Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Betona Direnen Çiçek
“Nereye doğru gidiyoruz” sorusu insanın ka-
dim kuşkusunun ifadesidir. Zamanın şu yıllarla,
aylarla, günlerle anlattığımız her diliminde durup,
“peki ama biz nereye gidiyoruz, azimet ne
tarafa” diye sormamızın nedeni kendimizden
başlayan kuşkunun, ötekilere, dünyaya, evrene
yayılmasından başka bir şey değildir.
Nereye gidiyoruz?
Evrenin nereye doğru gittiğini ancak bir dü-
şünce sisteminin kuşku dolu temel teoremi, tezi
olarak “bilebiliyoruz”. Dünyamızın nereye doğ-
ru gittiğini ise daha kesin çizgilerle söyleyebiliriz.
Daha kesin çizgilerle, çünkü onu gittiği yere doğ-
ru götüren bizleriz. Paralar kazanırken, yollar ya-
parken, köprüler kurarken, otomobiller üretirken,
kendimizi güzelleştirelim derken, evlerimiz olsun,
bak ne güzel ferah evler, gökdelenler derken çir-
kinliğin kuyusuna götürüyoruz işte dünyayı.
Ölüyoruz ve öldürüyoruz.
Çirkindir ölüm zaten.
İhalesi yapılmamış, yapımcısı üstlenicisi söz-
de seçilmemiş üçüncü köprü için çalışmaya baş-
layan iş makinelerini, orman içinden geçen o de-
rin, o geniş kıyımı görünce içim acıdı. Fotoğrafı
sayfaya koyarken, kan yeşil de olabilir diye geç-
ti içimden.
Yeşil bir kan akıp gidiyor çünkü.
Başka yerlerde de kan kırmızı kırmızı akıp gi-
diyordu.
Peki biz böyle topluca nereye doğru gidiyoruz?
Bu gidişe “dur” demeyen kim? Ölüme diren-
meyen, ayakta kalmak için çaba harcamayan,
gelene gidene boyun eğen, siyasetin pisliğinde
kendine ikbal arayan ne gidişin farkına varabilir
ne de kendi sorumluluğunun. Dur demeyen o.
Varsa yoksa günün geçici olduğu besbelli zaferi.
Biliyorum, yalnızlığında boğulmuş insan, “tek
bir kişi bu gidişe nasıl dur diyebilir ki” diye ge-
çirir içinden. Oysa büyük resmi, hem tek bir kişi
olarak direnmek, hem de o pek küçükmüş,
önemsizmiş gibi görünen adımlara karşı durmak
değiştiriyor.
Evrenin kısacık hayatında, dünyanın azıcık öm-
rünü kendi ömründe değerlendirmek isteyen in-
san, hayatına ancak kötülüğe direnerek anlam
kazandırabilir. Kendini de, insanları da, dünyayı
da, evreni de kurtarmanın yolu değişimin insan
için olanına inanmak, ötekini öfkeyle, nefretle
reddetmekten geçer.
Başbakan “Sana ne benim kongremden” mi
diyor, bu sözlere yalnızca gülüp geçmek olmaz.
“Sana ne” diyene “ne demek bana ne” diye
cevap vermekten geçer.
İçki içmesen de yukarıdan aşağıdan birbirini
besleyen yasaklamalarla Türkiye’nin nereye gö-
türülmek istendiğinin bu apaçık işaretlerini görü-
yor ve “hayır” demiyorsan, işte o zaman akıp gi-
den yeşil kana da itirazın olmaz senin.
Hiçbir şeye itirazın olmaz.
Hiçbir şeye itirazı olmayan kişinin ne günle, ay-
la, yılla, ne de dünyayla, evrenle bir ilişkisi olabilir.
Bodrum katındaki dairenin çevresini sarmış
beton yığınlarının arasında, kot farkından yüksek
gibi görünen küçücük arka balkon duvarının di-
binde kendiliğinden yetişmiş yeşil otlar, bu sa-
bah birdenbire çiçek açtılar. Beton yığınlarının
arasından kendine yol bulan yağmur uyandırdı
onları.
Pencereyi açtım, direnen o yeşil otlara, pem-
be çiçeklere baktım.
Bak, dedim gördün mü, hayat işte böyle dire-
niyor.
İnsan direniyor mu peki?
Hayır, kısacık ömrünü paraya tahvil edebilmek
için üç kuruşluk kefaretle ölüme doğru koşuyor.
Ama kimileri de var ki, ne mutlu bana hep gör-
düm, görebildim onları, hayatlarını baştan so-
na insan için, yurt için, dünya için anlamla
yüklemişlerdi.
Onlara özenmekten başka bir kazancım yoktur
şu dünyada, şu ömrümde, şu küçücük bahçem-
de.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
OKTAY EKİNCİ
Boğaziçi’ne 3. köprüyü hükümet-
teki siyasiler ile inşaat ve imar rant-
larõna göz koyanlar dõşõnda savunan
kimse kalmadõ...
Tepkiler özellikle tarihi ve doğal
dokunun korunmasõnõ amaçlarken
aynõ konuda Kültür ve Tabiat Var-
lıklarını Koruma Kurulu’nun da
“çekinceleri” olduğuna ne bakanlõk
aldõrõyor ne de Karayollarõ..
Oysa, başta anayasa, 2863 sayõlõ
Koruma Yasasõ ve diğer ilgili mev-
zuat gereğince, hatta “AB huku-
ku”na göre de Boğaziçi SİT alanla-
rõnõ doğrudan etkileyecek köprü ve
bağlantõ yollarõ için ilk koşul Koru-
ma Kurulu’nun buna onay vermesi.
Nitekim, Fatih Köprüsü projesinin
ilk yer seçimi Rumeli ve Anadolu Hi-
sarlarõ arasõyken, Koruma Kurulu
“tarih köprü altında kalamaz”
dediği için yeri değiştirilmişti.
Şimdi de 3. köprü için “yasa ge-
reği” alõnmasõ gereken Koruma Ku-
rulu görüşünün, 1993’teki bir karar-
la “Boğaziçi’nde karayolu köprü-
lerinin çözüm olmadığı ilk iki köp-
rüyle anlaşılmıştır” şeklinde oldu-
ğu, ilgili diğer resmi kurumlarca da
bilindiği halde gizleniyor... Yine ya-
sada bulunan “Koruma Kurulu ka-
rarlarına devletin tüm kurumları
uymak zorundadır” hükmü bile
umursanmõyor...
Kurulun uyarıları
Boğaziçi’nden sorumlu olan İs-
tanbul 3 Numaralõ Koruma Kurulu,
1993’te Karayollarõ’ndan belediyeye
iletilen “3. köprünün imar planla-
rına işlenmesi” talebi üzerine ko-
nuyu gündemine almõştõ.
Planlarda da SİT görünen ve bun-
dan ötürü ancak “koruma planı” ya-
põlabilen Boğaziçi ile tüm etkilenme
bölgelerinde yeni bir köprü için “çe-
kincelerin” belirlendiği 23 Aralõk
1993 gün ve 6302 sayõlõ kararda
özetle şu değerlendirmeler var:
“Karayolları’nca Boğaziçi’ne 3.
köprü için proje etütlerinin yapıl-
dığının anlaşıldığına; yasalarla ko-
ruma altına alınan Boğaziçi SİT
alanının bu projeyle etkileneceği-
nin açık olduğuna (...) 1. ve 2. Bo-
ğaziçi köprüleri deneyimleri ışı-
ğında; sadece karayolu ulaşımını
amaçlayan çözümlerle kentin gi-
derek daha çözümlenmez sorun-
larla karşılaştığı bilindiğinden;
konunun bütün ilgili kurumlarla
birlikte İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi, Kültür Bakanlığı, Çevre
Bakanlığı, Orman Bakanlığı, Ba-
yındırlık ve İskân Bakanlığı yet-
kililerinin katılımıyla bilimsel ve
kapsamlı bir sempozyum düzen-
lenerek değerlendirilmesi gerekti-
ğinin, sözü geçen kurumlara ile-
tilmesine karar verildi....”
Kurulun yine yasa gereği “uyul-
ması” gereken bu çağrõsõna 16 yõldõr
yanõt verilmiyor. Yeni köprünün
açõk forumlarda tartõşõlmasõ bir yana,
yap-işlet-devret müşterilerine çoktan
bildirilen “hazır projesi” bile gizli
tutuluyor.
Öte yandan 1995’teki Beykoz-
Sarıyer’deki “ilçe ölçeğinde” genel
SİT kararlarõ sonucunda köprünün
tüm bağlantõ yolu güzergâhlarõ da ar-
tõk “doğal SİT” kapsamõnda kal-
dõğõndan, Koruma Kurulu’ndaki
şimdiki üyelerin 3. köprü için na-
sõl bir yeni karar alacaklarõ da me-
rakla bekleniyor...
İstanbul Haber Servisi - Hasdal
Kavşağõ, Kemerburgaz-Yassõören yol
ayrõmõ inşaatõnõn yakõnlarõndaki or-
manlõk alanda yapõlan “korsan yol in-
şaatı” çalõşmalarõ sürüyor. Yol ça-
lõşmasõnõn 3. köprü bağlantõ yolu mu
yoksa Hasdal’daki bölünmüş yolun
devamõ mõ tartõşmalarõ sürerken, in-
şaatõn ormanlõk alanda yapõlmasõ tep-
ki çekiyor. Yol inşaatõnõn sonunda ge-
niş bir ormanlõk arazi bulunuyor ve
çalõşmanõn tamamlanabilmesi için
Terkos Baraj Gölü’ne doğru daha bin-
lerce ağacõn kesilmesi gerekiyor.
Çevre ve Orman Bakanlõğõ “5 yıl-
da 2.5 milyon hektar alanı ağaç-
landırma” projesini sõk sõk gündeme
getirirken uzmanlar da 3. Köprü’nün
kuzeye inşa edilmesi halinde 5 milyon
hektarlõk ormanõn yok olacağõna dik-
kat çekiyorlar. Eski karayolu çalõşa-
nõ ve yöneticileri tarafõndan kurulan
Vecdi Diker Çalõşma Grubu da Gök-
türk yakõnlarõndaki inşaatõn 3. köprü
yolu bağlantõsõ olamayacağõnõ ancak
ormanõn içinden geçen bu büyük-
lükteki yolun neye hizmet edeceğinin
sorgulanmasõ gerektiğini belirttiler.
Grup adõna açõklama yapan yetki-
liler, ormanlõk arazi içindeki o bü-
yüklükteki bir yola köylülerin ihti-
yacõnõn olup olmadõğõnõn soru işa-
retleri yarattõğõna dikkat çekerek böl-
ge için ne tür bir yapõlaşma öngörül-
düğünün açõklanmasõnõ istediler.
İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaştõrma
Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Haluk Gerçek de söz konusu yol
çalõşmasõnõn ne amaçla yapõldõğõnõn
kesin olarak bilinmediğini ancak or-
manda yapõlan bu inşaatõn gerçekle-
ri gözler önüne serdiğini söyledi.
Gerçek, “Güzergâh ne olursa olsun
3. köprünün kuzeyden geçmesi ha-
linde o yol çalışmasında olduğu
gibi bağlantı yolları ormanlardan
ve su havzalarından geçecek” dedi.
Bakanlık övünüyor ama...
Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn bir
yandan ağaçlandõrma projeleri ile
övünürken bir yandan yol inşaatlarõ
için ormanlarõn yok edilmesine göz
yummasõnõn temelinde ise yeni Ağaç-
landõrma Yönetmeliği yatõyor. 30
Nisan’da Resmi Gazete’de yayõmla-
narak yürürlüğe giren yeni Ağaçlan-
dõrma Yönetmeliği’nin iptali için
meslek odalarõ ve sivil toplum kuru-
luşlarõ yargõya başvurdu.
Orman Mühendisleri Odasõ Mar-
mara Bölge Temsilcisi Besim Sertok,
Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn ağaç-
landõrma seferberliği yürütürken baş-
ka bir bakanlõğõn yol, köprü çalõş-
malarõ adõ altõnda ormanlarõ talan
etmesine göz yummasõnõn ilk bakõş-
ta çelişki gibi göründüğünü ancak 2B
Yasasõ ve yeni Ağaçlandõrma Yö-
netmeliği ile çelişkinin ortadan kalk-
tõğõnõ, amacõn orman alanlarõnõ tahrip
etmek olduğunu söyledi.
Sertok, yeni yönetmelikte ormanlõk
alanlarõn parçalanacağõnõ, 5 dönüm-
lük arazilerin ağaçlandõrõlacak alan
olarak gösterilip, buralara villalar,
kooperatifler yapõlmasõna izin veri-
leceğini anlattõ.
Uzmanlar 3. Köprü’nün
kuzeye inşa edilmesi halinde
5 milyon hektarlõk ormanõn
yok olacağõna dikkat
çekiyorlar.
Hasankeyf şimdilik kurtuldu
Batman’õn tarihi ilçesi Hasankeyf’i sular altõnda bõrakacak Ilõsu Barajõ projesine finans sağlayacak olan
konsorsiyumdan Almanya, İsviçre ve Avusturya çekildiğini açõkladõ. Türkiye ise devam etmekte õsrarlõ
BATMAN (Cumhuriyet) -
Almanya, Avusturya ve İsviç-
re, Batman’õn tarihi ilçesi Ha-
sankeyf’i su altõnda bõrakacak
olan Ilõsu Barajõ’na kredi ver-
meyeceklerini açõkladõlar. Şir-
ketler, Türkiye’nin “çevrenin
korunması, kültürel miras
ve konut alanı”yla ilgili ko-
şullarõ yerine getirmemesini
gerekçe olarak gösterirken ka-
rar Hasankeyf’te sevinçle kar-
şõlandõ.
Ilõsu Barajõ projesi için fi-
nansman sağlayan Alman Eu-
ler Hermes Kreditversiche-
rung, Avusturya’nõn Kontroll-
bank ve İsviçre’nin Exportri-
sikoversicherung adlõ bankalarõ
Hasankeyf’i de yutacak olan
Ilõsu Barajõ’na dõş krediyi 2
Aralõk 2008’de askõya aldõlar.
Finansör ülkeler, Türkiye’den
Hasankeyf’in kurtarõlmasõ ve
bölge halkõna istihdam sağ-
lanmasõ başta olmak üzere 153
maddeden oluşan talepte bu-
lundular. Türkiye’ye tanõnan
180 günlük süre de önceki gün
sona erdi.
Bankalar adõna dün Ham-
burg’da yapõlan ortak açõkla-
mada, çevre, kültür ve yeni
yerleşim birimi konusunda şart-
larõn yerine getirilmediğine
dikkat çekildi.
Açõklamada, “Ilısu Bara-
jı’nda bazı şartlar her ne ka-
dar iyileşme olduysa da 153
maddenin çoğunun yerine
getirilmediği uzmanların ra-
porlarında da belirtildi. Kre-
di için tanınan süre doldu.
Ayrıca baraj havzasında otu-
ran yaklaşık 60 bin insan
için de yeni yerleşim birimi
hazırlanmaması da krediyi
donduran en büyük etken
oldu” denildi.
Hasankeyf Belediye Başka-
nõ Abdulvahap Kusen, kara-
rõ sevinçle karşõladõklarõnõ ifa-
de ederek “Tarih ve kültür
adına Hasankeyf’in yaşama-
sını istiyoruz. Hasankeyf’te-
ki tarihi üç bin yıl geriye gö-
türecek 15 yıllık bir höyüğün
bulunması bizleri oldukça
sevindirmişti” diye konuştu.
Karar umutlandırdı
Hasankeyf’in yaşamasõ için
mücadeleye devam edecekle-
rinin altõnõ çizen Kusen, “Biz
tarihi ilçemizin turizme ka-
zandırılmasına yönelik ça-
lışmaları planlıyoruz. Ha-
sankeyfli artık geleceğe bir
başka umutla bakıyor” dedi.
Hasankeyf’i Yaşatma Der-
neği yöneticilerinden Abdullah
İridil de kararõ alkõşladõklarõ-
nõ belirterek “Türkiye’nin de
artık 50 yıllık bu barajı ıslah
etmesi gerekiyor. Yıllar ön-
cesinin bu projesine hiçbir ül-
ke altına kolay kolay imza at-
maz ve kredi vermez. Bu ka-
rar bizi gelecek için de umut-
landırdı” diye konuştu.
Hasankeyfli Erkan Tapkan
ise kararõ televizyondan du-
yunca çõğlõk attõğõnõ söyledi.
Antik kentin UNESCO kapsa-
mõna alõnmasõnõ istediklerini di-
le getirken Tapkan, “Hasan-
keyf’in Ilısu Barajı’na feda
edilmemesini istiyoruz. Yıllar
öncesinin bir projesinde bu
kadar dayatmanın gereği
yok” ifadesini kullandõ.
‘Turizme yönelinmeli’
İzzettin Gündoğdu ise yõl-
lardõr bu baraj projesi nedeniyle
Hasankeyf’in gelişememesin-
den yakõnarak “Bir dönemler
nüfusu 8 bin olan Hasankeyf
baraj korkusundan 3 bin
700’e düştü. Artık turizme
yönelik yatırımların yapıl-
masını istiyoruz” dedi.
İsmail Koçyiğit de dõş kre-
di olmadan Türkiye’nin baraj
projesini gerçekleştirmesinin
olanaksõz olduğunu vurgula-
yarak şunlarõ söyledi:
“Bizler yatırıma karşı çık-
mıyoruz. Fakat tarihi ilçe-
mizi yok edecek baraja kar-
şı olduğumuzu sürekli söy-
ledik. Hasankeyf’i baraj dı-
şında tutacak bir proje ha-
zırlanmalı.”
Sıra
Çakaloğlu’na
geliyor
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) -
Kemeraltõ’nda yeniden
düzenlenerek günlük
yaşama ve turizme
kazandõrõlan tarihi
mekânlara bir yenisi
daha ekleniyor. Konak
Belediyesi’nin bir süre
önce başlattõğõ çalõşma
çerçevesinde Çakaloğlu
Han’da gerçekleştirilen
çalõşmalar ihale
aşamasõna yaklaştõ.
Yüksek Teknoloji
Enstitüsü’nce hazõrlanan
restorasyon projesinin
tamamlanmasõnõn
ardõndan hanõn turizme
açõlacağõnõ belirten
Konak Belediye Başkanõ
Hakan Tartan, “Burasõ,
bölgemize ait ürünlerin
sergilenip satõlacağõ
özel bir çarşõ olarak
değerlendirilecek” dedi.
ÖSS sonuçları
gelecek hafta
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi
Başkanõ Prof. Dr. Ünal
Yarõmağan, Öğrenci
Seçme Sõnavõ (ÖSS)
sonuçlarõnõn gelecek
hafta içinde
açõklanacağõnõ
bildirdi. Sõnava giren 1
milyon 350 bin adaydan
628 bini devlet ve vakõf
üniversitelerinin ön
lisans ve lisans
programlarõna
yerleşmeye hak
kazanacak. ÖSS
sonuçlarõyla birlikte,
ÖSS’den bir hafta sonra
yapõlan Yabancõ
Dil Sõnavõ (YDS)
sonuçlarõ da
açõklanacak. Yaklaşõk
722 bin aday ise
herhangi bir programa
yerleşemeyerek
açõkta kalacak.
Hastanede
şüpheli ölüm
BİNGÖL (AA) - Bir
genç, tedavi gördüğü
hastanenin aydõnlatma
boşluğunda ölü bulundu.
İdrar yollarõnda yaşadõğõ
rahatsõzlõk nedeniyle
Devlet Hastanesi’nin
yeni ek binasõndaki
intaniye servisinde 6
gündür tedavi gören
Hikmet Burulday (22),
yerde yatarken temizlik
işçileri tarafõndan fark
edildi. Burulday’õn
cenazesi, otopsi için
morga kaldõrõldõ.
Olayla ilgili soruşturma
devam ediyor.
BAKANLIK AÇIKLAMASINA ALMAN YEŞİLLERDEN TEPKİ
Yıldırım’a sandalye sorusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Konya Milletvekili Atilla Kart, Ulaştõrma Bakanõ
Binali Yõldõrõm’a yönelttiği soru önergesinde,
Anadolu Jet ile Ankara’dan İzmir’e seyahat eden,
yaşlõ olmasõ nedeniyle tekerlekli sandalye isteyen
bir yolcunun, uçaktan indirilirken, sandalyesinin
görevlilerce aşağõ düşürüldüğü iddiasõnõ sordu.
Kart, ağõr hizmet kusuru yoluyla hayati tehlikeye
yol açan görevliler hakkõnda idari soruşturma
başlatõlõp başlatõlmadõğõnõ öğrenmek istedi.
Oda fiyatları düştü
Ekonomi Servisi - Avrupa genelinde otel
oda fiyatlarõ temmuz ayõ itibarõyla geçen yõla
göre yüzde 14 oranõnda düştü. İstanbul otelleri-
nin ortalama oda fiyatlarõnda ise yüzde 10 dü-
şüş kaydedildi. Oda fiyatlarõndaki düşüşün en
fazla İtalya ve İspanya’da yaşandõğõ belirtiliyor.
Fiyat karşõlaştõrmasõ yapan internet portalõ Tri-
vago’nun araştõrmasõna göre, Barselona, Mad-
rid, Bologna gibi İspanya kentlerindeki oda fi-
yatlarõnda yüzde 25 ile 35 arasõnda değişen
oranlarda düşüş yaşanõrken, İstanbul’daki oda
fiyatlarõnda ise yüzde 10’luk bir düşüş oldu.
İshal salgınının durması için dua
Yurt Haberleri Servisi - Kastamonu’nun
İnebolu ilçesinde ishal dolayõsõyla son 4 günde
yaklaşõk 400 kişi İnebolu Devlet Hastanesi’ne
başvurdu. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn İnebolu’ya gön-
derdiği heyet çalõşmalarõna başlarken şehirdeki
salgõnõn, şehir içme suyundan kaynaklanmõş ola-
bileceği iddialarõna tepki gösteren Belediye Baş-
kanõ Engin Uzuner, “Bu değerlendirmeler bilim-
sel olmadõğõ gibi, duygusal ve siyasi nedenlerle
yapõlmaktadõr” iddiasõnda bulundu. İnebolu müf-
tüsü Mehmet Uzun ise Dostlar Derneği’nin Bele-
diye Düğün Salonu’nda düzenlediği kermesin
açõlõşõnda ishal salgõnõnõn bitmesi için dua etti.
Haber Merkezi - Çevre ve Orman Ba-
kanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada Tür-
kiye’nin Almanya, Avusturya ve İsviç-
re’nin kredi vermese bile Ilusu Barajõ’nõ ya-
pacağõ belirtildi. Almanya’nõn Yeşiller Par-
tisi Eşbaşkanlarõ Claudia Roth ve Cem
Özdemir, bu açõklamanõn endişe verici ol-
duğunu belirttiler. Roth ve Özdemir, yap-
tõklarõ açõklamada, Almanya’nõn ve diğer
ülkelerin bu projeden ayrõlmalarõnõ doğru
ve geç kalõnmõş olarak niteleleyerek, “Tür-
kiye’nin, Almanya, Avusturya veya İs-
viçre kredi vermeden de barajın yapıla-
cağı açıklaması endişe verici” dediler.
Koruma Kurulu’nun ‘Boğaziçi’nde 3. köprü SİT’i olumsuz etkiler’ kararõ 16 yõldõr yürürlükte
3. köprüye ‘SİT’ çekincesi
‘Korsan yol’a tepki büyüyor
Yol çalõşmasõnõn tamamlanabilmesi için Terkos Baraj Gölü’ne doğru binlerce ağacõn kesilmesi gerekiyor
Çalışmalar nedeniyle bölgede şu
ana kadar binlerce ağaç kesildi.