Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER RTÜK başkanlõğõna seçilen Davut Dursun’un saltanat ve türbanõ öven yazõlarõ bulunuyor Yeni başkan Yeni Şafak’tan Azmettirici Aral yine duruşmaya katõlmadõ SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Zirve Yayõnevi da- vasõnõn 19. duruşmasõ dün Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yapõldõ. Olayõn azmettiricisi olarak yargõlanan, bir önceki duruşmaya da ödenek ye- tersizliği nedeniyle getirilemeyen Va- rol Bülent Aral’õn bu kez de Adana Ruh ve Sinir Hastalõklarõ Hastanesi’ne sevk edilmesi nedeniyle duruşmaya katõlamamasõ müdahil avu- katlarõn tepkisini çekti. Avukat Erdal Doğan, yargõlamayla adeta alay edildiğini söy- ledi. Malatya’da 18 Ni- san 2007’de 1’i Al- man 3 kişinin katle- dilmesiyle ilgili da- vaya devam edildi. Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruş- mada tutuklu zanlõlar Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım ile tutuksuz yargõlanan Hü- seyin Yelki hazõr bulundu. Aral ise te- davi için Adana Ruh ve Sinir Hasta- lõklarõ Hastanesi’ne sevk edildiği ge- rekçesiyle duruşmaya getirilmedi. Müdahil avukatlarõ, Aral’õn hastane- ye sevk edilmesine tepki göstererek Adõyaman’da yargõlandõğõ bir davay- la ilgili Adli Tõp Kurumu’nun akõl sağ- lõğõnõn yerinde olduğuna ilişkin rapor verdiğini anõmsattõ. Mahkeme heyeti ise Aral’õn önümüzdeki duruşmada ha- zõr edilmesi için Adana ve Adõyaman cumhuriyet başsavcõlõklarõna yazõ ya- zõlmasõna, tanõk Burcu Polat hakkõnda zorla getirilmesi kararõ çõkartõlmasõna, Aral ve Polat’õn getirilmemesi duru- munda görevliler hakkõnda suç duyu- rusunda bulunulmasõna, Adõyaman 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde süren bir davayla ilgili Adli Tõp Kuru- mu’nda Aral hakkõnda verilen ra- porun istenmesine ve bir son- raki duruşmanõn 21 Ağus- tos’ta yapõlmasõna karar verdi. Müdahil avukatlarõn- dan Doğan, Aral’õn ge- tirilmemesine tepki gös- terdi. Doğan, “Bizde şöyle bir kanı oluşma- ya başladı; acaba bu sa- nığı mahkemeden mi ka- çırmaya çalışıyorlar? Uma- rım öyle değildir” dedi. Soruş- turmayõ yürüten savcõlarõn ellerinden geleni yaptõklarõnõ anlatan Doğan, “Fakat bu dosyanın asıl ana kay- nağını, bilgilerini ve bununla ilgili daha derin araştırmaların Ergene- kon soruşturması olarak bilinen İs- tanbul’daki cumhuriyet savcılarının bilgisi dahilinde yürütüldüğünü dü- şünmekteyiz. Ergenekon savcıları ilk iddianamede bu cinayeti de adlan- dırdıkları için daha somut çalışma- lar bekliyoruz” diye konuştu. ZİRVE YAYINEVİ DAVASINDA MÜDAHİL AVUKATLAR TEPKİLİ Olayın az- mettiricisi olarak yargılanan Aral’ın son iki duruşmaya geti- rilmemesine tepki göste- ren müdahil avukatla- rından Erdal Doğan, yargılamayla adeta alay edildiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Rad- yo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanõ Za- hid Akman hakkõnda, Almanya Frankfurt Eyalet Savcõlõğõ’nca, ismi açõklanmayan bir kişiyle be- raber “resmi evrakta sahtecilikten” ceza davasõ açõldõ. CNN Türk’ün haberine göre, 17 Haziran’da açõlan söz konusu davanõn dosya numarasõ 6310/JS 223836/09. Daha önce, eski RTÜK Baş- kanõ Akman’õn kendisini akladõğõnõ iddia ettiği, Almanya’ya girişinde bir yasak ve tedbir olmadõ- ğõ yönünde, 3 Eylül 2008 tarihli bir belge yayõm- lanmõştõ. Akman’õn, Almanya’nõn Main Taunus bölgesi Yabancõlar Dairesi’nden alõnan resmi belgeyi basõna ve kamuoyuna orijinal haliyle açõklamadõğõna dair haberler basõnda yer aldõ. Bu durumun ortaya çõkmasõndan sonra da Frankfurt Kriminal Dairesi, resmi belgede sah- tecilik yapõldõğõ gerekçesiyle bir soruşturma baş- lattõ. Bu haberlerin ardõndan Akman’õn avukat- larõndan bir açõklama gelmişti. Açõklamada, Al- manya’dan gelen resmi belgenin bir bölümünün Akman’õn özel hayatõnõ ilgilendirdiği gerekçesiy- le kamuoyu ile paylaşõlmadõğõ dile getirilmişti. Kamuoyundan gizlenen belgenin o paragrafõnda da Akman’õn, Almanya’ya gelmesi halinde ya- bancõlar polisi ile irtibata geçmesi isteniyordu. Haberin ardõndan Akman, hakkõndaki iddialarõn “külliyen yalan” olduğunu söylemişti. Sonra Hürriyet gazetesi Akman’õn gizlediği orijinal belgeyi yayõmlamõştõ. Belgede gizlenen bölümde, “hakkında yürüyen ceza davası nedeniyle ülke- ye girişi sakıncalı kararı” ibaresi yer alõyordu. SELDA GÜNEYSU ANKARA - Zahid Akman’õn gö- rev süresinin dolmasõnõn ardõndan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) başkanlõğõna, 7 oyla Prof. Dr. Davut Dursun seçildi. Dursun, AKP kontenjanõndan kurul üyesi olmuştu. AKP’ye yakõnlõğõ ile bilinen Yeni Şa- fak gazetesinin yazarõ olan Dur- sun’un, “saltanatı” ve “türbanı” öven yazõlarõ bulunuyor. RTÜK’ün yeni başkanõ, AKP’ye yakõnlõğõ ile bilinen Yeni Şafak ga- zetesi yazarõ Dursun oldu. TBMM ta- rafõndan 13 Temmuz 2005’te RTÜK üyeliğine seçilen Dursun’un “Os- manlı Devleti’nde Siyaset ve Din”, “İslam Dünyasında Dayanışma Hareketleri”, “Ortadoğu Neresi?”, “İslam Dünyasında Entegrasyon Hareketleri”, “Demokratikleşe- meyen Türkiye”, “Ertesi Gün/De- mokrasi Krizlerinde Basın ve Ay- dınlar”, “27 Mayıs Darbesi”, “Si- yaset Bilimi”, “12 Mart Darbesi”, “12 Eylül Darbesi” adlõ çalõşmala- rõ bulunuyor. SALTANAT VE TÜRBANI ÖVEN YAZILARI Davut Dursun’un, “saltanatı” ve “türbanı” öven yazõlarõ da bulunu- yor. Dursun, Yeni Şafak gazetesinde 30 Ekim 2008 tarihinde yayõmlanan “Öncesi ve Sonrasıyla Cumhuriyet” başlõklõ yazõsõnda, ülkedeki ekonomik, siyasal ve sosyal kalkõnmanõn salt cumhuriyetle açõklanamayacağõnõ sa- vunuyor. Dursun yazõsõnda özetle şunlarõ söylüyor: “Cumhuriyetin erdem ve kazanımlarını önceki devlet sisteminin çeşitli sorunları- nı ileri sürerek meşrulaştırmaya ça- lışmak basit bir kurnazlık gibi. Nerede ise bir asra yaklaşan cum- huriyet döneminde elde edilmiş ekonomik, sosyal ve siyasal geliş- meleri öne sürerek cumhuriyetin erdemini ispatlama yoluna gitmek çok sağlıklı bir yöntem gibi gö- zükmüyor. Pek çok kişi cumhuri- yetin ilk yıllarında şu kadar kilo- metre demiryolu, şu kadar kilo- metre karayolu, şu kadar sanayi üretimi, şu kadar nüfus gücü vb. vardı; bugün cumhuriyet sayesin- de şuralara geldik şeklinde bir kı- yaslama yapıyor. Bunlar cumhu- riyetin kazanımlarıdır, şeklinde bir haklılaştırma yoluna gidiyor. İs- ter istemez bu yöntemi tercih eden- lere dönüp şu soruyu sormak ge- rekiyor: Varsayalım ki cumhuriyet ilan edilmemiş ve saltanat rejimi devam ediyor olsaydı ekonomik, sosyal ve siyasal alanda hiçbir ge- lişme olmayacak mıydı? Bu alan- lardaki gelişmeyi cumhuriyetle açıklamak, İngiltere, Belçika, Hol- landa gibi örnekler dururken ne kadar mümkündür? İngiltere’nin ekonomik, sosyal ve siyasal geliş- meleri kraliyetin varlığına rağmen nasıl gerçekleşiyor? Bu tür soru- ların elbette makul ve anlamlı ce- vaplarını bulmak mümkün değil. cumhuriyeti ekonomik gelişme ka- lemleriyle izah etmek gibi absürd bir şey olamaz.” Dursun, 31 Ocak 2008 tarihli, “Ba- şörtüsünü Nasıl Bağlayalım?” baş- lõklõ yazõsõnda da, “türban özgürlü- ğünü” savunuyor. Dursun ilgili ya- zõsõnda şu ifadelere yer veriyor: “Ba- şörtüsü sorununun, yıllardır ol- duğu gibi temel insan haklarından kabul edilen eğitim hakkının en- gellenmesine yol açması nedeniyle bu konu eğitim hakkı temelinde ele alınıyor olsa çözümü belki de daha kolay olacaktır. Temel insan hak- ları sözleşmelerinde ve anayasa- mızda belirtildiği gibi eğitim hak- kından hiç kimsenin mahrum edil- memesi ana ilke olduğuna göre ve başörtüsü takan gençlerin eğitim hakkı açıkça engellendiğine göre bunun sorun olmaktan çıkarılma- sı konusunda bir kuşkunun bu- lunmaması gerekir.” Dursun, önümüzdeki günlerde RTÜK Yasasõ’nõ AB ve Avrupa Par- lamentosu’nun yayõmladõğõ “Gör- sel İşitsel Medya Direktifi Çerçe- vesi” içinde uyumlaştõrõlmasõna yö- nelik çalõşmalar olacağõnõ dile getir- di. Dursun, “frekans tahsisleriyle il- gili konuların RTÜK gündeminin baş sayfasında olacağını” kaydetti. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Zahid Ak- man’õn yerine RTÜK Başkanlõğõ’na seçilen Prof. Dr. Davut Dur- sun’un, Sakarya Üniversi- tesi İlahiyat Fakültesi’nde kaleme aldõğõ makalesin- de laiklikten “sapkınlık, taklid” olarak bahsedilir- ken “Cumhuriyeti kuran ve siyasal iktidara ege- men olan devrimci kad- ro”nun çalõşmalarõ da “militan bir devlet poli- tikası uygulaması” ola- rak nitelendirildi. Gazeteport’un haberine göre Dursun yazdõğõ bir makalede laikliğin cum- huriyet yönetiminin “hal- ka rağmen” baskõ ve da- yatmalarõ sonucu kurul- duğunu ileri sürüyor. Dursun, makalesinde Tür- kiye ve Fransa’daki uygu- lamalar arasõndaki ben- zerliğe dikkat çektikten sonra, “benzerliğin şart- ların ayniliğinden değil laikliği siyasal ve top- lumsal bir ilke haline getirmek isteyen idare- cilerin ‘taklid’inden do- ğan bir benzerliktir” gö- rüşü savunuluyor. “Cum- huriyeti kuran ve siya- sal iktidara egemen olan devrimci kadro, toplu- mun geriliğinin faturası- nı kestikleri dini, kamu- sal alandan bütünüyle ‘tard’ ve ‘tesfiye’ye yö- nelmiş ‘militan’ bir dev- let politikası uygulamış- lardır” görüşünü ileri sü- ren Dursun’un makalesin- deki görüşler şöyle: “Cumhuriyet laikliğinin dine müdahale olduğu zaten ilgililerce de ifade edilen bir uygulamadır. M. Kemal’in hatıratını yazan F. R. Atay ‘Kema- lizm aslõnda büyük ve esaslõ bir din reformu- dur... Kemalizm ibadetler dõşõndaki bütün ayet hü- kümlerini kaldõrmõştõr.’ Bize göre bu tespit doğ- rudur... Bu amaca yöne- lik uygulamalar laisiz- min ‘Sünni İslam’ karşı- sında ‘sapkõn’ bir ideolo- ji ve rakip olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır.” Akman’a Almanya’da bir dava da evrakta sahtecilikten İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi üyeleri, Adli Tõp raporuna karşõn kanser hastasõ hükümlü Güler Zere’yi tahliye etmeyen Elbistan Cumhuriyet Savcõsõ ile Zere’ye “Hastanenin mahkûm koğuşunda kalabilir” raporu ve- ren Adli Tõp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Baş- kanõ Dr. Nur Birgen hakkõnda suç duyuru- sunda bulundu. Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önünde toplanan ÇHD’liler, “Güler Zere yaşasın” yazõlõ pankart ile “Eriyen Gü- ler’in bedeni değil, adaletinizdir” yazõlõ dö- vizi taşõdõ. Grup adõna açõklama yapan avukat Barkın Timtik, Çukurova Üniversitesi Adli Tõp Bilim Dalõ Başkanlõğõ’nõn Zere hakkõn- daki “hapishanede kalamaz” raporlarõna karşõn savcõnõn ve Adli Tõp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanlõğõ’nõn raporlarõ görmezden gelerek “adam öldürmeye teşebbüs” suçunu işlediğini savundu. Timtik, Zere’nin Adli Tõp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanlõğõ tarafõn- dan çok kõsa bir sürede muayene edildiğini ve kalmakta olduğu Çukurova Üniversitesi Balcalõ Hastanesi’nin mahkûm koğuşuna geri getirildiğini vurguladõ. Timtik, Zere’nin hiç- bir ayrõntõlõ tetkik ve muayeneden geçirilme- diğini ve bu durumun Zere’nin siyasi kimliği ile ilgili olduğunu söyledi. Birgen’in geçmiş- te 3 kez meslekten men cezasõ aldõğõ ve dos- yasõnõn kabarõk olduğu biliniyor. Zere raporunu hazõrlayan Birgen için suç duyurusu ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ Seçim sonuçlarına ilişkin RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada da, şu bilgilere yer verildi: “Zahid Akman’ın yönettiği oylamada RTÜK Başkan- lığı’na Prof. Dr. Davut Dursun ile Hülya Alp aday olmuştur. İlk turda 2’ye karşılık 7 oyla Prof. Dr. Davut Dursun başkan seçilmiştir. Daha son- ra, RTÜK Başkanvekilliği seçimine geçilmiştir. Bu kez oylamayı yeni baş- kan Prof. Dr. Davut Dursun yönetmiştir. İlk turda Prof. Dr. Hasan Tah- sin Fendoğlu, Prof. Dr. İlhan Yerlikaya ve Mehmet Dadak başkanvekilli- ğine aday olmuşlardır. İlk oylamada Fendoğlu ve Yerlikaya 3’er oy, Da- dak 2 oy almıştır. İkinci turda Fendoğlu’nun adaylıktan çekilmesiyle Yer- likaya 5 oyla başkanvekili seçilmiştir.” DURSUN İLK TURDA 2’YE KARŞI 7 OYLA BAŞKANLIĞA SEÇİLDİ RTÜK Başkanlığı’na seçilen Dursun, görevi Akman’dan devraldı. (Fotoğraf: AA) EKONOMİDE ATAMALAR Emekliler,zamlarõ hükümete iade etti DİSK/ Emekli- Sen İstanbul Şubeleri, SSK ve Bağ- Kur’luya verilen zammı, AKP hü- kümetinin kendilerine yaptığı 5- 10 lira arasında değişen oranlardaki zamları iade ederek protesto ettiler. Emeklilerin pro- testo gösterisine CHP İstanbul il örgütü ve CHP milletvekilleri destek verdi. Mısır Çarşısı önünde dün öğle saatlerinde topla- nan emekliler, Halk Bankası’na yürüyüp “zamlarını” alan SSK ve Bağ-Kur emekli- leri, buradan da Sirkeci Postanesi’ne gide- rek kendilerine verilen zamları AKP hü- kümetine temsili olarak göndererek iade ettiler. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Emin Zararsõz SGK Başkanõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ Müsteşarlõ- ğõ’na Birol Aydemir, Sosyal Güvenlik Ku- rumu (SGK) Başkanlõğõ’na Mehmet Emin Zararsız, Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’na Ah- met Yakıcı, Maliye Bakanlõğõ Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’ne de Gelir İdaresi Başkan Yardõmcõlarõndan İlhan Ha- tipoğlu atandõ. Resmi Gazete’nin dünkü sa- yõsõnda yer alan atama kararlarõna göre SGK Başkanlõğõ’na atanan Zararsõz, hükü- metin sonuçsuz kalan taslak anayasa çalõş- malarõnda, AKP’nin bağõmsõz olarak nite- lendirdiği Bilim Kurulu’na AKP adõna katõ- lan bürokrat olarak biliniyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlõğõ’na Hasan İpek, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõ- ğõ Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na Ahmet Zahte- roğulları, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlõğõ Bakanlõk Müşavirliği’ne Strateji Geliştirme Başkanõ Birol Ekici getirildi. İŞTE YENİ RTÜK BAŞKANI DURSUN Laikliğe ‘sapkõnlõk’ dedi