biz insanın tü- kenmezliğine inanmış- tık. Kendimi cerrahiye adadığım yıllardan bili- rim: İnsanı insan yapan "eksiksiz denge" bozul- maya başladığı zaman elin dengesi hasta do- kuyu iyileştirebilir. Eliniz o dengeyi bulamamış- sa, hasta doku, insanı ölümün kıyısına bırakır. (Dilin dengesi de yazar- lığın ustalığını gerekti- rir. Bunu yorumlamak ayrı bir konu.) Kalıtımla gelen sağlam bir canı çürütmek de elimizde; çürük bir canı iyileştir- mek, korumak, geliştir- mek de elimizde. V^ratıcı r*», •>•*,. banu Yaşama serüvenimizi etkileyen öyle olaylar var ki, nasıl oluştuğunun, bizi nerelere sürük- lediğinin ayrımında değiliz. Zaman geçip de ölümün kıyısına gelince, o "büyülü serü- ven"in daha başlamamış olduğunu sanırız. Zamanın görece oluşunu Yunus Emre şöyle anlatır: "Geldi geçti ömrüm benim, Şu yel esip geçmiş gibi. Hele bana şöyle gelir; Bir göz yumup açmış gibi." Bu akıp giden zaman içinde kendimizi tanı- madan, kendimizdeki gizilgücü keşfedeme- den mi göçüp gideceğiz? "YARATICI BEYİN" "Yaratıcılığın Doğası"nı inceleyen bir akıl hastalıklan hekimi, günümüz insanına benze- yen insanların yaklaşık 100 000 yıldır dünya- mızda yaşadığına inanıyor. Bu insan anlayışını "neandertal" insana dek uzatmak olanağı da var (Yaratıcı Beyin-Dehanın Nörobilimi, Dr. Nancy C. Andreasen, Çeviri Kıvanç Güney, Arkadaş Yayınevi, 2009). Dr. Nancy Andreasen beyin gücünün ge- lişmesini inceleyen bir hekim. Cinselliğin öte- sinde sorunlar olduğunu anlamanın bilincine varıyor: "Yaratıcılık tohumlannın filizlenmesini önle- yen etkenler ırkçılık, önyargı, yoksulluk, sa- vaşlar, eğitimsizlik ve daha bir çoğunu da içe- riyor. Bize verilen armağanları boşa harcama- yı göze alamayız. Yaratıcı doğamızın nasıl besleneceğini öğrenmek zorundayız." Yazılı belgeler olmasa da, kimi tarihöncesi insanlannın yaratıcı gücünü biliyoruz. Mağara resimleri M.0.17 000'lere uzanır. Tarihöncesi dönemlerden bu yana, "Yarat- cı Beyin", inanılmaz olaylan gerçekleştirerek günümüz insanının gücünü kolaylaştırmış. Ingiliz ozanlarından VVilliam Blake Islam ta- savvufunu bilmeyebilir. Ama "akl için tarik birdir" sözünü doğrular gibi, gerçeği şu dize- lerde aramıştı: "Dünyayı birkum tanesinde görmek Cenneti yabani bir çiçekte Sonsuzluğu avucunda tutabilmek Ve ölümsüzlüğü bir saate sıkıştırmak." "Yaratıcı Beyin", kalıtımsal bir güçten kay- nağını alsa bile, doğa ile eğitimin etkileşimi o gücü besler. Böyle bir etkileşim yaratıcı bir çevre oluştu- racaktır. Inancın dayatmasından kurtulan öz- gür düşünce, yaratıcı bir toplumla iletişim için- de olma, seçkin bir insanın güvenini kazanma, yaratıcı bir kültür çevresinin önemini artınr. Dr. Nancy Andreasen her insanda "Yaratıcı Beyin" olmadığını bildiği için, "Zihin Araştır- malan" ile beyin gücünü nasıl gelişirmek ge- rektiğini de anlatıyor. İnsan nasıl bedenini geliştirip sıkıdüzene sokmaya özen gösteriyorsa, asıl beyin gücü- nü geliştirmeye bakmalıdır. Dr. Nancy Andreasen diyor ki: "Kendi yaratıcılığınızı geliştirmek için yapa- cağınız zihin araştırmaları için önereceklerini- zin özünde, gündelik hayatınızda düşünmeyi ve yeni şekillerde algılamayı öğrenmeye adanmış bir zaman dilimi ayırmak yatıyor." BEDENLE RUHUN UYUMU Meditasyon dediğimiz, kendinden geçerek