28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 14 HABERLER D avranõş bilimlerinden el- de edilen tekno- lojileri yaşlõlar ve onlarõ önemseyenlerin hayat kalitesini arttõrmak ve yaratõcõ pratik çözümlere çevirmek üzere kurulan MIT AgeLab, “Hemen Yaş Kazanma Em- pati Sistemi”ni (AGNES) ge- liştirdi. AGNES, giyildiği za- man yaştan kaynaklanan fizik- sel kõsõtlarõ taklit ediyor. Örne- ğin, elastik bantlar, diz petleri, dirsek koruyucular ve boyun- luk; arterit ve omurga problem- lerinde olduğu gibi hareketleri kõsõtlõyor. Kulak tõpalarõ duyma yeteneğini azal- tõyor, sarõ gözlükler görüşü engelliyor ve eldivenler ise dokunmayõ kõsõtlõyor. AgeLab Müdürü Joseph Coughlin, AG- NES’in amacõnõn “20’lerinde 30’larõn- da olan ürün ve sistem tasarõmcõlarõna, daha yaşlõ insanlarõn günlük yaşamõn tüm alanlarõnda yaşamla nasõl mücadele verdikle- rini kavratmak” ola- rak açõklõyor. “AGNES 1.0 2005 yõlõnda geliştirildi. Gü- nümüzde AGNES 2.0’õ kullanõyoruz. Bu sadece yaşlõlõğõn nasõl bir şey olduğunu gör- mekle ilgili de değil, aynõ zamanda yeniyi ge- liştirebilmek için tasa- rõmcõ ve mühendislere gerekli kavrayõşõ kazan- dõrmakla ilgili. Yeni ürün- lerin ve hizmetlerin önemli orandaki müşterilerinin şimdiye kadar olduğun- dan daha yaşlõ kişiler olma ihtimali yüksek. Yeni iPod’un müşterisi yine 20’lerin- de olsa da, yeni nesil ileri teknoloji, lüks ve yüksek fiyatlõ sedanlarõn ve ev aletle- rinin esas müşterisi muhtemelen 20 veya 30 yaşõnda olmaya- caktõr” diyen Co- ughlin Siemens, Da- imler ve General Mills gibi firmalar- dan temsilcilerin AgeLab’õ ziyaret ederek ve AG- NES takõmõnõ gi- yerek cep telefo- nu kullanmak, otomobile bin- mek, kek karõş- tõrmak gibi işle- ri yapmayõ de- nediklerini an- latõyor. Deutsche Post DHL, 2020 yõlõndaki küresel, ekonomik, tekno- lojik, lojistik, çevre ve toplum alanõndaki trendleri ve değişen müş- teri ihtiyaçlarõnõ ortaya koydu. Deutsche Post DHL’in yap- tõğõ ve Türkiye’den altõ bü- yük ölçekli şirketin de ka- tõldõğõ “Yarõna Ulaşmak, 2020 ve Sonrasõnda Müşteri İhtiyaçlarõ” ad- lõ çalõşma yayõmlandõ. 2020 ve hatta sonrasõnõn trend- lerini gösteren bu çalõşma kapsa- mõnda; küreselleşme, ekonomi, tek- noloji, lojistik, çevre ve toplum gibi konularda uzman görüşlerine ve ana- lizlere yer verildi. Çalõşma sonu- cunda gelecek 10 yõl içinde en önem- li 10 eğilim şöyle: KÜRESEL GELİŞMELER 1-İklim değişimi en önemli konulardan biri haline ge- lecek, “yeşil” ürün ve hiz- metlerin kullanõmõ artacak ve geri dönüşümlü enerji üretimi için başlangõç nok- tasõ olacak. 2-Dünya çapõnda eko- nomik farklõlõklar giderek artacak. Sosyal anlaşmaz- lõklarõn artmasõ güvenlik harca- malarõnda artõşa yol açacak. 3-Çin ekonomik büyümenin tar- tõşmasõz lideri olacak ve dünya tek- noloji liderleri sõralamasõnda yerini alacak. YENİ MÜŞTERİLER 4-İnternet dünya çapõnda müşteri bek- lenti ve davranõşlarõnõ değiştirecek; bireyselleş- me, şeffaflõk, uygunluk ve hõz ko- nularõ öne çõkacak. 5-Çevreye dost düşünce ve dikkatli tüketim, satõn alma davra- nõşlarõnõ önemli ölçüde etkileyecek. 6-Rahatlõk, konfor ve sadelik ana istekler haline gelecek. 7-Yüz yüze iletişim, iletişimdeki önemini koruyacak. LOJİSTİKTE DEĞİŞİM 8-Lojistik endüstrisi eğitim- leri belirleyici konuma ge- lecek. Ortak girişimlerde ve yeşil taşõmacõlõkta yeni stan- dartlar ortaya koyacak. 9-Off-shore ve out-so- urcing yeni olanaklar ya- ratacak ve değer zinciri lojistik ile ilgili tüm hiz- met konularõnda genişle- yecek. 10-Lojistik sağlayõcõlar da- nõşman firmalar konumuna ge- lecek; bütünleyici hizmetler katma değer sağlayacak. YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Evini ofis olarak kullananlar kiradan stopaj kesintisi yapmalõ M ali müşavir, serbest muha- sebeci, doktor, avukat, mi- mar, mühendis gibi serbest meslek erbabının hem ika- met ettiği hem de işyeri ola- rak kullandığı konutu için yaptığı kira öde- melerinin tamamı üzerinden stopaj kesinti- si yapması gerekir. Gelir Vergisi Kanu- nu’nun 68’inci maddesinde serbest meslek erbabının; mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderle- re ilişkin hüküm yer alıyor. Buna göre; ika- metgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kul- lananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın ta- mamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer gi- derlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mül- kü olanlar kira yerine amortismanı, ikamet- gâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler. Yine Gelir Vergisi Kanu- nu’nun 96’ncı maddesinde; Vergi tevkifatı, 94’üncü mad- de kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan öde- melere uygulanır. Bu mad- dede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri is- tihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder. Vergi tevkifatı, ücretler dışın- da kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. “Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenil- mesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır” hükmü yer al- maktadır. Diğer taraftan konu ile ilgili olarak yayım- lanan 128 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Teb- liği de bulunmaktadır. İlgili yasalar ve hükümleri gereğince Ge- lir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine göre vergi tevkifatı yapma yükümlülüğü bulunan serbest meslek erbaplarının, hem ikamet ettiği hem de işyeri olarak kullandı- ğı konut için yapılan kira ödemelerinin ta- mamı üzerinden yüzde 20 oranında gelir ver- gisi tevkifatı yapması gerek- mektedir. SÖZLEŞMELİ MEMURA DOĞUM İZNİ PARASI DHL, 2020 yõlõndaki küresel, ekonomik, teknolojik, lojistik, çevre ve toplum alanõndaki trendleri ve değişen müşteri ihtiyaçlarõnõ belirledi MIT AgeLab tarafõndan geliştirilen sistemi kullanan iş dünyasõ yeni sõnõrlar keşfediyor Ben bir firmada aylık maaşla çalışan elemanım. Yaşadığımız bu ekonomikkrizden dolayı işverenle biz çalışanlar arasında yaptığımız sözlü sözleşme ge- reği yaklaşık her ay 15 gün ücretsiz izin kullanmaktayız. Benim sorum çalış- madığımız bu 15 gün için işveren SGK’ya eksik gün bildiriminde bulunabilir mi? Bunun için herhangi bir neden belirtmesi gerekli midir? İşveren çalıştırdığı işçilere peş peşe her ay belli bir sü- re(10 veya 15 gün) ücretsiz izin kullandırabilir mi? Yıllık üc- retli izin hakkımızda veya İş-Kur’dan işsizlik ödeneği ta- lep ettiğimizde bu ücretsiz izin kullandığımız süreler dik- kate alınır mı? Orhan Acar Bu şekilde ücretsiz izin kullanımına ilişkin bir düzenleme İş Kanunu’nda yoktur. İşçinin rızası olmadan ücretsiz izin kullan- dırılamaz ve ücretsiz izinde ücret ödenmez, SSK primi yatırıl- maz. Ücretsiz izin süreleri işsizlik sigortasında dikkate alınır ve eksik gün nedeni olarak kabul edilir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. ÇALIŞANIN ONAYI OLMADAN ÜCRETSİZ İZİN KULLANDIRILMAZ ‘Tüketici çevreci lastiğe yöneliyor’ Küresel õsõnma sorununa ekonomik krizin de eklen- mesi tüketici tercihlerini gi- derek değiştirirken üreticiler de yeni koşullara uyum sağ- layacak ürünlere yönelmeye başladõlar. Lastik sektörünün önde gelen markalarõndan biri olan Michelin’in Tür- kiye Pazarlama Direktörü Sertan Akçagöz yakõt ta- sarrufu sağlayan lastiklerin satõşlarõnda yüzde 15’lik bir artõş meydana geldiğini söy- ledi. Yaptõğõmõz soh- bette Akçagöz, “Kullanıcı 100 ki- lometrede 0.2 lit- re yakıt tasarru- fu sağlıyor. Bu da Türkiye gibi benzinin çok pa- halı olduğu bir ül- kede önemli bir ra- kam. Yakıt tasar- rufu sonucunda bir lastik kendisini 45.000 km’de geri ödü- yor” diye konuştu. Satõş ar- tõşõnõ, ekonomik kriz sonra- sõ kullanõcõlarõn tasarruf eği- liminin artmasõna bağlayan Akçagöz, dördüncü kuşak, enerji tasarruflu yeşil lastik Energy Saver’deki silika teknolojisi sayesinde hem benzin maliyetlerini azalttõ- ğõnõ hem de CO2 emisyon- larõnõ km’de 4 g düşürdü- ğünü söyledi. Türkiye’de de sürdürülen bilinçlendirme kampanyalarõ sonucunda 5 bin 500 kullanõcõya ulaştõk- larõnõ söyleyen Akçagöz, Türkiye’nin tüketici profili- ne ilişkin de şu bilgileri ver- di: “Türkiye’de tüketici, lastik seçerken son derece titiz davranıyor. Ancak satın aldıktan sonra lastik ile işleri bitiyor, havasını bile kontrol etmiyorlar. Araştırmalar her ciddi 10 kazadan birinin düşük ha- valı lastik ile seyreden araçlardan kaynaklan- dığını gösteriyor. Türkiye’de her 10 araçtan 7’sinde las- tik havası düşük.” Sorularõmõz üze- rine Akçagöz’ün ya- nõtladõğõ bir diğer ko- nu da atõk lastikler oluyor. Akçagöz, “lastikler, yeni mal- zemeler veya enerji olarak yüzde 100 ge- ri- dönüştürülebilirler. Ba- tı Avrupa’da, geri-dönü- şüm oranı 2001’de yüzde 65 iken, 2005’te yüzde 90’a yükseldi. Çimento fabri- kalarında yakılabildiği gi- bi granül haline getirilip zemin yapımında kullanı- labiliyor. Türkiye’de de geçen sene kurulan Las- Der, atık lastiklerin topla- nıp geri-dönüştürülmesi konusunda faaliyet göste- riyor” diyor. Yaz mevsiminin sıcaklığı, işten uzaklaşmayı teşvik ediyor kuşkusuz. Tatil, işten izin almak ve mola vermek ne kadar da cazip görünüyor… Gel- gelelim işsizliğin çok ağır bir baskısı var; “çalışma hakkı” kavramı yakıcı, sahici ve somut bir talep olarak her şeyin önüne geçmiş bulunuyor. Bu haktan “mahrum” edilen milyonlarca insan var! Bu hafta açıklanan ra- kamlara göre işsiz olduğu halde iş bu- lamayanlar da eklendiğinde gerçek iş- siz sayısı 5 milyon 837 bin kişi olarak hesaplanıyor. Aileyi geçindirmek, sosyalleşme- yi devam ettirmek için çalışmak zo- runlu. Ve fakat “ağır, zahmetli ve se- vimsiz çalışma” olgusundan uzak- laşmak için “boş zaman veya tatil hak- kı”nı kullanmak da gerekli. Fakat ça- lışmak istediği halde iş bulamayan bu devasa işsizler ordusunun ve genel kabul görmüş “tembel toplum” hu- rafesinin gölgesi altında tatil hakkının öneminden bahsetmek hiç de kolay değil. Bir de iş güvencesi pamuk ip- liğine bağlı olan, işten çıkarılmamak için “tatil hakkını” kullanamayan mil- yonlarca çalışan var… Eğer iktisadı insansız ve siyaset- siz bir disiplin olarak tasavvur etmi- yorsak tatil hakkını tartışmak zorun- dayız. Çalışma hakkını lâyıkıyla kul- lanmak istiyor, yasalara uygun iş ta- lep ediyorsak ve milyonlarca işsizin iş bulmasını istiyorsak şu kriz döne- minde tatil hakkını da talep etmek ve layıkıyla kullanmamız gerekir. Burada anahtar nokta, çalışma sa- atlerinin düşmesi. Çalışma saatlerinin düşmesi ile hem işi olanlar için çok daha fazla bir “boş zaman” sağlanmış, hem de iş- sizlere iş imkânı bulunmuş olacaktır. Diğer yandan kriz, işçiler çalışma- dığı için veya az çalıştıkları için mey- dana gelmedi. Tam tersine aşırı re- kabet, aşırı çalışmayı teşvik etti. So- nuç: Aşırı üretim, kapasitenin aşırı bü- yümesi, yıllarca tüketilemeyecek ürün stokları… Krizin sona erip ekonominin can- lanması için stokların erimesi ve de- ğersiz hale gelmiş sermayenin tasfi- yesi, kapitalizmin tarihsel yasalarına göre zorunlu. İşte tam bu noktada, ça- lışma saatleri sabit kabul edildiğinden, her fabrikanın kapanması, küçülme- si veya satınalınması, işçiler başka bir yola başvurmazsa, kitlesel işsizlikle sonuçlanıyor. Resmi verilere göre bile sanayi sektöründe haftalık çalışma saati 50 saate yakın; ücretli olarak çalışanla- rın dörtte biri TÜİK resmi verilerine gö- re çalışma saati haftada en az 60 saa- ti aşan kayıtdışında çalışmak zorun- da. İşin zahmeti dışında ev ve işyeri arasındaki ulaşım şebekesinin uzun- luğunu, işyerlerinin çoğunda üretim sürecinin işçi sağlığı ve iş güvenliği- ne uygun olmadığını da (Her yıl 80 bin iş kazası ve ortalama binüçyüz ölüm var) dikkate alırsak… O zaman ücretli çalışanlar için çalışmanın meşakkati daha iyi anlaşılır. Yargıtay kararlarında da uzun çalışma süreleri hayatın ola- ğan akışına aykırı olarak kabul edil- mektedir. Şimdi öğrenciler ve öğretmenler ta- tilde. 1 Ağustos’ta Adliye personeli ta- tile çıkıyor. Memurların çoğu yıllık izin- lerini kullanıyorlar. Toplusözleşme hakları olan işçiler, yıllık ikramiyeleri- ni alıp ister memleket ziyaretine gi- debilirler, isterlerse turizm endüstri- sinin imkânlarını kullanabilirler. Düzenli işi olup da 12 aydan fazla sigortalı çalışabilen işçiler de vardi- yalar aksamıyorsa buyursunlar izne çıksınlar. İşsizler? Onlar boş zamanlarını iş aramak, iş beklemek, mevsimlik işlerde çalışmak veya geleceğe ilişkin ümitlerini kes- mek için kullanıyorlar. Tatil hakları için, önce çalışma haklarını kullanmalarını sağlamak gerek. Bu yaz mevsiminin aşırı sıcağı ve kriz, yakıcı hale gelen işsizlik ve “ça- lışma hakkı” sorununu çözmek için “boş zaman veya tatil hakkını” etkin şekilde kullanıp hayata geçirmek ba- kımından çok elverişli bir fırsat sun- maktadır. Çalışma hakkını korumak ve geliş- tirmek için çalışma saatlerini ve tatil hakkını tartışmanın tam da zamanıdır. erankara@hotmail.com Çalışma Hakkı, Boş Zaman veya Tatil Hakkı G Ö R Ü Ş ERHAN BİLGİN İktisatçõ 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (B) bendi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personele ait haklarda de- ğişiklik yapıldı. 29 Mart 2009 tarihli Resmi Ga- zete’de yayımlanan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslara ilişkin Bakanlar Ku- rulu Kararı” ile sözleşmeli kadın personele, do- ğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta süre ile ücretli doğum izni verileceği hükme bağ- landı. Doğum izni sebebiyle Sosyal Güven- lik Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ilgilinin ücretinden düşülecek. Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esas- lara ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile, doğum ve askerlik sebebiyle hizmet sözleşmesi fes- hedilen 657-4/B (sözleşmeli) personelin po- zisyonu saklı tutulur ve istekleri halinde bu per- sonel ayrıldığı kurumunda yeniden hizmete alı- nacağı belirtilmiştir. Ancak yeniden hizmete alınacak sözleşmeli personelin; a) Sözleşmesinin feshi sebebiyle iş sonu tazminatı almamış bulunması, b) Doğum sebebiyle hizmet sözleşmesini feshedenlerin, doğum izninin bitiminden iti- baren en geç bir yıl; askerlik sebebiyle hizmet sözleşmesi feshedilenlerin ise terhis tarihin- den itibaren en geç otuz gün içinde yeniden istihdam edilmek üzere ayrıldığı kurumuna ya- zılı talepte bulunması, gerekmektedir. Kurumlar, yazılı talebi takip eden en geç otuz gün içinde ilgilileri istihdam ederler. Bu madde çerçevesinde yeniden is- tihdam edilecek personel ile yapılacak söz- leşme eski sözleşmenin devamı niteliğinde- dir. Hizmet sözleşmelerini kendi istekleri ile fes- hedenler, fesih tarihinden itibaren bir yıl geç- medikçe ayrıldıkları kurumların sözleşmeli per- sonel pozisyonlarına yeniden atanamazlar. YAŞ BEKLEYEN SSK’LİNİN SAĞLIK YARDIMI İş kanununda, emeklilik için gerekli si- gortalılık süresi ve prim gün sayısı şartını ye- rine getirip, yaşını bekleyen sigortalılara kı- dem tazminatı alarak işinden ayrılma hakkı verilmiştir. Bu durumdaki sigortalıların, işten ayrıl- dıktan sonra 10 + 90 gün olmak üzere 100 gün süreyle sağlık yardımı alması müm- kündür. Diğer bir deyişle, çalışmayan si- gortalının emekli aylığı bağlanana kadar SGK tarafından sağlık yardımı verilmez. Ancak, 5510 sayılı yasa ile düzenlenen ge- nel sağlık sigortası çerçevesinde ailesinin ki- şi başına geliri dikkate alınarak prim ödeyerek veya primleri devlet tarafından ödenerek sağ- lık yardımı alabilecektir. “Aile içinde kişi başı geliri asgari ücretin üç- te birinden az olması“ nedeniyle genel sağ- lık sigortası primini ödeme gücü olmayan va- tandaşlarımızın primleri devlet tarafından kar- şılanacak. Aile içindeki kişi başına düşen 01.07.2009-31.12.2009 döneminde aylık geliri; Brüt asgari ücretin üçte biri (231 TL) ile as- gari ücret (693 TL) arasında olanlar, brüt as- gari ücretin üçte birinin yüzde 12’si (27,72 TL), Brüt asgari ücret (693) ile brüt asgari üc- retin iki katı (1.386) arasında olanlar, brüt as- gari ücretin yüzde 12’si (83,16 TL), Brüt asgari ücretin iki katından (1.386) faz- la olanlar, brüt asgari ücretin iki katının yüzde 12’si (166,32 TL), tutarındaki primle- rini kendileri ödeyecekler. Diğer bir deyişle 01.07.2009-31.12.2009 döneminde aile içinde kişi başı geliri asga- ri ücretin üçte biri olan 231.-TL’den az olması durumunda prim ödemeden sağlık yardı- mından yararlanabilecektir. İŞSİZ KALANLARA 100 GÜN SAĞLIK YARDIMI VERİLECEK 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren sosyal gü- venlik reformundan önce, 4-1/a sigortalısı (SSK’lı) olanların işten ayrıldıktan sonra 10 gün daha prim ödemeden genel sağlık si- gortasından yararlanma hakları vardı. Ancak, işten ayrılma tarihinden geriye doğ- ru bir takvim yılı için 90 günlük çalışmaları varsa 10 gün + 90 gün olmak üzere toplam 100 gün daha genel sağlık sigortasından ya- rarlanma hakları olacaktır. Rahatlõk ve çevre belirleyici olacak Yaşlõlõğõ hissederek yeni ürün geliştiriyorlar Sertan Akçagöz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear