24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 19 TEMMUZ 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yalnızlık... Günebakanlar güneşle ve yağmurla konuşur... Ne zaman Trakya’dan geçsem günebakanla- rın sarı yalnızlığını düşünürüm. Oysa yalnız değildir ayçiçekleri! Fazıl Say’ın “Yalnızlık Kaderi” (Doğan Kitap) ki- tabını okurken aklıma geldi günebakanlar... Fazıl, piyanistliği ve bestekârlığı kadar düşün- celeriyle gündeme gelir. Aydınlanma Devrimi’ne sonuna değin bağlı bir genç insandır... Demokrasinin ve özgürlüklerin laiklik temelinde gelişeceğini bilir... Demokrattır, özgürlükçüdür, aydınlanmacıdır, yurtseverdir, Atatürkçüdür! Emeğin en yüce değer olduğuna inanır. Dü- şüncelerinden ödün vermez. Fazıl’ın kitabından esinlenerek yazıyorum bu ya- zımı... Tam bu sırada bir soru geliyor aklıma: “Evrenin en uç köşesi nedir?” İnsan ne düşüncesinden korkmalı ve ne de ru- hundan! Çünkü evrenin en uç köşesi yoktur bence... İnsan doğayla kucaklaşmalı, bir çizgi çekme- li denizin mavisine beyaz tebeşirle. Yüreğinin en yakın köşesine bir nokta koymalı... Bir sevda masalı anlatmalı. Şiirsel ve müziksel yolculuğa çıkmalı. Onurlu ve başı dik! Korkmamalı, yılmamalı! Aydınlığın dili olmalı! Darwin sansürüne karşı da, yobazlara da, ye- ni mandacılara da... Haksızlığa uğrayanların yanında duran, ay- dınların, sanatçıların kıyımına karşı yumruğunu sı- kan.... Böyle biridir benim tanıdığım Fazıl Say! Yalnızlık çoğalmaktır! Günebakanlar gibidir uygar insan... Güneşle de konuşur, yağmurla da... Eğer geceyse, yıldızlar varsa, saatlerce soh- bet ederim onlarla. Fazıl Say, halkını klasik müzikle tanıştırmak is- tiyor... Müzik tek başına değildir, şiir gibi, öykü gibi, ro- man gibi. Yarınlara uzanmak, umutları yeşertmek, Octa- vio Paz’ın dizelerinde yaşamla buluşmak... “Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta/gözka- paklarının kırmızı yaprakları altında. ....... Gömül vızıldayan sesin/düşen sesin halkalarına/ve uzaklarda yankılanan/dilsiz bir çağlayan gibi,/da- vulların çalındığı yerde.” Bu şiir de birden geldi aklıma... Leyla Gencer’le ilgili bölümü okuyordum... Leyla Gencer’in külleri Boğaz’ın lacivert suları- na serpileceği gün, bir muhabirin Fazıl’a sorduğu soruya bakın: “.... Küllerin İstanbul Boğazı’na serpilmesini bazı çevreler, gâvur işi olarak nitelendiriyorlar. Ley- la Hanım’ın küllerinin Boğaz’ı kirleteceği öne sü- rülüyor... Siz ne diyorsunuz?” Maria Callas’ın külleri Ege’ye, yani İyonya’ya serpilmişti... O anda içine bir hançer gibi yalnızlık çökmüş Fazıl Say’ın... Oysa yalnız değil... Tüm gökyüzü, dünyanın tüm çocukları... Kuşlar, ağaçlar, çiçekler... Fazıl’la birlikte. Zaman zaman umutsuzluğa düşer insan sevgili Fazıl... Duyguları paramparça olur... Yitip gider son- suzluğa doğru. Evrenin en uç köşesini aramaya koyulur! Bu, aydınlığın dilini aramaktır aslında. Dürüst olmak, dingin olmak. Yılgınlığa düşmemek. Bir hafta önce ÇYDD’nin Burhaniye-Ören’de- ki çadır kampında umutlarını çoğaltan gençlerle tanıştım. Kimileri Mardin’den, Gaziantep, Diyarba- kır’dan, kimileri İzmir’den, Ankara’dan gelmişlerdi. Tümünün gözleri kıpır kıpırdı... Onlar aydınlık ülkemizin gençleri; aydınlığın di- li, yüreği, sesi ve müziğiydi. Kitabını okurken hem o gençleri hem de Filis- tinli şair Mahmud Derviş’in dizelerini anımsadım: “Kuşlar bana bıraktı şarkılarını/Ve ben koş- tum/Yürek atışına tarlaların./Kanımın derinliklerine in/Derinliklerine ekmeğin/Yalın bir yurdumuz ol- sun/Yasemin bir düşün beklediği. ..... Kuşatma altında gezeceğiz/Ulaşıncaya dek kı- yısına/Ekmeğin ve dalgaların./Öleceğiz düşü uğ- runa/Bir yurdun/Ve bekleyen yaseminlerin.” Bu pazar Fazıl Say’ın kitabını yazdım... Masamın üzerinde okunmayı bekleyen kitaplar var... Jane Austen’in “Northanger Manastırı” (Turkuaz Kitap), Alexandre Jardın’ın “Jardın’le- rin Romanı” (Can Yayınları), Jale Sancak’ın “Tan- rı Kent ve Yitik Şarkılar” (Turkuaz Kitap). Umutlarınızı çoğaltın, kitapsız ve aşksız kalma- yın... Klasik müzikle tanışın... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Arınç HSYK’ye yol gösterdi! EDREMİT (AA) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, Balõkesir’in Edremit ilçesine bağlõ Güre beldesinde Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) yaz kararnamesiyle ilgili görüşünün sorulmasõ üzerine, “Eğer medyaya yansõyan haberler ve tartõşmalar gerçekse, bundan HSYK’nin, yargõ sürecinin olumsuz etkileneceğini düşünüyorum” dedi. Arõnç kararnamenin 1-2 gün içinde tartõşmalara fõrsat vermeyecek şekilde sonuçlanacağõna inandõğõnõ belirtti. Bu arada dün yorgunluktan kaynaklandõğõ belirtilen halsizlik yaşayan Arõnç’a serum takõlarak ilaç verildi. Devre mülkünden çõkmayan Bülent Arõnç’õn yatarak istirahat etmesi gerektiği ifade edildi. ‘Tayyip Bey olmazdı’ SAMSUN (Cumhuriyet) - CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, AKP Konya İl Başkanlõğõ kongresinde söylediği, “Atatürk yaşasaydõ bunlarõn hepsini mezara gömerdi” şeklindeki sözlere sert tepki gösterdi. Koç, “Başbakan’õn öfke üslubuna alõşkõnõz. Başbakan, Atatürk’ü tam değerlendiremiyor. Çünkü Atatürk’ün ne düşündüğü konusunda aldõğõ eğitim bence çok farklõ. O noktalara girersek, Başbakan’õ üzecek değerlendirmeler olacak, yine davalarõna muhatap oluruz. Bugün Atatürk yaşasaydõ, Tayyip bey olmazdõ” dedi. BCP: Gökçek hesap vermeli ANKARA (ANKA) - Bağõmsõz Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Sekreteri Süleyman Dinçel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in Akay Kavşağõ hakkõnda verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarõna uymadõğõnõ, bunun üzerine “kavşağõ kapatõrõm” diyerek Ankara halkõna şantaj yaptõğõnõ söyledi. Dinçel, yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarõnõ dinlemeyen Melih Gökçek’in hukuk tanõmazlõğõyla yol açtõğõ zarara dikkat çekerek, “Gökçek’in kamu kaynaklarõna verdiği zararõn hesabõ sorulmalõ” dedi. ‘Cezaevi nüfusu iki kat arttı’ ANKARA (ANKA) - CHP MYK Üyesi Ali Kõlõç, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yõlõnda tutuklu ve hükümlü sayõsõ 50 bin civarõndayken bu sayõnõn 7 yõlda 2 katõnõ aşarak 112 bine ulaştõğõnõ bildirdi. Türkiye’de adalet sisteminin tõkandõğõnõ, davalarõn yõllarca sürdüğünü anlatan Kõlõç, “cezaevlerinin Nazi Almanyasõ’nõn kamplarõ gibi tõkabasa dolu olduğunu” söyledi. Yunus Söylet, ocak ayõnda Prof. Dr. Mesut Parlak’tan İÜ Rektörlüğü görevini devralmõştõ YÖK’e Erdoğan’õn doktoru atandõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Yüksek- öğretim Kurulu’nda (YÖK) boş bulunan 2 üyelikle ilgili seçimini yaptõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn aile doktoru, İs- tanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ile Boğaziçi Üniversitesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Soysal, YÖK üyesi oldu. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan açõklamada, Gül’ün, YÖK üyelik- lerine, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Ayşe Soysal ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’i seçtiği bildirildi. Aynõ zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn aile doktoru olan Yunus Söylet, ocak ayõnda Prof. Dr. Mesut Parlak’tan İÜ Rektörlüğü görevini devralmõştõ. Söylet’i İÜ Rektörlüğü’ne de Aralõk 2008’de yine Cumhurbaşkanõ Gül atamõştõ. İÜ’nün Be- yazõt Yerleşkesi’ndeki rektörlük binasõnda gerçekleştirilen törende, Söylet’in imza sõ- rasõnda besmele çekmesi dikkat çekmişti. Söylet’in İÜ Rektörü olarak seçilmesine de o dönem sivil toplum kuruluşlarõndan büyük tepkiler gelmişti. Söylet’in “türbana öz- gürlük bildirisine” imza attõğõ da biliniyor. Seçimin ardõndan şimdi de İÜ Rektörü Yunus Söylet’in hem rektörlük hem de YÖK üyeliği görevini sürdürüp sürdüre- meyeceği tartõşõlõyor. Konuyla ilgili Cumhuriyet’e açõklama- larda bulunan İÜ Rektörü Yunus Söylet, kendisinin rektör olmasõ nedeniyle YÖK üyeliğine atanmasõnda, yasalarla ilgili her- hangi bir sõkõntõ olmadõğõnõ dile getirdi. AP MİLLETVEKİLİ KELLER ‘Türkiye, AB heyecanını yitirdi’ Alman Yeşiller Partisi milletvekili Ska Keller, “Türkiye’de 2005’ten bu yana reformlarda düşüş var’ dedi. ÖZLEM GÜVEMLİ Alman Yeşiller Parti- si’den Avrupa Parla- mentosu’na (AP) seçi- len milletvekili Ska Kel- ler, AB üyeliği konu- sunda Türkiye’nin he- yecanõnõn son yõllarda azaldõğõna dikkat çekerek “2005’ten bu yana re- formlarda düşüş var. Bu durum Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan tutucu partilerin elini güçlendiriyor. Biz Ye- şiller Partisi olarak Türkiye’nin tam üyeli- ğini destekliyoruz an- cak sizin de bir şeyler yapmanız gerekiyor” diye konuştu. Ska Keller, Erasmus programõ kapsamõnda Sa- bancõ Üniversitesi’nde eğitim gördü. İstanbul ve Berlin’de eğitim alan ve Türkoloji bölümünü bu yõl bitiren Keller, Os- manlõca ve Türkçe öğre- nimi de gördü. Türki- ye’deki gelişmeleri ya- kõndan takip eden Kel- ler, milletvekili seçil- dikten sonra Bursa’da- ki AB destekli alterna- tif turizm projesi kap- samõnda düzenlenen bir seminerde konuş- macõ olmak üzere geç- tiğimiz günlerde Tür- kiye’ye geldi. Türkiye ve Avrupa Parlamen- tosu’ndaki seçimlere ilişkin sorularõmõzõ ya- nõtlayan Keller, Yeşil- ler Partisi olarak Tür- kiye’nin tam üyeliğini desteklediklerini söy- ledi. Türkiye’nin üye- lik sürecinin uzamasõ- nõ, Avrupa’daki politik desteğinin az olmasõna bağlayan Keller, Tür- kiye’nin tutumunu da eleştirdi. Keller, Tür- kiye’nin en önemli ve birincil sorununun in- san haklarõ olduğunu ifade ederek “Özellik- le kadın, eşcinsel ve azınlık hakları konu- sunda sorunlar var. Bunlar en acil çözül- mesi gereken konu- lar” dedi. Son zaman- lar en çok konuşulan çevre sorunlarõndan bi- rinin de Hasankeyf’i sular altõnda bõrakacak Ilõsu Barajõ projesi ol- duğunu anõmsatan Kel- ler, bu durumun artõk çevre değil insan hak- kõ sorunu olarak ele alõndõğõnõn altõnõ çizdi. Keller, AİHM’de Türkiye’nin mahkûm olduğu davalarõn da üyelik konusunu ne- gatif yönde etkiledi- ğini belirterek Erme- nistan-Türkiye ilişki- lerinin normalleşme- sinin üyelik açõsõndan büyük önem taşõdõğõna vurgu yaptõ. Keller ya- salarõn değişmesinin de yeterli olmadõğõnõ, uygulamalarõn önem taşõdõğõnõ söyledi. AP’de Yeşiller Par- tisi’nin kan kaybettiği yönündeki değerlen- dirmelere katõlmayan Keller şunlarõ söyledi: “Tam tersine diğer tüm sağ partiler oy kay- bederken Yeşiller oy arttırdı. AP’de, politi- kalar partiler üzerinde gider. Aşırı sağcı Avru- pa için Halk Partisi’nin sandalye sayısı azaldı. Kazanan aşırı sağ par- tiler grup oluşturama- dılar. Genel olarak bak- tığımızda sağ kazanmış gibi gözüküyor ama parti olarak Yeşiller yükseldi. Sağın en bü- yük temsilcisi olan EPP düşüş gösterdi. Kam- panya stratejilerimiz- den dolayı daha başarı- lı olduk. Biz AB’yi bü- tün olarak gördük. Di- ğerleri daha yerel dü- zeyde kaldılar. Fran- sa’da ve Almanya’da 3. parti olduk. İsveç ve Finlandiya’dan birer sandalye çıkardık ki bu ülkeler çok önemli. Yu- nanistan’dan ilk kez Ye- şiller’den parlamenter çıkardık.” Yunus Söylet.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear