Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 TEMMUZ 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
SÖYLEŞİ 9
CMYB
C M Y B
Alarko Carrier Genel Müdürü Önder Şahin, ekonomik krizde işçilerini mağdur etmediklerini söyledi.
Klimalarõn çevre dostu olduğunu vurgulayan Önder Şahin, ‘Klimalar artõk ihtiyaç haline geldi’ dedi
ÖZLEM YÜZAK
Klimalar artõk özellikle kentli yaşamõn
vazgeçilmezleri arasõnda. Alõşveriş mer-
kezleri, işyerleri, butikler, restoran ve
kafeler, oteller, toplu taşõma araçlarõ...
Evlere giren klimalarõn sayõsõ da gün geç-
tikçe artõyor. Peki, ne kadar doğru
kullanõlõyor klimalar, küresel õsõnmaya
etkileri ne? Kavurucu yaz sõcaklarõ giderek
artarken klimanõn duayenlerinden biri olan
Alarko Carrier’in genel müdürü Önder
Şahin ile sohbet ediyoruz. Konu Türkçeye
artõk iklimlendirme diye geçmeye başla-
yan õsõtma ve soğutma sistemleri. Önder
Şahin, “Biz mekânların içinde insanların
iyi yaşayabilecekleri iklimleri yaratıyo-
ruz” diyor.
- İklim değişiklikleri ve küresel ısın-
madan bahsederken suçlular arasında
klimalar da sıralanıyor. Öte yandan aşırı
sıcaklarla baş edebilmek için klima kul-
lanımında giderek artan bir zorunluluk
da söz konusu. Sektör bu doğrultuda
nasıl bir gelişim gösterdi?
- Aslõnda bu konuda ilk kontrol altõna
alõnan, ilk disipline edilen sektörlerden biri
klima sektörü. Değişim aşağõ yukarõ bun-
dan 20 küsur yõl önce başladõ. Biliyorsunuz
klimalar soğutucu akõşkan olarak hidroflo-
rokarbonlu gazlar kullanmaktaydõlar ki bu
bunlar hakikaten atmosfere zararlõ gazlar.
Önce freon 10-11’ler kaldõrõldõ, sonra freon
10-12’ler ve şimdi çevre dostu gazlarla üre-
tiliyor. Fakat akõlda bir kere öyle kaldõğõ
için iz bõrakõyor ve yanlõş çağrõşõm oluyor.
Halbuki klimalar artõk çevre dostu. Ayrõca
giderek gelişen teknolojiyle daha verimli
hale geliyorlar. Az enerji tüketen, ufalan
boyutlarõ ve ufalan fiyatlarõyla da insanla-
rõn yaşamõnõn kaçõnõlmaz bir ihtiyacõ.
‘İÇ VE DIŞ SICAKLIK FARKI
8 DERECEYİ AŞMAMALI’
- Klimaların doğru kullanılmadığını
düşünüyorum. Sıcaktan dondurucu
soğuğa geçiliyor. Özellikle genel mekân-
larda soğuğun ayarı yok. Resmen
titretiyor insanı...
- Haklõsõnõz. Vücudun adaptasyonu için
içerdeki mekânõn õsõsõnõn dõş hava sõcaklõ-
ğõndan 8 dereceden fazla olmamasõ lazõm.
Dõşarda hava 29 derece ise iç mekânõn 22
derece olmasõ lazõm. İnsanõ terleten ve kötü
hissettiren havanõn sõcaklõğõ değil, içindeki
nem miktarõ. Klima zaten nemi aldõğõ için
siz 25 derecede nemi alõnmõş bir havada
bile kendinizi iyi hissedersiniz. Buna karşõ-
lõk 20 derecede yüksek nemli bir yerde de
kötü hissedersiniz. Nemi alõnmõş bir 25
derece sizin zaten kendinizi iyi hissetme-
nizi sağlar.
Bunlar müdahale edilebilir şeyler. Artõk
binalarda bir kõsõm akõllõ bilgisayarlarda
yeni değerler girilerek merkezi klimalarõn
õsõsõ yeniden ayarlanabilir. İnsanlarõn terle-
mesini ve kokmasõnõ önlemek için aşõrõ bir
baskõ yapõyorlar sanõyorum.
- Bir de işin enerji sarfiyatı boyutu
var...
- Tabii. Her 1 derece yüzde 10 daha fazla
enerji anlamõna geliyor. Klimalarõn õsõ
derecelerini gereksiz yere indirip hem ken-
dimizi hasta ediyor hem de enerjiyi boşa
sarf ediyoruz. Evlerde tüketilen toplam
enerjinin yüzde 40’õ õsõtma ve soğutma
amaçlõ. Hele büyük binalarda bu oran daha
da artõyor. Büyük iş merkezlerinde pencere
bile açõlmõyor, oradaki bütün havayõ kont-
rol ederek dengelemek zorundasõnõz. Hem
enerji kullanõmõnõ azaltmak hem de en
verimli şekilde kullanmak üzere sürekli
olarak teknoloji geliştiriliyor. Klimalarda
elektrik enerjisinin ne kadar soğutma ener-
jisine dönüşebildiğine ilişkin veriler var. 1
kw elektrikten 5 kw soğutma yükü alõnõyor.
Belli bir oranõn üzerinde olanlara A sõnõfõ
deniyor. Yani daha az enerji harcayan
ürünler bunlar. Zaten bakanlõk enerji
verimliliği yönetmeliği çõkardõ, yõl başõn-
dan itibaren uygulanacak. Bütün elektrikli
ev aletlerinde A ve en azõndan B grubu
dõşõnda üretim yasaklanacak
PAZAR PAYIMIZ YÜZDE 12
- Alarko Carrier’in Türkiye pazarın-
daki durumu ne?
- Bizim Alarko olarak hem õsõtma hem de
serinletmede pazar payõmõz ortalama yüzde
11-12 civarõnda. Serinletmeyi hem merkezi
klimalar hem de bireysel klimalar olarak da
2’ye ayõrõyoruz. Bireyselde yerli üreticiler
piyasaya hâkim, bizim payõmõz yüzde 7-
8’lerde. Merkezi klimalarda ise yüzde 21
pazar payõ ile lideriz. Isõtmada da payõmõ-
zõn yüzde 11 olduğunu düşünüyoruz.
- Biraz da üretimden bahsedecek olur-
sanız?
- Radyatör üretimi Dudullu’da organize
sanayi bölgesinde. Orada yalnõz radyatör
üretiyoruz. Diğer õsõtma cihazlarõnõ, yani
brülör ve sirkülatörleri, kombileri
Gebze’deki fabrikada üretiyoruz. Merkezi
klimanõn bir bölümünü Gebze’de üretiyo-
ruz, bir bölümünü diğer Carrrier
şirketlerinden alõyoruz. Bütün Carrier şir-
ketlerinin uzman olduğu ülkeler var. Biz
birini yapõyoruz, başkalarõ diğerlerini.
Bireysel klimalarõ ise hiç imal etmiyoruz.
Onlarõ Toshiba ve Carrier’den ithal ediyo-
ruz. Biliyorsunuz Toshiba’nõn klima
bölümü de Carrier’e ait...
‘YÜZDE 40 KAPASİTEYLE
ÇALIŞIYORUZ’
- Kaç kişi çalışıyor Alarko
Carrier’de?
- Fabrikadakiler ve beyaz yakalõlar top-
lam 660 kişiyiz. 2 yõl önce 770 kişiydik.
Zaman içinde azaldõk, çõkanlarõn yerine
yenisini eklemedik.
- Kriz nasıl etkiledi?
- Türkiye’de bireysel klimada 2007
yõlõnda 1 milyon 250 bin adet satõlmõştõ.
Geçen sene temmuz sonuna kadar her şey
çok iyiydi. Temmuz sonunda inanõlmaz
derecede işler birden durdu ve sene
sonunda tüm Türkiye’de satõlan klima 850
bin taneydi. Zannediyorum ki çok daha
büyük pazar payõ olanlar bu durumdan
daha fazla etkilendiler. Bence insanlar
krizi Türkiye’de kasõm ayõndan itibaren
hissetmeye başladõlar. Klimanõn asõl etki-
lenmesi ise elektriğe yapõlan zamlardan
sonra oldu. Isõtma alanõnda ise bir önceki
yõla göre yüzde 15 daralma oldu. Orada da
doğalgaza gelen zamlar etkili oldu. Biz şu
aralar krizden dolayõ yüzde 40 civarõnda
- Enerji Verimliliği Yasası’yla
Avrupa’da 25 yıldan beri süren uygulama
Türkiye’de de zorunlu hale geldi. 1000 m2
ve üzeri kullanım alanına sahip binalarda
ısı gider paylaşım sistemi kullanılacak. Siz
de Alarko olarak bu konuda ne yapıyorsu-
nuz?
- Biz bu konuda sektörün dünya liderlerin-
den olan Techem ile bir işbirliği yaptõk. Isõ
kullanõmõnda elektrik ve su sayacõna benzer
bir sistem sunuyoruz. Apartmanda ortak kazan
yanacak ancak herkes kullandõğõ õsõ kadar para
ödeyecek. Isõ gider paylaşõmõnda daireler,
metrekareye göre değil harcadõğõ yakõt mikta-
rõna göre değerlendirilecek. Böylece,
kullanõcõlar yüzde 30’a yakõn tasarruf edecek.
Türkiye’de merkezi sistemle õsõnan ve doğal-
gaz kullanan hane sayõsõ yaklaşõk 1 milyon,
bir o kadar da işyeri bulunuyor. Türkiye geçti-
ğimiz yõl 17.8 milyar dolarlõk doğalgaz
ithalatõ gerçekleştirdi ve ithal edilen doğalga-
zõn yüzde 21’i õsõtma için kullanõldõ. Bu sis-
temle, Türkiye’nin yõllõk kazancõnõn yaklaşõk
1 milyar dolar olacağõnõ öngörüyoruz.
- 34 yıldan beri aynı kurumun içinde
görev yapan biri olarak Alarko’nun şir-
ket kültürünü nasıl tanımlıyorsunuz?
- Bizim şirketin kültürü en öz tanõmõ ile
şöyle: En büyük olmayacaksõn ama en saygõn
ve en sağlam olacaksõn. Bunca kriz atlattõk.
İnsanlar dövizle borçlanõp büyük işlerle zen-
ginleşirken, biz o tür işlere hiç girmedik. Hep
tedbirli ve temkinliyiz. Alarko Carrier olarak
da aynõ kültürü hep sürdürdük. Pazar payõmõz
yüzde 11 dedim. Teşkilatõ tutmasam pazar
payõm hemen yüzde 18’e çõkar, ama
parasõnõ veremeyecek adama mal
satmayõz, borçlandõrõp sonra
peşinden koşup, icraya verip
paramõzõ tahsil gibi çabalara giriş-
meyiz. Bizim bayilerin bir limiti
vardõr, onu aştõrmayõz.
- 34 yıldan beri aynı şirkette olmak
nasıl bir duygu?
- Bazõ insanlar macerayõ ve zikzaklarõ
sever, bazõlarõ ise bir patika çizer kendi-
lerine ve o yolda yürürler. Ben değişik-
likleri tek kurumun içinde yani Alar-
ko’da yaptõm. Beş yõl sonra Alarko Al-
müt’ün genel müdürü olmuştum. Alar-
ko’da 10. yõlõm sürerken, merhum Üze-
yir Garih, beni yanõna çağõrdõ. O dö-
nemlerde Alarko’nun Altron adõnda,
Blaupunkt televizyonlarõnõ üreten bir
şirketi vardõ. Bana, “Seni Altron’a
patron yapıyoruz, yarın başlıyorsun”
dedi.
O zaman 36 yaşõndaydõm. “Bir dü-
şünmeliyim” dedim. Üzeyir’in buna
karşõlõğõ “İsmet Paşa da 38 yaşınday-
dı, o zamana kadar hiç Lozan Antlaş-
ması yapmamıştı. Gitti yaptı. Sen ça-
yını içene kadar düşün, sonra da işe
başla” oldu.
İş hayatõmda bunun gibi ilginç döne-
meçlerim oldu. Bir gün İshak Bey’in
oğlu Vedat Alaton ile birlikte çizmele-
ri ayağõmõza çekip “Somon balığı ne-
dir, balık yumurtası nedir?” öğren-
meye başladõk. Karadeniz’de işi kur-
duk. Daha sonralarõ tekrar sanayiye
döndüm. 1991 yõlõnda Alarko pek çok
ufak şirketten oluşan 91 milyon dolarlõk
bir şirketti. 1993 yõlõnda kârõnõ iki katõ-
na, cirosunu 100 milyon dolara çõkar-
mõş ve borsaya kote olmuştu. 1995 yõ-
lõnda şirketimize talipler çõktõ. 1998 yõ-
lõnda da ABD’li Carrier şirketi, Alar-
ko’yu almak istediğini söyledi. Uzun
görüşmelerden sonra Alarko ve Carrier
yarõ yarõya satõldõ. Yönetim ilk 5 senede
Alarko’da kalsõn ve mevcut yönetim işi
götürsün denildi.
İkinci 5 sene normal olarak Carrier
genel müdür tayin edecekti. Carrier ise
“Biz hakkımızı kullanıyoruz, Önder
devam etsin” dedi. Geçen sene 10. se-
neyi kutladõk. Aynõ zamanda ben de 60
yaşõmõ doldurmuş oldum. Alarko’da 60
yaş emekliliktir. Ama şirket isterse bu-
nu uzatabilir. Sonuçta iki taraf da be-
nim görevimi uzatma kararõ verdiler.
‘Krizlerde hiç işçi çõkarmadõk’
Üzeyir Garih’ten İsmet Paşa örneği
Gazeteci Lütfi Gökmen vefat etti
İstanbul Haber Servisi - Rahatsõzlõğõ nede-
niyle bir süreden beri tedavi gören gazeteci
Lütfi Gökmen, İstanbul’da hayatõnõ kaybetti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden yapõlan
açõklamaya göre, dün hayatõnõ kaybeden
Gökmen’in cenazesi, Şişli Camisi’nde öğle
namazõnõ müteakip kõlõnacak cenaze namazõ-
nõn ardõndan, Feriköy Mezarlõğõ’nda bugün
toprağa verilecek. Bingöl’de 1932 yõlõnda do-
ğan Gökmen, gazeteciliğe 1951 yõlõnda Son
Havadis’te muhabir olarak başladõ. Çiçek,
Beyaz Perde, Radar ve Perde dergilerinin sa-
hipliğini ve yayõn müdürlüğünü yapan Gök-
men, Hafta ve Yelpaze dergilerinde çalõştõ.
Bir süre Tercüman gazetesinin ABD temsilci-
liği görevini yürüten Gökmen’in Hafta ve 20.
Asõr dergilerinde röportajlarõ da yayõmlandõ.
Gökmen, Sürekli Basõn Kartõ sahibiydi.
Kırca hakkında suç duyurusu
DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr’da Cum-
huriyet Savcõlõğõ’na sanatçõ Levent Kõrca hak-
kõnda, televizyon programõndaki skeçte “Halkõ
kin ve düşmanlõğa tahrik veya aşağõlama” su-
çunu işlediği iddiasõyla suç duyurusunda bulu-
nuldu. Suç duyurusunda, skecin bir daha ya-
yõmlanmamasõ için gereken tedbirlerin alõnma-
sõ gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu skeçte bireysel rol ve davranõşlar
‘İbrahim Tatlõses’ esas alõnarak Şanlõurfa top-
lumunun yaşam biçimi ile özdeşleştirildiği ve
skeç formatõnda, Şanlõurfa halkõnõn güncel ya-
şam biçiminin taş devri özellikleriyle benzeşti-
rilerek izleyiciye aksettirildiği açõktõr.
Dünya Basın Konseyleri
İstanbul Haber Servisi - Dünya Basõn
Konseyleri Birliği Başkanlõğõ’na, Hindistan
Basõn Konseyi Başkanõ emekli Yüksek Yar-
gõç G.N. Ray getirildi. Basõn Konseyi’nden
yapõlan açõklamaya göre, birliğin İstanbul’da
yapõlan 3. genel kurul ve yürütme kurulu ça-
lõşmalarõ tamamlandõ. Birliğin başkanlõğõna,
son 7 yõldõr bu görevi yürüten Oktay Ek-
şi’nin yeni bir liderliğe olanak sağlamak ge-
rekçesiyle adaylõğõ kabul etmemesi üzerine
yargõç G.N. Ray seçildi. Ekşi, birlikte muha-
sip üye olarak göreve devam edecek.
‘Umut için sanat’ buluşması
ANKARA (ANKA) - LÖSEV (Lösemili
Çocuklar Vakfõ) Kapadokya’da “Yaşama Sa-
rõlan Eller” projesi kapsamõnda 10 Tem-
muz’da “Kapadokya Büyüsünün Ortak Yan-
sõmasõ” adlõ bir sergi açtõ. Sergide, proje kap-
samõnda Lüksemburg, Macaristan, Romanya,
Polonya, Portekiz ve Türkiye’den gelen kan-
seri yenmiş gençler “Umut İçin Sanat” temasõ
çerçevesinde buluştu. Kanseri yenmiş Türk
gençleriyle yurtdõşõndan gelen gençler, sanat-
sal aktivitelerde bulunarak lösemi tedavisi sü-
ren çocuklara moral ve umut õşõğõ oldular.
Doktora için suç duyurusu
İstanbul Haber Servisi - Avukat Mahmut Ta-
nal, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü hak-
kõnda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a veri-
len fahri doktora unvanõnõn iptali ve unvanõn
geri alõnmasõ için İstanbul Nöbetçi Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulundu. Suç
duyurusu dilekçesinde, YÖK yasasõnda fahri
doktora unvanõnõn hangi şartlarda verileceğinin
ayrõntõlõ bir şekilde yer aldõğõ belirtilerek “Yasal
koşullara uymayan kişilere doktora unvanõnõn
verilmesi hukuka aykõrõdõr. Bu sebeple davalõ
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün Başbakan
Erdoğan’a verilen fahri doktora unvanõ kararõ-
nõn iptali ile bu unvanõn Başbakan Erdoğan’dan
geri alõnmasõnõ arz ederim” ifadeleri kullanõldõ.
Site sakinlerine dayak
İstanbul Haber Servisi - Çengelköy’de yer
alan Ata 2 Sitesi’nde yaşayan Serkan ve Sem-
ra Durul çifti, akşam saatlerinde sitenin par-
kõnda otururken güvenlik görevlisinin uyarõ-
sõyla karşõlaştõ. Semra Durul’un başõnõ eşinin
dizine yaslamasõnõ ‘uygunsuz’ bulan güvenlik
görevlisi, tartõştõğõ Serkan Durul’u tartakladõ.
Durul çifti polise başvurarak güvenlik görevli-
si hakkõnda şikâyetçi oldu. Serkan Durul, ya-
şananlarõ “‘Uygunsuzlukla ne demek istiyor-
sunuz?’ dedim. Bana bağõrmaya başladõ. Tel-
sizi fõrlattõ ilk önce; sonra yumruklar tekmeler
havada uçuştu” sözleriyle anlattõ.
Çay üreticilerinden protesto
RİZE (Cumhuriyet) - Fõndõklõ ilçesinde bir
grup çay üreticisi, kota uygulanmasõ ve çay be-
dellerinin ödenmemesi nedeniyle AKP binasõ-
na yürüdü. “Kota, kontenjan kaldõrõlsõn”, “Çay
paralarõ ödensin”, “AKP şaşõrma, sabrõmõzõ ta-
şõrma” pankartlarõ açarak “Hükümet uyuma,
üreticiye sahip çõk”, “Çaykur bizimdir, özel-
leştirilemez” sloganlarõ atan grup AKP ilçe bi-
nasõ önünde bir basõn açõklamasõ yaptõ. Çay
üreticisi Ayhan Özşahin, çay paralarõnõn öden-
meyişi ve çay alõmlarõnda uygulanan kota ne-
deniyle üreticilerin zor günler yaşadõğõnõ belir-
terek, “AKP hükümeti üreticilerin alõn terini
hiçe sayarak keyfi bir tutumla bizi sefalete sü-
rüklüyor. Bir an önce çay bedelleri ödenmeli-
dir. Uygulanan kota ise kaldõrõlmalõdõr” dedi.
Baz istasyonları şehir dışına
POLATLI (AA) - Ankara’nõn Polatlõ ilçesinde
belediye meclisi, oybirliği ile kent merkezine
yeni baz istasyonu kurulmamasõ ve mevcut baz
istasyonlarõnõn 6 ay içinde kent dõşõna çõkarõl-
masõ kararõ aldõ. Belediye Başkanõ Yakup Çe-
lik, kararla ilgili yaptõğõ açõklamada, teknoloji-
nin insan hayatõnõ kolaylaştõrõrken bir tarafõndan
da insan sağlõğõnõ olumsuz etkilediğini söyledi.
Baz istasyonlarõ konusunda yurttaşlardan son
dönemde çok sayõda şikâyet aldõklarõnõ belirten
Çelik, mahkeme kararlarõnõ dikkate alarak baz
istasyonlarõnõn 6 ay içinde kent dõşõna çõkarõl-
masõna karar verdiklerini söyledi.
bir kapasite ile çalõşõyoruz. Ama şunu da
vurgulamalõyõm, biz 1994 ve 2001 krizleri
dahil hiç insan çõkarmadõk. Bu krizde ne
yaptõk? Kõsa çalõşma izni aldõk, işçilerimiz
mağdur olmadõlar, 15 gün çalõşõyor 15 gün
çalõşmõyoruz. Böylece ücretin yarõsõnõ biz
ödüyoruz yarõsõnõ yasa gereğince işsizlik
fonu ödüyor. Sigortalarõ sürüyor. Mayõs
ayõnõn ilk hafftasõnda başladõk. Beyaz
yakalõlarda da çõkarmadõk, onlarda da izin
planlamasõ yaptõk. Yaz boyunca haftada 4
gün çalõşõp cuma gününü yõllõk izinlerin-
den kullanõyorlar
- Bu sene beklentiniz ne?
- Bu yõl ilk 4 ayõn rakamlarõna göre
bütün Türkiye’de satõlan toplam klima
sayõsõ geçen seneki satõşlarõn üçte biri.
Yüzde 63 daha geri. Bu yõl 600 bin klima
satõlacağõnõ öngördük. Biz 1998 yõlõnda
120 milyon dolarlõk bir şirkettik. 2008
yõlõnda 220 milyon dolar ciro yapar hale
geldik. Bizim büyümemiz ülkenin büyü-
mesine, fert başõna düşen milli gelirin
artmasõna bağlõ. İnşaat, turizm, büyük iş
merkezleri , alõşveriş merkezleri yatõrõm-
larõ bizim sektörün en büyük müşterileri...
İnşaat yavaşlayõnca doğal olarak bizim
işler de yavaşlõyor.
1948 yılında
Ayvalık’ta
doğan Önder
Şahin, ODTÜ Mühendislik
Fakültesi Maden Bölümü’nden
mezun oldu. 1975 yılından beri
Alarko Grup’ta farklı şirket ve
kademelerde görev yapan
Şahin, 1995 yılından beri
Alarko Carrier’in genel
müdürü. Evli ve bir kızı var.
PORTRE
‘Büyük olma ama saygõn ve sağlam ol’