yeni bir oluşuma dalmak, gizemci bir anlayışla Tanrı'yla bütünleşmek, insanda yeni bir ruh yeteneği oluşturabilir. Bütün dinler, "kendinde arınma", anlamına gelen bir dinginliğe hazırlayarak insanın beyin gücünü geliştirmek ister. Islam'da "namaz kılma"yı da bu anlamda değerlendirmek ge- rekir. Izmir'de yaşayan Italyan asıllı bir dünyalı var: Gianna Paradiso. Ailesi yaklaşık 100 yıl önce Izmir'e yerleşmiş. Iki kültürün zihin coğ- rafyasın iyi tanıyan bir yazar. Ama o, "insan kimliği"ni araştırıyor, inan- çla bilimin birleşiminden bakıyor Tann'ya. Be- denini duyumsamadığı zaman "Reiki" ile be- yin gücünü geliştirerek ruhun ölümsüzlüğüne inanıyor (Tannm Bana Kim Olduğumu Söy- te, Yükselişin Seyir Oefteri, Cinius Yayınları, 2008). Bir insan yaşarken öldüğünü algılayabilir mi? Gereksiz bir bedenle ruh yeteneği arasın- daki çelişki nasıl açıklanabilir? Gianna Paradiso sözlerine şöyle başlıyor: "Bir gün ya da bir gece, öldüğümü anladım. Algım, vücudumun o ana kadar beni ben ya- pan sistemin çöktüğünü söylüyordu. Bedenim ölü olduğu için acı çekmiyorum. Acıyı çeken ruhumdu. Algılarımı hâlâ yaşatan ruhum, be- denimle birlikte ölüp gitmemişti." "Reiki" eğitimi, bir çeşit evrensel enerji akı- mıyla beyin çalışmaşını geliştirmeye yarar. Beyin, yaratıcı bir güç olmanın dışında, bede- ni denetleyen bir güce dönüşür. İnsanın ken- dini kurtarmasında böyle bir güce gereksinimi olablllr. Demek ki "Yaratıcı Beyin" gövdemizin ye- niden oluşmasına olanak sağlayacak, "insan tükenmez" dediğimiz anlayışla, ölüme diren- menin gücünü oluşturacak. Gianna Paradiso, "Reiki" eğitimiyle yeni bir ruh yeteneği kazanırken, bilinçaltındaki coş- kuyu günlüklerine döküyor. Acıma duygusu- nu, iyilik anlayışını unutan insanlığa yeni bir yorumla bakmak için önce kendini düzeltmek gerektiğine inanıyor. Sonra da yeni insanın nasıl olması gerekti- ğini anlatıyor: "Benim yapmak isteyip de yapamadıklanmı sen yapacaksın. Anlamayı öğreneceksinl Sadakati öğreneceksin! Eşitliği öğreneceksin! Paylaşmayı öğreneceksin! Yardım etmeyi öğreneceksin! Affetmeyi öğreneceksin!" Paradiso, beyin gücünü geliştiren "Reiki" eğitimiyle yazdığı günlüklerde bedeniyle ko- nuşmayı öğreniyor. Sevi, dürüstlük, güven, paylaşma, inanç, umut, eşitlik gibi duygularla nasıl bütünleşeceğinin bilincine vanyor. GECEYE KARŞI DURMAK Ama beyin gücü, yaratıcı olmaktan önce, bizi bırakıp giden bedene "dur" demesini bil- meli. ölümcül bir hastalığa bile engel olmalı. "Yaratıcı Beyin" gerçek yaratıcılığını insa- nın kendini kurtarması için kullanmalı. Beyin gücüne böyle bir anlayışla bakarken Muammer Öner'in kanserle savaşımında na- sıl bir direnme gösterdiğini anımsamak gere- kecek (Bir Ömür Dört Yaşam, Kanserle 16 Yıl, Cinius Yayınlan, 2009). Bir insanın anılanndan alacağımız dersler olmalı. Yaşadığı önemli bir dönemi hastalığıy- la savaşmaya adamışsa, bu savaşımdan ba- şanyla çıkmışsa, bir hekimin öğütlerinden çok, o hastanın deneyimleri ilgimizi çekmeli. Prof. Dr. Muammer Öner Hacettepe Üni- versitesi'nde öğretim üyeliği yapan bir maden mühendisi. Yanlış yöntemler yüzünden geç tanıya varılabilen bir kemik iliği kanseri hasta- sı. Hekimlikte "Hastalık yok hasta var" sözü, yerleşik bulguların aynı hastalıkta her zaman bulunmadığını anımsatıyor. Böyle durumlarda hekimler kuşkucu olmalı, en kötü olasılığı göz önünde bulundurarak her hastayı derinleme- sine incelemeye çalışmalı. Üstelik hastanın gösterdiği duyarlığa da önem vermeli. Muammer Öner'in anılanndan anlaşılıyor ki, başlangıçta işler yolunda gitmemiş, tanıya va- rılmada zorluk çekilmiş, bu durum zaman kaybına yol açmıştır. Ama o, geceye karşı koymak gerektiğine inanmıştır. Incelemeler yapılırken, kemoterapi uygula- nırken süregelen yanlışlar hastayı üzen olayla- ra yol açıyor. Muammer öner, katlanmaya alışan bir has- tanın hoşgörüsüyle, biraz alaysamaiı ama yu- muşak bir biçem anlayışıyla başından geçen- leri anlatıyor. öfkesine yenilmeyen bir olgun- luk içinde görünüyor. Bu tutumu, yazgısına katlanmak değil, iyi— leşme umudunu diri tutmak için hoşgörülü davranmak diye yorumlamak, hastalığın gidi- şini de yumuşatabilir. Hastalığın yan etkisi olarak kemikte kınk oluşması, akciğer sorunları, ayrıca, kemotera- pi yapılırken çekilen zorluklar, uzun sürecek iyileşme aşamalannda hastanın katlanması gereken karmaşıklıklardır. Derken hastalık bir duraksama evresine gi- rer, hasta yeniden dünyaya gelmiş gibi olur. llk "llik nakli ameliyatı" Boston'da yapılır. "Hastane Oteli" biriminde geçen zaman, in- - sanlann dayanışma içinde olması, nice zorluk- ları kolaylaştıran olanaklardır. Hastalık yeniden alevlenince ikinci ilik akta- nmı girişimi Ankara'da yapılır. Nice deneyim- lerden sonra artık eşi de iyileştirme dönemine yardımcı olmaktadır. Derken tioit bezindeki yayılma da cerrahi gi- rişimle önlenir. Üçüncü girişimde kök hücre aktarılır. Sonra, insanın kendisiyle banşık olmaya ça- lıştığı, Iznik Gölü kıyısında bir dinlenme evinde yaşamının anlamını işe yaramakta bulduğu, güvenli bir dönem. GİZLİ BAĞ Muammer öner'in hastalık savaşımıyla ilgili anılannı, hekimlik dilini kullanmamaya özen göstererek anımsatmak istedim. Birbiriyle ilgisi olmayan üç kitabı; Dr. Nancy C. Andreasen'in "Yaratıcı Beyin", Gianna Paradiso'nun "Tannm Bana Kim Olduğu- mu Söyle", Muammer Öner'in "Bir Ömür Dört Yaşam" adındaki kitaplannı birlikte anla- tışım, aralarında gizli bir bağ olduğu izlenimini düşündürüyor. Daha beynimizin nice alanlan keşfedilmiş değil. Hiç önemsemediğimiz bir insanda nice gizilgüç olduğunu bilemezsiniz. Yaşamınıza sınır çizecek engeller çıkabilir. Içinizdeki sese kulak verirseniz, daha sıranız gelmemiştir. Ye- ter ki bilenmiş bir sabırla o engelleri aşmasını bilin. Sabırlı olmayı denemek hoşgörü içinde ya- şamayı kolaylaştırır. Ama hoşgörülü olmak ödün vermek anlamına gelmemeli. Yolun sonunu göremezseniz yol ortasında kalacaksınız demektir. Gözünüz doruklarda olmalı. O zaman dağın eteklerine takılıp kal- mazsınız. Bu üç kitapta da o "Sonsuz Güç"e inan- manın değişik yorumlan var. Tann'yı kendi- mizde ararsak nice engelleri aşmamız kolayla- şacaktır. Kendimize yenildiğimiz zaman, artık dünya yaşanacak bir yer değildir..." Bu sayfayla iletişim kurabilmek için dergiSeriniv ve kitaplannızı aşağıdaki adrese gönderiniz: MustafaŞerifOnanan Hekimköy Sitesi 20. Sok. No: 8 06800 Ümitköy-Ank. Te/.: (0312) 235 91 11-236 23 46 SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 1 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear