26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Oktay Akbal ile Bir Yaz Öğleden Sonra... Sevgili, Akayaka köyünün (ne köy ama!) hemen altın- da Azmak’ta, Halil’in Yeri’ne vardığımızda ara- badan koşarak indim, orada 19 yıl önce oturdu- ğumuz masanın biraz ötesinde oturuyorlardı Ay- la Hanım ile Oktay Akbal. Selimiye’deyken telefonla aramıştım ve dönüş yolunda Halil’in Yeri’nde buluşmayı kararlaştır- mıştık. Tıpkı 19 yıl öncesinde olduğu gibi garsona (ama bu garson o zamanki değildi tabii) tembih etme- yi unutmadım: - Masaya rakı getirdiğin zaman kim içerse iç- sin, sen şişeyi Oktay Akbal’ın önüne koy! Unut- ma lütfen! 19 yıl önce İlhan Abi, Uğur Mumcu, Hikmet Çe- tinkaya, Oktay Akbal ve ben, mal takımının de- yimiyle “şeker ağabeyler” Nadir Nadi ve Berin Ha- nım ile birlikte çıktığımız güney yolculuğunda Ak- yaka’ya da uğramış, Halil’in Yeri’nde bir akşam ra- kı içmiştik. O zamanlar da Oktay Akbal’ın Akyaka’da evi var- dı, Gökova’nın dibinde sahilde de İlhan Abi’nin kü- çücük bir dairesi... Oktay Akbal ile ilk ve asimetrik tanışıklığım çok öncelere, ortaokul yıllarıma yani yarım yüzyıldan da öteye uzanır. - Asimetrik tanışıklık da nedir diye sorduğunu görür gibiyim şimdi. Bu tür insanlar ile yani ünlü yazar, sanatçı gibi kişilerle ilk tanışıklık hep böyle olur. Yani sen onu yapıtından, bir konuşmasından, bir söyleşisinden tanırsın ama o seni bilmez, tek yönlü bir tanışık- lıktır asimetrik tanışma. Oktay Akbal ile asimetrik tanışıklığımızın tarihi- ni de tam anımsamıyorum. Ama, “Garipler Sokağı”nı okuduğumda söyle- diklerim hâlâ aklımda: - Bu delikanlıda iş var, öykücülükten romancı- lığa doğru da yol almış. Bu sözleri söylediğimde yıl 1955’ti ve o ger- çekten daha otuzuna bile gelmemiş bir delikan- lıydı ve yine gerçekten bir sonraki kitabı, Yunus Nadi Ödülü’nü de kazanmış olan romanı “Suçu- muz İnsan Olmak”tı. Oktay Akbal Sevgili, ağır başlı görünümlü bir in- sandır. Görünüşü, hali tavrı neye benzer dersen hemen herkes aynı yanıtı verir sanırım: - Yazara! François Truffaut’nın gerçek bir yaşam öykü- sünden uyarladığı “Yumuşak Ten” (La Peau Dou- ce) Jean Demmy’nin oynadığı yazar tipini seyre- derken hep Oktay Akbal’a bakar gibi olmuştum. Onun yazar tarafından yetenek dışında (zaten o öğretilmez ya vardır ya yoktur) çok şey öğrendim. Başında da, yazar cesareti gelir. Gerçekten de 12 Eylül döneminde hem hapse girmekten korkar, hem de eline kalemi aldığı zaman, korkuyu falan bir ya- na itip bizim bile tüylerimizi ürperten yürekli yazı- lar yazardı. Sonunda korktuğu başına geldi, kork- madan yazdığı yazı yüzünden içeri düştü. Ama onun o ciddi dış görünüşüne aldanmamak gerek. Heyecanlı tavırlarının da dışa vurduğu ço- cuk yanını kısa zamanda görmek mümkündür. Bu kahramanları hep içine kapanık yazarda hiç büyümemiş, bir muzip çocuk yatar. O yüzden can dostlarım içinde birlikteliği bana en fazla sevinç katanların başta gelenlerindendir. 13 Temmuz Pazartesi bana 1996’da Akyaka’da yazdığı son kitabı “Batık Bir Gemi”yi verdi. Yeni yayımlandığı için daha önce okumamıştım. Kita- bı uzattı ve - Bak bakalım, dedi, bu roman mı, uzun öykü mü, nedir? O an aklıma onun “Şair Dostlarım”da anlattığı bir olay geldi. Sait Faik bir gün öykülerini yazdı- ğı sarı defterini uzatır Oktay Akbal’a ve sorar: - Oku bakalım bu hikâye mi, nedir?.. Bu soruya Oktay Akbal yanıt vermiş midir, ver- diyse ne demiştir bilmiyorum, tıpkı Kaliniktha’nın öy- kü mü, şiir mi, ne olduğunu hâlâ bilmediğim gibi... Batık Bir Gemi, 65’inde bir yazarın sevdiğini ge- çici bir süre için aniden bırakarak geldiği sahil ka- sabasını ve bu sürede belleğinin yaşamına yeni- den sunduğu eski sevgililerini, tanışlarını, oynaş- larını, özlemlerini yenileriyle karıştırarak, yaşattı- ğı bir zaman kesiti anlatan bir yapıt. Uzun öykü mü? Roman mı? Ne önemi var?... Sapına kadar bir Oktay Akbal kitabı. Eve döner dönmez bir solukta okudum ve da- ha birkaç gün önce gördüğüm Oktay Akbal’ı ye- niden özlediğimi, daha doğrusu görüşmemizde hasret gideremediğimizi anladım... asirmen@cumhuriyet.com.tr HASSA’DAKİ ÇATIŞMA Öldürülen 3 terörist üst düzey yönetici ANTAKYA (Cumhuriyet) - Hatay’õn Hassa ilçesi kõrsalõnda önceki gün meydana gelen çatõşmada öldürülen 3 teröristin PKK’nin yönetici kadrosundan olduğu belirlendi. Devriye görevi yapan jandarma ekipleri tarafõndan, Hassa ilçesi Ofdede Gediği mevkisinin güneyinde çõkan çatõşmada öldürülen 3 terörist ile ilgili yapõlan araştõrma sonucu, teröristlerin PKK’nin üst düzey yönetici kadrosunda yer aldõklarõ belirlendi. Olayla ilgili sürdürülen operasyon nedeniyle teröristlerin kimlikleri açõklanmadõ. Öldürülen teröristlerle birlikte 2 adet M16 silah, bir adet Kalaşnikof tüfek, 4 adet el bombasõ, 8 adet şarjör, 2 telsiz, 2 sõrt çantasõ ve patlayõcõ yapõmõnda kullanõlan malzemeler ele geçirildi. Yetkililer, bölgede arama çalõşmalarõnõn sürdürüldüğünü bildirdiler. CHP’nin hukukçu milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi’nin Paksüt hakkõndaki kararõnõ değerlendirdi ‘Yüksekmahkemeplanõbozdu’ SERTAÇ EŞ ANKARA - CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Anayasa Mahkemesi Başkan- vekili Osman Paksüt hakkõn- da verilen kararõn “Paksüt’ü is- tifa ettirerek yüksek mahke- meyi yeniden şekillendirme planı”nõ bozduğunu dile getir- di. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da, kararõn hukuka ve Yargõtay’õn daha önceki yerleşik kararlarõna uy- gun olduğunu, soruşturmala- rõn da bu çerçevede yürütülmesi gerektiğini söyledi. CHP’li Mengü, Anayasa Mah- kemesi’nin Paksüt hakkõndaki kararõnõn hukuki açõdan çok önemli olduğuna dikkat çekti. Hakkõnda telefonlarõnõn dinlen- mesine ilişkin karar bulunmayan bir kişinin “dinlemeye takıl- masının” hukuki bir değeri ol- madõğõnõ, bunun bir kanõt olarak değerlendirilemeyeceğinin teyit edildiğini belirten Mengü, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Paksüt olayını farklı yo- rumlamak lazım. Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğin- den istifa ettirmeye zorlamak istediler. Bu istifaya zorlama- nın sebebi ise mevcut Cum- hurbaşkanı’nın görev süresi içinde Anayasa Mahkemesi’ni yeniden şekillendirmekti. Zan- nediyorum, yaşı itibarıyla Pak- süt, Anayasa Mahkemesi’nde 6-7 sene daha görev yapacak. Bu da Cumhurbaşkanı’nın gö- rev süresinde Anayasa Mah- kemesi’nin tam olarak iste- nen konuma gelmesini engel- liyor. Onu boşaltmaya çalıştı- lar.. şimdilik o da olmamış görünüyor.” Anayasa Mahkemesi’nin hu- kuki açõdan “dik durduğu- nu”, verilen muhalif oyun faz- laca bir anlamõnõn olmadõğõnõ belirten Mengü, “Muhalif oy kullanan üyeye ilişkin, Pak- süt’ün eşinin telefon görüş- melerinde bazı ifadeleri ol- duğu gündeme gelmişti. Meşhur kapatma davasın- da söz konusu üyeye sıra gel- diğinde on dakika izin istedi- ğinden bahsedilmişti. Bu doğ- ru mudur, ne arasıdır, böyle bir âdet var mıdır onu bile- mem. Muhalif karar verme- sinde bunun etkisi olmuş ola- bilir. Bence fazla ciddiye al- mamak lazım” değerlendir- mesini yaptõ. ‘Örnek olmalı’ Anayasa Mahkemesi’nin ver- diği kararõn Ergenekon soruş- turmasõ ve yargõlamasõna da örnek oluşturmasõ gerektiğini belirten Mengü, kanõtlarõn hu- kuka uygun toplanmasõnõn önemli olduğunu vurguladõ. Bir soruşturmayõ yürüten savcõnõn sadece sanõk aleyhindeki delil- leri toplamakla değil, lehine olan delilleri de toplamakla yü- kümlü olduğunu belirten Men- gü, şöyle konuştu: “Hâkimin bağımsızlığı şah- sına tanınmış bir şey değildir. Yargılamaların tarafları açı- sından önem arz eder. Siyasi iktidara, egemen güçlere kar- şı, davanın taraflarına karşı tarafsızlıktır bu. Son Albay Çiçek olayında bu ortaya çık- tı. Savcının eline bir fotokopi belge geçmiştir. Yapması ge- reken, anında ilgili makama yazı yazarak belgenin aslı- nın olup olmadığını, varsa kendisine verilmesini iste- mektir. Bunun aslının bu- lunması istenir. Bunun aslı bulunamıyorsa, hukuk öğ- rencileri dahi bilir ki fotoko- piden delil olmaz. Avukatlar bile mahkemeye fotokopi bel- ge sunarken altına ‘aslõ gibi- dir’ diye not düşer. Eğer aslı- nı istendiğinde sunamazsa da başı ciddi derde girer. Aynı şey savcılar için de geçerlidir.” ‘Kıymeti yok’ Okay da, Anayasa Mahke- mesi’nin hukuka uygun bir ka- rar verdiğini söyledi. Okay, “Anayasa Mahkemesi bu yol- la elde edilmiş delillerin hu- kuki kıymeti olmadığını, bu- na dayalı soruştuma yapma imkânı olmadığını ifade et- miştir” diye konuştu. Alõnan kararõn yerleşik hukuk kararla- rõnõ da teyit ettiğini belirten Okay, “Sonuç itibarıyla bu tür kararların, yani Anayasa Mahkemesi kararlarının, Yargıtay kararlarının Erge- nekon soruşturması kapsa- mındaki hukuk uygulamala- rında esas alınıp, bu tür kor- san dinlemeler veya hukuki kıymeti olmayan bilgilendir- melerin dikkate alınmaması gerekiyor” dedi. CHP’li Mengü, hakkõnda telefonlarõnõn dinlenmesine ilişkin karar bulunmayan bir kişinin “dinlemeye takõlmasõnõn” hukuki bir değeri olmadõğõnõn teyit edildiğini belirtti. HSYK BAŞKANVEKİLİ ÖZBEK: ‘Hedef gösteriyorlar’ Özbek, kurul üyelerini suçlayõcõ nitelikteki yayõnlara yer verilmesinin üzüntüyle izlendiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, kurulda “yaz kararnamesiyle ilgili çalışmalar devam ederken bir kısım basında, yasa gereği gizli olması gereken işlemler ve görüşme- lerle ilgili yorum yapılması ve kurul üye- lerini suçlayıcı ve hedef gösterir nitelikte- ki yayınlara yer verilmesinin üzüntüyle izlendiğini” belirtti. Özbek, anayasanõn 159. maddesi uyarõnca kurulan HSYK’nin, mahkemelerin bağõmsõz- lõğõ ve hâkimlik teminatõ esaslarõna göre gö- rev yaptõğõnõ vurguladõ. Özbek, şunlarõ kay- detti: “Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıla- rı Hakkındaki Kararname Taslağı 15 Ha- ziran 2009; Adli Yargı Unvanlı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Karar- name Taslağı ile İdari Hâkim ve Savcıları- na Ait Kararname Taslağı ise 6 Temmuz 2009 tarihlerinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerine verilmiştir.” Taslaklarõn görüşülmesi sõrasõnda üyeler tarafõndan değişiklik teklifleri verilmesi ve yeni öneriler getirilmesinin mümkün oldu- ğunu belirten Özbek, şunlarõ kaydetti: “Ça- lışmalar devam ederken bir kısım basın- da, yasa gereği gizli olması gereken işlem- ler ve görüşmelerle ilgili yorum yapılması ve kurul üyelerini suçlayıcı ve hedef gös- terir nitelikteki yayınlara yer verilmesi üzüntüyle izlenmektedir. Kurulun yüksek yargıdan seçimle gelen üyeleri, yargı ba- ğımsızlığının korunması, hâkim ve savcı- larla ailelerinin mağdur olmaması için her türlü gayreti göstermektedir.” Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Anka- ra’nõn Elmadağ ilçesi Belediye Başkanlõ- ğõ’na yaptõğõ ziyaret sõrasõnda, Özbek’in açõklamalarõnõ değerlendirdi. Çiçek, “Be- nim görev alanıma giren bir konu değil- dir. Günlerdir tartışılan bir konudur. HSYK çalışmalarla ilgili açıklama yap- saydı spekülasyon olmazdı” dedi. Kararnameye ilişkin olarak özellikle dinci ve AKP’ye yakõn gazete ve televizyonlarda bir haftadõr yoğun yayõn yapõlõyor. Dinci basõn HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un Ergenekon savcõ ve hâkimlerinin değiştirilmesi için öner- ge verdiğini savunarak kendisine saldõrõyor. Kömür dağõtõmõ erken başladõ Sosyal yardım adı altında seçim yatırımı ola- rak değerlendirilen ücretsiz kömür dağıtı- mı bu yıl erken başladı. İzmir’in kuzey hat- tına dağıtılacak kömürler, Çiğli Ata Sana- yi Bölgesi bitişiğinndeki Sağlık Bakanlığı Do- natım Müdürlüğü’nün bahçesinde tutuluyor. İki hafta önce dağıtımına başlanan kömür- ler buradan kamyonlara yüklenerek daha önceden belirlenen adreslere götürülüyor. Çiğli Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla dağıtımı ya- pılan kömürler temmuz ayı başında Çiğli’ye getirildi. Vakıf tarafından tespit edilen ai- lelere kömür dağıtımı iki hafta önce başla- dı. Vakıf yetkilileri tarafından doğrudan ev- lere teslim edilen kömür çuvallarının üze- rinde “para ile satılamaz” yazısı yer alıyor. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN) RTÜK’ÜN CHP’Lİ ÜST KURUL ÜYESİ ALP: ‘Yeni başkanõn nasõl olduğu yazõlarõyla ortada’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) CHP’li üye- si Hülya Alp, “RTÜK’ün siyaset- ten arındırılmış bir kurum olmadı- ğını” belirterek “Son yapılan seçim- ler bu durumun en iyi kanıtıdır. Yeni başkan Prof. Dr. Davut Dur- sun’un nasıl biri olduğu, yazdığı yazılarla ortadadır” dedi. RTÜK’te önceki gün başkanlõk se- çimleri yapõlmõştõ. Seçimler sonrasõ Zahid Akman’dan boşa- lan koltuğa, AKP’ye ya- kõnlõğõ ile bilinen Yeni Şafak gazetesinin yazarõ, “saltanatı” ve “türba- nı” öven, laikliği “sap- kınlık”, cumhuriyet kad- rolarõnõ da “militan” ola- rak değerlendiren Prof. Dr. Davut Dursun otur- du. RTÜK’ün CHP’li üyesi Hülya Alp de se- çimlere adaylõğõnõ koy- muştu. Alp, seçimin ar- dõndan görüşlerini Cumhuriyet’le paylaştõ. RTÜK’ten yapõlan yazõlõ açõklamalarda sürekli kurumun “özerk ve anayasal bir kurum” ol- duğunun belirtildiğini anlatan Alp, “Gerçekte öyle midir, değil midir? Ben görmek için adaylığımı açıkla- mıştım. Ancak seçimler AKP’liden CHP’liye oy çıkmaz mantığını bir kez daha kanıtladı” dedi. Alp, söz- lerini şöyle sürdürdü: “Zahid Ak- man’ın başkanlıktan ayrılmasıyla ilgili olarak basında birtakım ha- berler yer almıştı. Onun hemen ardından da RTÜK’ten bir yazılı açıklama gelmişti. ‘RTÜK anayasal ve özerk bir kuruldur, başbakan bile olsa talimat almaz. RTÜK üyeleri bunu hakaret kabul ederler’ diye. Ta- bii bu olması gereken. Ancak böyle işlemediğini bir kez daha gördük. Adaylığımı koyduğum için herkes beni tebrik etti. Ama benim tebrik edilecek bir yanım yoktu. Bir oy bile çıkmadı bana. Sayın Davut Dursun dışında aday da gösteril- medi. Yani bunun bir siyasal işare- ti var. Demek ki RTÜK siyasetten arın- dırılmış bir kurum de- ğil. Siyasi işaretlerle hareket eden bir ku- rum. Bugün (dün) Cumhuriyet’te Sayın Dursun ile ilgili haber- de neler işaret edili- yorsa, benim de dü- şüncem odur. Sayın Dursun’un nasıl biri olduğu, yazdığı yazı- larla ortadadır. Kuru- mu nasıl yöneteceğini, kendi poli- tik görüşlerini kriter olarak belir- leyip belirlemeyeceğini göreceğiz. Zaten onun da bir oyu var, bizim de. Fakat siyasal bir bloklaşma oluşursa bundan sonra RTÜK’te, bu sevimsiz olur. Her kurum gibi RTÜK de cumhuriyetin bir kuru- mudur. Cumhuriyetin değerlerini korumak ve kollamak durumun- dadır. Cumhuriyet de yasalarla yö- netilir. Dünkü seçimler çok düm- düz oldu. Zaten iki aday vardı. Başkanın kim olacağı da belliydi.” RTÜK üyesi Hülya Alp.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear