26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sigaralı Son Gün Bugün kahvehane, bar, restoran, meyhane gibi umuma açık, kapalı alanlarda, serbestçe sigara içile- bilecek son gün. Yarından başlayarak, bu gibi yerlerin açık alanları dışındaki mahallerde tütün ürünleri kulla- nımı yasak. Baştan belirteyim, bizde yaygın adlandırılışı sigara yasağı olan uygulamayı prensipte destekliyorum. Şu anda desteklememin fazla bir anlamı yok gibi gö- rünebilir. Bekâra karı boşamanın (Ne kadar seksist er- kek merkezci bir deyiş! Aslında bekâra eş boşamak den- mesi gerekirdi ya, neyse...) kolay olması gibi, tütün kul- lanmayanın yasağı desteklemesi de kolay. Ben de do- kuz aydır tütün kullanmadığıma göre... Ancak söylemem gerekir ki, sonu buraya varacağı bel- li olan yasaklama kampanyasının başlangıcında, daha ağzımdan düşürmediğim pipomdan ayrılmamıştım ve ilke olarak bu kampanyayı yine destekliyordum. Desteğimin baş nedeni, kimsenin kendi özgürlüğü adı- na başkasına zarar vermemesi düşüncesinden kay- naklanıyordu. İki yıl kadar önce, bir ara kısa süre birlikte çalıştığı- mız büyük oyuncu Haluk Bilginer’in tütünü bıraktığı gün- lerine kısmen tanık oldum. Birinci nedeni, sigara içerek, yeni doğmuş çocuğunu pasif içici haline sokup zehir- lememek kaygısıydı. Onu hayranlıkla izlerken, benim aklımda yoktu tü- tünden vazgeçmek... Ancak, bu kampanyayı ilke olarak içtenlikle des- teklerken, aşırılıklar, sapmalar, saptırmalar ve abartıla- rı görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz. Yukarıda da belirtilmeye çalışıldığı gibi, kampanya- nın esas dayanağı, sigara içmeyenlerin özgürlüğü, ya- ni pasif içici durumuna düşmemek haklarıdır. Bunun öte- sindeki mülahazalar yanlıştır. Hele hele son zamanlarda ülkemizdeki kimi yayın or- ganlarında görünen, sigaranın dinen yasak ve günah ol- duğu görüşü, kişinin özgürlüğüne yönelik bir kampan- yayı tümden saptırma tehlikesi mevcuttur. Laik devlet din bekçiliği, günah gözcülüğü yapmaz, sigara yasağında tütünün dinen mubah görülmemesi ge- rekçe oluşturamaz. Zaten Kutsal Kitap’ta da böyle bir yasak yoktur, olamaz da, çünkü o kitap indirildiğinde, tütün o dünyada yoktu. Kişiyi kendine zararlı bir alışkanlıktan vazgeçirme, ki- şiyi kişiden koruma gerekçesi de sigara yasaklarına da- yanak yapılamaz. Çünkü demokrasilerde, devletin ki- şiyi kendi kendisinden korumak gibi, yalnızca engizis- yona özgü bir yetkisi olamaz. Devlet kişiyi eğitmek ve donanımlı hale getirmekle yü- kümlü olabilir ama, yükümlülüğü orada biter, öteye geç- mez. Demokrasilerde, devlet kişiyi başkalarından gelecek kötülüklerden korur, ancak ceza yasaları aracılığıyla... Sigara yasaklarının ilk adımlarının ABD’den başladı- ğı ve bu ülkenin yerküreyi birey ve topluluk olarak en fazla kirleten diyar olduğu düşünülürse, çevre temizli- ği savının içten olmadığı, hatta bir aldatmaca olduğu da açıkça görülür. Hatta diyebiliriz ki, bu durum tütün yasağının tek ge- çerli gerekçesini de önemli ölçüde zedeler. Öyle ya! Baş- kalarını pasif içici yapıp zehirlemeye hakkı olmayan in- sanlar, nasıl olur da onun yaşadığı gezegeni yaşanmaz hale sokmak hakkına sahip olabilirler? Bu açıdan baktığımızda, çıkarcı ve sığ kafalı Ameri- kalının sigara yasağı mavalını ya ahmaklık ya da iki- yüzlülük olarak niteleyenlere karşı söyleyecek bir şey bu- lamıyorum. Bu arada, Türkiye’de uygulamayı yasağın amacının çerçevesinin dışına taşırarak, işkenceye çevirmemek ge- rektiğinin altını da bir daha çizmek isterim. Demokratik ülkelerde toplumsal yaşamda esas olan yasak değil, özgürlüktür, yasaklar yalnızca başkalarının özgürlüklerini korumak için getirilir ve onunla sınırlı ka- lır, yoksa amaç bizde olduğu gibi yasakçılık değildir. Nice hayırlı, özgürlükçü, dumansız günler dileğiyle... asirmen@cumhuriyet.com.tr Emekli albayın intiharına takipsizlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, PKK itirafçõsõ Abdulkadir Aygan’õn iddialarõnõn ardõndan intihar eden emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kõrca’nõn ölümüyle ilgili olarak, “alenen intihara teşvik” suçundan yürüttüğü soruşturmada, “kovuşturma yapõlmasõna yer olmadõğõna” karar verdi. Edinilen bilgiye göre Cumhuriyet Savcõsõ Adem Derin tarafõndan verilen kararda, “Somut olayda maktul hakkõnda muvazzaf subay olduğu dönemle ilgili olarak, basõn ve yayõn organlarõnda, daha önce kendisi ile birlikte olduğu iddia edilen, yurtdõşõnda bulunan bir şahsõn beyanlarõna dayanõlarak birtakõm iddialarõn yer almasõnõn, maktulü intihar eylemine azmettirme, teşvik etme veya kuvvetlendirme olarak nitelendirilemeyeceği açõktõr” dedi. Bakan zehirli ishal oldu Yurt Haberler Servisi - Trabzon’un Şalpazarõ ilçesinde, TBMM Başkanõ Köksal Toptan ile yakõn koruma memuru Güngör Ataman’õn babasõ İsmail Ataman’õn cenaze törenine katõlan Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa Demir, törenin ardõndan Samsun’a gitmek üzere çõktõğõ yolda rahatsõzlanarak Giresun’un Görele Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Bakan Demir’e amipli dizanteri (zehirli ishal) teşhisi konuldu. OYP’de tercih süresi uzatıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), Ortaöğretime Yerleştirme Puanlarõna (OYP) göre tercih yapma süresini, yeni görev yerleri henüz belli olmayan hâkim ve savcõlarõn çocuklarõnõn ve tercihini yetiştiremeyenlerin durumunu göz önünde bulundurarak 23 Temmuz 2009 Perşembe gününe kadar uzattõ. Tercihler, öğrenci velisi tarafõndan “http://www.meb.gov.tr”, “http://oges.meb.gov.tr” veya “http://e- Okul.meb.gov.tr” adreslerinde yayõmlanan tercih listelerindeki okullarõn tercih kodlarõna göre bireysel olarak yapõlacak. Defter çocuğun başına geldi Yurt Haberleri Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Konya’daki temaslarõ sõrasõnda valilik ziyaretine giderken Mevlana Caddesi üzerinde, elinde bulunan oyuncak ve not defterlerini çocuklara doğru fõrlattõ. Bu sõrada bir not defteri 7-8 yaşlarõnda bir erkek çocuğun kafasõna isabet etti. Çocuk, başbakanlõk korumalarõ tarafõndan konvoyda bulunan ambulansdaki sağlõk görevlilerine tedavi ettirildi. Başbakanlõk korumalarõ, gazetecilerin görüntü almasõnõ engelledi. Hassa’da 3 PKK’li öldürüldü Yurt Haberler Servisi - Hatay’õn Hassa ilçesi kõrsalõnda devriye görevi yapan jandarma ekipleri, bir grup PKK’li ile karşõlaştõ. Teröristlerle güvenlik güçleri arasõnda çõkan çatõşmada, 3 terörist öldürüldü. Başbakan Erdoğan, Ankara-Konya yüksek hõzlõ tren projesi için düğmeye bastõ ‘Git gel Konya 2.5 saat’ Başsavcõlõk ‘Siyasi Partiler Kanunu’na aykõrõlõk’ suçundan dokunulmazlõklarõnõn kaldõrõlmasõnõ istedi 9 DTP’li hakkõnda fezleke KONYA (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara- Konya Yüksek Hõzlõ Tren projesi için düğmeye bastõ. Erdoğan, “‘Git gel Konya 6 saat sürdü’ lafı tarih olsun dedik. Şimdi yeni bir tarih yazıyoruz. Yenisi şu, ‘Git gel Konya 2.5 saat ol- sun’ dedik. Bundan böyle ‘kara tren gecikir’ değil, ‘hõzlõ tren yetişir’ di- yeceğiz” dedi. Erdoğan, 40 yõldõr demiryollarõna önem verilmediğini söyledi. Erdoğan, “Biz geldik, biz döşüyoruz. ‘Ata- türkçüyüz’ diyorlar. Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer. İf- tira atmakla bir yere varamazsınız” dedi. Törende Başbakan Erdoğan’dan ön- ce kürsüye çõkan Ulaştõrma Bakanõ Bi- nali Yıldırım konuşmasõnõ uzatõnca, Erdoğan aralarõnda bir boş koltuk bu- lunan Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu- bukçu’yu yanõna çağõrdõ. Erdoğan, Çu- bukçu’ya konuşmanõn uzadõğõnõ söy- leyince, Bakan Çubukçu, kürsüye doğ- ru, “mola” işareti yaptõ. Başbakan’a dö- nüp, “İşaret ettim” diyen Çubuk- çu’yu gören Yõldõrõm, konuşmasõnõ hemen bitirdi. Törende konuşan Er- doğan, eskiden herkesin havayolu ve trenle yolculuk yapamadõğõnõ belirte- rek, “Ülkemizin çok ciddi bir kısmı havayoluyla seyahat edebiliyor. İn- şallah hızlı trenle de neticeye ulaştı- ğımızda onu da göreceksiniz, yine va- tandaşlarımızın çok ciddi bir kısmı inşallah hızlı trenle de seyahat ede- bilmenin hazzını tadacaktır. Nice in- sanımızı karayollarındaki trafik ka- zalarında kaybettik. İnşallah bura- da da bu durumu minimize edece- ğiz” diye konuştu. Ulaştõrmayõ, yeni bir bakõş açõsõyla ele alacaklarõnõ ifade eden Erdoğan, Marmaray, Ankara-Eskişehir hõzlõ tren ve 9 bin 500 kilometre bölünmüş yol çalõşmalarõnõ örnek verdi. Erdoğan, “7 yıl önce söylediklerimize, bizim pro- jelerimize ‘hayal, rüya’ diyenler söy- leyecek söz bulamıyor. İnanmak yolun yarısını kat etmektir. Biz inandık. Evet, inanmak, azim öyle bir şey ki tekeden bile süt çıkartır. O kadar önemli” dedi. Türkiye’nin dört bir yanõnõ “demir ağlarla ördüklerini” belirten Erdoğan, Ankara-Sõvas, Eskişehir-İstanbul, An- kara-İzmir hõzlõ tren hatlarõyla ilgili ça- lõşmalarõn devam ettiğini, Konya-An- kara hattõnõn alt yapõ çalõşmalarõnõ ta- mamladõklarõnõ önümüzdeki yõlõn so- nunda açõlõşõnõ gerçekleştireceklerini anlattõ. Erdoğan, kendilerinden önce 40 yõl demiryollarõna önem verilmediği belirterek şöyle devam etti: “İnşallah Konya-Ankara hızlı tren hattı tamamlandığında Konya da Yüksek Hızlı Tren’le adını dünyaya duyuracak. Bu alandaki az sayıda dünya şehrinden biri olma özelliği- ne kavuşacak. İşte ‘Git gel Konya 6 saat sürdü’ tarih olsun dedik. Şimdi yeni bir tarih yazıyoruz. Yenisi şu, ‘Git gel Konya 2.5 saat olsun’. Yani Ankara ile Konya deyim yerindey- se kapı komşusu oluyor. Bundan böyle ‘kara tren gecikir’ değil, ‘hõzlõ tren yetişir’ diyeceğiz.” Konuşmalarõn ardõndan Başbakan Erdoğan, Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõl- dõrõm, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanõ Ömer Dinçer, Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu ve diğer yetkililerle ray kaynak makinesinin düğmesine basa- rak ilk kaynağõ yaptõ. ‘Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer’ Törenin ardõndan Selçuklu Beledi- yesi Spor Salonu’nda düzenlenen AKP Konya İl Kongresi’nde konuşan Er- doğan, 40 yõldõr demiryollarõna önem verilmediğini söyledi. Erdoğan, “Biz geldik, biz döşüyoruz. ‘Atatürkçüyüz’ diyorlar. Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer. İftira at- makla bir yere varamazsınız” dedi. 7 yõl boyunca milletin iradesini yok saymaya çalõşanlar olduğunu sa- vunan Erdoğan, “Ama güçlü bir AKP iradesini görünce hepsi geri vi- tese taktılar. Türlü taktiklerle kir- li oyunlarla, çirkin senaryolarla millet iradesini gölgelemek istediler. Çetelerle, mafyayla, hukuk dışı- lıkla, hukuku zorlayarak, provo- kasyonlarla üzerimize geldiler, hâ- lâ geliyorlar. Hiçbirinde geri adım atmadık. Taviz vermedik, bundan sonra da geri adım atmayacak, yıl- gınlık, bıkkınlık göstermeyeceğiz” diye konuştu. ESKİ AKP’Lİ BAŞTÜRK İSTANBUL BELEDİYESİ GENEL SEKRETERİ OLDU CHP’li Kart’tan Adem Baştürk sorusu ANKARA/SEYDİŞEHİR (Cumhuriyet) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, eski AKP Kayseri Milletvekili Adem Baştürk’ün İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) genel sekreteri olarak görevlendirilmesini TBMM gündemine taşõdõ. Kart, “Adem Baştürk ve diğer bağ- lantılı sanıklarla ilgili davalar sonuçlanmadan ve 2001 yı- lı itibarıyla doğmuş olan 400 trilyon civarındaki kamu zararı failler ve sorumlular- dan tazmin edilmeden zararın sorumlularının yeniden İBB bünyesinde görevlendirilmele- ri kuşku ve eleştirilerimizin doğruluğunu bir kez daha gös- termiştir” dedi. Kart, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde Baş- türk’ün 22. yasama döneminde milletvekili olmadan önce de İs- tanbul belediyesinde görev yap- tõğõnõ ve bu görevlerden dolayõ zimmet, ihaleye fesat karõştõr- mak, görevi ihmal ve kötüye kul- lanmak suçlarõndan fezlekeleri bulunduğunu ve dokunulmazlõğõ nedeniyle yargõlanamadõğõnõ anõmsattõ. Kart, “Adem Baştürk hakkında İBB’de görev yaptı- ğı dönemde süreklilik kazanan ve organize suç örgütü ilişkisi boyutlarına ulaşan yargılama dosyaları vardır. Baştürk’ün sanık sıfatıyla yargılandığı dos- yalarda, kamu idaresinin gü- venilirliğini ve işleyişini ihlal eden suçlamalar yoğundur. Gü- venilirliği konusunda yoğun suç dosyaları bulunan bir kişi- nin, İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi gibi orta ölçekli bir dev- let büyüklüğünde olan bir ku- rumda genel sekreter olarak görevlendirilmesinin temiz top- lum-şeffaf devlet anlayışıyla bağdaşmayacağı açıktır. Şaibeli olmaktan öte yoğun ve örgütlü suç ilişkileri içinde bulundu- ğuna dair yargılama dosyaları bulunan bir kişinin ısrarla ve talimatla genel sekreter ola- rak görevlendirilmesinin hiçbir haklı, inandırıcı ve makul bir gerekçesi olamaz” dedi. Başbakan Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Demir- yolları Genel Müdürü Süleyman Karaman, Konya’nın Pınarbaşı mevki- inde düzenlenen Ankara-Konya yüksek hızlı demiryolu ilk ray kaynağı- nın yapılması törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ile mil- letvekilleri Sabahat Tuncel, Osman Özçelik, Ayla Akat Ata, Fatma Kur- tulan, İbrahim Binici, Sevahir Ba- yındır, Selahattin Demirtaş ve Aysel Tuğluk’un “Siyasi Partiler Kanu- nu’na aykırılık” suçundan dokunul- mazlõklarõnõn kaldõrõlmasõ için fezleke hazõrladõ. Cumhuriyet Başsavcõvekili İbrahim Özyurt tarafõndan hazõrlanan fezlekede, Yargõtay Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nca başlatõlan soruşturma- da, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda bulunulduğu anõm- satõldõ. Bu suç duyurusu üzerine ya- põlan soruşturmada, Anayasa Mahke- mesi’nin Yargõtay Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ tarafõndan düzenlenen iddia- nameyle ilgili henüz karar vermediği kaydedilen fezlekede, “şüphelilerin milletvekili olmaları ve haklarında- ki soruşturmanın yürütülme şeklinin farklı olması sebebiyle, milletvekili olan şüphelilerin bu evraktan ayrı- larak basın soruşturma sırasına kaydına, diğer şüpheliler hakkındaki evrakın ise başka bir soruşturma ev- rakı üzerinden yürütülmesine karar verildiği” belirtildi. Fezleke Adalet Bakanlığı’nda Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nõn 16 Kasõm 2007 tarihli iddiana- mesinde yer verilen, DTP milletve- killeri Tuncel, Özçelik, Ata, Türk, Kurtulan, Binici, Bayõndõr, Demirtaş ve Tuğluk ile ilgili iddialarõn ve açõkla- malarõn aktarõldõğõ fezlekede, “2820 sa- yılı kanunun 78. ile 96. maddeleri arasında tarif edilen yasakların par- ti yönetim organlarında yer alan ki- şiler tarafından yapılması halinde 2820 sayılı kanunun 117. maddesi ge- reğince cezalandırılmaları gerekti- ği; şüphelilerin eylemlerinin her bi- rinin yasada belirtilen yasaklar kap- samında kaldığı” ifade edildi. “Şüp- helilerin milletvekili olmaları sebe- biyle haklarında soruşturma ve ko- vuşturmanın yapılabilmesinin, ana- yasanın 83/1. maddesinde düzen- lendiği” belirtilen fezlekede, söz ko- nusu milletvekillerinin 2820 sayõlõ ka- nunun 117. maddesine muhalefet su- çundan dokunulmazlõklarõnõn kaldõ- rõlmasõ gerektiği kaydedildi. Fezleke, TBMM Başkanlõğõ’na sunulmak üze- re Adalet Bakanlõğõ’na gönderildi. İDO ve İGDAŞ için özelleştirme kararı DENİZ TATARER Ekonomik darboğaza giren İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi (İBB) belediyenin en kârlõ şirketlerinden olan İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) AŞ ile İstanbul Gaz Dağõtõm Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (İGDAŞ) özelleştirilmesi için düğmeye bastõ. Özelleştirmelere ilişkin İBB Plan Bütçe Komisyonu’nca hazõrlanan ve şirketlerin tüm hisselerinin satõşõnõ öngören rapor, mu- halefet partilerinin ret oyu vermelerine karşõn AKP’li üyelerin oyçokluğu ile İBB Meclisi’nde kabul edildi. İBB Plan Bütçe Komisyonu’nca hazõrlanan ve dün İBB Meclisi’ne sunulan rapora göre, İDO ve İG- DAŞ’da İBB ve bağlõ diğer kuruluşlarõna ait tüm his- seler satõşa çõkarõlacak. Rapora göre şirketler, “blok satış” ya da “halka arz” şeklinde özelleştirilebile- cek. Özelleştirme sürecince İBB Meclisi’nce karara bağlanmayan konularda ise son karar yetkisi İBB Baş- kanõ Kadir Topbaş’a ait olacak. Raporda, İGDAŞ his- selerinin tamamõnõn satõlmasõ durumunda yüzde 10 his- senin İBB’ye bedelsiz olarak devredilmesi ve yöne- tim kurulunda İBB’nin temsil edilmesi isteniyor. Şirketlerin satõşõ ile ilgili hazõrlõklar sürerken şirket- lere yabancõ firmalarõn ilgi gösterdiği öğrenildi. BELEDİYE ŞİRKETLERİNE YABANCI FİRMALAR İLGİ GÖSTERİYOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear